Biz veganlar neden böylesine duyarlıyız? Neden sadece yaşayıp yaşatmakla kalmayıp başkalarının beslenme tercihlerine müdahale
ediyoruz? Neden böylesine kolayca üzülüp, gerginleşiyoruz? Öylece rahatlayıp her şeyi oluruna bıraksak olmuyor mu?
Bunda o kadar da abartacak ne var ki?
Merhaba, Bite Size Vegan'dan Emily ben, başka bir vegan ikramıma hoşgeldiniz. Bu video
bizlerin neden böyle olduğumuzu daha iyi anlamak isteyen oradaki vegan olmayanlarım için.
Öncelikle bilmenizi isterim ki bu videoda rahatsızlık verici görseller
veya aslında herhangi bir görsel olmayacak. İkinci olarak bu video siz vegan olmayanları
kötü insanlarmış gibi hissettirmek için değil. Samimi bir biçimde sizlerin biz veganların
görünüşteki duyarlı ve bazı zamanlardaki çetrefilli hüsranımızı ve öfkemizin arkasındaki
nedenleri göstermeye ve aradaki bağlantıyı kurabilmenize yardımcı olmaya çalışıyorum.
Tabii ki bütün veganları aynı kefeye koymak imkansız -her biri kendince
tepkiler gösteren bireyler. Duyarlı olduğumuzu söylediğimde zayıf veya fazlasıyla duygusal olmaktan bahsetmiyorum-
Bizleri sıklıkla bu şekilde resmeden, dışarıdan bakan bir bakış açısıyla konuşuyorum.
O yüzden bütün veganlar adına konuşamayacağımı biliyorum, öyle bir şeye hiç kalkışmazdım da. Ancak
en azından sizlere benim ve birçok ahlâki veganın ne gördüğünü anlatabilirim ve bu
umarım sizlerle beraber yemek yerken neden zorlandığımızı ve sizlerin önemsiz bulabildiği bazı şeylere
neden hırslı bir biçimde üzülüp sinirlenebildiğimiz üzerine biraz ışık tutabilir.
Anlarsınız, vegan olduğunuzda kör gözlüklerinizi çıkartır ve düşüncem odur ki x-ışın görüşüne sahip olmaya başlarsınız.
Sorgusuz sualsiz önümüze getirilen mutluluk tablolu yalanların altında nelerin döndüğünü görmeye başlarsınız.
Şahsen, hayvanların ve onlardan elde edilenlerin tüketilmesinin yakınında olmayı zor buluyorum.
Hayatım boyunca yaşadığım ve çoğumuzun yaşadığı bir şey
ama gittikçe daha kolay gelmiyor gerçekten.
Şimdi burada sizi yargıladığımı veya yeme alışkanlıklarınızla ilgili sinirlendiğimi zannedebilirsiniz.
Rahatsızlığımın asıl kaynağının aslında bir sizlerle ilgisi yok, ancak tabağınızdakinin
bir zamanlar bir hayat olduğu gerçeğiyle ilgisi var. Eğer vegan değilseniz açıklama boyunca
benimle kalın lütfen. Tekrar edeyim; bu sizi berbat biriymiş gibi hissettirmek için değil. Sadece
biz veganların neyi gördüğünü ve hayvan ürünleriyle neden sorunlu olduğumuzu anlatmaya çalışıyorum.
Bir parça peynir gördüğümde paramparça olabilirim ve bu insanlara çılgınca gelebilir. Ancak
sadece bir peynir parçası görmüyorum. Doğduktan sonra yavrusu elinden alınan, yavrusuyla geçireceği anları sökülüp alınan bir anneyi
görüyorum. Daha 4 aylık olmadan süt danası endüstrisine ve mezbahaya
sürgün edilen bir bebeği görüyorum. Tabiatında 20 yıl yaşayabilmek varken
sürekli tecavüz edilip hamile bırakılmaktan ve defalarca çocuklarının
elinden alınması yüzünden ve belki de sırf bu üzüntünün acısıyla, kendi isteğiyle vücudu giderek iflas eden
bir anneyi görüyorum. BU bir parça peynire baktığımda gördüğüm şey.
Dışarıdan bakıldığında biz veganların vegan olmayan yiyecekler ile ilgili rahatsız hissetmemiz
aşırı görünebilir. Ancak bunun üzerine toplumsal telkinlerin tuzakları olmadan bir düşünün.
Et tam olarak tabaktaki bir cesettir -yenilmek için ölmek istememiş, bir hayat,
bir kişi, duyarlı bir varlık. Süt ürünleri engin çilenin, anaç kederin, yavru
katliamının ve olgunluk öncesi ölümün ürünleridir.
Yumurtalar aşırı sıkışık, korkunç koşullarda, erkek civcivlerin topluca canlı canlı kıyıldığı veya boğulduğu,
ve yumurta bırakan tavukların olgunluk öncesi ölümlerinin ürünleridir.
Gerçeklik bu. Her ısırıkta biz veganların gördüğü bu. Evet öfkenelenebilir,
sinirlerimiz bozulabilir, mosmor olabiliriz çünkü bu korkunç derecede kalp kırıcı.
