WEBVTT 99:59:59.999 --> 99:59:59.999 Ben de 99:59:59.999 --> 99:59:59.999 Eee... 99:59:59.999 --> 99:59:59.999 Sonra... 99:59:59.999 --> 99:59:59.999 Ve hayatlarında hiç bilgisayar görmemişlerdi. 00:00:00.000 --> 00:00:02.000 [ Belgeler / Eğitim Sistemi / İş ] 00:00:02.000 --> 00:00:06.000 Sana, bilgin haricinde bir kimlik verildikten sonra 00:00:06.000 --> 00:00:09.000 Eğitim Sistemi 00:00:09.000 --> 00:00:11.000 denilen bir kuruma gönderileceksin. 00:00:11.000 --> 00:00:14.000 Bu, ülkeden ülkeye biraz değişebilir. 00:00:14.000 --> 00:00:18.000 Değişiklikler ülkenin kültüründen, daha da önemlisi, bütçesinden kaynaklanır. 00:00:18.000 --> 00:00:22.799 Dolayısıyla ben, doğduğum ülkedeki eğitim sisteminden bahsedeceğim. 00:00:23.799 --> 00:00:29.799 Benzerlikleri düşününce farklılıklar o kadar önemli gözükmüyor. 00:00:35.799 --> 00:00:41.000 Anaokulu 3-4 yıl sürüyor, ama her yer farklı olabilir. 00:00:41.000 --> 00:00:48.000 Anaokulunda, hikayeler, masallar ve hayal gücüyle ilgili bir çok şey öğrendim. 00:00:48.300 --> 00:00:54.000 Neden? Bilmiyorum, bana bunu kimse anlatmadı. Hala, anaokulunun niye böyle olduğunu bilmiyorum. 00:00:57.000 --> 00:01:04.400 Anlaman gereken bir şey, bugün çocuklarımızı suni değerlerle yetiştirdiğimiz. 00:01:04.400 --> 00:01:08.400 önce, inek möö, kuzu da mee diyor. 00:01:08.600 --> 00:01:11.500 Çocukları böyle boş şeylerle eğitiyoruz. 00:01:11.500 --> 00:01:15.500 Halbuki jeoloji, mühendislik veya matematik öğrenebilirler. 00:01:15.500 --> 00:01:19.500 Çocuklar, yetişkinlerin öğrendikleri şeyleri öğrenme yetisine sahiptir. 00:01:19.500 --> 00:01:23.200 Ama çocukların kafasını aynı miktarda çöple dolduruyorsunuz. 00:01:23.600 --> 00:01:28.200 Ve kafalarına gerçek olmayan bilgileri pompalamaya devam ediyorsunuz. 00:01:28.990 --> 00:01:32.200 Sonra da gelecekte düşünebilmelerini bekliyorsunuz. 00:01:32.200 --> 00:01:38.200 Çocuklar, çok küçük yaşlardan itibaren öğrenebilirler, okuyabilirler, karmaşık şeyleri anlayabilirler. 00:01:38.200 --> 00:01:43.200 Kıtasal kaymayı, yanardağları, doğayı anlayabilirler. 00:01:43.500 --> 00:01:46.000 Sembiyotik süreci anlayabilirler, 00:01:46.200 --> 00:01:51.200 ancak siz onlara Mickey Mouse klübünü veriyorsunuz. Olur mu bu? 00:01:51.200 --> 00:01:56.200 Çocukların maruz kaldığı tüm saçmasapan şeyleri düşünün. 00:01:56.400 --> 00:01:58.200 Kısacası, onlara en baştan zarar veriyoruz. 00:01:58.300 --> 00:02:02.400 Çünkü, çocukların böyle olduğunu düşünüyorlar. 00:02:02.800 --> 00:02:04.500 Hiç öyle değiller. 00:02:04.500 --> 00:02:07.300 Aynı şeyi kendi çocuğum hakkında da söyleyebilirim. 00:02:07.500 --> 00:02:10.800 Dört yaşındayken bana dedi ki: 00:02:11.000 --> 00:02:14.500 Baba, oyuncak arabamın tekeri çıktı. Tamir edebilir misin? 00:02:14.500 --> 00:02:19.500 Ben de dedim ki: Evet, çıkmış. Ben sana tekeri çıkmayan oyuncaklar alacağım. 00:02:19.600 --> 00:02:21.300 Sonra da arabayı çöpe attım. 00:02:21.500 --> 00:02:25.000 Baktım, ağzı açık kaldı. 00:02:25.200 --> 00:02:27.500 Dedi ki: Arabayı atıyorsun. 00:02:28.000 --> 00:02:30.500 Ben de, "Evet, atıyorum," dedim. 00:02:30.500 --> 00:02:34.500 O da, "belki ben tamir edebilirim," dedi. Arabayı çöpten çıkarıp ona verdim. 