1 00:00:50,880 --> 00:00:56,640 Antik çağlardan modern zamanlara kadar dünyanın en büyük ruhani liderleri, 2 00:00:56,640 --> 00:01:01,440 varlığımızın en derin gerçeğinin belirli bir dine veya 3 00:01:01,760 --> 00:01:06,880 ruhani geleneğe ait olmadığı, ancak her insanın 4 00:01:06,880 --> 00:01:10,400 kalbinde bulunabileceğini söylemeye çalıştılar. 5 00:01:20,640 --> 00:01:28,960 Şair Rumi, derki ''nerede o asla doğmayan ve batmayan Ay nerede.?'' 6 00:01:28,960 --> 00:01:36,640 Nerede biz ve biz olmadan yaşayan o ruh nerede? Burada ya da oradadır deme. 7 00:01:36,640 --> 00:01:45,920 Görebilen gözler için tüm varoluş sadece "O" dur. 8 00:02:49,920 --> 00:02:55,350 Babil Kulesi'nin hikayesinde insanlık sayısız parçalara ayrıldı 9 00:02:55,350 --> 00:03:04,250 diller, inançlar, kültürler ve ilgi alanlarına kadar. Babil, kelimenin tam anlamıyla "Tanrı'nın kapısı" anlamına gelir. 10 00:03:04,250 --> 00:03:15,510 Kapı bizim düşüncemizdir - koşullanmış kalıplarımızdır. kendi 11 00:03:15,510 --> 00:03:22,110 gerçek doğasını fark eden, benliğinin ve formun ötesindeki özünü arayanlar için, onlar 12 00:03:22,110 --> 00:03:28,400 kapının ardında yatan o büyük sırra kabul edilmişlerdir. 13 00:03:35,250 --> 00:03:43,080 Eski bir efsane, fil efsanesinde, çeşitli geleneklerin tümü aslında 14 00:03:43,080 --> 00:03:50,490 tek büyük 'gerçek' olana değindiğinden bahseder. Bir grup kör insanların 15 00:03:50,490 --> 00:03:56,280 her biri filin farklı yerlerine dokunarak, filin aslen ne olduğuyla ilgili her yerinden farklı 16 00:03:56,280 --> 00:04:04,020 izlenimler alıyorlardı. filin bacağından sarkan kişi fil bir ağaç 17 00:04:04,020 --> 00:04:11,400 gibidir der. Kuyrukta sarkan kişi fil bir halat gibidir der. 18 00:04:11,400 --> 00:04:20,488 Fil dişinde duran biri, fil bir mızrak gibidirder. filin 19 00:04:20,488 --> 00:04:25,730 kulağına dokunursan , fil bir yelpaze gibidir der. 20 00:04:26,000 --> 00:04:34,340 Yan tarafa dokunan kişi ise filin duvar gibi olduğunu idda eder. 21 00:04:34,340 --> 00:04:39,980 Sorun şu ki; biz fildeki kendi parçamıza dokunuyor ve kendi deneyimlerimizin 22 00:04:39,980 --> 00:04:47,510 tek gerçek olduğuna inanıyoruz. Herbirinin deneyiminin, Tek bir hayvandaki farklı birer 23 00:04:47,510 --> 00:04:53,920 tezahürü olduğunu kabul etmiyor ve saygı duymuyoruz. 24 00:05:16,690 --> 00:05:22,250 kadim felsefe aslında bütün spirituallığı anlama ve bütün dinsel geleneklerin 25 00:05:22,250 --> 00:05:29,000 tek evrensel gerçeğini kapsadığını paylaşıyor. Tüm manevi 26 00:05:29,000 --> 00:05:34,610 bilgilerin ve öğretilerin temelinde mistik veya 27 00:05:34,610 --> 00:05:44,839 mutlak gerçek yeşerir. 28 00:05:45,920 --> 00:05:52,400 Swami Vivekananda bu kadim öğretiyi şöyle diyerek özetledi "Bütün dinlerin son bulması 29 00:05:52,400 --> 00:05:59,870 yaratıcıyı ruhta keşfetmektir. Bu tek evrensel dindir" 30 00:05:59,870 --> 00:06:08,300 Bu filmde Yaratıcı kelimesi ; sınırlı egosal zihnin ötesindeki büyük 31 00:06:08,300 --> 00:06:16,160 gizeme, mutlak gerçekliğe değinmek için kullandığımız basit bir metafordur. 32 00:06:16,160 --> 00:06:23,870 Kişinin gerçek benliğini ya da tinselliğini gerçekleştirmek, ilahi doğasını gerçekleştirmektir. 33 00:06:23,870 --> 00:06:31,310 Her ruh, onu uykusundan ve benlik formundan uyandırmak için yeni bir yüksek bilinç seviyesini ortaya çıkarma 34 00:06:31,310 --> 00:07:04,170 Potansiyeline sahiptir. 35 00:07:04,320 --> 00:07:11,380 Yazar ve vizyon sahibi Aldous Huxley, "Cesur Yeni Dünya" adlı kitabıyla tanınır. 36 00:07:11,380 --> 00:07:16,480 ayrıca "kadim felsefe" başlıklı bir kitap yazmıştır. Yazdığı bu kitapta, 37 00:07:16,480 --> 00:07:22,240 tarihte ard arda süregelen öğretinin , bir kültürde form alarak 38 00:07:22,240 --> 00:07:28,960 gerçekleştirildiğinden bahis eder. Kadim felsefe, 39 00:07:29,020 --> 00:07:36,400 sanskrit dilindeki en özlü ifadeyle "Tat Tvam Asi"; "O Thou Art." formülüdür. 40 00:07:36,400 --> 00:07:45,130 Atman veya içsel ebedi benlik Brahman ile bir, tüm varlıkların 41 00:07:45,130 --> 00:07:50,830 kesin prensibi ve her insanın varoluşu 42 00:07:50,880 --> 00:08:00,140 kendi gerçeğini keşfetmesi içindir. Gerçek anlamda kim olduğumuzu bulmaktır. 43 00:08:06,320 --> 00:08:12,840 Her gelenek, aynı geleneği yansıtan benzersiz bir bakış açısı na sahip olan 44 00:08:12,940 --> 00:08:19,830 tek gerçeğin farklı bir yüzü gibidir , aynı zamanda yankılanan ve birbirlerini aydınlatan. 45 00:08:19,830 --> 00:08:26,080 Dili ve anlayış çerçevesi ne olursa olsun tüm dinler aynı kadim bilgiyi yansıtır 46 00:08:26,080 --> 00:08:31,029 hepimizden daha büyük olanın katında, benlik bilincimizin de ötesinde hepimizin 47 00:08:31,029 --> 00:08:35,849 tek bir ırk olduğu. 48 00:09:08,800 --> 00:09:15,200 öğretilerinin bütününden, bir ya da daha çok kaynaktan onlarla kimlikleştirme 49 00:09:15,200 --> 00:09:22,560 duygusuna kapılmadan bilgi alabiliriz. Manevi öğretiler basitçe 50 00:09:22,600 --> 00:09:28,940 kadim gerçeğe parmakla işaret eder. Hepsinin doğru bilgi olduğu söyleniyor. 51 00:09:28,960 --> 00:09:34,720 Eğer biz konforumuz için öğretiye, dogmaya tutunursak, manevi evrimimizde 52 00:09:34,720 --> 00:09:42,720 sersemlemiş olacağız. herhangi bir öğretinin ardındaki asıl olanı gerçekleştirerek 53 00:09:42,720 --> 00:09:50,720 tutunmaktan ve bağımlılıktan vazgeçmek, herhangi bir inançsal kavrama takılı kalmamaktır. 