0:00:01.014,0:00:02.301 Herkese merhaba. 0:00:02.325,0:00:06.449 Burada olmaktan ve sizinle [br]konuşmaktan onur duyuyorum. 0:00:06.473,0:00:11.656 Bugün size şans, adalet 0:00:11.680,0:00:13.602 ve aralarındaki ilişkiden bahsedeceğim. 0:00:14.373,0:00:15.530 Birkaç yıl önce, 0:00:15.554,0:00:21.038 eski bir öğrencim kızı hakkında[br]konuşmak için beni aradı. 0:00:21.038,0:00:23.473 Kızı lise son sınıf öğrencisiymiş 0:00:23.497,0:00:28.521 ve benim ders verdiğim[br]Swarthmore Üniversitesine 0:00:28.545,0:00:30.251 ciddi şekilde başvurmak istiyormuş. 0:00:30.251,0:00:35.323 Kızının okula girip giremeyeceği [br]hakkındaki düşüncelerimi öğrenmek istedi. 0:00:35.347,0:00:39.681 Swarthmore, kazanması [br]aşırı derecede zor bir okul. 0:00:39.705,0:00:42.378 Bu yüzden "Bana ondan bahset." dedim. 0:00:42.402,0:00:44.135 Kızından bahsetti, 0:00:44.159,0:00:46.706 notlarının nasıl olduğunu, [br]puan tablolarını 0:00:46.730,0:00:49.366 müfredat dışında yaptığı [br]aktiviteleri anlattı. 0:00:49.390,0:00:53.566 Kızı kulağa bir süperstar,[br]çok müthiş bir çocuk gibi geliyordu. 0:00:54.119,0:00:56.164 "Kulağa çok güzel geliyor, 0:00:56.188,0:00:58.850 tam da Swarthmore'un[br]sahip olmak isteyeceği 0:00:58.874,0:01:02.140 türden bir öğrenci gibi." dedim. 0:01:02.164,0:01:05.428 O da "Peki bu, okulu kazanabilir mi [br]demek oluyor?" dedi. 0:01:06.035,0:01:08.034 Ben de "Hayır, 0:01:08.762,0:01:14.352 Swarthmore'un sınıflarında iyi olan [br]herkese yetecek kadar yer yok. 0:01:14.781,0:01:18.764 Harvard'da, Yale'de, Princeton'da [br]ya da Stanford'da yeteri kadar yer yok. 0:01:18.788,0:01:23.256 Google'da, Amazon'da[br]ya da Apple'da yeteri kadar yer yok. 0:01:23.280,0:01:28.100 TED Konferansı'nda yeteri kadar yer yok. 0:01:28.124,0:01:30.340 Aşırı miktarda iyi insan var 0:01:30.364,0:01:33.478 ve bazıları başaramayacak." dedim. 0:01:34.621,0:01:37.207 O da "Peki ne yapmamız gerekiyor?" dedi. 0:01:38.073,0:01:40.956 "Bu çok güzel bir soru." dedim. 0:01:41.833,0:01:44.100 Ne yapmamız gerekiyor? 0:01:44.124,0:01:48.185 Yüksekokulların ve üniversitelerin [br]ne yaptığını biliyorum. 0:01:48.209,0:01:51.146 Adil olmak adına yaptıkları şey 0:01:51.170,0:01:56.113 standartları yükseltmeye devam etmekti 0:01:56.137,0:02:02.230 çünkü az nitelikli insanları kabul edip [br]daha iyi nitelikteki insanları reddetmek 0:02:02.254,0:02:04.841 adil görünmüyor 0:02:04.865,0:02:09.141 bu yüzden standartları[br]giderek yükseltiyorsunuz, 0:02:09.165,0:02:11.418 ta ki yerleştirebileceğiniz sayıda insanı 0:02:11.418,0:02:15.684 kabul edebileceğiniz [br]bir çıtaya yükselene kadar. 0:02:15.708,0:02:22.186 Bu da birçok insanın hakkaniyetin[br]ve adaletin ne olduğu algısını bozuyor. 0:02:22.210,0:02:25.188 Amerikan toplumundaki insanların, 0:02:25.212,0:02:28.995 bir sürecin adil olduğuna ilişkin[br]farklı düşünceleri var. 0:02:29.019,0:02:32.813 Ama hemen hemen herkesin[br]hemfikir olduğu bir şey var; 0:02:32.837,0:02:35.927 o da dürüst bir sistemde, [br]adil bir sistemde 0:02:35.951,0:02:38.322 insanların hak ettikleri[br]şeyleri elde ettikleri. 