WEBVTT 00:00:01.000 --> 00:00:05.000 Burada anlatmak istediğim şey şu, 00:00:05.000 --> 00:00:07.000 bu Kahn'ın da yüreğinin bir parçasıydı; 00:00:07.000 --> 00:00:10.000 bir projede asıl önemli olanı nasıl keşfederiz? 00:00:10.000 --> 00:00:16.000 Tıpkı bir insanda olduğu gibi, bir projenin eşsizliğini nasıl keşfederiz? 00:00:16.000 --> 00:00:19.000 Çünkü bana öyle geliyor ki, 00:00:19.000 --> 00:00:29.000 bu eşsizliği keşfetmek küreselleşmenin tüm gücüyle alakalı. 00:00:29.000 --> 00:00:38.000 Bir yerin ve bir binadaki programın eşsizliğini bulmak, buradaki ana nokta. NOTE Paragraph 00:00:38.000 --> 00:00:42.000 Şimdi sizi Wichita, Kansas'a götüreyim. 00:00:42.000 --> 00:00:45.000 Birkaç yıl önce, bu şehrin yanındaki bir alana 00:00:45.000 --> 00:00:50.000 bir bilim müzesi yapmam istenmişti. 00:00:50.000 --> 00:00:56.000 Bu alanın sırrının binayı nehrin bir parçası olarak yapmak olduğunu düşündüm. 00:00:56.000 --> 00:01:01.000 Ne yazık ki alan nehirden McLean bulvarıyla ayrılmıştı. 00:01:01.000 --> 00:01:04.000 O zaman şunu önerdim: "Haydi McLean'ın yönünü değiştirelim." 00:01:04.000 --> 00:01:08.000 ve bu durum, aniden McLean savunucularını ortaya çıkardı. 00:01:08.000 --> 00:01:13.000 (Gülüşmeler) 00:01:13.000 --> 00:01:16.000 Bu yön değiştirme altı ay sürdü. NOTE Paragraph 00:01:16.000 --> 00:01:22.000 İnşaat komitesine gösterdiğim ilk görsel 00:01:22.000 --> 00:01:27.000 Jaipur'daki bu Jantar Mantar gözlemeviydi. 00:01:27.000 --> 00:01:33.000 Çünkü bir binayı, bilim binası yapan şeyden bahsettim. 00:01:33.000 --> 00:01:39.000 Bu karmaşık, zengin ama yine de makul olan yapı 00:01:39.000 --> 00:01:42.443 bana bilimle bağlantılı göründü 00:01:42.453 --> 00:01:46.563 ve bir şekilde bilim inşa etmek, farklı ve eşsiz olmalı ve konuşulmalı. 00:01:46.603 --> 00:01:49.000 Ayrıldıktan sonra yaptığım ilk taslak 00:01:49.000 --> 00:01:55.000 "Şu kanalı keselim, bir ada oluşturalım ve bir ada binası yapalım." 00:01:55.000 --> 00:01:58.000 Çok heyecanlanarak geri döndüm. 00:01:58.000 --> 00:02:01.000 Bana bir tür umutsuzlukla bakıp dediler ki; "Ada mı?" 00:02:01.000 --> 00:02:03.000 Bu bir adaydı eskiden, yani Ackerman Adası, 00:02:03.000 --> 00:02:06.550 biz büyük buhran sırasında o kanalı iş sahası yaratmak için doldurmuştuk" 00:02:06.550 --> 00:02:09.000 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:02:09.000 --> 00:02:12.000 Sonrasında süreç başladı ve dediler ki; 00:02:12.000 --> 00:02:14.000 "Her şeyi adaya taşıyamazsın, 00:02:14.000 --> 00:02:16.000 bazı kısımlar ana karada kalmalı 00:02:16.000 --> 00:02:19.000 çünkü toplumumuza sırt çevirmek istemiyoruz." 00:02:19.000 --> 00:02:23.000 Sonra bir tasarım oluşturdular, bir ada şekillendiren geçitler, 00:02:23.000 --> 00:02:26.000 geçitlerin kenarlarından veya üstlerinden yürüyebilirdiniz. 00:02:26.000 --> 00:02:29.000 Pek çok heyecan verici özelliği vardı. 