WEBVTT 00:00:00.869 --> 00:00:02.954 Hiç tutuklanmadım. 00:00:02.978 --> 00:00:04.841 Hapishanede bir gece geçirmedim. 00:00:04.865 --> 00:00:08.686 Sevdiğim biri hiç devriye arabasının arkasına atılmadı 00:00:08.710 --> 00:00:10.366 ya da parmaklıkların arkasına. 00:00:10.390 --> 00:00:14.827 Korkunç, karışık bir sistemin insafına bırakılmadım. 00:00:14.851 --> 00:00:17.901 En iyi ihtimalle onlara kayıtsız kalacak, en kötü onları canavar 00:00:17.925 --> 00:00:19.758 gibi görecek bir sistem. 00:00:20.459 --> 00:00:24.229 ABD diğer ülkelere kıyasla daha fazla insan 00:00:24.456 --> 00:00:25.456 hapsediyor. 00:00:25.684 --> 00:00:28.591 Louisiana bu konuda ilk sırada. 00:00:29.295 --> 00:00:32.177 Çoğunuz muhtemelen benim gibi 00:00:32.201 --> 00:00:33.352 şanslı. 00:00:33.376 --> 00:00:37.537 Suç ve cezaya en fazla televizyonda izlediklerimizle yaklaşıyoruz. 00:00:38.102 --> 00:00:39.433 "Unprisoned"ı yaratırken 00:00:39.457 --> 00:00:41.759 eskiden bizim gibi olan bir kadınla tanıştım. 00:00:41.783 --> 00:00:42.933 Sheila Phipps. NOTE Paragraph 00:00:43.572 --> 00:00:46.104 (Kayıt) Sheila Phipps: Oğlum hapse girmeden önce 00:00:46.128 --> 00:00:48.108 televizyonda insanlar görürdüm, 00:00:48.132 --> 00:00:51.921 tartışıp,"Bu insan bunu yapmadı, bu kişi masum" diyen. 00:00:51.945 --> 00:00:54.659 Onları ya küçümsüyoruz ya da ciddiye almıyoruz, 00:00:54.683 --> 00:00:56.703 "Neyse ne" diyoruz. 00:00:56.727 --> 00:00:57.878 Yanlış anlamayın, 00:00:57.902 --> 00:01:00.406 hapiste olmayı hak eden çok insan var. 00:01:00.430 --> 00:01:02.250 Dışarıda çok suçlu var. 00:01:02.274 --> 00:01:05.473 Ama hapiste masum pek çok insan var. NOTE Paragraph 00:01:06.436 --> 00:01:09.703 EA: Sheila'nın oğlu McKinley o masum insanlardan biri. 00:01:09.727 --> 00:01:14.587 30 yıllık adam öldürme cezasının 17 yılını tamamladı. 00:01:14.611 --> 00:01:16.410 Önceden sabıkası yoktu. 00:01:16.434 --> 00:01:19.012 Davada adli delil yoktu. 00:01:19.036 --> 00:01:23.147 Sadece görgü tanığının ifadesine dayanılarak suçlu bulundu. 00:01:25.354 --> 00:01:28.226 görgü tanıklarının ifadeleri 00:01:23.171 --> 00:01:25.330 Yıllarca yapılan araştırmalara göre, 00:01:28.250 --> 00:01:30.150 sanıldığı kadar güvenilir değil. 00:01:30.750 --> 00:01:33.694 Bilim adamları hafızanın kusursuz olmadığını söylüyor. 00:01:34.120 --> 00:01:36.551 Hafıza bir videoyu geriye sarmak gibi değildir, 00:01:36.575 --> 00:01:39.026 daha çok yapboz parçalarını birleştirmeye benzer. 00:01:39.997 --> 00:01:45.489 Masum insanları serbest bırakmak için DNA testinin kullanıldığı 1989'dan beri 00:01:45.513 --> 00:01:50.962 bozulmuş mahkumiyetlerin %70'inden fazlası, görgü tanığı ifadesine dayalıydı. 00:01:51.784 --> 00:01:53.090 Geçen yıl, 00:01:53.114 --> 00:01:56.993 McKinley'nin davasından sorumlu Bölge Savcısı, 00:01:57.017 --> 00:02:00.503 bu davayla alakası olmayan şikayetlerle yolsuzluktan hüküm giydi. 