0:00:00.000,0:00:01.000 Beş duyudan 0:00:01.000,0:00:04.000 en çok takdir ettiğim 0:00:04.000,0:00:07.000 ve en az cepte görebildiğim biri, görme duyusudur. 0:00:07.000,0:00:10.000 Bu, bir dereceye kadar kör olan babamdan dolayı böyledir. 0:00:11.000,0:00:13.000 Gerçi o, çoğu zaman kör olmasını mesele yapmadı. 0:00:13.000,0:00:14.000 Bir zaman Nova Scotia'ya, 0:00:14.000,0:00:16.000 tam güneş tutulmasını izlemeye gittik -- 0:00:17.000,0:00:19.000 Carly Simon şarkısında adı geçen güneş tutulmasını 0:00:19.000,0:00:21.000 ve belki de James Taylor'ın, 0:00:21.000,0:00:24.000 Warren Beatty'nin ve Mick Jagger'in de atıfta bulunduğu tutulmayı, emin olamayız. 0:00:24.000,0:00:27.000 Bize, gözlerimize zarar vermeden 0:00:27.000,0:00:29.000 güneşe doğru bakmamızı mümkün kılan 0:00:29.000,0:00:30.000 bu koyu plastik parçaları dağıttılar. 0:00:31.000,0:00:32.000 Ama babam gerçekten korktu: 0:00:32.000,0:00:33.000 bunu yapmamızı istemedi. 0:00:34.000,0:00:37.000 Bunun yerine, gözlerimizin hasar görmesi tamamen imkansız olsun diye 0:00:37.000,0:00:40.000 bu ucuz, karton parçaları kullanmamızı istedi. 0:00:41.000,0:00:42.000 O zaman bunu biraz tuhaf sandım. 0:00:43.000,0:00:44.000 O zaman bilmediğim şey şu ki 0:00:44.000,0:00:46.000 babam mükemmel görme gücü ile doğmuştu. 0:00:47.000,0:00:49.000 O ve kız kardeşi Martha çok küçükken 0:00:49.000,0:00:52.000 anneleri onlara tam güneş tutulmasını -- 0:00:52.000,0:00:53.000 yok, parçalı tutulmayı -- gösterdi 0:00:53.000,0:00:54.000 ve çok geçmeden 0:00:54.000,0:00:57.000 ikisinin de gözleri bozulmaya başladı. 0:00:58.000,0:00:59.000 Yıllar sonra 0:00:59.000,0:01:01.000 kör olmalarının nedeninin muhtemelen 0:01:01.000,0:01:04.000 bir bakteriyel enfeksiyon olduğu ortaya çıktı. 0:01:04.000,0:01:05.000 Tahmin edebildiğimiz kadarıyla 0:01:05.000,0:01:09.000 gözlerinin bozulması, bu güneş tutulmasıyla hiç alakalı değildi. 0:01:09.000,0:01:11.000 Fakat babaannem zaten bunun kendi suçu olduğunu düşünerek 0:01:11.000,0:01:12.000 ölmüştü. 0:01:14.000,0:01:17.000 Babam 1946'da Harvard'dan mezun olmuş, 0:01:17.000,0:01:18.000 annemle evlenmiş, 0:01:18.000,0:01:21.000 ve Massachusetts devletindeki Lexington'da ev almıştı. 0:01:21.000,0:01:25.000 (Orada 1775'te İngilizlere karşı ilk kez ateş etmiş, 0:01:25.000,0:01:27.000 ama Concord'a kadar hiçbirini öldürememiştik.) 0:01:27.000,0:01:29.000 Babam, Raytheon'da güdüm sistemleri 0:01:29.000,0:01:31.000 tasarlayıcısı olarak çalışmaya başladı. 0:01:31.000,0:01:34.000 Raytheon, 70'lerin Silikon Vadisi olan Route 128 ileri teknoloji ekseninin 0:01:34.000,0:01:37.000 bir parçasıydı o sıralar. 0:01:37.000,0:01:40.000 Babam aslında militarist biri değildi. 0:01:40.000,0:01:43.000 Yalnızca özürlülüğü yüzünden II. Dünya Savaşında savaşamadığından 0:01:43.000,0:01:44.000 kendini çok kötü hissederdi. 0:01:44.000,0:01:46.000 Gerçi askerde bir kaç saat süren sağlık muayenesi 0:01:46.000,0:01:50.000 yapmasına izin verdiler ama 0:01:50.000,0:01:51.000 sadece muayenenin sonundaki 0:01:51.000,0:01:52.000 görme duyusu testine varana kadar. 