Kendimi bildim bileli dünyayı dolaşmak istiyorum. Anlaşıldı ki en sevdiğim yerler havaalanları. Kendimi yalnızca havaalanını görmek için Seattle'a uçak bileti ararken bulduğumda bunu fark ettim. (Kahkaha) Genelde dünyayı birçok bilinmeyeni ve öğrenilecek kültürel birçok şeyi olan bir yer olarak düşünüyoruz. ancak bazen dünyanın her yerinde aynı olan şeyleri unutuyoruz. Açıklayayım. Geçtiğimiz günlerde Hindistan'a giden bir uçaktaydım ve Hindistan'a özgü şeyleri düşünüyordum. Griye çalan turuncu gökyüzü. Subtropikal iklim. Mumbai'de bir üç tekerlekli sürücüsüyle pazarlığa tutuşmak. Ama Hindistan'a vardığımda bir şeyler oldu. Üç tekerlekliler için pazarlığa tutuşmadım. Bir taksi tuttum. Başka bir zaman da Barselona yolundayken Barselona'ya özgü şeyleri düşünüyordum. Gauidi mimarisine dalıp gitmiştim. Pan con tomate yemek. Tempranillo içmek. Orada da bir şeyler oldu. Tempranillo içemedim. Diyet kola sipariş ettim. (Kahkaha) Daha sonra içmek için bir tane daha söyledim. Böyle alışılmadık durumlarda hep bir şeyler olur zaten. Alıştığımız bir şeylerin peşine düşeriz. Alıştığımız şeyleri çeker canımız. Bir daha ki sefere bir uçağa bindiğinizde bunları bir düşünün. Diyet kolayı bir düşünün. Domates suyunu. Noeli. İki katlı tuvalet kağıdını. Emniyet kemerlerini. Hatta Hollywood filmlerini. Böyle şeylerin size nasıl evi hatırlattığını bir düşünün. Belki bir gün siz de kendinizi bir uçakta bulursunuz, sırf bir havaalanını görmek için bindiğiniz bir uçakta. Teşekkürler. (Alkış)