Peki, Beşinci Bilgi Arayan Çocuklar Çalıştayı’na
hepiniz hoş geldiniz.
Benim adım Rick Crammond, size bugün
ben konuk olacağım.
Yanımda Keyvan Davani olacak,
Keshe Vakfı’ndan Bay Mehran Keshe’den önce o da
kısa bir konuşma yapacak.
O şimdi Uzay Gemisi Enstitüsü’nde.
Ve biz Uzay Gemisi Enstitüsü’’nün bizim için getirdiği
canlı videoları izleyeceğiz.
Ve biz geçen hafta plazmanın ve manyetik alanların
çeşitli görünümlerini tartışarak
çocukların anlayabileceği bir hale getirdik.
Ve biz bugün ona, o alana daha fazla girmeyi umut ediyoruz ve
evrenimizin prensiplerini eh…evrenimizi oluşturan kavramları
Peki, Keyvan, Bay Keshe ile konuşmaya başlamadan önce
senin diyeceğin bir şeyler var mı?
Merhaba Bay Keshe. Rick, eh, hım...
Ben senin her zaman konuşmalarında vurguladığın,
eh, ortam yaratmanın
Bu, bu ihtiyacımız olan her şeyi o anda
yaratmanın anahtarı mıdır?
Tekrar söylüyorum, biz benim, eh…sizin aslında
henüz kısa bir zamandır aşina olduğunuz
manyetik ve kütle çekim alanları hakkında konuşuyoruz,
bunlar hakikaten sunulmuş gerçekler olarak kabul ediliyor…
çünkü siz bundan bahsettiniz,
siz İspanyolca Bilgi Arayanlar Çalıştayı’nda bunu
çok, çok net anlattınız,
Siz bize öğretilen fiziğin eh… aslında fiziğin yarısı
olduğunu bildiğinizi söylediniz.
Bu Newton olsun veya Tesla olsun onlar için de geçerli.
Yani bunlar biz çocukken bize okulda öğretilmedi mi?
O sadece yarısı, peki diğer yarısı nerede? Yani…
Hım... Çocuklara ve çocukların anne babalarına ve
onların anne babalarına iyi akşamlar, günaydınlar.
Ben yetişkin insanların plazmayı çocuk programlarından
daha iyi öğrendiğini duydum,
onlar yetişkinler için olan programa
bundan sonra geçtiler.
Yani o boşluğu çocuklara köprü yapmaya
muktedir olmak iyi bir şey.
Biz belki de kalbimizde hepimiz çocuğuzdur.
Realitede gördükleriniz bize öğretilmeyenler değil.
Bize anlatılmadı ve… öğretmen bir şeyi gizledi.
Gerçek şu ki öğretmenler bile bilmiyordu.
Onlara öğretilmemişti.
Ve insan varlığında, bizlerde okulda öğretilenlere,
okula, düşünme biçimine dair
Çünkü bizim öğretmene güvenmemiz gerek.
Ama birçok açıdan öğretmenlerin kendilerine de
doğru şeyler öğretilmedi.
Yani ne beklersiniz ki?
Onları suçlayamazsınız.
Ama birçok açıdan
Öğretmenlere bilim insanları tarafından
yüz yıllardır, on yıllardır kabul edilen
ideolojiler öğretildi.
Yani bizim anne babalarımız ve onların
anne babalarına.
Dengede kalmak için iki çeşit alan var olduğunu
anlamadılar.
Ve o nedenle birinin çekmesi, ötekinin
itmesi gerekti.
Ve yaşamımızda bize mıknatıslar öğretildi,
biz mıknatıslar ile oynadık.
Ama onlar bize asla mıknatıs diye adlandırdığımız şeylerin
çeken tarafının kütle çekim olduğunu anlatmadı.
Ve öğretmenler aslında bunu öğretirken, bunu
düşünmüş olmalıydılar.
Ve bunların çoğu biz bu lisanı kullanınca gelecek.
Çekim, biz bir şeye ya da birine ya da çekimi
olan bir şeye çekiliriz.
Yani hikayenin tamamının kendilerine öğretilmediği
öğretmenleri suçlamayın.
Şimdi bizim hikayenin tamamından anladığımız şey…
eh... sizin kendiniz düşünmeye muktedir olmalısınız.
Ve eğer bir önemi varsa, o konuda her şeyi anlamak.
Bunu birçok çocuğun bildiği gibi, eh…
yetişkinler de biliyor.
eh... bana göre kütle çekiminin anlaşılması
sekiz yaş kadar erken bir yaşta başlar.
Eh... Ve bizim bulunduğumuz noktaya gelmemiz
bir yaşam süreci kadar çalışma gerektirdi.
