Dan: N'aber AmazingPhil tozcukları?
Phil: Merhaba.

Phil'in kanalındayız.

D: Neler oluyor?
P: Ne oluyor? Neden buradayız?

D: Phil'in çok zaman geçtiği için bir şey yüklemek istediği

ama fikrinin olmadığı zamanlardan birindeyiz gibi.

P: Hayır!
D: Bu seferkinin başlığı ne olacak?

"Ebediyen Öldük".

P: Biz, biz...
D: "Beni Terk Etti".

P: "Gidiyoruz-"...
D: "Yine Öldüm".

P: "...ve Dışarıda Hayatta Kalmaya Çalışıyoruz".
D: Ve neler oluyor bilmiyorum,

neden tuhaf 90lar tarikatçıları gibi giyinmiş burada oturuyoruz?

P: Bir bodrumda bir soyunma odasındayız,

phodrumda,

ve turumuzun provasını yapıyoruz.

D: Diğer bir deyişle, hayatımızın önümüzdeki altı ayının.

P: Gitmek üzereyiz...
D: Tura.

P: Tura. Ve bir çeşit veda soru-cevabı yapabiliriz diye düşündüm.

D: Geçici bir veda.
P: Evet.

D: Sonsuza kadar ortadan kaybolmuyoruz.
P: Hayır.

D: Pardon, ara sonrası bunu net bir şekilde söylememiz gerekti gibi geldi.
P: Evet.

D: Çünkü insanların hâlâ babaları süt almaya gidip gelmedikten sonra

travma sonrası stres bozukluğu olabilir.
P: Ara vermiyoruz.

Oyun kanalına oyun videosu yüklemeye çalışacağız

ve arada buraya da bir kafamı uzatabilirim.

D: Bir selam vermek için, bilirsiniz.
P: Selam vermek için.

Hayat hakkında ve tur da hakkında

bazı sorular cevaplayacağız.

D: Lore.
P: Lore!

D: "Çiş" diyen olursa...
P: Hayır, kapatacağız.

D: ...giderim, Phil bunu tek başına çekip kendi sorularını cevaplar.

"Japonya teorisini biliyor muydunuz?"

O ne demek?

P: Japonya'da evlendiğimiz hakkındaki teori mi o?

Çünkü turda bundan bahsediyor olabiliriz.

D: Şöyle söyleyelim, bu tur...
P: Elini sakla, elini sakla,

görecekler.

Parmağında ne var görebilirler.

D: Neyi, yüzük olmadığını mı?

Peki.
P: Phevlilik phüzüğü.

D: Bu tur tamamen bu yeni Dan ve Phil erasında

bu geri dönüşün ne olduğunu belirlemek üzerine.

Gelecek üzerine.
P: Geri dönüş.

D: Ve biraz da geçmişle yüzleşmek üzerine.

Yani sırların ortalığa dökülmesine karşı hassassanız

kendinizi hazırlayın.

P: Bu kamera yanakların animelerdeki gibi tatlı şekilde kızarmış

ve tek camlı gözlüğün varmış gibi gösteriyor.

Şuna bak, yanakların kızarmış!

Ve tek camlı gözlüğün var!

D: Mm, pekala, beyefendi.

Günaydınlar.

P: "Kaç tane yastıkla uyuyorsun?"

D: İki.

P: Benim yastığı icat edenle bir sorunum var, tamam mı?

Ya çok ince ya da çok kalın oluyorlar.

D: Aman tanrım, çok doğru.
P: 1,5 kalınlıkta

bir yastık lazım.
D: Kafanı yastığa koyman gerekiyor

ve ya "bam!" diye dibe vuruyorsun

ya da kafanı koyuyorsun ve bu kadar büyük oluyor ve boğuluyorsun.

P: O zaman neden 1,5 kalınlıkta yastık yapmıyoruz?

Boynumu ve çatlağımı korur.

Biliyor musun, bazen TikTok'ta karşıma bir adam çıkıyor,

"Uyuyabileceğiniz en kötü şekil bu,

kendinizi öldürüyorsunuz." diyor.
D: Sen de "Aman tanrım, ben öyle yapıyorum!" diyorsun.

"Ben öyle yapıyorum."

P: Önden böyle bükülüp

yastığa sarılıyorum.

