WEBVTT 00:00:00.296 --> 00:00:04.760 Antik Yunanların nasıl giyindikleri, nasıl yaşadıkları, 00:00:04.760 --> 00:00:07.268 nasıl savaştıklarına dair bilgi edinmemizi sağlayan 00:00:07.268 --> 00:00:08.980 tarihi kayıtlar var... 00:00:09.004 --> 00:00:10.528 Peki nasıl düşünürlerdi? NOTE Paragraph 00:00:11.432 --> 00:00:15.872 İnsanın düşünce sisteminin 00:00:15.896 --> 00:00:17.768 hayal kurma, 00:00:17.792 --> 00:00:19.189 bilinçli olma, 00:00:19.213 --> 00:00:21.274 rüya görme yetimiz gibi en derin yönlerinin 00:00:21.274 --> 00:00:23.437 hep aynı olduğuna dair genel bir görüş vardır. 00:00:23.437 --> 00:00:24.461 Diğer bir ihtimal ise 00:00:24.461 --> 00:00:28.118 kültürümüzü şekillendiren sosyal dönüşümlerin 00:00:28.142 --> 00:00:31.927 aynı şekilde insanın düşünce kodlarını da değiştirmiş olmasıdır. NOTE Paragraph 00:00:32.911 --> 00:00:35.435 Bu konuda hepimizin farklı görüşleri olabilir. 00:00:35.459 --> 00:00:38.336 Aslında bu uzun zamandır süregelen felsefi bir tartışmadır. 00:00:38.644 --> 00:00:41.371 Peki bu konu bilimle de bağlantılı olabilir mi? NOTE Paragraph 00:00:42.834 --> 00:00:45.340 Ben şunu önermek isterim; 00:00:45.364 --> 00:00:50.136 aynı şekilde, sadece birkaç kalıntıdan hareketle Antik Yunan şehirlerinin 00:00:50.160 --> 00:00:52.548 eski yapısını anlayabiliriz, 00:00:52.572 --> 00:00:56.698 çünkü bir kültürün yazma eserleri, insanın düşüncesinin 00:00:56.722 --> 00:00:58.865 arkeolojik kayıtları, kalıntılarıdır. NOTE Paragraph 00:00:59.905 --> 00:01:01.079 Aslında, 00:01:01.103 --> 00:01:03.309 insan kültürüne dair çok eski birkaç kitabın 00:01:03.333 --> 00:01:06.701 bir çeşit psikolojik analizlerini yaparak 00:01:06.701 --> 00:01:13.146 Julian Jaynes, 70'li yıllarda çok garip ve radikal bir hipotez ortaya attı: 00:01:13.146 --> 00:01:15.293 3.000 yıl önce, 00:01:15.317 --> 00:01:20.205 insanlar bugünkü tabirle şizofrendi. 00:01:21.753 --> 00:01:23.581 Jaynes bu tezini şuna dayandırıyordu: 00:01:23.581 --> 00:01:26.586 Bu kitaplarda anlatılan ilk insanlar, 00:01:26.610 --> 00:01:28.514 mütemadiyen 00:01:28.538 --> 00:01:31.554 farklı geleneklerde ve dünyanın farklı yerlerinde 00:01:31.578 --> 00:01:35.110 tanrılardan ya da ilham perilerinden 00:01:35.134 --> 00:01:38.174 geldiğini hissettikleri sesler duyuyor ve itaat ediyormuş gibi 00:01:38.198 --> 00:01:39.396 davranışlar sergiliyordu, 00:01:40.063 --> 00:01:42.832 bugün halüsinasyon dediğimiz şey. 00:01:43.888 --> 00:01:46.514 Ancak, zaman geçtikçe 00:01:46.538 --> 00:01:50.189 bu iç seslerin sahipleri, yaratıcıları olduklarını 00:01:50.213 --> 00:01:52.728 anlamaya başladılar. 00:01:53.316 --> 00:01:56.031 Böylece, "iç gözlem" sahibi oldular: 00:01:56.055 --> 00:01:58.538 Kendi düşünceleri hakkında düşünme yetisi. NOTE Paragraph 00:01:59.785 --> 00:02:03.182 Yani Jaynes'in teorisi bilinçlilik; 00:02:03.206 --> 00:02:06.372 en azından bugün bizim anladığımız şekliyle, 00:02:06.396 --> 00:02:09.936 kendi öz varlığımızın kılavuzu olduğumuzu hissettiğimiz yer, 00:02:09.960 --> 00:02:12.697 oldukça yeni bir kültürel gelişmedir. 