[Brian Jungen: İki Perspektifin Baskısı] [JUNGEN] "Polis, resmi şikayet alındığı takdirde Pazar günü Amerika yerlisi göstericiler üzerinde aşırı güç kullanıldığı iddialarını araştıracağını söyledi." "Polis şiddeti suçlamaları ve 11 Mart'taki protesto yürüyüşünün durdurulmasıyla..." Serserilik ve başka şeylerle suçlanan Amerika yerlisi gençlerin davasından bir görüntüleri var. [JUNGEN] Eğleniyorlar ve çok havalı görünüyorlar. Diğer taraftaysa beyazlar için bir reklam var. [JUNGEN] Hepsi manken ve futbolla alakalı bir şey yapıyorlar. Yerlilerle alakalı haberlerde genellikle sefillik ve gecekondulardaki yaşam şartları işleniyor. Diğer taraftaysa bu durumun tam tersi var. "Kızlar neden evi terk ediyor: Evlenmek için!" Mesela bu haber. Yerli genç kızların şehir yaşamını, para biriktirmeyi ve ailesi için yemek yapmayı öğrenmesi hakkında cinsiyetçi ve basmakalıp haberler. Burada da pişmiş jambon reklamı. [GÜLER] Ben de telefonumla fotoğraflarını çektim. Bu baskıda bunları kullanmaya karar verdim. [JUNGEN] Diğer tarafında jambon reklamı olan var. Sana onu verdim mi? -[ADAM] Hayır. -[JUNGEN] Tamam. [ADAM] Baskıcı oldun. [GÜLERLER] Seni işinden edeceğim. [JUNGEN] Amerika yerlilerinin medyada nasıl resmedildiklerini görmek ilginçti. Hep eşitsizlik hakkındaydı ama yerli bir bireyin bakış açısından değildi. 70'lerde durum biraz değişti ve daha olumlu şeyler hakkında haber yapmaya başladılar. Calgary'deki kamusal bir sanat projesi hakkında araştırma yapıyordum. Müzeye gittim ve o bölgedeki Kanada yerlilerinin tarihi hakkında bilgi almak istedim. Gazete kupür dosyaları vardı. Geniş sayfa gazeteler devasaydı! Çarşaf katlıyor gibi duruyorlardı ama gazeteydi. [GÜLER] Kağıdın diğer tarafına baskı yapmak ne kadar zor olur? Çok mu zor? [ADAM] Hayır, sadece bir yolunu bulmamız lazım. [GÜLERLER] [JUNGEN] Bunlar çocukluğumda okuduğum tür haberler. Yerli olduğum için kendimi çok kötü hissettirirlerdi. Bence birçok insan için de bu durum geçerli. Basın-yayında ya acınacak ya da çok olumsuz şekilde gösteriliyorsunuz. -Vay canına! -Harika. Şuna bak. [JUNGEN] Bu baskısız hâli mi? [ADAM] Sadece arka plan, evet. [ADAM] Çünkü onu ayırdık. Aslında, bu gölge. -Şekli almış. -Gölgesi. [GÜLER] Kırışıklıklar da var. [JUNGEN] Tamam. -Harika görünüyor. -[ADAM] Havalı, değil mi? -Evet. -Hiçlikte dalgalanmasını sevdim. Köşeleri bezle temizlememiz lazım. [JUNGEN] Evet. [ADAM] Yazı bile kırışıklıkla hizalı. [JUNGEN] Evet. -Ben yapabilir miyim? -Evet, senindir. [JUNGEN GÜLER] [JUNGEN] Kuzey Kutbu'nda çok güzel baskı eserleri yapan birçok İnuit sanatçı var. Baskı sanatına İnuit sanat geleneği sayesinde merak sardım. Kıyı kültürlerinde görülen imgelerde hoşuma giden şeylerden biri de bilateral simetri olmuştur. Bir şeyin iki yüzünü de düz bir zeminde resmetmeye çalışmak. Fiziksel bir bağ kurabileceğiniz bir şey. Bu gazete kupürlerini çerçeveleyip duvara yapıştıramazsınız. Öyle işlemiyor. Fiziksel olarak çevirmeniz gereken bir şey.