D: "Bu omurganız için berbat, nefes alış verişinizi

kısıtlıyor." diyorlar.
P: İyi.

D: "Her geçen gün zekanız azalıyor."

ve evet, seni dinleyemeyeceğim inek, horr pşpişpişlemekle meşgulüm.

P: Evet, söyle bakalım Winston, neden bu kadar rahat?

Doğa bunu istemiyorsa?

D: Rahat demişken, "Boxer mı, külot mu yoksa dar boxer mı?"

Savaş.
P: Aa, burada var.

Bu ten rengi külotlar ne için, Dan?

D: Bunun neden gösterinin bir parçası olduğunu bilmek istemezsiniz.

P: Bunları neden aldın?
D: ♪ Bilmek istemezsiniz ♪

Ama göreceksiniz.

P: Ben dar boxer dönemimdeyim.

Boxerlar fazla sarkık, külotlar fazla sıkıyor.

D: Fazla dar.
P: Evet.

D: "Bu tur sizce diğerlerinden ne kadar farklı?"

Yo, yani, bakın, çok zaman geçti.

Artık 2015'te değiliz.

P: Ben 7 yıldır falan tura çıkmadım,

o yüzden bence bu daha gey.

D: Sen ve kültür 2018'den beri nasıl değiştiniz?

P: Evet.
D: Evet, evet.

P: Kanalımızın şu anki halini yansıtıyor,

bence.
D: Ne- Bu kötü.

P: Evet, biliyorum.
D: Öyle deme.

P: Bilmiyorum.
D: Her şeyin en iyisi gibi,

bence.
P: Evet.

D: TATINOF'un dramatik aşırılığı var.

P: Evet.
D: Introverts'ün estetiğinden

ve interaktif eğlencesinden biraz var.

P: Evet.
D: Ve Doomed'un havasından

ve homoseksüelitesinden biraz var

ve bu harika, hepsinin nihai bir karışımı gibi.

P: Hepsi sevişip bu bebeği yaptılar.

D: Evet, etki Voltron'u.

P: Ayrıca ben kendimi çok daha öz güvenli hissediyorum,

yani sahneden korkmuş bir tavşandan çok bir puma

olacakmışım gibi hissediyorum.
D: Evet.

P: Hayır, puma* [cougar: genç erkek avcısı orta yaş üzeri kadın] değil, ben şey değilim, merak etmeyin.

D: Phil bekar bir MILF olduğunu söylüyor

ve seyirciler arasında çaresiz durumda bir lezbiyenseniz

peşinizden gelecek.
P: Evet.

Bak, burada da bir tane var.

En sevdiğin tarayıcı ne?

D: Birinin bunu sorduğuna inanamıyorum Phil.

P: Çılgınca.
D: Peki.

P: Merhaba, Tarayıcı Perisi geldi,

bugünkü videonun sponsoru

Opera Browser sayesinde

çok daha rahatlatıcı bir internet deneyimi yaşayabilirsiniz,

eğer atlayıp

şu an kullandığınız tarayıcıyı aldatırsanız.

Arkadaşınızın evine gittiğinizde

bunlardan biriyle oynayabileceğinizi sandığınız

ama o size bunu verdiğinde olan his gibi.

Kaotik, sincap beyinli biri olarak ben bu çalışma alanı özelliğini sevdim,

tek tıkla tüm bu çalışma alanları arasında geçiş yapabiliyorsunuz.

Benim tur için olanım burada, burada tur işlerini yapıyorum

ve diğeri de gerçek işlerimi yaptığım yer,

mirket araştırmaları.

Ayrıca Lucid özelliği de var.

Bu antik Phil videosuna bir bakalım, tamam mı?

Ne kadar bulanık olduğuna bakın.

Artık değil, bakın ve kaydırabiliyorsunuz.

Saatlerce bu Lucid çubuğunu ileri geri kaydırabilirim.

Ayrıca işe yarar bir özellik, laptopunuzun şarjı gün içinde bitiyor mu?

Pil tasarrufu moduna tıklayın.

Size epey ekstra zaman sağlayabilir.

O zaman eğer bu "Oo, Phil, aslında hayatın

Opera Browser kısmına geçebilirim." demenize sebep oluyorsa

aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.

