Merhaba.
Adım Latife El Maktum.
5 Aralık 1985 tarihinde doğdum.
Annem Huriye Ahmed Lamara
Cezayirli.
Babam Birleşik Arap Emirlikleri Başbakanı
ve Dubai hükümdarı,
Muhammed bin Raşid Sait El Maktum.
Onun Latife adında üç kızı var.
Ben ortanca olanım.
bir benden büyük ve bir de benden küçük (Latife) daha var.
Ayrıca Meryem adında iki kızı var.
Toplam 30 kardeşim var.
Bunu 'Hayır bakın Latife burada' diye
bu videonun herhangi bir şekilde
yalanlanmaması için söylemek zorundayım.
Evet, üç tane Latife var, ben onlardan biriyim.
Ben ortanca Latife'yim.
Öz kardeşlerim Maitha ve Şemsa.
İkisi de benden büyük
ve Macit benden küçük.
Bu videoyu çekiyorum çünkü bu çektiğim son video olabilir.
Evet.
Çok yakında bir şekilde kaçacağım
ve sonuçtan pek emin değilim ama
işe yarayacağından yüzde doksan dokuz eminim.
Ve işe yaramasa da bu video bana yardım edebilir
Çünkü babamın umurunda olan tek şey itibarı.
Kendi itibarını korumak için insanları öldürür.
O .. o sadece kendisini ve egosunu önemser.
Yani bu video hayatımı kurtarabilir.
Ya da bu videoyu izliyorsanız bu o kadar da iyi bir şey değil.
Ya öldüm ya da çok, çok,
çok kötü bir durumdayım demektir.
Şimdi nereden başlayayım?
2000 yılında,
ablam Şemsa İngiltere'de tatildeyken.
18 yaşında on dokuza girecekti.
Kaçtı.
Ve özgür olmasının iki ayında
temas halindeydik ve ben annem ve
diğer kardeşimle birlikte Dubai'deydim.
Üvey annesiyle seyahat etmişti..
ve saire.
Yani ..
O kaçtı çünkü Dubai'de özgür değildi.
Onun araba kullanmak, seyahat etmek ya da kendi geleceği için seçimler yapmak
gibi uygar dünyadaki
herhangi birinin hafife alacağı şeyleri
yapma özgürlüğü yoktu.
Seçme özgürlüğü bizim sahip olduğumuz bir şey değil
Yani buna sahipken, bunu hafife alırsınız ve buna sahip değilseniz, bu çok çok özeldir.
Yani, o kaçtı ve başından beri
benimle iletişim halindeydi.
Ben o zaman on dört yaşındaydım.
Ve, Şemsa..
Ben onu neredeyse bir anne figürü olarak gördüm.
Evet, o benim büyük kardeşim.
Ayrıca o benim için bir anne gibiydi çünkü o beni gerekten önemsedi.
Ben her gün onunla konuşurdum.
O gittiğinde biraz zorlandım
Onun adına mutluydum ama aynı zamanda onun için endişeleniyordum.
Dubai'de yaşayan Leyla Harab adlı bir arkadaşıyla da
iletişim halindeydi
ve Leyla'yı sürekli aradı.
Babam ise Leyla'nın evine gidip
bir Rolex saati rüşvet teklif etti
ve (Leyla'ya) Şemsa'nın yerini tespit edebilmemiz için
senin telefonunu kullanmamız gerek dedi.
İşte böyle yaptılar.
Ve Leyla Şemsa'ya anlattı, ona
'Telefonum dinleniyor.'
'Onlar seni bulmaya çalışıyor. Dikkatli ol.' dedi
Ve, Şemsa bana anlattı, ben ona
'Leyla'yı arama. Çünkü onu ararsan seni bulacaklar.' dedim
Bence o İngiltere'de tek başına çok yalnızdı.
Konuşacak kimsesi yoktu. O da sürekli bizle ve Leyla'yla konuştu.
İki ay sonra, onu buldular.
Esasen, (Şemsa) sokaklardaydı
ve birkaç adam gitti ve onu buldu
yakaladılar, tekme ve çığlıklarla arabaya attılar
ve o bir yere götürüldü
O bir şekilde helikoptere götürüldü
Fransa'ya vardı ve Fransa'dan Dubai'ye geldi.
Uçakta uyuşturulmuş.
Uçak özel bir jet, bu yüzden kimse bir şey kontrol etmiyordu.
O, uyuşturuldu, Dubai'ye geri getirildi
ve bir binaya koyuldu.
Bu binanın adı 'Kheima', Arapça'da 'Çadır' demek.
Ancak, sadece adı 'Çadır', gerçek bir çadır değil
ve
Ve.. Zabeel Sarayı'nda bulunuyor
Üvey annem Hind'e ait.
Ve Şemsa oraya kilitlendi ve orada tutuldu.