0:02:38.322,0:02:40.994 Eski öğrencime dediğim şey, 0:02:41.018,0:02:45.160 konu üniversiteye kabul edilme olduğunda 0:02:45.184,0:02:49.294 insanların hak ettikleri şeyleri elde [br]ettikleri düşüncesinin doğru olmadığı. 0:02:49.318,0:02:52.828 Bazı insanlar hak ettiklerini alıyor[br]bazıları da alamıyor 0:02:52.852,0:02:56.002 ve durum bundan ibaret. 0:02:56.026,0:02:59.649 Üniversitelerin yaptığı gibi [br]gereklilikleri artırdığınızda 0:02:59.673,0:03:05.086 aslında liseli çocuklar arasında[br]çılgın bir rekabet yaratıyorsunuz. 0:03:05.086,0:03:08.384 Çünkü iyi olmak yeterli değil, 0:03:08.408,0:03:10.411 yeterince iyi olmak yeterli değil. 0:03:10.435,0:03:14.111 Başvuran herkesten daha iyi olmalısınız. 0:03:14.135,0:03:16.302 Bu durumun yaptığı şey 0:03:16.326,0:03:18.108 ya da katkıda bulunduğu şey 0:03:18.132,0:03:24.530 gençlerimizi ezip geçen bir tür [br]anksiyete ve depresyon salgını. 0:03:25.162,0:03:28.491 Bu tarz bir rekabetle[br]bir nesli yok ediyoruz. 0:03:28.890,0:03:30.660 Bunun hakkında düşünürken 0:03:30.684,0:03:33.743 bu problemi düzeltmek için [br]bir yol aklıma geldi. 0:03:34.096,0:03:35.877 İşte yapabileceğimiz şeyler: 0:03:37.056,0:03:39.573 İnsanlar üniversiteye başvurduğunda 0:03:39.597,0:03:45.481 adayları başarılı olacak kadar iyi [br]olanlar ve başarılı olacak kadar 0:03:45.505,0:03:47.324 iyi olmayanlar olarak ayırıyoruz. 0:03:47.348,0:03:50.889 Başarılı olacak kadar [br]iyi olmayanları reddediyoruz 0:03:50.913,0:03:54.646 ve sonra diğerlerinin adını[br]bir şapkanın içine koyuyoruz. 0:03:54.670,0:03:56.962 Şapkadan rastgele seçiyoruz 0:03:56.986,0:03:58.921 ve onları kabul ediyoruz. 0:03:58.945,0:04:02.548 Başka bir deyişle üniversiteye [br]kabul etmeyi piyangoyla belirliyoruz. 0:04:02.572,0:04:08.224 Belki de teknoloji şirketlerindeki [br]iş tekliflerini de piyangoyla belirliyoruz 0:04:08.248,0:04:09.605 ve -ağzınızdan yel alsın- 0:04:09.629,0:04:14.024 belki TED'e konuşmak için[br]kimin davet edileceği kararını bile 0:04:14.048,0:04:15.276 piyangoyla belirliyoruz. 0:04:15.672,0:04:17.676 Beni yanlış anlamayın, 0:04:17.700,0:04:22.206 bunun gibi bir piyango [br]adaletsizliği ortadan kaldırmayacak. 0:04:22.230,0:04:26.410 Hak ettiklerini elde edemeyen [br]birçok insan olacak 0:04:26.434,0:04:28.568 ama en azından bu dürüst bir yöntem. 0:04:28.592,0:04:34.738 Başka türlü davranmak yerine [br]adaletsizliği olduğu gibi ortaya çıkarıyor 0:04:34.762,0:04:37.964 ve liseli çocuklarımızın [br]şu an altında yaşadığı 0:04:37.988,0:04:42.170 inanılmaz baskı balonunu patlatıyor. 0:04:42.847,0:04:46.673 Peki bu mükemmel biçimdeki makul öneri, 0:04:46.697,0:04:48.892 eğer kendim söylersem, 0:04:48.916,0:04:51.165 neden ciddi bir şekilde tartışılmıyor? 0:04:51.776,0:04:53.663 Bence bunun sebebini biliyorum. 0:04:53.663,0:04:56.826 Hayattaki önemli şeylerin şans eseri [br]ya da tesadüfen olabileceği, 0:04:56.826,0:05:03.092 hayatımızdaki önemli şeylerin [br]kendi kontrolümüzde olmadığı 0:05:03.116,0:05:07.694 düşüncesinden nefret [br]etmemizden kaynaklanıyor. 