54 00:09:53,600 --> 00:09:59,680 Ego'nun bakış açısından parmak Sizi Samadhi'ye ve 55 00:09:59,860 --> 00:10:04,470 doğruca boşluğa işaret eder. 56 00:10:05,630 --> 00:10:11,660 Haçlı Aziz John, "biri bastığı adımın doğruluğundan emin olma arzusu 57 00:10:11,660 --> 00:10:17,650 içindeyse , onların gözlerini kapamalı ve karanlıkta yürütmeli" der. 58 00:10:50,660 --> 00:10:55,940 Samadhi bir bilinmeyene sıçrama ile başlar. 59 00:11:08,360 --> 00:11:14,269 Tarihi geleneklerde Samadhiyi gerçekleştirmek için, kişi 60 00:11:14,269 --> 00:11:20,449 sonuna dek bilincini bilinen tüm nesnelerden kapatıp ; tüm dışsal 61 00:11:20,449 --> 00:11:27,519 algılardan, şartlanmış düşüncelerden, duygularından, bilincin kendisine çekmelidir 62 00:11:27,519 --> 00:11:36,980 yani İç kaynağa doğru; kalp veya varlığın özüne doğru. Bu filmde 63 00:11:36,980 --> 00:11:42,290 Samadhi kelimesini kullandığımızda bilincin ardındaki mutlak olanı ifade ederiz. En yüksek Samadhi'yi 64 00:11:42,290 --> 00:11:48,320 yani Nirvikalpa adlı Samadhi'yi 65 00:11:53,000 --> 00:11:59,160 Nirvikalpa Samadhi'de kişisel aktivitenin durdurulması, hiç bir 66 00:11:59,160 --> 00:12:06,140 arayışın ve eylemin olmayışı esastır. Geri dönüş yaptığımızda sadece yaklaşırken neyin çekildiği ve 67 00:12:06,149 --> 00:12:13,199 neyin yeniden belirdiği hakkında konuşabiliriz .Ne bir algı, ne de 68 00:12:13,199 --> 00:12:21,000 algısızlık, ne ''bir şey" ne de "hiçbir şey", ne bilinç ne de 69 00:12:21,000 --> 00:12:34,089 bilinçsizlik vardır. Mutlaktır, bilinemez, zihin tarafından algılanamaz. 70 00:12:34,089 --> 00:12:39,920 Benlik faaliyete döndüğünde bir biliş yoktur; bu bir çeşit yeniden doğuştur, 71 00:12:39,920 --> 00:12:46,220 ve her şey yeniden hayat bulur. Biz ilahi olanın parfümü olarak kalırız, 72 00:12:46,220 --> 00:12:54,300 evrimleşme süresi boyunca bu yolda oyalanan. 73 00:13:02,040 --> 00:13:07,110 Çok sayıda Samadhi türü vardır. yıllarca antik geleneklerde ve 74 00:13:07,110 --> 00:13:13,560 dillerde çok fazla karışıklıklar yarattı. Bu mutlak birliğe 75 00:13:13,570 --> 00:13:18,190 Samadh'i ismini kullanmayı seçiyoruz ama basitçe başka bir gelenekten 76 00:13:18,190 --> 00:13:24,790 farklı bir kelime kullanabilirdik. Samadhi kelimesi eski bir Sanskrit 77 00:13:24,790 --> 00:13:30,970 Vedik yogik ve Hindistan'ın Samkhya geleneklerinin ortak terimi olarak 78 00:13:30,970 --> 00:13:38,410 başka birçok spiritual gelenelere yayılmıştır. Samadhi Patanjali'nin 79 00:13:38,410 --> 00:13:42,490 yogadaki sekiz basamağın sekizincisi dir, ve Buda'nın 80 00:13:42,490 --> 00:13:50,200 sekiz asil yolunun parçasıdır. Buda "Nirvana" kelimesini kullandı. 81 00:13:50,200 --> 00:13:57,510 "vana" nın durdurulması veya öz aktivitenin durdurulması. 82 00:13:58,260 --> 00:14:07,330 Patanjali, yoga veya Samadhi'yi Sanskritçe "chitta vritti nirodha", 83 00:14:07,330 --> 00:14:16,470 yani "zihnin dönen sarmalını durdurmaktır''. diye betimler. Bu bilinci bütün matrix'ten 84 00:14:16,470 --> 00:14:47,700 yada aklın ilizyonundan ayrıştırmaktır. 85 00:14:50,040 --> 00:14:56,439 Samadhi herhangi bir görüşü içermiyor çünkü gerçekleştirebilmek için 86 00:14:56,439 --> 00:15:00,660 görüşsel bir zihinden ayrışmak gerekiyor. 87 00:15:02,010 --> 00:15:08,519 Farklı dinler İlahi birliği tanımlamak için çeşitli kelimeler kullandı. 88 00:15:08,519 --> 00:15:16,690 Aslında religion (din) kelimesinin kendisi ''aynı'' anlamına gelir. Latince "religare" 89 00:15:16,690 --> 00:15:24,430 yeniden bağlamak veya yeniden bağlanmak anlamına gelir. Bu ''yoga'' kelimesiyle benzer anlama içerir 90 00:15:24,430 --> 00:15:33,610 yoke , mutlak gerçek ile dünyevi birliği birleştirmek . İslam'da öyle 91 00:15:33,610 --> 00:15:39,310 eski arapçada İslam kelimesinin anlamı 92 00:15:39,310 --> 00:15:47,170 Tanrı'ya boyun eğme veya yalvarma demektir. O alçak gönüllüğü veya teslim olmayı ifade eder 93 00:15:47,170 --> 00:15:52,750 özümüzdeki gerçekle. 94 00:15:52,750 --> 00:16:03,120 Aziz Francis gibi Hıristiyan mistikler Assisi, Teresavila Aziz Teresa ve 95 00:16:03,120 --> 00:16:10,149 Haçlı Aziz John; tanrı ile ilahi birlik, içimizdeki tanrının krallaığı 96 00:16:10,149 --> 00:16:19,589 içinde der. Thomas İncili'nde, Mesih "krallık burada ya da orada değildir" der. 97 00:16:19,589 --> 00:16:25,569 Aksine, Babanın krallığı dünya üzerine yayılmış ve insanoğlu 98 00:16:25,569 --> 00:16:35,019 Göremiyor.'', Yunan eserleri filozofları Plato, Plotinus, Parmenides, 99 00:16:35,019 --> 00:16:41,410 ve Heraclitus uzun ömürlü kadim öğretiyi aynı bilgelik doğrultusunda, 100 00:16:41,410 --> 00:16:50,620 aynı mercekten gözlemlenirler. Plotinus ; insanın en büyük çabası 101 00:16:50,620 --> 00:16:57,120 insan ruhunu yüce hal olana yönlendirip mükemmellik durumu ve bir olanla 102 00:16:57,129 --> 00:17:00,920 bütünleşmek olduğunu öğretir. 103 00:17:02,660 --> 00:17:10,949 Lakota medicine ve kutsal adam Siyah Elk, "İlk barış'' ki en önemlisi budur, 104 00:17:10,949 --> 00:17:15,900 insanoğlunun özünden tezahür edendir ararlarındaki evrenle 105 00:17:15,900 --> 00:17:21,900 ve onun bütün gücünün bağını, birliklerini farkettiklerinde gerçekleşir. 106 00:17:21,900 --> 00:17:27,869 ve bunu evrenin tam ortasında zaman, Büyük Ruh'u farkettiklerinde 107 00:17:27,869 --> 00:17:36,170 Bu Merkezin gerçekten her yerde olduğunu bilirler. O merkez her birimizin içindedir. 