Arkadaşlar bir sorunumuz var.
(Gülüşmeler)
Büyüme yavaşlıyor ve bu önemli bir mesele.
Küresel ekonomimizin büyümesi duruyor.
Bu durum yeni değil.
Büyüme son 50 yılda aslında düşüşte.
Eğer böyle devam edersek, gelecek on yılda
büyüme olmayan bir dünyada
yaşamayı öğrenmek zorunda kalacağız.
Bu da korkutucu,
çünkü eğer ekonomi büyümezse,
çocuklarımızın daha iyi bir hayatı olmaz.
Daha da ürkütücü olanı,
eğer pasta büyümezse,
her birimiz daha küçük bir dilim alırız.
Sonra da daha büyüğü için
kavgaya tutuşuruz.
Bu durumsa gerilim
ve ciddi çatışmalar yaratır.
Büyüme çok önemlidir.
Eğer büyümenin tarihine bakarsak,
büyük büyüme dönemleri hep
büyük üretim devrimleri
tarafından beslenmiştir.
Bu durum üç kez oldu, her 50-60 yılda bir.
Buhar makinesi 19. yüzyılın ortalarında,
seri üretim modeli
20. yüzyılın başlarında --
teşekkürler Bay Ford.
Ve ilk otomasyon dalgası 1970'lerde.
Peki neden bu üretim devrimleri
ekonomilerimizde devasa
bir büyüme yarattı?
Çünkü bunlar büyük bir
üretkenlik gelişimi zerk etti.
Bu oldukça basit:
Büyümek için daha fazla üretmek,
ekonomiye daha fazla şey
dâhil etmek zorundasınız.
Bunun anlamı, ya daha fazla iş gücü,
ya daha fazla sermaye ya da üretkenliktir.
Her seferinde üretkenlik
büyümenin kaldıracı olmuştur.
Bugün size başka bir büyük değişimin
eşiğinde olduğumuzu
ve bu değişimin sürpriz şekilde
yine üretimden geldiğini
söylemek için buradayım.
Bizi büyüme düşüşünden çıkaracak
ve son on yıldır küreselleşmenin
şekillenme biçimini
radikal olarak değiştirecek.
Şu an gerçekleşmekte olan inanılmaz
dördüncü üretim devrimini
size söylemek için buradayım.
Son devrimden bu yana
üretimle ilgili olarak
hiçbir şey yapmamış değiliz.
Aslında onu canlandırmak için
bazı zayıf girişimlerde bulunduk.
Ama aslında hiçbiri gerçekten
tekrar büyümemizi sağlayacak
kadar büyük bir revizyon değildi.
Örneğin, maliyetleri düşürmek
ve ucuz iş gücünden yararlanmak için
fabrikalarımızı başka ülkelere
götürmeyi denedik.
Bu üretkenliği canlandırmadığı gibi,
sadece kısa bir süreliğine
para tasarrufu sağladı.
Çünkü ucuz iş gücü
uzun süre ucuz olarak kalmadı.
Sonra fabrikalarımızı büyütmeyi denedik
ve onları ürün bazında ayırdık.
Fikir, bir üründen çok fazla sayıda üretip
taleple satılmak üzere onları depolamaktı.
Bu da üretkenliğin bir süreliğine
gelişmesini sağladı.
Ancak tedarik zincirimizde
bir sürü katılığa sebep oldu.
Moda perakendeciliğini ele alalım.
Geleneksel giyim şirketleri
yabancı ülkelerde, küresel,
katı tedarik zincirleri kurdular.
Zara gibi hızlı giyimdeki rakipler
stoklarını daha hızlı şekilde,
yılda iki koleksiyondan ayda bir
koleksiyonla değiştirmeye başladıklarında,
kimse onların hızına yetişemedi.
Bugün çoğu büyük güçlükler yaşıyor.
Ancak bütün eksikliklerine rağmen
bugün bildiğimiz fabrikalar bunlar.
Kapıları açtığınızda,
aynen 50 yıl önceki gibi görünüyorlar.
Sadece yerlerini, büyüklüklerini,
çalışma biçimlerini değiştirdik.
Aynı 50 yıl önceki gibi
görünen başka bir şey
daha söyleyebilir misiniz?
Bu çılgınca.
Modele yapabileceğimiz
her tür düzeltmeyi yaptık
ve artık sınırlarına erişti.
