WEBVTT 00:00:03.627 --> 00:00:07.838 Beynimde bir cenaze duyumsadım 00:00:07.838 --> 00:00:10.240 ve ötede beride yas tutanları, 00:00:10.240 --> 00:00:12.900 arşınlamaya devam ettim, devam ettim ta ki duyuncaya kadar 00:00:12.900 --> 00:00:15.836 onun kendini aşma hissi olduğunu. 00:00:15.836 --> 00:00:17.605 Ve hepsi çöküp oturduğunda, 00:00:17.605 --> 00:00:19.603 bir hizmet, sanki davul gibi, 00:00:19.603 --> 00:00:22.315 çalmaya devam etti, devam etti, ta ki ben hissedinceye kadar 00:00:22.315 --> 00:00:25.831 zihnimin hissizleştiğini. 00:00:25.831 --> 00:00:27.707 Ve sonra bir kutuyu kaldırdıklarını duydum 00:00:27.707 --> 00:00:29.994 ve gıcırdadığını ruhumun 00:00:29.994 --> 00:00:33.053 o aynı kurşun çizmelerle yine, 00:00:33.053 --> 00:00:36.070 sonra boşluk çınlamaya başladı, 00:00:36.070 --> 00:00:38.210 sanki gökler birer çanmış gibi 00:00:38.210 --> 00:00:40.201 ve varlık bir kulakmışçasına 00:00:40.201 --> 00:00:43.284 ve ben, ve sessizlik, bir garip yarış 00:00:43.284 --> 00:00:46.493 tarumar oldu, yalnızlık, burada. 00:00:46.493 --> 00:00:49.670 Tam da sonra, mantığın bir tahtası kırıldı, 00:00:49.670 --> 00:00:53.011 ve düştüm ve düştüm 00:00:53.011 --> 00:00:55.686 ve bir dünyaya çarptım her dalışımda 00:00:55.686 --> 00:01:00.198 ve bilmeyi bitirdim sonra." NOTE Paragraph 00:01:00.198 --> 00:01:03.680 Depresyonu metaforlar vasıtasıyla bilebiliyoruz. 00:01:03.680 --> 00:01:07.389 Emily Dickinson bunu dil yoluyla aktarabilmişti, 00:01:07.389 --> 00:01:10.130 Goya bir resmiyle. 00:01:10.130 --> 00:01:12.113 Sanatın amacının yarısı 00:01:12.113 --> 00:01:15.997 bu gibi simgesel halleri açıklamaktır. NOTE Paragraph 00:01:15.997 --> 00:01:19.587 Bana gelince, kendimi hep sağlam olarak gördüm, 00:01:19.587 --> 00:01:21.460 hayatta kalabilecek insanlardan biri olarak 00:01:21.460 --> 00:01:24.614 eğer toplama kampına gönderilmiş olsaydım. NOTE Paragraph 00:01:24.614 --> 00:01:27.497 1991'de bir dizi kaybım oldu. 00:01:27.497 --> 00:01:29.198 Annem öldü, 00:01:29.198 --> 00:01:31.324 bir ilişkim sonlandı, 00:01:31.324 --> 00:01:33.167 Amerika'ya geri taşındım 00:01:33.167 --> 00:01:35.268 yurtdışında bir kaç yıldan sonra, 00:01:35.268 --> 00:01:38.432 tüm o tecrübelerden sağlam bir biçimde geçip çıktım. NOTE Paragraph 00:01:38.432 --> 00:01:41.539 Fakat 1994'te, üç yıl sonra, 00:01:41.539 --> 00:01:45.932 kendimi neredeyse her şeye ilgimi kaybetmiş buldum. 00:01:45.932 --> 00:01:47.577 Daha önce yapmayı istediğim hiç bir şeyi 00:01:47.577 --> 00:01:49.959 yapmak isteyemez haldeydim 00:01:49.959 --> 00:01:51.877 ve bunun sebebini bilmiyordum. 00:01:51.877 --> 00:01:53.697 Depresyonun zıttı 00:01:53.697 --> 00:01:56.934 mutluluk değildir, hayat doluluktur, 00:01:56.934 --> 00:01:58.429 ve o canlılıktı 00:01:58.429 --> 00:02:02.082 benden o anda akıp gidiyormuş gibi görünen. 00:02:02.082 --> 00:02:04.237 Yapılması gereken her şey 00:02:04.237 --> 00:02:06.411 gözüme çok meşakkatli iş gibi görünüyordu. 00:02:06.411 --> 00:02:08.058 Eve gelirdim 00:02:08.058 --> 00:02:11.440 ve telesekreterimin kırmızı ışığını görürdüm 00:02:11.440 --> 00:02:13.585 ve arkadaşlarımın sesini duyacağıma heycanlanacağım yerde, 00:02:13.585 --> 00:02:15.133 düşünürdüm, 00:02:15.133 --> 00:02:18.368 "Geri dönülecek ne kadar da çok insan var." 00:02:18.368 --> 00:02:20.755 Ya da öğlen yemeği yemem gerektiğine karar kılar 00:02:20.755 --> 00:02:23.301 ve sonra düşünürdüm ki, "Fakat yemeği çıkarmalı 00:02:23.301 --> 00:02:25.340 tabağa koymalı 00:02:25.340 --> 00:02:29.389 ve kesip, çiğneyip, yutmalıyım" 00:02:29.389 --> 00:02:33.090 ve bu bana çarmıha gerilmişçesine bir his verirdi. NOTE Paragraph 00:02:33.090 --> 00:02:35.541 Ve depresyon tartışmalarında 00:02:35.541 --> 00:02:37.443 sıkça arada kaybolan meselelerden biri de 00:02:37.443 --> 00:02:39.801 onun anlamsız olduğunu bilmenizdir. 00:02:39.801 --> 00:02:42.537 Onu tecrübe ederken bilirsiniz ki anlamsızdır. 00:02:42.537 --> 00:02:44.681 Bilirsiniz ki birçok insan mesajlarını 00:02:44.681 --> 00:02:46.995 dinlemeyi ve öğle yemeğini yemeyi becerebilmektedir 00:02:46.995 --> 00:02:48.907 ve duş almak için kendilerini organize edebilir 00:02:48.907 --> 00:02:50.167 ve ön kapıdan dışarı çıkabilirler 00:02:50.167 --> 00:02:51.644 ve bu çok da mesele değildir 00:02:51.644 --> 00:02:54.985 ve lakin onun ağına düşmüşsünüzdür 00:02:54.985 --> 00:02:58.737 ve çıkış yolunu bulabilememektesinizdir. 00:02:58.737 --> 00:03:03.236 Ve sonra daha az iş gördüğümün 00:03:03.236 --> 00:03:05.326 ve daha az düşündüğümün 00:03:05.326 --> 00:03:07.694 daha az hissettiğimin farkına vardım. 00:03:07.694 --> 00:03:10.049 Bir çeşit hiçlikti. NOTE Paragraph 00:03:10.049 --> 00:03:12.415 Ve sonra tedirgin sızdı içime. 00:03:12.415 --> 00:03:14.694 Bana deseydiniz ki bir ay daha 00:03:14.694 --> 00:03:16.283 depresyonda kalmak durumunda olduğumu, 00:03:16.283 --> 00:03:19.507 derdim ki "Kasımda bu işin biteceğini bilirsem, baş edebilirim." 00:03:19.507 --> 00:03:20.623 Fakat bana bu şiddetli tedirginliğin 00:03:20.623 --> 00:03:23.923 önümüzdeki bir ay boyunca süreceğini söyleseydiniz 00:03:23.923 --> 00:03:26.296 bunu yaşamaktansa bileğimi kesivermeyi tercih ederdim. 00:03:26.296 --> 00:03:28.078 Tüm o zaman boyunca hissettiklerim, 00:03:28.078 --> 00:03:30.306 sanki yürürken 00:03:30.306 --> 00:03:31.708 kaydığınızda ya da tökezlediğinizde 00:03:31.708 --> 00:03:33.593 ve yerin size doğru hamle yapması, 00:03:33.593 --> 00:03:36.311 fakat normalde olduğu gibi yarım saniye sürmek yerine 00:03:36.311 --> 00:03:38.249 altı ay sürmesi gibiydi. 00:03:38.249 --> 00:03:41.281 Sürekli bir korku içinde olma hissiyatıydı, 00:03:41.281 --> 00:03:45.057 fakat neyin sizi korkuttuğunun bilincinde dahi olamadan. 