Sizlerin bunu görmüyor olmasına da anlam veremiyoruz.
Sevdiğiniz insanların masum varlıkların vucütlarını yemelerinin rahatlatıcı bir yanı yok.
Oradaki vegan olmayanlarım için bu daha çok aşırı bir tepki, saçmalığın sınır çizgisi
gibi kulağa gelebilir ancak benimle kalmaya devam edebilirseniz devam edelim.
Sevdiğiniz birisinin bir çocuğa zarar verdiğini veya sevilen bir köpek veya kediye kötü davrandığını hayal edin.
Ya da, allah göstermesin evin o sevilen hayvanının yenildiğini ve mümkünse bu vahşetin
toplumca kabullenebildiğini ve bundaki yanlışı sadece sizin düşünebildiğini hayal edin.
Daha ötesinde bu davranışlarda bulunan sevdiğiniz birisinin bu konuyu dile getirdiğinizde
size karşı savunmacı ve alıngan olduğunu hayal edin.
Tekrarlayayım bu saçma bir karşılaştırma gibi görünebilir. Ancak "evde beslenebilir" ve "yenilebilir"
hayvanlar arasında yaptığımız ayrım saçmalık değilse ya nedir? Bu tamamıyla keyfi.
Görüyorsunuz, veganlar "yemek hayvanları" için evde baktığınız hayvanlara gösterdiğiniz aynı sevgi, şefkat ve
eşduyumu hissediyorlar. Evde baktığınız hayvan tabağınızdaki ineğin, domuzun veya tavuğun yerinde olsaydı kendinizi
nasıl iyi hissedebilirdiniz? Nasıl köpeklerin yenmesini kültürümüzle dehşetengiz bulurken
onun kadar değerli ve hatta daha zeki diğer canlıları yemeye devam ediyoruz?
Biz veganlar daha fazla bu keyfi ayrımı gözetmiyoruz. Bu canlıların hepsini aynı değeri veriyoruz.
O yüzden bu süregelen köleliğe, kullanmaya, eziyete ve katliama dayanabilmek
fazla geliyor. Bunlar uygun bir şekilde görünürden uzakta olur ve sizin gördüğünüz sadece
peynir, süt, hamburger, jambon -ne isterseniz- iken biz bildiğimizi bilmemezlikten veya gördüğümüzü görmemezlikten gelemeyiz.
O yüzden yemek nesneniz size zararsız görünmekteyken bizim için gerçek, korkunç bir yaşamın son ürünüdür.
Biz katliamı, boğuşmayı görüyoruz, onların çığlığını duyuyoruz, onların korkusunu seziyor ve
yaşadıkları dehşeti hissediyoruz. Aynen sizin evde baktığınız hayvanın bunun gibi korkunç davranışlara uğramış olduğunda hissedebileceğiniz gibi.
Hatta daha fazlası bir insan çocuğunun böylesine bir vahşete uğradığını gördüğünüzde hissedebileceğiniz gibi.
Tek fark şu: bizler gözlerimizi kapatmıyoruz.
Umarım bu açıklama yardımcı olmuştur. Eğer bu size biraz sert ve ağır geldiyse
bunun nedeni oldukça gerçek ve hepimize sıklıkla olmasındandır. Eğer bir an için kendinizi
bizlerin yerine koyabilir ve gördüğümüzü hayal ederseniz -buna inanmıyor olsanız bile-
belki bu o zaman biz veganların neden böyle duyarlı ve hırslı olduğumuzu anlamanıza yardımcı olur.
Ayrıca neden boşvermediğimizin de.
Eğer bu videoyu kendinize yakın bulduysanız buna bir başparmak havaya yapın ve etrafınızla daha fazla
gözleri açmak için paylaşın. Bite Size Vegan'ın hayvanlar için konuşma görevinde desteklemek ve
zihinlerle kapleri açmada desteklemek için lütfen video açıklamasının altındaki destek bağlantılarını veya
bağış ve ödül destekleriniz için şuradaki Nugget Army simgesine veya yan çubuktaki
iCard bağlantısına tıklayın. Eğer burada yeniyseniz, aşağıdaki büyük kırmızı takip et düğmesine basın ve
her Pazartesi, Çarşamba ve bazı Cumalarda harika vegan içeriği kaçırmayın. Şimdi vegan olun,
gözlerinizi açın ve sizi yakında tekrar göreyim!
Ve şimdi, bunlardan sonra... asıl ikram...
Bu!
[Komik korna sesi]
Eğer "yemek hayvanları" veya çiftlik hayvanları ile bağlantı kurmakta zorlanıyorsanız, sadece onları fotoğraflayın
bu yüzle bakar fotoğraflayın. Böyle bir yüze ne yapabilirsiniz ki?
Onlara güzel yüzünü göstermen gerekiyor.
Onlara güzel yüzünü göstermen gerekiyor.
Sen iyi bir vegan savunucususun.
Altyazılar Amara.org topluluğu aracılığıyla.