00:02:34.500 --> 00:02:39.500 Tekeri takmaya çalıştı. İki-üç dakika içinde arabayı tamir etti. 00:02:39.500 --> 00:02:43.900 Arabayı alıp, baktım. "Müthiş olmuş, nasıl yaptın?" dedim. 00:02:43.900 --> 00:02:46.000 O da, "O KADAR küçük değilim," dedi. 00:02:46.100 --> 00:02:48.200 Kısacası, babanın her sorunu çözmesine, 00:02:48.400 --> 00:02:54.000 her şeyi annenin babanın düzeltmesine izin vermek yerine çocuklara sorumluluk verirseniz, 00:02:54.200 --> 00:02:57.200 düşünemeyen bir mahluktan fazlası ortaya çıkar. 00:03:06.800 --> 00:03:08.800 Okul 00:03:10.300 --> 00:03:14.200 Okula giderken herkesle aynı giysileri giyerdim. 00:03:14.400 --> 00:03:17.000 Bunlar, eğitim sisteminin dayattığı giysilerdi. 00:03:17.200 --> 00:03:20.200 Bir açıklaması da yoktu. 00:03:20.200 --> 00:03:22.800 Okulun programı bellidir. 00:03:22.800 --> 00:03:28.800 Buna saygı duymanız beklenir. Uymazsanır, büyük ihtimal okuldan atılırsınız 00:03:28.800 --> 00:03:30.800 muhtemelen iş bulamazsınız, 00:03:31.000 --> 00:03:37.000 para kazanamadığınız için aç kalırsınız. 00:03:37.800 --> 00:03:41.500 Program demişken, okul sabah erken saatte başlar. 00:03:41.500 --> 00:03:45.000 Bundan ötürü her sabah 7'de kalkmak zorundaydım. 00:03:45.300 --> 00:03:49.500 Bu da, uyku saatimin biyolojik sistem tarafından değil 00:03:49.700 --> 00:03:52.500 eğitim sistemi tarafından belirlenmesi anlamına geliyordu. 00:03:52.999 --> 00:03:56.700 Bundan beynim ve diğer organlarım yoruluyordu. 00:03:57.999 --> 00:04:01.000 Okula geldiğimde ise hep gözlerimden uyku akıyor olurdu. 00:04:01.000 --> 00:04:07.000 Ve okul, aldığın bilgiyi aklında tutmanı bekleyen bir kurum. 00:04:11.800 --> 00:04:14.600 Ders saatleri belliydi, teneffüsler de. 00:04:14.800 --> 00:04:21.400 Program, hafta 5 gün, günde 6-7 saatti. 00:04:22.000 --> 00:04:26.400 Eğitim programı 12 yıl kadar sürüyordu, 00:04:26.800 --> 00:04:31.184 her yıl da 2-3 ay tatil vardı. 00:04:32.000 --> 00:04:36.200 Eğitim sistemi insanın değerinin ilk ölçüsüydü, 00:04:36.200 --> 00:04:39.600 ve insanları bilinmeyen kurallara göre 00:04:39.600 --> 00:04:43.846 aptal veya akıllı olarak etiketliyor, kıskançlık yaratıyordu. 00:04:44.300 --> 00:04:46.600 Eğer arkadaşından daha iyi bir beynin varsa, 00:04:46.800 --> 00:04:52.400 mesela dokular daha iyi kalitede, nöron süreçlerin de daha iyi oluşmuşsa 00:04:52.600 --> 00:04:56.000 Nazi Almanya'sında yaşasan, daha hızlı Nazi olurdun. 00:04:57.600 --> 00:04:59.000 Beyin daha iyi olsa bile 00:04:59.200 --> 00:05:04.723 beynin neyin önemli, neyin önemsiz olduğunu anlayacak bir mekanizması yok. 00:05:04.888 --> 00:05:07.318 Zeka da böyle. 00:05:07.500 --> 00:05:09.500 75 yıl önce elektrik mühendisi olan biri, 00:05:09.700 --> 00:05:13.800 iyi bir mühendis, 00:05:14.000 --> 00:05:15.700 bugün iş bulamazdı. 00:05:15.999 --> 00:05:19.888 Dolayısıyla, zekadan bahsettiğimizde esasen neden bahsediyoruz? 00:05:19.888 --> 00:05:24.300 Zeka, devam eden bir süreçtir. Zeki insan diye bir şey yoktur. 00:05:24.300 --> 00:05:31.353 A ve B alanlarında bilgili, ancak C alanında bilgisi olmayan insanlar vardır. 00:05:35.600 --> 00:05:41.200 Ayrıca okul, rekabeti destekliyordu. Bu da içgüdüsel olarak ihtilafa yol açıyordu. 