108 00:17:59,360 --> 00:18:03,720 Bu uyanma yolunda Samadhi'de olmadığımızda 109 00:18:03,720 --> 00:18:11,310 Her zaman iki kutupluluk vardır, bir kişinin girebileceği iki giriş kapısı. İkili boyut: 110 00:18:11,310 --> 00:18:19,640 biri saf bilince doğru, diğeri olağanüstü dünyaya doğrudur. Yukarı doğru 111 00:18:19,650 --> 00:18:25,680 mutlak gerçeklik, ve aşağı doğru olan akım Maya'ya doğrudur ve herşey açığa çıkar 112 00:18:25,680 --> 00:18:33,030 Hem görülen hem de görünmeyen tezahür eder. Göreceli ve kesinlik arasındaki ilişki 113 00:18:33,030 --> 00:18:37,250 mutlak olarak toplanabilir. Sri Nisargadatta alıntısında şöyle özetler; 114 00:18:37,250 --> 00:18:46,550 Maharaj: "Bilgelik bir hiç olduğumu bilmektir, Aşk herşeyi olduğumu bilmektir, ve 115 00:18:46,550 --> 00:18:54,020 hayatım bu ikisi arasında gidip geliyor. " 116 00:18:54,020 --> 00:19:01,320 Bu birlikten, yeni ilahi bir biliç doğar. doğan şey 117 00:19:01,320 --> 00:19:06,890 evlilik dışı olandır yada bu kutuplaşmaların birleşimi yada kutuplaşmış kimliğin çöküşü 118 00:19:06,890 --> 00:19:16,690 doğan şey henüz doğmamış olandır , hiç birzaman doğmamış olan. 119 00:19:18,740 --> 00:19:25,080 Bilinç çiçekleri yeni bir şey yaratır , kadim üçleme diye adlandırılabilecek 120 00:19:25,080 --> 00:19:28,460 birşeyi 121 00:19:28,720 --> 00:19:35,230 Tanrı, mutlak gerçek, bilinmeyen ve değiştirilemeyen, ilahi dişil 122 00:19:35,230 --> 00:19:43,540 ile bütünleşmesiyle , değişen herşey. Bu birlik simyasal dönüşümü 123 00:19:43,540 --> 00:19:49,740 beraberinde getirir; bir tür ölüm ve yeniden doğuş. 124 00:19:51,610 --> 00:19:57,690 Vedik öğretilerinde ilahi birlik iki temel güç tarafından temsil edilir 125 00:19:57,690 --> 00:20:06,460 Shiva ve Shakti. bu tanrıların çeşitli isimleri ve yüzleri 126 00:20:06,460 --> 00:20:13,990 tarihe göre değişir ama temel nitelikleri aynen kalır. bu birliğin dışında doğan şey 127 00:20:13,990 --> 00:20:22,640 yeni bir ilahi bilinç, dünyada olmanın yeni bir yoludur. ayrılmayan 128 00:20:22,640 --> 00:20:30,900 iki kutupluluk. Merkezi olmayan evrensel bir enerji, sınırsızdır. 129 00:20:30,900 --> 00:20:35,080 Bu saf sevgidir. Kazanılacak ya da kaybedilecek hiçbir şey yok 130 00:20:35,090 --> 00:20:51,130 çünkü tamamen boş aynı zamanda kesinlikle dolu. 131 00:20:51,130 --> 00:20:57,429 Mezopotamyanın gizemli okulları, Babilin manevi gelenekleri 132 00:20:57,429 --> 00:21:02,460 ve Asurlular, Tarihi Mısır dinleri 133 00:21:02,460 --> 00:21:08,080 Nubian ve Antik Kemetik kültürleri Afrika, dünyadaki şamanik ve dünyadaki yerli 134 00:21:08,080 --> 00:21:15,150 gelenekler, Antik Yunan mistisizmi, Gnostikler 135 00:21:15,150 --> 00:21:30,240 dualist olmayan Budistler Taocular, Yahudiler, Zerdüştler, Jainler, Müslümanlar, 136 00:21:30,240 --> 00:21:37,030 ya da Hıristiyanlar ortak bağlarının en yüksek manevi içgörüler olduğunu 137 00:21:37,030 --> 00:21:43,709 farkederlerse taraflarının samadhiyi anlamalarına izin verir. 138 00:21:44,940 --> 00:21:52,420 Asıl sözcük Samadhi, herşeyde aynılık veya birliği farketmek gibi bir şey ifade eder. 139 00:21:52,420 --> 00:21:59,920 Birlik demektir. benliğinizde Her yönüyle 140 00:21:59,920 --> 00:22:07,870 birleşmektir . Ama entelektüel anlayışla hataya kapılmayın 141 00:22:07,870 --> 00:22:16,120 o senin dinginliğin, yaşam sarmalının tüm seviyelerini 142 00:22:16,120 --> 00:22:46,270 birleştiren boşluğundur. 143 00:22:55,090 --> 00:23:00,250 O, Eski öğretisi ile Samadhi, insanlığın anlamaya başlayabileceği, 144 00:23:00,250 --> 00:23:05,380 bütün dinlerin ortak kaynağını anlayabileceği ve yaşam döngüsüyle bir kez daha aynı 145 00:23:05,380 --> 00:23:12,810 seviyeye gelebileceği muhteşem ruh, Dhamma ya da Tao. 146 00:23:13,860 --> 00:23:21,019 bu döngü, mikrokozmostan makrokozmosa uzayan köprüdür. 147 00:23:23,380 --> 00:23:30,630 DNA'nızdan, içimizdeki enerji kanallarına oradan çakralar boyunca uzanan enerjiye , 148 00:23:30,630 --> 00:23:35,640 ve orada galaksilerin sarmalına kollarına kadar uzanır. 149 00:23:35,640 --> 00:23:42,650 Her bir ruh seviyesi, sarmal yoluyla sürekli gelişen dallar olarak ifade edilir, 150 00:23:42,650 --> 00:23:50,570 yaşamak, keşfetmek, Gerçek Samadhi benliğin tüm seviyesinin 151 00:23:50,570 --> 00:24:00,140 boşluğunu farketmektir. benliğin tüm kılıflarını. Bu döngü 152 00:24:00,140 --> 00:24:05,800 sarmal dualitenin ve yaşam - ölüm döngüsünün sonsuza dek sürmesidir. 153 00:24:08,200 --> 00:24:18,099 Zaman geçtikçe kaynakla olan bağımızı unuttuk. 154 00:24:19,940 --> 00:24:27,899 baktığımız mercek çok küçük ve biz dünya üzerinde sürünen 155 00:24:27,899 --> 00:24:33,629 sonlu bir varlık olarak tanımlıyoruz, sadece bir kez daha kaynağa geri dönmek için 156 00:24:33,629 --> 00:24:36,110 bu yolculuğu tamamlıyoruz; 157 00:24:37,639 --> 00:24:46,330 heryer olan o merkeze. 158 00:24:48,010 --> 00:24:55,060 Chuang Tzu dedi ki "şu ve bu arasındaki ayrım kalmadığı noktaya 159 00:24:55,060 --> 00:25:02,040 Tao'nun durağan noktası denir. döngünün merkezindeki durağan noktada 160 00:25:02,040 --> 00:25:10,299 kişi herşeyin içindeki sonsuzu görebilir.'' 161 00:25:13,730 --> 00:25:22,960 Antik mantra "om mani padme hum" şiirsel bir anlama sahiptir. Biri uyanır veya 162 00:25:22,960 --> 00:25:31,269 nilüfer içindeki mücevheri gerçekleştirir. senin gerçek doğan içindeki ruhunu uyandırır, 163 00:25:31,269 --> 00:25:36,880 Dünyada dünya çapında. 