0:01:52.000,0:01:56.000 (Gülüşmeler) 0:01:56.000,0:01:59.000 Babam bütün bu patentler toplamaya 0:01:59.000,0:02:02.000 ve bilim adamı, kör dahi, kaşif namını almaya başladı. 0:02:02.000,0:02:03.000 Ama bizim için sadece baba idi 0:02:03.000,0:02:07.000 ve evdeki yaşamımız oldukça sıradan sayılırdı. 0:02:07.000,0:02:09.000 Çocukken bol televizyon izledim, 0:02:09.000,0:02:11.000 ve mineraloji, mikrobiyoloji, uzay keşfi gibi 0:02:11.000,0:02:14.000 çok sayıda garip hobilerim vardı. 0:02:14.000,0:02:15.000 Biraz da politikayla ilgileniyordum. 0:02:15.000,0:02:17.000 Bir de bol satranç oynadım. 0:02:17.000,0:02:18.000 Ama 14 yaşındayken 0:02:18.000,0:02:19.000 arkadaşlarımdan biri, bende çizgi roman ilgisini uyandırdı 0:02:19.000,0:02:22.000 ve ben bunu geçimimi sağlamak için yapmak istediğime karar verdim. 0:02:23.000,0:02:24.000 Şimdi babam var, tamam mı? 0:02:24.000,0:02:29.000 Bilim adamı, mühendis, ordu müteahhidi. 0:02:30.000,0:02:33.000 Dört çocuğu da var. 0:02:33.000,0:02:34.000 Biri bilgisayar uzmanı, 0:02:34.000,0:02:36.000 biri bahriye askeri, 0:02:37.000,0:02:38.000 biri de mühendis oluyor, 0:02:39.000,0:02:40.000 ben ise 0:02:41.000,0:02:43.000 çizgi roman sanatçısıyım. 0:02:43.000,0:02:46.000 (Gülüşmeler) 0:02:46.000,0:02:47.000 Ki tesadüfen beni Dean Kamen'in zıddı eder: 0:02:47.000,0:02:49.000 Ben, bir kaşifin oğlu çizgi roman sanatçısıyım, 0:02:49.000,0:02:51.000 o ise çizgi roman sanatçısının oğlu kaşiftir. 0:02:52.000,0:02:53.000 (Gülüşmeler) 0:02:53.000,0:02:55.000 Evet, doğrudur. 0:02:55.000,0:02:58.000 (Alkışlar) 0:02:58.000,0:03:00.000 Komik olan, babamın bana duyduğu inanç çok güçlüydü. 0:03:00.000,0:03:03.000 Her şeyi bulanık bir şekilde gördüğünden 0:03:03.000,0:03:06.000 güzel resim çizdiğime hiç bir kesin delili olmamasına karşın, 0:03:06.000,0:03:08.000 yine de çizme yeteneklerime inanıyordu. 0:03:08.000,0:03:10.000 Hani "kör inanç" var ya... 0:03:10.000,0:03:14.000 Aslında benim için bu sözün çağrıştırdığı anlam diğer insanlardaki gibi olumsuz değil. 0:03:15.000,0:03:18.000 Yani, görülemeyen, kanıtlanamayan şeylere inanç, 0:03:18.000,0:03:22.000 benim önem verdiğim bir tür inanç asla olmazdı. 0:03:22.000,0:03:23.000 Ben daha çok, bildiğimizin temellerinin 0:03:23.000,0:03:25.000 görüp tespit edebileceklerimizde bulunduğu 0:03:25.000,0:03:28.000 bilime eğilimliyimdir. 0:03:29.000,0:03:31.000 Ama bu iki eğilimin ortak noktası da var. 0:03:31.000,0:03:34.000 Zavallı Charles Babbage ve hiç bir zaman yapılmamış 0:03:34.000,0:03:38.000 buharla çalıştırılan bilgisayarının bulunduğu bir ortak yer. 0:03:38.000,0:03:40.000 Ada Lovelace haricinde hiç kimse aklında neyin olduğunu 0:03:40.000,0:03:43.000 tam kestiremedi ve o, 0:03:44.000,0:03:47.000 bu düşün peşinde koşarak ta mezara kadar gitti. 0:03:47.000,0:03:49.000 Vannevar Bush ve Memex'i -- 0:03:49.000,0:03:52.000 tüm insan bilginin elinin altında bulunması fikri -- 0:03:52.000,0:03:54.000 onun bir hayali vardı. 