00:05:41.200 --> 00:05:46.700 Unutmayın ki rekabette kazananlar ve kaybedenler olur. 00:05:46.700 --> 00:05:51.300 Benim ve milyonlarca başka çocuğun gittiği okul, 00:05:51.300 --> 00:05:56.600 yanlış bir değer ölçüsü yaratıp rekabeti körüklüyordu. 00:05:56.600 --> 00:06:01.900 Ayrıca okul çok önemli bir şeyi yok etti: Merak. 00:06:01.900 --> 00:06:06.900 Kimse orada niçin belli bir şekilde davranman gerektiğini anlatmadı. 00:06:07.000 --> 00:06:10.869 Sana sormadan her şeyi nasıl yapacağını söylediler. 00:06:19.100 --> 00:06:20.500 Çocuklar konusunda endişeli olduğunu söyledin. 00:06:20.600 --> 00:06:23.800 Beni endişelendirenler çocuklar değil, yetişkinler. Tamam mı? 00:06:23.900 --> 00:06:24.700 Oy verenler, 00:06:24.800 --> 00:06:29.300 dünyanın 2012'de sona ereceğini söyleyenler. 00:06:29.300 --> 00:06:31.300 Bunları çocuklar değil, yetişkinler söylüyor. 00:06:31.300 --> 00:06:32.561 Beni, bana yıldız falımı oku, yarın nereden para bulacağımı söyle 00:06:35.792 --> 00:06:39.223 diyen yetişkinler endişelendiriyor. Bunları çocuklar değil, yetişkinler söylüyor. 00:06:41.900 --> 00:06:45.000 Çocuklar fallarını okumazlar. 00:06:45.200 --> 00:06:52.000 Çocuklar, 13'e kadar sayıp, mutlu olurlar. 00:06:52.500 --> 00:06:54.900 Çocuklar, merdivenlerin altından yürümekten 00:06:55.000 --> 00:06:58.400 siyah kedilerden korkmazlar. Kedi gördüklerinde pisicik diyerek kediyi okşamak isterler. 00:06:58.500 --> 00:07:04.084 Gidip ters yöne koşmazlar. Buradaki sorun çocuklar değil. 00:07:05.000 --> 00:07:06.900 Başlatma şimdi... 00:07:07.400 --> 00:07:11.000 Çocuklar doğuştan meraklıdırlar. 00:07:11.500 --> 00:07:15.000 Devamlı keşfederler. 00:07:15.800 --> 00:07:19.800 Hayatlarının ilk yılında onlara nasıl yürüyüp, nasıl konuşacaklarını öğretiyoruz. 00:07:20.200 --> 00:07:24.745 Hayatlarının geri kalanında da onlara oturup susmalarını söylüyoruz. 00:07:29.900 --> 00:07:36.250 Okulda ne öğrendiğimi özetleyeyim: 00:07:36.250 --> 00:07:41.650 Bir dil öğrendiğimi hatırlıyorum. Bu, şu anda duyduğunuz dil. 00:07:41.650 --> 00:07:44.650 Buna biraz daha odaklanalım. 00:07:46.800 --> 00:07:48.900 Beni anlayıp anlamadığını bilmiyorum. 00:07:49.000 --> 00:07:54.100 Pek çok kişi, dili birilerinin okumak, yazmak ve iletişim kurmak 00:07:54.375 --> 00:07:57.900 için icat ettiğini düşünür. Bu, doğru değil. 00:07:57.900 --> 00:08:01.976 Esasen olan şu: Biri dirseğini vurup, avvv, 00:08:01.976 --> 00:08:06.375 kulağını vurup, ovvv, yemek yiyip, hmmm dedi. 00:08:11.156 --> 00:08:15.261 Dil, bu seslerin uzun sürelerden sonra geldiği hal. Kimse oturup bir dil icat etmedi. 00:08:19.375 --> 00:08:21.800 Bu haliyle dil, pek çok yüzyıldır var olan bir şey. 00:08:25.975 --> 00:08:28.275 İnsanlığın gelişimine destek olmuş olsa bile, artık eskidi. 00:08:28.300 --> 00:08:32.500 Çoğu zaman fazla yavaş, ve karşlıya bir mesaj göndermek çok uzun sürüyor. 00:08:32.500 --> 00:08:38.021 Daha da önemlisi yoruma açık. Bu sebepten ötürü de tamamen işlevsiz. 00:08:38.800 --> 00:08:44.900 Matematiğin, kimyanın, fiziğin yoruma açık olmadığını biliyoruz. 00:08:47.765 --> 00:08:53.538 Bunlar sabit diller. Şu anda dinlediğiniz dil, yoruma açık. 00:08:54.900 --> 00:08:58.900 Şu anda, senin ve patronunun aynı oluğunu söyleyebilirim. 