Bir deneyin, tamamen ücretsiz.

İnternet hayatınızı iyileştirin ve her gün

bunun gibi hissedin.

"Deliveroo manyağı olduğunuzu biliyoruz

ama en son pişirdiğiniz yemek neydi?"

D: Fıstık ezmeli ekmek.
P: Hayır, ben sana bolonez soslu spagetti

yaptım.
D: Evet.

P: Hastaydın ve ben yemek yaptım.
D: Yaptın.

P: Ve soğan aldım.
D: Ben de şey oldum "Bu çok hoş,

tat alamıyorum."
P: Zaman kaybıydı.

D: Yani bir yılda bir kez yemek pişirdin.

P: Evet.
D: Ve onu da sinüsleri

tıkalı olan adama verdin.
P: Evet.

D: Düşünmen yeter.
P: Öyle.

D: Sağ ol.

"Phil bu sefer otobüste duş alınmasına izin verecek mi?"

P: Hayır.
D: Hayır.

P: Derinlere daldım.
D: Phil'i su teorilerine

başlatmayın.
P: Mikroplar konusunda.

Güneş alan yere su bırakamazsın, yoksa...

D: Bir bardak musluk suyunu...
P: Canavarlar gelir.

D: ...üç dakika dışarıda bırakırsanız ölürsünüz.

Tiyatroda duş alınır.
P: Öyle yapıyoruz.

D: Rutubetli bir bodruma geliyorsunuz, Hamilton'ın

koro ekibi falan 20 dakikadır orada ayaklarını ovalıyor oluyorlar.

P: Evet.
D: Ve siz de "Evet be." diyorsunuz.

P: Ortak alan ve duş alacak çok çalışan var.

D: Tiyatrolarda sahne arkasında olmanın

görkemli bir hayat olduğunu sanıyorsanız...
P: Hayır.

D: ...ön tarafa tüm paralarını harcıyorlar

ve arka taraf yıkık dökük bir karmaşa oluyor,

değil mi kardeşim?
P: Öyle, doğru.

D: "Terrible Influence [Berbat Örnek] Turu'nu lezbiyenler için sevgili bulma etkinliği olarak kullanacağım."

Evet, evet.
P: Biliyor musunuz,

bu muhtemelen bir eş bulmak için en iyi zamanlardan biri.

Eş mi? Neden, neden-

D: Sen de mi pumasın?
P: Puma mısın?

D: Seksi bir MILFette avında bir yavru musun?

P: Yanında oturana merhaba de,

Instagram'ını al, bilemezsin.

D: Yapmanız gereken "Selam, bye, Insta?" demek.

P: Ben.
D: Sen...

Ya da sadece el ele tutuşun.

P: Ya da ufak bir çikolatacıya gidin.
D: Ya da aseksüel bir şekilde

sadece Netflix izleyip insanlardan ne kadar nefret ettiğinizden konuşun.

"Turu 4 kelimeyle açıklayın.", başla.
P: Oo! Tamam. Im...

D: "Im" bir oldu.
P: Aa!

D: "Aa."

P: Ben yapamıyorum, sen yap!
D: "Ben yapamıyorum".

"Im", "Aa!", "Ben yapamıyorum!".
P: Yapamıyorum.

D: Bayağı 2015 Tumblr oldu.
P: Biliyorum.

D: Artık hiç sikimizde değil.
P: Oo, güzel!

D: Yeni era, bunlar kim?

Yeni era, sarı saça.

P: TVler, twinkler, twat [dangalak],

ta...mamen-harika.
D: Arada kısa çizgiyle mi?

P: Evet.
D: Evet, teşekkürler, Phil.

"Kostüm öngösterimi yapar mısınız?"

Selam Ellie, evet, buyur.
P: İşte bu.

D: Temamız Y2K ve havalandırma.
P: Öyle.

D: Havalandırma önceliğimizdi.
P: Bacaklarımı görmek ister misiniz?

D: Tamam, şimdi, Phil dedi ki üstü havalandırma olsun.
P: Şey giyiyorum...

D: Altı aşırı sürtünme olsun.
P: Pheri.

Bu ayakkabıyı giymeyeceğim ama.

D: Dedi ki terletsin, sıksın,

bacağıma yapışsın istiyorum.