00:03:45.057 --> 00:03:47.477 Ve tam da o nokta da düşünmeye başladım ki 00:03:47.477 --> 00:03:51.476 hayatta olmak çok acı vericiydi 00:03:51.476 --> 00:03:54.060 ve kendini öldürmemenin tek sebebi 00:03:54.060 --> 00:03:57.191 diğer insanların canını yakmamaktı. NOTE Paragraph 00:03:57.191 --> 00:04:00.184 Ve en sonunda bir gün, uyandım 00:04:00.200 --> 00:04:02.208 ve sanırım kalp krizi geçiriyorum diye düşündüm, 00:04:02.208 --> 00:04:04.939 çünkü yatakta tamamen donmuş şekilde yatıyor, 00:04:04.939 --> 00:04:06.888 telefona bakıyor, düşünüyordum, 00:04:06.888 --> 00:04:10.451 "Yanlış bir şeyler var ve yardım çağırmalıyım," 00:04:10.451 --> 00:04:12.186 ve kolumu uzatıp 00:04:12.186 --> 00:04:14.648 telefonu kaldırıp numarayı çeviremedim. 00:04:14.648 --> 00:04:18.802 Ve nihayet, yatarak ona bakakalmamın tam dört saatin ardından 00:04:18.802 --> 00:04:20.164 telefon çaldı 00:04:20.164 --> 00:04:22.412 ve bir şekilde ahizeyi kaldırmayı başarabildim 00:04:22.412 --> 00:04:24.212 ve babamdı 00:04:24.212 --> 00:04:27.365 ve dedi ki, "Başım cidden belada. 00:04:27.365 --> 00:04:29.528 Bir şeyler yapmalıyız." NOTE Paragraph 00:04:29.528 --> 00:04:32.856 Ertesi gün ilaçlarıma 00:04:32.856 --> 00:04:35.224 ve terapiye başladım. 00:04:35.224 --> 00:04:37.531 Ve aynı zamanda şu soruyla birlikte 00:04:37.531 --> 00:04:39.410 hesaplaşmaya başladım: 00:04:39.410 --> 00:04:41.483 Eğer toplama kampından 00:04:41.483 --> 00:04:44.039 kurtulabilecek güçte bir insan değilsem 00:04:44.039 --> 00:04:45.679 o halde kimim? 00:04:45.679 --> 00:04:47.628 Ve ilaç almam gerekiyorsa, 00:04:47.628 --> 00:04:51.335 şu ilaçlar beni olduğum gibi mi yapıyor, 00:04:51.335 --> 00:04:53.754 yoksa beni bir başkasına mı çeviriyor? 00:04:53.754 --> 00:04:55.450 Ve bu konuda ne hissederim 00:04:55.450 --> 00:04:57.989 eğer beni bir başkasına çeviriyorsa? NOTE Paragraph 00:04:57.989 --> 00:05:01.300 Bu mücadeleye girdiğim sırada iki avantajım vardı. 00:05:01.300 --> 00:05:04.280 Birincisi biliyordum ki, nesnel konuşuyorum, 00:05:04.280 --> 00:05:05.901 iyi bir hayatım olmuştu 00:05:05.901 --> 00:05:07.786 ve eğer bir iyileşebilirsem 00:05:07.786 --> 00:05:09.224 öte tarafta bir şeyler vardı 00:05:09.224 --> 00:05:11.010 yaşamaya değer. 00:05:11.010 --> 00:05:14.052 Diğeriyse iyi tedavi imkanlarım olmasıydı. NOTE Paragraph 00:05:14.052 --> 00:05:17.816 Fakat yine de geri geldi, nüksetti 00:05:17.816 --> 00:05:20.095 ve geri geldi ve nüksetti 00:05:20.095 --> 00:05:23.139 ve geri geldi ve nüksetti 00:05:23.139 --> 00:05:25.092 ve sonunda anladım 00:05:25.092 --> 00:05:27.336 ilaçlarımı ve terapimi 00:05:27.336 --> 00:05:29.632 sonsuza kadar sürdürmeliydim. 00:05:29.632 --> 00:05:32.006 Ve düşündüm ki, "Fakat bu kimyasal bir problem mi 00:05:32.006 --> 00:05:33.770 yoksa psikolojik bir problem mi? 00:05:33.770 --> 00:05:37.466 Kimyasal bir tedaviye mi ihtiyaç vardı yoksa felsefik bir tedaviye mi?" 00:05:37.466 --> 00:05:39.525 Ve hangisi olduğuna karar veremedim. 00:05:39.525 --> 00:05:42.002 Ve sonra anladım ki aslında, 00:05:42.002 --> 00:05:44.076 iki alanda da yeterince ileri değildik 00:05:44.076 --> 00:05:46.013 ki bu şeyleri tamamen açıklayabilelim. 00:05:46.013 --> 00:05:49.260 Kimyasal tedavi ve psikolojik tedavi, 00:05:49.260 --> 00:05:51.062 ikisinin de rolü vardı 00:05:51.062 --> 00:05:54.805 ve yine o depresyon sayesinde anladım ki bir şeyler 00:05:54.805 --> 00:05:57.308 içimize çok derinden örülmüş 00:05:57.308 --> 00:05:58.927 öyle ki ayırmak mümkün değildi 00:05:58.927 --> 00:06:01.413 kişiliğimizden ve kimliğimizden. NOTE Paragraph 00:06:01.413 --> 00:06:03.445 Demek istiyorum sahip olduğumuz 00:06:03.445 --> 00:06:05.990 depresyon tedavileri berbat. 00:06:05.990 --> 00:06:07.817 Hiç etkin değiller. 00:06:07.817 --> 00:06:09.650 Çok pahalılar. 00:06:09.650 --> 00:06:12.099 Sayılamaz yan etkileri mevcut. 00:06:12.099 --> 00:06:13.888 Bir felaketler. 00:06:13.888 --> 00:06:16.766 Fakat şu zamanda yaşadığım için çok minnettarım 00:06:16.766 --> 00:06:18.576 ve elli yıl önce 00:06:18.576 --> 00:06:20.087 o yapacak hiçbir şeyin olmadığı 00:06:20.087 --> 00:06:21.488 zamandan ziyade. 00:06:21.488 --> 00:06:24.069 Umarım bundan elli yıl sonra, 00:06:24.069 --> 00:06:25.926 insanlar benim tedavimi duyacak 00:06:25.926 --> 00:06:28.059 ve bir kişinin bu ilkel bilime 00:06:28.059 --> 00:06:30.885 nasıl katlandığına bakıp dehşete düşecekler. NOTE Paragraph 00:06:30.885 --> 00:06:35.441 Depresyon aşktaki bir kusurdur. 00:06:35.441 --> 00:06:38.582 Eğer biriyle evliyseniz ve düşünürseniz ki, 00:06:38.582 --> 00:06:42.177 "Eh, eğer karım ölürse, o zaman başkasını bulurum." 00:06:42.177 --> 00:06:45.223 bu pek de bizim bildiğimiz anlamda aşk olmaz. 00:06:45.223 --> 00:06:47.173 Kayba karşı bir duyarlılık yoksa 00:06:47.173 --> 00:06:49.817 aşk diye bir şey de yoktur, 00:06:49.817 --> 00:06:52.401 ve o çaresizliğin hayaleti 00:06:52.401 --> 00:06:56.130 samimiyetin lokomotifi olabilir. NOTE Paragraph 00:06:56.130 --> 00:06:59.059 İnsanların karıştırmaya yatkın olduğu üç şey vardır: 00:06:59.059 --> 00:07:02.859 depresyon, yas ve üzüntü. 00:07:02.859 --> 00:07:06.145 Yas özellikle tepkiseldir. 00:07:06.145 --> 00:07:09.104 Eğer bir kaybınız olduysa ve inanılmaz mutsuz hissediyorsanız, 00:07:09.104 --> 00:07:10.737 ve sonra, altı ayın ardından, 00:07:10.737 --> 00:07:13.959 hala çok derinden üzgünsünüzdür, fakat bir şekilde daha iyi işlev görebilirsiniz, 00:07:13.959 --> 00:07:15.687 muhtemelen bu yastır, 00:07:15.687 --> 00:07:17.979 ve büyük olasılıkla eninde sonunda 00:07:17.979 --> 00:07:19.428 kendini bir şekilde çözüme kavuşturacaktır. 00:07:19.428 --> 00:07:22.179 Eğer feci bir kaybı tecrübe ederseniz, 00:07:22.179 --> 00:07:23.393 felaket hissederseniz, 00:07:23.393 --> 00:07:26.390 ve altı ay sonra hemen hemen işlev göremez durumdaysanız, 00:07:26.390 --> 00:07:28.975 bu muhtemelen feci olaylar karşısında 00:07:28.975 --> 00:07:31.449 tetiklenen bir depresyondur. 00:07:31.449 --> 00:07:35.081 Bu yörünge bize çok önemli bir meseleyi anlatır. 00:07:35.081 --> 00:07:38.439 İnsanlar depresyonu sadece mutsuzluk hali olarak düşünürler. 