00:08:59.000 --> 00:09:02.575 Ama... ne demek istedim? 00:09:02.700 --> 00:09:08.300 Aynısınız, ama nasıl? Aynı mı görünüyorsunuz? Aynı mı davranıyorsunuz? Nedir? 00:09:10.007 --> 00:09:13.800 Nasıl anladığınıza bakar. Çünkü bu, yoruma açık bir iddia. 00:09:14.032 --> 00:09:20.673 Ancak, bilimsel olarak sizin aynı elementlerden oluştuğunu söylesem, 00:09:20.900 --> 00:09:26.807 kimse mesajımın ne anlama geldiği konusunda şüpheye düşmez. 00:09:29.215 --> 00:09:32.500 Şimdi, türlü türlü binalar inşa eden insanları düşün. 00:09:33.000 --> 00:09:38.650 Bu binaları inşa ederken sabit bir dil kullanıyorlar. Böylece herkes onları anlıyor. 00:09:38.850 --> 00:09:44.403 Bina da çevreye uyum gösteriyor. Burada fikir yürütmeye yer yok. 00:09:52.300 --> 00:09:59.000 Dolayısıyla, okula gittiğin 12 yıl boyunca, benim için 15, zaten karmaşık olan dünyayı daha da karıştıran, şişirilmiş bir dil öğrendin. 00:10:00.500 --> 00:10:06.320 Daha da önemlisi ben, yüzlerce dilden sadece birini öğrendim. Ülkeyi terk ettiğimde bu dilin bana bir faydası yok. 00:10:08.719 --> 00:10:15.500 7 milyarlık gezegende, bir kaç milyon insanla iletişim kurmaya yarayan yorumlamaya açık bir dil öğrendim. 00:10:16.900 --> 00:10:22.623 Peki, farazi sınırları olmayan İnternet çağında 00:10:28.459 --> 00:10:31.469 neden evrensel bir dil öğrenmedim? Daha kısa ve yoruma daha az açık bir dil. 00:10:31.469 --> 00:10:36.500 Ya da neden bu yorumlanabilir dil yerine başka bir sabit dil öğrenmedim? 00:10:36.890 --> 00:10:43.953 Kendime ait teorilerim var, fakat bunların önemi yok. Önemli olan, senin kendine sorman. 00:10:50.025 --> 00:10:52.330 Bu dilin yanında bir de matematik öğrendim. Okulu bitirdikten sonra bile 00:10:52.330 --> 00:10:57.800 matematiğin belli kurallara uyan harf ve sayılardan ibaret olduğunu 00:10:57.900 --> 00:11:01.969 ve her şeyin beynin gelişmesi için bir oyun olduğunu düşündüm. 00:11:01.969 --> 00:11:08.215 Meslektaşlarım da aynı şeyi düşünüyordu. Kimisi belki bu konuyu hiç düşünmüyordu. 00:11:09.100 --> 00:11:14.484 Bu teoriyi yaratmamın sebebi, başkalarının bana "hesap yapmayı bilmen gerekiyor" demekten başka 00:11:19.176 --> 00:11:21.500 hiç bir açıklama verememesiydi. Para mı hesaplayacaktım? Neyi hesaplayacaktım? 00:11:21.800 --> 00:11:28.130 Yaşlı meslektaşlarım matematiğin gerçek anlamını biliyor mu, bilmiyorum. 00:11:30.623 --> 00:11:33.715 Aynı şey fizik ve matematik için de geçerli. 00:11:38.950 --> 00:11:41.896 Kara tahta, beyaz tebeşir, sabit fikirli bir profesör ve eşit derecede sabit ve zorunlu bir okul programı 00:11:44.493 --> 00:11:48.382 beni gerçeklerden uzaklaştırdı. Ve bu sabit dillerin çoğu anlamsız bir ilişkiler bütünü haline geldii 00:11:48.382 --> 00:11:54.600 Bu sebepten ötürü öğrencilerin çoğu bu derslerden nefret eder. Kimse onlara bu derslerin değerini anlatmamıştır. 00:11:57.000 --> 00:12:02.050 Bu sabit dillerin hiç birinin bana günlük hayatta veya parasal sistemde yardımcı olmadığını unutma. 00:12:07.169 --> 00:12:10.670 Çünkü burada kullanılan temel dil şu anda duyduğun dil. Eski ve yoruma açık bir dil. 00:12:16.180 --> 00:12:19.619 Coğrafya ve tarih de öğrendim. 