P: Gıcırdamaması gereken yerlerim gıcırdıyor.

D: Benim çöp poşeti pantolonumu beğendiniz mi?

P: Parlak. Şuna bak.
D: Evet, nefes aldırmayan kumaş moda.

P: "Avrupa'da bilet kaldı mı?"

D: Evet! Avrupa'da bilet var.
P: Evet.

Ve 29 Euro'ya da biraz var.

D: Arkadaşımız yok ve menajer sanki her ülkede

bizi görmeye gelecek onlarca

insan tanıyan popstarlarmışız gibi

her gösteride 30 koltuk boş bırakmış
P: Evet.

D: ...ve biz de onlara o kadar arkadaşımız olmadığını söylemek zorunda kaldık demiyorum.

Antwerp, Kopenhag, Berlin, Varşova,

Frankfurt, Stokholm, Oslo, Helsinki

ve ayrıca Amsterdam, Reykjavik ve Dublin de

önümüzdeki yıl.
P: Evet.

D: Gelip bizi görün, biletler şu an satışta.

Ucuzlar, arkadaşınızı getirin.
P: danandphiltour.com

D: "Bu tur önceki ikisinden daha 'c**t' mı?"

Güzelce biplense iyi olur.
P: Biliyor musunuz, YouTube'ta...

D: Dan olmayın. Dan olmayın.
P: ...o kelimeyi söyleyemiyorsunuz.

D: Hayır, hayır, Dan'in bazı önemli videolarının parası kesildi.

P: Evet, önceki iki turdan esasen daha **** olacak.

"Bu yıl 19 Ekim'de bir planınız var mı?"

D: Nerede olacağız? 18 Ekim'de

LA'de gösterimiz var.
P: Evet.

D: Ve sonra Vegas'a gidiyoruz, ilginç bir şey olacak mı?

P: Hayır cidden, hayal edin.

İnsanları umutlandırmak istemiyorum. Hayır.
D: Hayır, yapma.

P: "Günde kaç saat prova yaptınız?"

D: Son 3 aydır 12 saat falan.

P: Bugün sabah 9'dan akşam 10'aydı.

D: Ve sonra uykumuzda da bunu düşünüyoruz.

P: Evet.
D: Ve sonra sabah 5'te kaygı içinde uyanıyoruz

ve devam ediyoruz.
P: Ve hepsini tekrar yapıyoruz.

"Tura yalnız gidebilir miyim?"

D: %100.
P: Evet.

D: Dan ve Phil gösterisine geldiğinizde yalnız olmuyorsunuz

çünkü yorumlarda olmak gibi oluyor.

P: Öyle.
D: Kendiniz gelebilirsiniz

ve pek sosyal biri değilseniz

bir içecek alıp orada oturup gösterinin tadını çıkarın.
P: Sadece takılın.

D: Ortamın havasını içinize çekin. İsterseniz yanınızdaki kişiye selam verin,

muhtemelen neredeyse her zevkiniz ortaktır

ve en yakın arkadaş veya ileride partneriniz olabilir.

P: Çok muhtemel, görüyoruz...
D: Sadece söylüyorum.

Çöpçatanlık yapmıyorum ama ben söylemiş olayım.

P: Turumuzda bir sürü kişi arkadaş ediniyor.

"Turda hangi şehirlere gideceğinize nasıl karar verdiniz?"

D: Eh, geçmişteki acılardan bildiğimiz üzere

mekanlara ve organizatörlere bağlı.

P: Evet.
D: Uygun bir tiyatro ve

"Dan ve Phil kim? Onlara güvenebilir miyiz?

Tanınmış göstericilerler mi?" diyen birileri gerek.
P: Evet.

D: Ve sonra izin verebiliyorlar.

P: İlk tura çıktığımızda bizi Amerika'ya almak istemediler.

"Bunlar kim?" dediler.

D: Ve şöyle ki bu insanların hepsinin Instagram'larımıza erişimleri var,

yani her şehirde tam kaç tane takipçimiz olduğunu biliyorlar,

o yüzden eğer "Dan ve Phil neden Cape Town'a gelmedi?" falan derseniz...

P: Evet.
D: ...sebebi bize "600 hayranınız var,

kusura bakmayın, orada tiyatroya yetecek kadar insan yok." demeleri.

