1 00:00:00,827 --> 00:00:02,858 Daha önceleri binalar ve mimari hakkında 2 00:00:02,858 --> 00:00:05,383 yazıyordum ve mimariyle ilgili yazmak 3 00:00:05,383 --> 00:00:08,124 belirli varsayımlara dayanır. 4 00:00:08,124 --> 00:00:10,582 Bir mimar binayı tasarlar ve onu bir mekan haline gelir, 5 00:00:10,582 --> 00:00:13,062 ya da bir çok mimar bir çok bina tasarlayarak 6 00:00:13,062 --> 00:00:16,336 bir şehir yaratırlar, bu yerleri şekillendiren siyasetin, 7 00:00:16,336 --> 00:00:18,733 kültürün ve ekonominin karmaşıklığına rağmen 8 00:00:18,733 --> 00:00:21,736 günün sonunda gider ve buraları 9 00:00:21,736 --> 00:00:24,392 ziyaret edersiniz. Çevresinde gezersiniz. 10 00:00:24,392 --> 00:00:26,065 Kokularını duyarsınız. Bir şekilde hissedebilirsiniz. 11 00:00:26,065 --> 00:00:29,558 Size, birer mekan oluşlarının hissini yaşatırlar. 12 00:00:29,558 --> 00:00:31,907 Ancak son birkaç yılda beni sarsan şey şu oldu, 13 00:00:31,907 --> 00:00:35,282 dışarıdaki dünyaya daha az karıştıkça 14 00:00:35,282 --> 00:00:38,511 bilgisayar ekranımın karşısında daha çok oturuyordum. 15 00:00:38,511 --> 00:00:42,831 Ve özellikle iPhone'umu aldığım 2007'den beri, 16 00:00:42,831 --> 00:00:44,707 ekran karşısında sadece oturmakla kalmadım 17 00:00:44,707 --> 00:00:46,804 günün sonunda kalkıp, tüm gün cebimde 18 00:00:46,804 --> 00:00:50,104 taşıdığım küçük ekrana da bakmaya başladım. 19 00:00:50,104 --> 00:00:52,963 Ve fiziksel dünyayla olan bağlantımın 20 00:00:52,963 --> 00:00:55,900 ne kadar da çabuk değiştiği beni çok şaşırttı. 21 00:00:55,900 --> 00:00:57,675 Bu kısacık zamanda, isterseniz siz buna çevirimiçi 22 00:00:57,675 --> 00:01:01,131 geçen 15 yıl, ya da devamlı çevirimiçi olduğunuz 23 00:01:01,131 --> 00:01:04,090 dört - beş yıl deyin, bu zaman içinde 24 00:01:04,090 --> 00:01:07,264 çevremizdekilerle ilişkimiz öylesine değişti ki 25 00:01:07,264 --> 00:01:09,063 dikkatimiz her daim bölünmüş durumda. Biliyorsunuz, 26 00:01:09,063 --> 00:01:11,627 hem ekranın içindekilere hem de dışarıda 27 00:01:11,627 --> 00:01:13,459 çevremizde olan dünyaya bakıyoruz. 28 00:01:13,459 --> 00:01:15,986 Ve beni daha da çok şaşırtan ve takıldığım bir konu da 29 00:01:15,986 --> 00:01:18,988 ekranın içindeki dünyanın kendi içinde hiçbir 30 00:01:18,988 --> 00:01:22,777 gerçekliğinin olmamasıydı. 31 00:01:22,777 --> 00:01:25,545 Gidip de internetteki bir resmim ararsanız, 32 00:01:25,545 --> 00:01:28,663 bulduğunuz şey bu olur, Opte'nin bu meşhur İnternet fotoğrafı 33 00:01:28,663 --> 00:01:31,793 Samanyolu gibi, sonsuz genişlikte 34 00:01:31,793 --> 00:01:33,889 ve üzerinde yokmuşuz gibi görünüyor. 35 00:01:33,889 --> 00:01:36,313 Onu asla tamamıyla yakalayamayacağız. 