00:02:00.930 --> 00:02:04.765 Bu 30 yıllık savcı istifa ettiğinde, 00:02:04.789 --> 00:02:07.717 McKinley'in davasındaki görgü tanıkları ortaya çıktı 00:02:07.741 --> 00:02:12.200 ve ifade vermeleri için savcılar tarafından baskı gördüklerini, 00:02:12.224 --> 00:02:15.105 bu baskının hapse atılma tehdidini de içerdiğini söylediler. 00:02:15.465 --> 00:02:18.392 Buna rağmen McKinley hala hapiste. NOTE Paragraph 00:02:19.099 --> 00:02:20.981 (Kayıt) SP: Bu olay olmadan önce, 00:02:21.005 --> 00:02:22.461 bu olanları hiç düşünmezdim. 00:02:22.485 --> 00:02:26.115 Ancak oğlumun başına gelmeden 00:02:26.139 --> 00:02:28.695 böyle şeylerin yaşandığına inanmak 00:02:28.719 --> 00:02:30.972 benim için zordu sanırım. 00:02:31.504 --> 00:02:33.144 Bu olay gerçekten gözlerimi açtı. 00:02:33.618 --> 00:02:36.068 Gerçekten ama gerçekten gözlerimi açtı. 00:02:36.092 --> 00:02:37.546 Yalan söylemiyorum. NOTE Paragraph 00:02:38.850 --> 00:02:41.963 EA: Hapiste olan masum insan sayısının 00:02:41.987 --> 00:02:44.677 yüzde 1 ila 4 arasında olduğu tahmin ediliyor. 00:02:44.701 --> 00:02:46.707 Çokmuş gibi gözükmeyebilir 00:02:46.731 --> 00:02:50.916 ama bu yaklaşık 87.000 insan demek: 00:02:50.940 --> 00:02:54.314 çoğu zaman on yıllar boyu 00:02:54.338 --> 00:02:56.157 işlemedikleri suçlar için hapsedilmiş 00:02:56.157 --> 00:02:57.917 anne, baba ve oğullar. 00:02:57.941 --> 00:03:01.253 Ki bunlara, bir hiç uğruna mahkum edilen ve suçsuz olduğu varsayılan 00:03:01.253 --> 00:03:03.269 ama fakir olduğu için kefaretle çıkamayan, 00:03:03.293 --> 00:03:05.166 bu nedenle parmaklıklar ardında 00:03:05.190 --> 00:03:08.023 haftalar ayları kovalarken 00:03:08.047 --> 00:03:11.640 mahkemeye çıkmayı ya da daha büyük olasılıkla 00:03:11.640 --> 00:03:14.099 dışarı çıkabilmek için savunma yapmayı bekleyen 00:03:14.123 --> 00:03:15.804 yaklaşık yarım milyon insan 00:03:15.828 --> 00:03:18.184 dahil değil. 00:03:18.736 --> 00:03:21.859 Bütün bu insanların dışarıda bir ailesi var. NOTE Paragraph 00:03:23.089 --> 00:03:26.272 (Kayıt) Kortney Williams: Erkek kardeşim lise mezuniyetini kaçırdı, 00:03:26.272 --> 00:03:27.793 çünkü bir gece öncesinde 00:03:27.817 --> 00:03:29.318 hapse girdi. 00:03:29.342 --> 00:03:31.587 Kardeşim doğum günü yemeğimi kaçırdı, 00:03:31.611 --> 00:03:34.588 çünkü aslında tam da o gün hapse girdi. 00:03:35.306 --> 00:03:38.146 Kardeşim kendi doğum günü yemeğini kaçırdı, 00:03:38.170 --> 00:03:40.629 çünkü yanlış zamanda yanlış yerdeydi. NOTE Paragraph 00:03:40.653 --> 00:03:43.749 (Kayıt) EA: Hapse atıldığı tüm bu zamanlarda 00:03:43.773 --> 00:03:46.297 şikayetçi olundu mu yoksa sadece hapse mi atıldı? NOTE Paragraph 00:03:46.321 --> 00:03:47.872 KW: Şikayet ediliyor 00:03:47.896 --> 00:03:50.922 ve kefalet ödeniyor, 00:03:50.946 --> 00:03:52.913 sonra suçlamalar kanıt olmadığı için 00:03:52.937 --> 00:03:54.391 düşürülüyor... NOTE Paragraph 00:03:55.248 --> 00:03:58.202 EA: Kortney Williams ile "Unprisoned" hakkında konuştuğum 00:03:58.226 --> 00:03:59.717 sınıfta tanıştım. 