Benim adım Stuart Duncan.
İnternette daha popüler şekilde
"OtizmBabası" olarak biliniyorum.
Bu benim internetteki hâlim.
Biliyorum benzerlik olağanüstü.
(Kahkahalar)
Bugün sizlerle biraz Minecraft
hakkında konuşacağım.
Bu benim Minecraft karakterim.
Ama eğer ki oyunu çok iyi bilmiyorsanız,
çok da dert etmeyin.
Bu sadece bir ihtiyacı doldurmak
için kullandığım araç.
Ve konuşacağım şey neredeyse her
durum için geçerli.
Dört yıl kadar önce, bir
Minecraft sunucusu başlattım.
Otizmli çocuklar ve onların
aileleri için.
Adını da "Autcraft" koydum.
Ve o günden bugüne, dünya
genelinde televizyon,
radyo ve dergilere konu olduk.
Buzfeed bizim için "İnternetteki en iyi
yerlerden birisi" dedi.
Aynı zamanda ödül kazanan bir araştırma
makalesinin konusuyduk.
"Otizmli Gençler için Minecraft'ı
Destekleyici Teknoloji olarak Kullanmak"
Söylemesi biraz zor.
Ama konuyu anladığınızı düşünüyorum.
Bu araştırma makalesi hakkında,
neyden bahsettiği hakkında,
konuşmak istiyorum ama size önce
sunucunun nasıl
oluştuğunu anlatayım.
2013'te herkes Minecraft oynuyordu.
Çocuklar ve yetişkinler,
otizmliler ve otizmsizler, tabii ki de.
Oldukça büyük bir şeydi.
Sosyal medyada ailelerin diğer
ailelere otistik çocuklarının
beraber oynaması için
sorduğunu gördüm.
Bunun nedeni de, açık sunucularda
sürekli zorba ve troller ile
karşılaşmalarıydı.
Otizme sahipseniz bazen
biraz, bazen ise oldukça
farklı davranabilirsiniz.
Ama hepimiz biliyoruz ki,
zorbanın hedefi olmanız için
küçücük bir fark olması yetiyor.
Bu internetteki iğrenç, rezalet insanlar
otizmli çocukların yaptığı
her şeyi yok ediyor,
sahip olduklarını çalıyor ve
onları defalarca ve defalarca
öldürerek
oyunu oynanmaz hâle getiriyordu.
Ve belki de en kötüsü,
en acıtan kısmı,
bu zorbaların o çocuklara
dedikleriydi.
Onlara, "kusurlular",
"problemliler" ve
"özürlüler" diyorlardı.
Ve o bazıları 6 yaşında
olan çocuklara,
toplumun onları istemediklerini,
ailelerinin asla bozuk çocuk
istemediklerini ve
kendilerini öldürmeleri
gerektiğini söylüyorlardı.
Ve bu çocuklar anlayacağınız gibi
sinirlenerek ve incinmiş şekilde
sunuculardan çıkıyorlardı.
Klavyelerini kırıyorlar ve
gerçekten kendilerinden nefret
ediyorlardı. Aileleri bir şey
yapamıyordu.
Denemeliydim ve yardım etmeye
karar verdim.
Ben otizmliyim.
En büyük oğlum otizmli.
Ve çocuklarım ve ben Minecraft'ı
seviyoruz,
bir şey yapmalıydık.
Bir Minecraft sunucusu aldım.
Biraz zaman geçirdim, yolları olan
küçük bir köy inşa ettim
ve büyük bir "Hoş geldiniz" tabelası
dağın tepesine bir kır evi yaptım.
Davetkâr bir hâle getirmeye
çalıştım.
Düşüncem gayet basitti.
Bir beyaz listem vardı ve
sadece onayladığım kişiler
katılabiliyordu ve mümkün olduğunca
sunucuyu denetliyordum,
bir şeylerin yanlış gitmediğinden
emin olmak için.
Ve bu kadar, tüm hedefimiz buydu:
Çocukları güvende tutmak
ve oyun oynamalarını sağlamak.
Bittiğinde Facebook'u açtım ve
herkese değil, arkadaş listeme
gayet basit bir mesaj attım.
Buna bir ilginin ve böyle bir şeyin
gerçekten faydalı olup
olmayacağını görmek istedim.
Görünüşe göre buna karşı ilgiyi
gerçekten azımsamıştım.
Çünkü 48 saat içinde 750 e-posta aldım.
O kadar Facebook arkadaşım dâhi yok.
(Kahkahalar.)
8 gün içinde sunucu paketini
en temel paketten, o zamanki en
pahalı pakete doğru 8 defa
yükselttim.
Ve şimdi, neredeyse 4 yıl sonra,
Dünya geneli 8 bin kişi beyaz
listemde.
Ancak burada sizinle konuşmamın
nedeni,
sadece çocuklara oynayacak güvenli
bir yer sunmam değil.
Oynarken ne olduğu.