00:02:13.456 --> 00:02:15.242 Bu çok müthiş bir teoridir, 00:02:15.266 --> 00:02:17.079 fakat çok az ve çok spesifik örnekler 00:02:17.079 --> 00:02:20.715 üzerine kurulmuş olan bariz bir sorunu var. 00:02:21.085 --> 00:02:22.848 İç gözlem teorisinin 00:02:22.872 --> 00:02:27.623 insanlık tarihinde 3.000 yıl önce oluşup oluşmadığı 00:02:27.647 --> 00:02:30.631 nicel ve nesnel bir yöntemle incelenebilir. NOTE Paragraph 00:02:31.543 --> 00:02:35.106 Bunun ele alınma şeklindeki sorun da gayet açık. 00:02:35.130 --> 00:02:38.590 Platon bir gün kalkmış ve şunu yazmış değildir: 00:02:38.614 --> 00:02:40.273 "Selam, ben Platon, 00:02:40.297 --> 00:02:43.186 bugünden itibaren tam bir iç gözlem bilincim var." NOTE Paragraph 00:02:43.210 --> 00:02:45.503 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:02:45.527 --> 00:02:48.860 Aslında bu bize tam olarak problemin esasının ne olduğunu gösteriyor. 00:02:49.467 --> 00:02:53.522 Daha önce hiç kullanılmamış bir kavramın ortaya çıkışını bulmamız gerekiyor. 00:02:54.434 --> 00:02:58.744 "İç gözlem" kelimesi analiz yapmak istediğimiz kitaplarda 00:02:58.768 --> 00:03:00.687 bir kez bulunmadı. NOTE Paragraph 00:03:01.728 --> 00:03:05.815 Öyleyse bunu çözmemizin yolu kelimeler alanı oluşturmak. 00:03:06.571 --> 00:03:09.858 Bu bütün kelimeleri kapsayan öyle büyüklükte bir alan ki, 00:03:09.882 --> 00:03:12.684 herhangi ikisi arasındaki mesafe 00:03:12.708 --> 00:03:15.591 ne kadar yakın bağlantılı olduklarının göstergesidir. 00:03:16.460 --> 00:03:17.611 Mesela, 00:03:17.635 --> 00:03:20.532 "köpek" ve "kedi" kelimelerinin bir arada olmasını, 00:03:20.556 --> 00:03:24.387 fakat "greyfurt" ve "algoritma" kelimelerinin uzak olmasını istersiniz. 00:03:24.809 --> 00:03:28.705 Bunun alandaki herhangi iki kelime için de geçerli olması gerekir. NOTE Paragraph 00:03:29.626 --> 00:03:32.967 Kelimeler alanı oluşturabileceğimiz farklı yollar var. 00:03:32.991 --> 00:03:34.634 Bir tanesi, uzmanlara sormak; 00:03:34.658 --> 00:03:36.754 sözlüklerle yaptığımızın biraz benzeri gibi. 00:03:36.896 --> 00:03:38.324 Diğer bir yol ise, 00:03:38.348 --> 00:03:42.063 en basit varsayımı izlemektir; iki kelime bağlantılı ise, 00:03:42.087 --> 00:03:44.436 bunların aynı cümlelerde, 00:03:44.460 --> 00:03:45.913 aynı paragraflarda, 00:03:45.937 --> 00:03:47.707 aynı belgelerde 00:03:47.731 --> 00:03:50.913 geçmeleri rastlantısal olmasından daha muhtemeldir. 00:03:52.231 --> 00:03:54.281 Bu basit hipotezin, 00:03:54.305 --> 00:03:55.611 basit yöntemin de, 00:03:55.635 --> 00:03:57.242 bu çok karmaşık 00:03:57.266 --> 00:03:58.825 ve büyük boyutlu alan gerçeğiyle 00:03:58.825 --> 00:04:01.743 ilgisi olan birkaç sayısal hileyle 00:04:01.767 --> 00:04:03.642 gerçekten işe yaradığı ortaya çıkıyor. NOTE Paragraph 00:04:04.155 --> 00:04:06.957 Size hemen ne kadar başarılı olduğunu göstereyim, 00:04:06.981 --> 00:04:10.893 bu tablo aşina olduğumuz bazı kelimeleri analiz ettiğimizde aldığımız sonuç. 