- [Dış Ses] Birazdan Günlük Distopya'da. - Alo. - Aman Tanrım. - Evet. ♪ Benim anksiyetem var. ♪ - ♪ Biseksüel ışıklandırma. ♪ - İşte böyle. Merhaba, ben Dan ve yaptığım Günlük Distopya denen şeye yeniden hoş geldiniz. Hayır, dur, dur, kes. [Daniel Howell'la GÜNLÜK DİSTOPYA] Bakın, bok gibi. Bok gibi, öyle olduğunu biliyorum. Besteciye ayıracak bütçem yoktu, tamam mı? Hepsini gerçekçi, camp bir iskelete harcadım. Sen kiminle dalga geçiyorsun, ha? Senin paranı ben verdim, öyle yapma bana. Im, evet, yani bir müzik departmanımız yoktu. eBay'den bu 2000'lerin başından kalma boktan Yamaha'yı almam gerekti, muhtemelen ölü... Ölü eller mi? Neden ortaokula giden bir çocuğun ölü elleri diyoruz ki? Bilmiyorum. Bir çocuğun ölü ellerinden aldım. Güçlü bir jenerik müziği olmayan bir şov hiçbir şeydir. "Taht Oyunları"? "Pokémon"? "Kim Milyoner Olmak İster?"? Siktiğimin "Karıncayiyen Arthur"u? Yani, hey! ♪ Hey, ne harika bir... ♪ Siktir, bakın, bunu diyorum işte! Enstrüman çalabilen birini tanıyor muyuz? - Galiba Logan Paul gitar falan çalabiliyor. - Logan Paul gitar mı çalabiliyor? Yüce İsa. Gözümde telli çalgıları mahvettin, tamam, boş ver. Iım, Tanrım, hayır. Duygusal acıyı, internetin ne kadar garip olduğunu anlayan [sorunlu / online] ve gerçekten biraz yeteneği olan birine ihtiyacımız var, tamam mı? [müzik yeteneği] Yine Logan Paul dersen yemin ederim Sophie... Alo. Iı, evet, evet, hayır, tamamen, tamamen EP'nin tanıtımı için, evet. Hayır, tuhaf bir şey yok, şova dair hiçbir şey tuhaf değil. Evet, televizyonda, BBC'de. Dört, üç, üç, evet. Kesinlikle, evet. Tamamdır, kabul etmene sevindim. Güzel, teşekkürler. Sonunda gerçek bir konuğu kandırıp gelmeye ikna edebildik. Kandırdık be. [araam] Karşınızda Dodie! - Hey. Gireyim mi? BBC mi? [Daniel Howell'la Günlük Distopya] Merhaba. Buraya oturayım mı? - Merhaba! - Merhaba! - Nasılsın? - Harikayım, sen nasılsın? - Enstrüman getirmişsin. - Evet, bir bana bir sana, istersen. İstiyor musun? - Ne var? - Im, bir ukulelem var. - Ukulelelerden nefret ederim. Tam charlieissocoollike'lık bok, cidden. Im, bugün nasılsın? - Iı, evet, iyiyim. - Bu benim iyi değilken insanlara dediğim "iyiyim"den . Ve bu demek oluyor ki sen bir sanatçısın. - Evet, haklısın. - O yüzden buradayız. - Bunu alır mısın? Teşekkürler. - Yaşamın sonu ölüm müdür yoksa kimsenin bizi hatırlamadığı an mıdır? - Im... Bunu nasıl cevaplayacağımı bilmiyorum. Muhtemelen, muhtemelen yaşamın sonu, sanırım. - Şarkılarının seni insanların kalbinde sonsuza kadar yaşatacağını düşünmüyor musun? - Bence sadece, öldüğümde gitmiş oluyorum yani. - Şarkı söylemeye devam ettiğiniz sürece Dodie ölmeyecek. Berbat bir sunucuyum. Burada olduğun için minnettarım. İçecek bir şey ister misin? - Çok isterim, teşekkürler. Ne var? - Salatalıklı su. - Aman Tanrım. Peki. - Turşu hayranı olduğunu duydum. Doğru mu? - Öyleyim, evet. Bunu öğrendiğin için teşekkürler. - Bu iki haftadır burada duruyor, o yüzden sanırım teknik olarak turşu sayılır. - Çok kibarsın, teşekkür ederim. Ben şu kafataslarını kenara çekeyim. Sorun olur mu? - Yapma. - Tamam, evet. Teşekkür ederim, teşekkür ederim. - Şerefe! Dur. - Sadece kokluyorum. Teşekkürler. Şerefe. - Şimdi oldu. Im, şimdi, sen bir şeyler yapan