1 00:00:00,880 --> 00:00:02,880 Bu, bildiklerimizi 2 00:00:02,904 --> 00:00:04,833 nasıl bildiğimizle ilgili bir hikâye. 3 00:00:05,690 --> 00:00:07,825 Hikâyenin kahramanı ise şu kadın: 4 00:00:08,611 --> 00:00:10,547 Natalia Rybczynski. 5 00:00:10,912 --> 00:00:13,310 Kendisi bir paleobiyolog yani fosil yaşam bilimci 6 00:00:13,310 --> 00:00:16,697 ya da eski ölü şeyleri kazıp çıkarmada uzmanlaşmış biri diyebiliriz. 7 00:00:16,837 --> 00:00:20,339 (Ses) Natalia Rybczynski: Evet, "Dr. Ölü Şeyler" diyen biri olmuştu. 8 00:00:20,363 --> 00:00:22,992 Latif Nasser: Bence kendisi ilginç birisi, 9 00:00:23,016 --> 00:00:24,930 özellikle kazı yaptığı yer açısından, 10 00:00:24,954 --> 00:00:29,149 Kuzey Kutup Dairesi'nin yukarısında uzak Kanada tundrasında. 11 00:00:29,901 --> 00:00:32,956 2006'nın bir yaz gününde, 12 00:00:32,980 --> 00:00:36,171 Fyles Leaf Bed adlı bir kazı alanındaydı, 13 00:00:36,195 --> 00:00:40,773 burası manyetik kuzey kutbundan 10 enlem daha az uzaklıktadır. 14 00:00:40,797 --> 00:00:43,524 (Ses) NR: Gerçekten, kulağa pek eğlenceli gelmeyecek; 15 00:00:43,548 --> 00:00:47,495 çünkü yanımızda çanta, GPS cihazı ve dizüstü bilgisayarla 16 00:00:47,626 --> 00:00:51,704 fosil olabilecek her şeyi topladığımız bir gündü. 17 00:00:51,704 --> 00:00:54,379 LN: Bir noktada, bir şey dikkatini çekmişti. 18 00:00:54,403 --> 00:00:56,570 (Ses) NR: Paslı, pas rengine benzer, 19 00:00:56,594 --> 00:00:58,529 hemen hemen avuç içi büyüklüğündeydi. 20 00:00:58,553 --> 00:01:00,847 Yerde öylece duruyordu. 21 00:01:00,871 --> 00:01:04,323 LN: İlk başta yalnızca bir odun parçası diye düşündü; 22 00:01:04,347 --> 00:01:06,640 çünkü insanların daha önceleri 23 00:01:06,664 --> 00:01:10,083 Fyles Leaf Bed'de buldukları tarih öncesi bitki parçalarına benziyordu. 24 00:01:10,107 --> 00:01:12,560 Ama o gece, kampa dönünce... 25 00:01:12,560 --> 00:01:14,869 (Ses) NR: ... Büyütecimi çıkarttım, 26 00:01:14,893 --> 00:01:17,290 biraz daha yakından baktım 27 00:01:17,314 --> 00:01:19,718 ve ağaç halkalarına benzemediğini fark ettim. 28 00:01:19,742 --> 00:01:21,306 Belki de bir korumayla ilgilidir, 29 00:01:21,330 --> 00:01:23,604 ama gerçekten de... 30 00:01:23,628 --> 00:01:24,829 kemik gibi görünüyor. 31 00:01:24,853 --> 00:01:27,742 LN: Sonraki dört yıl boyunca 32 00:01:27,766 --> 00:01:30,700 o bölgeye defalarca gitti 33 00:01:30,724 --> 00:01:36,260 ve en sonunda aynı kemiğin, çoğunluğu gerçekten çok küçük olan 34 00:01:36,284 --> 00:01:37,945 30 farklı parçasını topladı. 35 00:01:38,522 --> 00:01:42,958 (Ses) NR: Çok da bir şey değil. Küçük buzdolabı poşetlerine sığıyor. 36 00:01:42,982 --> 00:01:46,389 LN: Kemik parçalarını bir yapbozun parçaları gibi birleştirmeye çalıştı. 37 00:01:46,941 --> 00:01:48,386 Ama bu oldukça uğraştırıcıydı. 38 00:01:48,410 --> 00:01:51,230 (Ses) NR: Çok fazla küçük parçalara ayrılmıştı, 39 00:01:51,254 --> 00:01:55,512 kum ve macun kullanmayı denedim ama hiç de iyi görünmüyordu. 