Bu en sevdiğim protesto tişörtüm.
Üzerinde "İnsanlarınızı koruyun" yazıyor.
Bunu toplum merkezimizin
bodrumunda yaptık.
Bunu mitinglerde,
protestolarda, eylemlerde
sevdiklerini polis şiddeti yüzünden
kaybedenlerin mum ışığı
nöbetlerinde giydim.
Toplum organizasyon etiğinin tutuklanma
sürecini nasıl değiştirdiğini,
ofis memurlarını nasıl
sorumlu tutabildiğini
ve ailelere hayatlarının en karanlık
anlarında ne kadar güçlü ve iyi
hissettirebildiğini gördüm.
Ama bir aile, merkezimize geldiğinde
ve "Sevdiğim biri tutuklandı,
ne yapabiliriz?" diye sorduğunda
sokaklarda gördüğümüz
toplumsal organizasyonun gücünü
mahkemelere nasıl
taşıyacağımızı bilemedik.
Avukat olmadığımızı ve mahkemelerin
bir şeyleri değiştirebileceğimiz
alanlar olmadığını fark ettik.
Bu yüzden kolektif eyleme olan
inancımıza rağmen
önemsediğimiz insanların
mahkemelere tek başlarına
gitmelerine izin verir olduk.
Doğal olarak her on seferden dokuzunda,
o insanlar kendileri için
avukat tutmayı karşılayamıyorlardı
bu nedenle kahramanca işler çıkaran
ancak yeterli kaynaklara sahip olmayan
ve çok fazla davanın yükü altında ezilen
kamu avukatlarını tutuyorlardı.
Yüksek dava kazanma oranları
hedefleyen savcılarla,
zorunlu minimum cezalarla
ve sürecin her aşamasına kazınmış ırksal
ön yargılarla karşılaşıyorlardı.
Bu yüzden bu ülkedeki
bu ihtimallerle yüzleşen,
toplumun gücünden uzaklaştırılmış
ve mahkemede ne yapması
gerektiğini bilmeyen,
hakkında cezai iddianame
bulunan insanların %90'ı
uzlaşma anlaşması kabul ediyor.
Bu, şu anlama geliyor;
dizi ve filmlerde gördüğümüz şekilde
mahkemede efsanevi bir gün
geçiremeyecekler.
İşte bu, Amerika'daki kitleleri
hapsetme hikâyesinin anlatılmayan kısmı --
ve nasıl dünyada en çok insan hapseden
ülke olduğumuzun.
Bu ülkede şu anda hapsedilmiş
2 milyondan fazla insan var.
Oranlar gösteriyor ki
her üç siyahi erkekten biri
hayatlarının bir noktasında
hapishane hücresini görecek.
Ama bunun bir çözümü var.
Mahkemeleri sadece
avukatların etkileyebileceği düşüncesine
hürmet etmemeye karar verdik.
Toplumsal organizasyonun gücünü,
aklını ve becerilerini kullanarak
yargı sistemine girmeye karar verdik.
Bu anlayışa
"katılımcı savunma" diyoruz.
Hakkında suçlama bulunan sevdikleri olan
aileler ve toplulukların
nasıl bu davaların sonuçlarını
etkileyebilecekleri,
ve mahkemelerdeki güç yapısını
nasıl değiştirebilecekleri
üzerine bir metodoloji.
Hakkında suçlama olan
yakınlara sahip ailelerin,
yarısı destek grubundan diğer
yarısı da stratejik planlamadan oluşan
haftalık toplantılara
gelmeleri ile işliyor.
Aksi takdirde izole
ve yalnız başlarına olacakları
bir deneyimden kendilerine
bir topluluk oluşturuyorlar.
Yuvarlak düzende oturuyorlar
ve sevdikleri ve destek olmaya
çalıştıkları kişilerin
isimlerini bir tahtaya yazıyorlar.
Topluca, davalarının sonucunu değiştirecek
somut ve taktiksel yollar buluyorlar.
Tutarsızlıkları görmek için
polis raporlarını inceliyorlar,
üzerinde daha fazla araştırma yapılması
gereken noktaları buluyorlar
ve duygusal destek vermek için
mahkemeye beraber gidiyorlar.
Ayrıca hakimin, önünde duran
o kişinin iyiliği
ve başarısı için çalışmış
daha büyük bir topluluğun
parçası olduğunu anlaması için.
Sonuçlar kayda değer.
Reddedilen suçlamalar,
önemli ölçüde azalan cezalar
ve çıkarılan beraat kararları gördük.
Bazen bunlar hayat kurtarıcı bile oldu,
Ramon Vasquez örneğinde de olduğu gibi.