00:02:29.000 --> 00:02:32.000 Binalara kara tarafından girebilir, 00:02:32.000 --> 00:02:35.000 geçitlerden manzaradaki oyun alanlarına geçebilirdiniz. 00:02:35.000 --> 00:02:38.560 Eğer ucuza bir şey yapmak isterseniz köprüden geçitlerin üstüne çıkabilir, 00:02:38.560 --> 00:02:41.860 sergileri izleyip mest olabilir, 00:02:41.860 --> 00:02:44.000 geri dönüp girişe beş dolar ödeyebilirdiniz. 00:02:44.000 --> 00:02:45.410 (Gülüşmeler) 00:02:45.410 --> 00:02:48.120 Müşteri de mutlu olurdu, yani çoğunlukla mutlu olurdu. 00:02:48.120 --> 00:02:52.000 çünkü bütçeyi 4 milyon dolar aşmıştık ama sonuçta mutluyduk. NOTE Paragraph 00:02:52.000 --> 00:02:58.000 Ancak benim işler hala kötüydü, öyleydi çünkü bu durum çok değişkendi. 00:02:58.000 --> 00:03:03.000 Karmaşıktı ama bu karmaşıklıkta fazla değişken bir şeyler vardı. 00:03:03.000 --> 00:03:06.000 Yani, bileşimsel bir karmaşıklık vardı. 00:03:06.000 --> 00:03:11.000 Eğer söylediğimi yapmak zorunda olsaydım, örneğin, bir bilim binası, 00:03:11.000 --> 00:03:14.000 kendi kendini üreten bir tür fikir de olmak zorundaydı. 00:03:14.000 --> 00:03:17.000 Bir tür kendi kendini üreten geometri. 00:03:17.000 --> 00:03:22.000 Bu bana bir fikir verdi, toroid şekilli geometri. 00:03:22.000 --> 00:03:26.000 Karadaki binası için merkezi yer altında olan, 00:03:26.000 --> 00:03:32.000 ada binası için de, gökyüzündeki merkezinde bir toroid. 00:03:32.000 --> 00:03:34.000 Bilmeyenler için bir toroid, 00:03:34.000 --> 00:03:38.000 bir donat veya anlayacağımız şekilde, simit şeklindedir. 00:03:38.000 --> 00:03:42.000 Bu fikirden pek çok ama pek çok, 00:03:42.000 --> 00:03:47.000 farklı plan ve olasılıklar ortaya çıktı, 00:03:47.000 --> 00:03:51.000 planın kendisi sergilerle alakalı hale geldi. 00:03:51.000 --> 00:03:57.000 Plan ile toroidal geometrinin kesişimini görüyorsunuz. NOTE Paragraph 00:03:57.000 --> 00:04:00.000 İşte sonunda bina, model bu. 00:04:00.000 --> 00:04:02.260 Bütçe hakkında şikayetler olduğunda, dedim ki: 00:04:02.260 --> 00:04:07.000 "Bu adayı yapmaya değer çünkü parayı yansımalarla ikiye katlayacaksınız." 00:04:08.000 --> 00:04:11.000 İşte açıldığı şekliyle merkezi gören 00:04:11.000 --> 00:04:16.000 ve merkezden de görülebilen haliyle bina. 00:04:16.000 --> 00:04:19.000 Bisiklet yolları, binanın hemen yanından geçiyor. 00:04:19.000 --> 00:04:25.000 Böylece nehri gezmeye gelenler de, sergiyi görüp binaya yakın olabilir. 00:04:27.860 --> 00:04:31.000 Torodial geometri binada oldukça etkili oldu. 00:04:31.000 --> 00:04:36.000 Binadaki tüm kirişler, tüm tabakalı ahşap ve aynı yarıçapa sahip. 00:04:36.000 --> 00:04:42.000 Tüm beton duvarlar, kuvvete dayanıyor ve binayı destekliyor. 00:04:42.000 --> 00:04:45.000 Binanın her bir parçası çalışıyor. 00:04:45.000 --> 00:04:49.000 Hem gece hem de açılış gününde, 00:04:50.000 --> 00:04:54.000 tepe camından gelen ışıkla aydınlatılan sergiler var. NOTE Paragraph 00:04:56.000 --> 00:04:59.000 1976'ya dönüyorum. 