[Glenn Ligon: Anlamın Katmanları] Resimlerime birçok farklı seviyede yaklaşılabilir. Mesela yalnızca belli bir güzelliğe sahip olan bir obje olarak yaklaşılabilir. Ya da içinde farklı okunulabilirlik seviyelerinde bir metin olan bir obje olarak yakşlaşılabilir. Eğer biri James Baldwin'i tanıyorsa ve resmimdeki metnin onun bir makalesinden olduğunu farkediyorsa, o halde bu resmi açar- ona başka seviyede bir anlam yükler "The Million Man March"a gönderme yapan resimler 90lı yılların ortalarında, Islam ülkesinin lideri Louis Farrakhan'ın "The Mall in Washington D.C'de ülkedeki siyahilerin varlığı ve görünülürlüğü için bu yürüyüşü düzenlemesinden yalnızca birkaç yıl sonra yapıldı- -ki ben bunu oldukça ironik buluyorum Çünkü siyahiler bu ülkede başından beri vardılar, ülke ülke olmadan önceden beri. Ama biz hep "insanlığımızı" katma ihtiyacı duyarız. Bu yürüyüşün ironisi belki de siyahi kadınların işe gitmemeleri ama aynı zamanda marşa katılmamalarının teşvik edilmesiydi. Bu yürüyüşten görseller kullanarak serigrafi baskısı yapmayı düşünmeye başladığımda Bu tür bir "yokluk" kavramı ya da kadınlarla yokoluş ilgimi çeken ve fotoğraflarda bulmaya çalıştığım şeylerdi. Her sanat eseri gibi, daha çok bilgi edindikçe herşey zenginleşmeye başladı; ama bunun can alıcı bir nokta olduğunu düşünmüyorum. Herhangi biri bir müzeye girip Jackson Pollock hakkında en ufak bir bilgiye sahip olmayıp yine de ona bir tepki gösterebilir- ondan bir şeyler kazanabilir. Ondan kazandıkları şey daha fazla bilgiye sahip oldukça daha zengin olabilir ama her şeyde bu böyle. (GÜLER) Dünyada olmak böyle bir şey.