164 00:25:50,010 --> 00:25:57,760 Hermetik prensibi kullanarak "Yukarıdaki olduğu gibi Aşağıda, aşağıda olduğu gibi yukarıda, 165 00:25:57,760 --> 00:26:03,419 zihin ve durgunluk, göreceli ve mutlak olanın arasındaki bağı, analojileri kullanarak 166 00:26:03,419 --> 00:26:07,049 anlamaya başlayabiliriz. 167 00:26:12,830 --> 00:26:18,740 Samadhi'nin kavramsal olmayan doğasını kavramaya başlamanın bir yolu, 168 00:26:18,740 --> 00:26:24,980 kara deliğin analojisini kullanmaktır. 169 00:26:24,999 --> 00:26:30,609 Kara delik, geleneksel olarak, hiçbir kütlenin veya maddenin kaçamayacağı kadar güçlü, 170 00:26:30,609 --> 00:26:37,209 kütleçekimsel bir alanı olan bir uzay bölgesi olarak tanımlanır. Yeni teoriler, 171 00:26:37,209 --> 00:26:42,809 en küçük mikroskobik parçacıklardan galaksiler gibi makro kozmik 172 00:26:42,809 --> 00:26:48,359 oluşumlara kadar tüm nesnelerin merkezinde bir kara delik veya 173 00:26:48,359 --> 00:26:55,479 gizemli tekillik olduğunu varsayar. Bu analojide kara deliğin yeni tanımını kullanacağız, 174 00:26:55,479 --> 00:27:01,589 "her yerdeki merkez" 175 00:27:06,630 --> 00:27:13,590 Zen'de bizi geçitsiz kapıyla yüz yüze getiren birçok şiir ve koan var. 176 00:27:13,590 --> 00:27:23,590 Kişi Samadhi'yi gerçekleştirmek için geçitsiz kapıdan geçmek zorundadır. 177 00:27:23,590 --> 00:27:30,249 Bir olay ufku, uzay-zamanda, olayların dışındaki bir gözlemciyi etkileyemediği 178 00:27:30,249 --> 00:27:36,070 bir sınırdır; bu demek olur ki olay ufkunun ötesinde olanların sizin için bilinmeyen 179 00:27:36,070 --> 00:27:43,210 olduğu anlamına gelir. Bir kara deliğin olay ufkunun geçitsiz 180 00:27:43,210 --> 00:27:50,470 kapıya benzer olduğunu söyleyebiliriz. benliğin ve benliksizliğin 181 00:27:50,470 --> 00:28:00,890 olmamayışıdır. Olay ufkunu geçende bir "BEN" olamaz. 182 00:28:00,890 --> 00:28:07,010 Karadeliğin merkezinde, tahmin edilemeyecek kadar küçük bir alanda 183 00:28:07,010 --> 00:28:13,580 milyarlarca Güneş kütlesini içeren tek boyutlu tekillik var. Etkili bir 184 00:28:13,580 --> 00:28:20,450 sonsuz kütle. Kelimenin tam anlamıyla, bir kum tanesinden çok daha küçük bir 185 00:28:20,450 --> 00:28:27,110 şeydeki bir evren. Tekillik, zamanın ve mekanın ötesinde anlaşılmaz bir şeydir. 186 00:28:27,110 --> 00:28:35,419 Fizik hareketine göre imkansız, şeylerin orada var olabilmeleri 187 00:28:35,419 --> 00:28:40,650 imkansız. O şey her ne ise, algı dünyasına ait değil, 188 00:28:40,650 --> 00:28:46,140 sadece durağanlık olarakta tanımlanamaz. 189 00:28:46,140 --> 00:28:53,880 Bu, durağanlığın ve hareketin ötesindedir. Her yerde ve hiçbir yerde olmayan 190 00:28:53,880 --> 00:29:01,159 merkezi fark ettiğinizde, ikililik bozulur, form ve boşluk 191 00:29:01,159 --> 00:29:05,820 zaman ve zamansızlık tezahür eder. 192 00:29:05,820 --> 00:29:13,390 Dileyen buna mutlak karanlığın merkezinde dinamik bir durgunluk ya da hamile bir 193 00:29:13,390 --> 00:29:22,080 boşluk diyebilir. Taocu öğretmen Lao Tse şöyle der; 194 00:29:22,080 --> 00:29:29,540 "Karanlığın içindeki karanlık, tüm anlayışlara açılan bir kapıdır." 195 00:29:38,630 --> 00:29:45,330 Yazar ve karşılaştırmalı mitolog Joseph Campbell çok yıllık felsefenin bir 196 00:29:45,330 --> 00:29:52,400 bir parçası olan Axis Mundi adını verdiği yinelenen bir sembolü tanımlar; 197 00:29:52,400 --> 00:29:57,090 merkezi nokta veya en yüksek dağı. Her şeyin 198 00:29:57,090 --> 00:30:02,820 döndüğü kutup. Hareketsizlik ve hareketin 199 00:30:02,820 --> 00:30:11,820 birleştiği nokta. Bu Merkez'den güçlü bir çiçekli ağaç gerçekleşir. tüm dünyalara katılan 200 00:30:11,820 --> 00:30:24,810 Bodhi ağacı. Tıpkı Güneş'in kara bir çukura emildiği gibi, büyük gerçekliğe 201 00:30:24,810 --> 00:30:31,470 yaklaştığınızda, yaşamınız onun etrafında dönmeye başlar ve 202 00:30:31,470 --> 00:30:35,030 kaybolmaya başlarsınız. 203 00:30:38,700 --> 00:30:46,450 İçsel benliğe yaklaşırken, egonun yapısına dehşet verici gelebilir. 204 00:30:46,450 --> 00:30:53,330 Kapının gardiyanları, yolculuklarında bunları test etmek için oradalardır. 205 00:30:53,330 --> 00:30:59,460 Kişi, en büyük korkularıyla yüzleşmeye istekli olmalı ve aynı zamanda 206 00:30:59,460 --> 00:31:07,950 kendi içsel gücünü kabul etmeli. bilinçsiz teröre ve içindeki gizli güzelliğe 207 00:31:07,950 --> 00:31:19,650 ışık getirmek için. Eğer zihniniz hareket etmezse, herhangi bir tepkide bulunmazsa 208 00:31:19,650 --> 00:31:26,400 o zaman bilinçdışı tarafından üretilen tüm modifikasyonlar ortaya çıkar ve gelip geçerler. 209 00:31:26,400 --> 00:31:33,330 Ruhsal yolculuktaki inanca en çokta ihtiyaç duyulan nokta budur. İnançla 210 00:31:33,330 --> 00:31:42,360 neyi kastediyoruz? İnanç, inanmakla aynı şey değildir. İnanç; konfor ve güvence sağlamak için 211 00:31:42,360 --> 00:31:49,170 zihin seviyesinde bir şeyi kabul ediyor oluşumuzdur. inanç , zihnin tecrübeyi etiketleme 212 00:31:49,170 --> 00:31:57,390 veya kontrol etme şeklidir. İnanmak aslında tam tersidir. inanmak 213 00:31:57,390 --> 00:32:03,360 tamamen bilinçsizce olduğun noktada kalmaktır. bilinç altında doğacak herşeyi 214 00:32:03,360 --> 00:32:10,260 kabul etmektir. İnanmak tekilliğin çekilipte 215 00:32:10,260 --> 00:32:27,040 kapıyı geçmek için özün çözülmesi veya sökülmesine teslim olmaktır. 216 00:32:28,340 --> 00:32:34,830 Bir galaksinin evrimi ve yapısı tıpkı sizin evriminiz gibi 217 00:32:34,830 --> 00:32:40,380 kara deliğinin ölçeğine de yakından bağlıdır. 