00:04:11.607 --> 00:04:12.792 İlk olarak, kelimelerin 00:04:12.816 --> 00:04:16.094 otomatik olarak anlamsal gruplara yerleştiğini görebilirsiniz. 00:04:16.118 --> 00:04:18.335 Meyveleri görürsünüz, vücudun bölümleri, 00:04:18.359 --> 00:04:20.784 bilgisayarın bölümleri, bilimsel terimleri vs. NOTE Paragraph 00:04:21.119 --> 00:04:25.341 Bu işlem aynı zamanda kavramları hiyerarşik düzenlediğimizi saptıyor. 00:04:25.852 --> 00:04:27.003 Örneğin, 00:04:27.027 --> 00:04:30.624 bilimsel terimlerin alt başlıklara ayrıldığını görebilirsiniz; 00:04:30.648 --> 00:04:32.748 astronomi ve fizik terimleri gibi. 00:04:33.338 --> 00:04:35.584 Sonrasında çok ince şeyler var. 00:04:35.608 --> 00:04:37.513 Mesela, astronomi kelimesi, 00:04:37.537 --> 00:04:39.352 bulunduğu yer biraz garip duruyor, 00:04:39.376 --> 00:04:41.424 aslında tam da olması gereken yerde, 00:04:41.448 --> 00:04:43.043 olduğu şey; 00:04:43.067 --> 00:04:44.337 gerçek bir bilim 00:04:44.361 --> 00:04:45.897 ve tanımladığı şeyler olan 00:04:45.921 --> 00:04:47.413 astronomi terimleri arasında. NOTE Paragraph 00:04:48.182 --> 00:04:50.073 Bunu böyle devam ettirebiliriz. 00:04:50.097 --> 00:04:52.157 Aslında, biraz dikkatli bakarsanız 00:04:52.181 --> 00:04:54.039 ve rastlantısal bir yol oluşturursanız, 00:04:54.063 --> 00:04:57.229 biraz şiirle uğraşmak gibi gelir. 00:04:58.018 --> 00:04:59.900 Çünkü, bu alanda yürümek 00:04:59.924 --> 00:05:02.864 zihinde dolaşmak gibidir. NOTE Paragraph 00:05:04.027 --> 00:05:05.644 Son olarak, 00:05:05.668 --> 00:05:09.708 bu işlem aynı zamanda sezgilerimizi tanımlar; 00:05:09.732 --> 00:05:13.628 hangi kelimelerin iç gözlem grubunda yer alması gerektiğini. 00:05:13.652 --> 00:05:14.875 Örneğin, 00:05:14.899 --> 00:05:18.878 "benlik", "suç", "akıl", "duygu" gibi kelimeler 00:05:18.902 --> 00:05:20.791 "iç gözlem" ile çok yakındır, 00:05:20.815 --> 00:05:21.966 fakat diğerleri 00:05:21.990 --> 00:05:24.267 "kırmızı", "futbol", "mum", "muz" gibi kelimeler 00:05:24.267 --> 00:05:25.633 çok daha uzaktır. NOTE Paragraph 00:05:26.054 --> 00:05:28.816 Alanı oluşturduğumuzda, 00:05:28.840 --> 00:05:31.666 iç gözlemin tarihçesi konusu 00:05:31.690 --> 00:05:34.023 veya önceden soyut ve bir şekilde muğlak 00:05:34.047 --> 00:05:38.826 görünen herhangi bir kavramın gelişim aşamaları, 00:05:38.850 --> 00:05:40.454 somutlaşır, 00:05:40.478 --> 00:05:43.216 niceliksel bilgiye uyumlu olur. NOTE Paragraph 00:05:44.216 --> 00:05:46.978 Bütün yapmamız gereken, kitapları alıp 00:05:47.002 --> 00:05:48.383 sayısallaştırmak 00:05:48.407 --> 00:05:51.216 ve bu kelimeler dizisini bir yörünge olarak alıp 00:05:51.240 --> 00:05:53.209 alana yansıtmaktı, 