40 00:01:55,536 --> 00:02:00,703 En sonunda, 3 boyutlu bir yüzey tarayıcı kullandık. 41 00:02:00,727 --> 00:02:02,316 LN: Vay! NR: Aynen, değil mi? 42 00:02:02,340 --> 00:02:03,780 (Gülüşmeler) 43 00:02:03,934 --> 00:02:06,777 LN: Görünüşe göre bunu sanal olarak yapmak çok daha kolaydı. 44 00:02:06,777 --> 00:02:09,435 (Ses) NR: Hepsini bir araya getirmek sihir gibi bir şey. 45 00:02:09,435 --> 00:02:11,564 LN: Hepsini doğru şekilde yerleştirdiğinden 46 00:02:11,588 --> 00:02:13,733 nasıl emin olabildin? 47 00:02:13,757 --> 00:02:16,771 Onları farklı şekilde yerleştirdiğinde bir muhabbet kuşu 48 00:02:16,795 --> 00:02:18,737 veya başka bir şey görmen mümkün müydü? 49 00:02:18,761 --> 00:02:20,126 (Gülüşmeler) 50 00:02:20,150 --> 00:02:24,142 (Ses) NR: (Güler) Hmm, hayır. Hayır, sorunsuz bir şekilde hallettik. 51 00:02:24,142 --> 00:02:28,083 LN: Onun keşfettiği şey, özellikle inek veya koyun gibi 52 00:02:28,107 --> 00:02:32,107 çatal tırnaklı bir memeliye ait olan 53 00:02:32,131 --> 00:02:34,980 bir tibia yani kaval kemiğiydi. 54 00:02:35,004 --> 00:02:37,894 Ama bu ne ineğe, ne de koyuna aitti. 55 00:02:38,064 --> 00:02:39,821 Çünkü oldukça büyüktü. 56 00:02:39,822 --> 00:02:43,886 (Ses) NR: Bu şeyin büyüklüğü, inanılmazdı. Gerçekten büyük bir hayvan. 57 00:02:43,910 --> 00:02:46,768 LN: Öyleyse hangi hayvanın olabilirdi? 58 00:02:47,291 --> 00:02:49,871 Cevabı bulamıyordu, o yüzden bu parçalardan birini 59 00:02:49,895 --> 00:02:52,467 Kolorado'daki bazı meslektaşlarına gösterdi 60 00:02:52,491 --> 00:02:53,841 ve onların bir fikri vardı. 61 00:02:54,244 --> 00:02:58,585 (Ses) NR: İlk önce bir göz attık ve kenarını kazıdık. 62 00:02:59,516 --> 00:03:05,996 Ondan gelen çok garip bir koku vardı. 63 00:03:06,546 --> 00:03:09,219 LN: Yanmış et gibi kokuyordu. 64 00:03:09,219 --> 00:03:11,812 Bu Natalia'nın büyük anatomi laboratuvarında 65 00:03:11,845 --> 00:03:15,908 kafataslarını parçalamadan aşina olduğu bir kokuydu: 66 00:03:15,932 --> 00:03:17,096 Kolajen. 67 00:03:17,120 --> 00:03:19,777 Kolajen kemiklerimize şeklini veren şeydir. 68 00:03:19,801 --> 00:03:21,959 Ve genellikle, uzun yıllar sonra 69 00:03:21,983 --> 00:03:23,134 bozulur. 70 00:03:23,158 --> 00:03:27,506 Ama bu durumda, Kuzey Kutbu doğal bir dondurucu gibi onu korumuştu. 71 00:03:28,190 --> 00:03:31,813 Bir veya iki sene sonra, Natalie Bristol'da bir konferanstayken 72 00:03:31,837 --> 00:03:35,031 ve Mike Buckley adındaki meslektaşı 73 00:03:35,055 --> 00:03:40,895 "kolajen parmak izi kontrolü" adını verdiği bu yeni süreci tanıtmıştı. 74 00:03:41,284 --> 00:03:44,927 Farklı türlerin kısmen de olsa farklı kolajen yapılarına sahip oldukları 75 00:03:44,951 --> 00:03:46,103 ortaya çıkıyor, 76 00:03:46,127 --> 00:03:48,943 yani bilinmeyen bir kemiğin kolajen yapısını alırsanız 77 00:03:48,967 --> 00:03:51,161 onu bilinen türlerle karşılaştırabilirsiniz 78 00:03:51,185 --> 00:03:53,723 ve kim bilir, belki de bir eşleşme bulursunuz. 