1 00:00:05,306 --> 00:00:06,946 Tünaydın hanımlar ve beyler. 2 00:00:06,946 --> 00:00:10,870 Saati sıfırlayabilir misiniz? Şu an dört dakikayı gösteriyor, 3 00:00:10,870 --> 00:00:12,963 sanırım son konuşmadan kalmış... Harika! 4 00:00:12,963 --> 00:00:14,732 Pekâlâ! Benim adım Akala, 5 00:00:14,732 --> 00:00:16,616 Hip Hop Shakespeare Topluluğu'ndanım. 6 00:00:16,616 --> 00:00:19,138 Çalışmamızın felsefesine, anlamına, 7 00:00:19,138 --> 00:00:21,720 arkasındaki amaca değinmeden önce 8 00:00:21,720 --> 00:00:24,099 sizi ufak bir sınava davet edeceğim. 9 00:00:24,099 --> 00:00:26,178 Bu sınavı birkaç kez yaptık, 10 00:00:26,178 --> 00:00:27,617 bunu sınavdan sonra konuşuruz. 11 00:00:27,617 --> 00:00:30,538 Size bazı alıntılar söyleyeceğim. 12 00:00:30,538 --> 00:00:34,177 Sevdiğim hip hop şarkıları ya da sevdiğim Shakespeare oyunları 13 00:00:34,177 --> 00:00:36,945 veya şiirleri arasından seçilen tek satırlık alıntılar. 14 00:00:36,945 --> 00:00:39,344 Siz de elinizi kaldırıp bunun hip hop mı 15 00:00:39,344 --> 00:00:42,791 yoksa Shakespeare mi olduğunu söyleceksiniz. 16 00:00:42,791 --> 00:00:43,662 (Gülüşmeler) 17 00:00:43,662 --> 00:00:45,208 Anlaşılır oldu mu? Peki. 18 00:00:45,208 --> 00:00:47,101 İlki şu: 19 00:00:47,101 --> 00:00:51,125 "Kendini oluşturan güzelliği yok etmek." 20 00:00:51,125 --> 00:00:55,957 "Kendini oluşturan güzelliği yok etmek." 21 00:00:55,957 --> 00:01:00,582 Hip hop olduğunu düşünüyorsanız el kaldırın lütfen. 22 00:01:00,582 --> 00:01:02,908 Shakespeare ise el kaldırın. 23 00:01:02,908 --> 00:01:06,182 Güzel, yüzde 70 Shakespeare yönünde. 24 00:01:06,182 --> 00:01:10,261 Bu Sean Carter isimli, daha çok Jay-Z olarak tanınan bir beyden, 25 00:01:10,261 --> 00:01:12,719 "Can I Live?" parçasından alıntı. 26 00:01:12,719 --> 00:01:14,821 Diğerine geçelim. 27 00:01:14,821 --> 00:01:19,781 "Belki bu kustuğum bir kin, belki ruhun gıdası. 28 00:01:19,781 --> 00:01:25,982 "Belki bu kustuğum bir kin, belki ruhun gıdası. 29 00:01:25,982 --> 00:01:29,985 Hip hop? 30 00:01:29,985 --> 00:01:32,341 Shakespeare? 31 00:01:32,341 --> 00:01:35,974 Büyük çoğunlukla Shakespeare yönünde. İlginç. 32 00:01:35,974 --> 00:01:38,110 Eminem diye bir beyi duyan oldu mu? 33 00:01:38,110 --> 00:01:39,500 (Gülüşmeler) 34 00:01:39,500 --> 00:01:41,147 Kendisi Shakespeare değil. 35 00:01:41,147 --> 00:01:44,102 Bu da Eminem'in Jay-Z ile yaptığı "Renegade" adlı bir parçadan. 36 00:01:44,102 --> 00:01:45,437 Birkaç tane daha yapalım. 37 00:01:45,437 --> 00:01:50,663 "Ellerini kullanmaktansa bozuk silahlar kullanmak daha iyi." 38 00:01:50,663 --> 00:01:56,343 "Ellerini kullanmaktansa bozuk silahlar kullanmak daha iyi." 39 00:01:56,343 --> 00:02:00,986 Hip hop? 40 00:02:00,986 --> 00:02:02,983 Shakespeare? 41 00:02:02,983 --> 00:02:05,105 Belirgin şekilde Shakespeare yönünde. 42 00:02:05,105 --> 00:02:09,744 Bu alıntı Shakespeare'den. "Othello" isimli oyundan. 43 00:02:09,744 --> 00:02:11,064 Sıradaki: 44 00:02:11,064 --> 00:02:14,743 "Kafiyelerle aram iyi değil." 45 00:02:14,743 --> 00:02:20,664 "Kafiyelerle aram iyi değil." 46 00:02:20,664 --> 00:02:24,219 Hip hop? 47 00:02:24,219 --> 00:02:26,969 Shakespeare? 48 00:02:26,969 --> 00:02:29,420 Bu da Shakespeare'den. "Kuru Gürültü"den alıntı. 49 00:02:29,420 --> 00:02:31,544 İki tane daha var. 50 00:02:31,544 --> 00:02:32,944 Sıradaki: 51 00:02:32,944 --> 00:02:37,895 "Sizinle rüyalarınız yoluyla iletişim kuran o en cömert kral." 52 00:02:37,895 --> 00:02:43,618 "Sizinle rüyalarınız yoluyla iletişim kuran o en cömert kral." 53 00:02:43,618 --> 00:02:47,028 Hip hop? 54 00:02:47,028 --> 00:02:49,189 Shakespeare? 55 00:02:49,189 --> 00:02:51,438 Elli-elli gibi. 56 00:02:51,438 --> 00:02:54,230 Wu-Tang Clan'in lideri, RZA olarak bilinen bir bey. 57 00:02:54,230 --> 00:02:57,732 Wu-Tang'e tekrar döneceğiz, RZA'dan çok bahsedeceğiz. 58 00:02:57,742 --> 00:03:00,293 Hip hop felsefesinin ana simgelerinden, 59 00:03:00,293 --> 00:03:03,251 üstümde büyük etkisi olan biri veya bir topluluk. 60 00:03:03,251 --> 00:03:05,092 Ona tekrar döneceğim. 61 00:03:05,092 --> 00:03:08,623 Günün son alıntısı. Şuna geçelim... 62 00:03:08,623 --> 00:03:14,496 "Sokratesler, felsefeler ve hipotezler açıklayamaz." 63 00:03:14,496 --> 00:03:18,895 "Sokratesler, felsefeler ve hipotezler açıklayamaz." 