00:04:59.000 --> 00:05:04.000 (Alkış) 00:05:04.000 --> 00:05:12.970 1976'da burada kampüste gördüğünüz Kudüs'te Yad Vashem'deki Holokost müzesine 00:05:13.000 --> 00:05:16.000 bir çocuk anıtı müzesi tasarlama teklifi aldım. 00:05:16.000 --> 00:05:18.000 Bir bina yapmam istendi benden. 00:05:18.000 --> 00:05:24.000 Bina için gereken tüm giydirme ve çizimle alakalı eserler bana verildi 00:05:24.000 --> 00:05:26.000 ve çok rahatsız hissettim. 00:05:26.000 --> 00:05:28.000 Aylarca üstünde çalıştım ama başaramadım. 00:05:28.000 --> 00:05:31.150 Çünkü insanların tarihi müzelerden sıkılmış olduklarını düşündüm. 00:05:31.150 --> 00:05:34.000 Bilgiye ve doğal olarak 00:05:34.000 --> 00:05:37.000 bilgiyle dolu müzelere doymuşlardı. 00:05:37.000 --> 00:05:41.000 Bu, onların durumu sindirememesine sebep olabilirdi. 00:05:41.000 --> 00:05:43.000 Bu yüzden karşı bir teklif yaptım. NOTE Paragraph 00:05:43.000 --> 00:05:50.000 Dedim ki," Bina yok." orada bir mağara vardı. 00:05:50.000 --> 00:05:56.000 Tepenin içine kaya boyunca inip, bir yeraltı odasına inen bir tünel açarız. 00:05:56.000 --> 00:06:00.000 Zavallı çocuklarının fotoğraflarıyla dolu bir giriş salonu 00:06:00.000 --> 00:06:03.000 ve daha sonra geniş bir alana girersiniz. 00:06:04.000 --> 00:06:08.000 Ortada yanan tek bir mum var. 00:06:08.000 --> 00:06:15.000 Yansıtıcı gözlükler sayesinde, sonsuzluk tüm yönlere yansır. 00:06:15.000 --> 00:06:18.890 Alan boyunca yürürsünüz, 00:06:18.890 --> 00:06:22.000 bir ses çocukların isimlerini, yaşlarını ve doğum yerlerini okur. 00:06:22.000 --> 00:06:25.000 Bu ses altı ay boyunca tekrar etmez. 00:06:25.000 --> 00:06:29.390 Sonra ışığa doğru, kuzeye ve hayata inersiniz. NOTE Paragraph 00:06:29.390 --> 00:06:31.360 Dediler ki, " İnsanlar bundan anlamaz, 00:06:31.360 --> 00:06:34.000 bunun bir disko olduğunu düşünürler. Bunu yapamazsın." 00:06:34.000 --> 00:06:38.000 Projeyi rafa kaldırdılar. 10 yıl boyunca öylece durdu. 00:06:38.000 --> 00:06:42.000 Bir gün Los Angeles'tan 00:06:42.000 --> 00:06:45.000 3 yaşındaki oğlunu Auschwitz'de kaybeden Abe Spiegel, 00:06:45.000 --> 00:06:49.000 geldi, modeli gördü, bir çek yazdı ve 10 yıl sonra projeyi yaptırdı. NOTE Paragraph 00:06:51.000 --> 00:06:55.000 1998'den yıllar sonra 00:06:55.000 --> 00:06:59.000 Kudüs'teki aylık gezilerimden birindeydim. 00:06:59.000 --> 00:07:02.000 Dış işleri Bakanlığından bir telefon aldım, 00:07:02.000 --> 00:07:08.000 diyorlardı ki; Punjab Valisi geldi, resmi bir gezi yapıyor. 00:07:08.000 --> 00:07:14.000 Onu Yad Vashem'e çocukların anıtına götürdük, 00:07:14.000 --> 00:07:16.720 çok etkilendi. 00:07:16.720 --> 00:07:20.000 Mimarıyla tanışmak istiyor. Tel Aviv'e gelip onunla tanışır mısınız? 00:07:20.000 --> 00:07:25.000 Gittim ve Vali Badal dedi ki; 00:07:25.000 --> 00:07:30.000 Tıpkı siz Yahudiler gibi, biz Sihler de çok acılar çektik. 