00:07:38.439 --> 00:07:40.775 Çok, çok ama çok mutsuzluktur, 00:07:40.775 --> 00:07:42.439 fazla çok fazla yastır, 00:07:42.439 --> 00:07:45.368 ancak buna karşın sebebi çok zayıftır. NOTE Paragraph 00:07:45.368 --> 00:07:48.115 Depresyonu anlamaya, 00:07:48.115 --> 00:07:50.950 ve onu tecrübe eden insanlarla görüşmeye yola çıktığımda, 00:07:50.950 --> 00:07:53.981 buldum ki yüzeyde sanki 00:07:53.981 --> 00:07:55.686 nispeten hafifçe geçiriyormuş gibi görünen insanlar 00:07:55.686 --> 00:07:57.748 aslında onun yüzünden 00:07:57.748 --> 00:07:59.516 tamamen devre dışı edilmiş halde idiler. 00:08:01.284 --> 00:08:03.053 Ve diğer bir grup insan da vardı ki, 00:08:03.053 --> 00:08:04.365 onu feci şiddetli bir depresyon şeklinde tanımlamakta 00:08:04.365 --> 00:08:06.616 fakat depresyon dönemlerinin 00:08:06.616 --> 00:08:09.431 arasındaki çatlaklarda iyi bir hayat 00:08:09.431 --> 00:08:11.586 sürebilmişlerdir. 00:08:11.586 --> 00:08:14.271 Böylelikle bazı insanları 00:08:14.271 --> 00:08:15.874 diğerlerinden daha dayanıklı yapan şeyin 00:08:15.874 --> 00:08:18.127 ne olduğunu anlamak üzere yola çıktım. 00:08:18.127 --> 00:08:19.686 Bu insanların hayatta kalmasını sağlayan 00:08:19.686 --> 00:08:21.530 mekanizmalar nelerdi? 00:08:21.530 --> 00:08:24.699 Ve yola çıktım ve depresyonda muzdarip 00:08:24.699 --> 00:08:26.874 bir insanın ardından bir diğeriyle görüştüm. NOTE Paragraph 00:08:26.874 --> 00:08:28.825 Görüştüğüm insanlardan birisi 00:08:28.825 --> 00:08:30.706 depresyonu ölüyor olmanın 00:08:30.706 --> 00:08:33.967 yavaş bir yolu olarak tanımladı, 00:08:33.967 --> 00:08:36.091 ve bunu böyle erkenden duymak 00:08:36.091 --> 00:08:37.457 benim için iyi bir şeydi 00:08:37.457 --> 00:08:39.456 çünkü bana yavaş yavaş ölüyor olmanın 00:08:39.456 --> 00:08:41.491 hakikaten ölüme götürebileceğini hatırlatmıştı, 00:08:41.491 --> 00:08:43.495 ve bu ciddi bir meseleydi. 00:08:43.495 --> 00:08:46.154 Bu dünya çapında en önde gelen engeldir, 00:08:46.154 --> 00:08:49.184 ve bunun yüzünden her gün insanlar ölür. NOTE Paragraph 00:08:49.184 --> 00:08:50.953 Bunu anlamaya çalışırken 00:08:50.953 --> 00:08:52.927 konuştuğum insanlardan birisi 00:08:52.927 --> 00:08:54.595 yıllardır tanıdığım 00:08:54.595 --> 00:08:56.613 üniversite ilk yılında 00:08:56.613 --> 00:08:59.155 psikotik bir dönem geçiren 00:08:59.155 --> 00:09:01.059 sevgili bir dostumdu, 00:09:01.059 --> 00:09:04.115 ve sonra korkunç bir depresyonun içine düşmüştü. 00:09:04.115 --> 00:09:05.541 Bipolar hastalığı vardı 00:09:05.541 --> 00:09:08.184 ve ya o zaman bildiğimiz adıyla manik depresyon. 00:09:08.184 --> 00:09:10.228 Ve sonra uzun yıllar lithium kullanarak 00:09:10.228 --> 00:09:11.936 çok iyi iş başardı, 00:09:11.936 --> 00:09:13.311 ve sonra lithium olmadan nasıl olduğu 00:09:13.311 --> 00:09:15.271 görülebilmesi için zamanla 00:09:15.271 --> 00:09:17.106 bırakmasına karar verildi ki, 00:09:17.106 --> 00:09:19.081 ve tekrar bir psikoz geçirdi, 00:09:19.081 --> 00:09:21.419 ve gördüğüm en berbat depresyonun 00:09:21.419 --> 00:09:23.291 içine düştü, 00:09:23.291 --> 00:09:26.306 öyle ki günlerce 00:09:26.306 --> 00:09:29.383 az ya da çok katatonik, çoğunlukla hiç hareket etmeden 00:09:29.383 --> 00:09:31.865 ailesinin dairesinde otururdu. 00:09:31.865 --> 00:09:35.082 Sonra onunla birkaç yıl sonra yaşadıkları hakkında görüştüğümde -- 00:09:35.082 --> 00:09:38.413 Maggie Robbins adında bir şair ve psikoterapisttir -- 00:09:38.413 --> 00:09:41.646 onunla görüştüğümde, dedi ki, 00:09:41.646 --> 00:09:45.030 "'Where Have All The Flowers Gone' şarkısını söylerdim 00:09:45.030 --> 00:09:48.240 tekrar tekrar, ki zihnimi meşgul edebileyim. 00:09:48.240 --> 00:09:51.375 Zihnimin söyleyip durduklarını mürekkebe bulamak adına şarkı söyleyip duruyordum, 00:09:51.375 --> 00:09:55.865 diyordu ki 'Sen hiçbir şeysin, sen hiçkimsesin. 00:09:55.865 --> 00:09:58.691 Yaşamaya dahi hakkın yok.' 00:09:58.691 --> 00:10:00.869 Ve işte o zamandı 00:10:00.869 --> 00:10:03.082 kendimi öldürmeyi düşünmeye başlamam." NOTE Paragraph 00:10:03.082 --> 00:10:04.990 Depresyondayken gri bir peçe 00:10:04.990 --> 00:10:07.127 giydiğinizi düşünmezsiniz, 00:10:07.127 --> 00:10:09.107 ve dünyayı kötü ruh halinizin 00:10:09.107 --> 00:10:11.001 pusundan gördüğünüzü farketmezsiniz. 00:10:11.001 --> 00:10:13.721 Siz aslen peçenizin, 00:10:13.721 --> 00:10:15.643 mutluluk peçesinin sizden alındığını, 00:10:15.643 --> 00:10:18.067 ve şimdi asıl gerçeği gördüğünüzü düşünürsünüz. 00:10:18.067 --> 00:10:21.031 Şizofrenlere; içlerinden, algıladıkları 00:10:21.031 --> 00:10:22.842 o yabancı şeyin çıkarıp atılması gerektiğini 00:10:22.842 --> 00:10:25.029 anlatarak yardımcı olmanız daha kolaydır, 00:10:25.029 --> 00:10:27.193 fakat depresiflerle bu zordur, 00:10:27.193 --> 00:10:31.040 çünkü gerçeği gördüğümüze inanırız. NOTE Paragraph 00:10:31.040 --> 00:10:33.987 Fakat gerçek yalan söyler. 00:10:33.987 --> 00:10:35.985 Bu cümleye takmış durumdayım: 00:10:35.985 --> 00:10:38.360 "Fakat gerçek... yalan söyler." 00:10:38.360 --> 00:10:40.813 Ve depresif insanlarla konuştukça 00:10:40.813 --> 00:10:43.495 birçok sanrısal algılarının olduğunu farkettim. 00:10:43.495 --> 00:10:45.162 İnsanlar derler ki, "Beni kimse sevmiyor." 00:10:45.162 --> 00:10:46.813 Ve siz de dersiniz ki, "Seni ben seviyorum, 00:10:46.813 --> 00:10:49.335 seni karın seviyor, seni annen seviyor." 00:10:49.335 --> 00:10:51.258 Bu şekilde hazırca cevap verbilirsiniz, 00:10:51.258 --> 00:10:52.923 en azından birçokları için. 00:10:52.923 --> 00:10:55.190 Fakat depresif kişiler de diyeceklerdir ki, 00:10:55.190 --> 00:10:56.895 "Ne yaparsak yapalım, 00:10:56.895 --> 00:10:59.168 sonunda hepimiz öleceğiz." 00:10:59.168 --> 00:11:01.371 Ya da diyeceklerdir ki, "İki insan arasında 00:11:01.371 --> 00:11:03.024 gerçek bir birliktelik mümkün değildir. 00:11:03.024 --> 00:11:05.600 Her birimiz kendi bedenimize hapsolmuşuzdur." 00:11:05.600 --> 00:11:07.449 Buna da demelisiniz ki, 00:11:07.449 --> 00:11:08.770 "Bu doğru, 00:11:08.770 --> 00:11:10.588 fakat sanırım şimdi odaklanmamız gereken 00:11:10.588 --> 00:11:12.484 kahvaltıda ne olacağıdır." 