00:03:59.741 --> 00:04:03.136 O da bir bölüm için teyzesi Troylynn Roberston ile 00:04:03.160 --> 00:04:04.310 bir röportaj yaptı. NOTE Paragraph 00:04:05.231 --> 00:04:07.613 (Kayıt) KW: Çocuklarınla yaşadığın 00:04:07.613 --> 00:04:08.884 onca şeyden sonra, 00:04:08.908 --> 00:04:10.890 çocuğum olsaydı 00:04:10.914 --> 00:04:12.823 bana ne tavsiye ederdin? NOTE Paragraph 00:04:13.827 --> 00:04:17.058 (Kayıt) Troylynn Roberston: Sana derdim ki onlara sahip olunca 00:04:17.082 --> 00:04:20.138 aklına gelecek ilk şey sevgi 00:04:20.162 --> 00:04:22.134 ve koruma olacak, 00:04:22.158 --> 00:04:23.654 ama sana derdim ki, 00:04:23.678 --> 00:04:26.766 onları yetiştirirken ne kadar korursan koru 00:04:26.790 --> 00:04:30.496 onlara adalet sistemini de öğret -- 00:04:30.520 --> 00:04:34.100 hani çocuklarımıza öcülerden bahsederiz ya 00:04:34.124 --> 00:04:37.117 dikkat etmeleri gereken kötü adamlardan 00:04:37.141 --> 00:04:41.069 ama onlara adalet sistemine dikkat etmeleri gerektiğini öğretmiyoruz. NOTE Paragraph 00:04:42.364 --> 00:04:45.031 EA: Adalet sistemimizin orantısız şekilde 00:04:45.055 --> 00:04:47.691 beyaz olmayanları hedef alması nedeniyle 00:04:47.715 --> 00:04:51.008 Kortney gibi genç insanların bu konuyu bilmeleri doğal. 00:04:51.494 --> 00:04:55.336 Liselere "Unprisoned" hakkında konuşmak için gitmeye başladığımda 00:04:55.360 --> 00:04:58.853 konuştuğum genç insanların neredeyse 3'te 1'inin 00:04:58.877 --> 00:05:00.763 bir tanıdığının hapiste olduğunu gördüm. NOTE Paragraph 00:05:01.504 --> 00:05:04.743 (Kayıt) Genç kız: Bulması en zor şeyler; nerede olduğu 00:05:04.767 --> 00:05:06.368 veya duruşma tarihi. NOTE Paragraph 00:05:06.759 --> 00:05:09.477 Genç kız: Evet, ilk doğum günümde hapse girdi. NOTE Paragraph 00:05:10.415 --> 00:05:12.418 Genç kız: Babam gardiyan olarak çalışıyor. 00:05:12.442 --> 00:05:13.970 Amcamı hapiste görmüş. 00:05:14.527 --> 00:05:15.743 Amcam ömür boyu orada. NOTE Paragraph 00:05:16.434 --> 00:05:19.103 EA: Casey Vakfından Annie E.'ye göre 00:05:19.127 --> 00:05:24.980 babası hapiste olan gençlerin sayısı 1980 ve 2000 yılları arasında 00:05:25.004 --> 00:05:27.818 yüzde 500 arttı. 00:05:28.449 --> 00:05:32.356 Bugünkü çocukların 5 milyondan fazlası çocukluklarının bir bölümünde 00:05:32.380 --> 00:05:34.322 ebeveynlerinin hapse girdiğini görecek. 00:05:34.798 --> 00:05:39.321 Bu sayı orantısız olarak Afro-Amerikalı çocukları etkiliyor. 00:05:40.252 --> 00:05:42.943 14 yaşında olduklarında 00:05:42.967 --> 00:05:46.740 4 siyahi çocuktan biri babasının hapse girdiğini görecek. 