Ve bu süre içinde,
ona kıyafet ve benzeri gibi şeyler göndermemize izin vardı.
Biz de (kıyafetlerin arasına) onun için bir telefon sıkıştırdık.
'Biz' derken ben ve evlatlık kız kardeşim Mona
Mona ?? El Lamara ??
Biz onunla temas halindeydik ve
onunla konuşabilelim diye gizlice bir telefon koyduk.
O içerdeyken,
o İngiltere'deki bazı gazetecilerle iletişime geçti
ve onlar Guardian gazetesinde bu olayı yayınladı.
Sanırım hikaye yayınlandığında Mayıs 2001 civarıydı, tam emin değilim.
Hikayeler..
Google'da 'Shamsa El Maktum'u aratın ve bu haber sonuçlarda çıkan ilk şey.
O, onun kaçışı ve saire.
Hikaye çıktığında bence onlar bir şekilde birileriyle temasta olduğunu ya da
birinin ona yardım ettiğini anladılar.
Polis gitti ve Mona'yı üniversitesinden alıp
onu sorguladı, işkence etti
Ve ablam Maitha akşam aynı gün içinde
odama geldi ve
'Mona polis tarafından götürüldü ve sorgulanıyor
dayak yiyor
Şemsa hakkında ne biliyorsun?' dedi
Ve Maitha bir tür sorgucu gibi hareket ediyordu.
Tıpkı şey gibi..
Benden bilgi almak için beni sorguluyormuş gibi.
Ben hiçbir şey bilmiyorum dedim.
Ve .. her neyse
Gittim ve diğer evlatlık kardeşim Fatima'ya anlattım
Fátima ?? Lamara ??
Evimizin müştemilatında tutulan kardeşim bu arada.
O oradaydı..
Bu başka bir hikaye.
Evimizin müştemilatında kalıyordu, ama kilitli.
Ailenin geri kalanından "yaramaz" olduğu için ayrıydı.
Yaramaz davranışlarından dolayı.
O.. O asiydi.
Yani kısaca bizim evde bir kafeste tutuluyordu.
Her neyse.. ben.. Ona bir not yazdım ve
hizmetçimize notu ona götürmesini
ve kapının altından uzatmasını söyledim ve götürdü.
Ve Fatima'ya Mona'nın götürüldüğünü ve polis tarafından sorgulandığını söyledim.
Ve sonra Fatima deliye döndü, pencere ve kapıyı kırdı
O pencerenin dışındaki .. Metal şeyi attı.
Ve kırdı.
Çıktı.
Bir bıçak aldı.
Şef ama aynı zamanda babamın sağ kolunun
eniştesi olan
Ali'yi tehdit ediyordu.
Yani personelden görevli bir çalışandı.
Yani bir bıçak aldı ve onu
`Mona'yı görmek istiyorum, Mona'yı görmek istiyorum diye tehdit ediyordu
Böylece Fatima'yı aldılar.
Cezaevine koyup ona da işkence ettiler.
Sonra da onun hiçbir şey bilmediğini fark ettiler.
Ona söylemedik çünkü ona Şemsa'yla iletişim halinde olduğumuzu söyleyemezdik.
Her neyse sonra ne oldu.. o gün bir bakıma herkesi kaybettim.
Bütün arkadaşlarım, bütün .. kızkardeşlerim, herşey.
O gün herkesi kaybettim.
O.. O gün benim için çok zor bir gündü.
Ve tabii ki Şemsa ile bağlantım kesildi.
Yaklaşık bir yıl sonra
16 yaşındayken kaçmaya karar verdim.
O zamanlar internetim yoktu.
Benim..
.. 2002 yılıydı.
İnternet vardı ama bende yoktu,
internete erişmeme izin vermiyorlardı.
İnternetim yoktu.
Telefonum yoktu.
Tek telefonum bana arkadaşımın verdiği telefondu
yani ailem tarafından onaylanmamıştı.
Kaçmaya karar verdim.
Gidecektim, BAE'yi terk edecektim.
Başka bir ülkede bir avukat bulacaktım.
Umman'a gidecektim.
Oraya gidecektim ve bir avukat bulacaktım
ve Şemsa'ya yardım edecektim.
Beni yakalarlarsa en kötü ihtimalle beni de onun yanına götürürlerdi.
Onunla birlikte hapiste olurdum ve en azından onu görebilirdim ve mutlu olurdum ve o da
yanında birisinin olduğunu bilip delice bir şey yapmazdı.
Kendine zarar vermezdi.
Yanında kızkardeşi olduğu için hiçbir şey yapmazdı.
Böylece ya ona yardım etmeyi ya da onunla beraber hapse girmeyi düşünüyordum.
2002 yılında kaçtım.
Ve onlar sınırda beni yakaladı.