Ve şimdi, diğer yönden de şunun anlaşılması gerekir,
bilgi insanlık tarihinde şimdiye kadar
Ve birçok açıdan
böyle yapmalıydık, mucidimiz Bay Armen,
bize solar sistemi henüz teslim etti.
İşte siz, biz ona odaklanabileceğimiz
bir dakikaya kadar bunu göreceksiniz.
Ve... işte...
Evet ama bildiğin gibi bilgisayarını kapatman lazım.
Ben bilgisayarımı kapatmaya çalışacağım. Sorun değil.
Yani olan şu ki
Onlar kütle çekimini görebildiklerinde bile,
öğretmenlere bundan asla bahsedilmedi.
Öğretmenler asla, öğretmenlerin kendileri asla kütle çekiminin
iki alan arasındaki etkileşim olduğunu anlayamadılar.
Eğer, eğer öğretmenler bunu anlayabilselerdi
veya bunu yapmış olsalardı veya bu noktaya gelmiş olsalardı
biz bu kurgunun tamamı hakkında tam bir anlayışa
sahip olacaktık.
Yani bu, bu, çok kolay.
Örneğin sizin futbol oynamanız için
sizin bir topa ihtiyacınız olur ve siz
bir futbol sahası inşa edersiniz.
Sokakta olursunuz, bahçede olursunu veya
bir futbol stadyumunda olursunuz.
Yani siz birçok şekilde
oyunu oynayabilmek için koşullar yaratırsınız.
Eğer siz yemek pişirmekten hoşlanan
bir kız çocuğu iseniz
siz bir fırının ya da eh… bir tavanın önünde oturup
yemeğin fırından çıkmasını ya da tavadan alınmasını beklemezsiniz.
Siz uygun ortam yaratırsınız.
Siz pişirmek için ısı yaratırsınız.
Siz un yaratırsınız… eh, un yaparsınız,
siz gidip yağ satın alırsınız.
İşte bu ortam yaratmak.
Siz fırının veya tavanın uygun ısıya getirilebileceği
koşullar yaratırsınız.
Siz bir futbol topu yaparsınız, siz gidip
bir… tenis topu ile futbol oynamazsınız.
Konu bundan ibarettir.
Siz oyun oynamak için ortam yaratırsınız.
Plazma dünyasında, fizik dünyasında da
durum aynıdır.
Biz ortam yaratırız.
Biz bir kez ortam yaratırsak o zaman
o koşullar etkileşime ve sonuca yol açar.
Siz bir futbol topu satın alıp onu oyuna
koyarsınız, o hareket etmez.
Sizin ona vurmanız gerekir.
Ve size sizle oynayacak başka birisi gerekir, bu, sizin
oyunu oynayabileceğiniz bir takım veya başka birisi olabilir.
İşte bizim yaptığımız şey de bu.
Biz bu şekilde ortam yaratıyoruz.
Biz plazmadaki manyetik alanda
Ve onlar birbirine çok yakın olduklarında
plazmanın hangi parçası etkileşime girer?
Bunun anlamı...
o plazmanın spesifik bir gücünün olmasıdır.
Ve o plazmanın kendine ait spesifik
bir gücü var.
O topun bütün alanları, bu topun bütün alanları
ile etkileşime geçmez.
Bazıları geçer.
Ve geçenler ötekilerin ona karışmasına,
bir sonuç vermesine izin verir.
Yani bizim yaptığımız şey koşulları oluşturmak.
Biz iki plazmayı birbirine yaklaştırıyoruz.
Biz iki plazmayı birbirinden uzaklaştırıyoruz.
Ve onlar kendi alanlarında denge sağladıklarında
biz, tamam, bu onların pozisyonu diyoruz.
Yani biz plazma dünyasında sizin dünyada yapmaya
alışık olduğunuz işten, oyundan,
sizin yemek pişirirken veya futbol oynarken
yaptığınızdan farklı bir şey yapmıyoruz.
Biz koşulları oluşturuyoruz.
Ve plazma ortamında… dünyada ve yaratımlar dünyasında
ortam sadece birbiri ile temasa geçen manyetik alan
güçleriyle yaratılabilir.
Bunun ne anlama gelir, siz bunu biliyorsunuz,
siz asla bir kuşun bir eşek ile veya bir at ile
oynadığını göremezsiniz.
Bu olursa da çok nadiren olur.
Ama siz atların atlarla oynadığını ve
kuşların diğer kuşlarla uçtuklarını görürsünüz.
Plazma dünyasında da aynı şey olur.
Güç verilen plazma bir diğeri ile etkileşime girer.
Aralarında güçlü etkileşim bulunanlardan
hangisi en güçlü olanıdır?