00:07:30.000 --> 00:07:33.000 Bugün gördüğüm şeyden çok etkilendim. 00:07:33.000 --> 00:07:37.000 Ulusal müzemizi halkımızın hikâyesini anlatacak şekilde inşa edeceğiz. 00:07:37.000 --> 00:07:39.000 Buna başlamak üzereyiz. 00:07:39.000 --> 00:07:41.000 Gelip sizin tasarlamanızı arzu ederim." NOTE Paragraph 00:07:41.000 --> 00:07:47.000 Çok da ciddiye almadığınız şeylerden biri. 00:07:47.000 --> 00:07:52.000 Ancak iki hafta sonra, 00:07:52.000 --> 00:07:56.000 Punjab'ın başkenti Chandigarh'ın hemen dışındaki bu kasabada, 00:07:56.000 --> 00:08:01.000 kutsal kitapları Halsa'yı yazan 00:08:01.000 --> 00:08:06.000 ve Sihlerin son gurusu olan Guru Gobind'in öldüğü kale 00:08:06.000 --> 00:08:11.000 ve mabedin bulunduğu Anandpur Sahib'teydim. 00:08:11.000 --> 00:08:15.290 Çalışmam lazımdı, 00:08:15.300 --> 00:08:18.380 beni kasaba ve mabetten 9 kilometre uzakta bir yere götürdüler. 00:08:18.380 --> 00:08:21.110 Ve dediler ki; "Seçtiğimiz yer burası." NOTE Paragraph 00:08:21.140 --> 00:08:25.000 Ben de "Bu hiç mantıklı değil. 00:08:25.000 --> 00:08:28.000 Ziyaretçiler yüz binlerce, 00:08:28.000 --> 00:08:31.000 kamyonlara ve otobüslere binmeyecekler. 00:08:31.000 --> 00:08:34.000 Haydi kasabaya dönelim ve alana yürüyelim." dedim. 00:08:34.000 --> 00:08:37.000 Ben tam şuraya, şu tepeye ve bu tepeye 00:08:37.000 --> 00:08:41.000 inşaat ve kasabanın bütününe köprü yapmayı tavsiye ettim. 00:08:41.000 --> 00:08:47.000 Yani işler Hindistan'da biraz daha kolay olduğundan, alan bir haftada satın alındı 00:08:47.000 --> 00:08:49.000 ve çalışmaya başlamış olduk. 00:08:49.000 --> 00:08:50.000 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:08:50.000 --> 00:08:54.000 Benim teklifim, su bahçelerinin akını 00:08:54.000 --> 00:08:59.000 ve tümünü hisardan merkeze bağlamak için 00:08:59.000 --> 00:09:01.000 müzeyi ikiye bölüp 00:09:01.000 --> 00:09:05.000 bir tarafı geçici sergiler ile salon ve kütüphaneye, 00:09:05.000 --> 00:09:09.000 diğer tarafı da sürekli değişen sergilere ayırmaktı. 00:09:09.000 --> 00:09:13.000 Kumlu yamaçlarda yükselen yapılar da 00:09:13.000 --> 00:09:18.000 beton ve kum taşından yapıldılar, tavanları ise paslanmaz çelik. 00:09:18.000 --> 00:09:23.000 Güneye bakıyorlar ve mabedin gün ışığıyla aydınlanmasını sağlıyorlar. 00:09:23.000 --> 00:09:26.000 Yayalar, bir taraftan diğerine çarprazlama gidiyorlar. 00:09:26.000 --> 00:09:32.000 Ve siz, Himalayalar'dan gelip kalenin geleneğini uyandırırken, 00:09:32.000 --> 00:09:38.000 kuzey taraftan geldiğinizde, kum yamaçlardaki taş işçiliğini görüyorsunuz. NOTE Paragraph 00:09:38.000 --> 00:09:40.000 Sonra oradan dört aylığına uzaklaştım. 00:09:40.000 --> 00:09:42.000 Çığır açıcı bir şey olacaktı. 00:09:42.000 --> 00:09:45.000 Geri döndüm, bak şu işe! Arkamda bıraktığım küçük model 00:09:45.000 --> 00:09:49.000 alandaki halka açık sergi için on kat büyük olarak inşa edilmişti. 