Kabul edelim :
Araba kullanmak tehlikelidir.
Aklımıza getirmekten hoşlanmadığımız şeylerden biri olsa da,
dünya genelinde dikiz aynalarından sarkan
dini simgeler ve nazar boncukları
bu tehlikenin farkında olduğumuzu gösteriyor.
Trafik kazaları en önde gelen ölüm sebeplerinden biridir.
ABD'de 16 ila 19 yaşındaki kişilerde ise
bu en önde gelen ölüm sebebidir --
ve bu kazaların yüzde 75'inin
uyuşturucu ya da alkolle hiçbir ilgisi yoktur.
Peki ama olan ne?
Kesin bir şey söylemek zor ama ilk kazamı hatırlıyorum da
Otoyolda yol alan genç bir sürücüydüm
önümde de bir araba vardı, fren lambalarının yandığını gördüm.
Ben "Tamam, pekala, bu adam yavaşlıyor,
ben de yavaşlarım madem"
Frene dokundum.
Ama yoo, bu adam yavaşlıyor falan değil.
Bu adam duruyor, tamamen durmuş, otoyol üstünde durmuş tamamen.
Yani saatte 105 km hızdan -- sıfıra mı inecektim?
Frenlere yüklendim.
ABS'nin devreye girdiğini hissettim, arabaysa hala gidiyordu,
durmayacaktı ve durdurmayacağını biliyordum
ve hava yastığı açıldı, araba hurdaya döndü
ve neyse ki hiç kimse zarar görmedi.
O arabanın duruyor olduğunu hiç fark etmemiştim,
ve bence bundan çok daha iyisini yapabiliriz.
Bence, arabalarımızın birbirleriyle konuşmasını sağlayarak
sürüş deneyimini değiştirebiliriz.
Sizden sadece şimdiki sürüş deneyimimizin
neye benzediği hakkında biraz düşünmenizi istiyorum.
Arabaya bin. Kapıyı kapa. Camdan bir balon içindesin.
Çevrende olup biteni doğrudan algılayamıyorsun aslında.
Vücudumuzun bir uzantısı gibi bu şeyin içindesin.
Görevin ise bu şeyi tamamını göremediğin
yollarda diğer metal devlerin arasından,
içinden geçirerek insanüstü hızlarda ilerletmek.
Tamam? Ve sana rehberlik edecek tek şey de iki gözün.
Peki, her şey bu kadar.
aslında bu iş için tasarlanmamış olan gözler
ve sonrada senden başka şeyler yapmanı istiyorlar,
mesela eğer şerit değiştirmek istiyorsan,
senden ilk olarak ne yapmanı istiyorlar?
Gözlerini yoldan ayırmanı. Evet, doğru.
Gittiğini yöne bakmayı kes, dön,
kör noktanı kontrol et
ve nereye gittiğine bakmadan sürmeye devam et.
Sen ve diğer herkes. Araba sürmenin güvenli yolu bu.
Neden böyle yapıyoruz? Çünkü yapmak zorundayız,
bir seçim yapmalıyız, buraya mı bakayım yoksa oraya mı bakayım?
Hangisi daha önemli?
Ve genellikle yolda neye dikkat edeceğimizi
bulup seçme konusunda da harika bir iş çıkarıyoruz.
Ama bazen bir şeyi gözden kaçırıyoruz.
Bazen bir şeyi yanlış algılıyor ya da çok geç fark ediyoruz.
Pek çok kazada,
"Geldiğini görmemiştim" der sürücü.
Ve buna inanırım. Buna inanırım.
Bizler sadece bir kısmını görebiliyoruz.
Şimdiki mevcut teknoloji ise bunu geliştirmemize yardımcı olabilir.
Gelecekte, birbirleriyle veri alışverişinde bulunan arabalar sayesinde,
sadece üç araba ilerimizi
üç araba gerimizi ve sağımızla solumuzu değil,
hepsini aynı anda, kuşbakışı görebileceğiz,
aslında bu arabaların içini bile görebileceğiz.
Önümüzdeki arabanın hızını görebilecek,
bu adam ne kadar hızlı gidiyor yoksa duruyor mu hepsini görebileceğiz.
Eğer bu adam durmak üzereyse, bunu bileceğim.
Ayrıca hesaplamalarla, algoritmalarla ve öngörücü modellerle
geleceği de görebileceğiz.
Bu imkansız gibi gelebilir.
Geleceği nasıl tahmin edebilirsin ki? Bu gerçekten zor.
Aslında, değil. Arabalarla, imkansız değil.
Arabalar, üç boyutlu nesnelerdir.
sabit bir konum ve hıza sahiplerdir.
Yollarda giderler.
Çoğu zaman önceden belirlenen yollar üzerinde seyahat ederler.
Bir arabanın yakın gelecekte nerede olacağına ilişkin
makul tahminler yapmak gerçekten de o kadar zor değil.
Hatta, siz arabanızdayken
bir motosikletçinin gelip -- vınnnnnn! --
Saatte 140 kilometre hızla, yolu yararak--
bunu daha önce yaşamışsınızdır --
işte buna "nerden çıktığı belli değil" deriz.
Ama bu adam belki yarım saattir yoldaydı.
(Gülüşmeler)
Öyle değil mi? Yani, biri onu görmüştür.
On, 20, 30 kilometre gerideyken, birisi bu adamı görmüştür,
ve bir araba da bu adamı görür görmez
onu haritaya işler, artık haritadadır --
konumuyla, hızıyla,
ve iyi bir tahminle saatte 140 kilometreyle gitmeye devam da edecek.
Bunu bileceksiniz, çünkü arabanız bilecek, çünkü
o diğer araba sizin arabanızın kulağına bir şeyler fısıldamış olacak,
"Bu arada, beş dakika,
motosikletçi , dikkat et."