birisin. - Ihım. - Bugün burada neyin tanıtımını yapmak istersin? - Eh, yeni bir EP'm var. - Yeni bir EP'n mi var? - Evet. - Adı ne? - Adı "Hot Mess (Karman Çorman)". [ÇIKTI!!!!!!!!] Ama bugüne kıyasla sönük kalıyor gibi sanırım. [RESMÎ GÜNLÜK DİSTOPYA TANITIM BÖLÜMÜ BUGÜN HOT MESS'İ DİNLEYİN BÜYÜK BİSEKSÜEL ENERJİ İÇERİR İADE YOK ŞARTLAR VE KOŞULLAR GEÇERLİDİR] - Şaka? - Evet. - Tamam. Teşekkürler. - Teşekkürler, teşekkürler. Bir tane vardı, biliyorsun. - Aa, hoşuma gitti. Sonunda neden burada olduğunu anlayan biri. Phil anlamamıştı, değil mi? Peki. Cidden bazen keşke müzisyen olsaydım diyorum. - Evet, evet. Senin içinde hiç müzik var mı? - Ben... ♪ Na na na na, evet. ♪ ♪ Müzik sensin. ♪ Beni böyle bırakacak mısın? - Aa, özür dilerim. - Alo? Aman Tanrım. - Çok kötüyüm. - Bana tuzak kurmuşsun gibi geldi. - Aslında kurmadım. - Biliyorum, yani, ikimiz de kendimizi ifade ediyoruz. Sen bunu müzikle, şarkı sözleriyle güzel bir şekilde yapıyorsun. EP'nin kapağının enerjisinde biraz biseksüel bir şey var mıydı? - Aa, evet. - Evet! - Her zaman, her zaman. - Evet! Evet, ben sadece kendim hakkında konuşmaktan nefret ediyormuşum gibi hissediyorum. Bunun için yanlış meslekteyim. O yüzden çöküş yaşadım muhtemelen. - Evet. - Hiçbir şey kalmadı işte. Ciddi ciddi hiçbir şey kalmadı. Sorun şu ki konuşma yapmaya çalışırken spesifik ve mantıklı olman gerekiyor. Ama müzik yapmaya çalışırken pek, yani, spesifik olmana gerek yok. - Evet. Açıkçası, tamamen öyle. Yani, şarkı sözü yazmak beni çok koruyormuş gibi hissediyorum. - Yani, travmatik şeylere biraz gönderme yapabilirsin. - Evet, ıhım. - Ama benim "Depresyondayım." demem gerekiyor. - Evet. - Ve onlar da "Bu komik değil." diyorlar ve ben de "Tamam, özür dilerim." diyorum. Ama re minör yapıp ♪ yağmurda gözyaşları ♪ desem "Ah, Dan." yaparlardı. - Evet. - Bu muhteşem değil mi? - Evet. - Çoktan yapmış olduğun şarkıları söylemek biraz eğlenceli mi? - Evet, neyin aksine? - Evet. Benim ne zaman turneye çıkmak istesem bir buçuk saatlik bir saçmalık uydurmam gerekmesinin. Çıkıp sadece "Merhaba internet!" yapabilirim. [TUR BİLETLERİ DANIELHOWELL.COM'DA] - Evet. - Siktiğimin 2014 lama şeyleri falan ama yok, değil mi? İnsanlar diyor ki "Alo, yeni bir şeylerden konuş." Keşke bunu yapabilseydim. - Büyük bir avantaj, evet. - Ama eski şeylere dönmeyi seviyor musun? - Evet, seviyorum aslında. - Ne güzel. - Biliyorum, özür dilerim. - Ne cüretle... Git. Hayır. - Özür dilerim. - Başından beri orada olan iyi şeyleri sevmeyi öğrenebilirsin. - Evet, doğru. - Tamam. - Bak, içinde var. - Göreceğiz. Bunu göreceğiz. - Selam. - Pardon, salatalık direkt yüzünün önündeydi, o yüzden kenara çekmeye çalıştım. - Sohbet etmeye çalışıyoruz. - Şimdi, şu an hayatımda olan inanılmaz niş gerekliliklere uyduğunu düşündüğüm [sorunlu / online / müzik yeteneği] nadir insanlar biri olarak bir konuda senin yardımına ihtiyacım var. - Evet, tabii ki. Nasıl yardım edebilirim? - Ayrıltılmış Aktivite Alanı'na gitme vakti! [ayırtılmış aktivite alanı] - Yanına geleyim mi? - Şş. - Sen az önce- - Burayı atlayacağız. [ayırtılmış aktivite] Ayırtılmış Aktivite Alanı'na hoş geldiniz. - Mm. - Bugün seni buraya getirdim çünkü bir jenerik müziğine ihtiyacım var. - Aa, süper! - Şovum berbat. Çok