00:09:49.000 --> 00:09:52.000 Hatta köprü de yapılmıştı. 00:09:52.000 --> 00:09:59.000 (Gülüşmeler) 00:09:59.000 --> 00:10:01.000 Çalışmanın çizimleriyle hem de! 00:10:02.000 --> 00:10:06.000 Kutlamalar için yarım milyon kişi toplanmıştı, 00:10:08.000 --> 00:10:12.000 Temel atma başlarken alanın içinde onları görebilirsiniz. 00:10:12.000 --> 00:10:17.000 Bana Safdie Singh adı verildi. İşte bu da yapım aşaması. 00:10:17.000 --> 00:10:22.000 1800 işçi çalışıyor ve iki yıl içinde bitecek. NOTE Paragraph 00:10:22.000 --> 00:10:27.000 Üç yıl önceki Yad Vashem'e geri dönüyorum, tüm bunlardan sonra, 00:10:27.000 --> 00:10:30.390 Yad Vashem, tarihi müzeyi baştan aşağıya tekrar inşa etmeye karar verdi. 00:10:30.390 --> 00:10:34.000 Çünkü Washington'daki katliam müzesi artık inşa edilmişti 00:10:34.000 --> 00:10:39.000 ve bu müze bilgi açısından oldukça zengin. 00:10:39.000 --> 00:10:42.530 Yad Vashem, bu noktada yılda 3 milyon ziyaretçiyle baş etmek zorunda. 00:10:42.530 --> 00:10:45.000 Onlar dediler ki; "haydi müzeyi yeniden yapalım." 00:10:45.000 --> 00:10:47.990 Ama tabii ki, Sihler size işi altın tabakta sunabilir. 00:10:48.030 --> 00:10:51.013 Yahudiler ise biraz daha zor, uluslararası yarış, 00:10:51.013 --> 00:10:54.000 evre bir, evre iki ve evre üç. 00:10:54.000 --> 00:10:56.000 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:10:56.000 --> 00:11:00.000 Sonra yine, Washington binası boyutunda bir bina inşa etme görevi, 00:11:00.000 --> 00:11:05.000 beni bir açıdan rahatsız etti. 00:11:05.000 --> 00:11:09.000 4645 metrekare alan, hassas bir tepede olacak. 00:11:09.000 --> 00:11:13.000 Biz de katliamın hikâyesini anlatmak için kapılarla dolu odalarla 00:11:13.000 --> 00:11:17.000 biraz da benzer odaları olan galerilere de gideceğiz. 00:11:17.000 --> 00:11:22.000 Teklifim dağ boyunca keserek ilerlemekti, bu benim ilk taslağımdı. 00:11:22.000 --> 00:11:24.000 Tüm müzeyi dağ boyunca kesmek 00:11:24.000 --> 00:11:26.000 dağın bir tarafından girip 00:11:26.000 --> 00:11:28.000 diğer tarafından çıkmak 00:11:28.000 --> 00:11:32.000 ve odalara dağ boyunca ışığı ulaştırmak. NOTE Paragraph 00:11:32.000 --> 00:11:35.000 İşte modeli görüyorsunuz: 00:11:35.000 --> 00:11:38.000 bir resepsiyon binası ve yeraltı park yeri. 00:11:38.000 --> 00:11:44.000 Bir köprü geçiyorsunuz, bu 18 metre yüksekliğindeki tepeyi 00:11:44.000 --> 00:11:46.000 tam ortadan kesen ve kuzeye gittikçe 00:11:46.000 --> 00:11:51.000 sağa doğru genişleyen odaya giriyorsunuz. 00:11:51.000 --> 00:11:54.000 Bütün galeriler yer altında 00:11:54.000 --> 00:11:57.000 ve giriş ışıklarını görüyorsunuz. 00:11:57.000 --> 00:12:00.000 Gece vakti, sadece bu üçgenin üstünde bulunan 00:12:00.000 --> 00:12:04.000 bir tepe camındaki bir sıra ışık dağı kesiyor. 00:12:04.000 --> 00:12:08.000 Gezdiğiniz tüm galeriler, 00:12:08.000 --> 00:12:11.000 yer altında kalıyor. 00:12:11.000 --> 00:12:16.000 Kayalara gömülü odalar da bulunuyor. 