79 00:03:54,546 --> 00:03:57,825 Böylece ona parçalardan birini gönderdi, 80 00:03:57,849 --> 00:03:59,143 FedEx. 81 00:03:59,167 --> 00:04:02,001 (Ses) NR: Evet, takip etmek istiyorsun. 82 00:04:02,001 --> 00:04:03,001 Önemli sayılır çünkü. 83 00:04:03,001 --> 00:04:04,254 (Gülüşmeler) 84 00:04:04,278 --> 00:04:05,469 LN: Mike işlemden geçirdi 85 00:04:05,493 --> 00:04:09,855 ve toplamda 37 bilinen memeli türü ve günümüz memeli türüyle karşılaştırdı. 86 00:04:10,674 --> 00:04:11,951 Sonunda bir eşleşme buldu. 87 00:04:12,824 --> 00:04:17,436 Natalia'nın Yüksek Arktik'te kazıp çıkararak bulduğu 88 00:04:17,460 --> 00:04:22,940 3,5 milyon yaşındaki kemik... 89 00:04:23,763 --> 00:04:24,653 bir deveye aitti. 90 00:04:25,372 --> 00:04:27,103 (Gülüşmeler) 91 00:04:27,127 --> 00:04:31,425 (Ses) NR: Ve düşünüyorum, nasıl yani? Bu inanılmaz, doğruysa tabii. 92 00:04:31,449 --> 00:04:33,621 LN: Sonra parçaların bir kısmını test ettiler 93 00:04:33,621 --> 00:04:35,769 ve her biri için aynı sonuca ulaştılar. 94 00:04:36,197 --> 00:04:41,617 Buna rağmen, bulunan kemiğin boyutu ele alınınca, 95 00:04:41,641 --> 00:04:48,004 bu devenin günümüz develerinden %30 daha büyük olduğu anlaşıldı. 96 00:04:48,028 --> 00:04:51,218 Yani bu devenin boyu yaklaşık 2,74 metreydi, 97 00:04:51,242 --> 00:04:53,370 ayrıca deve yaklaşık bir ton ağırlığındaydı. 98 00:04:53,370 --> 00:04:54,385 (İzleyiciler şaşırır) 99 00:04:54,385 --> 00:04:55,108 Evet öyle. 100 00:04:55,108 --> 00:04:58,105 Natalia dev bir kutup devesi bulmuştu. 101 00:04:58,129 --> 00:05:00,271 (Gülüşmeler) 102 00:05:02,396 --> 00:05:04,714 Artık, "deve" kelimesini her duyduğunuzda, 103 00:05:04,738 --> 00:05:08,663 aklınıza ya Doğu'nun ya da Orta Asya'nın 104 00:05:09,507 --> 00:05:12,871 iki hörgüçlü devesi gelecektir. 105 00:05:12,895 --> 00:05:16,380 Ama muhtemelen aklınızdaki kartpostal resminde, 106 00:05:16,404 --> 00:05:19,959 uzun çöl gezileri için sırtındaki 107 00:05:19,983 --> 00:05:22,411 büyük hörgücüyle su depolayan, 108 00:05:22,435 --> 00:05:26,754 kum tepelerini aşmasını sağlayan koca ve geniş ayakları olan bir deve ya da 109 00:05:26,778 --> 00:05:28,258 Orta Doğu ve Sahra gibi kumlu 110 00:05:28,282 --> 00:05:30,799 ve sıcak yerlerde yaşayan 111 00:05:30,823 --> 00:05:34,204 çölün tipik canlısı tek hörgüçlü bir deve var. 112 00:05:34,918 --> 00:05:40,930 Öyleyse nasıl oluyor da bu develer Yüksek Arktik'e ait olabiliyor? 113 00:05:41,719 --> 00:05:44,506 Aslında, bilim insanları uzun zaman önce, 114 00:05:44,530 --> 00:05:47,092 hatta Natalia'nın keşfinden de önce, 115 00:05:47,116 --> 00:05:52,734 develerin kökeninin gerçekte Amerika'ya ait olduğunu biliyorlardı. 116 00:05:52,758 --> 00:05:58,458 (Müzik: Yıldız-Bezeli Sancak) 117 00:05:58,482 --> 00:05:59,941 (Gülüşmeler) 118 00:05:59,965 --> 00:06:01,496 Başlangıçta buradaydılar. 