0:03:54.000,0:03:55.000 Ve tahminen gününde pek çok insan, 0:03:55.000,0:03:57.000 biraz çılgın olduğu kanısındaydı. 0:03:57.000,0:03:59.000 Şimdi de geçmişe baktığımızda, ha, evet, diyoruz, 0:03:59.000,0:04:03.000 bu işte bildiğimiz mikrofilm. 0:04:03.000,0:04:06.000 Ama mesele bu değil. O, geleceğin biçimini kavradı. 0:04:06.000,0:04:10.000 Tam bilgisayar-insan arası ilişki hakkındaki fikirleriyle J.C.R. Liklider gibi. 0:04:10.000,0:04:13.000 Aynısı: Geleceğin biçimini kavradı, 0:04:13.000,0:04:16.000 neden sonra 0:04:16.000,0:04:19.000 gerçekleşitirilse bile. 0:04:19.000,0:04:22.000 Veya paket anahtarlama hayaliyle Paul Barron. 0:04:22.000,0:04:24.000 Gününde neredeyse hiç kimse onu dinlemedi. 0:04:25.000,0:04:27.000 Veya bunu aslında beceren kişiler: 0:04:27.000,0:04:30.000 Boston'daki Bolt, Beranek ve Newman'da çalışanlar. 0:04:30.000,0:04:32.000 Onlar, sonunda dünya çapında ağ 0:04:32.000,0:04:35.000 olacak şeyin şekilleri 0:04:35.000,0:04:39.000 peçetelerin arkalarında ve mektup kağıdında tasarlıyorlardı, 0:04:39.000,0:04:41.000 Massachusetts devletinde, Lexington'da, Route 128'deki 0:04:41.000,0:04:43.000 Howard Johnson'da yemek yerken tartışıyorlardı, 0:04:43.000,0:04:46.000 benim Queen's Gambit Deferred'i okuduğum ve Gladys Knight & the Pips 0:04:46.000,0:04:48.000 dinlediğim ve "Midnight Train to Georgia" söylediğim 0:04:48.000,0:04:50.000 yerden sadece iki mil uzaklığında, ben ise o anda -- 0:04:50.000,0:04:51.000 (Gülüşmeler) 0:04:51.000,0:04:54.000 -- babamın büyük koltuğundaydım, tamam mı? 0:04:54.000,0:04:56.000 Peki, üç tür görme var, değil mi? 0:04:56.000,0:04:59.000 Görülemeyene dayalı görme, 0:04:59.000,0:05:02.000 yani görülmeyeni, bilinmeyeni görme. 0:05:02.000,0:05:05.000 Kanıtlanmış veya tespit edilebilecek olanı görme. 0:05:05.000,0:05:07.000 Ve üçüncü 0:05:08.000,0:05:10.000 görme tipi: 0:05:10.000,0:05:11.000 bilime dayanabilen ama bu yana 0:05:12.000,0:05:15.000 kanıtlanmamış olanı görme. 0:05:15.000,0:05:20.000 Şimdi bilim alanında bu tür görmenin peşinde koşan pek çok insanın örneğini gördük 0:05:20.000,0:05:22.000 ama bu aynı zamanda sanat, siyaset, 0:05:22.000,0:05:25.000 hatta kişisel girişimler için de doğru olabilir. 0:05:25.000,0:05:27.000 Aslında bunu dört temel kurala indergeyebiliriz: 0:05:27.000,0:05:29.000 Herkesten öğren, 0:05:29.000,0:05:31.000 hiç kimseye uyma, 0:05:31.000,0:05:33.000 değişmeyen kalıpları izle, 0:05:33.000,0:05:34.000 harıl harıl çalış. 0:05:34.000,0:05:37.000 Bu dört noktayı, bu görmenin içerdiği birer ilke sanıyorum. 0:05:37.000,0:05:39.000 Özellikle de üçüncüsünde 0:05:39.000,0:05:41.000 gelecek hayalleri 0:05:41.000,0:05:43.000 belirmeye başlar. 0:05:43.000,0:05:45.000 İlginç olan, bu özel dünyayı görme şekli 0:05:46.000,0:05:48.000 kanımca değişik girişim alanlarında beliren 0:05:48.000,0:05:50.000 dört ayrı şeklin sadece birisidir. 0:05:50.000,0:05:52.000 Çizgi romanda, nasıl işlediğine ilişkin 0:05:52.000,0:05:55.000 kavrama çabalarını bir türlü 0:05:55.000,0:05:57.000 biçimci kılar diye sanırım. 