Öylece gidebileceğimi düşünmem çok safçaydı.
Düşündüm ki öylece.. bir sınır ve kum vs vardır ..
Sınır neye benzediğini bilmiyordum.
Hayatımda hiç sınır kapısında bulunmamıştım.
Bunu araştırmak için İnternetim yoktu.
Benimle konuşacak ya da bana tavsiye verecek kimsem yoktu.
Yapamadım ..
Tamamen kendi planımdı.
Kimsem yoktu.
Hiç kimse bilmiyordu bile.. yani.. insanlar.. okuldan arkadaşlarım
onlar ne yaşadığımı bilmiyordu.
Bu konuda kimseyle konuşamadım.
Ve dışarı çıkmama izin verilmiyordu.
Dışarıya çıkmam yasaktı.. Sadece okula gidiyordum.
Bazen ailemizin at çiftliğine at binmeye giderdim
ve bunun dışında başka bir şey yapmazdım ve sonra eve giderdim.
Benim..
Ben...
Hiçbir şey bilmiyordum.
Yani, evet, onlar kısaca sınırda beni yakaladı ve sonra kim olduğumu öğrendiler.
Onlar beni Dubai'ye geri getirdi ve babamın sağ kolu beni babamın
emri üzerine hapse attı. Ve onun tüm korumaları, onlar...
evet, onlar .. onlar beni hapse koyup bana işkence ettiler.
Bir adam beni tutuyordu ve diğeri beni dövüyordu..
ve onlar bunu defalarca yaptılar.
Onlar bana ilk kez işkence ettiklerinde, hiç acı hissetmedim sanırım
Şok içerisindeydim çünkü.
Ben..
Birisi bana yastıkla vuruyor gibi bir şeydi.
Ben ne yaptıklarını görebiliyordum ama ..
Bunlar benim vücudumu mu harap ediyorlar? dedim
Neler oluyor?
Ben.. hatta .. ağrı bile hissetmedim çünkü bence ben aşırı derecede
şoktaydım ve az uykuyla geçmiş uzun bir gündü.. acı vermedi ..
Ben..
Acıyı hissetmedim ve neredeyse yarım saat işkence gördüm.
İkinci sefer işkence gördüğümde
işkence 3 saat sürdü ve yataktan çekip çıkarılıp
Sarayda başka bir konuma götürüldüm
Aynı binada,
Kheima, çadır olmayan çadır.
Bana işkence ettiler.
Ne kadar sürdüğünü biliyordum çünkü saatim vardı
ve onlar bana babamın onların beni öldürene
kadar dövmelerini istediğini söylediler.
Bu onun emri, babanın emri.
Babanın, Dubai'nin hükümdarının, söylediği şey bu dediler.
Bu yüzden halk üzerinde oluşturmaya çalıştığı insan hakları imajı
Saçmalık.
O hayatımda tanıdığım en kötü insandır.
O safi kötülük.
Onda iyi hiçbir şey yok.
O birçok insanın ölümünden sorumlu
ve birçok insanın hayatını mahvediyor.
Hiç kimse umurunda değil.
O sadece imajını, itibarını umursar
ve memnuniyetle, birilerini öldürür
ama bunu kendisi yapmaz.
O sadece .. O .. O kirli işi, kendi yapmıyor.
Bunu yapacak diğer insanları kiralar.
O umursamaz.
Amcam öldükten sonra, onun eşlerinden birini öldürdü
Öldürdü .. onu öldürdüğünü
Herkes bilir, Faslı olan.
o da fazla..
Onun davranışları da çok "çirkindi".
O fazla ..
Sanırım o çok konuşuyordu
ve babam onu tehdit olarak gördü.
Onu öldürdü.
Tabii ki, amcam hayatta iken bunu yapamazdı,
ama o amcam öldükten sonra bunu yaptı.
Herkes onun ne tür bir insan olduğunu bilir.
Yani toplamda üç yıl dört ay boyunca hapsedildim.
Haziran 2002 yılında girdim ve Ekim 2005 çıktım.
Bilmiyorum .. hesap edin.
Ama 2003 yılında bir haftalığına hapisten çıktım.
Onlar, beni eve geri götürdüler
ev, orası bir yuva değil.
Benim evim, annemin evi.
Bir hafta boyunca beni oraya geri götürdüler
ve bu gerçeküstüydü.
Annemi görmek için eve gittiğimde
Bazı şefkat bekledim?
belki?
Cezaevi normal bir cezaevi deneyimi olmadığı için ve
sürekli ama sürekli işkence olduğu için.
Bana fiziksel olarak bir işkence uygulamazlarken bile
bana işkence ederlerdi.
Onlar tüm ışıkları kapatırlardı.
Tamamen tek başıma hücre hapsinde olurdum
ne bir pencere ne de bir ışık olurdu
bu yüzden ışık kapatıldığında, zifiri karanlık olurdu.