Ailelerden, çocuklarının
sunucuda oynarken okumayı ve
yazmayı öğrendiğini
duymaya başladım.
İlk başlarda birçok çocuk gibi
bir şeyler hecelediler.
Ancak daha sonra bir topluluğun
parçası olarak,
diğer kişilerin doğru şekilde
nasıl söylediklerini duydular
ve hemen doğrusunu kaptılar.
Ailelerden, konuşmayan çocuklarının
konuşmaya başladıklarını
duymaya başladım.
Sadece Minecraft konuşuyorlardı ama olsun
sonuçta konuşuyorlardı.
(Kahkahalar)
Bazı çocuklar okulda ilk kez
arkadaş yapmaya başladılar.
Bazıları paylaşmaya ve diğer insanlara
bir şeyler vermeye başladı.
İnanılmazdı.
Ve bana gelen her aile, bunun
Autcraft sayesinde, yaptıklarım
sayesinde olduğunu söylüyordu.
Ama neden?
Bunun hepsi nasıl sadece bir
oyun sunucusu sayesinde oldu?
Bu, bahsettiğim makaleye ile
alakalı.
Makalede, sunucuyu kurarken
oluşturduğum prensipleri
ele alıyor, yardımcı olabileceğini
düşündüğüm prensipler.
Umduğum.
Örneğin, iletişim.
Bu otizmli çocuklar için
çok zor olabiliyor.
Otizmsiz yetişkinler için de
zor olabiliyor.
Ama bence çocuklar
cezalandırılmamalı,
onlara konuşulmalı.
Neredeyse her zaman, bir çocuk
sunucuda yaramazlık yaptığında
o gün içinde okulda veya evde
olan bir şeyden ötürüydü.
Belki bir evcil hayvanı ölmüştü.
Bazen sadece iki çocuk arasında
iletişimsizlikti.
Birisi ne yapmak üzere olduğunu
söylemez.
Ve biz karşılıksız yardım ediyoruz.
Sunucudaki çocuklara her zaman
sinirlenmediğimizi ve başlarının
belada olmadığını söylüyoruz,
sadece yardım etmek istiyoruz.
Ve bu sadece önemsediğimizi değil,
onların perspektifini dinleyecek
saygıyı duyduğumuzu gösteriyor.
Saygı iki yönlüdür.
Ayrıca, bu onlara gelecekte
kendilerinin bu problemleri
çözmek için her şeye
sahip olduklarını gösteriyor.
Belki de iletişimden ötürü
bu problemden kaçmalarını.
Birçok sunucuda, oyunlarda,
çocuklar, yani oyuncular,
ödüllendirilir.
Bir müsabakada böyle olur,
değil mi?
Ne kadar iyi yaparsan,
o kadar iyi ödül alırsın.
Bunlar otomatiktir. Tüm ödülü
sunucu yapar. Kod bellidir.
Autcraft'ta böyle yapmayız.
"Haftanın Oyuncusu" ve "HOY"
gibi şeylerimiz var.
HOY'un açılımı,
"Harika Olmakla Yakalandı"
(Kahkahalar)
Oyunculara sunucumuzda
yaptıklarıyla rütbe veririz.
Örneğin herkese arkadaş canlısı
olana "ahbap",
herkese yardımsever olana
"küçük yardımcı" gibi.
Yetişkinlere "büyük yardımcı"
diyoruz.
Onlar zaten belli oluyor, değil mi?
İnsanlar rütbelerden ne bekleyeceğini
ve nasıl kazanacaklarını
isimlerinden biliyorlar.
Birisi sunucuya girer girmez,
ne yapacaklarından değil,
kim olduklarından dolayı ödül
alacaklarını bilirler.
En büyük ödülümüz, OtizmBaba Kılıcı,
ben kurucu olduğumdan benim
adım ardından verilen ödül
çok güçlü bir kılıç ve onu almanız
için tek yol,
topluluğu kendinizden yukarı
koyduğunuzu ve merhamet
ve iyiliğin sizin kişiliğinizin temeli
olduğunu göstermek.
Aslında bu ödülü birçok
kişiye verdik.
Ve bence sunucuyu kötü şeyler olmasın
diye nasıl izliyorsak,
iyi şeyler için de izlemeli ve bunlar
olduğunda ödüllendirmeliyiz.
Oyunculara her zaman ben
dâhil herkesin
eşit sayıldığını göstermeye
çalışıyoruz.
Ama herkese eşit şekilde
davranamayacağımızı biliyoruz.
Bazı oyuncular hemen sinirleniyor.
Bazıları otizmle birlikte OCD ve
Tourette's gibi
ayrıca bazı zorlukları var.
Her oyuncuyu hatırlama gibi
bir becerim var.
Hepsinin ilk gününü, konuşmalarımızı
ne konuştuğumuzu
neler inşa ettiklerini hatırlıyorum.
Bu yüzden birisi bana bir problemle
gelirse,
bir başka oyuncuya göre ona çok
daha farklı yaklaşıyorum.