0:05:57.000,0:06:00.000 Bundan başka, güzelliğe ve ustalığa odaklı, 0:06:00.000,0:06:02.000 daha klasik bir yaklaşım var. 0:06:02.000,0:06:06.000 Ayrıca, içeriğin mutlak saydamlığına inanan yaklaşım var. 0:06:06.000,0:06:08.000 Ve sonunda, 0:06:08.000,0:06:10.000 insan deneyinin özgünlüğünü, dürüstlüğünü ve saflığını 0:06:10.000,0:06:12.000 vurgulayan yaklaşım. 0:06:12.000,0:06:14.000 Bu, dünyayı görmenin dört şeklidir. Onlara birer ad taktım bile. 0:06:14.000,0:06:18.000 Klasik, canlıcı, biçimci ve ikonoklast. 0:06:18.000,0:06:19.000 İlginç olan, bunun az çok Jung'un insan düşüncesini 0:06:19.000,0:06:22.000 bölme şekline benzemesi. 0:06:24.000,0:06:26.000 Bir de, solda sanatı, 0:06:26.000,0:06:28.000 sağda yaşamı; 0:06:28.000,0:06:30.000 üstte geleneği, altta devrimi yansıyor. 0:06:30.000,0:06:32.000 Köşegenlere de bakarsanız, içerik-biçim ve 0:06:32.000,0:06:34.000 güzellik-gerçeklik karşıtlıkları görürsünüz. 0:06:34.000,0:06:35.000 Bu şema aynı şekilde müzik, sinema, 0:06:35.000,0:06:38.000 ve güzel sanatlar için de uygulanabilir 0:06:38.000,0:06:41.000 ama bunun görme ile hiç alakası yok. 0:06:41.000,0:06:44.000 Hatta konferansımızın başlığı olan "Doğadan Esinti" ile 0:06:44.000,0:06:45.000 hiç ilgisi de yok. 0:06:45.000,0:06:48.000 Şu hikayenin çağrıştırdığı anlamın dışında: 0:06:48.000,0:06:51.000 Kurbağa akrebi ırmağın karşı yakasına taşımayı kabul eder 0:06:51.000,0:06:53.000 çünkü akrep, kurbağayı sokmayacağını söz verdi. 0:06:53.000,0:06:55.000 Ama akrep yine de sokar ve ikisi de ölür. 0:06:55.000,0:06:58.000 Fakat bir an önce kurbağa akrebe, niçin soktuğunu sorar ve akrep, 0:06:58.000,0:06:59.000 "Doğamda olan bir şey" diye cevaplar -- 0:06:59.000,0:07:01.000 bu anlamda, evet. 0:07:01.000,0:07:03.000 (Gülüşmeler) 0:07:03.000,0:07:04.000 Yani, doğamda 0:07:05.000,0:07:08.000 olan bir şeydi. Aslında yürüdüğüm yolu, 0:07:08.000,0:07:10.000 yani eserlerimde bu görüşün olduğunu ve 0:07:10.000,0:07:13.000 benim kim olduğumu keşfetmeye giden yolu, 0:07:13.000,0:07:15.000 beni bu keşfe doğru götürecek 0:07:15.000,0:07:17.000 araç olarak gördüm sadece. 0:07:17.000,0:07:19.000 Yani aslında doğamda olan şeyi kabul ettim 0:07:19.000,0:07:21.000 ve öyleyse 0:07:21.000,0:07:24.000 ailemden o kadar uzaklaşmadım. 0:07:26.000,0:07:28.000 Peki, "bilimsel akıl"ın 0:07:28.000,0:07:30.000 sanatta işi ne? 0:07:31.000,0:07:32.000 Ben, çizgi roman yapmaya ve 0:07:32.000,0:07:34.000 neredeyse eşzamanlı olarak çizgi romanı anlamaya çalışmaya başladım. 0:07:34.000,0:07:37.000 Ve keşfettiğim en önemli şeylerden biri, 0:07:37.000,0:07:39.000 çizgi romanın görsel bir araç olduğu 0:07:39.000,0:07:43.000 ama içinde bütün duyuları bulundurmaya çalıştığı idi. 0:07:43.000,0:07:47.000 Çizgi romanda bulunan, resim, kelimeler, farklı semboller 0:07:47.000,0:07:50.000 ve aralarında kalan her şey gibi 0:07:50.000,0:07:51.000 çeşitli öğelerin hepsi, 0:07:51.000,0:07:53.000 tek görme duyusu aracılığıyla bize ulaşır. 