Ve biz plazmaların bir araya gelebileceği
bir ortamı nasıl manipüle eder ve yaratırız
ve onlar birbirlerinin karşısında
nasıl pozisyon alırlar ki o
alanlar tarafından etkilenen veya asla
etkilenmeyen bir ortam yaratsın?
Çok şey var böyle sizde, metalden yapılmış
bir mıknatıs sadece demiri
çeker veya demirle etkileşime girer.
Şimdi plazma teknolojisi ile çeşitli alanları,
çeşitli boyutları kontrol edebileceğinizi anlayın.
İnsanlar ilk kez ahşap ile etkileşime giren
ya da ahşabı çeken mıknatıs yaratmak için
Mıknatısların ve manyetizmanın dünyası.
Bu artık sadece demir veya demir bazlı
materyaller için geçerli değil.
Yani plazmanın yeni dünyasında
siz plastik çeken bir mıknatıs yapmak istiyorsanız
ona göre bir plazma ortamı yaratırsınız.
Bu artık mümkün.
Eğer siz bir yere gider ve plastik çeken bir mıknatıs isterseniz
size güleceklerdir ve mıknatısların plastikler için
mümkün olmadığını söyleyeceklerdir.
Veya siz ahşap için bir mıknatıs istediğinizi
söyleyin, böyle bir şey bulamazsınız.
Ama biz şimdi ağaç plazmasından
kütle çekimsel ve manyetik alanlar yapabileceğimizi öğrendik.
Yani siz ağaç getirdiğinizde, ağaç çekebilirsiniz.
Zamanı gelince… vakti gelince biz size bunu göstereceğiz.
Biz önümüzdeki birkaç ay ve yıl zamanı ölçme sürecinde olacağız.
O zaman diyelim siz evde ayıcığınızı kaybettiniz
Sizde o ayıcığın nelerden oluştuğunu belirleyen bir makine olabilecek
ve böylece ayıcık size gelecek.
Bunlar artık şaka değil. Bunun realitesi böyle.
Bu plazma teknolojisi realitesi.
Siz ortam yaratırsınız.
Siz aya gitmek istiyorsunuz
siz Mars’a gitmek istiyorsunuz, siz ayın
manyetik alanının ortamı ile
eşleşen koşullar yaratırsınız.
O halde ne olur?
Siz ona çekilirsiniz.
Sizin yakıt harcamanız gerekmez.
Bunun ne anlama geldiğini mıknatısları
hatırlarsanız bilirsiniz.
Benim oynayacağım oyunu görebilmeniz için, benim,
sizin hangi tarafta olduğunuzu görmem gerekir.
Eğer siz bu mıknatısları hatırlarsanız.
Siz fazla hızlı giderseniz ne olur?
Mıknatıs kırılır.
O parçalanır.
Yani o doğru ortamda değildi, doğru basınçta değildi.
Ama...
[Arka ses]
Ben kamerayı indirmeye çalıştım sonra da
görebilelim diye yeniden kaldırdım.
Biz küçük mıknatıslar kullanacağımız için kamera
sizin görebileceğinizin uzağında kalacaktır.
İşte şöyle olur.
Burada metalden, demirden bir mıknatıs var.
O halde ne olur?
Çekimi yapan bu mudur?
Ben bir şekilde bu ikisinin birbirini çekeceği
ortamı yaratıyorum.
Ama onlar birbirlerini çekerken
ben bu ikisinin çektiği ama diğerinin
itildiği koşulu yaratabilirim.
Bakın ben ne yaparsan yapayım onlar uzaklaşıyorlar,
o, bunun ile olmak istemiyor.
Ama onlar bir kez doğru pozisyona gelirlerse
o zaman bir araya gelirler.
Yani ben bir ortam yaratıyorum.
Ortam çok basit.
Plazma dünyasında
sadece tek bir şeyi anlıyoruz
çekmeyi veya itmeyi.
Bu, biz onun bir parçası haline gelmek istiyoruz ya da
istemiyoruz anlamına gelir.
Ya da biz parçası olmak için bir ortam yaratırız.
Bu sizin bir parti yaratmanıza benzer.
Siz arkadaşlarınızın eve gelebileceği bir
ortam hazırlarsınız
ve onlar orada oynarlar.
Yani gördüğünüz gibi bu
çok, çok basit.
Siz herhangi bir yakıt kullanmazsınız.
Siz pozisyonu bulursunuz.
İşte plazma dünyası bize çok yeni şeyler öğretti.
Ve bu...
hareket etmeye,
yaratmaya,
herhangi bir şey üretmeye muktedir olmak.
195
00:16:20,900 --> 00:16:24,854
Bizim ihtiyacımız olan tek şey ortam yaratmak.