00:11:12.484 --> 00:11:14.669 (Gülüşmeler) 00:11:14.669 --> 00:11:16.338 Çok zamanlar, 00:11:16.338 --> 00:11:19.234 ifade ettikleri hastalık değildir, fakat sezgidir; 00:11:19.234 --> 00:11:21.891 ve insan, asıl sıradışı olanın 00:11:21.891 --> 00:11:24.825 hepimizin bu varoluşsal soruları bilip 00:11:24.825 --> 00:11:27.115 bunların bizi pek de avutmaması olduğuna kanaat getiriyor. 00:11:27.115 --> 00:11:29.274 Özellikle beğendiğim bir çalışma vardı 00:11:29.274 --> 00:11:30.954 bir grup depresifin 00:11:30.954 --> 00:11:32.855 ve depresif olmayanların bulunduğu 00:11:32.855 --> 00:11:35.478 ve bir saatliğine bir video oyunu oynamalarının istendiği, 00:11:35.478 --> 00:11:37.291 ve bir saatin sonunda, 00:11:37.291 --> 00:11:38.942 kaç canavar öldürdüklerini 00:11:38.942 --> 00:11:40.806 düşündükleri sorulmuştu. 00:11:40.806 --> 00:11:43.018 Depresif grup genellikle yüzden ona kadar 00:11:43.018 --> 00:11:45.076 hassaslıkta doğru cevaplamışlardı, 00:11:45.076 --> 00:11:46.547 ve depresif olmayan kişiler de sayıyı 00:11:46.547 --> 00:11:50.092 öldürdükleri küçük canavar sayısından 00:11:50.092 --> 00:11:51.834 on beş ila yirmi kat fazla -- (Gülüşmeler) -- 00:11:51.834 --> 00:11:55.945 olarak tahmin etmişlerdi. 00:11:55.945 --> 00:11:59.011 Depresyonum hakkında yazmayı seçtiğimde, 00:11:59.011 --> 00:12:00.780 o odadan çıkıp insanların bilmesini sağlamanın 00:12:00.780 --> 00:12:03.904 zor olacağını söyledi birçok insan. 00:12:03.904 --> 00:12:06.104 Dediler ki, "İnsanlar seninle farklı bir şekilde konuşuyorlar mı?" 00:12:06.104 --> 00:12:08.176 Ve ben de dedim ki, "Evet, benimle farklı bir şekilde konuşuyorlar. 00:12:08.176 --> 00:12:10.090 Benimle bir dereceye kadar farklı bir şekilde konuşuyorlar 00:12:10.090 --> 00:12:12.880 kendi tecrübelerinden 00:12:12.880 --> 00:12:14.715 ve ya kız kardeşlerinin tecrübelerinden 00:12:14.715 --> 00:12:16.489 veya arkadaşlarının tecrübelerinden bahsetmeye başladıklarında. 00:12:16.489 --> 00:12:18.781 Bir şeyler değişti çünkü şimdi 00:12:18.781 --> 00:12:21.462 depresyonun herkesin sahip olduğu 00:12:21.462 --> 00:12:23.539 bir aile sırrı olduğunu biliyorum. 00:12:23.539 --> 00:12:27.167 Birkaç yıl önce bir konferansa gittim, 00:12:27.167 --> 00:12:29.820 ve üç günlük konferansın cuma gününde, 00:12:29.820 --> 00:12:32.711 katılımcılardan biri beni kenara çekerek dedi ki, 00:12:32.711 --> 00:12:36.116 "Depresyondan muzdaribim ve 00:12:36.116 --> 00:12:38.885 bundan biraz utanıyorum, 00:12:38.885 --> 00:12:40.988 fakat bu ilaca devam ediyorum, 00:12:40.988 --> 00:12:43.936 ve sadece ne düşündüğünü sormak istedim?" 00:12:43.936 --> 00:12:46.770 Ve ona elimden gelen en iyi tavsiyeyi vermeye çalıştım. 00:12:46.770 --> 00:12:48.490 Ve sonra dedi ki, "Bilirsin, 00:12:48.490 --> 00:12:51.281 kocam bunu asla anlamazdı. 00:12:51.281 --> 00:12:53.854 Öyle biridir bu ona hiçbir şey ifade etmez, 00:12:53.854 --> 00:12:56.721 işte, bilirsin, sadece aramızda kalsın." 00:12:56.721 --> 00:12:58.507 "Evet, olur tabii." dedim. 00:12:58.507 --> 00:13:00.616 Pazar günü aynı konferansta, 00:13:00.616 --> 00:13:03.660 kocası beni kenara çekti, 00:13:03.660 --> 00:13:05.354 ve dedi ki, "Karım pek öyle biri olduğumu düşünmez 00:13:05.354 --> 00:13:07.789 eğer bilse, 00:13:07.789 --> 00:13:10.255 fakat şu depresyonla baş etmeye çalışıyorum 00:13:10.255 --> 00:13:11.609 ve bazı ilaçlar alıyorum, 00:13:11.609 --> 00:13:14.114 ve ne düşündüğünü merak etmiştim?" 00:13:14.114 --> 00:13:15.537 Aynı yatak odasında 00:13:15.537 --> 00:13:17.752 aynı ilacı 00:13:17.752 --> 00:13:20.397 iki farklı yerde saklıyorlardı. 00:13:20.397 --> 00:13:22.418 Ve ben de evliliklerindeki iletişimin 00:13:22.418 --> 00:13:24.102 problemlerinin bir kısmını 00:13:24.102 --> 00:13:26.116 tetikliyor olabileceğini söyledim. 00:13:26.116 --> 00:13:30.307 (Gülüşmeler) 00:13:30.307 --> 00:13:31.962 Fakat böylesine bir karşılıklı gizliliğin 00:13:31.962 --> 00:13:33.768 sıkıntılı doğasına 00:13:33.768 --> 00:13:36.141 takılıp kalmıştım. 00:13:36.141 --> 00:13:38.026 Depreson çok yorucudur. 00:13:38.026 --> 00:13:40.794 Zamanınızın ve enerjinizin çoğunu alır götürür, 00:13:40.794 --> 00:13:42.298 ve onunla ilişkili sessizlik, 00:13:42.298 --> 00:13:45.029 işte asıl o depresyonu asıl berbat yapan şeydir. NOTE Paragraph 00:13:45.029 --> 00:13:46.762 Ve sonra insanların kendilerini daha iyi ettikleri 00:13:46.762 --> 00:13:48.728 o tüm yolları düşünmeyi başladım. 00:13:48.728 --> 00:13:51.167 Bir tıp muhafazakarı olarak başladım öncelikle. 00:13:51.167 --> 00:13:53.539 İşe yarayan birkaç çeşit terapi olduğunu sanıyordum, 00:13:53.539 --> 00:13:55.348 var oldukları aşikardı -- 00:13:55.348 --> 00:13:56.992 ilaçlar vardı, 00:13:56.992 --> 00:13:58.468 birtakım psikoterapiler vardı, 00:13:58.468 --> 00:14:00.913 belki elektrokonvulsif tedavi vardı, 00:14:00.913 --> 00:14:03.588 ve başka her şey saçmalıktı. 00:14:03.588 --> 00:14:05.420 Fakat sonra bir şeyi keşfettim. 00:14:05.420 --> 00:14:07.172 Eğer beyin kanseriniz varsa, 00:14:07.172 --> 00:14:08.644 ve her sabah yirmi dakika boyunca 00:14:08.644 --> 00:14:11.639 başınızın üzerinde durmanın kendinizi iyi hissettirdiğini söylüyorsanız, 00:14:11.639 --> 00:14:13.153 kendizi iyi hissetmenizi sağlıyor olabilir, 00:14:13.153 --> 00:14:14.741 fakat hala beyin kanseriniz vardır, 00:14:14.741 --> 00:14:17.030 ve muhtemelen yine de bu yüzden öleceksinizdir. 00:14:17.030 --> 00:14:19.542 Fakat eğer depresyonunuzun olduğunu söylüyorsanız, 00:14:19.542 --> 00:14:21.647 ve her gün yirmi dakika başınızın üzerinde durmak 00:14:21.647 --> 00:14:24.131 kendinizi iyi hissettiriyorsa, o halde işe yaramıştır, 00:14:24.131 --> 00:14:26.491 çünkü depresyon nasıl hissettiğinizle ilgili bir hastalıktır, 00:14:26.491 --> 00:14:28.100 ve eğer iyi hissediyorsanız, 00:14:28.100 --> 00:14:30.930 o halde sonuç olarak artık depresif değilsinizdir. 00:14:30.930 --> 00:14:32.963 Böylelikle alternatif tedavilerin 00:14:32.963 --> 00:14:35.888 engin dünyasına karşı çok daha hoşgörülü hale geldim. NOTE Paragraph 00:14:35.888 --> 00:14:38.272 Ve mektuplar alıyorum, 00:14:38.272 --> 00:14:40.788 insanların bana neyin işe yaradığını anlattığı yüzlerce mektup aldım. 