WEBVTT 00:00:00.786 --> 00:00:04.781 5 yaşındaydım ve çok gururluydum. 00:00:04.781 --> 00:00:08.340 Babam Ukrayna'daki küçük köyümüzdeki 00:00:08.340 --> 00:00:10.930 en güzel ek binayı henüz inşa etmişti. 00:00:10.930 --> 00:00:14.479 İçerisi, kötü kokuyordu, zemininde koca bir delik vardı, 00:00:14.479 --> 00:00:18.485 ancak dışı, inci gibi beyaz formika kaplı 00:00:18.485 --> 00:00:22.113 ve gerçekten de güneşte parıldıyordu. 00:00:22.113 --> 00:00:25.670 Bu beni çok gururlandırmıştı, çok önemli olduğumu hissediyordum, 00:00:25.670 --> 00:00:28.710 kendimi küçük arkadaş grubumun lideri olarak görevlendirmiştim 00:00:28.710 --> 00:00:31.490 ve bizim için yeni görevler buluyordum. 00:00:31.490 --> 00:00:33.803 Evden eve gezinmeye başladık, 00:00:33.803 --> 00:00:37.170 örümcek ağlarına takılmış sinekleri bulup 00:00:37.170 --> 00:00:39.557 onları kurtarıyorduk. NOTE Paragraph 00:00:39.557 --> 00:00:41.865 4 yıl önce, ben 1 yaşındayken, 00:00:41.865 --> 00:00:43.310 Çernobil kazasından sonra, 00:00:43.310 --> 00:00:45.641 yağmur siyah renkte yağdı, 00:00:45.641 --> 00:00:47.841 ve kız kardeşimin saçları tutam tutam dökülmüştü, 00:00:47.841 --> 00:00:50.398 ben de 9 ay boyunca hastanede kalmıştım. 00:00:50.398 --> 00:00:51.950 Misafirlere giriş izni yoktu, 00:00:51.950 --> 00:00:55.962 bu yüzden annem bir hastane çalışanına rüşvet vermişti. 00:00:55.962 --> 00:00:58.693 Bir hemşire üniforması edinip, 00:00:58.693 --> 00:01:03.038 her gece yanımda oturmak için gizlice odama gelirdi. 00:01:03.038 --> 00:01:06.098 5 yıl sonra, beklenmeyen bir umut ışığı doğdu. 00:01:06.098 --> 00:01:10.200 Çernobil sayesinde, Amerika'da sığınma hakkı kazandık. NOTE Paragraph 00:01:10.200 --> 00:01:14.419 6 yaşındaydım ve Amerika'ya geldik. 00:01:14.419 --> 00:01:15.470 Evden ayrılırken ağlamadım çünkü Amerika'nın 00:01:15.470 --> 00:01:19.218 az bulunan müthiş şeylerle dolu 00:01:19.218 --> 00:01:23.398 bir yer olduğunu umuyordum. Mesela muz, 00:01:23.398 --> 00:01:25.839 çikolata, Bazooka sakızı gibi şeylerle. 00:01:25.839 --> 00:01:29.932 içinde küçük çizgi film çıkartmaları olan Bazooka sakızı 00:01:29.932 --> 00:01:33.049 Bazooka'yı Ukrayna'da yılda bir kere alabilirdik 00:01:33.049 --> 00:01:37.085 ve bir parça sakızı tüm hafta çiğnememiz gerekirdi. NOTE Paragraph 00:01:37.085 --> 00:01:38.891 New York'a ilk geldiğimiz gün, 00:01:38.891 --> 00:01:41.124 ailemin kaldığı kimsesizler barınağında, 00:01:41.124 --> 00:01:44.867 anneannemle beraber yerde bir kuruş bulduk. 00:01:44.867 --> 00:01:46.402 Sadece, orasının bir kimsesizler barınağı olduğunu bilmiyorduk. 