0:07:53.000,0:07:55.000 Öyleyse, benzerlik var ve 0:07:55.000,0:07:58.000 fiziksel dünyaya benzeyen bir öğe bir kaç yöne doğru 0:07:58.000,0:08:00.000 soyutlanabilir: 0:08:00.000,0:08:02.000 benzerlikten soyutlanıp 0:08:02.000,0:08:04.000 bütün anlamını saklayabilir; 0:08:04.000,0:08:08.000 veya hem benzerlik hem de anlamdan soyutlanarak resim sahasına getirilebilir. 0:08:08.000,0:08:10.000 Bu üç nokta, çizgi romanın 0:08:10.000,0:08:13.000 görsel tarafınının sınırlarını beliren 0:08:13.000,0:08:15.000 birer kutuptur. 0:08:15.000,0:08:18.000 Sağa doğru giderseniz, dile ulaşacaksınız 0:08:18.000,0:08:21.000 çünkü dil, benzerlikten daha ileri soyutlanarak elde alınır 0:08:21.000,0:08:23.000 ama anlamı saklıyor. 0:08:24.000,0:08:26.000 Görme, sesi teslim etmek 0:08:26.000,0:08:29.000 ve ikisinin ortak özelliklerini ve mirasını 0:08:29.000,0:08:31.000 anlamak için çağrılır. 0:08:31.000,0:08:34.000 Bir de, görsel içinde sesin dokumunu teslim etmek, 0:08:34.000,0:08:38.000 öz karakterini kavramak için. 0:08:39.000,0:08:41.000 Çizgi romanda aynı zamanda görülen ile 0:08:41.000,0:08:43.000 görülmeyen arasındaki denge var. 0:08:44.000,0:08:46.000 Çizgi roman, çağrı-cevap şeması 0:08:46.000,0:08:47.000 üzerinde kurulur: 0:08:47.000,0:08:48.000 Sanatçı size, pano içinde göreceğiniz 0:08:48.000,0:08:52.000 ve panolar dışında hayal edeceğiniz öğeleri verir. 0:08:53.000,0:08:55.000 Bir de çizgi roman görmesinin 0:08:55.000,0:08:58.000 teslim ettiği başka bir duyu: zaman. 0:08:59.000,0:09:02.000 Sıralama, çizgi romanın çok önemli yönüdür. 0:09:03.000,0:09:05.000 Çizgi roman bir zaman haritasıdır. 0:09:06.000,0:09:09.000 Ve bu zaman haritası, modern çizgi romana enerji veren unsurdur. 0:09:09.000,0:09:12.000 Ben ise "belki başka biçimlere de enerji veriyor" 0:09:12.000,0:09:14.000 diye düşündüm ve tarih içinde 0:09:14.000,0:09:15.000 buldum. 0:09:16.000,0:09:19.000 Aynı fikrin eskiçağ versiyonlarında 0:09:19.000,0:09:22.000 aynı ilkeyi görebilirsiniz. 0:09:22.000,0:09:24.000 Sanatsal biçim, mevcut teknolojiyle 0:09:24.000,0:09:25.000 uyum içindedir, 0:09:25.000,0:09:29.000 ister Mısır'daki Katibin Mezarı'nda olduğu gibi taş üzerine boya olsun, 0:09:29.000,0:09:31.000 ister taş sütun boyunca yukarıya doğru giden yarım kabartma olsun, 0:09:32.000,0:09:34.000 ister 60 metre uzunluğunda nakış olsun, 0:09:34.000,0:09:36.000 ister 88 akordeonvari katlanmış sayfa boyunca 0:09:36.000,0:09:39.000 uzanan geyik derisi ve ağaç kabuğu olsun. 0:09:39.000,0:09:41.000 İlginç olan şudur ki, 0:09:41.000,0:09:43.000 matbaanın keşfinden, yani 1450'den itibaren 0:09:43.000,0:09:45.000 tüm modern çizgi roman teknikleri görülmeye başlar: 0:09:45.000,0:09:47.000 düz çizgili pano sıralanması, 0:09:47.000,0:09:49.000 basit tonsuz çizgi çizmeler, 0:09:49.000,0:09:52.000 soldan sağa okuma sırası. 0:09:53.000,0:09:54.000 Ve 100 yıl içinde 0:09:54.000,0:09:57.000 artık balonları ve başlıkları fark etmeye başlarsınız. 0:09:58.000,0:10:00.000 Ve bu resimlerle çağımızın çizgi romanı arasında mesafe çok kısadır. 