00:12:25.256 --> 00:12:29.700 Tarih beni hiç ilgilendirmiyordu, çünkü bahsedilen olayların gerçekten olup olmadığını bilmiyordum. Belki sadece benim için yazılmıştı. Her neyse, içinde bulunduğumuz an zaten daha önemli. 00:12:29.900 --> 00:12:37.346 Ayrıca, başroldeki kahramanların silahlı suçlular olduğu hikayelere katılmıyordum. 00:12:40.000 --> 00:12:44.851 Coğrafyada da, ülkeleri temsil ettikleri söylenen isimler öğrendim. 00:12:50.829 --> 00:12:53.756 Bu da, gezegenin bir kısmının aynı maymunların yaptığı gibi kimi insanlar tarafından 'fethedildiği' ve isimlendirildiği anlamına geliyor. 00:12:53.905 --> 00:12:59.330 Ülke kavramı bu, ülkeler böyle geliştiler. 00:13:06.671 --> 00:13:11.538 Bugün bile sınırlar, farklı bölgeleri bir birinden ayırarak insan ırkını bölüyorlar, ırkçılığa yol açıyor ve ayrım yaparak gelişimi içgüdüsel olarak yavaşlatıyorlar. 00:13:15.841 --> 00:13:20.853 Ülkelerin ve şehirlerin hiç önemi yok, çünkü dünyanın kendisi insanlığın ortak mirası. 00:13:20.875 --> 00:13:26.250 Dünyanın bir kısmını tanımlayıp isim vererek orayı ancak hayalinde sahiplenebilirsin. 00:13:32.764 --> 00:13:35.100 Bunun değeri olması için ise başkaları tarafından tanınması ve doğru olarak kabul edilmesi gerekiyor...bu da hayal ürünü. 00:13:35.500 --> 00:13:41.678 Coğrafyadan öğrendiklerim bunlar: isimler ve hayali sınırlar. 00:13:49.115 --> 00:13:54.907 Tanrı hakkında bir şeyler öğrendim. Bir de, din denilen, dünyanın 7 gün içinde ilahi bir varlık tarafından yaratıldığını anlatan bir teori öğrendim. 00:13:58.600 --> 00:14:02.100 Kısacası, bu teori herkes tarafından destekleniyor ve kabul görüyordu, çünkü okulda teorinin doğru olduğu öğretiliyordu. 00:14:05.900 --> 00:14:09.500 Fizik, kimya, biyoloji gibi okulda öğrettikleri diğer konular ve hatta aklın ta kendisiyle çelişkili olan bu teori 00:14:09.700 --> 00:14:14.512 bence sadece kafa karıştırıyordu. 00:14:22.625 --> 00:14:26.896 Gittiğim okul, spor, müzik veya çizime odaklanmadığı için bu alanlarda bir şey hatırlamıyorum. 00:14:34.700 --> 00:14:37.853 O 12 yılın sonuna yaklaştıkça, öğrendiklerim git gide daha az akla yatkın geliyordu. 00:14:42.485 --> 00:14:46.126 Okulda öğrendiklerimiz gerçekliğe teğet bile geçmiyordu. Üniversite de bunun devamıydı. 00:14:53.082 --> 00:14:56.487 Parasal sistemde üniversite, insan eğitiminin son adımı. Üniversite sizi işe hazırlar. 00:14:56.900 --> 00:15:02.530 Bu da, eğitim sisteminin bir işçi eğitme sistemi haline getiriyor. 00:15:10.579 --> 00:15:13.005 12 yıl boyunca bana yardım etmek yerine kafamı daha da karıştıran bir dil öğrendim. 00:15:13.561 --> 00:15:19.021 12 yıl boyunca varoluşumla ilgili duyduğum farklı teorilerle kafam daha da karıştı. 00:15:23.443 --> 00:15:27.750 12 yıl boyunca belli saatlerde, belli giysiler giyerek belli bir kurumda hazır bulunmaya zorlandım. 00:15:32.400 --> 00:15:35.276 12 yıl boyunca beni matematikten, fizikten, biyolojiden veya kimyadan uzaklaştıran bir kurumda bulundum. 00:15:42.694 --> 00:15:48.353 12 yıl boyunca bana öğrendiğim şeyler, neden öğrendiğim ve niye eğitim sistemlerinin kurallarına saygı göstermem gerektiği açıklanmadı. 00:15:53.311 --> 00:15:57.022 Bu 12 yılı ben kayıp ve yanlış olarak görüyorum. 12 yıl boyunca o kadar çok şey öğrenebilirdim ki. 00:16:03.874 --> 00:16:06.548 Ondan sonra 3 yıl da üniversiteye gittim. Üniversite beni sadece bir meslek için hazırladı. Eğitim bunun neresinde? 