218 00:32:40,380 --> 00:32:46,550 doğanızdaki tekillik olan içsel Benliğin varlığına bağlı olduğu gibi. 219 00:32:47,700 --> 00:32:53,190 Kara deliği göremiyoruz, ancak olayların etrafında dolaştığını, 220 00:32:53,190 --> 00:33:01,380 fiziksel gerçeklikle nasıl etkileşime girdiğini biliyoruz. aynı şekilde 221 00:33:01,380 --> 00:33:08,720 gerçek doğamızıda göremiyoruz. özümüzdeki gerçeklik bi şey değildir ama aydınlanmış 222 00:33:08,720 --> 00:33:16,790 eylemi görebiliriz. Zen ustası olarak Suzuki şöyle der, “Kesin konuşursak eğer, 223 00:33:16,790 --> 00:33:25,819 aydınlanmış insanlar diye birşey yok. Sadece aydınlanmış faaliyetler var.” 224 00:33:25,990 --> 00:33:34,280 tıpkı Gözün kendisini göremediği gibi onu göremeyiz. Göremiyoruz çünkü 225 00:33:34,280 --> 00:33:41,030 görmek mümkün olan içindir. Samadhi aynı kara delik gibi 226 00:33:41,030 --> 00:33:48,260 ne hiçliktir ve ne de herhangi bir şey. Bu, bir şeyin dualitesinin 227 00:33:48,260 --> 00:33:56,899 çöküşüdür ve aynı zamanda hiçbir şeyin. Büyük gerçekliğe girmenin kapısı yok 228 00:33:56,899 --> 00:34:04,759 ancak sonsuz yollar var. Dharma'nın yolları, başlangıcı ve sonu olmayan 229 00:34:04,759 --> 00:34:13,010 sonsuz bir spiral gibidir. Hiç kimse geçitsiz kapıyı geçemez. kime nasıl 230 00:34:13,010 --> 00:34:22,730 olduğunu ve olacağını asla çözemedi. Hiç kimse geçitsiz kapıyı geçemez 231 00:34:22,730 --> 00:34:29,120 buyüzden hiçkimse ol. 232 00:34:43,969 --> 00:34:53,369 Samadhi yolsuz bir yoldur , altından tuş. İç ve dış dünyalarımızı 233 00:34:53,370 --> 00:35:15,060 birbirinden ayıran kişisel kalıplarımızın sonunun gelmesidir. 234 00:35:15,060 --> 00:35:20,400 Kişisel kalıpların katmanlarını veya seviyelerini tanımlayan 235 00:35:20,400 --> 00:35:28,380 birçok gelişim modeli vardır. Çok eski olan bir örneği kullanacağız. 236 00:35:28,380 --> 00:35:36,030 Upanişadlarda Atman’ı (özü) veya ruhu kaplayan kılıflara koşalar denir. Her koşa 237 00:35:36,030 --> 00:35:44,040 bir ayna gibidir. kişisel kalıpların bir katmanı olarak onunla özdeşleşirsek gerçek doğamızın 238 00:35:44,040 --> 00:35:51,320 farkına varmamızı engelleyen bir örtü veya maya seviyesi ortadan kalkar. 239 00:35:51,320 --> 00:35:59,670 Çoğu insan yansımaları görüyor ve bunun gerçekte kendileri olduğuna inanıyorlar. 240 00:35:59,670 --> 00:36:07,110 aynalardan biri hayvansal kısmı yansıtır yani fiziksel bedeni. diğer ayna 241 00:36:07,110 --> 00:36:14,580 Zihnimizi, düşüncelerimizi, içgüdülerimiz, ve algılarımızı. Bir diğer ayna 242 00:36:14,580 --> 00:36:21,030 içe dönüldüğünde gözlemleyebileceğin enerjiyi veya pranayı. Başka bir ayna 243 00:36:21,030 --> 00:36:26,490 yüksek zihin veya bilgelik katmanı olan ruhani seviyeyi yansıtır 244 00:36:26,490 --> 00:36:33,300 ve ikililik olmayan yada soyut mutluluk katmanları da vardır. 245 00:36:33,300 --> 00:36:36,950 Kişi Samadhi'ye yaklaştıkça deneyimler. 246 00:36:37,000 --> 00:36:42,530 Kişinin ayırt edebildiği potansiyel olarak sayısız aynalar 247 00:36:42,530 --> 00:36:50,640 veya yönler vardır ve bunlar sürekli değişir. 248 00:36:50,640 --> 00:36:56,220 Pek çok insan henüz pranik, (enerjisel) yüksek zihin ve ikililiksiz mutluluk katmanlarını keşfedemedi. 249 00:36:56,220 --> 00:37:01,069 Var olduklarını bile bilmiyorlar. 250 00:37:01,190 --> 00:37:09,029 Bu katmanlar hayatlarınıza bilgiler gönderiyor ama onları görmüyorsunuz. Gizli aynalar 251 00:37:09,029 --> 00:37:13,880 aslında hayatımızı görünür olanlardan daha fazla bilgilendirir. 252 00:37:13,880 --> 00:37:19,349 Görünemezler çünkü çoğu insan için bilinç tamamen aydınlatılmamışdır. 253 00:37:19,349 --> 00:37:28,680 Indra’nın mücevherleri gibi, aynaların hepsi birbirlerini yansıtır ve 254 00:37:28,680 --> 00:37:35,940 yansımalar her yansımayı sonsuz olarak yansıtır. Bir seviyedeki değişiklik 255 00:37:35,940 --> 00:37:41,690 aynı anda diğer tüm seviyeleri etkiler. 256 00:37:42,420 --> 00:37:48,670 Bu aynaların bir kısmı gölgeler içinde kalmış olabilir, Tabii üzerimize ışık tutmamıza yardım edecek 257 00:37:48,670 --> 00:37:55,120 yetkin bir rehbere sahip olacak kadar şanslı olmadıkça. Gerçek şu ki, 258 00:37:55,120 --> 00:38:03,480 ne bilmediğimizi bilmiyoruz. Şimdi tüm aynaları kırdığınızı hayal edin. 259 00:38:03,480 --> 00:38:12,420 Seni kendine yansıtan hiçbir şey yok. Neredesin? 260 00:38:14,140 --> 00:38:23,349 zihin durağan haldeyken aynalar yansıtmayı bırakır. artık başka 261 00:38:23,349 --> 00:38:32,980 obje veya konu yoktur. fakat ilkel benliği hiçlik veya kayıtsızlıkla karıştırmayın 262 00:38:32,980 --> 00:38:47,719 öz benlik bir şey değildir ama hiçbir şey de değildir. 263 00:38:47,750 --> 00:38:57,349 Kaynak birşey değildir boşluk veya durağanlığın kendisidir. O 264 00:38:57,349 --> 00:39:05,720 herşeyin kaynağı olan bir boşluktur. Form tam olarak boşluk olarak, 265 00:39:05,720 --> 00:39:16,880 boşluk da tam olarak form gibi gerçekleşir. Bu kaynak 266 00:39:16,880 --> 00:39:23,320 yaratılışın mükemmel rahmidir, bütün olasılıklara hamiledir. 267 00:39:40,800 --> 00:39:47,710 Samadhi, kişisel olmayan bilincin uyanışıdır. Tıpkı bir rüya gördüğünüzdeki gibi, 268 00:39:47,710 --> 00:39:53,619 uyandıktan sonra, rüyadaki her şeyin sadece zihninizde yaşandığını 269 00:39:53,619 --> 00:39:58,930 farkedersiniz. Samadhi'nin farkına varıldığında, 270 00:39:58,930 --> 00:40:04,600 bu dünyadaki her şeyin enerji ve bilinç düzeyleri seviyelerinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. 