Arabaların nasıl davranacaklarına ilişkin mantıklı tahminlerde bulunabilirsiniz.
Yani, bunlar klasik mekanikle hareket eden nesneler.
Bu onların iyi bir yönü.
Peki bu noktaya nasıl geliriz?
Basit bir şeyle başlayabiliriz,
konum verilerimizi arabalar arasında paylaşmak gibi,
sadece GPS paylaşımı gibi.
Eğer arabamda bir GPS ve bir kamera varsa,
nerede olduğuma ve ne kadar hızla ilerlediğime
ilişkin gayet kesin bir fikrim de vardır.
Bilgisayar görüşüyle, çevremdeki arabaların nerelerde olduklarını
ve aşağı yukarı nereye gittiklerini tahmin edebilirim.
Aynısı diğer arabalar için de geçerli.
Nerede olduklarına ilişkin kesin bir fikre ve diğer arabaların da
aşağı yukarı nerede olduklarına ilişkin bir fikre sahip olabilirler.
Peki iki araba bu verileri paylaşırsa,
eğer birbirleriyle konuşurlarsa ne olur?
Ne olacağını size tam olarak söyleyebilirim.
Her iki model de gelişir.
Herkes kazanır.
Profesör Bob Wang ve ekibi,
bulanık tahminlerin birleştirilmesi durumunda ne olacağı ile ilgili
bilgisayar simülasyonları yapmış, hafif trafikte bile
arabalar sadece GPS verilerini paylaştığında,
ve biz de bu araştırmayı bilgisayar simülasyonundan çıkarıp
şimdiki arabalarda da olan robotların şu hakiki sensörlere
sahip olduğu bir robotlu test ortamına taşıdık:
stereo kameralar, GPS,
iki boyutlu lazer mesafe ölçerler
yanaşma sistemlerinde yaygın bulunurlar.
Ayrıca, ayrı bir kısa menzilli iletişim telsizi taktık
ve robotlar birbirleriyle konuştular.
Bu robotlar birbirleriyle karşılaştıklarında,
birbirlerinin konumunu tam olarak izleyip
birbirlerinden sakınabilirler.
Şimdi karışımın içine daha fazla robot ekledikçe
bazı sorunlarla karşılaştık.
Sorunlardan biri, çok fazla lakırdı olunca
veri paketlerinin tümünü işlemenizin zor olması, bu yüzden öncelikler belirlemelisiniz
ve işte öngörücü modelin size yardımcı olacağı nokta da bu.
Eğer robot arabalarınızın hepsi de tahmini yörüngeleri izlerseler,
bu paketlere o kadar da dikkat etmenize gerek yoktur.
Rotadan biraz çıkacak gibi görünen
bir adamı öncelikle ele alırsınız.
Bu adam bir sorun teşkil edebilir.
Ve yeni güzergahı tahmin edersiniz.
Yani, onun rotadan çıkacağını sadece bilmekle kalmıyor, nasıl olacağını da biliyorsunuz.
Ayrıca hangi sürücüleri yoldan çekilmeleri için uyaracağınızı da biliyorsunuz.
Ve bizim yapmak istediğimiz ise -- herkesi en iyi şekilde nasıl uyarabileceğimiz?
Bu arabalar nasıl fısıldaşabilir, "Yoldan çekilmen gerekiyor?"
Bu iki şeye bağlı:
birincisi, arabanın yeteneğine,
ve ikincisi de sürücünün yeteneğine.
Eğer adamın birinin gerçekten harika bir arabası varsa,
ama telefondaysa, ya da işte bir şeyle meşgulse,
muhtemelen acil bir durumda harekete geçmek
için uygun bir halde olmayacaktır.
Bu yüzden, sürücü durumunu modelleyen
ayrı bir araştırma konusuna daha başladık.
Ve şimdiyse, üç kamera kullanarak,
bir sürücü ileriye mi bakıyor,
uzaklara mı bakıyor, aşağı mı bakıyor, telefonda mı,
yoksa kahve mi içiyor algılayabiliyoruz.
Kazayı tahmin edebiliyor
ve herkes için en güvenli yolu hesaplamak için kimin,
hangi arabaların yoldan çekilmesinin
daha uygun olacağını tahmin edebiliyoruz..
Temelde, bu teknolojiler bugün mevcut.
Sanırım karşı karşıya kaldığımız en büyük sorun,
verilerimizi paylaşmak için istekli olup olmadığımız.
Sanırım oldukça rahatsız edici bir fikir gibi,
Sanki, arabaların bizi izlemesi,
diğer arabalarla bizi çekiştirmesi,
ve bir dedikodu denizinde yol alacak olmamız fikri
Ama inanıyorum ki gizliliğimizi koruyacak bir şekilde yapılabilir,
tıpkı günümüzde dışarıdan arabanıza baktığımda,
sizin hakkınızda aslında hiçbir şey öğrenemiyor olmam gibi.
Plaka numaranıza baksam da
gerçekten kim olduğunuzu bilemem.
Bence arabalar arkamızdan bizi çekiştirebilir.
(Gülüşmeler)
Üstelik bence bu harika bir şey olacak.
Bir an için düşünmenizi istiyorum
arkanızdaki dikkati dağınık gencin sizin fren yaptığınızı
bilmesini gerçekten de istemez miydiniz
aniden durmak üzere olduğunuzu bilmesini.
Verilerimizi kendi isteğimizle paylaşarak
herkes için en iyi olanı yapabiliriz.
Yani bırakın arabalar dedikodunuzu yapsın.
Bu, yolları çok daha güvenli kılacak.
Teşekkürler.
(Alkışlar)