00:05:47.198 --> 00:05:50.592 Buna kıyasla beyaz çocuklarda bu oran 30 çocukta bir. 00:05:51.191 --> 00:05:56.269 Mahkum ve çocuklarının gelecekteki başarısını belirleyen en önemli faktör 00:05:56.293 --> 00:06:00.642 ebeveynin mahkumiyeti boyunca bağları koparmamaları, 00:06:00.666 --> 00:06:05.009 ama bir mahkumun telefon görüşmesi sıradan telefon görüşmelerine kıyasla 00:06:05.033 --> 00:06:06.886 20 ila 30 kat daha pahalı, 00:06:06.910 --> 00:06:10.117 dolayısıyla pek çok aile mektupla iletişim kuruyor. NOTE Paragraph 00:06:11.172 --> 00:06:13.357 (Kayıt: Mektup zarftan çıkarılıyor) NOTE Paragraph 00:06:13.381 --> 00:06:15.588 Anissa Christmas: Sevgili ağabey, 00:06:15.612 --> 00:06:17.443 Bu sene büyük 16 yaş partimi veriyorum. 00:06:17.934 --> 00:06:19.593 Galiba artık bir bebek değilim. 00:06:19.617 --> 00:06:21.226 Baloda kavalyem olacak mısın? 00:06:21.250 --> 00:06:22.499 Seni çok özlüyorum. 00:06:22.523 --> 00:06:24.735 Bana samimi olan tek adam sensin. 00:06:25.485 --> 00:06:28.102 Keşke burada olsaydın da sana yüz yüze söyleyebilseydim. 00:06:28.695 --> 00:06:31.286 Seni son gördüğümden beri pek çok şey oldu. 00:06:32.847 --> 00:06:34.909 (Ağlamaklı olur) Güzel haberlerim var. 00:06:34.933 --> 00:06:36.766 Bilim fuarında birinci oldum. 00:06:36.790 --> 00:06:37.981 Tam bir ineğim. 00:06:38.005 --> 00:06:40.271 Bölgesel yarışmaya gideceğiz inanabiliyor musun? 00:06:40.295 --> 00:06:42.470 Lise çok hızlı geçiyor. 00:06:42.893 --> 00:06:44.071 2 yıldan az bir zamanda 00:06:44.095 --> 00:06:46.709 umarım beni sahnede izleyebileceksin. 00:06:47.413 --> 00:06:50.318 Sana yazmayı düşündüm, çünkü oranın sıkıcı olduğunu biliyorum. 00:06:50.342 --> 00:06:52.054 Yüzünü güldürmek istiyorum. NOTE Paragraph 00:06:53.799 --> 00:06:56.077 Anissa bu mektupları lise 2'deyken 00:06:56.101 --> 00:06:58.323 ağabeyine yazdı. 00:06:58.347 --> 00:07:01.278 Ağabeyinin ona yazdığı mektupları yatak odasındaki aynanın 00:07:01.302 --> 00:07:02.480 kenarına sıkıştırmış, 00:07:02.504 --> 00:07:04.543 tekrar tekrar okuyor. 00:07:05.004 --> 00:07:07.117 Anissa'nın ağabeyinin hapiste olmasının 00:07:07.141 --> 00:07:09.519 iyi bir nedeni olduğunu düşünmek isterdim. 00:07:09.543 --> 00:07:13.600 Hepimiz adaletin çarklarının düzgün dönmesini isteriz, 00:07:13.624 --> 00:07:15.432 ancak okulda öğrendiğimz ideallerin 00:07:15.456 --> 00:07:18.980 ulusumuzun hapis, nezarethane ve mahkeme salonlarında 00:07:19.004 --> 00:07:22.337 bambaşka olduğunu anlamaya başlıyoruz. NOTE Paragraph 00:07:22.943 --> 00:07:26.516 (Kayıt) Danny Engelberg: Mahkeme salonuna giriyorsunuz ve -- 00:07:26.540 --> 00:07:30.073 bunu bir süredir yapıyorum buna rağmen hala şaşırıyorum. 