271 00:40:04,600 --> 00:40:13,150 bütün bunlar aynalar içindeki aynalar, rüyalar içindeki rüyalardır. Sen 272 00:40:13,150 --> 00:40:20,520 olduğunu sandığın Sen , rüya ve görenden ibarettir. 273 00:40:33,559 --> 00:40:43,530 bu filmde her ne söyleniyorsa bırak gitsin akıl ile çözmeye çalışmayın. ruhun 274 00:40:43,530 --> 00:40:48,890 hayal kuruyor, hayallerinin hayalini kuruyor. 275 00:40:49,130 --> 00:40:56,970 Rüya değişen her şeyin ta kendisidir, ancak değişmezliği fark etmek 276 00:40:56,970 --> 00:41:13,410 mümkündür. Bu farkediş sınırl bireysel zihinle 277 00:41:13,410 --> 00:41:22,310 anlaşılamaz. 278 00:41:22,310 --> 00:41:29,020 Nirvikalpa Samadhi'den geri döndüğümüzde aynalar yeniden yansır ve 279 00:41:29,020 --> 00:41:36,550 şu an içinde yaşadığını düşündüğün dünyanın aslında sen olduğununun farkına varılır. 280 00:41:36,550 --> 00:41:43,970 Sadece geçici bir yansıma olan sınırlı sen değil, özündeki doğanın hepsinin 281 00:41:43,970 --> 00:41:53,800 ötesindeki kaynağın sen olduğunun farkındasındır. Bu daha yüksek bilgeliğin doğuşu, 282 00:41:53,800 --> 00:42:04,220 embriyo, "prajna" veya gnosis Samadhi'den doğar. 283 00:42:04,220 --> 00:42:13,040 Job Chokhmah veya bilgelik hiçlikten gelir kitabına göre. Bu bilgelik noktası 284 00:42:13,040 --> 00:42:18,890 hem son derece küçüktür, hem de varlığın tamamını kapsar 285 00:42:18,890 --> 00:42:24,970 ancak aynalar diyarında şekil ve form verilmeden anlaşılamaz. 286 00:42:24,970 --> 00:42:31,760 "binah" olarak adlandırılan rahim daha yüksek bilgelik tarafından oyulmuştur. 287 00:42:31,760 --> 00:42:50,330 Tanrı'nın embriyonik Ruhuna şekil verir. 288 00:42:50,330 --> 00:43:00,600 [müzik] "Abwoon d'bashmaya" Indiajiva 289 00:43:07,570 --> 00:43:14,650 Aynaların veya Zihnin varlığı bir sorun değildir. 290 00:43:14,650 --> 00:43:22,030 tam aksine , İnsan algısının hatası veya saptığı nokta kendimizi onunla tanımlamamızdır. 291 00:43:22,030 --> 00:43:32,620 Yanılsama kısıtlı bir benliktir, bu Mayadır. Yoga öğretisi 292 00:43:32,620 --> 00:43:38,020 derki; Samadhi'nin farkına varman için, meditasyon nesnesini kaybolana kadar, 293 00:43:38,020 --> 00:43:49,630 sen içinde kaybolana kadar ya da o senin içinde kaybolana kadar gözlemlemelisin. 294 00:43:49,630 --> 00:43:55,930 Çeşitli geleneklerdeki lisanın farklı olmasına rağmen yollarında 295 00:43:55,930 --> 00:44:00,850 hepsi özü tanımlama ve öz merkezli faaliyetin bırakılması üzerinde durmuştur. 296 00:44:00,850 --> 00:44:08,140 Buda her zaman olumsuz terim kullandı. Direk olarak kişisel kalıpların araştırılması üzerine çalışılması 297 00:44:08,140 --> 00:44:14,670 gerektiğini öğretti. Samadhi'nin ''ızdırabın sonu'' olduğu dışında 298 00:44:14,670 --> 00:44:23,500 ne olduğunu söylemedi. Advaita Vedanta'da "neti neti" terimi var, 299 00:44:23,500 --> 00:44:31,200 "ne bu ne şu" anlamına geliyor. Kendini gerçekleştirme yolunda olan insanlar, 300 00:44:31,200 --> 00:44:37,810 gerçek doğalarını veya Brahman'ın doğasını araştırırlar. ilk olarak 301 00:44:37,810 --> 00:44:42,489 ne olmadıklarını keşfederler. 302 00:44:42,720 --> 00:44:49,180 Benzer şekilde Hristiyanlıkta Avilalı Aziz Teresa, negative termle veya olumsuzluğa dayanarak dua etme 303 00:44:49,180 --> 00:44:56,620 yaklaşımı tarif etmiştir. (ne olduğunu değil ne olmadığını anlatma biçmi) Mutlak olana yaklaşmanın tek yolu 304 00:44:56,620 --> 00:45:02,760 sessizlik, teslimiyet ve birleşmedir. 305 00:45:03,400 --> 00:45:09,009 Bu aşamalı soyunma süreci sayesinde kişi kalıcı olmayan, 306 00:45:09,009 --> 00:45:17,680 değişen her şeyi üzerinden atar. zihni, egonun kalıplarını, 307 00:45:17,680 --> 00:45:24,160 bütün fenomenleri, benliğin gizli katmanları da dahil olmak üzere herşeyi. 308 00:45:24,160 --> 00:45:30,999 Bilinçaltının bir kaynağı yansıtması için şeffaf olması gerekir. bilinç altında 309 00:45:30,999 --> 00:45:37,359 derin bir bilme hali ya da kendi kendine işleyiş varsa, yaşamlarımız keşfedilmemiş 310 00:45:37,359 --> 00:45:44,519 benliği oluşturan gizli kalıpların bir labirentinde kilitli kalır. 311 00:45:47,960 --> 00:45:55,289 Tüm benlik katmanları boşa çıktığında, kişi kendinden özgürleşir. 312 00:45:55,289 --> 00:46:00,019 Tüm kavramlardan arınır. 313 00:46:03,750 --> 00:46:11,160 Evriminizdeki dönüm noktası, kim olduğunuzu bilmediğinizi farkettiğinizde gerçekleşir. 314 00:46:11,160 --> 00:46:22,240 Nefesi kim deneyimliyor? Tadı kim tadıyor? 315 00:46:22,240 --> 00:46:35,880 ilahiyi kim deneyimliyor, ritüeli, dansı, dağı? şahitliğe tanık ol, 316 00:46:35,880 --> 00:46:39,630 gözlemleyeni izle. 317 00:46:40,220 --> 00:46:47,210 İlk başta gözlemciyi gözlemlediğinizde sadece sahte benliği göreceksin, ama eğer 318 00:46:47,210 --> 00:46:52,300 ısrarcı olursan, yol gösterecektir. 319 00:46:54,020 --> 00:47:00,140 Kimin veya neyim sorgusu doğrudan deneyimlenir. 320 00:47:00,140 --> 00:47:10,040 gözünü kırpmadan, içine işlercesine, delip geçercesine, varlığının tüm gücüyle. 321 00:47:17,000 --> 00:47:19,060 [müzik] "Kapı, Kapı, Paragate. Parasum kapısı, bodhisvaha." 322 00:47:19,579 --> 00:47:32,356 (Anlamı: gitti, gitti, çok ötesine gitti, tamamen uyandırılmış kaynağın ötesine) 323 00:47:47,840 --> 00:47:57,140 Uyanan bir öz yoktur. Uyanan bir SEN yoktur. Uyanmakta olduğunuz 324 00:47:57,140 --> 00:48:03,500 şey, ayrıştırdığın benliğin yanılsamasıdır. sınırlandırılmış 325 00:48:03,500 --> 00:48:08,120 Ben'den uyanırsın. Bunun hakkında konuşmak anlamsızdır. 