0:10:01.000,0:10:03.000 1993'te bunun üzerine bir kitap yazdım 0:10:03.000,0:10:05.000 ve kitabı bitirecekken 0:10:05.000,0:10:06.000 biraz dizgi yapmam gerekiyordu 0:10:06.000,0:10:08.000 ve bitişikteki kırtasiyeye gitmekten usandığım için 0:10:08.000,0:10:10.000 bilgisayar aldım. 0:10:11.000,0:10:14.000 Basit bir şeydi -- metin girişi dışında pek işe yaramıyordu -- 0:10:14.000,0:10:17.000 ama babam bana, 70'lerde Moore Yasası'ndan 0:10:17.000,0:10:20.000 bahsettiğinden geleceğin farkındaydım. 0:10:21.000,0:10:23.000 Dolayısıyla gözlerimi dört açıp 0:10:23.000,0:10:25.000 matbaa öncesi çizgi romanından matbaa dönemi çizgi romanına 0:10:25.000,0:10:28.000 geçişte olduğu gibi, matbaa sonrası çizgi romanına geçtiğimizde 0:10:28.000,0:10:31.000 çizgi romanın aynı şekilde değişip değişmeyeceğini görmeye çalıştım. 0:10:31.000,0:10:33.000 İleri sürülen ilk savlardan biri, 0:10:33.000,0:10:35.000 çizgi romanın görsel tarafının 0:10:35.000,0:10:37.000 o günlerde yapılan CD-ROM'ların ses, hareket ve interaktifliğiyle 0:10:37.000,0:10:39.000 karıştırılabilmesi oldu. 0:10:39.000,0:10:41.000 Bu İnternet öncesinde bile oldu. 0:10:41.000,0:10:42.000 Ve yaptıkları ilk şeylerden biri, 0:10:42.000,0:10:44.000 çizgi roman sayfasını olduğu gibi alarak 0:10:44.000,0:10:45.000 ekrana taşımaları oldu. 0:10:45.000,0:10:47.000 Bu da klasik McLuhan'vari bir hataydı: 0:10:48.000,0:10:51.000 Önceki teknolojinin biçimini, yeni teknolojinin 0:10:51.000,0:10:53.000 içeriği olarak kabul ettiler. 0:10:53.000,0:10:54.000 Öyleyse, 0:10:54.000,0:10:56.000 basılmış çizgi roman sayfalarına benzeyen çizgi roman sayfaları vardı 0:10:56.000,0:10:59.000 ve bu sayfalara ses ve hareket eklediler. 0:11:00.000,0:11:02.000 Ama şöyle bir sorun ortaya çıktı: Bu temel fikrindeysen 0:11:02.000,0:11:05.000 yani çizgi romanda mekanın zaman ile eşit olduğu fikrindeysen, 0:11:05.000,0:11:07.000 ve içine birer zamansal olgu olan ve sadece zaman içerisinde 0:11:07.000,0:11:11.000 var olabilen ses ve hareket koyarsan, 0:11:11.000,0:11:16.000 bunlar çizgi romanın akıcılığıyla çarpışıyor. 0:11:17.000,0:11:18.000 İnteraktiflik başka bir şeydi. 0:11:18.000,0:11:19.000 Hipermetin çizgi romanı da vardı. 0:11:19.000,0:11:20.000 Ama hipermetinde 0:11:20.000,0:11:23.000 ya her şey buradadır, ya burada değildir, ya da buraya bağlıdır: 0:11:23.000,0:11:25.000 Hipermetin, derinlemesine gayri mekansaldır. 0:11:25.000,0:11:28.000 Abraham Lincoln'dan Lincoln penny'ye, 0:11:28.000,0:11:30.000 Penny Marshall'a, Marshall Planı'na, 0:11:30.000,0:11:31.000 "Plan 9"a, dokuz yaşama mesafe, 0:11:31.000,0:11:33.000 hep aynıdır. 0:11:33.000,0:11:34.000 (Gülüşmeler) 0:11:34.000,0:11:36.000 Fakat çizgi romanda 0:11:37.000,0:11:39.000 eserin her tarafının, her öğesinin 0:11:40.000,0:11:43.000 daima her diğer öğesine mekansal bir bağlılığı vardır. 