Öğretmenler kahramandır.
Sanırım bunda hepimiz hemfikiriz
değil mi?
(Alkışlar)
Hayatlarını harika fikirleri yaymaya
adarlar
ve bu fikirlere en çok ihtiyaç duyan
insanlara yayarlar.
Demek istediğim, öğretmenlikten
daha önemli, şaşırtıcı bir biçimde
düşük ücretli ve az bilinen
bir iş daha hayal etmek zor.
TED'de, son birkaç yıldır
güçlenmelerine nasıl yardımcı
olabileceğimizi düşünüyoruz
çünkü bizim temel görevimizi
yerine getiriyorlar.
Bu, öğretmenlerin bir işte
birçok iş yapması nedeniyle
daha da zorlaşan bir görev:
Rehber, amigo,
disiplinci, alternatif ebeveyn.
Bu rollerden belki de
en önemli ikisini ele alalım.
Öğretmenler
eğitmendirler,
direnirler, açıklarlar,
alıcı zihinlere bilgiyi aktarırlar,
bu bilgiyi harekete geçirmek için
çocuklarla birebir ilgilenen
koçlardır.
Bunlar çok farklı roller,
"Eğitmen olarak öğretmen için
ideal sınıf büyüklüğü nedir?" diye
sorarsanız farkı görebilirsin.
Eğer bir ders hazırladıysan,
onu güçlü bir şekilde sunarsın,
düşünürsün.
Sınıfının olabildiğince büyük
olmasını istersin,
bir sürü çocuğun seni
duymasını istersin.
Ama bir koç olarak,
her çocuğun ihtiyacı farklıdır.
Bu yüzden küçük bir akran grubu
başa çıkabileceğin en büyük gruptur,
küçük bir sınıf istersin.
İşte, oldu.
Bir eğitmen üzerindeki kısıtlamalara
bakarsan,
ölçeklerden biri budur.
Koç olarak ise mesele zamandır.
İçlerindeki cevheri çıkarmak için
her birine ilgi göstermen gereken zamanı
nasıl bulacaksın?
Yeni girişimimizde,
genellikle aynı öğretmende bulunan
bu öğretmen türlerinin her birine
bir şey vermeyi görev edindik.
Eğitmene ne verebiliriz?
Yeni girişimimiz TED-Ed'deki amacımız
öncelikle bir eğitmene dünya kadar
bir sınıf vermek.
TED'de son birkaç yılda en heyecan verici
şeylerden biri
birinin, bilgili birinin, sözlerinin
tüm gezegende nasıl dalgalandığını görmek.
Sınıfındaki 30 çocuk değil
dünyadaki milyonlarca çocuk tarafından
duyulmayı hakeden harika bir dersi olan
binlerce belki de milyonlarca
öğretmen olduğunu biliyoruz.
O kürsüyü onlara vermek istiyoruz.
Onlara başka bir şey daha
vermek istiyoruz.
Sihirli bir kara tahta.
Yetenekli bir öğretmenseniz ve
bir konuyu iyi anlarsanız,
kara tahtanızda hayal edebileceğiniz
her şeyi gösterebilseniz
bu, konuyu daha iyi açıklamanıza
yardımcı olur muydu?
Bizce olurdu.
Öğretmenlere, derslerini
çocukların dikkatini çeken,
beyinlerine girerek meraklarını uyandıran
filmlere dönüştürebilsinler diye
hatırı sayılır animatörler,
film yapımcıları ve grafikerlerden oluşan
küçük bir ordu sunmamızın sebebi bu.
Kısa animasyon filmleri
arşivini oluşturmaya başlıyoruz;
TED Talks gibiler, ama tam olarak
değiller, anime edilmişler.
Bunun gibiler.
"Sembiyoz bir türün ötekini beslemesinden
ibaret değildir.
Köknar kargası, aldıklarının karşılığını
verir.
Köknar kargaları 90.000 kadar
tohum bırakabilir.
Geri gidip almadıkları tohumlar
Whitebark çamı olurlar."
"Günümüzde uçaklar dünyadaki herhangi
bir ülkeye virüs taşıyabilir.
Örneğin, Şubat 2003'te Hong Kong'dan
bir doktor geldi.
913 numaralı odaya yerleşmesiyle, 24 saat
içinde 16 diğer misafire hastalık bulaştı.
SARS adı verilen yeni bir hayvan menşeli
virüsü taşıyordu."
"Işık hızını hesaplıyor ve bunu bunlardan
biriyle yapıyor.
Bu bir dişli çark.