36 00:01:36,313 --> 00:01:39,930 Bana her zaman Apollo'nun çektiği yeryüzü fotoğrafını 37 00:01:39,930 --> 00:01:42,660 hatırlatıyor, mavi bir bilye gibi, ve bu benzerliği 38 00:01:42,660 --> 00:01:45,357 sanki onu bir bütün gibi anlayamayacağımızı ifade ediyor. 39 00:01:45,357 --> 00:01:49,042 Genişlemesinin yüzeyinde küçük bir parçaymışız gibi. 40 00:01:49,042 --> 00:01:52,407 Yani bu dünya, bu ekran ve etrafımdaki 41 00:01:52,407 --> 00:01:55,264 fiziksel dünya ayrı olsaydı, tüm bunları asla 42 00:01:55,264 --> 00:01:58,245 bir araya getiremezdim. 43 00:01:58,245 --> 00:02:01,452 Ve sonra olan oldu. 44 00:02:01,452 --> 00:02:04,050 Bir gün internet bağlantım gitti, zaten arada sırada olur, 45 00:02:04,050 --> 00:02:06,784 ve tamirci düzeltmeye geldi, kanepenin arkasındaki 46 00:02:06,784 --> 00:02:08,911 tozlu kablo yığınıyla işe başladı ve sırasıyla bunları 47 00:02:08,911 --> 00:02:12,121 evimin önüne, giriş katıma ve arka bahçeme kadar takip etti 48 00:02:12,121 --> 00:02:14,997 ve duvara dayalı karmaşık kablolar duruyordu. 49 00:02:14,997 --> 00:02:17,551 Ve kablo boyunca koşturan bir sincap gördü, 50 00:02:17,551 --> 00:02:20,342 "İşte," dedi "probleminiz bu." 51 00:02:20,342 --> 00:02:24,763 "İnternetinizi bir sincap çiğniyor." (Kahkahalar) 52 00:02:24,763 --> 00:02:27,890 Ve bu gayet şaşırtıcıydı. İnternet devasa bir 53 00:02:27,890 --> 00:02:31,264 düşünce. Alışverişten sevgili bulmaya, devrimlere kadar 54 00:02:31,264 --> 00:02:34,719 her şeyi değiştiren birtakım protokoller bütünü. 55 00:02:34,719 --> 00:02:37,348 Yani bir sincabın onu çiğneyemeyeceği 56 00:02:37,348 --> 00:02:40,659 su götürmez bir gerçekti. (Kahkahalar) 57 00:02:40,659 --> 00:02:42,537 Ama, o anki durum bundan ibaretti. 58 00:02:42,537 --> 00:02:45,739 Bir sincap gerçekten de İnternet'imi çiğneyivermişti. (Kahkahalar) 59 00:02:45,739 --> 00:02:47,926 Ve sonra kafamda, bir kabloyu duvardan çekip 60 00:02:47,926 --> 00:02:50,106 takip edersem nereye gideceğimi canlandırdım. 61 00:02:50,106 --> 00:02:51,710 Acaba nereye varırdım? 62 00:02:51,710 --> 00:02:55,218 İnternet gerçekten de ziyaret edebileceğiniz bir yer mi? 63 00:02:55,218 --> 00:02:56,567 Gidebilir miyim oraya? Kimle karşılaşırım? 64 00:02:56,567 --> 00:02:59,943 Yani orada bir yerlerde gerçekten bir şey var mı? 65 00:02:59,943 --> 00:03:02,980 Cevap her halükarda hayırdı. 66 00:03:02,980 --> 00:03:05,760 İnternet buydu, üstünde kırmızı ışık yanan siyah bir kutu, 67 00:03:05,760 --> 00:03:09,190 tıpkı "The IT Crowd" dizisinde gösterildiği gibi. 68 00:03:09,190 --> 00:03:12,749 Diziye göre, İnternet normalde Big Ben'in tepesinde durur 69 00:03:12,749 --> 00:03:15,831 çünkü en iyi orada çekiyordur, 70 00:03:15,831 --> 00:03:19,136 ama iş arkadaşlarının öğleden sonraki sunumunda kullanması için 71 00:03:19,136 --> 00:03:22,308 onu ödünç alabileceğine karar verirler. 