326 00:48:08,120 --> 00:48:15,130 Ne olduğunu doğrudan anlayabilmek için benliğin gerçek anlamda durması gerekir 327 00:48:15,130 --> 00:48:23,540 ve bir kez gerçekleştiğinde üzerine söylenebilecek hiçbir şey yoktur. 328 00:48:23,540 --> 00:48:39,510 Bir şey söylediğin anda zihnine geri dönersin. Ben zaten çok fazla şey söyledim. 329 00:48:39,510 --> 00:48:46,030 Biz normalde 3 bilinç durumu yaşarız: uyanma, rüya görme ve derin uyku. 330 00:48:46,030 --> 00:48:53,380 Samadhi bazen dördüncü durum hakında atıfta bulunur, bilincin temel durumu olarak adlandırılır. 331 00:48:53,380 --> 00:49:00,460 İlkel bir uyanış paralel olarak anda devam eden ve paralel 332 00:49:00,460 --> 00:49:10,470 olarak diğer bilinç durumlarıyla tezahür edebilir. Vedanta'da buna Turiya denir. 333 00:49:10,950 --> 00:49:17,220 Turiya için diğer terimler Mesih bilinci, Krishna bilinci, 334 00:49:17,220 --> 00:49:26,680 Buda doğası veya Sahaja Samadhi'dir. Sahaja Samadhi'de öz Benlik, 335 00:49:26,680 --> 00:49:33,670 tüm insan fonksiyonlarının tam kullanımı ile birlikte anda mevcut kalır. Durağanlık, 336 00:49:33,670 --> 00:49:38,580 değişen doğal süreci sarmalının merkezinde hareketsizdir. 337 00:49:38,580 --> 00:49:45,630 Düşünceler, hisler, duygular, ve enerji çemberin etrafında döner 338 00:49:45,630 --> 00:49:54,130 ancak durgunluk derecesi veya BENsizlik, meditasyonda olduğu gibi dış aktivite 339 00:49:54,130 --> 00:50:02,680 sırasında kalır. İçsel benliğin derin uykuda bile mevcut kalması mümkündür; 340 00:50:02,680 --> 00:50:11,800 ''bilinciniz'' olduğunuzdaki farkındalığınız, bilinç durumları değişse 341 00:50:11,800 --> 00:50:15,450 bile gelip gitmez. 342 00:50:20,420 --> 00:50:24,190 Bu yogik uykudur. 343 00:50:24,660 --> 00:50:29,970 Şarkıların Şarkısı veya İbranice İncil'den veya Eski Ahit'ten Süleyman'ın 344 00:50:29,970 --> 00:50:40,010 şarkısı, şöyle diyor: "Uyuyorum ama kalbim uyanık ". Sonsuz kişiliksiz 345 00:50:40,010 --> 00:50:47,040 bilincin gerçekleşmesi, ''ibrahim olmadan önce ben'im” dediğinde Mesih'in sözlerine yansır. 346 00:50:47,040 --> 00:50:54,360 "İbrahim’den önce, ben." 347 00:50:56,289 --> 00:51:08,820 Bir bilinç sayısız yüz, sayısız form üzerine parlar. 348 00:51:16,470 --> 00:51:22,640 İlk başta kırılgan bir alev gibi doğar İçindeki kutuplardan dışarı. 349 00:51:22,640 --> 00:51:29,160 Bir teslimiyetle veya dişil enerjinin açılmasıyla erkeksi nüfuz etme bilinci doğar. 350 00:51:29,160 --> 00:51:36,089 Hassastır ve kolayca kaybolur ve biri onu olgunlaşana kadar hayatta 351 00:51:36,089 --> 00:51:40,849 tutmak için büyük özen göstermelidir. 352 00:51:43,800 --> 00:51:50,850 Samadhi aynı anda zamansız bir bilinç hali ve gelişmekte olan 353 00:51:50,850 --> 00:51:58,310 bir aşamadır. Organik ve zamanla büyüyen bir şey. 354 00:52:04,520 --> 00:52:13,990 Kişi Samadhi’de dahave daha fazla zaman harcadığında, şimdide, zamansız bir zamanda, 355 00:52:13,990 --> 00:52:22,520 kişi kalpten, ruhtan veya Atman’dan daha da öte, şartlandırılmış kalıplarında 356 00:52:22,520 --> 00:52:28,280 da ötesine doğru gider 357 00:52:28,810 --> 00:52:38,410 Bu, düşük seviyedeki zihin yapısından nasıl kurtulacağıdır. Patolojik düşünceden arınmışcasına. 358 00:52:38,410 --> 00:52:45,109 iç bağlantı değişir. Enerji artık eski şartlanmış kalıplara bilinçsizce akmaz, 359 00:52:45,109 --> 00:52:51,859 ki bu, artık öz benliğin, dış form dünyasıyla özdeşleşmenin 360 00:52:51,859 --> 00:53:09,829 artık oluşmadığını söylemenin bir başka yoludur. 361 00:53:10,920 --> 00:53:17,309 Samadhi'nin farkına varmak o kadar büyük bir çaba gerektiriyor ki, tamamen özünü teslim etmesini 362 00:53:17,309 --> 00:53:24,720 gerektiren bir teslim olmayı ve o kişinin varlığının tüm çabasını da içine alacak 363 00:53:24,720 --> 00:53:33,869 şekilde teslim olmayı; yani enerjisinin tümünü gerektirir. Bu bir çaba ve teslimiyet 364 00:53:33,869 --> 00:53:41,400 engesidir. yin ve yang dengesidir. Bir çeşit zahmetsiz çaba. 365 00:53:47,430 --> 00:53:55,330 Hint mistik ve yogi Paramahamsa Ramakrishna, 366 00:53:55,330 --> 00:54:02,620 "saçları yanmakta olan biri olan birinin gölü aradığı gibi onu aramadığınız sürece, aydınlanmayı aramayın" 367 00:54:02,620 --> 00:54:06,300 onu tüm varlığınızla arayın demiştir. 368 00:54:06,360 --> 00:54:12,840 Kişinin egosunu aşma pratiği süreci ebriyoyu hayatta tutmak için büyük cesaret 369 00:54:12,840 --> 00:54:21,850 uyanıklılık, dikkat ve azim gerektirir Dünyanın kalıplarına geri dönmemek için 370 00:54:21,850 --> 00:54:28,120 akıntıya karşı istekli olmalı, Matrisin acımasız tutkularına ve 371 00:54:28,120 --> 00:54:35,590 samsaranın öğütme taşlarından kopmalısın. Her nefes 372 00:54:35,590 --> 00:54:43,870 her düşünce, her eyleminin kaynağın farkına varmak için olmalı. 373 00:54:43,870 --> 00:54:51,490 Samadhi çaba ile gerçekleştirilemez ya da zahmetsizdir. Çaba ve gayretsizliği bırak; 374 00:54:51,490 --> 00:54:59,380 sadece zihinde var olan bir dualitedir. Samadhi'nin fiili gerçekleşmesi 375 00:54:59,380 --> 00:55:05,440 o kadar basittir ki ayırt edilemez, her zaman kendi içinde dualistik olan dil 376 00:55:05,440 --> 00:55:12,610 aracılığıyla yanlış anlaşılır. Dünya olarak uyanan tek bir ilkel bilinç vardır, 377 00:55:12,610 --> 00:55:21,160 ancak birçok zihin katmanı tarafından gizlenmiştir. Tıpkı 378 00:55:21,160 --> 00:55:27,610 Bulutların ardına gizlenmiş Güneş gibi her bir zihin katmanı çözüldüğünde kişinin 379 00:55:27,610 --> 00:55:30,900 özü ortaya çıkar. 