0:00:06.648,0:00:09.226 Arkadaşınıza inanılmaz[br]bir hikâye anlatıyorsunuz 0:00:09.226,0:00:13.637 ve tam hikâyenin en güzel kısmında[br]bir anda araya giriyor, 0:00:13.637,0:00:17.819 "Ben ve uzaylı" değil, [br]"Uzaylı ve ben" diyor. 0:00:17.819,0:00:19.813 Muhtemelen çoğumuz rahatsız olurduk, 0:00:19.813,0:00:21.907 kabaca söz kesmesi bir kenara, 0:00:21.907,0:00:23.713 arkadaşınız haklı mı? 0:00:23.713,0:00:26.837 Kurduğun cümle dil bilgisi[br]açısından yanlış mıydı? 0:00:26.837,0:00:30.867 O söylemek istediğini anladıysa,[br]bu kadar önemli olan nedir? 0:00:30.867,0:00:32.722 Dil bilimi açısından bakıldığında, 0:00:32.722,0:00:36.547 gerek konuşma gerek yazma olsun, 0:00:36.547,0:00:39.096 dil bilgisi, cümle veya söz[br]öbekleri oluşturmak için 0:00:39.096,0:00:41.905 kelimelerin bir araya getirildiği[br]kalıplar bütünüdür. 0:00:41.905,0:00:44.090 Her dilin farklı kalıpları vardır. 0:00:44.090,0:00:47.433 İngilizce'de genellikle önce özne gelir, 0:00:47.433,0:00:48.689 ardından fiil, 0:00:48.689,0:00:50.007 onun da ardından nesne. 0:00:50.007,0:00:52.554 Japonca ve pek çok diğer dilde ise 0:00:52.554,0:00:55.898 sıralama özne, nesne, fiil şeklindedir. 0:00:55.898,0:01:00.151 Bazı akademisyenler tüm dillere özgü[br]ortak kalıpları belirlemeye çalıştı, 0:01:00.151,0:01:02.496 fakat isim ve fiil olması gibi 0:01:02.496,0:01:04.593 bazı temel özellikler dışında, 0:01:04.593,0:01:08.939 bu sözde evrensel dilbilim özelliklerinin[br]çok azı tespit edilebildi. 0:01:08.939,0:01:12.026 Her dil işlerlik açısından[br]tutarlı kalıplara ihtiyaç duysa da 0:01:12.026,0:01:17.306 bu kalıpların araştırılması[br]kuralcılık ve betimleyicilik 0:01:17.306,0:01:20.913 olarak bilinen iki husus arasında[br]süregelen bir tartışmayı açığa çıkarır. 0:01:20.913,0:01:22.198 Kabaca özetlersek, 0:01:22.198,0:01:26.061 kuralcılar, bir dilin istikrarlı kurallar[br]takip etmesi gerektiğini düşünürken, 0:01:26.061,0:01:29.942 betimleyiciler, değişim ve adaptasyonu 0:01:29.942,0:01:33.320 dilin doğal ve gerekli [br]bir parçası olarak görürler. 0:01:33.880,0:01:38.321 Tarih boyunca dilin büyük[br]kısmı konuşma olmuştur. 0:01:38.321,0:01:42.286 İnsanlar birbiriyle daha ilişkili [br]hâle gelip yazı önem kazandıkça da 0:01:42.286,0:01:46.341 yazı dili, daha geniş çapta iletişim[br]ve farklı bölgelerdeki insanların 0:01:46.341,0:01:51.081 birbirini anlaması için [br]standartlaştırılmıştır. 0:01:51.411,0:01:56.741 Konuşulan pek çok ağzın yalnızca birinden, 0:01:56.741,0:02:00.665 genellikle mevki sahibi[br]insanlara ait ağızdan türetilse de 0:02:00.665,0:02:03.078 bu standart biçim tek doğru[br]olarak kabul edilir. 0:02:03.078,0:02:07.426 Dil özleştiriciler, zamanlarının kurulu[br]dil bilgisi kurallarını yansıtan 0:02:07.426,0:02:13.021 bir kural dizisi belirleyerek[br]bu standardı yaydılar ve yerleştirdiler. 0:02:13.021,0:02:17.245 Böylece yazılı dil bilgisi kuralları[br]konuşmaya da uygulandı. 