Sabahları geldiğimde, bir süre etrafta dolaşıyorum. İşte biraz temizlik yapıyorum, bir kaç iş yapıyorum, yavaşça, tabloda nerede kaldığımı hatırlayacak konuma geliyorum. Ya da bazen yeni bir başlangıç noktası buluyorum ki resmi yapmaya geri dönebileyim. Bazen bir sonraki aşamanın ne olduğunu bulmak bir kaç günümü alıyor. Burada en son yapacağımız tekrar spreyleyip, ortamı mat hale getirmek ki böylece kan kırmızısı olmasın. Şanslıyım ki aynı anda birden fazla resim ortaya çıktığı için, birinden birine geçiş yapabiliyorum. Ama işin gerçekleşmesi için her gün burada olmam şart. Bazen gününüz harika geçebilir ve bütün gün çalışırsınız, epey yol kat edersiniz ve bir çok şeyin farkına varıp, en iyi parçayı sonraya saklarsınız çünkü eserle yoğun bir şekilde etkileşime girmişsinizdir. Bazı günlerse, aynı bağı kuramazsınız. Yani bu da işin bir parçası. Yalnızca burada olup da esere uzun süre bakmak ve onu gerçekten fark etmek. [net duyulmayan sesler]