00:12:16.000 --> 00:12:20.000 Beton duvarlar, taşlar, olanak halinde de ışıklı bacaları olan doğal kayalar. 00:12:20.000 --> 00:12:26.000 Bu aslında bir İspanyol madeni. 00:12:26.000 --> 00:12:29.000 Ve bu maden, bir şekilde buradaki galerilere ilham kaynağı oldu. 00:12:29.000 --> 00:12:32.000 Sonra, kuzeye doğru giderken açılıyor, 00:12:32.000 --> 00:12:38.000 dağdan, ışıkların, şehrin 00:12:38.000 --> 00:12:41.000 ve Kudüs'ün tepelerine haykırıyor. NOTE Paragraph 00:12:43.000 --> 00:12:48.000 İki aylığına çalıştığım bir projeyle konuşmamı bitirmek isterim. 00:12:48.000 --> 00:12:54.000 Washington Barış Enstitüsünün, yani Amerikan Barış Enstitüsünün 00:12:54.000 --> 00:12:56.000 karargâhından söz ediyorum. 00:12:56.000 --> 00:13:01.000 Bu alan Lincoln Anıtı'nın etrafından seçildi. 00:13:01.000 --> 00:13:05.000 Bunu, direkt olarak Virginia'dan gelen Roosevelt Köprüsü'nün girişinde 00:13:05.000 --> 00:13:09.000 son bina olan alışveriş merkezinden görebilirsiniz. 00:13:10.000 --> 00:13:16.000 Bu da bir yarışmaydı ve benim daha yeni başladığım bir şey. NOTE Paragraph 00:13:18.000 --> 00:13:21.460 Ancak biri, alanın eşsiz olduğunu fark etti. 00:13:21.460 --> 00:13:23.880 Eğer Washington'da herhangi bir yerde olsaydı, 00:13:23.880 --> 00:13:27.680 bir ofis binası, bir konferans salonu, barış müzakerelerinin yapıldığı bir yer 00:13:27.680 --> 00:13:30.970 ve böyle şeyler, bu binanın olduğu her şey olurdu. 00:13:31.010 --> 00:13:35.000 Ama onu alışveriş merkezi ve Lincoln Anıtı'nın yakınlarına koyma erdemiyle 00:13:35.000 --> 00:13:40.000 bu yapı alışveriş merkezinde barışın sembolü haline geliyor. 00:13:40.000 --> 00:13:45.000 Bu da mücadele edilecek pek çok kızışmayı beraberinde getirdi. NOTE Paragraph 00:13:45.000 --> 00:13:49.000 İlk taslak, binanın araştırmalarının yapılacağı konferans salonlarının 00:13:49.000 --> 00:13:54.000 ve halka açık binanın olduğu pek çok alanı olduğunu gösterdi 00:13:54.000 --> 00:13:58.000 çünkü bu müze barışı yaratmaya adanacak. 00:13:58.000 --> 00:14:02.000 Bunlar yarışma için sunduğumuz çizimler. 00:14:02.000 --> 00:14:07.000 Girişten itibaren ışık saçan alanları gösteren planlar. 00:14:07.000 --> 00:14:11.000 Yapının, alışveriş merkezindeki yapılar dizisinde 00:14:11.000 --> 00:14:15.000 oldukça saydam, davetkâr olduğunu görüyor ve içeri bakıyorsunuz. 00:14:15.000 --> 00:14:20.000 Yeniden girdiğinizde, tüm yönlerden şehre bakıyorsunuz. 00:14:20.000 --> 00:14:24.000 Bu binada hissettiğim şey, -Kundera'dan alıntılayarak- 00:14:24.000 --> 00:14:27.110 var olmanın dayanılmaz hafifliği 00:14:27.120 --> 00:14:32.840 ve hafiflik ile bir alakasının bulunduğudur. 00:14:32.890 --> 00:14:39.220 Belirli bir dinamizm ve iyimserlik ile alakasının da bulunduğunu hissediyorum. 