1 00:00:00,720 --> 00:00:04,656 Geleceğin evrensel dili kodlardır. 2 00:00:04,680 --> 00:00:08,856 Yetmişli yıllarda, tüm nesli yönlendiren şey punk müzikti. 3 00:00:08,880 --> 00:00:11,336 Seksenli yıllarda, muhtemelen paraydı. 4 00:00:11,360 --> 00:00:13,696 Fakat benim neslim için, 5 00:00:13,720 --> 00:00:18,536 yazılım, hayal gücümüz ve dünyamızın arayüzüdür. 6 00:00:18,560 --> 00:00:20,256 Bu da demek oluyor ki 7 00:00:20,280 --> 00:00:23,536 tamamıyla farklı insanlara ihtiyacımız var. 8 00:00:23,560 --> 00:00:25,336 Bu ürünleri üretmek için, 9 00:00:25,360 --> 00:00:30,296 bilgisayarları; mekanik, yalnız, sıkıcı ve büyülü görmemek için, 10 00:00:30,320 --> 00:00:32,296 onları kurcalanabilen, altüst edilip 11 00:00:32,320 --> 00:00:34,760 dönüştürülebilen şeyler olarak görmek için. 12 00:00:35,720 --> 00:00:39,496 Programlama ve teknoloji dünyasına kişisel yolculuğum 13 00:00:39,520 --> 00:00:42,496 daha 14 yaşımdayken başladı. 14 00:00:42,520 --> 00:00:46,616 Ergenlik döneminde benden büyük bir adama delice âşık oldum 15 00:00:46,640 --> 00:00:48,976 ve söz konusu adam daha sonra 16 00:00:49,000 --> 00:00:53,416 Birleşik Devletler'in Başkan Yardımcısı olan Bay Al Gore. 17 00:00:53,440 --> 00:00:56,496 Ben de her genç kızın yapmak istediği şeyi yaptım. 18 00:00:56,520 --> 00:00:58,736 Bir şekilde aşkımı göstermek istedim 19 00:00:58,760 --> 00:01:01,336 ve ona şu web sitesini açtım. 20 00:01:01,360 --> 00:01:04,296 2001 yılında, Tumblr yoktu, 21 00:01:04,319 --> 00:01:06,576 Facebook yoktu, Pinterest yoktu. 22 00:01:06,600 --> 00:01:08,736 Bu arzuyu ve aşkı göstermek için 23 00:01:08,760 --> 00:01:12,136 kodlamayı öğrenmem gerekiyordu. 24 00:01:12,160 --> 00:01:14,496 Programlamaya da işte böyle başladım. 25 00:01:14,520 --> 00:01:17,056 Bir kendini ifade şekli olarak başladı. 26 00:01:17,080 --> 00:01:20,696 Tıpkı küçükken boya ve lego kullanmak, 27 00:01:20,720 --> 00:01:25,320 büyüdüğündeyse gitar dersleri almak ve tiyatroya katılmak gibi. 28 00:01:25,920 --> 00:01:28,896 Fakat sonra, heyecan duyulacak başka şeyler çıktı, 29 00:01:28,920 --> 00:01:31,336 şiir ve çorap örme, 30 00:01:31,360 --> 00:01:34,656 Fransızca düzensiz fiilleri çekimlemek, 31 00:01:34,680 --> 00:01:36,536 hayalî dünyalar kurmak 32 00:01:36,560 --> 00:01:39,696 ve Bertrand Russel ve felsefesi gibi. 33 00:01:39,720 --> 00:01:42,226 Bilgisayarların sıkıcı, teknik ve 34 00:01:42,226 --> 00:01:45,320 yalnız olduğunu düşünen insanlardan olmaya başladım. 35 00:01:46,120 --> 00:01:47,936 Bugün ise düşüncem şu: 36 00:01:47,960 --> 00:01:52,016 Küçük kızlar bilgisayarları sevmek zorunda olmadıklarını bilmiyorlar. 37 00:01:52,040 --> 00:01:53,296 Küçük kızlar harikadır. 38 00:01:53,320 --> 00:01:58,656 Bir şeyler üzerine odaklanmada çok iyi ve kesindirler. 