72 00:03:22,308 --> 00:03:24,682 Eski internetçiler kısa süre için ondan ayrılmayı 73 00:03:24,682 --> 00:03:27,548 kabul eder ve arkadaşları onu gördüğünde şaşırır 74 00:03:27,548 --> 00:03:30,938 "İnternet bu mu? Bütün İnternet? Peki ağır mı?" 75 00:03:30,938 --> 00:03:34,898 Onlar da "Tabi ki değil, İnternetin hiçbir ağırlığı olmaz." derler. 76 00:03:34,898 --> 00:03:37,215 Ben de utanmıştım. Sadece ahmakların aramayı düşünecekleri 77 00:03:37,215 --> 00:03:39,511 bir şeyi merak ediyordum. 78 00:03:39,511 --> 00:03:42,346 İnternet şekilsiz bir bölge ya da üstünde 79 00:03:42,346 --> 00:03:44,592 kırmızı ışığı yanıp sönen aptal bir kara kutuydu. 80 00:03:44,592 --> 00:03:46,920 Orada gerçek bir dünya yoktu. 81 00:03:46,920 --> 00:03:50,232 Ama aslında var. Oralarda bir yerde gerçek bir İnternet dünyası var 82 00:03:50,232 --> 00:03:51,998 ve iki yıl boyunca oraları ziyaret ettim, 83 00:03:51,998 --> 00:03:55,543 İnternetin bu yerlerini. Büyük veri merkezlerine gittim, 84 00:03:55,543 --> 00:03:58,188 buralar bulundukları şehirler kadar enerji tüketiyor 85 00:03:58,188 --> 00:04:01,377 ve böyle yerlere gittim, New York'ta 60 Hudson caddesinde, 86 00:04:01,377 --> 00:04:03,085 dünyadaki binalardan biri, 87 00:04:03,085 --> 00:04:05,983 bir düzine binanın yer aldığı kısa listedeki binalardan biri, 88 00:04:05,983 --> 00:04:08,627 burada herhangi bir yerdekinden daha çok İnternet ağı 89 00:04:08,627 --> 00:04:09,985 birbirine bağlanıyor. 90 00:04:09,985 --> 00:04:12,602 Ve bu bağlantı kesinlikle fiziksel bir işlem. 91 00:04:12,602 --> 00:04:15,087 Ağın yönlendiricisiyle alakalı, Facebook, 92 00:04:15,087 --> 00:04:18,029 Google, B.T., Comcast ya da Time Warner, ya da herhangi biri, 93 00:04:18,029 --> 00:04:20,460 çoğunlukla tavana çıkan sarı fiberoptik kablo ve 94 00:04:20,460 --> 00:04:23,154 diğer ağın yönlendiricisiyle bağlanıyor. 95 00:04:23,154 --> 00:04:27,531 Bu kesinlikle fiziksel ve şaşırtıcı bir şekilde homojen. 96 00:04:27,531 --> 00:04:30,824 60 Hudson'dakine benzer bir bina ve bunlar gibi bir düzinesi, 97 00:04:30,824 --> 00:04:33,150 yanlarındaki bina dizilerindekinden 10 kat daha fazla 98 00:04:33,150 --> 00:04:34,998 ağ bağlantısı yapıyor. 99 00:04:34,998 --> 00:04:37,066 Bu binaların listesi gayet kısa. 100 00:04:37,066 --> 00:04:39,974 Ve 60 Hudson özellikle ilginç çünkü 101 00:04:39,974 --> 00:04:42,563 yaklaşık bir düzine önemli ağlara ev sahipliği yapıyor 102 00:04:42,563 --> 00:04:44,861 ve bunlar denizaltı kablolarıyla okyanustan geçerek 103 00:04:44,861 --> 00:04:47,209 Avrupa ve Amerika'yı birbirine bağlıyor, 104 00:04:47,209 --> 00:04:49,462 yani hepimiz arasındaki bağlantıyı kuruyor. 105 00:04:49,462 --> 00:04:53,049 Ve işte bu kabloların üstünde özellikle duracağım. 