0:05:07.718,0:05:09.151 Bu düşünceden nefret ediyorum. 0:05:09.151,0:05:12.239 İnsanların da bu düşünceden [br]nefret etmesi şaşırtıcı değil 0:05:12.263,0:05:15.970 ama basitçe gidişat bu şekilde. 0:05:16.759,0:05:21.516 Öncelikle üniversiteye [br]kabul edilmek zaten bir piyango. 0:05:21.540,0:05:25.102 Sadece kabul prosedürü memurları[br]öyle değilmiş gibi davranıyor. 0:05:25.126,0:05:27.243 Bu yüzden bu konuda dürüst olalım. 0:05:27.267,0:05:28.716 İkinci olarak, 0:05:28.740,0:05:32.129 bence eğer bir piyango olduğu için [br]bunu takdir etseydik 0:05:32.153,0:05:36.575 neredeyse her birimizin hayatında [br]olan şansın önemini 0:05:36.599,0:05:38.939 kabul etmemizi sağlardı. 0:05:38.963,0:05:41.419 Örnek olarak beni ele alalım. 0:05:41.981,0:05:46.688 Neredeyse hayatımda ortaya [br]çıkan en önemli olaylar, 0:05:46.712,0:05:47.912 büyük bir ölçüde, 0:05:47.936,0:05:49.615 şans sonucunda oldu. 0:05:50.779,0:05:54.078 Ben 7. sınıftayken ailem [br]New York'tan ayrıldı 0:05:54.102,0:05:56.519 ve Westchester County'ye taşındı. 0:05:56.543,0:05:58.162 Okulun başlangıç zamanında 0:05:58.186,0:06:01.456 önce arkadaşım olan, 0:06:01.480,0:06:03.873 sonra en yakın arkadaşım olan 0:06:03.897,0:06:06.789 sonra kız arkadaşım olan 0:06:06.813,0:06:09.243 ve sonra eşim olan güzel [br]bir genç kızla tanıştım. 0:06:09.267,0:06:12.959 Ne mutlu bize ki şu an 52 yıldır evliyiz. 0:06:13.480,0:06:17.257 Bu olayla çok az alakam var.[br]Sadece şanslı bir tesadüftü. 0:06:18.056,0:06:19.525 Üniversiteye gittim 0:06:19.549,0:06:25.009 ve ilk dönemimde [br]psikolojiye giriş dersi aldım. 0:06:25.033,0:06:27.129 Psikolojinin ne olduğunu bile bilmiyordum 0:06:27.153,0:06:29.880 ama programıma uyduğu [br]ve gereklilikleri karşıladığı için 0:06:29.904,0:06:31.079 dersi aldım. 0:06:31.103,0:06:33.429 Şans eseri, bu dersi 0:06:33.453,0:06:38.215 süper star, efsane bir [br]psikoloji öğretmeni veriyordu. 0:06:38.767,0:06:42.012 Bunun sayesinde psikoloji öğrencisi oldum. 0:06:42.036,0:06:43.861 Lisansüstü eğitime başladım, 0:06:43.885,0:06:45.765 bitirmek üzereydim. 0:06:45.789,0:06:48.546 Swarthmore'da ders veren bir arkadaşım 0:06:48.570,0:06:51.373 artık öğretim üyesi olmak [br]istemediğine karar verdi 0:06:51.397,0:06:54.489 ve tıp fakültesine gitmek için [br]Swarthmore'dan ayrıldı. 0:06:55.072,0:06:57.630 Onun yaptığı iş için kadro açıldı, 0:06:57.654,0:07:00.430 başvurdum ve işi aldım. 0:07:00.454,0:07:02.951 O zamana kadar başvurduğum tek iş buydu. 0:07:02.975,0:07:06.378 Kariyerimin şekillenmesinde[br]büyük bir etkisi olan bir kurumda, 0:07:06.402,0:07:10.812 Swartmore'da ders vererek [br]45 yılımı geçirdim. 0:07:10.836,0:07:12.879 Son bir örnek vereyim, 0:07:12.903,0:07:16.716 New York'ta birkaç çalışmam[br]hakkında konuşma yapıyordum 0:07:16.740,0:07:20.813 ve dinleyicilerden biri [br]konuşmamdan sonra yanıma geldi. 0:07:20.837,0:07:22.229 Kendini tanıttı, 0:07:22.253,0:07:23.878 "Benim ismim Chris, 0:07:23.902,0:07:26.812 TED'de bir konuşma yapmak [br]ister miydiniz?" diye sordu. 0:07:27.370,0:07:30.094 "TED ne?" diye cevapladım. 