119 00:06:01,520 --> 00:06:06,354 Develerin etrafta olduğu 45 milyon yılın yaklaşık 40'ı boyunca 120 00:06:06,378 --> 00:06:09,537 aşağı yukarı 20 farklı türünü belki de daha fazlasını 121 00:06:09,561 --> 00:06:12,814 sadece Kuzey Amerika'da görebilirdiniz. 122 00:06:12,838 --> 00:06:15,897 (Ses) LN: Hepsini bir sıraya dizsem, farklı görünürler miydi? 123 00:06:15,897 --> 00:06:18,542 NR: Evet, çünkü vücut büyüklükleri farklı olacaktır. 124 00:06:18,566 --> 00:06:20,478 Gerçekten uzun boyunlu olanları var, 125 00:06:20,502 --> 00:06:22,747 yani aslında onlar zürafalar gibi işlev görür. 126 00:06:23,345 --> 00:06:26,417 LN: Bazılarının da bir timsahınkine benzer burunları vardı. 127 00:06:26,441 --> 00:06:30,025 (Ses) NR: Gerçekten primitif, ilk develer olanlar, çok küçüklerdi 128 00:06:30,049 --> 00:06:32,552 neredeyse bir tavşan kadar. 129 00:06:32,576 --> 00:06:35,423 LN: Nasıl yani? Tavşan boyutunda deve mi? 130 00:06:35,447 --> 00:06:36,884 (Ses) NR: İlk develer ama. 131 00:06:36,908 --> 00:06:39,143 Bu yüzden bu develeri fark edemediniz. 132 00:06:39,167 --> 00:06:41,567 LN: Aman Tanrım, evcil bir tavşan-deve istiyorum. 133 00:06:41,567 --> 00:06:43,595 (Ses) NR: Aynen, bu çok güzel olmaz mıydı? 134 00:06:43,595 --> 00:06:44,621 (Gülüşmeler) 135 00:06:44,645 --> 00:06:47,304 LN: Ve sonra üç ila yedi milyon yıl önce, 136 00:06:47,328 --> 00:06:50,136 bir grup deve Güney Amerika'ya gitti, 137 00:06:50,184 --> 00:06:53,138 orada lama ve alpaka oldular. 138 00:06:53,138 --> 00:06:56,060 Diğer bir grup ise Bering Köprüsü'nün karşısına 139 00:06:56,084 --> 00:06:57,520 Asya ve Afrika'ya geçti. 140 00:06:57,544 --> 00:06:59,965 Ve son buzul çağının sonlarına doğru, 141 00:06:59,989 --> 00:07:03,088 Kuzey Amerikalı develerin nesli tükendi. 142 00:07:03,893 --> 00:07:06,153 Aslında, bilim insanları bu durumun farkındaydı 143 00:07:06,153 --> 00:07:09,127 ama yine de bu Natalia'nın Kuzey'deki örneği 144 00:07:09,127 --> 00:07:12,437 nasıl bulduğunu tam olarak açıklamıyor. 145 00:07:12,437 --> 00:07:17,111 Örneğin, o bölge sıcaklık açısından Sahra'nın kutupsal karşıtı. 146 00:07:17,135 --> 00:07:19,636 Açık konuşmak gerekirse, 147 00:07:19,660 --> 00:07:21,343 üç buçuk milyon yıl önce, 148 00:07:21,367 --> 00:07:25,466 sıcaklık şimdikinden ortalama 22 derece daha sıcaktı. 149 00:07:25,490 --> 00:07:28,425 Yani günümüzde daha çok Yukon ve Sibirya benzeri 150 00:07:28,449 --> 00:07:32,363 kutupaltı ormanlar olurdu. 151 00:07:32,853 --> 00:07:36,559 Ama yine de göllerin tamamen donduğu 152 00:07:36,583 --> 00:07:38,806 altı ay boyunca süren kışlar vardı. 153 00:07:38,830 --> 00:07:40,298 Kar fırtınaları oluyor. 154 00:07:40,322 --> 00:07:43,933 Tamamen karanlık geçen 24 saat. 155 00:07:43,957 --> 00:07:46,938 Nasıl, yani ... Nasıl? 