106 00:04:53,049 --> 00:04:56,909 İnternet evrensel bir fenomen ise ve evrensel bir şehirde 107 00:04:56,925 --> 00:04:59,365 yaşıyorsak, bu sadece okyanus altından geçen 108 00:04:59,365 --> 00:05:01,470 bunun gibi kablolar sayesindedir. 109 00:05:01,470 --> 00:05:04,356 Ve bir bakıma, inanılmaz derecede küçükler. 110 00:05:04,356 --> 00:05:07,298 Elinizin içinde tutabilirsiniz. Bahçe hortumu kadarlar. 111 00:05:07,298 --> 00:05:11,361 Öteki taraftan, inanılmaz derecede büyükler, 112 00:05:11,361 --> 00:05:13,001 hayal edebileceğiniz kadar genişler. 113 00:05:13,001 --> 00:05:15,556 Okyanus boyunca ilerliyorlar. Üç, beş ya da sekiz 114 00:05:15,556 --> 00:05:18,167 mil uzunluğundalar ve 115 00:05:18,167 --> 00:05:20,776 materyal bilimi, bilgisayar teknolojisi ne kadar 116 00:05:20,776 --> 00:05:24,309 karmaşıksa, fiziksel süreç bir o kadar şaşırtıcı derecede 117 00:05:24,309 --> 00:05:28,089 basit. Işık okyanusun bir ucundan giriyor ve 118 00:05:28,089 --> 00:05:31,374 öteki ucundan çıkıyor ve çoğunlukla 119 00:05:31,374 --> 00:05:34,007 bağlantı istasyonu denilen ve deniz kenarında 120 00:05:34,007 --> 00:05:36,954 küçük bir yerleşim yerinde bulunan binalarda gizleniyor 121 00:05:36,954 --> 00:05:39,688 ve okyanus yüzeyinde orkinosa benzeyen 122 00:05:39,688 --> 00:05:42,208 yükselticiler duruyor ve her 50 milde 123 00:05:42,208 --> 00:05:45,865 sinyali yüksetiyor. Ve aktarmanın hızı inanılmaz derecede 124 00:05:45,865 --> 00:05:49,071 yüksek olduğu için -- saniyede 10 gigabit dalgaboyu ışık -- 125 00:05:49,071 --> 00:05:51,569 belki de sizin bağlantınızın bin katı, 126 00:05:51,569 --> 00:05:54,753 ya da 10.000 video yayımını taşıyabilir, 127 00:05:54,753 --> 00:05:58,031 sadece bu kadar değil, fiberlere yalnızca 128 00:05:58,031 --> 00:06:00,988 bir dalgaboyu ışık koymuyorsunuz, belki 129 00:06:00,988 --> 00:06:04,007 50, 60 ya da 70 farklı dalgaboylarında renk veya ışığı 130 00:06:04,007 --> 00:06:06,875 tek bir fiberden geçiriyorsunuz ve tek kabloda 131 00:06:06,875 --> 00:06:09,477 iki yöne giden dörder taneden toplam sekiz fiber var. 132 00:06:09,477 --> 00:06:12,967 Ve incecikler. Bir saç teli kadar. 133 00:06:12,967 --> 00:06:14,796 Ve koskoca kıtayı bir yerlere bağlıyorlar. 134 00:06:14,796 --> 00:06:17,134 Bağlantıyı şunun gibi bir rögarda sağlıyorlar. 135 00:06:17,134 --> 00:06:20,223 Gerçekten de 5000 millik kabloların girişleri burada. 136 00:06:20,223 --> 00:06:24,713 Bu Halifax'ta, Halifax'tan İrlanda'ya uzuyor. 137 00:06:24,713 --> 00:06:27,694 Ve yer şekilleri değişime uğruyor. Üç yıl önce, 138 00:06:27,694 --> 00:06:29,590 bunu düşünmeye ilk başladığımda, Afrika'nın batı kıyısında 139 00:06:29,590 --> 00:06:32,757 bir kablo vardı, bu haritada Steve Song tarafından 140 00:06:32,757 --> 00:06:35,631 bu ince siyah çizgiyle gösterilmiş. 