kötü, başarılı olamayacak. Yani, Succession, hepimizin bildiği üzere tamamen bok gibi, ta ki o piyanoyu duyana kadar, o zaman birden "Aa, senaryo iyiymiş." diyorsun. Önemli olan caz. Anlıyor musun? - Ihım. - Bunu her gün kendine söylüyor musun? - Evet, evet. - Önemli olan caz. [ÖNEMLİ OLAN CAZ] Vasıflı mısın görmek için hemen bir test yapmak istiyorum. - Tamam. Evet. - Evet. Sadece müzik açısından. Bir şey çalmayı deneyeceğim... Burada bir yerde piyano şeklinde bir buton var. Dur. - Evet, yardım ister misin? - Evet. - Aa, buldun. - Bu mu? - Evet, evet. - Dan yardım olmadan P noktasını buluyor. Ve gözüme pul giriyor. Peki. Bakmadan bir TV jeneriği çalmaya çalışacağım. [GÖZLERDE PULLAR P NOKTASI KÖTÜ KÖR JENERİĞİ TAHMİN ETME CHALLENGE] - Vay canına. - Ve tahmin etmen gerek... Hayır, hayır, hayır. Beceremeyeceğim. - Tamam, aa. - Ama ne yapmaya çalıştığımı bilmen gerek. - Elimden geleni yapacağım. - Tamam mı? - Tamam. - Peki. - Sen de. - Hadi bakalım, ilki geliyor. - Bu "The Simpsons"! - Evet, aman Tanrım! Çak. İşte böyle. Bakalım burada ne var. Tamam. - Aa! Bu şaşırtıcı derecede iyi. - Ne oluyor lan? Aman Tanrım, al şunu şuradan. Hile mi yapıyordun? - Hayır, hayır! - Neydi? -"Taht Oyunları" mı? - Evet, aman Tanrım. Tamam. [TAHT OYUNLARI] Bir tane daha. - "Rugrats". - Evet be, tamam! Buum! İşte bu. Tamam, bu küçükken okula giderken alınan orglardan biri. Hatırlıyor musun? - Evet, hatırlıyorum. - Sanırım hepimiz içgüdüsel olarak hatırlıyoruz ve nedenini biliyoruz. Basmak ister misin? - İsterim! Hazır mısın? - [Org] DJ! - Aman Tanrım! - Neden bu çocuklara satılan orgda olan bir seçenek? - Gerçekten şok ediciydi. - Ve bak, hepimizde o anı var. Ama tekrar duyunca epey agresif geliyor. Yani... - Hâlâ edepsiz! - Aman Tanrım, bu ne be? - Öf, bitmiyor. Bas. - Bu "Evet!" mi? - [Org] Evet! - Oha! - Bir de... - Bunu hatırlamıyorum aslında. - [Org] Evet! Bir kez daha. - Bu videodan para kazanamıyoruz. Ve dünyanın farklı yerlerindeki, bu Yamaha orga sahip olmamış kişiler için bu, tüm Britanyalı çocukların müzik eğitimiydi. Bunlardan bazılarını müziğine eklemeye başlamalısın. Evet. - Evet. Bu, gerçekten... - Biseksüel enerji ister misin? - Bu sadece uygunsuz. - Şöyle yapabildiğin o şeylerden var. Ve sonra eşlik edebiliyorsun. Ve benim bir favori akorum var. - Tamam, aa, evet. - Do diyez minör. - Çok iyi. - Depresif Rus piyanist akoru. Evet, ruhuma hitap ediyor. - Kulağa doğru geliyor. - Oo, bu zarifti. Bir daha yap ama daha yüksek sesle. - [Org] Evet! - İşte şimdi oldu. Bu hangi enstrüman? - Bu bir ukulele. - Ben daha önce hayatımda hiç bir ukuleleye dokunmadım. - Ne? - Evet, biliyorum. İstemiyorum... - Hadi, şimdi senin vaktin. Şimdi senin vaktin. Korkunla yüzleş. Vay canına, bu gerçekten önemli bir an. - Tamam, ellerim çok büyük. Aman Tanrım, şuna bak. - Aman Tanrım. - Yüce İsa. Elimin genişliği resmen ukulele kadar. - İyi görünüyor. Bu çok havalı. - Sana bir Rahmaninov çalayım. - [Org] DJ! - Yüce İsa. O da bunu isterdi. Tamam. - Do diyez minör öğrenmek ister misin? - Evet, evet. Yani tellerle ne yapacağımı bile bilmiyorum. Lütfen söyle. - Vay canına, tamam. Şöyle yapman gerekecek... - Ben geyim, tamam. - Do'yla mı başlasak, sadece... - Evet, tamam. - Tamam, güzel, şuradakine