00:01:46.402 --> 00:01:49.493 Oranın farelerle dolu bir otel olduğunu düşünüyorduk. 00:01:49.493 --> 00:01:54.075 O, adeta fosilleşmiş olan kuruşu yerde bulduk, 00:01:54.075 --> 00:01:57.071 ve çok zengin bir adamın düşürmüş olabileceğini düşündük 00:01:57.071 --> 00:01:59.565 çünkü sıradan bir insan parasını öylece kaybetmezdi. 00:01:59.565 --> 00:02:02.122 Ve o kuruşu avucumun içinde tuttum, 00:02:02.122 --> 00:02:04.784 yapışkan ve paslıydı, 00:02:04.784 --> 00:02:07.815 ama beni sanki bir servet tutuyormuşum gibi hissettirmişti. 00:02:07.815 --> 00:02:09.873 Kendime ait gerçek bir Bazooka sakızı 00:02:09.873 --> 00:02:11.940 almaya karar verdim. 00:02:11.940 --> 00:02:15.925 Ve işte o an, tam bir milyoner gibi hissettim. NOTE Paragraph 00:02:15.925 --> 00:02:17.751 Yaklaşık 1 yıl sonra, çöpte bir çanta dolusu 00:02:17.751 --> 00:02:20.994 peluş hayvan bulduğumda ve hayatımda ilk defa 00:02:20.994 --> 00:02:22.725 aniden bu kadar çok oyuncağa sahip olduğumda da 00:02:22.725 --> 00:02:25.469 yine bu şekilde hissettim. NOTE Paragraph 00:02:25.469 --> 00:02:27.854 Ve yine, Brooklyn'deki evimizin kapısı çalınıp 00:02:27.854 --> 00:02:29.651 sipariş etmediğimiz pizzanın 00:02:29.651 --> 00:02:32.140 geldiğini görünce de 00:02:32.140 --> 00:02:34.693 böyle hissettim. 00:02:34.693 --> 00:02:37.882 O pizzayı aldık, ilk pizzamızı, 00:02:37.882 --> 00:02:40.721 pizzayı getiren adam kapı eşiğinde bize bakarken 00:02:40.721 --> 00:02:44.110 dilim dilim tüm pizzayı silip süpürdük. 00:02:44.110 --> 00:02:47.110 Adam bize parasını ödememizi söyledi, ancak İngilizce bilmiyorduk. 00:02:47.110 --> 00:02:49.538 Annem gelince, adam annemden para istedi 00:02:49.538 --> 00:02:50.828 ancak onda da yeteri kadar yoktu. 00:02:50.828 --> 00:02:54.248 Her gün otobüs parası vermemek için 00:02:54.248 --> 00:02:56.917 işten eve 50 blok yürüyordu. 00:02:56.917 --> 00:02:58.783 O sırada komşumuz kafasını uzattı 00:02:58.783 --> 00:03:01.373 ve sipariş ettiği pizzasını alt kattaki 00:03:01.373 --> 00:03:03.719 göçmenlerin elinde olduğunu fark edince 00:03:03.719 --> 00:03:07.728 sinirden kıpkırmızı oldu. 00:03:07.728 --> 00:03:09.284 Herkes üzülmüştü. 00:03:09.284 --> 00:03:13.125 Ama pizza çok lezzetliydi. NOTE Paragraph 00:03:13.125 --> 00:03:19.086 Çok uzun yıllar ne kadar az şeye sahip olduğumuzu anlayamamıştım. 00:03:19.086 --> 00:03:21.400 Amerika'ya gelişimizin 10. yılında 00:03:21.400 --> 00:03:23.508 bunu kaldığımız ilk otelde oda kiralayarak 00:03:23.508 --> 00:03:26.319 kutlamaya karar verdik. 