Ben teleskop üreten bir gökbilimciyim.
Teleskop üretiyorum
çünkü birincisi muazzamlar.
İkinci sebep ise şu,
bence evrenle ilgili yeni bir şey
keşfetmek istediğinizde
evrene yeni bir açıdan
bakmanız gerekir.
Astronomideki yeni teknolojiler,
lenslerden, fotoğrafik plakalardan tutun
uzay teleskoplarına kadar,
evreni görmek için bize yeni yollar sundu
ve bulunduğumuz yere dair doğrudan
yeni anlayış kazandırdı.
Fakat bu keşiflerin bir bedeli var.
Hubble Uzay Teleskobu fikir olmaktan çıkıp
yörüngeye oturtulsun diye
binlerce insan ve 44 yıl gerekti.
Zaman lazım,
başarısızlığa tahammül lazım,
her bir insanın her gün
pes etmemeyi seçmesi lazım.
Bu seçimin çok zor olduğunu biliyorum
çünkü ben de yaşıyorum.
İşimin gerçeği şu, neredeyse sürekli
başarısız olup yine de pes etmiyorum
çünkü teleskoplar böyle üretilir.
Yapılışına katkıda bulunduğum teleskop
zayıf galaksiler arası ortamda
kızıla kayan emisyon balonu,
zor bir söylenişi var,
biz de ona FIREBall diyoruz.
Bu arada merak etmeyin,
hikâyenin sonunda patlamıyor.
FIREBall üzerinde 10 seneden
fazladır çalışıyorum.
Şu anda ise üretimini gerçekleştiren
harika bir ekibe liderlik ediyorum.
FIREBall bilinen en zayıf yapılardan
birini gözlemlemek için tasarlandı:
devasa hidrojen gazı bulutlarını.
Bu bulutlar kocaman.
Hayal ettiğiniz her şeyden daha büyükler.
Devasalar.
Devasa hidrojen bulutları galaksilerin
içine ve dışına doğru akar.
FIREBall üzerine çalışıyorum
çünkü asıl isteğim evrene bakışımızı
yıldızların ışık saçtığı bir evrenden alıp
var olan her atomu görüp ölçebileceğimiz
bir evrene doğru çekmek.
Tek yapmak istediğim bu.
(Gülme sesleri)
Bu atomların en azından
birkaçını gözlemlemek
galaksilerin neden öyle göründüklerini
anlamamız açısından elzem.
Hidrojen gazının
nasıl bir galaksiye girerek
yıldız oluşturduğunu bilmek istiyorum.
FIREBall üzerine çalışmaya
2008 yılında başladım.
Teleskop üzerine değil,
teleskopların kalbi denebilecek
ışık sensörü üzerine çalışıyordum.
Dahil olduğum ekip, NASA'nın
Jet Propulsion Laboratory merkezinde
bu yeni sensörü geliştiriyordu.
Amacımız bu sensörün
hidrojen gazının tespitinde
çok iyi bir iş çıkaracağını kanıtlamaktı.
Bu çalışmamda
çok ama çok pahalı
birkaç sensörü mahvettim.
Çünkü kullandığım makinanın
plazma oluşturup
içine koyduğumuz her elektrikli şeye
kısa devre yaptırdığını fark etmemiştim.
Farklı bir makina kullandık,
başka zorluklarla karşılaştık,
doğru olanı yapmak yıllarımızı aldı.
Fakat ilk sensörün çalışması
harikuladeydi.
Sensörlerimiz artık
önceki teknolojiden on kat daha iyi
ve şu an her türden
yeni teleskoba yerleştiriliyorlar.
Sensörlerimiz evreni ve evrendeki yerimizi
yeni bir açıdan görmemizi sağlayacak.
Sensörler hallolduğuna göre
sıra teleskop üretmedeydi.
Her teleskop kadar
FIREBall da garip bir yapı
çünkü ne uzayda duruyor
ne de yerde.
Onun yerine, dev bir balondan
kabloyla asılı.