Günlerce ışığı kapatırlardı ve bir günün bitip
diğer günün başladığını bilemezdim
ve sonra onlar ..
Onlar ben taciz edecek sesler çıkarırlardı ve
gecenin bir yarısı gelirlerdi
beni dövmek için beni yataktan çıkarırlardı
ve bu ..
hiçbir şekilde normal bir cezaevi deneyimi değildi.
Sadece işkenceydi.
Ve bana bir şey vermediler.
Kıyafetlerimi değiştiremedim.
Bu yüzden aynı kıyafetleri giydim ve mümkün olduğunca temiz kalmaya çalıştım
Ama işkencelerden sonra yürüyemiyordum bile.
Bu yüzden banyoya musluğu açmak için, su almak için sürünerek giderdim.
Ellerim ve dizlerim üzerinde sürünürdüm.
Hiçbir tıbbi yardım yoktu.
Onlaınr umurunda değildi.
Zaten benim ölmemi istiyorlardı.
Hiçbir şeyim yoktu.
İçinde delikler olan ince bir yatağım vardı ve üzerinde kan ve bok lekeleri vardı
ve iğrençti, çok kötü kokuyordu.
İnce bir battaniyem vardı o da çok iğrençti.
Üzerimde giydiğim kıyafetler vardı.
Ve sanırım son birkaç ayda bana diş fırçası verdiler, sadece 1 diş fırçası
Temiz kalmak çok ordu ve sonlara doğru bana birkaç giysi verdiler,
toz deterjan,verdiler.
Ben temiz kalabilmek için vücuduma toz deterjanı sürerdim
Gerçekten iğrençti.
Bu deneyimden sonra 1 haftalığına eve gittim ve..
bu yerden içinde sabun, kıyafet ve saire bulunan bir eve gitmek beni şoka uğrattı.
Günde 5 kere duşa girerdim çünkü bunu yapabilirdim.
Sıcak su vardı.
.. Sabun vardı.
Havlu vardı.
Giysi vardı.
İnanamadım.
Diş fırçası vardı.
Doğru düzgün yemek vardı.
küçük bir kapta değil
et ve pirinç.
Küçük konserve kutuları gibi değildi.
Taze yemek yiyebilirim.
Çıktığımda çok solgundum.
Çok kilo kaybetmiştim.
Tüm giysilerim bana bol geliyordu ..
Yeni kıyafetler almak gerekiyordu.
Ve her şey benim için şok ediciydi.
Yani hatırlıyorum, çok garip, ama
Ben ilk defa cezaevinden çıkmamı hatırlıyorum
arabanın çok hızlı gittiğini hissetmiştim çünkü
Bir yıl ve bir ay boyunca hiç kımıldamadım.
Bir lunapark hız treninin içinde gibiydim
Kendi kendime vay çok hızlı gidiyoruz dedim.
Ve eve gittiğimde benimle hiçbir şey olmamış gibi konuşan insanlar vardı.
Normal? Başıma gelenlerden sonra normal?
Artık normal ne bilmiyorum, hiçbir şey normal değil gibi.
Her an.. Yani şimdi bile..
Bir ses duysam bile uyanıyorum ve
Hapisten çıktıktan sonraki birkaç yılımı hatırlıyorum
Kapının ardından bir gürültü duyduğum her an
Yataktan dışarı zıplıyorum
ayağa kalkıyorum çünkü (işkenceye) hazırım
Her şeye hazırım.
Evet.
Evet .. bu iyi bir zaman değildi.
Annemle ve kız kardeşimle tekrar evde olmamdan 1 hafta sonra
O hiç bana merhamet göstermedi.
Aslında, bana
'Cezaevi deneyiminin kötü olduğunu mu düşünüyorsun? '
'Bundan ok daha kötü hallerde olanlar var' dedi
Bu olduğunda
Gerçekten, gerçekten hayal kırıklığına uğradım ve üzgün hissettim.
Gerçekten ondan biraz şefkat bekledim..
Herhangi bir anne gibi
ama hiçbir merhamet yoktu.
Ablam Maitha'dan da hiçbir merhamet göremedim.
Göstermedi, ama sorun değil.
onlar isteselerdi bana yardım edebilirlerdi ..
ama yapmadılar ..
Ama aynı zamanda beni hapse koyanlar onlar değildi ama bana yardımcı olabilirlerdi.
Onlar isterse Beni ziyaret edebilirdi.
Onlar biraz daha benim için savaşabilirlerdi.
Onlar biraz merhamet edebilirdi, ama onlar
bana şöyle baktılar
'Bunu kendine sen yaptın'
Hayır yapmadım.
Ben Şemsa'ya İngiltere'ye kaç demedim.
Ben ona Leyla'yı sürekli ara demedim.