380 00:55:33,180 --> 00:55:39,480 Her bir zihin katmanı aşıldığında, insanlar buna farklı bir Samadhi der. 381 00:55:39,480 --> 00:55:45,260 Farklı deneyimlere veya farklı fenomen türlerine isimler verirler 382 00:55:55,010 --> 00:56:00,290 ancak Samadhi o kadar basit ki ne olduğu ve nasıl gerçekleştirileceği söylendiğinde 383 00:56:00,290 --> 00:56:04,600 onu bilincinizden kaybedersiniz. 384 00:56:05,170 --> 00:56:13,040 Aslında Samadhi basit ya da zor değildir; bunu yapan sadece onu öyle yapan zihindir. 385 00:56:13,040 --> 00:56:19,850 Zihin yokken hiçbir problem yoktur, çünki o gerçekleşmeden 386 00:56:19,850 --> 00:56:28,720 zihinin durulmasına ihtiyaç vardır. bu hiç bir oluş değildir bile. 387 00:56:36,880 --> 00:56:44,170 Samadhi'nin en özlü öğretisi belki de bu ifadede anlaşılır: 388 00:56:44,170 --> 00:56:55,530 durağan ol ve bil. 389 00:56:59,190 --> 00:57:05,490 Durgunluğu iletmek için kelimeleri ve görüntüleri nasıl kullanabiliriz? Sessizliği nasıl 390 00:57:05,490 --> 00:57:12,869 gürültü yaparak nasıl aktarabiliriz? Entelektüel bir kavram olarak Samadhi 391 00:57:12,869 --> 00:57:22,740 hakkında konuşmak yerine, bu film eylemsizlik için radikal bir çağrıdır. 392 00:57:22,740 --> 00:57:31,010 Meditasyona çağrıdır, iç sessizliğe ve arzulayana çağrıdır.. DURMAN için bir çağrı. 393 00:57:38,420 --> 00:57:45,140 Patolojik egoik zihin tarafından yönlendirilen her şeyi durdur. 394 00:57:46,270 --> 00:57:50,190 durağan ol ve bunu bil. 395 00:57:54,470 --> 00:57:59,890 Kimse durgunluktan neyin ortaya çıkacağını söyleyemez. 396 00:57:59,910 --> 00:58:05,720 Bu kalbi manevi harekete geçirmek için bir çağrıdır. 397 00:58:21,500 --> 00:58:30,050 Eski bir şeyi hatırlamak gibi. Ruh uyanır ve kendini hatırlar. 398 00:58:30,050 --> 00:58:37,260 o Uyuyan bir yolcuydu, ama şimdi o boşluk uyanır ve her şeyin içindeki 399 00:58:37,260 --> 00:58:43,439 kendisini fark eder. 400 00:58:44,390 --> 00:58:50,869 Samadhi'yi sınırlı egoik zihinle ne olduğunu hayal bile edemezsiniz, 401 00:58:50,869 --> 00:58:57,500 tıpkı kör bir insana rengin ne olduğunu tarif edemediğiniz gibi. Zihnin bunu bilemiyor. 402 00:58:57,500 --> 00:59:06,559 üretilemez. Samadhi'nin farkına varmak, farklı yoldan bakmaktır, 403 00:59:06,559 --> 00:59:12,579 ayrı şeyler görmek değildir, ama göreni anımsamaktır. 404 00:59:15,360 --> 00:59:24,840 Assisi'li Aziz Francis, “aradığın şey, arayandır ” demişti. 405 00:59:24,840 --> 00:59:34,290 Ayı gördükten sonra onu her yansımada tanıyabilirsin. Gerçek benlik 406 00:59:34,290 --> 00:59:42,920 her zaman oradaydı, her şeyde, ancak onun varlığını fark etmediniz. 407 00:59:43,070 --> 00:59:50,750 Zihnin ve duyuların ötesindeki gerçek benliği tanıyıp uymayı öğrendiğinde, 408 00:59:50,750 --> 01:00:08,530 en sıradan huşu yaşamak mümkündür. hoşnutluğun kendisi oluruz. 409 01:00:08,720 --> 01:00:15,530 Arzulardan kurtulmaya çalışmayın çünkü arzulardan arınmış olmayı istemekte 410 01:00:15,530 --> 01:00:26,020 bir arzudur. Durağan olmayı çabalayamazsın çünkü çabalamanda bir çabadır. 411 01:00:26,020 --> 01:00:34,570 Zaten her zaman mevcut olan durgunluğun farkına var. 412 01:00:34,570 --> 01:00:37,570 durağanlık ol ve bunu bil 413 01:00:38,840 --> 01:00:45,140 Tüm tercihler aşıldığında, kaynak ortaya çıkacak ancak kaynağa bile 414 01:00:45,140 --> 01:00:57,140 sarılma. Muhteşem gerçeklik, Tao bir değil iki değildir. Ramana Maharshi der ki; 415 01:00:57,140 --> 01:01:07,580 “öz Benlik yalnızca birdir. Sınırlıysa egodur, sınırsızsa sonsuz ve büyük gerçekliktir.” 416 01:01:07,580 --> 01:01:20,750 onun hakkında söylenen şeylere inanırsan onu kaçırırsın. 417 01:01:20,750 --> 01:01:27,500 Eğer inkar edersen, yine kaçırırsın. İnanç ve inançsızlık zihin düzeyinde çalışır. 418 01:01:27,500 --> 01:01:34,900 Bir bilmeye ihtiyaç duyarlar, ancak kendi araştırmanızla kendi varlığınızın 419 01:01:34,900 --> 01:01:40,370 tüm yönlerini inceleyerek girerseniz, kimin araştırdığını bulursanız, 420 01:01:40,370 --> 01:01:46,340 “elde ettiğim, arzuladığımdan yüksek olacak” ilkesine göre yaşamaya istekli olup olmadığınızı öğrenin. 421 01:01:46,340 --> 01:01:53,540 Eğer her şeyi bilmenin ötesine seyahat etmeye istekliysen, 422 01:01:53,540 --> 01:01:59,600 neyi ima etmeye çalıştığımı anlayabilirsin. Ancak o zaman kendiniz için, 423 01:01:59,600 --> 01:02:07,940 varolan varlığın derin gizemini ve güzelliğini tadacaksınız. 424 01:02:08,450 --> 01:02:16,070 Yaşam için başka bir olasılık var. Varlığınızın derinliklerinde, gizlenmiş bir şey var 425 01:02:16,070 --> 01:02:22,570 kavramların ötesinde, dogmaların ötesinde, koşullu faaliyetlerin ve tüm tercihlerin ötesinde 426 01:02:22,570 --> 01:02:33,920 keşfedilebilecek kutsal, anlaşılmaz bir şey var. 427 01:02:33,920 --> 01:02:41,410 Teknikler, ritüeller veya uygulamalar tarafından elde edilmez. Bunu elde etmek için "yöntem" yok. 428 01:02:41,410 --> 01:02:54,140 Sistem yok. Yolun bir yolu yok. Zen'de dedikleri gibi 429 01:02:54,140 --> 01:03:01,160 orijinal yüzünü daha doğmadan keşfedişindir. kendine daha fazla 430 01:03:01,160 --> 01:03:10,010 ekleme yapmakla ilgili bişey değil.O kendine ışık oluyor; 431 01:03:10,010 --> 01:03:20,210 Benlik yanılsamasını yayan bir ışık. Hayat her zaman tamamlanmamış olarak kalacak 432 01:03:20,210 --> 01:03:26,920 ve kalp hep huzursuz kalıcak, isim ve biçimin ötesindeki bu 433 01:03:26,920 --> 01:03:32,650 gizemde yerini alana kadar. 434 01:04:04,059 --> 01:04:06,059 [müzik] Om Shreem Lakshmi