Ve bu öyle bir ortam ki bu ortam bize biriktirmek istediğimiz şeyi
başkalarına zarar vermeden ya da
herhangi bir şey yapmadan istediğimizi elde etmemizi sağlar.
Günümüzde insanların bilgisi ve teknolojisi tam anlamıyla
bir yıkım veya bir elde etme seviyesine geldi.
Biz evden okula giderken yakıt harcıyoruz.
Gerçekte yanma hiçbir şeye zarar vermiyor.
Siz enerjiyi maddenin çeşitli formlarına dönüştürdünüz.
Ama sürecin sonunda elinizde, başladığınız şey ile aynı şey yoktur.
Evrende hiçbir şey asla kaybolmaz.
Onun yaptığı tek değişim bir formdan diğerine geçmektir.
Maddesel süreçlerden biri
ağaç olun, yakıt olun
o zaman hiçbir şey kaçırmazsınız.
Siz onu daha önce hiç göremediğiniz bir
boyuta dönüştürürsünüz.
Siz onu yakarsınız...
ve siz daha sonra oradan ateş elde ederek üzerinde yemeğinizi
pişirirsiniz veya ısınmak için önünde oturursunuz.
Ancak sürecin sonunda artık odununuz kalmamıştır.
Çünkü o odunu oluşturan plazmanın enerjisi, yapısı
şimdi kısmen sizin bedeninizin parçası olmuştur
çünkü siz onu emmişsinizdir.
Şimdi sizde odunun enerjisi vardır.
Siz odunun enerjisi için bir soğurucu
haline gelmişsinizdir.
Odunun manyetik alanının yapısının bir parçası
odunun yandığı yerin içinde bulunan metaldedir.
Yapının bir parçası sizin attığınız küllerdir
bir parçası da sizin havadan soluduğunuz gazlardır
ve o zaten sizin bir parçanız olmuştur.
Yani sizin yaktığınız odun alanını çeşitli formlarda paylaşır
o sizin bir parçanız olur çünkü ısı olmadan siz üşüyecektiniz.
Ama plazma teknolojisi ile bizim yaptığımız tek şey
yanmadan, yapıyı değiştirmeden
Yani siz işe bir mıknatıs ya da bir plazma ile başlarsınız.
Siz onunla işinizi yaparsınız, istediğiniz her şeyi, siz
hareket edersiniz ve siz hatta onunla dansa bile gidebilirsiniz.
Görebliyorsanız eğer.
Biz bunu daha önce gösterdik.
Burada da gösterebilirsem.
Görüyorsunuz işte, dün gösterdiğim gibi
sen dans edebilirsin Hein.
Ama o yine de aynı kalır.
Hiçbir şey kaybolmaz.
Çünkü onların paylaştığı alan ve bazı alanlar
kağıdın altına ve diğer şeylere gider.
Plazma teknolojisinde gözlemleyebileceğiniz prensip
hala aynı şekilde fiziksel olarak kalabilmenizdir.
O nedenle plazma ve madde dünyası arasında bir fark yoktur
ama aralarındaki fark gerçekte maddenin diğer tarafa
koymaya çalıştığım bunda olduğu gibi zayıf olması
Görün,
ben bunu kullandığımda buna bakın.
Mıknatısların ne kadar uzağa zıpladıklarına bakın.
Çünkü o ben seninle olmak istemiyorum diyor.
Ben fazla güçlüyüm.
Ve onun onu ne kadar uzağa ittiğini görün.
Ve o böylece ikisinin de güvende olduğu
ve birlikte alanlarını paylaştıkları bir boşluk yaratır.
Ben bu mıknatısı yüzlerce ve binlerce yıl
plazma olarak kullanabilirim.
Ve o yine de nasılsa öyle kalacaktır.
O bir mıknatıs olacaktır.
Görebiliyorsanız belirlenen mesafenin çok, çok
ileride olduğunu görün.
O daha önce daha küçük bir mıknatısken
ben onu sizin görebileceğiniz şekilde etkinleştirebildim.
Bakın, diğer mıknatısı görebilirsiniz.
Bu benim sizinle etkileşebileceğim bir mesafe.
Ama eğer siz kameraya doğru kalkarsanız
mesafeyi göremezsiniz.
Ama siz diğeri ile birlikte daha yükseğe
çıkabilirseniz mesafe artar.
İşte bu plazma ve madde arasındaki farkı gösteriyor.
Her şeyden önce bilinmesi gereken maddenin
en zayıf olan olmasıdır.
En küçük plazma alanı gücü ve plazma maddenin altını
ve üstünü tam spektrumlu olarak kaplar.