bas. - Evet. - Ve sonra hepsini çal. Ve bu, 2014'ün sesi. - Aa, tek gereken bu. - Çok iyi. - Bu kadar, hey hey. - Tamam, güzel. - Sadece bunu yapıp şey yapmam gerek, ♪ Anksiyetem var. ♪ ♪ Evden çıkmıyorum. ♪ ♪ Abone olun. ♪ Evet. Bu kadar. Harika. - Doğru yoldasın. - Tanrım, sonunda bu sitede başarılı olacağım. - Bence do diyez minör vakti. Hazır mısın? - Evet, hazırım. - Tamam. Bunlara aynı anda basman gerekecek. - Şuradaki. - Öyle, evet. - Ve sonra şuradaki mi? - Ve sonra buradaki. Evet. - Ve sonra şuradaki. - Aa, neredeyse oldu. Bir şeyin var. Do diyezin oldu. - Hayatımda her şeyin tamamlandığı bir andayım. - Senin adına çok mutluyum. - Tanrım, bu benim için bu sitede on yıllık terapiden daha çok işe yaradı, işte bu! - Başarı! - Çok teşekkür ederim. - Çok rica ederim. - Tanrım, bu çok güzel. Tamam, şimdi, şarkı sözleri. Nasıl yaklaşıyorsun, bir şeyin enerjisini nasıl birkaç kelimeye sıkıştırıyorsun? - Tamam. Evet, bilmiyorum. Aklına ne geliyor? Ne hakkında yazıyoruz? - Ölüm. - Tamam, bu bir başlangıç. - Ve sonra akor değişimi. - Oo! - İnternet. - Ihım. - Anksiyete. - Ihım. Ölüme mi döndük? - Biseksüel ışıklandırma. - Tamam. - İşte şimdi oldu. - Hit oldu. - Tamam, sen sözleri söyle. - Sözler neydi? - Ben de çalayım. "Ölüm, internet, anksiyete ve biseksüel ışıklandırma."ydı. - Tamam. - Tamam, başlıyoruz. - Bir, iki, üç, dört. ♪ Ölüm. ♪ ♪ İnternet. ♪ ♪ Anksiyete. ♪ ♪ Biseksüel ışıklandırma. ♪ Biliyor musun? Bugünün nasıl olacağını hayal etmeye çalışıyordum ve sanırım tam olarak buydu. - Evet. Bu, hayatımın en büyük yaratıcı anıymış gibi hissediyorum şu an. - Tebrikler. - Bunu sadece senin sayende yapabilirdim. - Çok rica ederim. - Aman Tanrım, biliyor musun, bana bunu yaptırmasaydın sanırım hiç bunu yapamazdım. Artık bu uzun metrajlı videoları yapmak zorunda değilim. Sadece bunun gibi bir şey çıkaracağım ve sonra, daha az konuştuğun için çok daha havalı ve fazlasıyla daha sikilesi görünüyorsun. - Evet. - Evet. Eh, çok teşekkür ederim. Sonunda şova gerçek bir yeteneği veya dürüstlüğü olan bir konuk çıkarabilmek çok iyi geldi. - Aa, bu... - Şaka yapıyorum, şaka yapıyorum. Büyükannem gayet dürüst. - Ihım. - Buraya gelen herkesin setten bir şeyi eve götürmesine izin veriyorum. - Aa, çok hoş. - O yüzden sana da izin vereceğim. - Biliyor musun? Sanırım bunu alacağım. - Salatalığını al ve çek git, Dodie! - Teşekkürler, görüşürüz! Hoşça kal. Süper, beleş salatalık. Gideyim mi? Kapıyı açamıyorum. Hayır, cidden burada kaldım. Tanrım! Çıkamıyorum! Panik yapmaya başlamak üzereyim! - Daha sert çek. - Şey var... - Sadece kapıyı daha sert çek. Sadece... - Hayır, yani, mandal... Basmam mı gerekiyor? Hepiniz orada öyle duruyorsunuz! Aa, tamam, görüşürüz. - Ve biliyorsunuz ki eve gidip onun turşusunu kuracak. [günlük distopya (2022) daniel howell & dodie distopya plak a.ş.] - ♪ Her gün ♪ ♪ Bir kâbus ♪ ♪ Uyanıyorum ♪ ♪ Ve çığlık atıyorum ♪ ♪ Ama sonra ♪ ♪ Bakıyorum ♪ ♪ Ekrana ♪ - [Org] Bir kez daha. - ♪ Orada ♪ ♪ Kahverengi kıvırcık saçıyla ♪ ♪ Beni kurtaracak ♪ ♪ İçeriğiyle ♪ ♪ Ümitsizlikten ♪ Öyle. - ♪ Hadi, hadi ♪ - [Org] Evet! - ♪ Günlük Distopya ♪ ♪ Daniel Howell'la ♪ ♪ Ölüm ♪ ♪ İnternet ♪ ♪ Anksiyete ♪ ♪ Ve biseksüel ışıklandırma ♪ Hayır! - Rock'n roll, bebeğim.