İki çocuk babası, aile adamı,
kamyon şöförü
ve masum olmasına rağmen
çete cinayetiyle yanlış bir şekilde
suçlanan biriydi
ve müebbet hapis cezasıyla
karşı karşıyaydı.
Ramoun'un ailesi, tutuklanmasından
ve gözaltına alınmasından
kısa bir süre sonra
bu toplantılara geldiler.
Sıkı çalışmaları sayesinde
davada büyük çelişkiler
ve açıklar buldular.
Dedektiflerin, evinde buldukları kırmızı
şapkanın bir şekilde onu çetelere
bağladığını düşünmeleri gibi tehlikeli
varsayımlarını çürütmeyi başardılar.
Fotoğraflar ve videolar sayesinde
kırmızı şapkanın Ramon'un koçluğunu
yaptığı oğlunun küçükler ligi takımına
ait olduğunu kanıtladılar.
Telefon kayıtları ve mağaza fişleri
sayesinde Ramon'un
işlediği iddia edilen suç sırasında
şehrin diğer tarafında
olduğunu kanıtlayan
bağımsız bilgileri topladılar.
Ailenin 7 ay süren sıkı çalışması
ve Ramon'un hapiste güçlü kalmasıyla
suçlamaları düşürmeyi başardılar.
Ramon'u en başından beri
yaşaması gereken hayatı
yaşaması için eve getirdiler.
Her yeni davayla birlikte
aileler, toplumun bilgisini
dava sistemi üzerinde etkisi olması için
kullanabilecekleri yeni yollar buldular.
Çok fazla cezaların belirlendiği
duruşmalara gittik.
Duruşmadan çıktıktan sonra
ve birinin yakını
az önce hapse gönderildikten sonra
otoparka yürürken en çok
duyduğumuz cümleler
"Yargıçtan nefret ediyorum"
veya "Keşke başka bir avukatımız olsaydı"
gibi cümleler değildi.
"Keşke onu bizim tanıdığımız kadar
tanıyor olsalardı" diyorlar.
Bu yüzden aileler için sevdikleri kişinin
hikayesini tam haliyle anlatabilmeleri
ve bir dosyadan daha iyi
anlaşılabilmeleri için yeni
araçlar ve yollar geliştirdik.
Aileler, bizim deyişimizle adı
sosyal biyografi paketleri olan
geçmiş zorluklarını, başarılarını
ve gelecekteki imkanları ile
beklentilerini gösteren
fotoğraflar, sertifikalar
ve mektupları derledikleri
paketler hazırlamaya başladılar.
On dakikalık kısa belgesellerle
evdeki insanlarla, kilisedeki insanlarla
ve iş yerlerindeki insanlarla
röportaj yaparak
o kişilerin hayatlarının arka planında
kim olduklarını anlatıyorlar.
Bu bize geçici olarak mahkeme duvarlarını
yok etmenin yolunu gösteriyordu.
Videonun gücüyle
hakim, mahkemeden çıkıp
komitenin içine giriyor
böylece kaderini belirleyeceği kişinin
hayatını bütünüyle algılıyor.
Kampımızdan çıkan ilk
biyografi projelerinden birisi
Carnell içindi.
Toplantılara katıldı
çünkü düşük seviyeli bir uyuşturucu
suçlamasında savunma yapıyordu.
Birkaç yıllık ayıklıktan sonra
uyuşturucu bulundurmaktan tutuklandı.
Fakat California'nın
hüküm verme şemalarından dolayı
beş yıllık hapis cezasıyla
karşı karşıyaydı.
Biz onu öncelikle bir baba
olarak tanıyorduk.
Kızlarını toplantılara getirir
daha sonrasında ise karşıdaki parkta
onlarla oyun oynardı.
Dedi ki ''Bak cezamı çekebilirim
fakat içeri girersem kızlarımı alırlar.''
Böylece ona kamera verip
''Baba olmanın nasıl bir şey
olduğuyla alakalı çekimler yap.'' dedik.
Böylece kızlarına kahvaltı hazırlarken,
onları okula götürürken,
etütlere götürürken
ve onlarla ödev yaparken çekimler yaptı.
Bu fotoğraf çalışması
avukatı tarafından
ceza duruşmasında kullanıldı.
Aslında beş yıl hapis cezası
isteyen bu hakim
Carnell'i tamamen başka bir yoldan tanıdı.
Beş yıllık hapis cezasını
altı aylık bir ayakta tedavi
programına çevirdi.
Bu şekilde Carnell kızlarıyla kalabildi.