00:07:30.097 --> 00:07:32.635 "Burada beyaz olmayan bir sürü insan var" diyorum, 00:07:32.659 --> 00:07:37.629 buna rağmen şehrin yüzde 90'ının Afro-Amerikalı olmadığını biliyorum, 00:07:37.653 --> 00:07:41.149 o zaman neden turuncu kıyafetin içindekilerin yüzde 90'ı 00:07:41.173 --> 00:07:42.324 Afro-Amerikalı? NOTE Paragraph 00:07:42.348 --> 00:07:45.907 (Kayıt) EA: Kamu avukatı Danny Engelberg herhangi bir mahkemedeki 00:07:45.931 --> 00:07:48.122 siyahi sayısının farkında olan 00:07:48.146 --> 00:07:49.298 tek kişi değil. 00:07:49.322 --> 00:07:50.500 Gözden kaçırması zor. NOTE Paragraph 00:07:50.524 --> 00:07:52.659 Mahkeme salonunda hakimi bekleyenler kim? 00:07:52.659 --> 00:07:54.020 Görünüşleri nasıl? NOTE Paragraph 00:07:54.044 --> 00:07:56.513 (Kayıt) Adam: Çoğu benim gibi Afro- Amerikalı. NOTE Paragraph 00:07:56.537 --> 00:07:58.792 Adam: Çoğu, yüzde 85'i siyahi. 00:07:58.816 --> 00:08:02.215 O kutuda hapsolan turuncu giysilerin içinde tek gördüğünüz bu. 00:08:02.239 --> 00:08:04.633 Adam: Kim bekliyor? Çoğunlukla siyahi. 00:08:04.657 --> 00:08:07.136 Tabi, birkaç beyaz insan da vardı. NOTE Paragraph 00:08:07.160 --> 00:08:09.733 Kadın: Bence orada duranların 00:08:09.757 --> 00:08:11.074 yüzde 85'i Afro-Amerikalı. NOTE Paragraph 00:08:11.923 --> 00:08:15.731 EA: Amerika'da büyüyen genç bir siyahi insanın adaleti anlaması 00:08:15.755 --> 00:08:18.147 nasıl mümkün olabilir? 00:08:18.696 --> 00:08:21.839 Başka bir "Unprisoned" hikayesi "Hoods Up" isimli bir koreografi 00:08:21.863 --> 00:08:24.173 hazırlayan ve belediye meclisi önünde sergileyen 00:08:24.197 --> 00:08:26.347 bir dans grubu hakkında. 00:08:26.834 --> 00:08:30.410 Dawonta White o zaman 7. sınıftaydı. NOTE Paragraph 00:08:30.986 --> 00:08:35.177 (Kayıt) Dawonta White: Hepimiz kapüşonlu siyah eşofman üstü giymiştik çünkü 00:08:35.201 --> 00:08:37.488 Trayvon Martin öldürüldüğünde üstünde bu vardı. 00:08:37.512 --> 00:08:38.868 Biz de bundan ilham aldık ve 00:08:38.892 --> 00:08:41.704 Trayvon Martin gibi kapüşonlu eşofman üstü giyelim dedik. NOTE Paragraph 00:08:41.728 --> 00:08:43.540 (Kayıt) EA: Bu kimin fikriydi? NOTE Paragraph 00:08:43.540 --> 00:08:45.537 DW: Grubun, hepimiz böyle anlaştık. 00:08:45.561 --> 00:08:48.305 Biraz gergindim ama sözümü tutmam gerekiyordu, 00:08:48.329 --> 00:08:52.577 iyi bir şey yaptığımı düşünüyordum, ne yaptığımızı fark edeceklerdi. NOTE Paragraph 00:08:52.601 --> 00:08:55.793 (Kayıt) EA: Shraivell Brown "Hoods Up"taki başka bir koreograf 00:08:55.817 --> 00:08:57.059 ve dansçıydı. 00:08:57.083 --> 00:08:59.644 Dediğine göre polis onun gibi görünenleri eleştiriyor. 00:08:59.668 --> 00:09:03.032 Başka siyahilerin yaptıklarına dayanılarak yargılanmış hissediyor. 00:09:03.056 --> 00:09:05.192 Polisin sana nasıl bakmasını isterdin? 