WEBVTT 00:00:05.460 --> 00:00:08.520 Botticelli'nin 'Venüs'ün Doğuşu' isimli eserine bakıyoruz. 00:00:08.520 --> 00:00:11.961 Gördüğümüz eser, batı dünyasının sanat tarihindeki en ikonik, en çok bilinen tablolardan birisi. 00:00:11.961 --> 00:00:15.655 Venüs muhteşem güzellikte. Çok güzel, başka nasıl olabilir ki zaten? 00:00:15.655 --> 00:00:22.404 Bu resim Rönesans dönemine ait, Hristiyanlık kavramına ilişkin resimlerden oldukça farklı, Venüs ayakta ve çıplak. Çıplak olarak tasvir edilmiş olması biraz radikal. 00:00:22.404 --> 00:00:29.573 Zira Rönesans dönemi eserlerinde, bu resme gelene kadar nü görebileceğiniz tek yer Havva'nın resimleriydi. 00:00:29.573 --> 00:00:31.588 Bu ise Hz. Havva değil. 00:00:31.588 --> 00:00:41.504 Botticelli'nin resmetmiş olduğu antik dönem aşk tanrıçası Venüs. Sanatçı bu resmi yaparken, eski bir Roma heykelini model olarak kullanmış. 00:00:41.504 --> 00:00:45.612 Botticelli'nin yararlandığı Venüs heykeli ise, 00:00:45.612 --> 00:00:50.420 antik Yunan döneminden kalan bir Venüs heykelinin kopyasıymış. Medici koleksiyonuna ait olan Yunan döneminde yapılmış bu heykel, 'Mütevazi Venüs' olarak bilinir. 00:00:50.420 --> 00:00:57.478 Bakmakta olduğumuz resmin de Medici ailesi için yapılmış olduğu düşünülüyor, Lorenzo de Medici'nin bir kuzeni için yapılmış olabilir. 00:00:57.478 --> 00:01:00.381 Venüs tam ortada duruyor. Denizden doğmuş. 00:01:00.381 --> 00:01:05.765 Ve batıdan esen ılık rüzgarlar onu kıyıya sürüklemiş. Rüzgarlar da insan şeklinde tasvir edilmişler bu resimde, sol tarafta rüzgarları görüyoruz. 00:01:05.765 --> 00:01:09.180 Venüs bir deniz kabuğunun üzerinde ayakta duruyor. 00:01:09.180 --> 00:01:12.073 Bu resimde imkansız olan çok şey var. 00:01:12.073 --> 00:01:18.030 Venüs sahile çıktığında sağ taraftaki hizmetli çıplak vücudunu örtecek, elinde pelerinle bekliyor. 00:01:18.030 --> 00:01:21.826 Henüz üstünü örtmeden gördüğümüz için şanslıyız, 00:01:21.826 --> 00:01:25.599 zira vücudu çok güzel, çok çekici. 00:01:25.599 --> 00:01:28.846 Gerçek hayatta burada gördüğümüz duruşun olması imkansız. 00:01:28.846 --> 00:01:32.165 Vücudun bu olağandışı kıvrımlı duruşu için, 00:01:32.165 --> 00:01:37.980 gerçekten çok esnek bir iskelet yapısına sahip olması lazım. 00:01:37.980 --> 00:01:40.930 Hatta onu kıyıya sürükleyen rüzgarlara bakın, 00:01:40.930 --> 00:01:44.540 onların birbirlerine sarılma şekli de gerçeğe uygun değil. 00:01:44.540 --> 00:01:47.559 Buradaki her figür yüzüyor, süzülüyor sanki. 00:01:47.559 --> 00:01:51.618 Rönesans dönemi resimlerine baktığımızda genelde doğalcılık görürüz, natüralizm temel unsurlandandır. 00:01:51.618 --> 00:01:56.483 Ağırlığı olan, anlamlı vucüt şekillerine sahip, gerçek hayatta karşılaşabileceğimiz figürler görmeyi bekleriz. 