64 00:03:18,895 --> 00:03:21,644 Hip hop? 65 00:03:21,644 --> 00:03:24,034 Shakespeare? 66 00:03:24,034 --> 00:03:26,380 Büyük çoğunlukla hip hop yönünde. Bu da hip hop. 67 00:03:26,380 --> 00:03:29,622 Yine Wu-Tang, Inspectah Deck adlı birinden. 68 00:03:29,622 --> 00:03:32,936 İlginç biçimde, bu alıntı "Wu-Tang Forever" albümündeki 69 00:03:32,936 --> 00:03:35,067 "Triumph" isimli bir parçadan. 70 00:03:35,067 --> 00:03:39,159 "Wu-Tang Forever" bu ülkede birinci sıraya çıkan ilk hip hop albümüydü. 71 00:03:39,159 --> 00:03:42,539 Bu tür sözsel tarzla hip hop'ın ileri bir seviyeye geçmesini sağladı, 72 00:03:42,539 --> 00:03:47,091 buna birazdan tekrar döneceğiz, Wu-Tang'ten tekrar bahsedeğiz. 73 00:03:47,091 --> 00:03:52,103 Görüyorsunuz, bu muhtemelen birçoğumuzun sandığı gibi keskin bir biçimde olmadı. 74 00:03:52,103 --> 00:03:55,154 Bağlamlar, algımız elimizden alındığında 75 00:03:55,154 --> 00:03:58,292 kullanılan dil, bahsedilen konular, çeşitli şeyler 76 00:03:58,292 --> 00:04:00,033 bunu çok zor hâle getiriyor 77 00:04:00,033 --> 00:04:04,061 ve bu iki sanat biçiminin ham hâldeki diline bakmak zorunda kalıyoruz. 78 00:04:04,061 --> 00:04:07,223 Merak etmeyin, bu çalışmayı 400'den fazla kez yaptık ve şimdiye dek 79 00:04:07,223 --> 00:04:09,184 kimse tamamını doğru biçimde anlamadı. 80 00:04:09,184 --> 00:04:12,101 Bazı en saygın Shakespeare kuruluşlarındaki 81 00:04:12,101 --> 00:04:15,416 kimi üst düzey profesörler bile. 82 00:04:15,416 --> 00:04:18,058 İsim vermeyeceğim. 83 00:04:18,058 --> 00:04:21,824 Şunu söylemeye bile gerek yok: bu birçok insanın algısına meydan okudu 84 00:04:21,824 --> 00:04:23,924 ve bunu genişletirsek, hip hop ve Shakespeare 85 00:04:23,924 --> 00:04:25,638 arasındaki diğer bazı benzerlikleri, 86 00:04:25,638 --> 00:04:27,453 paylaştıkları diğer şeyleri görüyoruz. 87 00:04:27,453 --> 00:04:30,616 Paylaştıkları başlıca şeylerden biri de elbette ki ritim. 88 00:04:30,616 --> 00:04:34,101 Beşli ölçü -- dee-dum, dee-dum, dee-dum, dee-dum, dee-dum. 89 00:04:34,101 --> 00:04:37,372 Beş set, iki vuruş, aslında bu hip hop müzikte kullanmak için 90 00:04:37,372 --> 00:04:40,166 harika bir ritim ve bunu bugünün söz yazarlarına bile 91 00:04:40,166 --> 00:04:42,816 zor gelecek bir şekilde aktarıyor. 92 00:04:42,816 --> 00:04:44,046 Bununla ne kastediyorum? 93 00:04:44,046 --> 00:04:47,822 Bunu kullanmak profesyonel bir rapçi için bile çok zor, grime tarzı bir altyapı 94 00:04:47,822 --> 00:04:49,505 üstüne yazılmış sözler. 95 00:04:49,505 --> 00:04:53,730 Grime dakikada 140 vuruştur. Bu çok çok hızlı bir tempo. 96 00:04:53,730 --> 00:04:55,911 Aynı sözleri alıp geleneksel bir hip hop 97 00:04:55,911 --> 00:05:00,067 altyapısı kabul ettiğimiz dakikada 70-80 vuruş üstüne ekleyin. 98 00:05:00,067 --> 00:05:02,582 Çok çok zor bir beceri. Hazır olan müzikle, 99 00:05:02,582 --> 00:05:03,975 şu an yazarken bile zor. 100 00:05:03,975 --> 00:05:08,048 Yine de beşli ölçü bize bunu yapma olanağı sağlıyor. 101 00:05:08,048 --> 00:05:13,170 Söylemek istediğim şeyi anlatmaktansa doğrudan göstereyim. Kulak verin. 102 00:05:17,863 --> 00:05:20,586 Müzik gelsin lütfen. 103 00:05:20,586 --> 00:05:22,393 (Müzik) 104 00:05:22,393 --> 00:05:25,128 Birazdan duyacağınız şeyi bazılarınız bilip 105 00:05:25,128 --> 00:05:27,024 bazılarınız bilmeyebilir. 106 00:05:27,024 --> 00:05:30,421 Bu Shakespeare'in en ünlü şiiri, 18. Sone. 107 00:05:30,421 --> 00:05:34,447 Ritme uysun diye herhangi bir uyarlama yapmadım, iyi kulak verin. 108 00:05:34,447 --> 00:05:38,327 Pekala. 109 00:05:38,327 --> 00:05:40,448 "Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer? 110 00:05:40,448 --> 00:05:43,007 Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın: 111 00:05:43,007 --> 00:05:44,956 Taze tomurcukları sert rüzgarlar örseler, 112 00:05:44,956 --> 00:05:47,147 Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın: 113 00:05:47,147 --> 00:05:49,448 Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak, 114 00:05:49,448 --> 00:05:51,648 Ve sık sık kararır da yaldız düşer yüzünden; 115 00:05:51,648 --> 00:05:53,895 Her güzel er geç yoksun kalacak güzellikten, 116 00:05:53,895 --> 00:05:56,169 Kader ya da varlığın bozulması yüzünden; 117 00:05:56,169 --> 00:05:58,489 Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz, 118 00:05:58,489 --> 00:06:00,772 Güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda; 119 00:06:00,772 --> 00:06:02,979 Gölgesindesin diye ecel caka satamaz, 120 00:06:02,979 --> 00:06:05,166 Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda: 121 00:06:05,166 --> 00:06:07,448 İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir, 122 00:06:07,448 --> 00:06:09,768 Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir. 123 00:06:09,768 --> 00:06:12,008 İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir, 124 00:06:12,008 --> 00:06:16,408 Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir." 125 00:06:16,408 --> 00:06:17,913 (Alkışlar) 126 00:06:17,913 --> 00:06:23,984 Gördüğünüz gibi, ritme tam olarak uyuyor. 127 00:06:23,984 --> 00:06:26,066 Altyapıyla uyum içinde. 128 00:06:26,066 --> 00:06:29,536 Şimdi tamamen farklı tarz altyapı deneyeceğiz, farklı tempoda bir altyapı. 129 00:06:29,536 --> 00:06:34,211 Bu uyumlu ritim sayesinde yine aynı sözleri göreceksiniz. 130 00:06:34,211 --> 00:06:35,039 Deneyelim. 131 00:06:35,039 --> 00:06:39,959 (Müzik) 132 00:06:39,959 --> 00:06:42,002 "Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer? 133 00:06:42,002 --> 00:06:44,000 Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın: 134 00:06:44,000 --> 00:06:45,954 Taze tomurcukları sert rüzgarlar örseler, 135 00:06:45,954 --> 00:06:47,815 Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın: 136 00:06:47,815 --> 00:06:49,720 Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak, 137 00:06:49,720 --> 00:06:51,771 Ve sık sık kararır da yaldız düşer yüzünden; 138 00:06:51,771 --> 00:06:53,822 Her güzel er geç yoksun kalacak güzellikten, 139 00:06:53,822 --> 00:06:55,728 Kader ya da varlığın bozulması yüzünden; 140 00:06:55,728 --> 00:06:57,582 Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz, 141 00:06:57,582 --> 00:06:59,530 Güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda; 142 00:06:59,530 --> 00:07:01,290 Gölgesindesin diye ecel caka satamaz, 143 00:07:01,290 --> 00:07:03,191 Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda: 144 00:07:03,191 --> 00:07:05,241 İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir, 145 00:07:05,241 --> 00:07:07,053 Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir. 146 00:07:07,053 --> 00:07:09,100 İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir, 147 00:07:09,100 --> 00:07:10,954 Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir." 148 00:07:10,954 --> 00:07:14,931 (Alkışlar) 149 00:07:14,931 --> 00:07:19,204 Herkesin bir saniyeliğine elini kalbine koymasını istiyorum. 150 00:07:22,143 --> 00:07:24,143 Kalbinizi hissediyorsanız, öyle umuyorum, 151 00:07:24,143 --> 00:07:27,093 kalbiniz ikili setler şeklinde atıyor olmalı, 152 00:07:27,093 --> 00:07:30,213 bir kuvvetli, bir zayıf, dee-dum veya diğer adıyla iki tempolu. 153 00:07:30,213 --> 00:07:34,132 Öyle değilse en kısa sürede bir doktora danışmanızı öneririm. 154 00:07:34,132 --> 00:07:36,337 Bundan dolayı -elinizi kalpten çekebilirsiniz- 155 00:07:36,337 --> 00:07:39,936 Bundan dolayı bu ritim bizim için çok özsel, 156 00:07:39,936 --> 00:07:43,499 müzik yaşamın ritmini, yaşamın seslerini taklit ediyor 157 00:07:43,499 --> 00:07:45,339 Yaşamın kalp atışını. 158 00:07:45,339 --> 00:07:49,226 Bu ritim, beşli ölçü, basit bir ritim olsa bile müziğin birçok tarzı için 159 00:07:49,226 --> 00:07:51,104 oldukça özsel nitelikte. 160 00:07:51,104 --> 00:07:53,245 Dünyadaki diğer yerlerde farklı ritimler var. 161 00:07:53,245 --> 00:07:55,343 Batı Afrika ritimleri gibi, 162 00:07:55,343 --> 00:07:58,784 insanlar temelde üçlü biçimde konuşuyor. 163 00:07:58,784 --> 00:08:01,741 Ritmin, gençlerin sözleri ezberlemesi açısından 164 00:08:01,741 --> 00:08:03,901 bellek destekleyici bir araç olduğunu gördük. 165 00:08:03,901 --> 00:08:08,660 Ayrıca söylenen bazı şeyleri kavramak için de bir yol. 166 00:08:08,660 --> 00:08:10,461 Ritim bunu anlamamıza yardım ediyor. 167 00:08:10,461 --> 00:08:12,140 Duyguyu aktarmamıza yardım ediyor. 168 00:08:12,140 --> 00:08:14,260 Tabii ki hip hop'ta da tonlama, 169 00:08:14,260 --> 00:08:16,502 söylediğini söyleme şeklin, 170 00:08:16,502 --> 00:08:17,981 hangi ruh hâliyle söylediğin, 171 00:08:17,981 --> 00:08:19,821 hangi ritimle söylediğin 172 00:08:19,821 --> 00:08:21,869 söylediğinin ne olduğu kadar önemli. 