0:00:06.783,0:00:09.485 1828'in başlarında Sojourner Truth; 0:00:09.485,0:00:12.295 New York, Kingston'ın [br]büyük jürisiyle görüştü. 0:00:12.295,0:00:14.675 Hukuk sisteminde hiçbir deneyimi yoktu, 0:00:14.675,0:00:18.125 mahkemenin gözünde[br]hiç parası ve gücü yoktu. 0:00:18.125,0:00:19.945 Jürinin küçümsemesini göz ardı ederek 0:00:19.945,0:00:24.086 Truth, Alabama'da yasa dışı bir şekilde [br]bir köle sahibine satılan 0:00:24.086,0:00:27.486 beş yaşındaki oğlu Peter'ın [br]velayeti için savaşmaya geldiğini söyledi. 0:00:27.486,0:00:30.276 Duruşma, sonraki birkaç ay [br]boyunca devam ederken 0:00:30.276,0:00:33.460 Truth bağış topladı, [br]avukatlarla strateji yaptı 0:00:33.460,0:00:35.300 ve inancını yitirmedi. 0:00:35.300,0:00:40.282 En sonunda 1828 yılının ilkbaharında[br]Peter onun himayesine geri getirildi— 0:00:40.282,0:00:42.682 ancak Truth'un işi bitmemişti. 0:00:42.682,0:00:48.082 Hayatının geri kalanını, adaleti[br]ve manevi anlayışı sürdürmeye adayacaktı. 0:00:48.082,0:00:50.923 Truth, 18. yüzyılın sonlarında[br]New York, Ulster County'de 0:00:50.923,0:00:54.423 Isabella Baumfree olarak[br]köleliğin içinde doğmuştu. 0:00:54.423,0:00:58.472 New York eyaleti 1799 yılında[br]köleliği kaldırdığını duyursa da, 0:00:58.472,0:01:01.042 serbest bırakma yasası yavaş ilerliyordu. 0:01:01.042,0:01:03.740 Esir edilmiş kişiler,[br]20'lerinin ortalarına kadar 0:01:03.740,0:01:07.226 bir sözleşmeli kölelik dönemi[br]yerine getirmeye zorlanmıştı. 0:01:07.226,0:01:10.957 Bu dönem boyunca, köle sahipleri [br]Baumfree'yi tekrar tekrar sattılar, 0:01:10.957,0:01:13.117 onu sevdiklerinden ayırdılar. 0:01:13.117,0:01:17.401 Yeni ilişkiler kurması da[br]sıklıkla engelleniyordu. 0:01:17.401,0:01:20.861 En sonunda Thomas adında [br]esir edilmiş bir adamla evlendi, 0:01:20.861,0:01:23.311 ondan üç çocuğu oldu. 0:01:23.311,0:01:25.921 Yeni ailesini bir arada [br]tutmak için çabalıyordu— 0:01:25.921,0:01:29.441 ancak köleliğin kaldırılmasındaki[br]yavaş süreç bu umudunu tehdit ediyordu. 0:01:29.441,0:01:34.773 Baumfree'nin sahibi John Dumont 1826'da[br]onu serbest bırakacağına dair söz verdi. 0:01:34.773,0:01:38.820 Sözünü tutmadığında[br]Baumfree güvenliği için kaçtı. 0:01:38.820,0:01:43.504 Kaçışı sırasında sadece [br]en küçük kızı Sophia'yı kurtarabilmişti, 0:01:43.504,0:01:46.094 diğer çocukları ise esaret altında [br]kalmaya devam etti. 0:01:46.094,0:01:49.814 Peter'ın velayetini almak[br]iki yılı bulacaktı. 0:01:49.814,0:01:53.484 Ondan sonra ise, diğer çocuklarından [br]herhangi birini görmek için 0:01:53.484,0:01:55.584 iki yıl daha bekleyecekti. 0:01:55.584,0:01:58.934 Bu süre zarfında [br]Baumfree inancında teselli buldu 0:01:58.934,0:02:02.217 ve dini düşünceye kendini gitgide adadı. 0:02:02.217,0:02:04.397 New York, Kingston'a yerleştikten sonra, 0:02:04.397,0:02:07.947 kendi siyasi görüşlerini paylaşan[br]bir Metodist topluluğa katıldı. 0:02:07.947,0:02:11.497 Gizlice Tanrıyla konuşmaya devam etti 0:02:11.497,0:02:16.489 ve bir gece, akşam duaları [br]çok daha kutsal bir öneme kavuştu. 