Ona yakalan demedim.
Ben yapmadım ..
Bunu kendime yapmadım.
Yaptığım tek şey şuydu..
Kardeşimi savunmaya çalışıyordum ve ona yardım etmeye çalışıyordum
sonra da başıma bunlar geldi
Şimdi eve geri dönmeme geri dönelim .
Evde sadece 1 hafta kaldım
Çünkü 1 hafta sonra bir tür cinnet yaşadım
Ben kavganın nasıl başladığını tam olarak hatırlamıyorum,
Şemsa'yı görmek istiyorum diye çığlıklar
atıyordum ve susmuyordum
Şey gibiydi..
Bunu açıklamak mümkün değil.
'Şemsa'yı görmek istiyorum, Şemsa'yı görmek istiyorum' diye
bağırıp duruyordum
Ve bu insanlara saldırmaya çalışmamla sona erdi.
Beni tutuyorlardı ve kimi aradıklarını hatırlamıyorum.
Onlar polisi aradı, ancak bir noktada
bazı adamlar beni tekrar tutuyordu.
Ve sonra bir doktor vardı.
Bir doktor gördüm, bana iğne yaptı ve beni bir araba ya da ambulansa aldılar
Hatırlamıyorum.
Bence bir arabaydı çünkü sürekli bağırdığım için
Hatırlayamadım.
Beni sakinleştirmeye çalıştılar.
İlkinde işe yaramadı.
Onlar beni hastaneye kaldırdılar.
Onların üzerime bir şeyler yapıştırdığını.. beni tekrar sakinleştirdiklerini hatırlıyorum
Hayal meyal hastanede uyandığımı ve insanların bana yemek yedirdiklerini ve sonra
Banyoda yürüdüğümü ve tekrar uyandığımı hatırlıyorum
Kaybettiğim zamandan sonra birkaç gün daha kaybetmiş oldum
Sesim gitmişti çünkü bağırmaktan sesimi kaybetmiştim.
Bana ne kadar sakinleştirici verdier ya da başka ne verdiler bilmiyorum ama birkaç gün kaybettim
Hastanede 1 hafta geçirdim
..Sesim olmadan ve hemşireler
Çok, çok, çok iyilerdi.
Ve onlar benim için durumu olabildiğince normalleştimeye çalışıyorlardı
yani bana akıl hastasıymışım gibi davranmamaya çalışıyorlardı..
Ben akıl hastası değilim çünkü.
Kısık sesimle onlara yaşadıklarımı anlattım..
Onlarla konuşabilir ve neler yaşadığımı anlatabilirdim ve onlar çok iyiydi
onlar beni normal hissettirmeye çalıştı.
Her neyse evde geçen 1 haftadan ve hastanede geçen 1 haftadan sonra,
beni hapse geri koydular.
Yani toplamda hapiste üç yıl dört ay geçirdi.
Ve ben orada ne kadar kalacağımı bilmiyordum.
Bana sadece babamın beni öldürene kadar dövmelerini emrettiğini söylediler.
Beni öldürmeyi başaramadılar.
İstediler ama başaramadılar.
Yani, hapisten ikinci defa çıktığımda..
Tabii ben ..
Ben sadece..
Herkesten nefret ediyordum.
Ben hiç kimseye güvenmedim bile..
Benim için tüm insanlar kötüydü
tüm insanlar güvenilmezdi
Bütün insanlar bana karşı idi
işte böyle hissettim.
Bu yüzden hayvanlarla çok zaman geçirdim
kuşlarla, kedilerle, köpeklerle, atlarla
çeşitli hayvanlarla.
Günlerimi sadece hayvanlarla geçirir
ve sonra odama gider ve film falan izlerdim,
ama insanlarla iletişime geçmezdim.
Güvenebileceğim kimsem yoktu.
Sonra .. evet, bu yüzden .. o ..
Bilmiyorum..
Hapisten sonra bu olayın etkilerinden kurtulmam
kaç yılımı aldı bilmiyorum.
Bilmiyorum.
Daha normal olmaya ne zaman başladım bilmiyorum.
Şu an bile normal miyim bilmiyorum.
Yani bu
sizi değiştiren,
insanlara güveninizi kaybettiren bir şey.
2017 yazı birçok şey değiştirdi
beni şuna itti ..
Şemsa'nın iyileşmesini daha fazla bekleyemem, ama onu yanıma alabilirim.
Burada olmamın ona hiçbir yardımının dokunmadığını
anlamamın en az 10 yılımı aldığını fark ettim.
Burada ona yardım edemem.
Gitmem lazım.
Ve ona yardım edebilmenin tek yolu bu.
Kendime yardımcı olabilirim.
Ona yardımcı olabilirim.
Giderek birçok insana yardımcı olabilirim ama burada olarak..
Ona hiç yardım edemem.