173 00:08:21,869 --> 00:08:23,786 Bu iki sanat biçiminin felsefelerine, 174 00:08:23,786 --> 00:08:26,745 algılarına veya anlayışlarına, hakkında çok şey bildiğimizi 175 00:08:26,745 --> 00:08:29,035 sandığımız bu iki şeye geri dönersek, 176 00:08:29,035 --> 00:08:31,461 buna Shakespeare ile başlayalım. 177 00:08:31,461 --> 00:08:34,340 Geçen üç veya dört yıl boyunca, 178 00:08:34,340 --> 00:08:37,619 yüzlerce uygulama atölyesinde yüzlerce, binlerce gençle 179 00:08:37,619 --> 00:08:39,227 çalıştıktan sonra, 180 00:08:39,227 --> 00:08:41,901 insanların Shakespeare algısıyla ilgili 181 00:08:41,901 --> 00:08:43,701 çok ilginç şeyler keşfettik. 182 00:08:43,701 --> 00:08:45,420 Kim olduğunu, 183 00:08:45,420 --> 00:08:49,140 içinde yaşadığı dönemin kökleşmiş inançlarının neler olduğunu, 184 00:08:49,140 --> 00:08:52,467 etrafındaki insanların, geçmişinin nasıl olduğunu sandıkları hakkında. 185 00:08:52,467 --> 00:08:56,259 Tabii ki bir kısmı hip hop'ta da olduğu gibi tamamen anlamsızdı. 186 00:08:56,259 --> 00:08:58,618 Örneğin Shakespeare'in, onların dediği şekilde, 187 00:08:58,618 --> 00:09:01,802 "üst düzey" veya Kraliyet İngilizcesi konuştuğu fikri. 188 00:09:01,802 --> 00:09:03,445 Geçerli telaffuz. 189 00:09:03,445 --> 00:09:06,042 Geçerli telaffuz Shakespeare'in ölümünden 190 00:09:06,042 --> 00:09:08,123 100 yıl sonra bile henüz icat edilmemişti. 191 00:09:08,123 --> 00:09:11,122 Bugün Kraliyet İngilizcesi ile kastettiğimiz dili hiç duymadı. 192 00:09:11,122 --> 00:09:13,614 O hayattayken insanlar biraz Yorkshire 193 00:09:13,614 --> 00:09:16,004 ve Cornwall karışımı şeklinde konuşuyordu. 194 00:09:16,004 --> 00:09:18,435 Örneğin, "hours" (saatler) "urrs" diye söyleniyordu. 195 00:09:18,435 --> 00:09:19,925 "Urrs ve urrs ve urrs." 196 00:09:19,925 --> 00:09:22,349 Veya: "mood" (hâl) ve "blood" (kan)... kafiyeliydi! 197 00:09:22,349 --> 00:09:26,802 İnsanlar "mu:dd" ve "blu:dd" olarak telaffuz ediyordu. 198 00:09:27,962 --> 00:09:29,122 Onun yaşadığı dönemde 199 00:09:29,122 --> 00:09:31,847 zengin ve fakir arasındaki uçurum bugünkünden fazlaydı, 200 00:09:31,847 --> 00:09:35,324 gerçi bu uçurumu tekrar oluşturmak için elimizden geleni yapıyor gibiyiz. 201 00:09:35,324 --> 00:09:38,884 Çok fırtınalı, çok zorlu zamanlarda yaşıyordu ve biz o zorluğun 202 00:09:38,884 --> 00:09:42,483 hemen hemen temizlenmiş olan görünümüne maruz kalıyoruz, 203 00:09:42,483 --> 00:09:44,244 geçmişin manzarasını renklendiriyoruz. 204 00:09:44,244 --> 00:09:47,211 Shakespeare'in izleyicilerinin yüzde doksanından fazlası 205 00:09:47,211 --> 00:09:48,325 okuyup yazamazdı. 206 00:09:48,325 --> 00:09:51,364 Nasıl oldu da 21. yüzyılda Britanya'da 207 00:09:51,364 --> 00:09:55,731 neredeyse seçkinciliğin simgesi durumuna geldi 208 00:09:55,731 --> 00:09:58,470 ve hatta biz şu tartışmayı duyabiliyoruz: 209 00:09:58,470 --> 00:10:00,532 Kendi oyunlarını yazan o muydu? 210 00:10:00,532 --> 00:10:02,469 Çünkü elbette ki bu, bilgiyi elinde 211 00:10:02,469 --> 00:10:05,570 bulundurma iznine kimin sahip olup kimin olmadığına indirgeniyor. 212 00:10:05,570 --> 00:10:07,525 Shakespeare üniversiteye gitmemiş biriydi. 213 00:10:07,525 --> 00:10:11,466 Oxford veya Cambridge'li değildi. O -bazılarınca- -öyle görmüş olmalılar- 214 00:10:11,466 --> 00:10:15,019 bilgiyi bulundurma hakkı olmayan biri olarak görülüyordu. 215 00:10:15,019 --> 00:10:18,023 Zekâsını bir gerçeklik olarak kabullenmektense 216 00:10:18,023 --> 00:10:21,577 onun zekâsına bir açıklama getirmek zorundayız. 217 00:10:21,577 --> 00:10:23,743 Bu da beni hip hop'a götürdü. 218 00:10:23,743 --> 00:10:25,780 Birçok kişinin hip hop'a dair fikri var -- 219 00:10:25,780 --> 00:10:29,262 tabii ki basının da hip hop'a dair yüksek sesle belirttiği fikirleri var. 220 00:10:29,262 --> 00:10:31,738 Binlerce kişiyle olan, yüzlerce atölyedeki çalışmamda 221 00:10:31,738 --> 00:10:33,168 ve kurumlardaki etkileşimlerde 222 00:10:33,168 --> 00:10:35,161 tekrar keşfettim ki 223 00:10:35,161 --> 00:10:37,237 hip hop'a dair fikri olan birçok kişi 224 00:10:37,237 --> 00:10:39,060 onunla ilgili hiçbir şey bilmiyor. 225 00:10:39,060 --> 00:10:40,939 Sıfır. Hiç. Bununla kastettiğim ne? 226 00:10:40,939 --> 00:10:43,539 Sözcüklerin kendisi, "hip hop", 227 00:10:43,539 --> 00:10:46,626 buradaki "hip" bir Wolof sözcüğü olan "hipi"den geliyor. 