156 00:07:46,962 --> 00:07:51,120 Sahralı süper starlardan biri bu kutup koşulları altında 157 00:07:51,144 --> 00:07:54,375 nasıl hayatta kalabilirdi? 158 00:07:54,399 --> 00:07:57,375 (Gülüşmeler) 159 00:07:57,399 --> 00:08:01,087 Natalia ve meslektaşları cevapları hakkında düşündüler. 160 00:08:01,632 --> 00:08:03,642 Ve oldukça dâhiceydi. 161 00:08:04,700 --> 00:08:11,233 Ya hayal ettiğimiz özellikler deveyi Sahra gibi yerlere 162 00:08:11,257 --> 00:08:13,225 tamamen uyumlu hâle getirerek 163 00:08:13,249 --> 00:08:16,661 aslında kışı atlatmasına yardımcı olmak için evrim geçirtiyorsa? 164 00:08:17,448 --> 00:08:22,145 Ya bu geniş ayaklar kum tepelerini aşmasında değil de 165 00:08:22,169 --> 00:08:25,189 kışın bir çift kar ayakkabısı olarak işe yarıyorsa? 166 00:08:25,792 --> 00:08:28,593 Peki ya bu hörgüç, zira benim için koca bir bilgi, 167 00:08:28,617 --> 00:08:30,991 içerisinde su değil de yağ bulundursaydı, 168 00:08:31,015 --> 00:08:32,594 (Gülüşmeler) 169 00:08:32,618 --> 00:08:36,219 ... yiyecek kıtlığı olduğunda, altı aylık kışı geçirmede 170 00:08:36,243 --> 00:08:37,920 deveye yardımcı olur muydu? 171 00:08:37,944 --> 00:08:41,657 Ve sonra, kara köprüsünün üzerinden geçtikten çok sonra 172 00:08:41,681 --> 00:08:46,099 sıcak bir çöl ortamı için olan o kış özelliklerini güçlendirdi mi? 173 00:08:46,123 --> 00:08:50,197 Örneğin, daha sıcak iklimlerde hörgüçler deveye yardımcı olabilir, 174 00:08:50,221 --> 00:08:52,693 çünkü bütün yağı tek bir yerde topluyor, 175 00:08:52,717 --> 00:08:55,458 tıpkı yağ dolu bir sırt çantası gibi, 176 00:08:55,482 --> 00:08:58,010 bu da vücudunun geri kalanında, bu yalıtımı yapmaya 177 00:08:58,034 --> 00:08:59,793 imkânının olmadığı anlamına gelir. 178 00:08:59,817 --> 00:09:02,067 Böylece ısının daha kolay dağıtılmasını sağlar. 179 00:09:02,555 --> 00:09:05,396 Şöyle bir çılgın fikir var ki: 180 00:09:05,420 --> 00:09:10,967 Devenin tipik çöl doğasının kanıtı gibi görünmesi 181 00:09:10,991 --> 00:09:14,691 aslında Yüksek Arktik geçmişine dair bir kanıt olabilir. 182 00:09:15,832 --> 00:09:19,542 Açıkçası, bu hikâyeyi anlatan ilk kişi ben değilim. 183 00:09:19,566 --> 00:09:24,516 Diğerleri bunu evrimsel biyolojiye hayranlık duymanın bir şekli olarak ya da 184 00:09:24,540 --> 00:09:28,083 ileride yaşanacak iklim değişikliğinin bir yansıması olarak anlatmıştır. 185 00:09:28,815 --> 00:09:31,632 Ama ben bunu tamamen farklı bir nedenden dolayı seviyorum. 186 00:09:31,751 --> 00:09:34,513 Bana kalırsa, bu bizimle ilgili bir hikâye 187 00:09:34,537 --> 00:09:36,505 dünyayı nasıl gördüğümüzle ilgili 188 00:09:36,529 --> 00:09:38,833 ve bunun nasıl değiştiğiyle ilgili. 189 00:09:39,658 --> 00:09:43,030 Ben bir tarihçi olarak eğitildim. 190 00:09:43,054 --> 00:09:47,330 Ve pek çok bilim insanının aynı zamanda bir tarihçi olduğu gerçeğini öğrendim. 191 00:09:47,561 --> 00:09:48,970 Geçmişi anlamlı kılıyorlardı. 