P: Ve biz bu insanlara yalvarıyoruz.
D: Çok isteriz.

P: Ne olur bizi alın falan diyoruz.

Meksika konuşmamda 63 eposta var,

çoğunlukla benim "Bir haber var mı? Bir haber var mı?" demem.

D: Yani endişelenmeyin, sizi görüyoruz, sizi seviyoruz, size minnettarız,

çabalıyoruz ve bir gün olacak.
P: Evet.

D: Bir gün, bir gün...

"Kolonun nasıl oldu bebeğim?"

P: Birine gidip "Kolonun nasıl oldu bebeğim?" demişsin gibi.

D: Yapmalıyız da. Kolonoskopileri normalize edin.
P: Evet.

Her şey iyileşti.

D: Bir saniyeliğine durup huzurlu bir şekilde Phil Lester'ın

efsanevi yardıma muhtaçlığiını itiraf edebilir miyiz?
P: Elimde değil.

D: Bir zamanlar migren sorunu vardı, sonra uhu yuttu

ve sonra götünden kan aktı ve bilin bakalım ne var?

Bir şey yapıyoruz, demeliyim ki...
P: Bir şey.

D: ...bir çeşit gösteri, bir etkinlik var.
P: Bir an.

D: Diyelim ki gösteride bir çeşit alaycı, inanılmaz, dramatik,

can alıcı bir nokta var ve bunun ilk provasını

yapıyorduk ve Phil...
P: Kaburgamı kırdım.

Ya da çatlattım. Bilmiyorum.

Ama artık acı çekmeden nefes alamıyorum veya gülemiyorum veya hareket edemiyorum.

İyiyim.
D: Hayır, iyi değil ama iyi.

"Köpek ne zaman???"
P: Şimdi.

D: Şimdi.
P: İşte burada!

D: Hayal etsene. Evet, hadi köpek alalım ve sonra onu evde bırakalım

ve sonra şubata kadar eve gelmeyelim.
P: Evet.

Hayır, sadece vaktimizi ona ayırabileceksek köpek alacağız.

Noel hediyesi olarak almamalısınız. O yüzden şimdi değil ama bir zaman.

"Kim organizasyonlarda ve planlamada daha iyi?"

Dan çok daha iyi...
D: Sence kim?

P: Bakın, aslında ben otel ve uçak bileti bulmada çok iyiyim.

Ben uçaklara ve otellere fısıldayan adamım.
D: Phil kampanya seviyor.

Bence bu daha çok parayla alakalı.
P: Kampanya seviyorum.

"Silikon ne s**im için?"

D: Bağlam. Bağlam, hemen şimdi.

P: Eh, çok şüpheli bir siteye girdim

ve şey satın almam gerekti...
D: Şüpheli deme.

P: Epey silikon.
D: Bakın, bazı insanlar tam vücut

karakter değişimi silikon tabanlı tulumları seviyorlar.

P: Evet. İnek memeleri de var.
D: Ve Phil bir nesneye birkaç yüz dolar

harcadı...
P: Öyle yaptım.

D: Ve bu, gösterinin tamamen cinsel olmayan bir anı için.

P: Ve bunu görebilirsiniz.
D: Ve bence eğer şimdiye kadar

korkmadılarsa da artık korkuyorlardır. Daha kötü yaptın.

P: Tek diyebileceğim şey, giyerken biraz klostrofobik hissediyorum.

Aman tanrım. "Sonu tam bitmemiş bir ayrılığı nasıl atlatırsınız?"

Galiba olayı pek anlamadın.
D: Kahretsin, yanlış yerdesin.

P: Olayı tam anlamamışsın.
D: Biz bunu cevaplayacak nitelikte miyiz?

P: Ama şunu söyleyebilirim, buna değmez, daha iyisini bulursun.

Bekarlığın tadını çıkar.

Yapabileceğin bir sürü şey var.
D: Phil diyor ki, sürtük erası.

P: Evet.
D: Şeyler mi? Daha çok insanlar ve şeyler.

P: Fare oğlan yazını yaşa ve o havuza atla.

D: Yani, eğer biri ilişkiyi tam bitirmek istemiyorsa bitmiş demektir.

P: Bitmiştir.
D: Ne demek istediğimi anlıyor musun?