Yani buranın içinde bir yerlerde bulunan plazmanın
içinde bir merkez vardır.
Bu mıknatısın en güçlü alanı maddede yer almaz.
dışarıda bekleyebileceği bir yerdedir.
Ama biz bunu kendi gözlerimize böyle görmeye alıştırdık.
Biz kendi gözlerimize inanıyoruz.
Ama alanlar en güçlü olanlar.
Çünkü bütün alanlar içeri girip merkezden geçerler.
O nedenle bir açıdan, bir şekilde siz plazmaya
baktığınızda o böyle gözükür.
Bu bir top.
Ve bu realitede gözüktüğü şekli.
Oğlum burada ve o çok hoş bir şey yaptı, ben size
bunun nasıl çalıştığını göstereceğim.
O, topun içine bir mıknatıs koydu.
Ve siz eğer şimdi topu uzağa atarsanız
bunu görebilirsiniz. ,
O işini yaparken daha büyük bir mıknatısı
bile etkileyebilir.
O bir topun içinde.
O futbol oynuyor.
İşte orada.
Yani bir topun içinde olan bu mıknatısın içinde
bulunduğu ortam bu.
Biz bir ortam ve ikisi arasında bir
uzaklık yaratıyoruz.
Ve o, onlar bir araya gelene kadar
yuvarlanır ve yuvarlanır.
Başka bir top seçebilirsem
öteki plazmanın diğeri ile nasıl etkileşime girdiğini
veya birbirine çekildiklerini görebilirsiniz.
Küçük olanı kullanabiliriz.
Ve şimdi dinamik bir plazma görüyorsunuz.
Ve plazma dinamik hale geldiğinde
onu döndürürseniz aslında
hiçbir şey yapmadan topun hareket ettiğini
görebilirsiniz.
Ve bu birçok açıdan fizik ve bir plazma dünyası.
Siz tek başınıza iken plazma bilimi olursunuz.
Size başka bir parça geldiğinde bizim
atom dediğimiz şey oluşur.
Ve bu fizik haline gelir ve bu bizim
geçen sefer konuştuğumuz şeydi.
Ve bu tam olarak yaşam gibi.
Biz iki mıknatısın, iki plazmanın bir araya
gelebileceği bir ortam yaratıyoruz.
Bakın.
Biz şimdi bundan ne öğrendik?
Bizim bundan öğrendiğimiz şey
benim daha önce de açıkladığım gibi insanın
bilgi dünyasında bulunuyor.
Biz bir adım daha ilerledik,
biz bir adım daha ilerledik ve biz bir adım daha
evrenin yaptığı iş, yaratım işi, besin işi konusundaki
gerçeği anlamaya yaklaştık.
Besinlerin aslında nasıl yapıldığını.
Bedenlerimizin nasıl yapıldığını.
Çünkü biz önümüzdeki derslerde
çok sayıda mıknatısın
plazmatik alan diye adlandırdığınız alanda
bir araya gelip beden yapısını nasıl
oluşturduğunu işleyeceğiz.
Bu yaşamın yapısı, sadece bu gezegendeki
değil ama evrendeki yapısı.
O nedenle eğer siz işin ne kadar
basit olduğunu anlarsanız
ve onu bir dahi olmanızı gerektirecek kadar çok karmaşık
hale getirmezseniz plazmanın nasıl çalıştığını anlarsınız.
Siz çok yakında iki şey öğreneceksiniz.
Sizin bundan fazlasını öğrenmeye ihtiyacınız yok.
Plazmalar nasıl etkileşime girer.
Ve daha sonra o parçanın sizin parmağınız haline gelmesi için
plazmaların sayıları değiştikçe nasıl etkileşime girecekleri
ve onların etkileşime girmesi için nasıl bir ortamın
yaratılması gerektiği gelecek.
Ve bir plazma sizin gözünüzün bir parçası haline gelecek.
Ve bir plazma sizin kulağınızın bir parçası haline gelecek.
ve bir tanesi de sizin, sizin küçük güzel kalbinizin
bir parçası haline gelecek.
Ama gerçekte onlar aynı şeyden, aynı yapıdan meydana gelirler.
Ve evrende sadece tek bir yapı vardır.
Kütle çekimi ile bir araya gelen plazmatik
manyetik alan.
Ve bizim manyetik dediğimiz şey ayrışmadır.
Ve onların nasıl etkileşime girdiği ve
geriye kalan diğer şeylerdir.
Onların ne zaman birbirleriyle temasa geçtikleri.
Ve onların yaradılışın geri kalanları için yolu
nasıl açtıkları.
Bildiğimiz diğer şeylere öncülük etmeleri.
Gökyüzünde gördüklerimiz.