141 00:06:35,631 --> 00:06:40,476 Şimdi ise altı kablo var ve dahası da geliyor, her kıyıya üçer tane. 142 00:06:40,476 --> 00:06:43,107 Çünkü bir ülke bir kabloyla bağlandığında bunun yeterli 143 00:06:43,107 --> 00:06:44,907 olmadığını farkediyor. Etrafında bir sanayi kuracaklarsa 144 00:06:44,907 --> 00:06:47,723 bağlantılarının kopmayacağını bilmeleri gerekiyor, 145 00:06:47,723 --> 00:06:50,433 çünkü bir kablo koparsa, denize bir gemi yollamanız, 146 00:06:50,433 --> 00:06:52,500 bir kanca yardımıyla kablonun bir ucunu çekip 147 00:06:52,500 --> 00:06:55,415 diğer ucunu bulmanız gerekir ve sonra 148 00:06:55,415 --> 00:06:58,458 bu iki ucu bağlamalı ve yeniden suya bırakmalısınız. 149 00:06:58,458 --> 00:07:02,998 Çok, çok yoğun fiziksel bir süreç. 150 00:07:02,998 --> 00:07:07,296 Bu, arkadaşım Simon Cooper, şimdiye kadar 151 00:07:07,296 --> 00:07:09,968 Tata İletişim'de çalışıyordu, büyük bir 152 00:07:09,968 --> 00:07:12,966 Hindistan endüstriyel holding şirketi. 153 00:07:12,966 --> 00:07:15,948 Ve onunla hiç yüzyüze görüşmedik. Sadece 154 00:07:15,948 --> 00:07:19,405 İnternet üzerinden görüşmeler yaptık, bu yüzden de 155 00:07:19,405 --> 00:07:23,301 onu hep İnternet'teki adam olarak görüyorum. (Gülüşmeler) 156 00:07:23,301 --> 00:07:26,498 Kendisi bir İngiliz. Deniz-altı kablo sanayisi 157 00:07:26,498 --> 00:07:30,143 İngilizler tarafından yönetiliyor ve hepsi 42 yaşlarında gibiler. 158 00:07:30,143 --> 00:07:33,318 (Gülüşmeler) Çünkü hepsi aynı zamanda başladılar 159 00:07:33,318 --> 00:07:35,818 ve o zamanlar 20'lerindediler. 160 00:07:35,818 --> 00:07:39,078 Ve Tata, iletişim işine iki kabloları varken başladı, 161 00:07:39,078 --> 00:07:41,543 biri Atlas'ı öteki Pasifik'i geçen iki kablo, 162 00:07:41,543 --> 00:07:44,703 ve dünyayı saran bir kemer oluşturana kadar 163 00:07:44,703 --> 00:07:48,247 buna yenilerini eklediler, bu da sizin gönderileriniz 164 00:07:48,247 --> 00:07:50,344 Doğu'ya ya da Batı'ya gönderebilecekleri anlamına geliyor. 165 00:07:50,344 --> 00:07:52,567 Gerçekten de dünyanın çevresinde dolanan bir ışık dalgasına sahipler, 166 00:07:52,567 --> 00:07:54,778 Pasifik'te bir kablo kopsa, bağlantıyı diğer taraftan 167 00:07:54,778 --> 00:07:57,963 yapıverirler. Ve bu ağı tamamladıktan sonra 168 00:07:57,963 --> 00:08:01,907 bağlanacak başka yerler aramaya başladılar. 169 00:08:01,907 --> 00:08:04,397 Kablonun ulaşmadığı yerler aradılar ve bu da Kuzey ve 170 00:08:04,397 --> 00:08:07,191 Güney oluyordu, öncelikle Afrika'daki bu kablolar. 171 00:08:07,191 --> 00:08:10,962 Ancak beni şaşırtan Simon'ın inanılmaz coğrafik hayal gücüydü. 172 00:08:10,962 --> 00:08:13,921 Dünyayı inanılmaz bir genişlikte düşünüyordu. 