39 00:01:58,656 --> 00:02:01,766 "Ne?", "Neden?", "Nasıl?" ve "Ne yapmalı?" 40 00:02:01,766 --> 00:02:03,336 gibi harika sorular sorarlar. 41 00:02:03,360 --> 00:02:07,040 Bilgisayarları sevmek zorunda olmadıklarını bilmiyorlar. 42 00:02:07,760 --> 00:02:09,696 Bunu bilen ebeveynlerdir. 43 00:02:09,720 --> 00:02:11,015 Biz ebeveynler 44 00:02:11,039 --> 00:02:16,136 bilgisayar biliminin anlaşılması zor, garip bir bilimsel disiplin olduğunu ve 45 00:02:16,160 --> 00:02:19,816 sadece gizemli üreticilere ait olduğunu düşünürüz. 46 00:02:19,840 --> 00:02:22,576 Öyle ki, neredeyse nükleer fizik gibi 47 00:02:22,600 --> 00:02:25,136 günlük hayatımızdan çıkarılmıştır. 48 00:02:25,160 --> 00:02:27,616 Bu konuda kısmen haklılardır. 49 00:02:27,640 --> 00:02:31,136 Programlamada çok fazla sözdizimi, kontrol ve veri yapıları, 50 00:02:31,160 --> 00:02:33,816 algoritmalar ve uygulamalar, 51 00:02:33,840 --> 00:02:36,416 protokoller ve paradigmalar var. 52 00:02:36,440 --> 00:02:40,736 Toplum olarak, bilgisayarları küçülttükçe küçülttük. 53 00:02:40,760 --> 00:02:43,440 İnsan ve makine arasında 54 00:02:43,440 --> 00:02:46,816 birbiri üzerinde soyut katmanlar inşa ettik, 55 00:02:46,840 --> 00:02:50,636 öyle ki artık bilgisayarların nasıl çalıştığı veya onlarla nasıl konuşulacağına dair 56 00:02:50,636 --> 00:02:52,256 hiçbir fikrimiz kalmadı. 57 00:02:52,280 --> 00:02:55,056 Çocuklarımıza insan vücudunun nasıl çalıştığını öğretiyoruz, 58 00:02:55,080 --> 00:02:58,176 yanmalı motorun nasıl çalıştığını onlara öğretiyoruz 59 00:02:58,200 --> 00:03:01,216 ve hatta gerçekten astronot olmak istiyorlarsa 60 00:03:01,240 --> 00:03:02,696 olabileceklerini bile söylüyoruz. 61 00:03:02,720 --> 00:03:04,896 Fakat çocuk bize gelip: 62 00:03:04,920 --> 00:03:07,656 "Kabarcık sıralaması nedir?" 63 00:03:07,680 --> 00:03:11,520 veya "Bilgisayar 'oynat' düğmesine basınca ne olacağını, 64 00:03:11,520 --> 00:03:13,976 hangi videoyu göstereceğini nereden biliyor?" veya 65 00:03:14,000 --> 00:03:16,576 "Linda, İnternet bir mekan mıdır?" diye sorduklarında 66 00:03:16,600 --> 00:03:19,320 yetişkinler olarak garip bir sessizliğe bürünüyoruz. 67 00:03:20,400 --> 00:03:22,856 Kimimiz "Büyülü bir şey." diyoruz. 68 00:03:22,880 --> 00:03:25,600 Kimimiz "Çok karmaşık." diyoruz. 69 00:03:26,520 --> 00:03:28,016 Aslında ikisi de değil. 70 00:03:28,040 --> 00:03:30,616 Ne büyülü, ne de karmaşık. 71 00:03:30,640 --> 00:03:34,256 Her şey çok ama çok hızlı oldu. 72 00:03:34,280 --> 00:03:37,666 Bilgisayar bilimcileri bu hayret verici, güzel makineleri inşa ettiler 73 00:03:37,666 --> 00:03:39,936 fakat bilgisayarları bize ve kullandığımız dile 74 00:03:39,936 --> 00:03:41,856 çok ama çok yabancılaştırdılar, 75 00:03:41,880 --> 00:03:44,896 öyle ki, artık süslü kullanıcı arayüzleri olmadan 76 00:03:44,920 --> 00:03:47,416 bilgisayarlarla nasıl konuşulacağını bilmiyoruz. 