Değerli dostlarım, eğitmenler inzivasına hoş geldiniz. Bu bir inziva, dolayısıyla bilinçli farkındalık uyguluyor olacağız. Nefes almanın bilinçli farkındalığı, yürümenin bilinçli farkındalığı, yemek yemenin bilinçli farkındalığı vesaire. Bilinçli farkındalık uygulaması... ...pişmanlıkların gibi... ....çünkü zihnin odaklandığı, yalnızca, tek bir şey var, nefes alışımız. Aynı zamanda korkumuzu, geleceğimizle ilgili belirsizliğimizi bırakıyoruz. Ve daha özgürüz, çok daha özgürüz. Üç ya da dört saniye nefes almak bize epey bir özgürlük getirebiliyor. Geçmişten özgür, gelecekten özgür, projelerimizden özgür, öfkemizden vesaire çünkü nefes alırken dikkatimizi yalnızca nefes alışımıza odaklarız. Ve nefes alırken acı çekmek zorunda olmayız. Aslında, nefes almak çok keyiflidir. Ciğerlerimiz var, halen iyi durumdalar, hava çok kötü değil, bu yüzden nefes almak bir zevktir. Ve nefes aldığın zamanın içerisinde doğan bilinçli farkındalık enerjisi vardır. Bu tamammı? Bilinçli farkındalık her zaman bir şeyin bilinçli farkındalığı dır ve farkındalık uygulayarak nefes alıp verdiğinde buna nefes alışımızın bilinçli farkındalığı denir. Farkındalık uygulayarak yürüdüğünde buna yürümenin bilinçli farkındalığı denir. Ve kahvaltını farkındalık uygulayarak yediğinde buna yemek yemenin bilinçli farkındalığı denir. Nefes almak ya da yürümenin ürettiği bilinçli farkındalık enerjisi orada olmana yardımcı olur, bu an da iyice yerleşmiş olmana. Nefes alarak zihnini onun evi olan bedenine getirirsin ve bunu yapabilmek için yalnızca 2, 3 saniyeye ihtiyacın var: zihnimizi evi olan bedenimize getirmek. Zihin ve beden bir arada olduklarında bu an da iyice yerleşmiş olursun. Ve yaşam, mutluluk ve huzur bu an içerisinde vardır. Yaşam tüm mucizeleri ve tüm tazeleyici ve iyileştirici öğeleriyle bu an içerisinde vardır. Çünkü geçmiş gitti ve gelecek henüz gelmedi bu yüzden bu an gerçek anlamda hayatta olabileceğin tek an dır. Geçmişte kaybolmuş değilsin, gelecekte kaybolmuş değilsin. Eve, bu ana geri dönmek, bu kolaydır. Farkındalıkla nefes almalı ve zihnini evi olan bedenine getirmelisin ve orada bulunan yaşamın tüm mucizeleriyle temas halindesin. Nefes almak keyif verici bir şey olabiliyor. Farkındalıkla nefes alma uygulamasına alışkın olanlarımız, farkındalıkla nefes almayı çok keyif verici buluruz. Ve farkındalıkla nefes aldığında temas ettiğin bir şey olur, bedeninle temasa geçersin. İki saatini bilgisayarın la geçirdiğinde bir bedeninin olduğunu tamamen unutursun. Ve zihin beden ile değilse, tam anlamıyla yaşamıyorsun, işinde, endişende, korkunda, projelerinde kaybolursun. Farkındalıkla nefes almak ve zihni evine bedenimize getirmek. Tam anlamıyla hayatta olursun, tam anlamıyla var olursun. ve o zaman yaşamın mucizelerine dokunacak durumda olursun. Ve bedenimiz yaşamın ilk mucizesidir. Toprak anayı, güneş babayı, yıldızları ve her şeyi kapsar, atalarımız dahil. Nefes alıyorum ve bir bedenimin olduğunu biliyorum ve bedenimiz bir mucize. Bir bedeninin olduğunun keyfine varabilirsin. Ama nefes alırken bedeninde gerginlik ve acı olduğunu fark edersin. Bedeninin kendini daha iyi hissetmesi için bir şey yapmak istersin belki de bedenimizde biraz fazla gerginliğin birikmesine izin vermişizdir. Bedenimizi fazla çalıştırdık. Bu yüzden nefes alırken eğer bedenimizde gerginlik olduğunu fark edersek, nefes verirken bu gerginliğin bedenimizden ayrılmasına izin vermek isteyebiliriz. Bu farkındalıkla nefes almada en çok uygulanan egzersizdir. Nefes alıyorum bedenimin farkındayım ve bedenimdeki gerginliğin farkındayım, nefes veriyorum bedenimdeki gerginliği serbest bırakıyorum. ve bu uygulamayı bir arabada otururken, bir trende otururken yapabilirsiniz. Her yerde farkındalıkla nefes