Bir sürü çentiği ve bir sürü dişi var.
Bu, Fizeau'nun ayrık ışık atımları
gönderme çözümü idi.
Bu çentiklerden birinin
arkasına ışık koydu.
Bu çentiğin arkasından sekiz kilometre
uzaklıktaki bir aynaya ışık tutarsam,
ışık aynadan yansıyıp çentikten
geçerek geri bana dönecektir."
Bu konuda heyecan verici olan,
bu videoların skalasıdır.
Bunlardan birini çıkardıktan
kısa bir süre sonra
bir animatörle eşleştirilmiş bir öğretmen
tweet attı:
"10 yıl cinsiyet tespiti
öğreterek geçirdim
ve bu sürede yaklaşık
500 çocuğa anlattım.
TED-Ed'de üç günde 13.000'e ulaştım."
Şimdi kontrol ettim, 48.000 olmuş.
Adam Savage'ın az önce gördüğünüz videosu
750.000 çocuk tarafından izlendi.
Bu skala gerçekten heyecan verici.
Doğru yapıldığında, videonun şaşırtıcı
bir miktar taşıyabileceğini biliyoruz.
Açıklama yapabilir.
İlham bile verebilir.
Bir konuyu umursamaman ve hayatını
o konuya adamak isteyebileceğine
karar vermen arasındaki farkı yaratabilir.
Bunu başlattığımızdan beri,
ne mutlu bize ki, 1.000'den fazla öğretmen
ve 1.000'den fazla animatör bunu
sürdürmek için hizmetlerini sundular.
Bu yüzden, bir arşiv oluşturacağız.
Bir yıl içinde, bunlar gibi yaklaşık 350
çevrimiçi video olmasını planlıyoruz,
ve onun ötesinde, kim bilir binlerce,
umuyor ve inanıyoruz.
(Alkışlar)
Teşekkürler.
Koç olarak öğretmen ne olacak?
Video eğitimi tek başına yeterli değildir.
Bilirsiniz çocuklar yaparak öğrenir.
Zamanın bu temel sorununu nasıl çözeceğiz?
Ders süresini uzatabilir misiniz?
Bir öğretmeni koç olarak düşünün.
Belki de 30 çocuğun ihtiyacına cevap
vermek zorundalar
ve zaten çok büyük bir sınıfta
ayakta durarak
eğitme ve ders verme zorunlulukları var.
Geriye ne kadar zaman kalıyor ki?
Ya bu eğitim süresini alıp,
sınıfın dışına,
eve taşıyabilseniz?
İnsanların teknoloji destekli eğitim
fikrine heyecanla bakmalarının sebebi bu.
Bu modelde, bir öğretmen
kendini, dersini videoya alabilir
veya dünyanın en parlak zekalı
öğretmenlerinin videolarını alıp
öğrencilerine ödev olarak verebilirler.
Ödev aslında dersten önce gerçekleşir.
Çocuklar kendi hızlarında
öğrenebilirler,
daha yavaş çocuklar anlayana kadar
birkaç kez geri sarabilirler.
Bu, öğretmenlerin birebir eğitim,
uygulamalı eğitim,
interaktif alıştırmalar,
yüz yüze rehberlik gibi
heyecan duyduğu şeyleri
yapabilmeleri için sınıf zamanı yaratır.
Bu gerçekten eğitimi değiştirecek bir
tablo.
Öğretmenlere, teknolojik eğitimi
denemelerini kolaylaştırmak için
bazı araçlar vermeyi kendimize
görev edindik,
sitemiz Ed.TED.com'un yapacağı şey de bu.
İşte.
Yüzeyde, herhangi birinin
karıştırabileceği ve göz atabileceği
bu gibi videoların arşivi.
Öğrenmeyi heyecan verici kılmak için
serilere ayrıldı.
"Kimsenin Cevabını Bilmediği Sorular,"
"Bir Şeyler Nasıl Çalışır?,"
"Tarihi Şekillendiren İcatlar."
Fakat, bir öğretmen veya öğrenciyseniz
videolara bunun gibi daha geleneksel
konu kategorilerinde de bakabilirsiniz.
Burada bilim videolarımız var,
örneğin şu Adam Savage videosu
onlardan biri.
Videoyu izlediğinde,
salt bir videoya bakmazsın,
bağlamsallaştırılmıştır.
İzlerken hızlı mini testler yapabilir,
çoktan seçmeli sorular çözebilirsin.
Doğru yaptıysan, süper.