0:07:31.090,0:07:33.356 Bana anlattı 0:07:33.380,0:07:37.338 ve TED o zamanlar şu an [br]olduğu gibi bir şey değildi. 0:07:37.362,0:07:38.825 Ama aradan geçen yıllar içinde 0:07:38.849,0:07:43.639 TED'de yaptığım konuşmalar[br]20 milyonu aşkın kişi tarafından izlendi. 0:07:44.278,0:07:46.713 Sonuç olarak ben şanslı bir adamım. 0:07:46.737,0:07:48.533 Evliliğim konusunda şanslıyım, 0:07:48.557,0:07:50.251 eğitimim konusunda şanslıyım, 0:07:50.275,0:07:52.403 kariyerim konusunda şanslıyım. 0:07:52.427,0:07:58.521 TED gibi bir platformda[br]söz sahibi olduğum için şanslıyım. 0:07:58.545,0:08:00.673 Sahip olduğum başarıyı hak ettim mi? 0:08:00.697,0:08:02.482 Tabii ki bu başarıyı hak ettim 0:08:02.506,0:08:05.318 tıpkı sizin de [br]başarılarınızı hak ettiğiniz gibi. 0:08:05.342,0:08:10.757 Ama buna sahip olmayan birçok insan da 0:08:10.781,0:08:12.718 bizimkiler gibi başarıları hak ediyor. 0:08:13.620,0:08:16.276 Peki insanlar hak ettiklerini [br]elde edebiliyor mu? 0:08:16.300,0:08:18.310 Toplum adil mi? 0:08:19.042,0:08:20.754 Tabii ki hayır. 0:08:20.778,0:08:26.794 Çok çalışmak ve kurallara göre oynamak [br]hiçbir şeyin garantisi değil. 0:08:26.818,0:08:31.118 Bu tarz bir adaletsizliğin çaresizliğini 0:08:31.142,0:08:33.718 ve şansın merkeziyetini takdir edersek 0:08:33.742,0:08:36.171 kendimize pandeminin bu zamanında 0:08:36.195,0:08:38.251 kahraman olarak övdüğümüz kişilere karşı 0:08:38.275,0:08:44.056 nasıl sorumluluklarımız olduğunu, 0:08:44.080,0:08:47.591 ailelerinin başına ciddi [br]bir hastalık geldiğinde 0:08:47.615,0:08:51.593 sağlıklarının yerinde olduğuna [br]ve hayatlarının hastalıkla mücadelenin 0:08:51.617,0:08:55.641 bedellerinden dolayı mahvolmadığına [br]nasıl emin olabiliriz diye sorabiliriz. 0:08:55.665,0:08:59.466 Mücadele eden, çok çalışan 0:08:59.490,0:09:02.867 ve bizden daha az şanslı[br]insanlara ne borçluyuz? 0:09:03.507,0:09:05.641 Yaklaşık yarım asır önce, 0:09:05.665,0:09:09.522 filozof John Rawls "Bir Adalet Teorisi" [br]adında bir kitap yazdı 0:09:09.546,0:09:14.808 ve o kitapta "cehalet örtüsü" [br]adını verdiği bir kavram tanıttı. 0:09:14.832,0:09:16.422 Sorduğu soru şuydu: 0:09:16.446,0:09:22.126 "Eğer bir toplumda pozisyonunuzun [br]ne olacağını bilmeseydiniz 0:09:22.150,0:09:26.166 nasıl bir toplum yaratmak isterdiniz?" 0:09:26.190,0:09:27.898 Önerdiği şey ise şuydu: 0:09:27.922,0:09:30.995 Topluma en aşağıda mı [br]yoksa en yukarıda mı 0:09:31.019,0:09:32.838 katılacağımızı bilmediğimizde 0:09:32.862,0:09:36.660 istediğimiz şey oldukça[br]eşit bir toplum olur. 0:09:36.684,0:09:38.530 Böylece şanssızlar bile 0:09:38.554,0:09:43.333 düzgün, anlamlı ve tatmin edici [br]bir hayat yaşayabilirler. 0:09:43.357,0:09:49.338 Bu yüzden bütün şanslı, başarılı insanlar,[br]bunu toplumunuza geri getirin 0:09:49.362,0:09:56.340 ve başarıyı bizim kadar hak eden [br]ama bizim kadar şanslı olmayan 0:09:56.364,0:10:00.369 insanları onurlandırdığımızdan [br]ve onlarla ilgilendiğimizden 0:10:00.393,0:10:02.543 emin olmak için ne yapabiliyorsanız yapın. 0:10:02.543,0:10:03.707 Teşekkür ederim.