228 00:10:46,626 --> 00:10:48,339 Wolof bir Senegal dili, 229 00:10:48,339 --> 00:10:51,219 bir aydınlanma terimi anlamında, "gözünü açıp görmek" demek. 230 00:10:51,219 --> 00:10:53,780 "Hop" sözcüğü de İngilizcedeki belirtme hareketinden. 231 00:10:53,780 --> 00:10:57,929 Yani "hip hop" "zeki hareket" demek. 232 00:10:57,929 --> 00:10:59,740 Hip hop New York'taki 233 00:10:59,740 --> 00:11:03,299 kurucuları tarafından sistemleştirilen beş unsur içerir. 234 00:11:03,299 --> 00:11:04,857 Beş unsur. 235 00:11:04,857 --> 00:11:07,885 Dj'lik, rap yapma, break dans, grafiti sanatı 236 00:11:07,885 --> 00:11:10,818 ve bugün bahsetmek istediğim beşinci unsur: 237 00:11:10,818 --> 00:11:12,262 Bilgi. 238 00:11:12,262 --> 00:11:15,904 Belki televizyon veya radyoda pek görmediğimiz bir unsur. 239 00:11:15,904 --> 00:11:19,261 Tabii ki bu kültürü kuranlar bu kültürün bugünkü simgelerinin 240 00:11:19,261 --> 00:11:21,463 oluşturan kişiler değil. 241 00:11:21,463 --> 00:11:22,905 Bu anlaşıldıktan sonra, 242 00:11:22,905 --> 00:11:24,989 ortaçağdaki Batı-Afrika imparatorlukları 243 00:11:24,989 --> 00:11:27,543 Mali, Songhay, Gao, antik Gana'ya dönersek, 244 00:11:27,543 --> 00:11:30,459 Malililerin griot dediği bir niteliğiniz var. 245 00:11:30,459 --> 00:11:32,730 Bu griotlar bugün hâlâ var, griot kimdi? 246 00:11:32,730 --> 00:11:36,970 Griot ritmik, sözsel şair, ozan, müzisyen, 247 00:11:36,970 --> 00:11:41,762 tarih ile ruhsal geleneğin ve benzer şeylerin, o imparatorluğun, 248 00:11:41,762 --> 00:11:43,971 o kültürün bilgisini taşıyan kişiydi. 249 00:11:43,971 --> 00:11:45,531 Amerika bölgesinde bu müzikal, 250 00:11:45,531 --> 00:11:49,527 sözsel, kültürel geleneklerin birçok karmaşık biçimde nasıl ortaya konduğunu 251 00:11:49,527 --> 00:11:53,290 ve caz, blues, funk'tan hip hop'a dek ilham olmaya nasıl yardım ettiğini 252 00:11:53,290 --> 00:11:54,929 anlamaya başladığımızda, 253 00:11:54,929 --> 00:11:57,662 kurucular Afrika Bambaataa, Kool DJ Herc 254 00:11:57,662 --> 00:12:01,492 ve Grandmaster Flash'in bu kültürü bu şekilde sistemleştirdiğinde, 255 00:12:01,492 --> 00:12:03,493 aslında ne yapmaya çalıştığına dair 256 00:12:03,493 --> 00:12:05,571 çok daha güçlü bir kanıya varırız. 257 00:12:05,571 --> 00:12:08,277 Onu bu bağlamda kavradığımızda, yetmişlerin sonu 258 00:12:08,277 --> 00:12:12,411 ve seksenlerin başında New York'ta neler olduğunu anladığımızda, 259 00:12:12,411 --> 00:12:14,481 çoğunlukla temsil edildiği şekle kıyasla, 260 00:12:14,481 --> 00:12:16,527 hip hop çok farklı bir mesele hâline gelir. 261 00:12:16,527 --> 00:12:18,809 Sivil haklar dönemi sonrasından çıkan insanlar, 262 00:12:18,809 --> 00:12:23,450 Amiri Baraka veya James Baldwin edebiyatının estetik etkisi, 263 00:12:23,450 --> 00:12:25,348 Muhammed Ali'nin kişiliğinin etkisi, 264 00:12:25,348 --> 00:12:27,111 James Brown'ın funk müziğinin etkisi, 265 00:12:27,111 --> 00:12:30,130 bu arada, James Brown tarihteki en çok örneklenen bateristtir. 266 00:12:30,130 --> 00:12:33,653 Döngü tarzındaki ünlü parçaları tüm hip hop müziğinin temelini oluşturur. 267 00:12:33,653 --> 00:12:35,810 Bu hip hop'ı bir kültür olarak 268 00:12:35,810 --> 00:12:38,361 içine ekleyebileceğimiz tek hakiki ortam. 269 00:12:38,361 --> 00:12:40,371 Ben bunun içinde büyüdüm sayılır. 270 00:12:40,371 --> 00:12:42,414 Büyük oranda bundan ilham aldım. 271 00:12:42,414 --> 00:12:46,091 Şöyle oldu... doksanların ortalarına dek ticari anlamda 272 00:12:46,091 --> 00:12:50,489 en başarılı olan rapçilerin kadar zeki oldukları hakkında övünmesi olağandı. 273 00:12:50,489 --> 00:12:53,089 Bilime hakim olmaktan bahsetmek, bilgi sunmak, 274 00:12:53,089 --> 00:12:55,570 yaşamın New York'tan bakıldığında 275 00:12:55,570 --> 00:12:58,944 nasıl olduğunu anlatırken aynı anda matematiğini konuşturmak. 276 00:12:58,944 --> 00:13:01,694 Bu iki unsur arasında bir çelişki yoktu 277 00:13:01,694 --> 00:13:05,210 ve yine aynı şekilde, mesele bilgiyi bulunduranın kim olduğuydu. 278 00:13:05,210 --> 00:13:07,262 Kimin meşaleyi alıp ileriye taşıdığı. 