00:14:40.788 --> 00:14:42.989 Kuliste birisi bana bugün meditasyonu 00:14:42.989 --> 00:14:44.452 soruyordu. 00:14:44.452 --> 00:14:46.917 Aldığım mektuplar arasında en beğendiğim 00:14:46.917 --> 00:14:48.391 bir kadından aldığım mektuptu 00:14:48.391 --> 00:14:50.598 ve içinde terapiyi denediğini, 00:14:50.598 --> 00:14:52.985 ilaçları denediğini, hemen hemen her şeyi denediğini, 00:14:52.985 --> 00:14:55.822 ve çözümü bulduğunu ve bunu dünyaya söylememi umduğunu, 00:14:55.822 --> 00:14:59.634 bunun yün iplikle küçük şeyler yapmak olduğunu yazmıştı. 00:14:59.634 --> 00:15:02.633 (Gülüşmeler) 00:15:02.633 --> 00:15:06.157 Bana birkaçını gönderdi. (Gülüşmeler) 00:15:06.157 --> 00:15:08.224 Ve şu anda üzerimde değiller. 00:15:10.291 --> 00:15:12.360 Ona ayrıca DSM'den (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders / Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı) 00:15:12.360 --> 00:15:16.408 Obsesif kompulsif bozukluğa (OCD) da bir bakmasını tavsiye ettim. NOTE Paragraph 00:15:16.408 --> 00:15:19.536 Ve hala, ne zaman alternatif tedavilere baksam, 00:15:19.536 --> 00:15:22.444 diğer tedaviler üzerine de bir bakış açısı kazandım. 00:15:22.444 --> 00:15:25.347 Senegal'de bir kabile şeytan çıkarma ayininde bulundum 00:15:25.347 --> 00:15:27.360 ve bol miktarda koç kanıyla karşı karşıya kaldım 00:15:27.360 --> 00:15:29.422 ve şimdi detaylara girmiyorum, 00:15:29.422 --> 00:15:31.422 fakat birkaç yıl sonra Rwanda'da 00:15:31.422 --> 00:15:33.180 farklı bir proje üzerinde çalışıyordum, 00:15:33.180 --> 00:15:35.976 ve bu deneyimimi birisine anlatır buldum kendimi, 00:15:35.976 --> 00:15:37.736 ve dedi ki, "Eh, bilirsin, 00:15:37.736 --> 00:15:39.556 o Batı Afrika, ve biz de Doğu Afrika'dayız, 00:15:39.556 --> 00:15:41.390 ve ayinlerimiz bazı açılardan çok farklıdır, 00:15:41.390 --> 00:15:43.403 fakat anlattığın ayinle birçok ortak yönü 00:15:43.403 --> 00:15:45.390 olan ayinlerimiz var." 00:15:45.390 --> 00:15:47.053 "Ah" dedim, "Evet" dedi, 00:15:47.053 --> 00:15:49.695 "fakat batdaki akıl sağlığı çalışanlarıyla bir çok problemimiz oldu, 00:15:49.695 --> 00:15:52.452 özellikle soykırımın ardından gelenlerde." 00:15:52.452 --> 00:15:54.779 Dedim ki, "Ne çeşit sorunlar yaşadınız?" 00:15:54.779 --> 00:15:56.325 Ve dedi, "İşte, 00:15:56.325 --> 00:15:58.989 şu garip şeyi yapıyorlar. 00:15:58.989 --> 00:16:00.874 Onlara iyi gelecek günışığını görmeleri için 00:16:00.874 --> 00:16:02.574 insanları dışarı çıkarmadılar. 00:16:02.574 --> 00:16:05.668 İnsanların kanlarını harekete geçirecek davul ve müziği işe katmadılar. 00:16:05.668 --> 00:16:07.510 Tüm toplumu dahil etmediler. 00:16:07.510 --> 00:16:09.285 Depresyonu işgalci bir ruh olarak 00:16:09.285 --> 00:16:10.718 cismanileştirmediler. 00:16:10.718 --> 00:16:13.349 Onun yerine yaptıkları insanları alıp 00:16:13.349 --> 00:16:15.977 teker teker soluk bir odaya koymak 00:16:15.977 --> 00:16:17.320 ve bir saat boyunca başlarına gelen 00:16:17.320 --> 00:16:19.550 kötü şeylerden konuşmalarını istemek." 00:16:19.550 --> 00:16:25.010 (Gülüşmeler) (Alkış) 00:16:25.010 --> 00:16:27.372 Dedi ki, "Onlardan ülkeyi terketmelerini istedik." 00:16:27.372 --> 00:16:30.429 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:16:30.429 --> 00:16:32.873 Alternatif tedavilerin diğer ucunda, 00:16:32.873 --> 00:16:34.908 size Frank Russakoff'tan bahsedeyim. 00:16:34.908 --> 00:16:37.961 Frank Russakoff bir insanda gördüğüm 00:16:37.961 --> 00:16:40.876 belki en kötü depresyona sahipti. 00:16:40.876 --> 00:16:42.869 Sürekli depresif haldeydi. 00:16:42.869 --> 00:16:45.010 Onunla tanıştığımda öyle bir noktadaydı ki, 00:16:45.010 --> 00:16:48.168 her ay elektroşok tedavisi oluyordu. 00:16:48.168 --> 00:16:50.743 Bir hafta sersemlemiş hissederdi. 00:16:50.743 --> 00:16:52.546 Sonra bir hafta iyi hissederdi. 00:16:52.546 --> 00:16:54.246 Sonraki hafta yine baş aşşağı gitmeye başlardı. 00:16:54.246 --> 00:16:56.931 Ve sonra bir eletroşok tedavisi daha alırdı. 00:16:56.931 --> 00:16:58.346 Ve onunla tanıştığımda bana dedi ki, 00:16:58.346 --> 00:17:00.898 "Haftalarımın bu şekilde geçmesi katlanılamaz. 00:17:00.898 --> 00:17:02.405 Bu yolda gidemem, 00:17:02.405 --> 00:17:04.669 ve nasıl bitireceğime karar verdim 00:17:04.669 --> 00:17:06.226 eğer iyiye gitmezse. 00:17:06.226 --> 00:17:08.934 Fakat," dedi bana, "Mass General'da 00:17:08.934 --> 00:17:11.157 singulotomi (cingulotomy) denen bir prosedür için 00:17:11.157 --> 00:17:13.183 bir protokol olduğunu duydum, bir beyin cerrahisi, 00:17:13.183 --> 00:17:15.754 ve sanırım bunu bir deneyeceğim." 00:17:15.754 --> 00:17:17.708 Ve o noktada birinin, 00:17:17.708 --> 00:17:19.008 birçok farklı tedavileri deneyip 00:17:19.008 --> 00:17:22.229 o kadar kötü tecrübeleri olan birinin 00:17:22.229 --> 00:17:24.088 uzanıp bir deneme daha yapacak kadar 00:17:24.088 --> 00:17:27.210 hala içinde bir yerlere yeterince iyimserlik gömmüş 00:17:27.210 --> 00:17:29.760 olduğunu görmemin beni nasıl hayran bıraktığını hatırlıyorum. 00:17:29.760 --> 00:17:31.940 O singulotomiyi oldu, 00:17:31.940 --> 00:17:33.981 ve inanılmaz başarılı idi. 00:17:33.981 --> 00:17:35.474 Şimdi benim bir dostum. 00:17:35.474 --> 00:17:38.966 Çok hoş bir eşi ve iki güzel çocuğu var. 00:17:38.966 --> 00:17:41.915 Cerrahiden sonraki yılbaşında bana bir mektup yazdı 00:17:41.915 --> 00:17:43.104 ve dedi ki, 00:17:43.104 --> 00:17:45.511 "Babam bana bu yıl iki hediye gönderdi, 00:17:45.511 --> 00:17:48.113 birincisi, pek de ihtiyacımın olmadığı 00:17:48.113 --> 00:17:49.534 The Sharper Image'dan motorlu C.D. rafı, 00:17:49.534 --> 00:17:51.631 fakat bunu kendi başıma yaşadığım ve 00:17:51.631 --> 00:17:53.359 sevdiğim bir işi yaptığım için beni kutlamak adına 00:17:53.359 --> 00:17:55.406 gönderdiğini biliyordum. 00:17:55.406 --> 00:17:56.967 Ve diğer hediye ise 00:17:56.967 --> 00:17:58.543 büyük annemin fotografı idi, 00:17:58.543 --> 00:18:00.795 intihar etmişti. 