Yanlış yaptıysan, tıkladığında
seni videoda doğru noktaya götürür,
böylece doğru şekilde anlarsın.
Cevaplayabileceğin açık uçlu sorular
ve bakabileceğin başka kaynaklar da
bulabilirsin.
Anahtar şu, "Bu Videoyu Dönüştür" butonu
çünkü bu öğretmenlerin kontrolü
ele almalarını sağlayan sihirli buton.
Dersin kendi versiyonlarını
yaratabilir, kendi başlık
ve içerikleriyle, kendi öğrencileri için
bağlamsallaştırabilirler.
Videoda olmasını istedikleri soruları
seçebilirler.
Kendi sorularını ekleyebilirler
ve hazır olduklarında büyülü "Yayınla"
butonuna basarlar.
Butona bastıklarında,
internette kendi sayfaları,
kendi URL'leri olur.
İşte o an.
Oluyor, bu büyük bir olay.
Güçlendirici.
Yayınla!
Artık Facebook'tan, Twitter'dan
veya e-maille, nerden olursa,
öğrencilerinle paylaşabilirsiniz.
Soruların her birine nasıl yanıt
verdiklerini takip edebilirsiniz,
tek bir yerde
izlediler mi, doğru yaptılar mı
görebilirsiniz.
İşte gerçekten büyük haber.
Bunu sadece bizim videolarımızla değil,
YouTube'daki herhangi bir videoyla
yapabilirsin.
Böylece kendini kaydettiğin
bir videoyu arayabilirsin,
(Alkışlar)
kendi sorularınızı koyabilir ve
istediğin gibi bir ders hazırlayabilirsin.
Öğretmenler bunu yapıyor;
çocukların da yaptıklarını fark ettik.
Çocuklar öğretmen oluyor ve
bize, başka bir şeydense, öğreterek
daha çok öğrendiklerini söylüyorlar.
Olan aslında şu ki, bizimle
ortak organizatörlük yapmaları,
en iyi çevrim içi eğitim materyallerini
bulup
dünyayla özgürce paylaşabileceğimiz
etkili derslere dönüştürmeleri için
internet üzerinde küçük bir öğretmen
ordusu kuruyoruz.
Bu nereye gider, bilmiyorum.
TED'in son birkaç yılda yaptığı her şey,
anahtarları diğer insanlara atarak oldu.
Açık Çeviri Programımız bu şekilde oldu
TED'i 85 dile çevirdi.
7.000 gönüllü çevirmen bunu çiftler
halinde çalışarak yaptı.
TEDx böyle başladı,
böyle olacağını düşünmemiştik.
İnsanlara serbest bir ruhsat verdik,
şaşkınız, her gün dünyanın
bir yerinde bunun gibi,
belki bunun gibi olmayan,
neredeyse bunun kadar iyi
beş, altı etkinlik oluyor,
bu akıllara durgunluk verici.
Bir öğretmen ordusu ne yapabilir?
Bilmiyoruz,
öğrenmek için sabırsızlanıyoruz
çünkü bu büyük bir mesele.
Geleceği düşündüğümüzde
hepimiz 9, 10 milyar insanın gelmesi
ihtimalinden korkuyoruz
ve onları geleceğimizi elimizden alacak
ve güzel gezegenimizi hapır hupur yemeye
gelen aç karınlar olarak düşünüyoruz.
Bunun yerine onları güçlü, yaratıcı
zihinler olarak düşünsek.
İki milyar yeni zihnin çevrim içi olduğunu
düşünsek,
daha iyi bir gelecek için gezegenimizin
ihtiyaç duyduğu kaynak olabilir,
bu her şeyi değiştirir,
her şey buna bağlı.
Öğretip öğretemeyeceğimiz,
insanların öğrenip öğrenemeyecekleri.
Tarihte ilk kez -ve bu gerçekten harika-
gezegendeki neredeyse her çocuğun
bağlantı kuracakları,
onlar için en önemli konularda
dünyanın en iyi öğretmenlerini
telefonlarına çağırabilecekleri noktaya
çok yakınız.
Ne kadar muhteşem!
Bu, insan potansiyeli ve bu potansiyelin
bizi nereye götüreceği üzerine
eşi benzeri görülmemiş bir deney
şansımız var demektir,
kim bilir, ama bu heyecan verici
bir çaba.
Bu odada, çoğunuzun bu çabaya
katkıda bulunma hayalini paylaştığınızı
biliyorum.
Bu yolculukta sizinle beraber olmak
bir onurdur.
Hepinize çok teşekkürler.
(Alkışlar) (Tezahüratlar)