00:09:05.206 --> 00:09:07.025 Hakkında ne düşünmesini isterdin? NOTE Paragraph 00:09:07.049 --> 00:09:08.348 SB: Bir tehdit olmadığımı. NOTE Paragraph 00:09:08.372 --> 00:09:10.421 EA: Seni neden tehdit olarak görsünler? 00:09:10.445 --> 00:09:11.843 Kaç yaşındaydın, 14 değil mi? NOTE Paragraph 00:09:11.867 --> 00:09:17.043 SB: Evet, 14'üm ama ona göre pek çok siyahi erkek 00:09:17.067 --> 00:09:20.034 haydut veya çete üyesiymiş, 00:09:20.058 --> 00:09:22.588 ama benim hakkımda böyle düşünmesini istemiyorum. NOTE Paragraph 00:09:23.855 --> 00:09:25.598 EA: Benim gibi görünen insanların 00:09:25.622 --> 00:09:29.925 yapabileceği en kolay ve rahat şey aldırmamak -- 00:09:29.949 --> 00:09:33.591 ceza hukuku sisteminin işlediğini varsaymak. 00:09:33.615 --> 00:09:38.101 Ama bu varsayımları sorgulamak bizim sorumluluğumuzda değilse 00:09:38.125 --> 00:09:40.292 kimin sorumluluğunda? 00:09:41.001 --> 00:09:44.713 Bir sinagog kitlesel hapsedilmeyi öğreniyor 00:09:44.737 --> 00:09:46.820 ve pek çok cemaat üyesi 00:09:46.844 --> 00:09:50.995 kitlesel hapsedilmenin pek çok yaşamı kaosa sokması nedeniyle 00:09:51.019 --> 00:09:53.218 daha çok suç ürettiği ve güvenliği azalttığı 00:09:53.242 --> 00:09:55.067 sonucuna vardı. 00:09:55.690 --> 00:09:57.639 Cemaat üyesi Teri Hunter 00:09:57.663 --> 00:10:01.131 bir eylemin ilk adımının anlamak olması gerektiğini söylüyor. 00:10:01.467 --> 00:10:06.996 Direkt ve gözlemlenebilir olmasa bile bu sorunla bağımızı 00:10:07.020 --> 00:10:09.788 anlamamız gerektiğini söylüyor. NOTE Paragraph 00:10:11.096 --> 00:10:13.276 (Kayıt) Teri Hunter: Bütün kapıları kapatıp 00:10:13.300 --> 00:10:16.861 "Bu sorun bizim değil." dememenin sorumluluğu 00:10:16.885 --> 00:10:18.470 bizim omuzlarımızda. 00:10:18.842 --> 00:10:23.200 Siz de biliyorsunuz ki biz Yahudiler olarak bunu tarihte yaşadık: 00:10:23.224 --> 00:10:24.374 "Bizim sorunumuz değil." 00:10:25.042 --> 00:10:29.706 Dolayısıyla toplumun bir kısmına sırtını döndüğünde 00:10:29.730 --> 00:10:31.412 ne olacağını gördük. 00:10:31.436 --> 00:10:34.627 Dolayısıyla Yahudiler 00:10:34.651 --> 00:10:38.214 ve toplumun üyeleri olarak elimizden geldiğince 00:10:38.238 --> 00:10:41.429 toplumu-- 00:10:41.453 --> 00:10:44.358 en azından cemaati eğitmek -- 00:10:44.382 --> 00:10:46.342 bizim sorumluluğumuzda. NOTE Paragraph 00:10:47.477 --> 00:10:50.739 EA: Zamir olarak "biz"i kullandım 00:10:50.763 --> 00:10:53.759 çünkü bu bizim ceza hukuku sistemimiz 00:10:53.783 --> 00:10:55.132 ve bizim çocuklarımız. 00:10:55.583 --> 00:10:57.752 Bölge Savcılarını, 00:10:57.776 --> 00:11:01.820 hakimleri, bu sistemi düzenleyen yasa koyucuları kendimiz için 00:11:01.844 --> 00:11:02.994 biz seçiyoruz. 00:11:03.677 --> 00:11:04.964 Toplum olarak, 00:11:04.988 --> 00:11:08.589 masum insanların hapsolmasını 00:11:08.613 --> 00:11:11.503 suçluların özgürlüğüne yeğliyoruz. 