00:18:00.795 --> 00:18:03.730 Paketi açtığımda ağlamaya başladım, 00:18:03.730 --> 00:18:05.610 ve annem geldi ve dedi ki, 00:18:05.610 --> 00:18:08.925 'Hiç tanımadığın akrabaların için mi ağlıyorsun?' 00:18:08.925 --> 00:18:13.013 Ve ben de dedim ki, 'Benim sahip olduğum hastalığın aynısına sahipti.' 00:18:13.013 --> 00:18:15.594 Şimdi bunu sana yazarken ağlıyorum. 00:18:15.594 --> 00:18:19.189 Üzgün olduğum için değil, fakat çok doluyum, 00:18:19.189 --> 00:18:21.410 Sanırım, kendimi öldürebilirdim, 00:18:21.410 --> 00:18:23.113 fakat anne-babam devam etmemi sağladı, 00:18:23.113 --> 00:18:24.862 ve doktorlar da öyle, 00:18:24.862 --> 00:18:26.716 ve ameliyatı oldum. 00:18:26.716 --> 00:18:29.531 Yaşıyorum ve minnettarım. 00:18:29.531 --> 00:18:31.791 Doğru zamanda yaşıyoruz, 00:18:31.791 --> 00:18:35.670 her zaman pek öyle hissetmesek de." NOTE Paragraph 00:18:35.670 --> 00:18:37.567 Depresyonun modern, batılı ve orta-sınıf meselesi 00:18:37.567 --> 00:18:39.292 olduğu algısının 00:18:39.292 --> 00:18:42.829 yaygın olması konusuna takılmıştım, 00:18:42.829 --> 00:18:44.981 ve farklı bağlamlarda nasıl işlediğini 00:18:44.981 --> 00:18:46.984 görmeye gittim, 00:18:46.984 --> 00:18:49.103 en çok ilgilendiğim şeylerden biri de 00:18:49.103 --> 00:18:50.893 yoksul kimselerdeki depresyon idi. 00:18:50.893 --> 00:18:52.674 Ve yoksul depresif insanlar için neler yapıldığını 00:18:52.674 --> 00:18:55.254 görmek için çıktım böylelikle. 00:18:55.254 --> 00:18:57.412 Ve keşfettiğim şey yoksul insanlara 00:18:57.412 --> 00:18:59.969 depresyon tedavisi çoğunlukla hiç verilmediği oldu. 00:18:59.969 --> 00:19:02.888 Depresyon bir çeşit genetik yatkınlığın sonucudur, 00:19:02.888 --> 00:19:06.046 nüfusa eşit şekilde dağıldığı sanılmaktadır, 00:19:06.046 --> 00:19:07.999 ve tetikleyici durumlar, 00:19:07.999 --> 00:19:09.902 yoksul kimselerde çok daha 00:19:09.902 --> 00:19:11.777 şiddetli şekilde kendini gösterme olasılığı daha yüksektir. 00:19:11.777 --> 00:19:14.204 Şu çıkıyor ki, 00:19:14.204 --> 00:19:16.344 eğer gerçekten çok hoş bir hayatınız varsa ve sürekli sefil hissediyorsanız, 00:19:16.344 --> 00:19:18.344 düşünürsünüz ki, "Niye böyle hissediyorum? 00:19:18.344 --> 00:19:20.013 Depresyon sahibi olmalıyım herhalde." 00:19:20.013 --> 00:19:21.936 Ve çıkıp bir tedavi ararsınız. 00:19:21.936 --> 00:19:24.029 Fakat mükemmel derecede felaket bir hayatınız varsa, 00:19:24.029 --> 00:19:25.896 ve sürekli sefil hissediyorsanız, 00:19:25.896 --> 00:19:28.722 hisleriniz hayatınızla orantılıdır, 00:19:28.722 --> 00:19:30.446 ve şunu düşünmezsiniz bile, 00:19:30.446 --> 00:19:32.229 "Belki tedavi edilebilirdir." 00:19:32.229 --> 00:19:35.365 Şimdi bu depresyon ülkesinde 00:19:35.365 --> 00:19:38.278 yoksul insanlar arasında bir salgın var, 00:19:38.278 --> 00:19:40.790 bakılmıyor, tedavi edilmiyor, 00:19:40.790 --> 00:19:42.846 çözüm adımı atılmıyor, 00:19:42.846 --> 00:19:45.046 ve bu büyük mertebeden bir trajedi. 00:19:45.046 --> 00:19:46.534 Ve sonra bir akademisyen buldum 00:19:46.534 --> 00:19:48.351 D.C. (District of Columbia)'nin kenar mahallelerinde 00:19:48.351 --> 00:19:50.092 bir araştırma projesi yürütüyordu, 00:19:50.092 --> 00:19:53.089 orada başka sağlık problemlerinde ötürü gelip depresyon teşhisi 00:19:53.089 --> 00:19:54.868 konan bir kadın bulmuştu, 00:19:54.868 --> 00:19:58.134 ve sonra ona altı ay sürecek deneysel bir protokol sağladı. 00:19:58.134 --> 00:20:00.463 Birisi, Lolly, içeri girdi, 00:20:00.463 --> 00:20:02.760 ve içeriye girdiği gün şunu söyledi. 00:20:02.760 --> 00:20:06.155 Dedi ki, o bir kadındı, bu arada, 00:20:06.155 --> 00:20:08.247 yedi çocuğu vardı. Dedi ki, 00:20:08.247 --> 00:20:10.898 "Bir işim vardı fakat bırakmak zorunda kaldım çünkü 00:20:10.898 --> 00:20:12.958 evden dışarı çıkamazdım. 00:20:12.958 --> 00:20:15.186 Çocuklarıma söyleyecek bir şeyim yoktu. 00:20:15.186 --> 00:20:17.953 Sabahları, çıkmalarını bekleyemiyorum, 00:20:17.953 --> 00:20:20.943 ve sonra yatağıma tırmanıyorum ve örtüleri başımın üzerine çekiyorum, 00:20:20.943 --> 00:20:22.589 ve saat üçte eve geldiklerinde, 00:20:22.589 --> 00:20:24.390 çok çabuk gelmiş oluyorlar." 00:20:24.390 --> 00:20:26.630 Dedi ki, "Çok fazla Tylenol alıyorum, 00:20:26.630 --> 00:20:29.389 daha fazla uyuyabilmek için her şeyi alıyorum. 00:20:29.389 --> 00:20:33.159 Kocam bana aptal ve çirkin olduğumu söylüyordu. 00:20:33.159 --> 00:20:36.664 Acıyı durdurabilmeyi diledim." NOTE Paragraph 00:20:36.664 --> 00:20:39.304 İşte, Bu deneysel protokole getirilmişti, 00:20:39.304 --> 00:20:41.612 ve onunla altı ay sonra görüştüğümde, 00:20:41.612 --> 00:20:46.019 Amerikan Donanması'nda çocuk bakımında görevli olarak iş bulmuş 00:20:46.019 --> 00:20:49.824 ve kendisine kötü davranan kocasını terketmişti, 00:20:49.824 --> 00:20:51.906 ve bana dedi ki, 00:20:51.906 --> 00:20:54.275 "Çocuklarım şimdi çok daha mutlu." 00:20:54.275 --> 00:20:56.252 Dedi ki, "Yeni evimde oğlanlar için bir oda var 00:20:56.252 --> 00:20:58.860 bir oda da kızlar için, 00:20:58.860 --> 00:21:01.399 fakat geceler, hepsi toplanıp yatağıma geliyorlar, 00:21:01.399 --> 00:21:04.011 ve hep birlikte ödevlerini, her şeyi yapıyoruz. 00:21:04.011 --> 00:21:05.684 Birisi vaiz olmak istiyor, 00:21:05.684 --> 00:21:07.384 birisi itfaiyeci, 00:21:07.384 --> 00:21:10.350 kızlardan birisi avukat olacağını söylüyor. 00:21:10.350 --> 00:21:12.355 Eskiden olduğu gibi ağlamıyorlar, 00:21:12.355 --> 00:21:14.913 eskiden olduğu gibi kavga etmiyorlar. 00:21:14.913 --> 00:21:18.693 Tüm ihtiyacım olan çocuklarım. 00:21:18.693 --> 00:21:20.605 Bir şeyler değişmeye devam ediyor, 00:21:20.605 --> 00:21:25.798 giyinişim, hissiyatım, davranış şeklim. 