Yani .. ve ayrıca 2017 yılında,
Yaz mevsiminde iyi bir arkadaşımı kaybettim
ve bu hayatın ne kadar kısa olduğunu görmemi sağladı.
Hiçbir garantisi yok.
Birinin bir değişim yapmasını veya bir şeye hazır olmasını bekleyip durmak için
bir sebep yok.
Bekleyip durmak için bir sebep yok, git işte.. Bir yerden başla ve git.
Şemsa sensiz de iyi olacak ve eğer gidersen ona yardım edebilirsin
Bu yüzden bu videoyu yapma gereği duydum.
Başaramazsam da.
Boşa gitmiş bir şey olmayacak, birisine bu görüntüler ulaşacak.
Hiçbir ayrıntıyı unutmadan her şeyi söylemeliyim çünkü bu son videom olabilir.
Başka ne söyleyebilirim bilmiyorum.
Başka ne diyebilirim bilmiyorum.
Onlar kesinlikle bu videoyu yalanlamaya çalışacaklar ve bunun bir yalan veya benim
bir tiyatrocu falan olduğumu söyleyecekler.
Kendi hakkımda başka ne söyleyebilirim bilmiyorum.
Kendi hakkımda biraz daha bilgi vereceğim.
Çocukken Dubai'de İngilizce eğitim veren bir okula gittim
ve sonra Choueifat Uluslararası Okulu'na gittim
ve daha sonra bir yıl süreyle Latife Kız Okulu'na gittim.
Hapisten çıktığım zaman,
Zabeel at çiftliğinde binicilik yaptım.
Sonra Füceyre'de su altı dalgıçlığı aptım ardından Skydive Dubai'de hava dalışı yapmaya başladım.
Yani beni tanıyan bir sürü insan var.
Yüzümü tanıyorlar. Nasıl konuştuğumu biliyorlar.
Beni tanıyorlar.
Beni yalanlamaya çalışsalar bile, umarım
bazı arkadaşlarım 'Ben Latife'yi tanıyorum
ve bu gerçekten o' derler.
Neyse ablam Maitha'ya benziyorum.
Kardeşim Macit'e benziyorum ve ikisi de ünlü simalar.
Beni yalanlamaya çalışsalar bile, akrabalarıma benziyorum.
Ve pasaportumun ve sertifikalarımın fotokopileri de bende var
bu arada..
Pasaportum benim elimde değil, bana pasaportumu vermiyorlar.
Benim BAE pasaportum asla elime geçmedi.
Bende sadece fotokopisi var..
sınavlara girdiğim zaman
Ben hapisten çıktıktan sonra, bazı sınavlara girdim ve benden pasaport fotokopisi istediler.
O zaman pasaportumun resmini çektim
ve hava dalışında tandem notunu aldığımda,
FAI? Adı buydu sanırım.. Sağlık raporu ve pasaport fotokopisi
gerektiriyordu
bu yüzden .. Pasaportumu kopyaladım.
Onlar bana pasaportumu bile vermedi sadece bir kopyasını verdiler.
Araba kullanmam yasak.
Seyehat etmem ya da Dubai'den ayrılmam bile yasak.
Yapamam. Ben 2000 yılından bu yana ülkeden ayrılmadım.
Çevrem yurt dışında okumak ya da seyahat etmek isteyip istemediğimi soruyorlar.
Ailem izin vermiyor.
Dışarı çıkma yasağım var, dışarı çıktığımda hemen geri dönüyorum..
Belli bir zamanda geri dönmek zorundayım.
Onlar .. annem nerede olduğumu hep bilmek zorunda.
Şoförler nereye gittiğimi babamın ofisine rapor eder vs vs.
Şoförlerimiz var.
Başkasının arabasına binmemiz yasak.
Ben şoförle gitmek zorundayım.
Şoför tam olarak nerede olduğumu bilmek zorunda.
Hayatım kısaca böyle.
Çok kısıtlı.
Hatta izin olamadan başka bir Emirliğe bile geçiş yapamam.
Bu yüzden Dubai'de olmak zorundayım.
Yani, evet, beni gözden yalanlamaya çalışsalar bile,
Onların beni yalanlayamayacağı birçok bilgiye sahibim.
Deneyecekeler ama kendileri yalancı durumuna düşecek.
Yani, evet, bu benim son videom olacak.
Umarım olmaz..
Umarım bu videoyu hiç kullanmam.
Umarım bu video silinir ve hepimiz mutlu oluruz
ama bu videonun çekilmesi gerekiyordu.
Ne söylemem gerek başka bilmiyorum.
Gittikten sonra umduğum şey
Pasaportumu almak
ve hayatımda seçim özgürlüğümün olması
ve ben nerede olursam olayım Şemsa'ya yardımcı olabilirim.