00:03:26.319 --> 00:03:28.809 Resepsiyondaki adam güldü ve "Burada oda 00:03:28.809 --> 00:03:31.606 kiralayamazsınız. Burası kimsesizler barınağı." dedi. 00:03:31.606 --> 00:03:33.828 Şok olmuştuk. NOTE Paragraph 00:03:33.828 --> 00:03:37.834 Eşim Brian da evsiz bir çocuktu. 00:03:37.834 --> 00:03:40.924 O daha 11 yaşındayken ailesi her şeyini kaybetmiş, 00:03:40.924 --> 00:03:43.677 ve o da babasıyla bir motelde yaşamak zorunda kalmış. 00:03:43.677 --> 00:03:46.610 Motel, onlar paralarını ödeyene kadar tüm 00:03:46.610 --> 00:03:50.290 yiyeceklerini rehin alıyormuş. 00:03:50.290 --> 00:03:52.495 Bir keresinde, nihayet Froasted Flakes kutusunu 00:03:52.495 --> 00:03:56.091 geri aldığında kutu hamamböceği kaynıyormuş. 00:03:56.091 --> 00:03:58.007 Ama onun sahip olduğu bir şey varmış. 00:03:58.007 --> 00:04:00.468 Her yere, içinde 9 tane çizgi roman olan bir ayakkabı kutusu taşıyormuş 00:04:00.468 --> 00:04:03.114 Örümcek Adam'a benzemesi için boyanmış 2 G.I. Joes 00:04:03.114 --> 00:04:06.260 ve 5 tane Gobots. 00:04:06.260 --> 00:04:09.323 İşte bu onun hazinesiymiş. 00:04:09.323 --> 00:04:12.318 Bu onu uyuşturucudan ve çetelerden uzak tutan 00:04:12.318 --> 00:04:14.521 hayallerinden vazgeçmemesini sağlayan 00:04:14.521 --> 00:04:17.317 kahramanlarının buluşmasıymış. NOTE Paragraph 00:04:17.317 --> 00:04:18.365 Size ailemizin eskiden evsiz olan bir üyesini 00:04:18.365 --> 00:04:21.157 daha anlatacağım. 00:04:21.157 --> 00:04:22.855 Bu Scarlett. 00:04:22.855 --> 00:04:25.924 Bir zamanlar, Scarlet köpek dövüşlerinde yem olarak kullanılıyordu. 00:04:25.924 --> 00:04:28.340 Bağlanıp ringin ortasına atılıyordu, böylece 00:04:28.340 --> 00:04:32.376 diğer köpekler ona saldırıp dövüşten önce daha çok sinirleniyorlardı. 00:04:32.376 --> 00:04:36.616 Ve şu an organik gıdalar yiyip, 00:04:36.616 --> 00:04:39.143 üstünde ismi yazılı olan ortopedik bir yatakta uyuyor 00:04:39.143 --> 00:04:43.559 ama biz kasesine su koyduğumuzda 00:04:43.559 --> 00:04:47.548 bize bakıp minnetle kuyruğunu sallıyor. NOTE Paragraph 00:04:47.548 --> 00:04:50.766 Bazen Brain'la Scarlett'i de alıp, parka yürüyüşe gidiyoruz, 00:04:50.766 --> 00:04:53.185 çimlerde yuvarlanıyor, 00:04:53.185 --> 00:04:55.586 ve durup ona bakıyoruz, 00:04:55.586 --> 00:04:57.406 birbirimize bakıyoruz 00:04:57.406 --> 00:05:01.413 ve biz de minnet duyuyoruz. 00:05:01.413 --> 00:05:05.044 Tüm yeni orta-sınıf hayal kırıklıklarımızı 00:05:05.044 --> 00:05:06.919 ve hüsranlarımızı bir kenara bırakıp 00:05:06.919 --> 00:05:09.603 milyonermişiz gibi hissediyoruz. NOTE Paragraph 00:05:09.603 --> 00:05:10.753 Teşekkürler. NOTE Paragraph 00:05:10.753 --> 00:05:14.746 (Alkışlar)