00:21:25.798 --> 00:21:29.485 Dışarı çıkabilirim ve artık korkmam, 00:21:29.485 --> 00:21:32.894 ve o kötü hislerin geri geleceğini de sanmıyorum, 00:21:32.894 --> 00:21:35.929 Dr. Miranda ve diğerleri olmasıydı, 00:21:35.929 --> 00:21:39.546 hala evde örtüleri başımın üzerine çekiyor olurdum, 00:21:39.546 --> 00:21:41.895 yaşıyor olsam bile. 00:21:41.895 --> 00:21:45.627 Tanrı'dan bana bir melek göndermesini istedim, 00:21:45.627 --> 00:21:49.957 ve benim dualarımı duydu." NOTE Paragraph 00:21:49.959 --> 00:21:53.312 Bu deneyimler bana cidden dokunmuştu, 00:21:53.312 --> 00:21:55.851 ve bunları yazmalıyım diye karar verdim 00:21:55.851 --> 00:21:57.230 sadece üzerinde çalışmakta olduğum kitapta değil, 00:21:57.230 --> 00:21:58.541 fakat aynı zamanda bir makalede, 00:21:58.541 --> 00:22:00.862 ve böylelikle The New York Times Magazine'de 00:22:00.862 --> 00:22:02.878 yoksul kimseler arasındaki yoksulluk hakkında yazma görevi aldım. NOTE Paragraph 00:22:02.878 --> 00:22:04.494 Ve hikayemi teslim ettim, 00:22:04.494 --> 00:22:06.090 editörüm beni aradı ve dedi ki, 00:22:06.090 --> 00:22:07.800 "Bunu gerçekten yayınlayamayız." NOTE Paragraph 00:22:07.800 --> 00:22:09.550 "Neden olmasın?" dedim. NOTE Paragraph 00:22:09.550 --> 00:22:11.855 Dedi ki, "Sadece, inanması çok güç. 00:22:11.855 --> 00:22:15.633 Bu insanlar bir bakıma toplumun en alt tabakasında 00:22:15.633 --> 00:22:17.337 ve birkaç aylık tedavi görüyorlar 00:22:17.337 --> 00:22:19.969 ve bir anda hesapta Morgan Stanley'yi yönetmeye hazır hale mi geliyorlar? 00:22:19.969 --> 00:22:21.823 İşte bu pek olanaksız." 00:22:21.823 --> 00:22:24.028 Dedi ki, "Hiç buna benzer bir şey duymadım." NOTE Paragraph 00:22:24.028 --> 00:22:26.562 Ve ben de dedim ki, "Hiç duymamış olmanız 00:22:26.562 --> 00:22:29.562 bunun bir haber olduğunun göstergesidir." 00:22:29.562 --> 00:22:35.696 (Gülüşmeler) (Alkış) 00:22:37.317 --> 00:22:39.811 "Ve siz bir haber dergisisiniz." NOTE Paragraph 00:22:39.811 --> 00:22:41.793 Belli bir miktar müzakereden sonra, 00:22:41.793 --> 00:22:43.034 kabul ettiler. 00:22:43.034 --> 00:22:44.649 Fakat söylediklerinin büyük çoğunluğu 00:22:44.649 --> 00:22:46.944 garip bir şekilde bu insanların hala 00:22:46.944 --> 00:22:49.086 tedavi fikrinden 00:22:49.086 --> 00:22:50.549 hoşlanmamalarıyla bağlantılıydı, 00:22:50.549 --> 00:22:52.431 bir şekilde çıkılması 00:22:52.431 --> 00:22:55.127 ve birçok yoksul toplulukları tedavi edilmesinin, 00:22:55.127 --> 00:22:57.025 istismara açık bir şey olduğu çünkü onları değiştirecek bir şey olduğu 00:22:57.025 --> 00:22:58.667 görüşüyle bağlantılıydı. 00:22:58.667 --> 00:23:00.700 Hepimizin etrafını sarmış gibi duran 00:23:00.700 --> 00:23:02.489 şu yanlış ahlaki kural var ki, 00:23:02.489 --> 00:23:04.843 depresyonun tedavi edilmesi, 00:23:04.843 --> 00:23:07.142 ilaçlar vesaire, bunlar birer oyun, hile 00:23:07.142 --> 00:23:09.314 ve doğal değil diye buyuruyor. 00:23:09.314 --> 00:23:12.163 Bence bu son derece yanlış yönlenmiş. 00:23:12.163 --> 00:23:15.695 İnsanların dişlerinin dökülmesi pek ala doğal görülebilirdi, 00:23:15.695 --> 00:23:19.025 fakat kimse diş macununa karşı eylem yapmıyor, 00:23:19.025 --> 00:23:21.153 en azından benim çevremdekiler için bu böyle. NOTE Paragraph 00:23:21.153 --> 00:23:23.655 Ve insanlar sonra der ki, "Eh, fakat depresyon insanların 00:23:23.655 --> 00:23:25.840 tecrübe etmesi gereken şeylerden değil mi? 00:23:25.840 --> 00:23:27.581 Depresyon sahibi olmak için evrilmedik mi? 00:23:27.581 --> 00:23:29.488 Bu bizim kişiliğimizin bir parçası değil mi? 00:23:29.488 --> 00:23:32.234 Bu derdim ki, ruh hali uyum sağlar. 00:23:32.234 --> 00:23:35.563 Üzüntü ve korku 00:23:35.563 --> 00:23:37.405 neşe ve keyif 00:23:37.405 --> 00:23:39.208 ve tüm diğer ruh hallerimizin içinde bulunabilir olmamız, 00:23:39.208 --> 00:23:41.272 bu inanılmaz değerlidir. 00:23:41.272 --> 00:23:44.319 Ve majör depresyon, 00:23:44.319 --> 00:23:46.331 sistem bozulduğunda olan bir şeydir. 00:23:46.331 --> 00:23:48.048 Bu bir kötü uyumdur. NOTE Paragraph 00:23:48.048 --> 00:23:49.620 İnsanlar bana gelir ve derler ki, 00:23:49.620 --> 00:23:52.388 "Sanırım, işte, bir sene daha katlanabilirsem, 00:23:52.388 --> 00:23:54.464 sanırım bunu aşabilirim." NOTE Paragraph 00:23:54.464 --> 00:23:56.767 Ve onlara hep derim ki, "Bunu aşabilirsin belki, 00:23:56.767 --> 00:23:59.476 ama bir daha aslda 37 yaşında olmayacaksın. 00:23:59.476 --> 00:24:02.026 Hayat kısa, ve bu tam bir yıl demek 00:24:02.026 --> 00:24:03.982 ümidi kestiğini söylediğin. 00:24:03.982 --> 00:24:05.520 Bunu bir düşün." NOTE Paragraph 00:24:05.520 --> 00:24:08.366 Şu İngilizce dilinin bir garip yoksulluğudur, 00:24:08.366 --> 00:24:10.474 ve hakikaten birçok dilin de öyle, 00:24:10.474 --> 00:24:12.692 bir çocuğun, doğum gününde yağmur yağdığında 00:24:12.692 --> 00:24:14.497 hissettiklerini tanımlarken de, 00:24:14.497 --> 00:24:16.209 bir kişinin intihar etmeden bir dakika önce hissettiklerini 00:24:16.209 --> 00:24:18.737 tanımlarken de aynı sözcüğü kullanıyor olmamız, 00:24:18.737 --> 00:24:21.191 depresyon. NOTE Paragraph 00:24:21.191 --> 00:24:24.296 İnsanlar bana der ki, "Eh, normal üzüntü ile sürekli midir?" 00:24:24.296 --> 00:24:27.440 Ben de diyorum ki, bir bakıma öyledir. 00:24:27.440 --> 00:24:29.640 Belli bir miktar sürekliliği vardır, 00:24:29.640 --> 00:24:31.597 fakat bu süreklilik, evinizin dışındaki 00:24:31.597 --> 00:24:33.584 demir çitlerin zımparalanmayı gerektirecek şekilde 00:24:33.584 --> 00:24:35.261 küçük bir pas lekesi kapması 00:24:35.261 --> 00:24:38.007 ve ufak bi boya atmanız arasındaki sürelilik ile aynı şekildedir, 00:24:38.007 --> 00:24:40.654 ve yüz yıl bir evi o şekilde bırakırsanız 00:24:40.654 --> 00:24:43.552 olacak olan turuncu tozdan bir yığına 00:24:43.552 --> 00:24:44.786 dönüşmesidir. 00:24:44.786 --> 00:24:46.959 Ve o turuncu toz lekesi, 00:24:46.959 --> 00:24:48.748 o turuncu toz problemi, 00:24:48.748 --> 00:24:51.737 işte tamda üzerine gitmek üzre yola çıktığımız şeydir. NOTE Paragraph 00:24:51.737 --> 00:24:53.977 Şimdi de insanlar der ki, 00:24:53.977 --> 00:24:56.708 "Bu mutlu hapları alıyorsunuz, ve mutlu mu hissediyorsunuz?" 00:24:56.708 --> 00:24:58.594 Yapmıyorum. 00:24:58.594 --> 00:25:01.416 Fakat öğle yemeği yemek durumda olmak beni üzgün hissettirmiyor, 00:25:01.416 --> 00:25:04.252 ve telesekreterim beni üzgün hissettirmiyor, 00:25:04.252 --> 00:25:07.097 ve duş almak beni üzgün hissettirmiyor. 