77 00:03:47,440 --> 00:03:49,016 Bu yüzden de, hiç kimse 78 00:03:49,040 --> 00:03:51,736 ben Fransızca düzensiz fiilleri çekimlerken 79 00:03:51,760 --> 00:03:55,016 örüntü tanıma becerimi çalıştırdığımı fark etmedi. 80 00:03:55,040 --> 00:03:57,336 Örme konusunda heyecan duyarken, 81 00:03:57,360 --> 00:04:00,896 aslında içinde döngüler olan bir dizi 82 00:04:00,920 --> 00:04:02,656 sembolik komutları takip ediyordum. 83 00:04:02,680 --> 00:04:05,096 Bertrand Russell'in hayatı boyunca süren 84 00:04:05,120 --> 00:04:09,096 İngilizce ve matematik arasında bir dil bulma arayışı 85 00:04:09,120 --> 00:04:11,440 bir bilgisayar içinde evini buldu. 86 00:04:12,080 --> 00:04:14,400 Bir programcıydım, fakat bunu kimse bilmiyordu. 87 00:04:15,080 --> 00:04:19,536 Günümüz çocukları, dünyayı tıklayarak, kaydırarak ve mıncıklayarak geziyor. 88 00:04:19,560 --> 00:04:22,776 Fakat eğer onlara bilgisayarla çalışabilecekleri araçları vermezsek, 89 00:04:22,800 --> 00:04:26,736 üreticiler yerine tüketiciler yetiştirmiş oluruz. 90 00:04:26,760 --> 00:04:29,296 Tüm bu arayış beni küçük bir kıza ulaştırdı. 91 00:04:29,320 --> 00:04:31,696 Adı Ruby, altı yaşında. 92 00:04:31,720 --> 00:04:35,816 Tamamen korkusuz, hayalperest ve biraz da otoriter. 93 00:04:35,840 --> 00:04:38,296 Ve kendime programlama öğretmeye çalışırken 94 00:04:38,320 --> 00:04:40,576 ne zaman bir sorunla karşılaşsam 95 00:04:40,600 --> 00:04:44,576 "Nesneye dayalı tasarım veya çöp toplama nedir?" gibi sorularla 96 00:04:44,600 --> 00:04:49,016 altı yaşındaki bir kızın sorunu nasıl açıklayacağını düşünmeye çalışırdım. 97 00:04:49,040 --> 00:04:51,696 Onun hakkında bir kitap yazdım ve bunu çizdim. 98 00:04:51,720 --> 00:04:54,096 Ruby bana çok şey öğretti. 99 00:04:54,120 --> 00:04:56,450 Ruby bana yatağın altındaki böcekten 100 00:04:56,450 --> 00:04:57,976 korkmamam gerektiğini öğretti. 101 00:04:58,000 --> 00:05:00,056 Ve en büyük sorunlar bile 102 00:05:00,080 --> 00:05:03,576 küçük sorunların bir araya gelmiş hâlidir. 103 00:05:03,600 --> 00:05:06,336 Ruby ayrıca beni arkadaşlarıyla tanıştırdı, 104 00:05:06,360 --> 00:05:09,256 İnternet kültürünün renkli tarafıyla. 105 00:05:09,280 --> 00:05:11,786 Güzel ama diğer çocuklarla oynamak istemeyen 106 00:05:11,786 --> 00:05:14,096 kar leoparı gibi arkadaşları vardı. 107 00:05:14,120 --> 00:05:18,736 Dost canlısı ama çok dağınık olan yeşil robot arkadaşları var. 108 00:05:18,760 --> 00:05:20,936 Aşırı verimli fakat anlaşılması zor olan 109 00:05:20,960 --> 00:05:24,616 Linux pengueni gibi arkadaşları vardı. 110 00:05:24,640 --> 00:05:26,880 Ve idealist tilkiler ve diğerleri. 