Kızları ise hayatlarında
bir babaya sahip olabildi.
Bu şekilde Carnell gerçekten aradığı
bu tedaviye erişebildi.
Katılımcı savunmalarda kullandığımız
bir çeşit törenimiz var.
Size daha önce söylediğim gibi
aileler toplantılara katıldığı zaman
sevdiklerinin isimlerini
tahtaya yazıyorlar.
Bu isimler haftalar boyu bize anlatılan
hikayelerle tanıdığımız insanlar
ve onları yüreklendiriyor,
onlar için dua ediyor ve ümit ediyoruz.
Bir duruşma kazandığımızda
bir ceza indirimi aldırdığımızda,
suçlamayı düşürdüğümüzde
ya da birisini beraat ettirdiğimizde
ismi tahtada yazılı olan o kişi
toplantılara katılıyor.
İsimleri çıka geldiğinde
onlara bir silgi veriliyor,
tahtaya doğru yürüyorlar
ve kendi isimlerini siliyorlar.
Kulağa basit gelse de manevi bir deneyim.
İnsanlar alkışlıyor ve ağlıyorlar.
Bu yolculuğa yeni başlamış olan aileler
ve odanın arkasında oturanlar için
günün birinde sevdiklerini
evlerine döndürüp isimlerini
sildirebilecekleri
bir bitiş çizgisinin var olduğunu bilmek
içtenlikle ilham verici.
Katılımcı savunma için
ülkenin tamamında
organizasyonu eğitiyoruz.
Yirmi şehirden fazlasında
ulusal bir ağımız var.
Pennsylvania'da bir kilise,
Tennessee'de ebeveynler derneği,
Los Angeles'ta gençlik merkezi.
Philadelphia, ulusal ağımıza
eklediğimiz son şehir.
ve bu çalışmayı daha da
büyütüp derinleştiriyor.
Geçen hafta
ilk katılımcı savunma
toplantılarına başladılar.
Tanıklığını paylaşıp komitenin,
ülke çapındaki azmi sayesinde
nelerin mümkün olduğunu
bilmelerine ilham vermesi için
California'dan Philadelphia'ya
getirdiğimiz kişi
Ramon Vasquez, California
Santa Clara County'de hapisten çıkmıştı.
Bütün bunların arasından
hala kullandığımız bir metrik var.
Buna zamandan tasarruf deniyor.
Haftalık toplantılarda hala
söylediğimiz bir atasözü var.
Yeni bir aile toplantıya ilk defa
geldiğinde şunu söyleriz:
Hiçbir şey yapmazsanız
sistem, duruşmayı beklerken
sevdiklerinizin hapiste yatması
için dizayn edildi.
Bu sistemin hapis cezasını ölçmek için
kullandığı bir dildir.
Fakat eğer bağlanır, katkı sağlarsanız
hapiste yatılan dönemi
zamandan tasarrufa çevirebilirsiniz.
Onlar evlerinde sizinle
yaşamaları gereken hayatları yaşamalılar.
Örneğin Carnell beş yıllık bir zaman
tasarrufundan yararlandı.
Farklı katılımcı savunma merkezlerinde
toplantılarda ve mahkemelerde
yapılan işler üzerinden
sosyal biyografi videoları
ve paketlerinden
tasarruf edilen zamanı toplarsak
4.218 yıllık hapis cezası
zamanından tasarruf ettik.
Bu ebeveynlerin ve çocukların hayatları.
Genç insanlar üniversite yerine
hapislere gidiyor.
Bizler jenerasyonlar boyunca
dönüp duran çileyi sona erdiriyoruz.
Eyaletim olan California'yı
göz önünde bulundurursak
California hapis sisteminde birini
barındırmak 60 bin dolara mal oluyor.
Bu demek oluyor ki aileler, eyaletlerini
tonlarca dolar masraftan kurtarıyor.
Ben matematikçi değilim
ve hesaplamaları yapmadım
fakat bu para ve kaynaklar
ruh sağlığı merkezlerine
rehabilitasyon merkezlerine,
eğitime yeniden tahsis edilebilir.
Şu anda bu tişörtü
ülkenin dört bir yanında
mahkemelerde giyiyoruz.
Mahkeme salonlarındaki
insanlarda bu tişörtü giyiyor
çünkü insanlarını korumada
doğrudanlık istiyorlar.
Fakat bizim onlara söylediğimiz şey,
uygulayıcılar olarak
yeni bir alan inşa ettikleri,
ülkenin sonsuza kadar
adalete bakış akışını değiştirecek
yeni bir akım oluşturdukları.
Teşekkürler.
(Alkış)