P: Evet.
D: Bazen hayatta

cevaplar bulunamaz ve bunu cevap olarak kabul etmeniz gerekir.

Kendi hikayeni yaz.

P: Ne? "Çocukların 6 yaşına kadar diz kapakları olmadığını biliyor muydunuz?"

D: Bundan nefret ediyorum. Yalan mı söylüyorsun? Ben salak mıyım?
P: Bundan nefret ediyorum! Hayır!

Kes şunu!
D: Beni kandırıyor musun? Bu gerçek mi?

"Çoğu çocuğun diz kapağı 2 ila 6 yaş arasında kıkırdaktan kemiğe döner."

P: Iy! Hayır. Git.

D: "Phil, Dan sana F1 hakkında zorla ne öğretti?"

P: Tamam. Başlıyoruz.

Soru sor. Soru sor.
D: Ferrari pilotları kimler?

P: Charles Leclerc. Leclerc!
D: Leclerc!

- Leclerc!

P: Ve, ıı, Kyle Pe...
D: Car...

P: Carlos Sainz.

Bildim. Bildim.
D: Beyninde yer kaplıyor.

Spor hakkında tek bilmen gereken bu.

P: Daha var. Valtteri Bottas, Lewis Hamilton,

George Russell.
D: Evet.

P: Stephen Mulhern. Yok, o sihirbazdı.
D: Hayır.

Araba süren Stephen Mulhern mü?

P: Ne düşünüyordum bilmiyorum.
D: Özür dilerim, bu gelmiş geçmiş

en İngiliz gönderme.
P: Çok İngiliz'di.

D: O neydi Phil?
P: Evet, bilmiyorum.

"'brat' yaz yaşadınız mı?"

D: Fare yaz yaşadık.
P: Fare oğlan yazı.

Bir yerde tatildeydik. Nerede olduğumuzu söylemeyeceğim.

D: Phil tatil konumumuzu sızdırmaya çalışıyor.
P: Hayır.

Tatile gittik, güzeldi. Tam farece.

D: Ve o zamandan beri tur provası yapıyoruz.

♪ Yaz... ♪
P: Ama dürüst olmak gerekirse "brat" yazının

asıl özü bana korkunç geliyor. Sabah 4'e kadar ayakta...

D: 365 parti kızı değil misin?
P: Hayır. Ben yarım saat parti oğlanıyım.

D: "Terrible Influence", ne zaman son ses açıyorsun?

Ve ocağa kadar çok 365 olacaksın.

P: Sorun değil.
D: O yüzden öyle olsan iyi olur.

P: Ufak dozlarla alacağım.

D: "Jake Gyllenhaal seksi mi?" Bu ne biçim bir soru?

Evet.
P: Evet.

O en...
D: Kim hayır diyor? Gel beni bul.

P: Kariyerinin her evresinde seksi olan...
D: Boğul.

P: ...nadir insanlardan biri.

Donnie Darko'dan şimdi ne yapıyorsa ona kadar.

Hepsi... seksi. Bence en-

D: Ara verelim mi Phil?
P: Evet.

D: Seni gey mi yaptı?
P: Evet.

D: Tamam. Evet.
P: İnsanlar şey diyor ya...

D: Phil'in Jake Gyllenhaal hakkında diyecek bayağı şeyi varmış.

P: Hayır sadece diyorum ki...
D: Hayır, böyle bir an yaşıyoruz

ve bunda sorun yok, sadece bunu itiraf etmemiz lazım.

P: Seksiliğin de ötesinde olan bazı insanlar oluyor, heteroseksüel bir adam bile olsaydım...

D: Şey demen gerekirdi, Jake Gyllenhaal...
P: Şey olurdum, evet.

D: ...verirdim, alabilirdi, duvardan duvara.

Bana o Gyllen-
P: Terli yeleğini yıkardım.

D: Peki.

P: "Tur ürünleri nasıl?"

D: Tur ürünlerini mi merak ediyorsunuz?
P: Buna bakın!

D: Biraz krom seviyor musunuz?
P: Şuna bakın.

D: Bunu gösterebilir miyim? Lütfen.
P: Tamam hadi, göster.

[Dan ve Phil beni gey yaptı!
Ve bundan tek elde ettiğim şey bu dandik tişört.]