Pasaportunu geri verin diyebilirim.
Bırakın seyahat etsin.
Beni görmesine izin verin.
Ve
Bence bu ben de dahil olmak üzere herkese yardım etmemin tek yolu.
Başka ne demeliyim bilmiyorum.
Hayatımda gördüğüm birçok şey hakkında konuşabilirim.
Ben altı aylıkken halam beni istemiş.
Beni annemden ayırmış.
Yani hayatımın ilk on yılını sarayda halamın
annem olduğuna inanarak geçirdim
ve gerçek annemi yılda sadece 1 kez gördüm.
Orada asla yatmazdım.
sadece günü geçirir ve gece saraya geri dönerdim.
Ve benim küçük kardeşim, üç aylıkken
annem onu da verdi.
O kardeşimin gitmesini istedi çünkü yalnız kalmamı istemedi
kardeşimi bana verdi ve ikimiz birlikteydik artık.
Hayatımın ilk 10 yılı bir yalanla yaşayarak geçti
sora kim olduğumu öğrendim ve annemle yaşamaya gittim
annemle yaşamak için savaşıyordum
Şemsa bizim onunla yaşamamız için savaşıyordu.
Şemsa'yı hep beni kurtaran insan olarak görüyorum.
Bu yüzden, onu kurtarmak için gerçekten çok çalışıyordum ..
Ama şimdiye kadar başarılı olmadım.
Muhtemelen başka ne yapacaklarını biliyorum.
Muhtemelen Şemsa'dan benim bir yalancı olduğumu söylediği bir video çekmesini
isteyecekler ya da beni yalanlamaya çalışacaklar.
Elbette bunu yapmaya çalışacaklar ..
Tabii, yapacak. (Şemsa)
Hiçbir özgürlüğe sahip değil.
Hiçbir şey yapamaz.
Şu an o ..
o psikiyatriste gidiyor
ve etrafı hemşirelerle çevrili.
O uyurken bile onun odasındalar.
Ne zaman uyuyor, ne zaman uyanıyor,
ne zaman yemek yiyor, ne yiyor, ne diyor
söylediği şeyleri not alıyorlar
ilaçlarını almasını izliyorlar
tüm ilaçlarını alıp almadığından emin oluyorlar
bu ilaçlar beynini uyuşturmak için
Ne olduklarını bilmiyorum.
Hayatı tamamen kontrol altında.
Aynı zamanda yazın da bir şey oldu
Bunu söylemeliydim
Şemsa birkaç tane telefonla yakalandı..
annem ve diğer kız kardeşim, Şemsa'nın İngiltere'deki
gazeteciyle yeniden iletişime geçeceğinden ve durumuyla ilgili
konuşacağından şüphe duydular,
Babamın itibarını lekeleyeceğinden şüphelendiler.
Bundan korktular.
Bu olaydan sonra Şemsa'nın hayatı daha fazla kontrol altına alındı.
Böylece onunla birlikte 24 saat kalacak bir psikiyatrist getirildi.
O zaten psikiyatriste gidiyordu ama kimse onunla kalmıyordu
şimdi olduğu gibi.
Onunla tam zamanlı hemşireler her zaman onunla.
Kısaca sürekli bir kafeste dolaşmak gibi,
hiçbir özgürlüğü yok.
Sanırım beni yalancı çıkarmak için onu kullanmaya çalışacaklar
Bu harika olurdu
Çünkü..
evet beni yalanlamak için onu kullanacaklar.
onlar asla benim kendimi yalancı çıkarmamı sağlayamayacaklar çünkü
işte..
beni canlı olarak geri döndürmeyecekler
buolmayacak.
Başka ne demeliyim bilmiyorum.
Bu delice.. 2000 yılından bu yana neredeyse 20 yıl olacak.
2018 yılındayız şu an... bu delice
Bir çok insan..
bir çok insanın hayatları mahvoldu,
Bir sürü insan işkence gördü,
birçok insan hayatını kaybetti
bir çok şey oldu ...
Bir sürü cinayetin üstünü kapatıyor.
Babam, hiç umursamıyor.
Hayatta hayal edebileceğiniz en kötü suçludur o
ve çok yenilikçiymiş gibi bir imajı var
ve bu tamamen saçmalık.
Otuz tane kardeşim var.
Aile babasıymış gibi imaj yaptığı fotoğraflarını paylaşır,
hepsi saçmalık.
Bu sadece PR.
Lübnan'da hiç görmediği bir oğlu var.
Oğlu Dubai'ye geldiğinde belki 1 ya da 2 kez
görmüştür ve el sıkışmıştır..
Bir çok çocuğunu ihmal etmiştir.
O bir baba değil.
O, gerçekten, gerçekten iğrenç
gerçekten iğrenç bir insan.
yaşam tarzı ve diğer insanlara karşı davranışları
Medyada, kendi medyasında gösterildiği gibi değil.