192 00:09:48,970 --> 00:09:54,229 Evrenimizin, gezegenimizdeki yaşamın ve gezegenimizin hikâyesini anlatıyorlardı. 193 00:09:54,741 --> 00:09:56,218 Ve bir tarihçi olarak, 194 00:09:56,242 --> 00:10:00,613 hikâyenin ilerleyişine dair zihninizde bir fikir ile başlangıç yapıyorsunuz. 195 00:10:00,916 --> 00:10:03,695 (Ses) NR: Hikâyeler uyduruyoruz ve onlara bağlı kalıyoruz, 196 00:10:03,695 --> 00:10:06,227 tıpkı çöldeki deve hikâyesinde olduğu gibi, değil mi? 197 00:10:06,227 --> 00:10:08,497 Bu muhteşem bir hikâye! Tamamen buna uyarlanmış. 198 00:10:08,497 --> 00:10:10,354 Aslında, her zaman orada yaşıyormuş. 199 00:10:10,354 --> 00:10:14,476 LN: Ama her an, küçük bir kanıt ortaya çıkarabilirsiniz. 200 00:10:14,500 --> 00:10:17,149 Bazı küçük şeylerin, bildiğinizi düşündüğünüz şeylerin 201 00:10:17,149 --> 00:10:20,682 her şeye farklı bir açıdan bakmanızı sağladığını öğreniyorsunuz. 202 00:10:20,706 --> 00:10:24,484 Tıpkı bu durumda olduğu gibi. Bilim insanı odun olduğunu 203 00:10:24,508 --> 00:10:26,255 düşündüğü bir parça bulur 204 00:10:26,279 --> 00:10:29,461 ve işte bu yüzden bilim 205 00:10:29,461 --> 00:10:34,736 bu saçma Dr.Seuss'a benzer yaratığın neden öyle olduğuna dair 206 00:10:34,760 --> 00:10:37,162 tamamen yeni ve mantık dışı bir teoriye sahiptir. 207 00:10:37,162 --> 00:10:41,940 Benim içinse, deve hakkında düşündüklerimin tamamen tersi oldu. 208 00:10:41,964 --> 00:10:46,346 Bu, pek de bir işlevi yokmuş gibi görünen komik canlının 209 00:10:46,370 --> 00:10:48,889 sadece belirli bir çevreye uygun olduğunu düşünürken 210 00:10:48,889 --> 00:10:54,031 o, yalnızca Sahra'ya yolu düşen ve aslında her yere de 211 00:10:54,055 --> 00:10:57,180 uyum sağlayabilecek bir dünya gezginiymiş. 212 00:10:57,880 --> 00:11:03,855 (Alkış) 213 00:11:14,396 --> 00:11:15,854 Bu Azuri. 214 00:11:16,589 --> 00:11:19,469 Azuri, merhaba, ne yapıyorsun? 215 00:11:19,493 --> 00:11:22,041 Tamam, senin için getirdiklerim burada. 216 00:11:22,065 --> 00:11:24,111 (Gülüşmeler) 217 00:11:24,135 --> 00:11:28,318 Aslında Azuri, Radyo Şehir Müzik Salonu'nda düzenli verdiği 218 00:11:28,342 --> 00:11:30,565 konserin bir molasında. 219 00:11:30,589 --> 00:11:32,738 (Gülüşmeler) 220 00:11:32,762 --> 00:11:34,344 Aslında bu bir şaka bile değildi. 221 00:11:34,717 --> 00:11:36,454 Her neyse. 222 00:11:36,478 --> 00:11:40,835 Ama aslında Azuri, dünyamızın hikâyesinin dinamik olduğunu gösteren 223 00:11:40,859 --> 00:11:45,106 yaşayan bir hatırlatıcı olarak aramızda. 224 00:11:45,130 --> 00:11:50,107 Yeniden düzenlemek, yeniden tasarlamak isteğimize bağlı. 225 00:11:50,317 --> 00:11:54,138 (Gülüşmeler) 226 00:11:54,162 --> 00:11:55,613 Değil mi, Azuri? 227 00:11:55,637 --> 00:12:02,053 Ve aslında hepimiz bir kemik parçasından 228 00:12:02,077 --> 00:12:04,307 dünyayı yeniden görebiliyoruz. 229 00:12:04,926 --> 00:12:06,086 Çok teşekkürler. 230 00:12:06,110 --> 00:12:12,531 (Alkış)