173 00:08:13,921 --> 00:08:17,234 Ve bununla özellikle ilgileniyordum çünkü bu kabloların 174 00:08:17,234 --> 00:08:20,086 nasıl kurulduğunu görmek istiyordum. 175 00:08:20,086 --> 00:08:22,406 Çevirimiçi olarak yaşadığımız o kısacık bağlantı anlarını, 176 00:08:22,406 --> 00:08:25,700 basit bir dolaşımı, bir tweet ya da Facebook iletisini 177 00:08:25,700 --> 00:08:29,540 ya da bir e-postayı görmek; bunun fiziksel bir sonucu varmış gibi. 178 00:08:29,540 --> 00:08:31,616 Kıtanın fişinin takıldığı bir an varmış gibiydi ve 179 00:08:31,616 --> 00:08:33,963 ben bunu görmek istiyordum. 180 00:08:33,963 --> 00:08:36,248 Ve Simon yeni bir kablo üzerinde çalışıyordu, 181 00:08:36,248 --> 00:08:38,759 BAKS, Batı Afrika Kablo Sistemi, 182 00:08:38,759 --> 00:08:40,880 Lizbon'dan Afrika'nın batı kıyısında 183 00:08:40,880 --> 00:08:43,749 Cote d'lvoire'a, Gana'ya, Nijerya'ya ve Kamerun'a uzanıyor. 184 00:08:43,749 --> 00:08:46,082 Ve hava durumuna bağlı olarak yakın zamanda 185 00:08:46,082 --> 00:08:48,276 bir çalışmanın olacağını ve bana haber vereceğini söyledi. 186 00:08:48,276 --> 00:08:51,477 Böylece dört gün içinde Lizbon'un güney sahiline 187 00:08:51,477 --> 00:08:54,308 gitmemi söyledi ve 9'dan az sonra şu adam 188 00:08:54,308 --> 00:08:58,004 denizden yürüyerek çıktı. (Kahkahalar) 189 00:08:58,004 --> 00:09:02,324 Ve yeşil naylon bir hat taşıyordu, çok hafif bir hat, 190 00:09:02,324 --> 00:09:05,037 taşıyıcı kablo hattı deniyor ve deniz ile kara arasındaki 191 00:09:05,037 --> 00:09:07,590 ilk bağlantı noktası buydu ve sonradan 192 00:09:07,590 --> 00:09:11,453 9.000 millik ışık yolu olarak kullanılacaktı. 193 00:09:11,453 --> 00:09:14,043 Sonra, bir buldozer şu özel kablo döşeme gemisinden 194 00:09:14,043 --> 00:09:17,400 kablo çekmeye başladı ve doğru yere gelene kadar 195 00:09:17,400 --> 00:09:20,148 bu balonlara bağlı kaldı. 196 00:09:20,148 --> 00:09:22,890 Burada inceleme yapan İngiliz mühendisleri görüyorsunuz. 197 00:09:22,890 --> 00:09:25,703 Ve sonra, doğru yere gelince, elinde bir bıçakla 198 00:09:25,703 --> 00:09:29,062 suya geri giderek balonları birer birer kesti 199 00:09:29,062 --> 00:09:31,361 ve balonlar uçup giderken, kablo da 200 00:09:31,361 --> 00:09:33,266 deniz tabanına düştü, gemiye kadar hepsini tek tek kesti 201 00:09:33,266 --> 00:09:35,139 ve oraya ulaştığında, 202 00:09:35,139 --> 00:09:37,552 kendisine bir bardak meyve suyu ve kurabiye verdiler, 203 00:09:37,552 --> 00:09:39,971 sonra suya geri atladı ve yüzerek sahile geldi 204 00:09:39,971 --> 00:09:47,131 ve sigarasını yaktı. (Gülüşmeler) 205 00:09:47,131 --> 00:09:49,843 Ve kablo sahile geldiğinde 206 00:09:49,843 --> 00:09:53,347 bağlantı istasyonundan getirilmiş olan kabloyla 207 00:09:53,347 --> 00:09:56,304 diğer tarafa bağlamak için hazırlamaya başlıyorlar. 