00:05:53.233 --> 00:05:56.987 sonra da bu yörüngenin iç gözlem kavramının yakınında dolanarak 00:05:57.011 --> 00:06:00.003 kayda değer zaman geçirip geçirmediğini sormaktı. NOTE Paragraph 00:06:00.760 --> 00:06:01.956 Böylelikle, 00:06:01.980 --> 00:06:04.092 Antik Yunan geleneğinde iç gözlemin 00:06:04.116 --> 00:06:06.117 gelişim aşamalarını analiz edebilecektik, 00:06:06.117 --> 00:06:08.663 bunun için geçerli belgelerimiz mevcuttu. 00:06:09.631 --> 00:06:11.886 Bütün kitapları aldık, 00:06:11.910 --> 00:06:14.194 tarihsel sıraya koyduk. 00:06:14.218 --> 00:06:15.970 Her bir kitabın kelimelerini yazar 00:06:15.994 --> 00:06:17.955 ve alana yansıtırız, 00:06:17.979 --> 00:06:21.011 sonra da her kelimenin iç gözleme ne kadar yakın olduğunu arar 00:06:21.035 --> 00:06:22.415 ve onu ortalarız. 00:06:22.590 --> 00:06:25.788 Sonra da süre ilerledikçe 00:06:25.812 --> 00:06:29.064 kitapların iç gözlem kavramına 00:06:29.088 --> 00:06:30.842 yakınlaşıp yakınlaşmadığına bakarız. NOTE Paragraph 00:06:30.866 --> 00:06:34.667 Bu, tam olarak antik Yunan geleneğinde olan şey. 00:06:35.698 --> 00:06:38.905 Bunu Homerik gelenekte yazılmış en eski kitaplarda görebilirsiniz; 00:06:38.905 --> 00:06:42.261 iç gözleme yaklaşan kitaplarda küçük bir artış var. 00:06:42.285 --> 00:06:44.491 Fakat milattan dört yüzyıl kadar önce, 00:06:44.515 --> 00:06:49.223 çok hızlı bir şekilde artarak, kitapların neredeyse beş katı 00:06:49.247 --> 00:06:51.747 iç gözlem kavramına gittikçe daha fazla 00:06:51.771 --> 00:06:53.453 yakınlaşmaya başlıyor. 00:06:54.159 --> 00:06:56.583 Bunun güzel bir yanı ise, 00:06:56.607 --> 00:06:57.805 şimdi bu işlemin 00:06:57.829 --> 00:07:01.976 farklı, bağımsız bir gelenekte geçerli olup olmadığını sorabilmemiz. NOTE Paragraph 00:07:02.962 --> 00:07:06.138 Bunun üzerine, aynı analizi Yahudi-Hristiyan geleneğine uyguladık 00:07:06.162 --> 00:07:08.883 ve hemen hemen aynı yapıyı gördük. 00:07:09.548 --> 00:07:14.183 Yine, Eski Ahit'in en eski kayıtlarında küçük bir yükseliş görürsünüz 00:07:14.207 --> 00:07:16.241 ve sonra bu Yeni Ahit'in yeni kayıtlarında 00:07:16.241 --> 00:07:17.984 çok daha hızlı bir şekilde yükselir. 00:07:18.008 --> 00:07:20.260 Daha sonra milattan yaklaşık dört yüzyıl sonra, 00:07:20.260 --> 00:07:22.191 Saint Augustine'in "İtiraflar"ında 00:07:22.215 --> 00:07:24.072 iç gözlemin zirvesine ulaşırız. 00:07:24.897 --> 00:07:26.841 Bu çok önemliydi, 00:07:26.865 --> 00:07:30.238 çünkü Saint Augustine bilim adamları, 00:07:30.262 --> 00:07:32.434 dil bilimciler, tarihçiler tarafından 00:07:32.458 --> 00:07:34.536 iç gözlemin kurucusu olarak tanınmıştı. 00:07:35.060 --> 00:07:38.357 Aslında kimileri modern psikolojinin fikir öncüsü olduğuna inanır. NOTE Paragraph 00:07:39.012 --> 00:07:40.851 Niceliksel olma 00:07:40.875 --> 00:07:43.717 ve nesnel olma özelliği olan 00:07:43.741 --> 00:07:45.004 işlemimiz 00:07:45.028 --> 00:07:47.044 ve tabii ki son derece hızlı olarak-- 00:07:47.068 --> 00:07:49.465 anında çalışıyor -- 00:07:49.489 --> 00:07:52.992 bu uzun gelenek araştırmasına dair 00:07:53.016 --> 00:07:55.238 bazı çok önemli sonuçlarını elde edebiliyor. 