279 00:13:07,262 --> 00:13:10,255 Hip hop'a dair ilham verici olan şeylerden biri de 280 00:13:10,255 --> 00:13:12,680 bunu yapmak zorunda olmadıkları söylenen insanlardı, 281 00:13:12,680 --> 00:13:14,493 olmadıkları bir şey olmaya çalışmadan, 282 00:13:14,493 --> 00:13:16,340 farklı biçimde giyinmeden, 283 00:13:16,340 --> 00:13:18,341 farklı şekilde konuşmadan, 284 00:13:18,341 --> 00:13:20,139 karar verdiler, kararı veren onlardı: 285 00:13:20,139 --> 00:13:21,890 "Bu bilgiyi bulunduran biz olacağız. 286 00:13:21,890 --> 00:13:23,181 Kendimizi eğiteceğiz 287 00:13:23,181 --> 00:13:25,861 ve bu bilgiyi müzik yoluyla aktaracağız." 288 00:13:25,861 --> 00:13:28,391 Yaşamımda bunun temel simgesi, üstümdeki asıl etki 289 00:13:28,391 --> 00:13:30,659 size bahsettiğim bu gruptu, Wu-Tang Clan. 290 00:13:30,659 --> 00:13:33,140 "Wu-Tang Forever" yayınlandığında, okul çağındayken, 291 00:13:33,140 --> 00:13:39,186 bambaşka tarzlar dinleyen insanları bir araya getiren ilk albümdü. 292 00:13:39,186 --> 00:13:43,976 O zamana dek, hip hop Londra'da hâlâ belirli bir kesimdekilere hitap ediyordu, 293 00:13:43,976 --> 00:13:47,101 benim okulumda öyleydi. 294 00:13:47,101 --> 00:13:48,976 Sonra "Wu-Tang Forever" çıktı 295 00:13:48,976 --> 00:13:51,419 ve birdenbire Heavy Metal dinleyen, 296 00:13:51,419 --> 00:13:52,800 Blur ve Oasis seven çocuklar, 297 00:13:52,800 --> 00:13:55,421 herkes o tarzdaki albüm etrafında birleşmişti. 298 00:13:55,421 --> 00:13:57,019 Peki bu neydi? 299 00:13:57,019 --> 00:14:02,221 Açık bir şekilde gururlu, zekice olan bu söylem öylesine yadsınamazdı ki, 300 00:14:02,221 --> 00:14:04,500 bana göre, herkesin ilgilisini uyandırıp 301 00:14:04,500 --> 00:14:06,461 insanları içine çekti. 302 00:14:06,461 --> 00:14:08,860 Size bir şiir örneği göstereceğim, 303 00:14:08,860 --> 00:14:11,300 ben ona şiir diyorum ama bazıları rap diyebilir, 304 00:14:11,300 --> 00:14:14,660 bu grubun başındaki isim, RZA olarak bilinen bir beye ait, 305 00:14:14,660 --> 00:14:15,819 Az önce ondan bahsettim. 306 00:14:15,819 --> 00:14:18,261 "Kill Bill" filmi için de müzik yapmıştı, 307 00:14:18,261 --> 00:14:20,544 belki daha çok bu niteliğiyle tanıyanlar vardır. 308 00:14:20,544 --> 00:14:22,321 Onun yazdığı, "Twelve Jewels" 309 00:14:22,321 --> 00:14:24,419 adlı bir şiir vardı, bu size zamanının 310 00:14:24,419 --> 00:14:26,939 en başarılı rapçilerinden biri olmasına, 311 00:14:26,939 --> 00:14:30,693 zekâyla övünmenin o dönemde ne kadar normal olduğuna dair bir fikir verecektir. 312 00:14:30,693 --> 00:14:33,452 "Twelve Jewels" adlı bir parça, internetten bakabilirsiniz. 313 00:14:33,452 --> 00:14:34,660 Birazını paylaşacağım. 314 00:14:34,660 --> 00:14:37,421 Şöyle: 315 00:14:37,421 --> 00:14:40,419 "Matematiksel, biyokimyasal denklikler öncesindeki 316 00:14:40,419 --> 00:14:43,579 taş, hava, ateş ve suyun görünümleri, 317 00:14:43,579 --> 00:14:46,740 temel oluşumları katı, sıvı ve gazlar olmadan, 318 00:14:46,740 --> 00:14:49,861 ki onlardır kara parçalarını, uzay katalizörlerini 319 00:14:49,861 --> 00:14:52,818 ve tüm maddeleri doğuran, bu yoğun hâldeki üçüncü boyut 320 00:14:52,818 --> 00:14:55,085 somut bir kavrayışı gözlemlemeli. 321 00:14:55,085 --> 00:14:56,941 Siniri bozmak için önce sinir gerekli. 322 00:14:56,941 --> 00:15:00,370 Bilgelik bilge olanın kendisi. Şair uykudaki aptal uyansın diye söyledi. 323 00:15:00,370 --> 00:15:03,583 Zaman dördüncü boyut, giriverir zihnine. 324 00:15:03,583 --> 00:15:06,340 Çakralar omurganın gerisine doğru hareketlendiğinde. 325 00:15:06,340 --> 00:15:09,100 Çi enerjimin yaşamsal noktama temasını gözlemle. 326 00:15:09,100 --> 00:15:11,910 Dilin tek hareketi kılıcın ciğere yaptığı gibi delip geçer. 327 00:15:11,910 --> 00:15:14,918 Duymadın mı şunu? Sözcükler kurşun gibi hızlı yok eder. 328 00:15:14,918 --> 00:15:17,540 Olumsuz fikirleri zihninin odacıklarına yüklediğinde 329 00:15:17,540 --> 00:15:21,341 ve ağzın cehennemden gelen kötülüğü taşıyan tetiği çekince. 330 00:15:21,341 --> 00:15:24,542 Olumsuzluğun barındığı yerden, midenin derinliklerinden. 331 00:15:24,542 --> 00:15:27,910 RZA'nın "Twelve Jewels"undan küçük bir parça bu. 332 00:15:27,910 --> 00:15:29,625 Bir taraftan da ilginç. 333 00:15:29,625 --> 00:15:31,909 Bu türdeki sözsel tarzı kavradığınızda, 334 00:15:31,909 --> 00:15:35,878 hip hop'ın Shakespeare ile aynı gücü taşıdığını fark edersiniz. 335 00:15:35,878 --> 00:15:38,542 Dönüştürme felsefesi, herhangi bir yüce sanattaki gibi, 336 00:15:38,542 --> 00:15:40,182 çevremizdeki dünyayı sorgulamak. 