111 00:05:27,880 --> 00:05:31,536 Ruby'nin dünyasında, teknolojiyi oynayarak öğrenirsiniz. 112 00:05:31,560 --> 00:05:34,776 Örneğin, bilgisayarlar bir şeyleri tekrar etmede çok iyidir, 113 00:05:34,800 --> 00:05:37,696 bu yüzden Ruby döngüleri şöyle öğretiyor. 114 00:05:37,720 --> 00:05:39,680 Bu, Ruby'nin en sevdiği dans hareketi, 115 00:05:39,680 --> 00:05:42,616 "Alkış, alkış, vur, vur, alkış, alkış ve zıpla." 116 00:05:42,640 --> 00:05:46,656 Bunu dört kere tekrar ederek sayaç döngülerini öğrenirsin. 117 00:05:46,680 --> 00:05:49,496 Tek ayak üzerinde dururken o diziyi tekrar ederek 118 00:05:49,520 --> 00:05:51,296 while döngüsünü öğrenirsin. 119 00:05:51,320 --> 00:05:54,616 Annen gerçekten kızana kadar o diziyi tekrar ederek 120 00:05:54,640 --> 00:05:56,696 until döngüsünü öğrenirsin. 121 00:05:56,720 --> 00:05:57,736 (Gülüşmeler) 122 00:05:57,760 --> 00:06:01,480 Çoğunuz, hazır cevapların olmadığını öğrenirsiniz. 123 00:06:02,320 --> 00:06:05,056 Ruby'nin dünyasındaki müfredatı hazırlarken 124 00:06:05,080 --> 00:06:08,376 çocuklara dünyayı nasıl gördüklerini 125 00:06:08,400 --> 00:06:10,416 ve ne tür soruları olduğunu sormam gerekti 126 00:06:10,440 --> 00:06:12,520 ve oyunlu test oturumları yapıyorum. 127 00:06:13,360 --> 00:06:15,920 Çocuklara bu dört resmi göstererek başlıyorum. 128 00:06:16,480 --> 00:06:18,816 Bir araba resmi gösteriyorum, 129 00:06:18,840 --> 00:06:21,256 bir market, bir köpek ve bir tuvalet. 130 00:06:21,280 --> 00:06:24,520 "Hangisinin bir bilgisayar olduğunu düşünüyorsunuz?" diye soruyorum. 131 00:06:25,480 --> 00:06:28,216 Çocuklar da oldukça tutucu davranarak 132 00:06:28,240 --> 00:06:30,016 "Hiçbirisi bilgisayar değil. 133 00:06:30,040 --> 00:06:31,696 Bilgisayarın ne olduğunu biliyorum: 134 00:06:31,720 --> 00:06:33,056 Annemle babamın 135 00:06:33,080 --> 00:06:36,696 önünde çokça vakit harcadığı parlayan bir kutudur." diyor. 136 00:06:36,720 --> 00:06:38,216 Fakat sonra konuşunca 137 00:06:38,240 --> 00:06:41,056 aslında arabanın da bir bilgisayar olduğunu keşfediyoruz, 138 00:06:41,080 --> 00:06:43,456 içinde yönlendirme sistemi var. 139 00:06:43,480 --> 00:06:46,256 Ve köpek -- köpek bilgisayar olmayabilir, 140 00:06:46,280 --> 00:06:47,496 ama tasması var 141 00:06:47,520 --> 00:06:50,136 ve tasmasının içinde bilgisayar olabilir. 142 00:06:50,160 --> 00:06:53,616 Ve marketlerde çok çeşitli bilgisayarlar var, 143 00:06:53,640 --> 00:06:57,030 kasa sistemi ve hırsız alarmı gibi. 144 00:06:57,030 --> 00:06:58,476 Çocuklar, biliyor musunuz? 145 00:06:58,476 --> 00:07:00,976 Japonya'da, tuvaletler bilgisayarlı 146 00:07:01,000 --> 00:07:03,376 ve hatta sistemlerini kıran insanlar bile var. 147 00:07:03,376 --> 00:07:04,696 (Gülüşmeler) 148 00:07:04,720 --> 00:07:05,936 Daha da ilerliyoruz, 149 00:07:05,960 --> 00:07:09,176 onlara üzerinde aç/kapat düğmeleri olan çıkartmalar veriyorum. 