00:14:39.290 --> 00:14:44.060 O olduğu yerde gelişmekte. NOTE Paragraph 00:14:44.230 --> 00:14:47.500 Belki de yeni malzemeler gerektiren, 00:14:47.500 --> 00:14:49.190 tavanın nasıl hafif yapılacağı, 00:14:49.230 --> 00:14:52.340 nasıl yarı saydam yapılacağı, 00:14:52.410 --> 00:14:53.790 nasıl parlak olacağı, 00:14:53.810 --> 00:14:55.430 ve nasıl değişken olmayacağı 00:14:55.600 --> 00:14:57.530 ile ilgili çalışmalar, 00:14:59.930 --> 00:15:03.000 işte burada bir yapıya nasıl bir düzen uygulanacağının 00:15:03.000 --> 00:15:09.000 üç boyutta çalışılması demek. 00:15:09.000 --> 00:15:11.000 Öylece değiştirebileceğiniz bir şey değil. 00:15:11.000 --> 00:15:14.000 Çünkü belli bir tasarım sürecini durdurmuş olursunuz. 00:15:19.000 --> 00:15:21.000 Ve öyle devam eder. NOTE Paragraph 00:15:25.000 --> 00:15:27.000 Bir şey söyleyerek bitirmek istiyorum. 00:15:27.000 --> 00:15:35.000 (Alkış) 00:15:35.000 --> 00:15:41.000 Söylediğim her şeyi "güzellik" kavramına bağlayarak bitirmek istiyorum. 00:15:41.000 --> 00:15:44.000 Biliyorum, bugünlerde pek moda bir terim değil bu. 00:15:44.000 --> 00:15:48.000 Mimarlık okullarında söylem olarak hiç moda değil. 00:15:48.000 --> 00:15:54.000 Fakat tüm bunlar, bana o veya bu şekilde bir güzellik arayışı gibi geliyor. 00:15:54.000 --> 00:15:57.000 Güzellik en temel uygunluk algısıdır. 00:15:57.000 --> 00:16:06.000 1917 yılından, sevdiğim bir morfolog olan Theodore Cook'tan bir alıntım var. 00:16:06.000 --> 00:16:10.000 "Güzellik insanlık demektir. 00:16:10.000 --> 00:16:13.110 Doğal bir nesneye güzel deriz 00:16:13.110 --> 00:16:16.193 çünkü o nesnenin şekil olarak birbirine uygunluğu 00:16:16.193 --> 00:16:19.000 ile işlevin mükemmel gerçekleştirilmesini görürüz." 00:16:19.000 --> 00:16:23.000 Ben buna amacın mükemmel gerçekleştirilmesi derdim. 00:16:23.000 --> 00:16:28.000 Ancak, bir uygunluk türü olarak güzellik, 00:16:28.000 --> 00:16:32.000 bize doğal ortamımızla alakalı tüm kuvvetler ile bizim insani çevremizin 00:16:32.000 --> 00:16:36.000 bunun için gerçekleştirildiğini söyleyen bir şeydir. NOTE Paragraph 00:16:36.000 --> 00:16:41.000 Yirmi yıl önce, Richard ve benim beraber bulunduğumuz bir konferansta, 00:16:41.000 --> 00:16:46.000 beni bugün bile etkileyen bir şiir yazdım. 00:16:46.000 --> 00:16:53.000 "Gerçeği arayan güzelliği bulur. Güzelliği arayan kibri bulur. 00:16:53.000 --> 00:16:57.000 Düzeni arayan tatmini bulur. 00:16:57.000 --> 00:17:01.000 Tatmini arayan hayal kırıklığına uğrar. 00:17:01.000 --> 00:17:04.000 Kendini emsallerinin hizmetkârı olarak gören, 00:17:04.000 --> 00:17:07.497 kendini ifadenin neşesini bulur. 00:17:07.797 --> 00:17:12.000 Kendini ifade etmeyi arayan kibrin çukuruna düşer. 00:17:12.270 --> 00:17:14.720 Kibir doğaya uymaz. 00:17:14.800 --> 00:17:18.917 Doğa, evrenin doğası ve insanın doğası sayesinde gerçeği arayacağız. 00:17:18.988 --> 00:17:21.790 Gerçeği ararsak güzelliği bulacağız." NOTE Paragraph 00:17:21.850 --> 00:17:22.805 Çok teşekkür ederim. 00:17:22.805 --> 00:17:23.520 (Alkış)