00:11:12.187 --> 00:11:15.696 "Suç politikalarının yumuşak" olmasından korkan politikacılar seçiyoruz, 00:11:15.720 --> 00:11:18.712 onları daha sert kanunlar getirmeleri için cesaretlendiriyoruz 00:11:18.736 --> 00:11:22.980 ve insanların hapsolması için çok büyük bütçeler ayırıyoruz. 00:11:23.452 --> 00:11:25.116 Bir suç işlendiğinde 00:11:25.140 --> 00:11:29.894 hissettiğimiz intikam duygusu, öyle bir polis kültürü geliştirdi ki 00:11:29.918 --> 00:11:32.758 zanlılar yeterli kaynak ve detaylı inceleme olmaksızın 00:11:32.782 --> 00:11:37.295 ya da bu incelemeler detaylıca kontrol edilmeksizin 00:11:37.319 --> 00:11:40.410 hızlıca bulunmaya çalışılıyor. NOTE Paragraph 00:11:40.926 --> 00:11:44.025 Savcıları denetlemiyoruz. 00:11:44.514 --> 00:11:47.650 Ülke çapında son birkaç on yıllık süre içinde, 00:11:47.674 --> 00:11:51.769 mala karşı suç ve şiddet suçları düştükçe 00:11:51.793 --> 00:11:56.661 işe alınan ve yeni dosya açan savcı sayısı arttı. 00:11:57.341 --> 00:12:00.048 Polisin tutukladığı insanlara karşı hukuki yola başvurmak 00:12:00.072 --> 00:12:02.101 ve hangi suçların iddia edileceği 00:12:02.125 --> 00:12:05.122 savcıların takdirinde, 00:12:05.146 --> 00:12:10.899 bu da sanığın daha ne kadar hapiste kalacağını etkiliyor. 00:12:11.706 --> 00:12:15.593 Savcıların üzerindeki bir denetim mekanizması, savunma. 00:12:15.943 --> 00:12:17.635 Adalet heykelini düşünün: 00:12:17.659 --> 00:12:20.080 gözleri kapalı terazi tutan kadın 00:12:20.104 --> 00:12:23.284 yargı sistemimizdeki dengeyi simgelemesi gerekiyor. 00:12:23.854 --> 00:12:27.066 Maalesef, terazi hileli. 00:12:27.480 --> 00:12:29.616 Ülkemizdeki sanıkların çoğu 00:12:29.640 --> 00:12:33.022 devlet tarafından atanan avukatlar tarafından temsil ediliyor. 00:12:33.046 --> 00:12:37.181 Bu kamu avukatları bölge savcılarından yaklaşık yüzde 30 daha az 00:12:37.205 --> 00:12:38.943 kaynak alıyor 00:12:38.967 --> 00:12:42.124 ve çoğu zaman Amerikan Barosu'nun önerdiğinden çok daha fazla 00:12:42.148 --> 00:12:44.665 dosya yükleri oluyor. NOTE Paragraph 00:12:45.466 --> 00:12:47.332 Sheila Phipps'in dediği gibi 00:12:47.356 --> 00:12:50.289 hapsi hak eden insanlar var, 00:12:50.313 --> 00:12:53.813 ama herkesin aldığı sonuç aynı olunca 00:12:53.837 --> 00:12:57.019 suçlu ve masumu ayırt etmek zorlaşıyor. NOTE Paragraph 00:12:57.603 --> 00:12:59.117 Hepimiz adalet istiyoruz. 00:12:59.830 --> 00:13:03.334 Ancak sürecin sanığın üzerine bu kadar yük bindirdiği bir düzende 00:13:03.358 --> 00:13:05.095 adalete ulaşmak zor. 00:13:06.376 --> 00:13:10.080 Ceza hukuku sistemimiz bizim için işliyor. 00:13:10.534 --> 00:13:12.862 Olanları beğenmiyorsak, 00:13:12.886 --> 00:13:15.395 değiştirmek bizim elimizde. NOTE Paragraph 00:13:16.196 --> 00:13:17.347 Çok teşekkür ederim. NOTE Paragraph 00:13:17.371 --> 00:13:24.260 (Alkışlar)