Sizin gökyüzünde gördüğünüz bütün yıldızların işleyişi.
Geceleri gördüğünüz bütün galaksiler.
Güneş.
Onların işleyiş şekli ve birbirlerine olan uzaklıkları.
Çünkü siz yıldızları birbirlerinin üzerine çıkmış
bir halde görmezsiniz.
Onların arasında mesafe vardır.
Güneşin bize mesafesi vardır.
Galaksinin işleyişi ile insan bedeninin işleyişi arasında
bir fark yoktur.
İnsan bedeni kapalı bir galaksidir
ama bir galaksi kendisini düzenli bir oluşum içinde
göstermeyi seçmiştir ki
biz buna insan bedeni deriz.
Ancak tüm yaratımın başlangıcı bu.
Evrende ne var ve dünyada ne var?
Bir insanın bedeninde ne var?
Yediğiniz yiyeceklerde ne var?
Hepsi aynı.
Hepsinin temeli iki plazmatik manyetik alanın birbirleriyle
etkileşime girmesi ve onların nasıl bir araya geldikleri.
Ve onların nasıl birbirlerinden uzaklaştıkları.
Eğer bakarsanız
bu ikisinin arasındaki mesafe
onlar aynı boyutta oldukları için
farklıdır,
Bern size bunu gösterirken parmağımı kaybetmemeye çalışıyorum.
Bakın ben bir işaret koyacağım.
Bu, ben bunu kaldıracağım, bu, sınır.
Ben hareket ettiğimde öteki de hareket ediyor.
Ben bir işaret buraya, bir işaret de oraya koyacağım,
Ben şimdi onu daha büyük bir boyutta, daha büyük
bir mıknatıs ile değiştireceğim.
Ve şimdi aradaki mesafeyi görüyorsunuz.
Ben küçük olanı aynı şekilde tutuyorum
ve ben büyük olanı onun arkadaşının pozisyonunda tutuyorum.
Ve ne olduğuna bakın.
Eğer fazla hızlı gerçekleşirse kırılacak.
O çok fazla hızlı bir şekilde çekilecek, siz kaybettiniz.
Ama eğer ben doğru pozisyonu yaratabilirsem
ve diğerini kendi pozisyonunda tutarsam ve bunu
hareket ettirirsem ötekinin gittiği yere bakın.
Bu hala aynı yerde duruyor.
Ama şimdi ötekinin gücü nedeniyle,
bu, bu pozisyonda olmayı seçti.
Bu, küçük olan güç, iki küçük ile büyük olanla
küçüğü arasındaki fark.
Yani biz burada farklı şartlar yarattık.
Biz daha fazla, daha büyük bir plazma koyduğumuzda
daha büyük bir mesafe yaratmış oluruz ki böylece
o da daha geniş bir alanı kaplar.
Şimdi örnek olarak verdiğimiz ilk iki mıknatıs
parmaklarınız
ayak parmaklarınız.
Ve
büyük olan galaksilere ve yıldızlara çok benziyor.
Bu çok ilginç bir şey.
Bakın,
mıknatıslar şimdi bir araya geliyor.
Ve ben bu mıknatısı sadece ve sadece döndürürsem
o başka bir tarafa gider.
Bunu görüp göremediğinizi bilmiyorum.
Ne olduğunu görmek için
sadece bu mıknatısa bakın.
Eğer izleyebilirseniz bu mıknatısın döndüğünü görürsünüz.
O bunu neden yapıyor?
Bir bakın.
O ortam değiştiriyor.
Basitçe görmeye çalışın.
Benim tuttuğum sabit ama siz diğerine bakın.
Bu tarafı mavi olarak işaretliyorum.
Eğer görebiliyorsanız.
Ve ben şimdi bunu döndürüyorum ve neler olduğuna bakın.
O dönüyor.
Bu evrende hareketin nasıl meydana geldiğini gösteriyor.
Aynı plazmada
benzer olan iki adet veya güney olanı var.
Ve ben onu bıraktığımda o kendi pozisyonunu bulmak için dönüyor.
Bu plazmanın hareketi.
Bizim güney diye adlandırdığımız tarafta benzer olan ve
alanların aynı yöne gittiği tarafta
benzer olan alanlar aynı yöne gidiyor
ve bir tarafta alanlar birleşerek aynı pozisyona geliyor.
Ve onlar dönüyor ve hareket ve dönüş yaratıyor.
Siz bu
mıknatısa bakın
o, neden böyle davranıyor?
Çünkü o kırılarak ikiye ayrıldı.
Şimdi iki tane yarıma sahipsiniz.
Kuzey yarı ve güney yarı.
Ve bu plazmada yaratımın nasıl meydana geldiğini
gösteriyor.