00:16:12.765 --> 00:16:15.492 Belki, suçlu olan doğduğum ülke. Bu durumda da okulda geçirdiğin yılları ve 00:16:18.922 --> 00:16:24.014 öğrendiklerini düşünüp, gerçeklikle karşılaştırıp, kendi sonuçlarını çıkarabilirsin. 00:16:27.611 --> 00:16:30.900 Sonuçlarına vardıktan sonra böyle bir programın bir parçası olmayı kabul etmediğini düşün. 00:16:34.507 --> 00:16:39.423 12 ila 15 yıl boyunca, sonunda bir diploma almadan veya minnet görmeden, sadece öğrenmek ister misin? 00:16:45.774 --> 00:16:50.347 Okuldaki öğretmentlerin "Eğitimi insanların ihtiyaçlarını karşılık verecek şekilde düzenleyelim" dediklerini duymadım. 00:16:54.061 --> 00:16:57.710 Üniversitelerden veya herhangi bir büyük kurumdan açıklayıcı bir sistem çıktığını görmedim. 00:17:00.350 --> 00:17:02.990 Örneğin demokrasi kavramını alalım. Herkes katılım ve katkıda bulunuyor. 00:17:05.470 --> 00:17:08.810 Ancak bence insanlar, ancak kültürden öğrendiklerini katabiliyorlar. 00:17:08.810 --> 00:17:14.520 Ve herhangi bir organizasyonun üyesinden bir farkları yok. 00:17:14.971 --> 00:17:21.250 Bugün, üniversitelerin bilim laboratuvarlarında, mimari laboratuvarlarında, her türlü laboratuvarda 00:17:25.121 --> 00:17:27.654 en karmaşık ekipman bulunurken savaşlar daha da kötüleşiyor. 00:17:27.699 --> 00:17:30.806 Patlayıcılar daha kötüleşiyor. 00:17:34.140 --> 00:17:38.950 [ Alternatif Çözümler ] 00:17:50.350 --> 00:17:52.747 Şimdi, çocukların nasıl öğrendiğine bakalım ve 00:17:55.798 --> 00:17:58.850 okulların, nasıl insanlığın gelişimini sağlayacak ve özgürlüğünü artıracak bir sistemde neye benzeyeceğini düşünelim. 00:18:03.181 --> 00:18:04.190 Çocuklar bana doğru gelip, ne yapmamızı istiyorsun diye sordu. 00:18:04.190 --> 00:18:06.760 Ben de onlara 6 GCSE sorusu verdim. 00:18:06.760 --> 00:18:11.410 İlk grup, en iyi olanlar, tüm soruları 20 dakikada çözdü. 00:18:11.410 --> 00:18:13.660 En kötüler ise 45 dakikada. 00:18:13.660 --> 00:18:15.980 Bildikleri her şeyi kullandılar: 00:18:15.980 --> 00:18:19.790 Haber grupları, Google, Wikipedia, Ask Jeeves... 00:18:20.190 --> 00:18:23.200 Ancak öğretmen sordu: Derinlemesine öğrenme bu mu? 00:18:23.200 --> 00:18:24.861 Ben de dedim: Haydi görelim. 00:18:26.294 --> 00:18:30.590 İki ay sonra geleceğim ve onlara yazılı bir sınav vereceğim. Bilgisayar yok, kendi aralarında konuşmak yok. 00:18:30.809 --> 00:18:35.630 Bilgisayarla yaptığımda grupların aldığı ortalama sonuç %76'ydı. 00:18:35.630 --> 00:18:40.000 Deneyi yaptığımda ve iki ay sonra sınavı verdiğimde aldıkları ortalama 00:18:40.550 --> 00:18:42.730 %76'ydı. 00:18:42.730 --> 00:18:46.730 Çocukların hafızası fotoğrafikti. 00:18:46.730 --> 00:18:48.730 Eğer aradığını Google'da bulabiliyorsan, 00:18:48.900 --> 00:18:51.730 bu bilgili kafanda tutmanın ne anlamı olabilir? 00:18:53.000 --> 00:18:55.730 Yeni Delhi'deki fakir bir mahallenin bir duvarına 00:18:55.730 --> 00:18:59.730 bir bilgisayar yerleştirdim. 00:19:00.730 --> 00:19:02.010 Çocuklar pek okula gitmemişti. 00:19:02.409 --> 00:19:06.045 İngilizce bilmiyorlardı. 00:19:06.045 --> 00:19:07.730 Ve de Internet'in ne olduğunu bilmiyorlardı. 