P: Şimdiden ekipteki herkes bunu giymek istiyor.

D: Biri bunu büyükanneme alacağım dedi.

P: İhtiyacı var.
D: Ve giydirecekmiş.

P: Her zaman bir tane komik şey olması gerekiyor.

D: Renk enerjisi.

Biraz çılgınca bir güncellememiz var ama.

P: Evet.
D: Dünden itibaren

önümüzdeki gösterilerin M&G için VIP biletlerinin her biri

tamamen tükendi.
P: Bittiler.

Sizden bir sürü kişiyle tanışacağız.
D: Dünyanın her yerinde her bir gösteride.

O yüzden teşekkür ederiz.
P: Teşekkürler.

D: Tur daha başlamadı bile, bu daha önce hiç olmamıştı.

Birkaç bilet daha ekleyebildikleri bazı mekanlar olabilir,

o yüzden ne olur ne olmaz bir bakın.
P: Bakının.

D: Ama çoğu için şimdiden bilet

almış olan kişiler ve belki hâlâ kararsız olan kişiler

için bir şey yapmak istedik.,

P: Evet, o yüzden şimdiye kadar bilet almış olan herkesten

veya önümüzdeki ay bilet alacak herkesten...

D: Herhangi bir bilet alan herkes. Ucuz olanlar da.
P: Herhangi bir bilet.

D: Her gösteriden iki kişinin bileti

tam M&G biletine yükseltilecek. Bizimle tanışabileceksiniz, ürünlerden alabileceksiniz,

gösteriye erken gelebileceksiniz. Hepsi.

P: Hep.
D: Tek yapmanız gereken biletinizin olması.

Ve bu şimdiye kadar bilet almış olan herkes

ve önümüzdeki ay bilet alacak herkes için geçerli.

Yani eğer bir arkadaşınızla "Aman tanrım, bu biletleri buldum,

bayağı ucuzmuş ve rastgele bir şekilde onlarla tanışabiiriz." diyorsanız...

P: Gidin alın.
D: Alın. Alın.

P: Ama bu ay aldığınızdan emin olun çünkü sonra bitiyor.

D: Hani Phil hep böyle yarışmalar falan kazanıyor ya?

P: Siz de kazanabilirsiniz.
D: Katıldığı için kazanıyor.

P: Evet. Bu tur konuşması ilginizi çektiyse

danandphiltour.com'a gidin, yakınlarınıza geliyor muyuz bir bakın.

D: Her yere gidiyoruz.
P: Gelmiyorsak da seyahat edin.

Yarım saat trene binin.
D: Evet.

P: Buna değecek.
D: Kankanızla sekiz saat yolculuk.

P: Buna değer.
D: Buna değer.

"Aa, bu adamlar benim için çok değerli.

Odanın ucundan onlara el sallayabilirdim." demek istemezsiniz.

P: "Artık sallayamam."
D: Sizi görmek istiyoruz.

P: Gelip bizi görün. Neler üstünde çalıştığımızı görün.

Bu gösteri için çok çalıştık,

gelebilirseniz çok güzel olur.
D: Aylardır bu gösteri için

ne kadar çalıştığımızı açıklamaya başlayabileceğimizi bile sanmıyorum.

P: Söz diğer Phil'de.

Kankalarım Opera Broswer'a tekrar bu videoya sponsor oldukları için teşekkürler.

İnternet hayatınızı iyileştirmek, süper tatmin edici hâle getirmek istiyorsanız

aşağıdaki linke tıklayıp bedavaya alın,

iyi günler.

D: Teşekkürler Phil. Evet.
P: Evet. Teşekkürler. Harika. Yapın.

O zaman, abone olun! Oyun kanalına bir bakın, orada turdan

bir sürü ufak tefek şey paylaşacağız.
D: Daha fazla şey. Gidip Instagram'ımıza bakın,

Twitter'larımıza. Her türlü şeyi paylaşıyoruz.

P: Evet. AmazingPhil biraz boş kalabilir

ama arada kafamı uzatacağım.
D: Meşgul olacak, arada sırada

gelip merhaba der.
P: Bazen. İyi günler

ve sahnede görüşürüz.
D: Teşekkür ederiz.

P: Bye.
D: Ciao.