Üretim modelini düzeltmek için bütün
girişimlerimiz başarısız olduktan sonra,
büyümenin başka yerlerden
gelebileceğini düşündük.
Teknoloji sektörüne döndük --
orada oldukça fazla inovasyon oldu.
Birini söylemek gerekirse: İnternet.
Büyüme yaratmasını umduk.
Ve elbette ki hayatlarımızı değiştirdi.
Medyada, hizmette, eğlence
alanlarında büyük dalgalar yarattı.
Ancak üretkenlik için pek bir şey yapmadı.
Aslında sürpriz olan şey,
bütün o inovasyon çabalarına rağmen
üretkenlik düşüşte.
Şunu düşünün -- iş yerinde oturmak,
Facebook ekranını kaydırmak,
YouTube'da videolar izlemek
bizi daha az üretken yaptı.
Garip.
(Gülüşmeler)
Bu yüzden büyümüyoruz.
İmalat alanını yeniden
yaratmakta başarısız olduk
ve büyük teknolojik gelişmeler
ondan uzakta gelişti.
Ancak bu güçleri
birleştirebilsek ne olurdu?
Mevcut üretim ile büyük teknoloji
inovasyonları, üretimin büyük
tekrar icadını gerçekleştirmek için
bir araya gelseler ne olurdu?
Tam isabet!
Bu dördüncü üretim devrimi
ve şimdi gerçekleşiyor.
Ana teknolojiler üretim alanına giriyor,
çok önemli olay.
Endüstriyel üretkenliği
üçte birden fazla oranda artıracaklar.
Bu çok büyük bir şey ve büyüme
yaratmada çok katkısı olacak.
Bunlardan bazılarını size aktarayım.
İleri imalat robotları ile tanıştınız mı?
İnsan boyutundalar,
onlarla iş birliği yapıyorlar
ve karmaşık, tekrarlı olmayan işleri
gerçekleştirmek üzere
programlanabiliyorlar.
Bugün fabrikalarımızda işlerin
sadece yüzde 8'i otomasyonlu.
Daha az karmaşık,
daha çok tekrarlı olanları.
10 yıl içinde yüzde 25 olacak.
Bunun anlamı, 2025 itibariyle
ileri robotlar işçileri toplamda
yüzde 20 daha üretken olmak için,
yüzde 20 daha fazla çıktı üretmek için,
yüzde 20 ek büyümeye
ulaşmak için tamamlayacaklar.
Bu sadece hoş, fütüristik bir fikir değil.
Bu robotlar şu an bizim için çalışıyor.
Geçen sene ABD'de Amazon'a İnternet
üzerinden perakendenin yıllık zirvesi olan
Siber Pazartesi için
gerekli bütün ürünleri
hazırlayıp göndermede yardımcı oldular.
Geçen sene ABD'de
senenin ve tarihin en büyük
İnternet üzerinden alışveriş günüydü.
Tüketiciler o gün elektronikler için
3 milyar dolar harcadı.
Bu gerçek bir ekonomik büyüme.
Sonra katmanlı üretim, 3B baskı var.
3B baskı hâlihazırda
plastik imalatını geliştirdi
ve şimde de metalde ilerleme hâlinde.
Bunlar küçük endüstriler değil.
Plastik ve metal küresel imalatın
yüzde 25'ini temsil ediyor.
Gerçek bir örneği ele alalım.
Havacılık endüstrisinde,
bir sebepten dolayı yakıt memeleri
üretimi en karmaşık
parçalardan birisidir:
Ayrı üretilmesi gereken
20 farklı parçadan oluşur
ve sonra titizlikle montajı yapılır.
Havacılık şirketleri artık
3B baskı kullanıyorlar,
ki bu da onların 20 farklı
parçayı tek bir parçaya
dönüştürmesini sağlıyor.
Peki sonuç?
Bu endüstride yüzde 40
daha fazla verimlilik,
yüzde 40 daha çok üretilen çıktı,
yüzde 40 daha fazla büyüme.
Ama aslında bu yeni üretim devriminin
en heyecanlı kısmı
üretkenliğin ötesine gidiyor.
Daha iyi şekilde üretimle,
daha akıllı ürünlerle ilgili.
Ölçek uyarlamasıyla ilgili.