Çünkü onları tanıyorum.
Yöneticiler ve yardımcılar için
her şeyi kaydediyoruz.
İsterse iyi veya kötü olsun
ya da problemli bir konuşma,
her şey orada, herkes farkında.
Size bir oyuncunun örneğini
vermek istiyorum.
Bir süredir bizimleydi,
ama sonradan sohbette
sürekli uzun çizgiler yollamaya başladı
Ekranın tümü boyunca
uzun bir çizgi.
Bir süre sonra tekrar yapardı.
Diğer oyuncular yapmamasını
istedi ve o da "Tamam" dedi.
Yine de yaptı.
Bu diğer oyuncuları
sinirlendirmeye başlamıştı.
Kuralları bozduğu için onu
susturmamı istediler
ama bunun arkasında başka
bir şey olabileceğini düşündüm.
Onunla tek iletişimim olan
teyzesine gittim.
Bana onun bir gözünün
kör olduğunu ve
diğer gözünün de görmemeye
başladığını anlattı.
Sohbette yaptığı ise yazıları
daha kolay okumak
için bloklara ayırmaktı.
Oldukça akıllıcaydı.
Aynı gece programcı arkadaşımla
konuştum ve
sunucu için yepyeni bir eklenti
yaptık.
Böylece sunucudaki herhangi
bir oyuncu
o da dâhil olmak üzere,
bir komut girerek her satırı
hemen çizgilerle
ayırabilecekti.
Ayrıca sadece çizgilerle değil,
yıldız ve boşluklarla,
istedikleriyle ayırabileceklerdi.
Birazcık daha bir şeyler ekledik.
Birisi sizden bahsettiğinde
adınızı vurgular hâle getirdik ki
görmek daha kolay olsun.
Küçük ekstra bir eklentinin,
küçük bir modifikasyonun,
o oyuncu için biraz daha uğraş
göstersek de
herkesin eşit olmasına nasıl
yardım ettiğinin örneği.
Önemli olan şey korkmamak.
Sunucumdaki çocuklar korkmuyor.
Kendileri olmakta özgürler,
çünkü birbirimizi destekliyor,
güçlendiriyor ve kutluyoruz.
Hepimiz bir dışlanmış olmanın
ne demek olduğunu ve
var olduğumuz için nefret edildiğimizi
biliyoruz. Bu yüzden de beraberken
artık korkmuyoruz.
Sunucudaki ilk 2.5 yıl kadar,
intihara meyilli haftada en az
iki çocukla konuştum.
Benim yanıma geldiler çünkü
benimle güvende hissettiler.
Dünyada konuşabilecekleri tek kişi
benmişim gibi hissettiler.
Benim mesajım şu ki:
isterseniz bir hayır kuruluşunuz
ya da bir organizasyonunuz olsun,
öğretmen olun ya da bir terapist
ya da elinden gelen en iyisini yapan
bir ebeveyn olun,
ya da benim gibi bir otistik olun,
kim olursanız olun,
bu çocukları korkularından
arındırılmalarına yardım etmelisiniz
her şeyden önce.
Çünkü korktukları sürece
diğer her şey zorlama gibi olacak.
Bu yüzden pozitif destek
her zaman
cezalandırmadan daha iyidir.
Güvende ve mutlu olduklarında
öğrenmek istiyorlar.
Doğal olarak gerçekleşiyor.
Öğrenmeye çabalamıyorlar bile.
Bu sözler sunucuyu tanımlayan
çocukların kelimeleri.
Bu konuşmadan almanızı umduğum
bir şey
bir başkası hayatında neler
yaşıyorsa şu an,
evde veya okulda zorbalığa uğruyorsa,
ya da otizm topluluğunda
sıkça olan
eğer kendi cinselliklerini hatta
cinsiyetlerini sorguluyorlarsa,
yalnız ve hatta intihara meyilliler ise
hayatınızı öyle yaşamalısınız ki
o kişi sizin yanınıza gelip
konuşabilmeli.
Yanınızda tamamen güvende
hissetmeli.
Toplumun yanlış şekilde antisosyal
ve empati yoksunu olarak
düşündüğü çocukların nasıl bir
araya gelip görebileceğiniz
en merhametli, arkadaş canlısı
ve cömert topluluğu oluşturabileceğini
görmek isterseniz onu yapacaklar.
İnsanların internetin en iyi yerlerinden
birisi
olarak görülen bir topluluk
oluşturacaklar.
Ben bunu gördüm.
Her gün oradayım.
Elbette üstesinden gelmeleri gereken
devasa engeller var
ama orada onlara tek korkmaları
gereken şeyin aslında kendinden
şüphe duymak olduğunu söyleyecek
insanlara sahip olmak gerçekten
yardımcı olur.
Sizden onlar için o kişi olmanızı
istiyorum.
Çünkü onlar için,
o çocuklar için,
bu her şey anlamına geliyor.
Çok teşekkür ederim.
(Alkışlar)