00:07:56.317 --> 00:07:59.968 Bu bir bakıma bilimin güzelliklerinden biri, 00:07:59.992 --> 00:08:03.468 öyle ki; bu fikir şu anda pek çok farklı alana 00:08:03.492 --> 00:08:06.063 aktarılabilir ve yaygınlaştırılabilir. NOTE Paragraph 00:08:06.769 --> 00:08:11.536 Aynı şekilde insan bilincinin geçmişini sorduğumuzda, 00:08:11.560 --> 00:08:14.966 belki de kendimize yönelteceğimiz en zorlayıcı soru, 00:08:14.990 --> 00:08:19.127 bunun kendi bilincimizin geleceğine dair bir şeyler söyleyip söyleyemeyeceğidir. 00:08:19.550 --> 00:08:21.020 Daha kesin konuşursak, 00:08:21.044 --> 00:08:23.460 bugün kullandığımız kelimeler 00:08:23.484 --> 00:08:28.681 acaba zihinlerimizin birkaç gün, birkaç ay ya da birkaç yıl sonra 00:08:28.705 --> 00:08:29.856 nerede olacağını 00:08:29.880 --> 00:08:31.062 gösterebilir mi? NOTE Paragraph 00:08:31.597 --> 00:08:34.617 Aynı şekilde, pek çoğumuz 00:08:34.641 --> 00:08:36.427 kalp atış hızımızı, 00:08:36.451 --> 00:08:37.720 solunumumuzu, 00:08:37.744 --> 00:08:39.411 genlerimizi 00:08:39.435 --> 00:08:43.086 hastalıklardan koruyacağı umuduyla sensörler kullanıyoruz, 00:08:43.110 --> 00:08:46.631 söylediğimiz, tweet / e-posta attığımız, yazdığımız kelimeleri 00:08:46.655 --> 00:08:49.338 izleme ve incelemenin, zihnimizde bir şeylerin 00:08:49.362 --> 00:08:54.170 ters gidip gidemeyeceğini önceden söyleyebilirliğini araştırabiliriz. 00:08:55.087 --> 00:08:56.621 Bu maceradaki arkadaşım 00:08:56.645 --> 00:08:59.646 Guillermo Cecchi'yle 00:08:59.670 --> 00:09:01.225 bu görevi üstlendik. 00:09:02.228 --> 00:09:07.760 Bunu şizofreni riski yüksek 34 gencin konuşma kayıtlarını 00:09:07.784 --> 00:09:10.585 inceleyerek yaptık. NOTE Paragraph 00:09:11.434 --> 00:09:14.315 Yaptığımız şey şuydu; önce konuşma şekline dikkat ettik 00:09:14.339 --> 00:09:17.581 sonra da konuşmanın niteliklerinin 00:09:17.605 --> 00:09:20.101 yaklaşık üç yıllık bir zaman dilimi içinde 00:09:20.125 --> 00:09:22.530 psikoz gelişimi öngörüp göremeyeceğini araştırdık. 00:09:23.427 --> 00:09:25.793 Fakat umduğumuzun aksine 00:09:25.817 --> 00:09:28.934 hata üstüne hata yaptık. 00:09:29.793 --> 00:09:33.675 Anlambilimde zihnin gelecekteki düzenini öngörecek 00:09:33.699 --> 00:09:36.492 tam olarak yeterli bilgi yoktu. 00:09:36.516 --> 00:09:38.325 Bir grup şizofren ile 00:09:38.349 --> 00:09:42.524 kontrol grubunu ayırmak için yeteri kadar iyiydi, 00:09:42.548 --> 00:09:45.260 tarihi metinlere yaptığımızın bir benzeriydi, 00:09:45.284 --> 00:09:48.278 fakat muhtemel psikoz başlangıcını öngörmek için değildi. NOTE Paragraph 00:09:49.164 --> 00:09:50.870 Ama sonra fark ettik ki, 00:09:50.894 --> 00:09:54.982 belki de önemli olan şey ne söyledikleri değildi; 00:09:55.006 --> 00:09:56.679 söyleme şekilleriydi. 