0:02:17.245,0:02:21.683 Yazılı kurallardan sapan konuşma [br]kalıpları dilde yozlaşma 0:02:21.683,0:02:24.090 veya düşük sosyal statü kabul edildi 0:02:24.090,0:02:26.675 ve bu şekilde konuşarak[br]yetişmiş pek çok kimse 0:02:26.675,0:02:30.570 bu standartlaştırılmış biçimi[br]benimsemeye zorlandı. 0:02:30.570,0:02:31.886 Son zamanlarda ise 0:02:31.886,0:02:36.140 dil bilimciler, konuşmanın yazıdan ayrı,[br]kendi düzen ve kalıpları olan 0:02:36.140,0:02:38.287 bir fenomen olduğunu öne sürdüler. 0:02:38.287,0:02:42.891 Çoğumuz o kadar erken yaşta konuşmayı [br]öğreniyoruz ki bunu hatırlamıyoruz bile. 0:02:42.891,0:02:46.468 Konuşma şeklimizi bilinçaltı[br]alışkanlıklarımızla oluşturuyoruz, 0:02:46.468,0:02:48.828 kuralları ezberleyerek değil. 0:02:48.828,0:02:52.621 Konuşma anlam kazanmak için ruh hâli[br]ve vurgulamadan faydalandığı için 0:02:52.621,0:02:54.775 yapısı genellikle daha esnek, 0:02:54.775,0:02:58.727 konuşmacı ve dinleyicinin[br]ihtiyaçlarına göre değişiklik gösteriyor. 0:02:58.727,0:03:03.241 Bu da anlaşılması güç ve karışık[br]söz öbeklerinden kaçınmak, 0:03:03.241,0:03:06.037 uygunsuz telaffuzdan kaçınmak için[br]değişiklik yapmak 0:03:06.037,0:03:09.388 ve konuşmayı hızlandırmak için[br]sesleri çıkarmak demektir. 0:03:09.638,0:03:13.571 Doğruları dikte etmeden[br]bu farklılıkları anlamaya çalışan 0:03:13.571,0:03:17.945 dil bilimsel yaklaşım[br]betimleyicilik olarak biliniyor. 0:03:17.945,0:03:20.301 Dilin nasıl kullanılması gerektiği yerine, 0:03:20.301,0:03:23.131 insanların bunu nasıl[br]kullandığıyla ilgileniyor 0:03:23.131,0:03:26.789 ve bu süreçte karşılaştıkları[br]tüm yeniliklerin de takibini yapıyor. 0:03:27.259,0:03:28.878 Kuralcılık ve betimleyicilik 0:03:28.878,0:03:31.175 arasındaki bu tartışma devam etse de 0:03:31.175,0:03:33.598 aslında ikisi de doğru olabilir. 0:03:33.598,0:03:37.072 Kuralcılık, insanları belli bir zamana ait 0:03:37.072,0:03:41.675 en yaygın yerleşik kurallar hakkında [br]bilgilendirmek için faydalıdır. 0:03:41.675,0:03:44.471 Bu yalnızca resmi içerikler değil, 0:03:44.471,0:03:48.432 o dili sonradan öğrenen, [br]farklı altyapıları olan insanların 0:03:48.432,0:03:50.390 iletişim kurabilmesi için de önemlidir. 0:03:50.620,0:03:52.194 Betimleyicilik ise 0:03:52.194,0:03:54.447 aklımızın nasıl çalıştığı 0:03:54.447,0:03:58.855 ve dünya görüşümüzü şekillendirdiğimiz[br]içgüdüler hakkında bize ışık tutar. 0:03:59.465,0:04:03.461 Sonuç olarak dil bilgisi için[br]dilin tüm kullanıcıları tarafından 0:04:03.461,0:04:06.751 sürekli tartışılan ve yeniden şekillenen 0:04:06.751,0:04:09.646 dil bilimsel alışkanlıklar bütünü[br]tanımını yapabiliriz. 0:04:09.966,0:04:11.352 Tıpkı dilin kendisi gibi, 0:04:11.352,0:04:13.217 uzak veya yakın, 0:04:13.217,0:04:17.080 konuşmacı ve dinleyicilerin, 0:04:17.080,0:04:18.565 yazar ve okuyucuların, 0:04:18.565,0:04:20.781 kuralcı ve betimleyicilerin ördüğü 0:04:20.781,0:04:22.663 harika ve karmaşık bir kumaş gibidir.