150 00:07:09,200 --> 00:07:12,816 Çocuklara: "Bugün bu odadaki her şeyi 151 00:07:12,840 --> 00:07:16,456 bilgisayara çevirme gücünüz var." diyorum. 152 00:07:16,480 --> 00:07:17,816 Çocuklar yine: 153 00:07:17,840 --> 00:07:20,736 "Zor gibi gözüküyor, doğru cevabı bilmiyorum." diyor. 154 00:07:20,760 --> 00:07:22,336 Ben de onlara: "Merak etmeyin, 155 00:07:22,360 --> 00:07:24,936 ebeveynleriniz de doğru cevabı bilmiyor." diyorum. 156 00:07:24,960 --> 00:07:27,176 Nesnelerin İnterneti denen şeyi 157 00:07:27,200 --> 00:07:29,416 daha yeni duymaya başladılar. 158 00:07:29,440 --> 00:07:31,416 Ama çocuklar, her şeyin 159 00:07:31,440 --> 00:07:35,816 bilgisayar olduğu bir dünyada yaşayanlar sizler olacaksınız. 160 00:07:35,840 --> 00:07:38,056 Bir seferinde küçük bir kız yanıma geldi 161 00:07:38,080 --> 00:07:39,376 ve elinde bisiklet lambası vardı. 162 00:07:39,400 --> 00:07:43,616 Şöyle dedi: "Bu bisiklet lambası bilgisayar olsaydı, 163 00:07:43,640 --> 00:07:45,656 renk değiştirirdi." 164 00:07:45,680 --> 00:07:48,696 Ben de: "Bu çok iyi bir fikir, başka ne olabilirdi?" diye sordum. 165 00:07:48,720 --> 00:07:50,456 Düşündü, düşündü 166 00:07:50,480 --> 00:07:54,496 ve: "Bu bisiklet lambası bilgisayar olsaydı, 167 00:07:54,520 --> 00:07:57,256 babamla bisiklet gezisine gidebilir 168 00:07:57,280 --> 00:07:58,896 ve çadırın içinde uyuyabilirdik 169 00:07:58,920 --> 00:08:02,760 ve bu bisiklet lambası da film yansıtıcısı olabilirdi." dedi. 170 00:08:03,640 --> 00:08:05,600 Beklediğim an oydu. 171 00:08:06,400 --> 00:08:07,976 O anda çocuk dünyanın henüz 172 00:08:08,000 --> 00:08:10,376 kesinlikle hazır olmadığını, 173 00:08:10,400 --> 00:08:13,376 dünyayı daha hazır hâle getirmenin en harika yolunun 174 00:08:13,400 --> 00:08:15,530 teknoloji geliştirmek olduğunu ve 175 00:08:15,530 --> 00:08:18,400 hepimizin bu değişimin bir parçası olabileceğini fark ediyor. 176 00:08:19,200 --> 00:08:22,256 Son hikâye, bir bilgisayar da yaptık. 177 00:08:22,280 --> 00:08:26,490 Patron CPU ve hatırlamaya yardım eden 178 00:08:26,490 --> 00:08:28,456 yardımsever RAM ve ROM ile tanıştık. 179 00:08:28,480 --> 00:08:31,416 Daha sonra bilgisayarımızı topladık, 180 00:08:31,440 --> 00:08:34,096 onun için bir uygulama da tasarladık. 181 00:08:34,120 --> 00:08:36,135 En sevdiğim hikâyeyse küçük bir çocuğunki, 182 00:08:36,159 --> 00:08:37,416 altı yaşında 183 00:08:37,440 --> 00:08:40,559 ve dünyadaki en büyük arzusu astronot olmak. 184 00:08:41,120 --> 00:08:43,376 Çocuğun kocaman kulaklıkları var 185 00:08:43,400 --> 00:08:46,656 ve tamamen küçük kâğıt bilgisayarına dalmış, 186 00:08:46,680 --> 00:08:48,696 çünkü kendi galaksiler arası gezegensel 187 00:08:48,720 --> 00:08:53,016 yönlendirme uygulamasını geliştirmiş. 