İhtiyacınız olan fonksiyonların,
istediğiniz tasarımın,
arabanız, kıyafetleriniz veya
cep telefonunuz gibi seri üretilen
bir ürünle aynı maliyet ve
tedarik süresine sahip olduğu,
tam istediğiniz ürünleri aldığınız
bir dünya düşünün.
Yeni üretim devrimi bunu mümkün kılıyor.
İleri robotlar herhangi bir kurulum süresi
veya ilavesi olmadan, herhangi
bir ürün konfigürasyonunu
gerçekleştirmek için programlanabilirler.
3B yazıcılar herhangi
bir özel tasarımı hemen üretebilirler.
Artık birden çok ürünlü partinin
aynı maliyet ve tedarik süresiyle,
bir ürünün, sizin ürününüzün
partisini üretebiliyoruz.
Bunlar gerçekleşen üretim devriminden
sadece birkaç örnek.
İmalat sadece daha
verimli olmakla kalmayıp
aynı zamanda daha da esnek hâle gelecek
ve bunlar tam da eksikliğini
duyduğumuz büyüme unsurlarıydı.
Ama aslında üretim tekrar
spot ışıkları altına girdiğinde
hepimiz için daha da
büyük etkileri olacak.
Büyük bir makroekonomik değişim yaratacak.
Öncelikle fabrikalarımız
yerel pazarlara dönecek.
Ölçek uyarlamasının olduğu bir dünyada
tüketici yakınlığı yeni kural.
Sonra fabrikalarımız daha küçük,
daha hızlı olacak.
Artık ölçek önemli değil,
esneklik ise öyle.
Birden fazla ürünle, ısmarlama
bazında faaliyet gösterecekler.
Değişim köklü olacak.
Küreselleşme yeni bir çağa girecek.
Doğudan batıya ticaret akışı
bölgesel ticari akışlarla
yer değiştirecek.
Doğu, doğu için; batı ise batı için.
Bunu düşününce eski model
oldukça çılgındı.
Son tüketicilere ulaşmadan önce
stokları yığıp ürünleri üreterek
tüm dünyayı dolaştırmak.
Tüketici pazarlarına yakın
üretim yapan yeni model
çok daha temiz, çevre için
çok daha iyi olacak.
Olgun ekonomilerde imalat eve dönerek
daha fazla istihdam,
daha fazla verim ve büyüme yaratacak.
İyi haber, değil mi?
Ama büyümeyle ilgili olan şey şu --
otomatikman olmuyor.
Olgun ekonomiler bunu ele almak durumunda.
İş gücümüzü toplu olarak
yeniden eğitmek zorundayız.
Benim ülkem Fransa gibi pek çok ülkede
üretimin bir geleceği olmadığını
çocuklarımıza söyledik.
Bu uzak zamanda olacak bir şeydi.
Bunu tersine çevirip
tekrar üniversitelerde üretimi
öğretmemiz gerek.
Sadece cesurca dönüşüm geçiren ülkeler
bu büyümeyi yakalayabilecekler.
Gelişmekte olan ülkeler için de bir şans.
Elbette Çin ve diğer
gelişmekte olan ekonomiler
artık dünyanın fabrikası olmayacak.
Aslında bu ülkeler daha
zengin hâle gelirken,
uzun vadede bu model
sürdürülebilir değildi.
Geçen sene Brezilya'da üretim yapmak
Fransa'da üretmek
kadar pahalıydı.
2018 yılı itibariyle Çin'deki üretim
maliyetleri ABD ile aynı olacak.
Yeni üretim devrimi,
bu gelişmekte olan
ekonomilerin dönüşümünü
yerel tüketime güdümlü
bir modele doğru hızlandıracak.
Bu da iyi bir şey,
çünkü büyümenin oluşacağı yer burası.
Gelecek beş sene içinde,
Çin'de bundan sonraki bir milyar
tüketici, ekonomilerimize Avrupa'daki
en tepedeki beş pazarın toplamından daha
fazla büyüme zerk edecek.
Bu dördüncü üretim devrimi
hepimiz için bir şans.
Eğer doğru oynarsak,
tüm ekonomilerde sürdürülebilir
bir büyüme göreceğiz.
Bunun anlamı, daha fazla servetin
hepimize dağıtılması
ve çocuklarımız için daha iyi bir gelecek.
Teşekkürler.
(Alkış)