0:02:16.489,0:02:19.789 Baumfree, Tanrının sesinin duyduğunu[br]ve ona Kingston'ı terk edip 0:02:19.789,0:02:23.169 kutsal mesajını başkalarıyla [br]paylaşmasını söylediğini iddia etti. 0:02:23.169,0:02:25.619 Her ne kadar okumayı [br]veya yazmayı hiç öğrenmese de, 0:02:25.619,0:02:28.459 Baumfree, heyecan verici [br]bir konuşmacı olarak tanındı; 0:02:28.459,0:02:30.819 konuşmalarında İncil'e ait göndermeler, 0:02:30.819,0:02:34.361 ruhsal idealler [br]ve kölelik deneyimlerini kullandı. 0:02:34.361,0:02:38.544 Vaazları genellikle Afrikalı Amerikalılara[br]ve kadınlara yönelik zulmü kınadı 0:02:38.544,0:02:40.753 ve hem köleliğin kaldırılmasındaki 0:02:40.753,0:02:43.203 hem de kadın haklarındaki [br]mücadelede öne çıktı. 0:02:43.203,0:02:47.203 1843'de kendine [br]Sojourner Truth adını verdi 0:02:47.203,0:02:50.483 ve efsanevi bir söylev turuna girişti. 0:02:50.483,0:02:53.543 Truth, yolculuğunu ona Tanrıdan verilen [br]bir görev olarak gördü. 0:02:53.543,0:02:56.713 İnancı onu sık sık ülkenin [br]en saldırgan bölgelerine sürükledi, 0:02:56.713,0:03:01.077 kalabalığın içinde tek siyahi kadın olarak[br]geri kafalı dinleyicilere karşı konuştu. 0:03:01.077,0:03:03.507 Truth, Tanrının onu koruyacağından emindi 0:03:03.507,0:03:07.137 ancak bazı kalabalıklar onun cesaretine [br]şiddetle karşılık verdi. 0:03:07.137,0:03:09.847 Bir vaazı sırasında,[br]beyaz erkeklerden oluşan bir topluluk 0:03:09.847,0:03:12.606 onu, konuşma yaptığı çadırı [br]ateşe vermekle tehdit etti. 0:03:12.606,0:03:13.964 Bir anı yazısında, 0:03:13.964,0:03:16.924 Truth onlara karşı koymak için[br]kendini hazırladığını anımsıyor: 0:03:16.924,0:03:20.354 "Dışarı çıkıp o güruhu yatıştırmak için[br]nasıl da bir inancım varmış. 0:03:20.354,0:03:22.404 Üç kalbim varmış gibi hissetmiştim! 0:03:22.404,0:03:26.344 O kadar iriydiler ki[br]vücudum onları zar zor tutabiliyordu!" 0:03:26.344,0:03:31.785 Ona zarar verme istekleri dinene kadar[br]adamları şarkı ve dua ile sakinleştirdi. 0:03:31.785,0:03:35.935 Truth'un konuşmaları ülke çapında[br]toplumdaki binlerce insanı etkiledi 0:03:35.935,0:03:39.075 ancak aktivizmi kalabalık önünde [br]konuşmaktan çok öteye gitti. 0:03:39.075,0:03:42.595 Amerikan İç Savaşı sırasında [br]Birlik Ordusuna katıldı, 0:03:42.595,0:03:46.295 askerleri topladı ve siyahi birlikler için[br]erzak organize etti. 0:03:46.295,0:03:50.506 Yaptıkları o kadar saygı gördü ki[br]Başkan Lincoln ile görüşmek için çağrıldı. 0:03:50.506,0:03:54.006 Bu vesileyle daha öncesinde [br]esir edilmiş tüm insanlara 0:03:54.006,0:03:56.696 devlet tarafından arazi [br]tahsis edilmesini tartıştı. 0:03:56.696,0:04:00.196 Truth, seksenlerinde de seyahat etmeye [br]ve iyi konuşma yapmaya devam etti. 0:04:00.196,0:04:04.650 1883'teki ölümüne kadar, bu düşmanca [br]dünyada sesini duyurma hakkı için savaşan 0:04:04.650,0:04:08.539 açık sözlü bir eleştirmen olarak kaldı. 0:04:08.539,0:04:10.277 Truth'un bir keresinde dediği gibi: 0:04:10.277,0:04:13.231 "Düşmanların ortasında bile [br]güvende hissediyorum 0:04:13.231,0:04:17.231 çünkü gerçek güçlüdür[br]ve üstün gelecektir."