almayı uygulayabilir bedeninizin farkına varabilir ve bedeninizdeki gerginliği serbest bırakabilirsiniz. Bu egzersiz her pozisyonda uygulanabilir- otururken, uzanmışken, yürürken, ayaktayken. Farkındalıkla nefes alma uygulamasından her zaman keyif alabilir ve bedenimizdeki gerginliği serbest bırakabiliriz. Ve bunu iyi bir şekilde yaparsak bu uygulamayı öğrencilerimize aktarabiliriz çünkü onların bedenlerinde de bir çok gerginlik var. Sınıfta okul gününü öğrencileriyle farkındalıkla nefes alarak başlayan öğretmenler var. Birkaç dakika alıyor; bir ya da iki ya da üç. Birlikte orada olmayı ve bedenlerindeki gerginliği serbest bırakmaya çalışıyorlar. Bu öğretme ve öğrenme çalışmasına yardımcı oluyor. Farkındalıkla nefes almak, farkındalıkla nefes vermek için Budist olmamıza gerek olmadığını biliyoruz. Bilinçli farkındalıkla gelen başka bir enerji de var. Bu odaklanmadır. Bir şeyin farkında olduğunda, bir şeyin çok farkında olduğunda, doğal olarak o şeye odaklanmış olursun. O çiçeğe bak. Zihnimizi o çiçeğe odakladığımızda, o çiçeğin orada bir mucize olarak var olduğunun farkında oluruz. Nefes alıyorum o çiçeğin varlığının farkındayım. Eğer o çiçeğe karşı farkındalığını devam ettirirsen ona konsantre olmuş olursun. Bu yüzden konsantrasyon enerjisi bilinçli farkındalığın enerjisinden doğar ve bu daha fazla dikkat odaklamamızı sağlar. İç görü bir tür anama dır, bir tür uyanış tır. bir iç görü bir kaç saniyelik bilinçli farkındalık ve konsantrasyon içerisinde oluşabilir. Diyelim farkındalıkla nefes almayı uyguluyoruz. Farkındalıkla nefes alıyorum, hayatta olduğumu biliyorum. Ben hayattayım bir iç görü dür. Birçok insan oradadır fakat orada olduklarının, hayatta olduklarının farkında değiller. Fransız Roman yazarı Albert Camus, bir insandan bahsetti birini öldürdüğü için idam edilmek üzere olan birisinden. Hapishanedeki hücresinde zaman geçirirken, birden tavandaki pencereden mavi gökyüzünü gördü. Mavi gökyüzünü ilk defa böyle görmüştü. Tabii ki bir çok defa mavi gökyüzünü görmüştü ama bu mavi gökyüzünü böyle derinlemesine gördüğü ilk seferdi çünkü öyle bir bilince sahip olmuştu. (Fransızca) Bir anlık bilinç. İdam edilmeden önce yaşayacak yalnızca birkaç günü kalmıştı. Ölecek olan birisine uygulanması gereken ritüel için Katolik bir rahip gelmiş. Rahibin gelmesini istememiş çünkü uyanmış olduğuna inanmış. O hayatta ama rahip, o hayatta değil. Bilinçli farkındalık onda yaşıyor ama rahipte değil. Dedi ki ölü insanlar gibi yaşayan insanlar var. Bir morga dönüşüyor. Etrafımızda insanlar var fakat gerçek anlamda hayatta değiller. Ölü bedenlerini taşıyor ve etrafımızda dolaşıyorlar çünkü bilinçli farkındalığın enerjisini taşımıyorlar. Nefes aldığında o iç görü gelir: 'Nefes alıyorum, hayatta olduğumu biliyorum.' Hayatta olduğunu bilmek bu bir iç görüdür. Hayatta olmak bir mucize. Bir mucizedir hayatta olmak. Bu mucizelerin en büyüğüdür. Ölmüş olan birisi artık nefes almıyor. Nefes alan sen, hayattasın. Bu yüzden yalnızca nefes alarak o mucizeye dokunursun, hayatta olduğun gerçeğine. Bu bir iç görü dür, ve bu iç görü seni unutkanlıktan, öfkeden, korkudan özgür kılar. Çünkü yaşam öylesine değerli. Nefes verirken hemen hayatta olduğun gerçeğini kutlamaya başlayabilirsin. Nefes alıyorum, hayatta olduğumu biliyorum. Nefes veriyorum, içimde ve etrafımdaki hayata gülümsüyorum. Bu hayatın kutlanmasıdır. Hayatta olduğun gerçeğine uyanman için yalnızca 2, 3 saniyeye ihtiyacın var. Bu güzel gezegende yürüyorsun ve her dakika kıymetli. Bilinçli farkındalık sana yaşaman için verilmiş olan her an'ı derinlemesine yaşamana izin verir. Bilinçli farkındalık konsantrasyon ve iç göü getirir. Bu iç görünün seni çok önemli olmayan şeylerden özgürleşterme gücü vardır.