00:01:56.483 --> 00:01:59.658 Rönesans dönemi resmi dediğimizde aklımıza gelen budur. Ancak Boticelli'nin incelediğimiz resmindeki durum bu değil. 00:01:59.658 --> 00:02:04.600 Bazı sanat tarihçileri Botticelli'nin bu resmi yaparken antik Yunan döneminden kalmış bir resimden yararlandığını öne sürdüler. 00:02:04.600 --> 00:02:08.695 Ancak Botticelli'nin geleneksel Yunan sanatına ilişkin görmüş olabileceği yegane örnek 00:02:08.695 --> 00:02:12.780 vazoların üzerindeki figürler olabilir. 00:02:12.780 --> 00:02:16.559 Vazoların üzerindeki figürlerin genelde zeminden bağımsız olduğunu görürüz, vazoların üzerindeki frizdir aslında. 00:02:16.559 --> 00:02:22.801 Burada gördüğümüz resim ise Botticelli'nin karakteristik özelliklerini taşıyor, bütün figürler öne çıkartılmışlar ve aynı düzlemde yer alıyorlar. 00:02:22.801 --> 00:02:28.987 Figürler biraz izole edilmiş gibiler. Üç gruba ayrılmışlar. 00:02:28.987 --> 00:02:32.743 bir vazonun üzerinde aynı hat üzerine yapılmış resimler gibi düşünebilirsiniz. Resim çok doğrusal gerçekten. 00:02:32.743 --> 00:02:36.368 Yer alan figürlerin şekli ve doğrusal olarak yerleştirilmeleri sebebiyle boyut duygusu yadsınıyor. 00:02:36.368 --> 00:02:39.554 Evet arkaya doğru derinliği görebiliyorsunuz, ancak sağlam perspektifi olan bir resim değil. 00:02:39.554 --> 00:02:47.947 Sanatçı bu resimdeki derinlik duygusunu hafifletmeye çalışmış, figürler ve güzelliğin ön plana çıkartılmasına önem vermiş. 00:02:47.947 --> 00:02:52.317 Yani ben böyle düşünüyorum, sanatçının gerçekten ne yapmayı hedeflediğini kesin olarak bilmemiz imkansız tabii. 00:02:52.317 --> 00:02:59.666 Baktığımız güzelliğe ilişkin bir eser, neo-platonik bir bakış açısıyla güzelliği fiziken gördüğümüz, etki uyandırıcı, erotik bir güzellik 00:02:59.666 --> 00:03:03.500 ve bu da izleyiciyi ilahi güzellik kavramına yönlendiriyor. 00:03:03.500 --> 00:03:11.386 İki çeşit güzellik var. Fiziki güzelliğin üzerinde düşünerek, ilahi güzelliğe ulaşabiliriz. 00:03:11.386 --> 00:03:21.685 Mitolojideki güzelliği yaratmış Botticelli. Gördüğümüz güzellik, Venüs'ün öyküdeki güzelliği. 00:03:21.685 --> 00:03:25.762 Ancak sanatçı aynı zamanda desenlerin kulanımına, dekoratif kalitenin yüksek olmasına da çok önem vermiş. 00:03:25.762 --> 00:03:30.532 Dekoratif olarak yüksek kalitede olması, yani üstün kaliteli görsellik amaçlanmış. 00:03:30.532 --> 00:03:33.449 Bunu Venüs'ün saçlarına koyduğu altından anlıyoruz, ve sağdaki ağaçtan da tabii. 00:03:33.449 --> 00:03:36.365 Resmin arzu uyandıran bir havası olduğunu düşünüyorum. 00:03:36.365 --> 00:03:42.570 Venüs ile rüzgarların arasında pembe çiçekler uçuşuyor, dalgaları oluşturan güzel çizgiler, 00:03:42.570 --> 00:03:45.939 saçlarının kıvrımları, havada dalgalanan kumaşlar. 00:03:45.939 --> 00:03:47.992 Bizim de dahil olmak isteyeceğimiz güzel bir dünya buradaki. 00:03:47.992 --> 00:03:51.992 .