00:19:07.730 --> 00:19:10.730 Bunu Hindistan'ın her köşesinde yaptım 00:19:10.730 --> 00:19:14.406 , sonra dünyanın büyük kısmına yaydım. 00:19:14.406 --> 00:19:18.730 Çocukların, ne yapmayı öğrenmek istiyorlarsa 00:19:18.730 --> 00:19:21.730 onu öğrendiklerini farkettim. 00:19:21.730 --> 00:19:24.730 Sonunda da, her nereden olurlarsa olsunlar 00:19:24.730 --> 00:19:26.314 çocukların 00:19:26.314 --> 00:19:29.200 bilgisayarı ve Internet'i kullanmayı 00:19:29.200 --> 00:19:33.230 kendi başlarına öğrenebilecekleri sonucuna vardım. 00:19:33.230 --> 00:19:35.530 Bir keresinde Colombo'dan, 00:19:35.530 --> 00:19:37.530 rahmetli Arthur C. Clarke'tan bir telefon aldım. 00:19:37.530 --> 00:19:39.730 Diyordu ki "Ne olduğunu görmek istiyorum." 00:19:39.730 --> 00:19:42.314 Seyahat edemiyodu, ondan ben onun yanına gittim. 00:19:42.314 --> 00:19:43.730 İki enteresan şey söyledi. 00:19:43.730 --> 00:19:48.899 "Eğer bir öğretmenin yerine bir makine iş görüyorsa, o zaman makine kullanılmalı." 00:19:49.730 --> 00:19:52.730 İkincisi de: 00:19:52.730 --> 00:19:57.730 "Çocukların ilgisi varsa o zaman eğitim gerçekleşir." 00:19:59.000 --> 00:20:03.070 Ben de sahada bunu yapıyordum. Her gün bunu izleyip onu düşünüyordum. 00:20:03.070 --> 00:20:07.880 Bu mümkün, ve kesinlikle insanlara faydası olacak. 00:20:07.880 --> 00:20:12.960 Çünkü çocuklar Internet'te gezinmeyi ve ilgilendikleri şeyi bulmayı çok hızlı öğreniyorlar. 00:20:12.960 --> 00:20:16.610 İlgi varsa eğitim de oluyor. 00:20:16.610 --> 00:20:20.790 Sanırım, gördüğümüz şey kendi kendini organize eden bir sistem. 00:20:23.895 --> 00:20:27.000 Kendi kendini organize eden sistem, dışarıdan belirgin bir müdahale olmadan ortaya çıkan yapı demek. 00:20:27.200 --> 00:20:30.870 Kendi kendini organize eden sistemlerde hep bir doğuş vardır. 00:20:30.870 --> 00:20:35.120 Sistem, inşa edilirken öngörülemeyen şeyler yapmaya başlar. 00:20:35.120 --> 00:20:39.250 Bu sebepten ötürü verdiğiniz tepkiyi veriyorsunuz. İmkansız gibi görünüyor. 00:20:39.250 --> 00:20:42.270 Ama şimdi, bir tahminde bulunabilirim. 00:20:44.730 --> 00:20:48.697 Eğitim, öğrenmenin devamlı doğmakta bir olgu olduğu, kendi kendini organize eden bir sistemdir. 00:20:49.930 --> 00:20:51.818 Artık çocukların merak yoluyla daha iyi öğrendiğini 00:20:55.066 --> 00:20:59.330 ve kendi kendilerini daha iyi organize ettiğini biliyoruz. Bu sebepten ötürü onlara tek vermeniz gereken bilgi ve bilgiye ulaşmanın bir yoluç 00:20:59.330 --> 00:21:00.800 Basit. 00:21:00.800 --> 00:21:05.120 Merhaba. Benim adım Sal Khan. Khan Akademisi'ni kurucusuyum ve akademide öğretim üyesiyim. 00:21:05.120 --> 00:21:08.286 Biz, dünyayı eğitmeye çalışıyoruz. 00:21:12.620 --> 00:21:16.050 "Basit toplama" isimli sunuma hoşgeldiniz. 00:21:16.050 --> 00:21:21.160 1789 yılının Ağustos ayında, Bağımsızlık Bildirisi'nin kendilerine özgü bir halini yazmış bulunuyorlardı.. 00:21:21.160 --> 00:21:25.200 İşte bu sürece fotosentez diyoruz... 00:21:27.110 --> 00:21:34.540 Kuzenlerime ders veriyordum. Büyümenin bir yolunu bulmak zorundaydım. 00:21:34.540 --> 00:21:38.690 Youtube videoları kaydetmeye ve küçük yazılım modülleri hazırlamaya başladım. 00:21:38.690 --> 00:21:42.550 Ancak bunları herkesin ulaşabileceği şekilde hazırladım ve çok ilgi görmeye başladım. 