0:11:43.000,0:11:44.000 Ve şu soru belirdi: 0:11:44.000,0:11:47.000 Bu mekansal bağlılığı muhafaza etmenin ve 0:11:47.000,0:11:49.000 aynı zamanda dijital çağın bize sunduğu tüm fırsatlardan 0:11:49.000,0:11:51.000 istifade etmenin bir yolu var mı? 0:11:51.000,0:11:53.000 Ben kendi kişisel cevabımı size göstermiş olduğum 0:11:53.000,0:11:55.000 eski çağ çizgi romanlarda buldum. 0:11:56.000,0:11:59.000 Onlardan her birisinde, tek, aralıksız okuma çizgisi var, 0:11:59.000,0:12:01.000 ister duvarlar üzerinde zikzak olsun, 0:12:01.000,0:12:03.000 ister sütun boyunca yükselen helezon olsun, 0:12:03.000,0:12:06.000 ister soldan sağa, ister 88 akordeonvari sayfa boyunca 0:12:06.000,0:12:08.000 geriye giden zikzak olsun. 0:12:08.000,0:12:10.000 Bütün bunlarda aynı şey oluyor, ki bu temel bir fikirdir: 0:12:11.000,0:12:13.000 Mekan içinde hareket ettikçe, zaman içinde de hareket ediyorsun fikri, 0:12:13.000,0:12:15.000 istisna olmaksızın beliriyor. 0:12:15.000,0:12:18.000 İstisnalar, matbaa ile birlikte başladı. 0:12:18.000,0:12:21.000 Bitişik yerler, bitişik anlar değildi artık 0:12:21.000,0:12:24.000 ve çizgi romanın temel fikri reddediliyordu tekrar tekrar, 0:12:24.000,0:12:25.000 tekrar tekrar. 0:12:25.000,0:12:26.000 Ben de şöyle düşündüm: 0:12:26.000,0:12:28.000 Peki, bu doğruysa günümüzün matbaasının 0:12:29.000,0:12:31.000 ötesine giderek bunu geri getirmemizin 0:12:31.000,0:12:33.000 bir yolu var mı? 0:12:34.000,0:12:36.000 Şimdi ekran, teknik olarak sayfa kadar 0:12:37.000,0:12:39.000 sınırlıdır, değil mi? 0:12:39.000,0:12:41.000 Şekli farklıdır ama bunun dışında 0:12:41.000,0:12:43.000 aynı temel sıralama söz konusudur. 0:12:43.000,0:12:46.000 Ama bu yalnızca ekrana sayfa muamelesi yaparsanız geçerlidir. 0:12:47.000,0:12:49.000 Ekranı bir pencere olarak görürseniz, geçerli değildir. 0:12:50.000,0:12:52.000 Ve ben şunu teklif ettim: Belki çizgi romanları sonsuz bir tuval 0:12:52.000,0:12:53.000 üzerinde yapabilirdik, 0:12:54.000,0:12:58.000 X ve Y eksenleri ve merdivenler boyunca. 0:12:59.000,0:13:01.000 Kelimenin tam anlamıyla döngüsel hikayeler kurabilirdik. 0:13:01.000,0:13:04.000 Hikayede kelimenin tam anlamıyla dönüşleri yapabilirdik. 0:13:05.000,0:13:07.000 Gerçekten paralel olacak paralel anlatılar. 0:13:09.000,0:13:11.000 X, Y, bir de Z. 0:13:12.000,0:13:14.000 Geç 1990'larda bütün bu sezilerim vardı 0:13:14.000,0:13:17.000 Ve meslektaşlarım beni oldukça çılgın sandı 0:13:18.000,0:13:20.000 ama pek çok kişi, devam ederek sezdiklerimi gerçekleştirdi. 0:13:20.000,0:13:22.000 Şimdi bir kaç örnek göstereceğim. 0:13:23.000,0:13:26.000 Jason Lex adındaki meslektaşımın yaptığı erken bir kolaj çizgi roman bu. 0:13:30.000,0:13:32.000 Burada neyin olup bittiğini fark edin. 0:13:32.000,0:13:34.000 Benim aradığım, hepimizin aradığı şey, 0:13:34.000,0:13:36.000 kalıcı bir değişimdir. 0:13:36.000,0:13:38.000 Medya bu yeni çağa girerken 0:13:38.000,0:13:41.000 biz değişimleri arıyoruz, 0:13:41.000,0:13:45.000 kalıcı, kalma gücü olan değişimleri. 0:13:45.000,0:13:49.000 Şimdi bu basit fikri, görsel bir araç içerisinde çizgi romanı sunma fikrini benimseyip 0:13:49.000,0:13:52.000 çizgi romana başından sonuna kadar görsel araç muamelesi yapıyoruz. 