Bütün alanların güneyden girip
Ve benim ikisini bir araya getirmem halinde
neler olduğunu görün.
Onlar bir araya gelerek bir küre formuna giriyorlar.
Çünkü onların birbirleriyle uyumlu olması gerekiyor.
Onlar gidebilir ve geçebilir ve alanlarını paylaşabilirler.
Yani siz bunu basit bir şekilde görüyorsunuz.
Şimdi siz çocuklar olarak anne babalarınızın
farkında olmadıkları bilgiye sahipsiniz.
Onlar bunca zaman onunla oynamış olmalarına rağmen böyleler.
Gençken onların da sizin gibi mıknatısları vardı.
Ama onlar plazmanın aynı anda
iki özelliğe sahip olduğunu asla anlamadılar.
Manyetik alanlar nedeniyle ilk dersimizde öğrettiğimiz gibi
içeride itme ve çekme meydana geliyor.
İşte şimdi ne demek istediğimizi anladığınızı umuyorum
Biz ortamı yaratıyoruz.
Ve biz ortam yaratırken
onun nasıl olacağını ve ne kadar uzağa gideceğini
belirliyoruz.
Sorusu olan var mı?
Soru yok.
Teşekkürler Bay Keshe, bu çok ilginçti.
Hım... benim bir sorum vardı.
Sen bize manyetik alanları ve
onların arasındaki etkileşimi gösterdin.
Ben de sadece manyetik kütle çekimsel alanlar sayesinde
nasıl ısınabileceğimizi merak ettim.
Bu onun bir şekilde havayı ısıtması ile mi gerçekleşecek?
Bedenlerimiz bu şekilde ısınabilecek mi?
Biz plazma evreninde nasıl ısınabiliriz?
Plazma evreninde siz güneşinizi yaparsınız ya da ısının
nereden gelmesini istiyorsanız onu yaparsınız.
size göre daha hızlı veya daha yavaş gitmesini sağlarsınız.
Manyetik alan daha güçlü bir dayanıklılık gücüyle
hızlı hareket ederse
Siz ellerinizi birbirine sürterseniz onlar gittikçe daha çok ısınır.
Bunu plazma ile yaparsanız farklı olur,
siz merkeze daha çok yaklaştıkça güçlü alanlar zayıf beden ile
daha çok etkileşime girer ve onlar daha çok enerji açığa çıkarır.
Isıtma sürecinde ısının kendisi yoktur manyetik alan vardır.
Bu sizin kaynaktan ne kadar enerjiyi serbest
bırakmasını istediğinize bağlıdır.
O zaman o sizin istediğiniz ısı derecesine yükselir.
sizin kibrite ihtiyacınızın olmaması ve ısıyı
yükseltmek için sizin onu yakmanızın gerekmemesi.
Ya da patlama meydana gelene kadar basınç uygulamamak.
Siz onun ne kadar güçlü olmasını istediğinize bağlı olarak
merkeze yaklaşırsınız ya da merkezden uzaklaşırsınız.
Ya da siz plazmayı açarsınız ki daha güçlü olan alan
size ulaşarak sizi daha sıcak hissettirsin.
Bu, plazma reaktörleri ile gerçekleşecektir,
ısınmak gelecekte tamamen farklı bir şekilde olacaktır.
Siz bedeninizdeki kütle çekimsel manyetik alanların
gücüne göre ısınacaksınız.
Ve bu çok önemli.
Siz nereye giderseniz gidin, sizin istediğiniz
ısıya göre bir yapı oluşur.
O ısıtacaktır.
Nerede olursanız böyle olacak.
Siz bir şöminenin önüne bir sandalye koyarsanız
Plazma teknolojisinde böyle şeyler yok ve olmayacak da.
Odunlar yine odun olarak kalacak.
Ama bu bedeninizin gücüne göre olacak çünkü o farklı bir yapı.
Siz nereye giderseniz, nereye doğru hareket ederseniz edin
onu basitçe yönlendirebileceksiniz, o,
sizin nerede olduğunuza, hangi şartlarda bulunduğunuza
bağlı olarak ısıtır.
Plazma ısınma teknolojisi çok, çok basittir ama o
aynı zamanda siz onu anlamıyorsanız
çok karmaşıktır.
Ama aslında bir fark yok.
Plazmada aynı etkileşim meydana gelir
ama bu plazmanın gücüne bağlıdır.
Ve siz onu asla kaybetmezsiniz.
Onlar daima aynı şekilde kalır.
Siz günümüzde odaya girip ışıkları açıyorsunuz
veya kısıyorsunuz veya artırıyorsunuz.