337 00:15:40,182 --> 00:15:42,374 Bu bizi tiyatrodan eğitim prodüksiyonlarımıza, 338 00:15:42,374 --> 00:15:45,047 üstünde çalıştığımız film ve televizyon yapımlarına kadar 339 00:15:45,047 --> 00:15:47,823 Hip Hop Shakespeare Topluluğu ile neye dair bir çalışma 340 00:15:47,823 --> 00:15:51,252 yaptığımız hakkında bir sonuca götürüyor. 341 00:15:51,252 --> 00:15:52,354 Tüm bunların ne olduğu. 342 00:15:52,354 --> 00:15:54,951 Bu, bilgiyi elinde bulunduranın kim olacağıyla ilgili. 343 00:15:54,951 --> 00:15:58,090 21. yüzyılda, özellikle de işçi kitlelerine gerek duymadığımız 344 00:15:58,090 --> 00:16:00,045 sanayi sonrası toplumlara doğru geçerken, 345 00:16:00,045 --> 00:16:03,188 artık fabrikalarda çalışmaları için işçi kitleleri yetiştirmiyoruz, 346 00:16:03,188 --> 00:16:04,667 bunlar oldukça önemli sorular. 347 00:16:04,667 --> 00:16:06,778 Bugün eğitimin amacı ne? 348 00:16:06,778 --> 00:16:08,781 Gençlere ne öğretiyoruz? 349 00:16:08,781 --> 00:16:12,103 Sonraki nesli neyi yapması ve biçimlendirmesi için eğitiyoruz? 350 00:16:12,103 --> 00:16:14,583 Toplumun başarı ve başarısızlığın 351 00:16:14,583 --> 00:16:17,983 gitgide o toplum içindeki insanların zihnine 352 00:16:17,983 --> 00:16:22,579 veya fikirlerine bağlı olduğu bir toplumdaki her bireyi eğitiyor muyuz? 353 00:16:22,579 --> 00:16:25,862 İnsanları yapabileceğinin en iyisini isteyecek şekilde eğitiyor muyuz? 354 00:16:25,862 --> 00:16:27,740 Tam potansiyeline ulaşacak şekilde. 355 00:16:27,740 --> 00:16:29,461 Toplumda ne konumda doğarsa doğsun. 356 00:16:29,461 --> 00:16:33,022 Yoksa hâlâ eski, katmanlı, insanların zorunlu konum ve yerlerinin olduğu 357 00:16:33,022 --> 00:16:35,740 zihniyet içinde mi çalışıyoruz, yoksa onları olabildiğince 358 00:16:35,740 --> 00:16:37,824 büyük düşünmesi için destekliyor muyuz? 359 00:16:37,824 --> 00:16:39,541 Shakespeare'in yaşamında kimin onu 360 00:16:39,541 --> 00:16:42,405 bilgiye sahip biri olması için desteklediğini bilmiyorum 361 00:16:42,405 --> 00:16:46,049 ama bunu yapamamış olsaydı onun eserlerinden mahrum olurduk, 362 00:16:46,049 --> 00:16:47,828 tıpkı hip hop'taki gibi. 363 00:16:47,828 --> 00:16:49,706 Üstüne düşünmek istediğimiz şey de bu. 364 00:16:49,706 --> 00:16:52,569 Eğitim, onun kime ait olup kime ait olmadığı. 365 00:16:52,569 --> 00:16:55,808 İnsan kültüründeki birliği, insanların takip ettiği 366 00:16:55,808 --> 00:16:57,369 fikir ve eylemlerdeki birliği 367 00:16:57,369 --> 00:16:58,975 kendimize kanıtlamak için 368 00:16:58,975 --> 00:17:01,082 görünüşte apayrı olan bu sanat biçimlerini, 369 00:17:01,082 --> 00:17:05,124 görünüşte apayrı olan bu iki dünyayı kullanıp 370 00:17:05,124 --> 00:17:07,123 onları bir araya getirerek. 371 00:17:07,123 --> 00:17:09,485 İnsanları kendi sanatsal, edebi, kültürel 372 00:17:09,485 --> 00:17:14,034 ve toplumsal nitelik tarzlarına doğru ateşlemek için. 373 00:17:14,034 --> 00:17:16,284 Sizinle ufak bir... son bir parça paylaşacağım 374 00:17:16,284 --> 00:17:18,722 Biraz daha... "eğlenceli" demek istemiyorum 375 00:17:18,722 --> 00:17:22,723 ama biraz daha oyun ve meydan okuma tarzında. 376 00:17:22,723 --> 00:17:26,865 Bir radyodan ortaya çıktı, Radio 1Xtra'daki "Freestyles"dan, 377 00:17:26,865 --> 00:17:29,283 yaklaşık iki buçuk veya üç sene önce. 378 00:17:29,283 --> 00:17:31,784 Biraz şakasına gibiydi. DJ bana, 379 00:17:31,784 --> 00:17:33,783 "Burada 27 Shakespeare oyunun listesi var, 380 00:17:33,783 --> 00:17:35,882 onları serbest stile uydurmaya çalış." dedi. 381 00:17:35,882 --> 00:17:38,764 Şans eseri, başardık. Nasıl oldu bilmiyorum, gerçi yaklaşık 382 00:17:38,764 --> 00:17:41,573 on dakikamız vardı, gerçek anlamda bir serbest stil değildi 383 00:17:41,573 --> 00:17:44,385 ama yaptık ve sonrasında albüme eklediğimiz bir parça oldu. 384 00:17:44,385 --> 00:17:46,804 İlk bölüm 27 Shakespeare oyunu, 385 00:17:46,804 --> 00:17:48,617 sonraki bölüm 386 00:17:48,617 --> 00:17:51,033 Shakespeare'den 16 ünlü alıntı içeriyor. 387 00:17:51,033 --> 00:17:54,081 İsmi "Komedi, Trajedi, Tarih", 388 00:17:54,081 --> 00:17:56,328 internetten bakabilirsiniz, şu şekilde. 389 00:17:56,328 --> 00:17:58,574 Şimdi söyleyeceğim, şöyle başlıyor: 390 00:17:58,574 --> 00:17:59,766 "Bu Akala bir elmas gibi. 391 00:17:59,766 --> 00:18:01,627 Siz ufaklıklarsa Yanlışlıklar Komedisi. 