00:25:07.097 --> 00:25:09.951 Daha fazla hissediyorum, aslına bakarsanız, sanırım, 00:25:09.951 --> 00:25:12.381 çünkü mutsuzluğu hiçlik olmadan hissedebiliyorum. 00:25:12.381 --> 00:25:16.728 İşle ilgili hayal kırıklıkları hakkında üzgün hissediyorum, 00:25:16.728 --> 00:25:19.075 hasar gören ilişkiler hakkında, 00:25:19.075 --> 00:25:21.114 küresel ısınma hakkında. 00:25:21.114 --> 00:25:23.839 Bunlar benim şimdi üzgün hissettiğim şeyler. 00:25:23.839 --> 00:25:26.573 Ve kendime dedim ki, eh, sonuç ne? 00:25:26.573 --> 00:25:29.134 Bu insanların nasıl bu kadar iyi hayatları oldu, 00:25:29.134 --> 00:25:31.688 büyük depresyondan geçmeyi becermelerine rağmen? 00:25:31.688 --> 00:25:34.485 Dayanıklılığın mekanizması nedir? 00:25:34.485 --> 00:25:36.569 Zamanla şunu buldum, 00:25:36.569 --> 00:25:39.485 tecrübelerini reddeden insanlar, 00:25:39.485 --> 00:25:41.517 "Uzun zaman önce depresyondaydım 00:25:41.517 --> 00:25:43.254 ve bir daha asla onun hakkında düşünmek istemiyorum 00:25:43.254 --> 00:25:44.496 ve ona bakmayacağım 00:25:44.496 --> 00:25:46.386 ve sadece hayatıma devam edeceğim," 00:25:46.386 --> 00:25:48.345 ironik bir şekilde, bu insanlar 00:25:48.345 --> 00:25:51.043 sahip olduklarının en çok kölesi olanlardır. 00:25:51.043 --> 00:25:53.607 Depresyonu kapatmak onu güçlendirir. 00:25:53.607 --> 00:25:56.887 Siz ondan saklanırken, o büyür. 00:25:56.887 --> 00:25:59.747 Daha iyi beceren insanlar 00:25:59.747 --> 00:26:02.346 bu çeşit bir durumları olduğu gerçeğini 00:26:02.346 --> 00:26:03.968 tolere edebilenler olur. 00:26:03.968 --> 00:26:06.438 Depresyonuna tolerans gösterebilenler 00:26:06.438 --> 00:26:08.220 dayanıklılığa kavuşanlar oluyor. NOTE Paragraph 00:26:08.220 --> 00:26:10.003 Frank Russakoff bana dedi ki, 00:26:10.003 --> 00:26:11.519 "Eğer tekrar yapmam gerekirse, 00:26:11.519 --> 00:26:13.656 sanırım bu şekilde yapmazdım, 00:26:13.656 --> 00:26:15.620 fakat garip bir şekilde, minnettarım 00:26:15.620 --> 00:26:17.123 tecrübe ettiklerime. 00:26:17.123 --> 00:26:20.940 Kırk defa hastaneye gittiğim için mutluyum. 00:26:20.940 --> 00:26:23.543 Bana sevgi hakkında çok şey öğretti, 00:26:23.543 --> 00:26:26.383 ve doktorlarım ve ailemle ilişkim 00:26:26.383 --> 00:26:30.772 benim için çok değerli oldu, ve her zaman öyle olacak." NOTE Paragraph 00:26:30.772 --> 00:26:32.698 Ve Maggie Robbins dedi ki, 00:26:32.698 --> 00:26:35.687 "AIDS kliniklerinde gönüllü olurdum, 00:26:35.687 --> 00:26:38.701 konuşur, konuşur ve konuşurdum 00:26:38.701 --> 00:26:40.514 ve uğraştığım insanlar 00:26:40.514 --> 00:26:42.581 pek duyarlı değillerdi, ve düşündüm ki, 00:26:42.581 --> 00:26:46.542 'Bu pek onlar için dostça ve faydalı değil.' 00:26:46.542 --> 00:26:48.184 Sonra anladım, 00:26:48.184 --> 00:26:50.311 Anladım ki o ilk beş dakikalık muhabbetten 00:26:50.311 --> 00:26:52.698 fazlasını yapmayacaklardı. 00:26:52.698 --> 00:26:54.755 Basitçe, AIDS sahibi olmamam ve ölecek olmamam 00:26:54.755 --> 00:26:57.633 buna sebep olacaktı, 00:26:57.633 --> 00:27:00.606 fakat onların başında işte bunların olmasını 00:27:00.606 --> 00:27:02.393 kaldıramazdım. 00:27:02.393 --> 00:27:05.996 İhtiyaçlarımız en büyük varlığımızdır. 00:27:05.996 --> 00:27:08.135 Sonuçta ihtiyacım olan tüm o şeyleri 00:27:08.135 --> 00:27:12.160 vermeyi öğrendim." NOTE Paragraph 00:27:12.160 --> 00:27:13.851 Birinin depresyonuna değer vermesi 00:27:13.851 --> 00:27:16.045 nüksetmesini engellemez, 00:27:16.045 --> 00:27:18.706 fakat nüksetme olasılığını 00:27:18.706 --> 00:27:22.924 ve hatta nüksedişini bile kaldırması kolay hale getirebilir. 00:27:22.924 --> 00:27:24.969 Soru, çok da o büyük anlamı bulmak 00:27:24.969 --> 00:27:27.144 ve depresyonunuzun çok anlamlı 00:27:27.144 --> 00:27:29.171 olduğuna karar kılmak değildir. 00:27:29.171 --> 00:27:31.342 Daha ziyade o anlamı aramak 00:27:31.342 --> 00:27:33.146 ve düşünmek, tekrar geldiğinde, 00:27:33.146 --> 00:27:34.786 "Cehennem gibi olacak, 00:27:34.786 --> 00:27:37.487 fakat bundan bir şeyler öğreneceğim." demektir mesele. 00:27:37.487 --> 00:27:39.751 Ben kendi depresyonumda öğrendim 00:27:39.751 --> 00:27:41.764 bir duygunun ne kadar büyük olabileceğini, 00:27:41.764 --> 00:27:44.861 gerçeklerden daha sahici olabileceğini, 00:27:44.861 --> 00:27:47.810 ve bu deneyimimin 00:27:47.810 --> 00:27:50.702 olumlu duyguları çok daha odaklı ve 00:27:50.702 --> 00:27:54.222 yoğun bir şekilde yaşayabilmeme imkan verdiğini buldum. 00:27:54.222 --> 00:27:57.709 Depresyonun zıttı mutluluk değildir, 00:27:57.709 --> 00:27:59.163 fakat canlılıktır, 00:27:59.163 --> 00:28:01.904 ve bu günlerde, yaşamım canlı, 00:28:01.904 --> 00:28:04.649 hatta üzgün olduğum günlerde bile. 00:28:04.649 --> 00:28:07.962 Beynimdeki cenazeyi hissettim, 00:28:07.962 --> 00:28:09.986 ve devin yanına oturdum, 00:28:09.986 --> 00:28:12.233 dünyanın kenarında, 00:28:12.233 --> 00:28:14.322 ve keşfettim 00:28:14.322 --> 00:28:16.173 içimde olan bir şeyi 00:28:16.173 --> 00:28:18.306 ona ruhum diyebilirim 00:28:18.306 --> 00:28:22.062 onu yirmi yıl önce o güne değin hiç formüle etmemiştim 00:28:22.062 --> 00:28:26.580 cehennemin bana süpriz ziyarette bulunduğu o zaman. 00:28:26.580 --> 00:28:30.678 Sanırım depresyonda olmaktan 00:28:30.678 --> 00:28:33.012 ve tekrar depresyona girmekten nefret eder olmama karşın 00:28:33.012 --> 00:28:35.756 depresyonumu sevmenin bir yolunu buldum. 00:28:35.756 --> 00:28:37.781 Onu sevdim, çünkü beni zorladı 00:28:37.781 --> 00:28:40.550 aramaya ve neşeye tutunmaya. 00:28:40.550 --> 00:28:44.038 Onu seviyorum çünkü her gün karar veriyorum, 00:28:44.038 --> 00:28:45.578 bazen oyuncu bir biçimde, 00:28:45.578 --> 00:28:48.276 ve bazen o anın mantığına aykırı bir biçimde, 00:28:48.276 --> 00:28:50.854 yaşama sebeplerine bağlanmaya. 00:28:50.854 --> 00:28:54.977 Ve, sanırım, bu son derece ayrıcalıklı bir coşku. NOTE Paragraph 00:28:54.977 --> 00:28:58.960 Teşekkür ederim. NOTE Paragraph 00:28:58.960 --> 00:29:02.096 (Alkış)