208 00:09:56,304 --> 00:09:59,162 İlk önce bir testereyle başlıyorlar ve sonra 209 00:09:59,162 --> 00:10:02,098 plastik iç kısmı inceltmeye başlıyorlar. Bu işi 210 00:10:02,098 --> 00:10:04,160 bir şefin çalışması gibi yapıyorlar, sonra da 211 00:10:04,160 --> 00:10:06,868 bir kuyumcu gibi saç teli inceliğindeki fiber kabloları 212 00:10:06,868 --> 00:10:08,545 birbirlerine bağlıyorlar 213 00:10:08,545 --> 00:10:11,536 ve şu delme makinesiyle birbirlerine kaynatıyorlar. 214 00:10:11,536 --> 00:10:14,867 Bu adamları kablonun başında testereyle gördüğünüzde 215 00:10:14,867 --> 00:10:17,510 İnternet'i sadece bir bulut olarak görmeyi bırakıyorsunuz. 216 00:10:17,510 --> 00:10:21,447 Artık tamamen fiziksel bir şey olmaya başlıyor. 217 00:10:21,447 --> 00:10:23,955 Bunun kadar beni şaşırtan bir diğer şey 218 00:10:23,955 --> 00:10:26,802 en karmaşık teknolojiye dayanmasına ve inanılmaz 219 00:10:26,802 --> 00:10:29,707 derecede yeni birşey olmasına rağmen bu fiziksel süreç 220 00:10:29,707 --> 00:10:33,474 uzun süredir var ve kültür hala değişmedi. 221 00:10:33,474 --> 00:10:35,463 Yerel işçileri görüyorsunuz. İngiliz mühendisi 222 00:10:35,463 --> 00:10:38,638 arka tarafta işi anlatırken görüyorsunuz. Ve daha da önemlisi, 223 00:10:38,638 --> 00:10:41,281 aynı yerdeler. Bu kablolar hala klasik liman şehirlerini 224 00:10:41,281 --> 00:10:44,331 bağlıyorlar: Lizbon, Mombasa, 225 00:10:44,331 --> 00:10:47,490 Bombay, Singapur, New York gibi. 226 00:10:47,490 --> 00:10:51,576 Sonrasında kıyıdaki işlemler üç ya da dört gün sürüyor, 227 00:10:51,576 --> 00:10:55,767 bittiğinde kapağını kapatıp 228 00:10:55,767 --> 00:10:58,738 üzerini kumla örtüyorlar 229 00:10:58,738 --> 00:11:01,820 ve herkes bunu unutuyor. 230 00:11:01,820 --> 00:11:04,071 Bana öyle geliyor ki, bu buluttan çok bahsediyoruz, 231 00:11:04,071 --> 00:11:05,981 ancak her seferinde buluta birşeyler ekliyoruz, 232 00:11:05,981 --> 00:11:08,183 üstüne sorumluluklar yüklüyoruz. 233 00:11:08,183 --> 00:11:12,047 Daha az ilgileniyoruz. Uğraşmayı başkalarına bırakıyoruz. 234 00:11:12,047 --> 00:11:13,330 Ve bu hiç doğru değil. 235 00:11:13,330 --> 00:11:15,672 Neal Stephenson şöyle birşey yazmış: 236 00:11:15,672 --> 00:11:20,069 bağlanan insanlar bağlantıyla ilgili bilgi sahibi olmalılar. 237 00:11:20,069 --> 00:11:22,339 Ve şunu bilmeliyiz, bence, internetimizin geldiği yeri 238 00:11:22,339 --> 00:11:25,092 bilmeliyiz ve bizi fiziksel olarak bağlayan şeyin 239 00:11:25,092 --> 00:11:29,914 fiziksel olarak ne olduğunu anlamalıyız. 240 00:11:29,914 --> 00:11:32,253 Teşekkürler. (Alkışlar) 241 00:11:32,253 --> 00:11:34,650 (Alkışlar) 242 00:11:34,650 --> 00:11:38,260 Teşekkürler. (Alkışlar)