00:09:57.679 --> 00:09:58.899 Daha açık konuşursak, 00:09:58.923 --> 00:10:01.750 kelimelerin hangi anlamsal grupta oldukları değil, 00:10:01.774 --> 00:10:04.374 bir anlamsal gruptan diğerinin 00:10:04.398 --> 00:10:06.699 ne kadar uzağına ve ne kadar hızlı geçtikleriydi. 00:10:07.247 --> 00:10:08.978 Böylelikle "anlamsal tutarlılık" 00:10:09.002 --> 00:10:11.391 adını verdiğimiz, öncelikli olarak 00:10:11.415 --> 00:10:16.219 konuşmanın sürerliğini anlambilimsel bir başlık dâhilinde, 00:10:16.243 --> 00:10:19.082 anlambilimsel bir kategori içinde ölçen bu kritere ulaştık. NOTE Paragraph 00:10:19.294 --> 00:10:23.341 34 kişilik grupta, 00:10:23.365 --> 00:10:27.024 anlamsal tutarlılığa dayanan işlemin %100 doğrulukla 00:10:27.048 --> 00:10:29.548 kimde psikoz oluştuğunu veya oluşmayacağını 00:10:29.572 --> 00:10:32.079 öngörebildiği ortaya çıktı. 00:10:32.976 --> 00:10:35.913 Bu, mevcut klinik ölçümlerle 00:10:35.937 --> 00:10:37.445 değil başarılmış, 00:10:37.469 --> 00:10:40.595 yaklaşılmış bir şey bile değildi. NOTE Paragraph 00:10:42.525 --> 00:10:46.104 Çok net hatırlıyorum, bu çalışmayı yaparken 00:10:46.128 --> 00:10:48.445 bilgisayar başındaydım 00:10:48.469 --> 00:10:51.104 ve Polo'nun birkaç tweetini gördüm-- 00:10:51.128 --> 00:10:54.295 kendisi Buenos Aires'teki ilk öğrencimdi 00:10:54.319 --> 00:10:56.389 ve o sırada New York'taydı. 00:10:56.413 --> 00:10:58.501 Bu tweet'lerde bir şey vardı; 00:10:58.525 --> 00:11:02.026 ne olduğunu tam olarak anlayamadım çünkü net bir şey söylemiyordu, 00:11:02.050 --> 00:11:04.071 fakat ciddi bir şekilde içime doğdu, 00:11:04.095 --> 00:11:07.050 güçlü bir sezgi hissettim, bir şeyler ters gidiyordu. 00:11:08.347 --> 00:11:11.070 Telefonu aldım ve Polo'yu aradım 00:11:11.094 --> 00:11:13.013 ve gerçekten de keyfi yoktu. 00:11:13.362 --> 00:11:15.299 Basit bir yolla; 00:11:15.323 --> 00:11:17.814 satır aralarını okuyarak, 00:11:17.838 --> 00:11:22.100 kelimeler sayesinde hislerini algılayabiliyordum, 00:11:22.124 --> 00:11:24.743 kolay fakat yardım etmek için etkili bir yol. NOTE Paragraph 00:11:25.987 --> 00:11:27.625 Bugün size anlattığım şey şu; 00:11:27.649 --> 00:11:30.157 hepimizde olan, hepimizin paylaştığı "sezgiyi" 00:11:30.181 --> 00:11:34.467 nasıl işleme dönüştürebileceğimizi 00:11:34.491 --> 00:11:35.856 anlamaya gittikçe 00:11:35.880 --> 00:11:37.077 yakınlaşıyoruz. 00:11:38.102 --> 00:11:39.563 Bunu yaparak, 00:11:39.587 --> 00:11:44.237 ileride yazdığımız, söylediğimiz kelimelerin 00:11:44.261 --> 00:11:49.882 nesnel, niceliksel ve otomatikleştirilmiş analizini baz alarak 00:11:49.906 --> 00:11:51.531 çok farklı bir akıl sağlığı türü 00:11:51.639 --> 00:11:52.721 görebiliriz. NOTE Paragraph 00:11:52.721 --> 00:11:54.351 Teşekkürler. NOTE Paragraph 00:11:54.375 --> 00:12:01.258 (Alkışlar)