0:13:52.000,0:13:54.000 Biraz önce gördüğünüz çizgi romanın bütünü 0:13:54.000,0:13:56.000 şu an ekranda. 0:13:56.000,0:13:59.000 Gerçi onu yalnızca küçük parçalarla algılayabiliyoruz ama 0:13:59.000,0:14:01.000 bu, teknolojinin şu an bulunduğu yerden dolayı böyledir. 0:14:01.000,0:14:03.000 Teknoloji geliştiği, 0:14:03.000,0:14:06.000 tamamen kaptıran görünüşleri ve bilmem neleri elde ettiğimiz sürece 0:14:06.000,0:14:08.000 bu gibi şeyler de gelişecektir. 0:14:08.000,0:14:10.000 Benimsenecek, 0:14:10.000,0:14:12.000 çevresine uydurulacak: 0:14:12.000,0:14:14.000 Kalıcı bir değişim olacak. 0:14:15.000,0:14:17.000 Başka bir çizgi romanı göstereceğim size. Drew Weing'in yaptığı, 0:14:17.000,0:14:18.000 adı 0:14:18.000,0:14:20.000 "Pop, Evrenin Isıl Ölümü Üzerine Kafa Yoruyor" olan bir çizgi roman. 0:14:46.000,0:14:47.000 Burada neyin olup bittiğine bakın: 0:14:48.000,0:14:51.000 Sonsuz tuval üzerinde çizdiğimizde 0:14:53.000,0:14:56.000 aracın kendisiyle ilgili saf bir dışavurum 0:14:57.000,0:14:59.000 yaratıyoruz. 0:15:04.000,0:15:06.000 Bunu çabuk gözden geçireceğiz: Anlıyorsunuzdur. 0:15:06.000,0:15:08.000 Son panoya gelmek istiyorum sadece... 0:15:14.000,0:15:17.000 (Gülüşmeler) 0:15:17.000,0:15:18.000 Buyurun. 0:15:20.000,0:15:22.000 (Gülüşmeler) 0:15:25.000,0:15:28.000 (Gülüşmeler) 0:15:31.000,0:15:32.000 Bir tane daha. 0:15:34.000,0:15:36.000 Hani sonsuz tuval. 0:15:37.000,0:15:39.000 Daniel Merlin Goodbrey adlı bir İngiliz tarafından yapıldı. 0:15:40.000,0:15:42.000 Peki, bu niçin önemli? 0:15:43.000,0:15:45.000 Bence, medya, 0:15:46.000,0:15:47.000 tüm medya, bize 0:15:48.000,0:15:51.000 dünyamıza geri bakan bir pencere verdiği için önemlidir. 0:15:51.000,0:15:53.000 Şimdi, belki bir gün filmler, 0:15:53.000,0:15:56.000 nihayet de sanal gerçeklik veya bir karşılığı, 0:15:56.000,0:15:58.000 yani bizi tamamen kaptıran bir araç, 0:15:58.000,0:16:03.000 bize bulunduğumuz dünyadan en etkili kaçış yolunu verecektir. 0:16:03.000,0:16:06.000 Çoğu insanın hikaye anlatmaya başvurmasının nedeni, kaçma isteğidir zaten. 0:16:06.000,0:16:09.000 Ama medya bize, yaşadığımız dünyaya geri 0:16:09.000,0:16:12.000 bakan bir pencere veriyor. 0:16:13.000,0:16:15.000 Ve medya geliştikçe 0:16:16.000,0:16:21.000 kimliği giderek daha çok benzersiz olmaya başlar. 0:16:21.000,0:16:24.000 Çünkü şu an küplü çizgi romana bakıyorsunuz. 0:16:24.000,0:16:27.000 Her zamankinden daha çok kendine özgü bir çizgi romana bakıyorsunuz. 0:16:28.000,0:16:31.000 Böyle bir şey olunca insanlara, dünyaya çeşitli pencerelerden 0:16:31.000,0:16:34.000 geri dönmenin çok fazla yolunu veriyorsunuz. 0:16:35.000,0:16:38.000 Ve bunu yaptığınızda onlara dünyaya düzen verme fırsatını, 0:16:38.000,0:16:40.000 dünyanın şeklini görme fırsatını veriyorsunuz. 0:16:40.000,0:16:42.000 Bu yüzden bunun önemli olduğunu düşünüyorum. 0:16:42.000,0:16:44.000 Bu, bir çok nedenden biri ama şimdi gitmem lazım. 0:16:44.000,0:16:45.000 Teşekkürler.