Gelecekte çıkacak plazma ile ısınma teknolojisi
buna çok benziyor.
Ama ne kadar plazmanın serbest bırakılacağına
ne kadar güçlü olacağına siz karar vereceksiniz.
Soru için sana teşekkür ederim.
Başka soru var mı?
Biz bu ısınma konusu çok, çok ilginç olacağı için
ona geri döneceğiz.
Plazma reaktörleri ile nasıl yemek pişirirsiniz?
Doğru.
Ben size şunu kesinlikle söyleyebilirim
siz bundan sonra yemeklerinizi yakmayacaksınız.
Yemekleri yakarak pişirmek sona erdi.
Hım...
Sizin fırındaki kekiniz asla yanmayacak.
Çünkü ısınma süreci sizin istediğiniz noktada olacak ve
Ve Bay Keshe, bana göre eh,
birçok insanın kullandığı sağlığa zarar veren, lezzeti bozan
mikrodalga fırınlara ihtiyaç kalmayacak ama
siz yiyeceklerin besin değeri konusunu biliyorsunuz.
Eh, izin verin bunu size anlatayım.
Siz onu mikrodalga diye adlandırıyorsunuz.
Gelecekteki plazma imkanları sahip olduğumuz
mikrodalga fırınlardan çok farklı olmayacak.
Ama bu plazmada, plazma koşullarında olacak. Ve bu aslında,
Onlar belli bir yöne doğru tasarlanmışlardır ve onlar
Onlar sanki bir kova suyu aynı yöne dökerek duş yapıyorlar.
Onlar o nedenle atomun yapısını bozuyorlar.
Sorunları onlar çıkartıyor.
Oh, peki. Bunun için teşekkür ederim sana.
Plazma teknolojisinde
gelecekte fırınlar böyle olacak.
Siz istediğiniz her şekilde plazmaya ulaşabileceksiniz.
Ve fırınlar mikrodalga fırınlardan çok farklı olmayacak.
Ama bu plazma olacak.
Biz bu konuda çok test yaptık.
Ve ben size bunu çok yakında göstereceğim
çünkü bu çok ilginç bir pozisyon.
Pişirme anında olacak.
Gelecekteki plazma reaktörleriyle pişirme zamanı
daha az veya daha anlık olacak.
Bu insanların hayal edemediği bir şey ama bunu
çok kısa süre içinde göreceksiniz.
Eh... Yemeklerin yanması artık geçmişte kalan bir şey.
Ve birçok kadın plazma reaktörlerini sevecek.
Çünkü hiçbirisi yemeği bozamayacak ya da yakamayacak.
Hepsi çok iyi ev kadını olacak ve çok iyi kocalar olacak
ve çok iyi ev kadınları olacak.
Çünkü erkekler yemekleri kadınlardan daha çok yakıyorlar.
??? Şimdi herkes mükemmel aşçılar olacak.
Eh, plazma teknolojileri için büyük bir satış noktası var.
Mükemmel bir aşçı olun.
Armend bulaşıkları yıkamak konusu ne olacak diyor?
Bizim plazma pişirmeden önce plazma bulaşık suyunu icat etmemiz gerekir.
Ne olursa olsun bu gelecek şeyler bakımından ve gidecek şeyler
bakımından heyecan verici bir zaman.
Çünkü ben çocukların 40 dakikadan sonra
sabırsızlanmaya başladığını biliyorum.
İşte burada bir tane var.
Sen mi??? Sorun değil… gel.
Sen bir şey açıklamak istiyorsun.
Kapıyı kapat lütfen, kapıyı kapat, peki.
Sormak istediğin bir soru var mı?
Şimdi değil Bay Keshe.
Ben çok şey dinledim. Bu nedenle teşekkür ederim.
Çok teşekkür ederim, umarım öğrenebiliriz ve
dediğim gibi
biz gidip uyuyacağız ve tam olarak on iki saat sonra
yetişkinler için bir bölüm işleyeceğiz.
Ve biz yetişkinlere de çocuklar gibi
öğretebilecek miyiz göreceğiz.
Çarşamba günü Orta Avrupa zamanı ile
saat 08:00’de Salı günü.
Ve biz bu canlı yayını şimdi yaptığımız gibi
aynı kanaldan yapacağız.
Peki teşekkürler Bay Keshe.
Teşekkürler Keyvan.
Teşekkürler Bay Keshe.
Yarın görüşmek üzere.
Teşekkürler, hoşça kalın.
İyi akşamlar. Hoşça kalın.
Peki canlı yayını izleyen herkese ve
çalıştaya katılan herkese teşekkürler
ve ben 5. Bilgi Arayan Çocuklar Çalıştayını sundum.
(Çeviren Meltem Taban)