Unutmayın Dubai'de, medya kontrol altındadır
ve Orda Doğu'da.
Başka ne demem gerek bilmiyorum.
Eğer bu beni öldürürse
ya da canlı olarak kaçamazsam en azından bir video var.
Olayların video çekmek isteyeceğim raddeye gelmedi üzücü ama bunu yapmak zorundayım
Başka ne demem lazım bilmiyorum.
her şeyi düşünmeye çalışıyorum,
hayatım hakkında başka ne diyebilirim.
Başka ne söylemeliyim bilmiyorum.
Bu video ihtiyacımın olmamasını gerçekten umuyorum.
Ve ihtiyacımın olmayacağını hissediyorum.
Gelecek hakkında olumlu hissediyorum
ve bu bir maceranın başlangıcıymış gibi hissediyorum.
Benim hayatımı, özgürlüğümü, seçme özgürlüğümü elime almamın başlangıcı.
Kolay olmasını beklemiyorum hiçbir şey kolay değildir
ama bunun hayatımda yeni bir dönem olmasını bekliyorum
söz sahibi olduğum
susturulmak zorunda olmadığım
kendim ve Şemsa hakkında konuşabileceğim
Bize olanlar hakkında konuşabileceğim bir hayat.
Evet, gerçekten bunu bekliyorum.
Evet, bilmiyorum,
Bir sabah uyanıp o gün ne istersem yapabileceğimi
düşünmek ..
bana neler hissettirecek bilmiyorum.
İstediğim her yere gidebilirim.
Hayatta herkesin yaptığı seçimlerim var (olacak).
Bu oldukça farklı ve yeni bir his olurdu.
Bu harika olurdu.
Gerçekten bunu bekliyorum.
Bir ülkede ve bu kadar kısıtlamalarla kapana sıkıştığınızda
çok şey yapamazsınız.
Bir insanın yapabileceği şeyler kısıtlı.
Şemsa'nın iyi bir hayat yaşamasını istiyorum.
Ben bir çok şey bekliyorum.
Bunun hayatımda yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu hissediyorum
Benim Dubai'de kalmak için hiçbir sebebim yok.
Benim buraya geri gelmek için hiçbir sebebim yok.
Sevdiğim insanlar var, ama onlar beni görmeye gelebilir.
Önemsediğim akrabalarım, arkadaşlarım
onlar ben neredeysem beni görmeye gelebilir.
Bu da zor çünkü bundan sonra nerede olacağımı bilmiyorum.
Nerede yaşayacağımı bilmiyorum.
Nerede... nerede yaşayacağımı bilmiyorum.
Hiçbir şey bilmiyorum.
Nereye gittiğimi bilmiyorum.
Bilmiyoruz.
Nerede duracağımı biliyorum.
Bir süre nerede kalacağımı biliyorum ama sonrasını bilmiyorum.
Bu da biraz iyi.
Sonra tüm seçeneklere sahip olacağım, umarım.
Evet .. Bir şey söylemeyi unuttum mu?
Ne hakkında konuşayım?
Bütün cinayetler hakkında konuştum mu?
Gördüğüm her tacizi anlattım mı?
Neden bahsedeceğimi bilmiyorum
Çünkü bu çok çok uzun bir hikaye olurdu.
Bilmiyorum.
Yapmalıyım, değil mi?
O birçok ölümden sorumlu.
O çok çok büyük bir suçlu.
Burada adalet yok.
Umursamazlar, özellikle de kadınsanız, hayatınız kullanılıp atılır.
Onların umurunda değil.
Babam delilleri gizlemek için evleri bile yaktı hatta.
O evleri yaktı.
O delinin teki.
Hayatında yaptığı her şeyin bedelini ödeme zamanı geldi bence.
Ödeyecek.
O kesinlikle sonuçlarına katlanacak.
Bana yapacaklarına, tüm işkencelere rağmen... her şeye rağmen.. ondan korkmuyorum.
Beni korkutmuyor.
O acınası
Acınası bir insan.
Ve o yaptığı her şeyin bedelini ödeyecek
Sadece benim için değil, herkes için.
Sonuçlarına katlanacak.
Evet.
Tamam, galiba söyleyecek başka bir şey kalmadı.
Umarım, bu videoya ihtiyacım olmaz.
Son sözüm var mı..
Son bir söz..
Tüm arkadaşlarıma ve beni gerçekten önemseyen insanlara, beni önemseyen
aile üyelerime teşekkür ederim,
Kim olduğunuzu biliyorsunuz
Çoğunuz beni önemsemedi ama bazılarınız önemsedi.
O insanlara teşekkür ederim.
Ve ben bunu yüklemezsem,
Gerekten bütün bunlar biraz olumlu değişim sağlar.
Pekala.