00:21:42.649 --> 00:21:44.850 Sal Khan'ın yaptıkları gerçekten hayret verici. 00:21:44.850 --> 00:21:50.920 Bütün bu malzemeyi alıp 12 dakikalık derslere bölmüş. 00:21:50.920 --> 00:21:55.390 Bunları, bazı şeyleri hatırlamak için şahsen kullandım. Çocuklarımın bazıları da bunlardan hoşlanıyor. 00:21:55.390 --> 00:22:00.220 Dolayısıyla, Khan konuşma yapmaya geldiğinde çok sevindim. Bundan sonraki adım neydi? 00:22:03.820 --> 00:22:09.081 Vakfım bu rüyayı gerçekleştirmeye nasıl katkıda bulunabilir? İnternet'te olup biten müthiş şeylerle bunları nasıl bir araya getirebilirim? 00:22:12.277 --> 00:22:14.940 Bunun, dünyada herkesin, bir şeyler öğrenmek isteyen herkesin ulaşabileceği, 00:22:18.935 --> 00:22:22.654 temelden başlayabileceği ve istediği kadar ilerleyebileceği, pratik yapabileceği, değerlendirme alabileceği sanal bir okul olmasını istiyorum. 00:22:24.735 --> 00:22:26.430 Sonra da bunun sınıfta olan bitenler için kullanılabilecek bir işletim sistemi olmasını. 00:22:28.870 --> 00:22:31.816 Her öğrenci kendi hızında öğrenebilir. Öğretmen de daha çok bir danışman 00:22:31.816 --> 00:22:33.820 veya bir koç görevi görür. 00:22:34.530 --> 00:22:38.810 Ben Sal Khan'ı teknolojiyi kullanarak daha çok insanın öğrenebileceği ve ne bildiklerini görebileceği 00:22:43.080 --> 00:22:44.890 genel bir hareketin öncüsü olarak görüyorum. 00:22:44.890 --> 00:22:47.380 Bu, bir devrimin başlangıcı. 00:22:49.000 --> 00:22:54.345 Bu tür bir sistem, meraklı, zeki ve yaratıcı bireyler üretecek. 00:22:54.345 --> 00:22:56.830 İşçiden farklı bir şey bu. 00:22:56.830 --> 00:23:00.590 Böyle bir sistemin sana parasal sistemde bir faydası olmaz. 00:23:00.590 --> 00:23:04.883 Ondan sonra, kendine sorman gerek "Neden?" diye. 00:23:14.217 --> 00:23:16.730 Ben çocuğuma okumayı öğretmedim. Ona geceleri kitap okurdum ve hikayenin en ilginç yerinde kitabı bırakır, ne yapacağını izlerdim. 00:23:16.730 --> 00:23:22.600 Ona baktım ve dedim ki: "Sen hikayenin geri kalanını okuyamazsın. Ben de çok yoruldum. Kalanı yarın okurum." 00:23:25.735 --> 00:23:28.870 Okumayı öğrenmek istemesini sağlayacak bir ihtiyacı vardı. Çocuklara okumayı veya matematiği öğretmeyin. 00:23:28.870 --> 00:23:31.808 Öğrenmek istemeleri için bir sebep verin. 00:23:31.840 --> 00:23:34.002 Bunun ne demek olduğunu herkes anlıyor mu? 00:23:34.120 --> 00:23:37.607 Okulda bunun tam tersini yapıyorlar. 00:23:37.900 --> 00:23:42.990 [Alternatif Çözümler] 1) Bilgi ve bilgiye ulaşmanın bir yolunu sağlayın. 00:24:04.288 --> 00:24:07.292 Dünyadaki en baskın zeki ırkı olan insan ırkının bir bireyi, 00:24:07.292 --> 00:24:10.306 çevrenin nasıl işlediğini ve çevresinde nelerin olup bittiğini 00:24:13.705 --> 00:24:18.120 en doğru ve en iyi kanıtlanmış bilgiyi kullanarak öğrenmeli. 00:24:18.120 --> 00:24:24.370 70-80 yıl ömrü olan bir insanın hayatının 12 ila 15 yılını, belki de daha fazlasını, kullanıp 00:24:24.370 --> 00:24:29.540 ona bir işçi olmayı veya kültürüyle sınırlı bir dili 00:24:29.540 --> 00:24:33.452 öğretmek onunla dalga geçmektir. 00:24:33.452 --> 00:24:37.400 Bu tür bir eğitim evrime ters düşer. 00:24:37.400 --> 00:24:44.259 İnsanları bir çizgi üzerinde değil bir elips üzerinde ileriye götürür.