392 00:18:01,627 --> 00:18:03,483 Bağırsanız da sizi çalarlar çello gibi. 393 00:18:03,483 --> 00:18:05,480 İşime bakıyorum, Othello gibi kıskançsınız. 394 00:18:05,480 --> 00:18:08,163 Kimsin? Ne yapacaksın? Hırçın Kız gibi susturuldun. 395 00:18:08,163 --> 00:18:10,003 Yaz Gecesi Rüyasındasın. Müziğin yavan. 396 00:18:10,003 --> 00:18:12,964 Ben Capulet, sen Montague, acımam. Ben Sezar'ım, duydun mu? 397 00:18:12,964 --> 00:18:16,484 Venedik Taciri satamaz CD'ni. Benim için işin sonu hep iyi. 398 00:18:16,484 --> 00:18:19,733 Macbeth gibisin, cehenneme gideceksin. Kısasa Kısas, en iyisi benim. 399 00:18:19,733 --> 00:18:21,923 Windsor'un Şen Kadınlarısınız, Kral Lear değil. 400 00:18:21,923 --> 00:18:23,354 Timon'u bilmem, Atina'daydı o. 401 00:18:23,354 --> 00:18:25,165 Hamlet gibi döndüğümde bedeli ödersin. 402 00:18:25,165 --> 00:18:27,163 Ben Akala, Sana Nasıl Geliyorsa öyle olsun. 403 00:18:27,163 --> 00:18:28,794 Kuru Gürültüsün. Tek işin çalmak. 404 00:18:28,794 --> 00:18:31,894 Harikayım, 12 Gece gerekmez. Siz ufak Fırtınalar sahnede yok olur. 405 00:18:31,894 --> 00:18:34,842 Güncel olan benim. Sen tarih oldun 4. Henry gibi. 406 00:18:34,842 --> 00:18:38,200 Alevim ben, işler kötü. İyisi mi sen kaç Perikles gibi. 407 00:18:38,200 --> 00:18:41,784 Standart ötesi, Kış Masalı gibi soğuk. Titus Andronicus çuvallamaya mahkum." 408 00:18:41,784 --> 00:18:44,685 27 oyun. 409 00:18:44,685 --> 00:18:50,365 (Gülüşmeler) (Alkışlar) Kulak verin. 410 00:18:50,365 --> 00:18:54,531 Son bir kısım var, Shakespeare'den 16 ünlü alıntı içeriyor. 411 00:18:54,531 --> 00:18:58,003 "Bilge adam aptal olduğunu bilendir. Kışkırtma umutsuz ama değerli adamı. 412 00:18:58,003 --> 00:19:01,614 Peter'dan alıp Paul'a ödemek niye? Biri günahla yükselir, biri erdemle düşer. 413 00:19:01,614 --> 00:19:04,449 Ruhunu inci pahasına satıp dünyayı kazansan da ne olur? 414 00:19:04,449 --> 00:19:07,883 Dünya istiridyem ama açım ben. İstediğim fazlası kuruş ya da metelikten. 415 00:19:07,883 --> 00:19:11,045 Şaka değil, umarım gülmezsiniz. Şair veya yoksul, hangisi dersiniz? 416 00:19:11,045 --> 00:19:14,194 Düzgünce konuşurum, kenar mahalledenim gerçi, aslında yok ilgisi. 417 00:19:14,194 --> 00:19:17,526 Şehirli de, sokaktan de. Gül yine güzel kokmaz mı, adı başka olsa bile? 418 00:19:17,526 --> 00:19:21,424 Sertçe söylüyorum, bir ozan kadar akıllı. Elimde bahçeye dikilecek Krallık Bayrağı. 419 00:19:21,424 --> 00:19:22,953 Akala, Akala, niye Akalasın sen? 420 00:19:22,953 --> 00:19:25,045 Rap'im Shakespeare mısrasıyla, sırrım ortada. 421 00:19:25,045 --> 00:19:28,140 Ben şansla yükselmedim, kader bu. Konuşsanız da şaşkınım ben hâlâ. 422 00:19:28,140 --> 00:19:31,534 Saniyede binlerce korkağı bitirdim. Kralın adı bile bir kale değil mi? 423 00:19:31,534 --> 00:19:34,864 Bundan bahsetme, sır değil ki. Tez dersi veririm Antik Yunan'daki gibi. 424 00:19:34,864 --> 00:19:38,123 Ya da Mısıroloji, dilemem özür. Zihin gözüm her şeyi net görür. 425 00:19:38,123 --> 00:19:41,484 Beni durdurmak değil olası. Yaşamım büyülü, büyük olasılıkla. 426 00:19:41,484 --> 00:19:44,884 Acımasızca konuşuyorum adeta. Bir son vereceğim neşeli zamanlarına. 427 00:19:44,884 --> 00:19:47,756 Ne dersen de işe yaramaz. Kartallar yoksa çalıkuşu av olmaz. 428 00:19:47,756 --> 00:19:50,322 Konu sözcüklerse en fenasıyım, küfürlü tüm yüklemlerim. 429 00:19:50,322 --> 00:19:51,800 Yanında hemşire olan ilk rapçi. 430 00:19:51,800 --> 00:19:55,133 Kafayı sıyıran ilk ahmak için cenaze aracı hazır, kullanamaz zihnini. 431 00:19:55,133 --> 00:19:58,653 Şahlan Akala'yla, resmen delilik. Sebepsiz bir çılgınlık, yalnızca üzüntü. 432 00:19:58,653 --> 00:20:01,323 Sözlerim hırsın hançeri ve çekici gibi, bir saldırı hâli. 433 00:20:01,323 --> 00:20:04,129 Askeri tarzda rap'imin mevzisi, konuşarak bulamazsın yerini. 434 00:20:04,129 --> 00:20:08,430 Satürn'den hızlı geride bırakırım seni. Mahveder sözlerim bu koca çocukları. 435 00:20:08,430 --> 00:20:11,523 Bu Akala, rap Shakespeare'i. Geçen yıl dedim, istemedin dinlemeyi. 436 00:20:11,523 --> 00:20:15,484 Etiyopyalı kulağındaki taş gibi değerli. Yine söyle duymayanlar için." 437 00:20:15,484 --> 00:20:17,003 Benim için zevkti. 438 00:20:17,003 --> 00:20:21,003 (Alkışlar)