188 00:08:53,040 --> 00:08:56,176 Babası, Mars yörüngesindeki yalnız astronot, 189 00:08:56,200 --> 00:08:58,056 odanın diğer kenarında 190 00:08:58,080 --> 00:08:59,696 ve çocuğun önemli görevi 191 00:08:59,720 --> 00:09:02,640 babasını sağ salim dünyaya geri getirmek. 192 00:09:03,760 --> 00:09:07,216 Bu çocukların dünyaya ve teknoloji ile onu geliştirmemize bakışları 193 00:09:07,240 --> 00:09:09,640 çok daha engin olacak. 194 00:09:10,840 --> 00:09:14,696 Son olarak, dünya teknolojisini daha ulaşılabilir, 195 00:09:14,720 --> 00:09:18,096 daha kucaklayıcı ve daha çeşitli yaptıkça 196 00:09:18,120 --> 00:09:22,096 dünya da o kadar renkli ve iyi gözükecektir. 197 00:09:22,120 --> 00:09:24,696 Benimle birlikte bir anlığına hayal edin. 198 00:09:24,720 --> 00:09:27,296 Öyle bir dünya ki, bir şeylerin nasıl yapıldığını 199 00:09:27,320 --> 00:09:29,260 anlattığımız hikâyelerde 200 00:09:29,260 --> 00:09:32,776 sadece yirmili yaşlardaki Silikon Vadisi gençleri değil de 201 00:09:32,800 --> 00:09:37,200 Kenyalı kız öğrenciler ve Norveçli kütüphaneciler de var. 202 00:09:38,000 --> 00:09:42,216 1 ve 0'ların kalıcı gerçekliği içinde yaşayan 203 00:09:42,240 --> 00:09:45,456 ve büyüdüğünde teknoloji konusunda çok iyimser ve cesur olan 204 00:09:45,480 --> 00:09:50,096 yarının Ada Lovelace'inin olduğu bir dünya hayal edin. 205 00:09:50,120 --> 00:09:53,496 Dünya'nın güçlerini, fırsatlarını 206 00:09:53,520 --> 00:09:55,120 ve sınırlarını kucaklıyorlar. 207 00:09:55,680 --> 00:10:01,496 Harika, acayip fikirli ve az biraz da tuhaf bir teknoloji dünyası. 208 00:10:03,120 --> 00:10:04,616 Küçük bir kızken 209 00:10:04,640 --> 00:10:06,656 öykücü olmak isterdim. 210 00:10:06,680 --> 00:10:08,256 Hayalî dünyalara bayılırdım 211 00:10:08,280 --> 00:10:09,896 ve en sevdiğim şey 212 00:10:09,920 --> 00:10:13,976 sabahları Moomin Vadisi'nde uyanmaktı. 213 00:10:14,000 --> 00:10:17,120 Öğlenleri, Totooines'te dolanırdım. 214 00:10:17,120 --> 00:10:20,000 Akşamları, Narnia'da uykuya dalardım. 215 00:10:21,400 --> 00:10:24,600 Anladım ki programlama benim için biçilmiş kaftan. 216 00:10:25,720 --> 00:10:27,656 Hâlâ dünyalar yaratıyorum. 217 00:10:27,680 --> 00:10:30,640 Hikâyeler yerine, bunları kodlarla yapıyorum. 218 00:10:31,640 --> 00:10:34,696 Programlama bana kendi kuralları, 219 00:10:34,720 --> 00:10:37,096 paradigmaları ve uygulamalarıyla 220 00:10:37,120 --> 00:10:41,080 kendi küçük evrenimi inşa etme gücü veriyor. 221 00:10:42,120 --> 00:10:46,080 Mantığın saf gücüyle ortaya bir şeyler çıkarın. 222 00:10:46,920 --> 00:10:48,136 Teşekkür ederim. 223 00:10:48,160 --> 00:10:50,600 (Alkış)