Sadece bir gece gözlem yapıyor,
stratosferde kırk km yükseklikte,
uzayın hemen sınırında bulunuyor.
Sebebi kısmen şu: Uzay sınırı
uzayın kendisinden daha az maliyetli.
(Gülüşmeler)
Yapımında tabii pek çok aksaklık yaşadık:
Aynalar çalışmadı,
çizik aynaları yeniden üretmek gerekti,
soğutma sistemi bozuldu,
sistemi baştan yapmak zorunda kaldık,
kalibrasyon arızalandı,
tekrar tekrar testler yaptık.
Hayatta ummayacağınız
aksaklıklar da olmadı değil:
Bir gün bir baktık ki çok sevimli ama
bir o kadar da öfkeli bir doğan yavrusu
spektograf tankımıza konmuş.
(Gülüşmeler)
Dürüst olmak gerekirse
projenin tarihindeki
en muhteşem gün o gündü.
(Gülüşmeler)
O doğanı gerçekten çok sevmiştim.
Doğanın hasarı giderildi, teleskobu yaptık
Ağustos 2017'de fırlatmayı denedik
ancak New Mexico çölündeki
altı hafta aralıksız süren
yağış yüzünden fırlatamadık.
(Gülüşmeler)
Keyfimiz kaçsa da tekrar sahaya çıktık,
Ağustos 2018'di. Onuncu yıldı.
22 Eylül sabahı en sonunda
teleskobu fırlatmayı başardık.
(Alkış)
Bu projeye kendimden çok şey verdim,
tüm hayatımı ortaya koydum.
Ama hâlâ gerçekleştiğine
inanmakta zorlanıyorum.
O gün balonumuzun
gün batımında çekilen bir fotoğrafı var.
Ucunda FIREBall sarkıyor,
Ay'ın neredeyse dolunay hâli.
Bu fotoğrafa bayılıyorum.
Çok seviyorum.
Ama fotoğrafa baktığımda
ağlayasım geliyor
çünkü bu balonlar tamamen şişirilince
yuvarlak olurlar,
ancak bu öyle olmadı.
Şekli gözyaşına benziyor.
Sebebi, içerisinde bir delik olması.
Bazen balonlar da başarısız olur.
FIREBall, New Mexico çölüne
zorunlu iniş yaptı
ve biz istediğimiz veriyi elde edemedik.
O günün sonunda kendi kendime dedim ki:
"Niye yapıyorum ben bunu?"
O günden beri sebebi üzerine çok düşündüm.
Sonunda şunu fark ettim,
benim tüm işim
bozulup başarısız olan,
anlamadığımız bir sebepten başarısız olan,
en baştaki yanlışımız yüzünden
başarısız olan
şeylerle alakalı.
Hubble'ı yapan
binlerce insanı düşünüyorum
ve ne çok başarısızlığa katlandıklarını.
Yürek parçalayıcı,
sayısız başarısızlığa uğradılar,
uzaydayken bile.
Fakat bu başarısızlıkların hiçbiri
pes etmeleri için bir sebep değildi.
İşimi sevme nedenimi düşünüyorum
Evrende ne olup bittiğini
öğrenmek istiyorum.
Sizler de evrende ne olup bittiğini
öğrenmek istiyorsunuz.
O hidrojenle ilgili meseleyi
öğrenmek istiyorum.
Keşif denen şeyin çoğunlukla
başarılı olmayan şeyleri
bulma süreci olduğunu anladım,
ve bilginin sınırlarını zorladıkça
başarısızlığın kaçınılmaz olduğunu.
İşte yapmak istediğim şey bu.
Bu yüzden pes etmemeyi seçiyorum.
Ekibimiz ise
bizden önce bir şeyler üretmeyi başarmış
diğer herkesin yaptığını yapacak:
Yeniden deneyecek.
2020 yılında.
Bugün bir başarısızlık gibi görünebilir,
ki gerçekten öyle,
başarısızlık olarak da kalacak
eğer ben pes edersem.
Çok teşekkür ederim.
(Alkış)