Merhaba, Ben Kirby Ferguson. Bu Bir Komplo Teorisi Değildir’in yaratıcısıyım.
Serilerin nasıl devam edeceği ve nasıl abone olabileceğinizle ilgili bilgi almak için videonun sonuna kadar bekleyin.
Tamamdır. Başlıyoruz.
Internetin insanları sunar
Bölümler halinde yayınlanan bir belgesel
Kasım 1963.
Bir suikast.
Başkan John Fitzgerald Kennedy’nin suikastı değil,
onun suikastçisi Lee Harvey Oswald’ın.
Bu, John F. Kennedy suikastinin sonsuza dek gizemli kalmasını sağlayacak cinayet.
Resmi hükümet araştırmasının sonucu basit ama tatmin edici değil:
Bir muhalif ucuz bir tüfekle başkanı öldürdü... tek başına.
Karşıt görüşler ortaya çıkmaya başladı.
Amatör dedektifler merminin geliş yolunu geriye doğru takip etmeyi denediler. Gölgelerin içine.
Yöntemleri bir avukat, bir dedektif ve bir yabancının karışımıydı.
Bu tarz açıklamalar “komplo teorisi” olarak adlandırılmaya başlandı.
Bunu izleyen yıllarda ayaklanmalar başladı ve hükümete olan güven yerle bir oldu.
Son olarak başkanın kendisinin bir casusluk skandalına karıştığı ortaya çıktı ve komplo teorisyenleri haklı çıktılar.
Komplo teorileri gerçekti.
Fakat Kennedy suikastinin araştırması ikna edici alternatif bir senaryo üretmekte başarısızlığa uğradı.
Hatta birbirileriyle çelişen, sayısız varyasyona bölündü.
Popüler kültürün çevresinde yeni ve çok daha acımasız fikirler gelişiyordu.
Komplo teorisinin kusurları belirginleşiyordu
ve mantığı saçma sonuçlara yönlendirebilirdi.
Hikayelere göre ABD hükümeti;
başka gezegenlerden gelen uçan daireleri
ve dondurulmuş uzaylı cesetlerini üst düzey güvenlikli bölgelerde gizliyor.
Komplo terimi kısa süre içerisinde bir aşağılama haline geldi.
Ne sikime her şey bir komplo olmak zorunda, Ha?
Yine de komplo teorileri artmaya devam etti.
Verdiği ilham popüler kültürü içine çekti.
Uzaylı kaçırma iddiaları ve örtbas etme hikayeleri arttıkça bilim kurgu alanına doğru bulanıklaşmaya başladı.
Bu yaşandı. Eğer inanıyorsan, sorun değil.
İnanmıyorsan da umrumda değil.
TV dizisi The X Files bütün bu paranoya temalarını kanalize etti
ve onları her pazar akşamı amerikan oturma odalarına taşıdı.
Bu sırada Oliver Stone’un JFK filmi Kennedy komplo teorisini popülerliğe geri getiriyordu.
Şimdi aynanın içinden bakıyoruz millet.
Siyah beyaz
ve beyaz da siyah.
Ama bu yeni medya türü, World Wide Web,
komplo teorisini o zamana kadar olan en geniş seyirci kitlesiyle buluşturdu.
11 Eylül 2001’deki terörist saldırılarından sonra komplo teorisi online bir algı haline geldi
ve o zamandan bu yana online kültürdeki belirgin varlığını korudu.
2013 ile yeni bir paranoya ve kuşku devrine girdik.
Hükümete olan güven Nixon devrinin bile altındaki seviyelerde.
Sürekli kötü olan şöhretlerine rağmen komplo teorilerine olan inanç gelişti.
“Kayıtlı seçmenlerin yüzde altmış üçü en az bir politik komplo teorisine inanıyor...”
Komplo teorisi toplumun kıyılarından gelen bir paranoyadan fazlası.
Modern bir şüphenin olağanüstü ifadesi:
Büyük bir gücün görünmez planında sıkıştığınız hissiyatı.
Bildiğin şeyi anlatamıyorsun.
ama o orada
beynindeki bir kıymık gibi.
Özellikle Amerika Birleşik Devletlerinde bu korkuların derin kökleri var,
Amerikan kimliğine ve ardına dolanan kökler.
Asırlar boyunca, Amerika’nın kuruluşu
tam da komplo teorisinin temel psikolojisine dayanır:
Karmaşık olaylarda insanların amaçlarının korunması.
Antik yunanlar şimşekleri gördü ve Zeus’un öfkesini hayal ettiler.
Ama sonrasında biz doğa olaylarına daha doğru anlayışlar getirdik,
ve şimdi toplumumuzun arkasındaki karmaşayı anlamaya başlıyoruz.
Belirsiz bir seçkin tabakadan daha göz korkutucu güçlere karşı koyuyoruz,
evrimleştiğimiz akılla algılamaya çabaladığımız güçler.
Anlamıyorsun.
O zaman bana yardım et. Lütfen, bilmeliyim.
Bunu anlamak senin için zor olabilir, ama ortada bir komplo yok.
Yetki kimsede değil.
Şu an farkettiğimiz şey yönlendirildiğimiz, zorlandığımız,
hatta kontrol edildiğimiz; Kendi yaptığımız sistemler, kendi koyduğumuz kurallar
ve kendi yarattığımız kurumlar ve teknolojiler tarafından.
Ve bu sistemlerin ideolojileri yok,
tutkuları yok, açgözlü değiller,
iyi değiller ve kötü de değiller.
Basitçe, bizim gibi değiller.
This is Not a Conspiracy Theory
“Everything is a Remix”in yaratıcısından,
bizi şekillendiren güçler hakkında bir belgesel dizisi
Written and Directed by Kirby Ferguson. Original Score by John Woods. Fonts by The Font Bureau
No DRM - No Regional Limitations - Multiple Subtitles
Tekrar hoşgeldiniz.
İşte buydu, Bu bir komplo teorisi değildir’in ön gösterimi.
Abone olmak istiyorsanız bilmelisiniz ki işleyeceğim tema bu şekilde.
Devamını görmek istiyor musunuz yoksa istemiyor musunuz – bu size kalmış.
Tamam, yani Bu bir komplo teorisi değildir’in formatı biraz garip ama yine de basit.
Bölümlere ayrılmış bir şekilde ve birer birer internetten teslim edilecek.
Temel olarak bu. Kurgu olmayan bir film, parçalar halinde, internette. Temeli bu.
Biraz önce birinci bölümü izlediniz, bu herkes için izlemesi ücretsiz.
Eğer devamını izlemek isterseniz abone olmanız, satın almanız gerekiyor.
Belgeselin toplam süresi en az 80 dakika olacak, en az 80 dakika uzunluğunda olacak.
Ancak, kaç bölüm olacağı ve yayınlanmalarıyla ilgili bir programlama yok.
Yapması çok uzun süre alacak, yani yapımı bittiğinde çıkacaklar ve bu yavaş olacak.
Bunu bilmelisiniz.
Ama filmin bölümleri bütün hikayeyi oluşturmuyor.
Filme video güncellemeler eşlik edecek ve bu da projenin interaktif olan kısmı.
Bu bölümler sizi sahne arkasında ne olduğuyla ilgili güncel tutacaklar
ve ayrıca bunlar sizin de geri bildirimlerinizle katkı sunabileceğiniz platformlar olacak. Bu şekilde dizinin ilerleyen bölümlerini sizin de katkılarınız etkileyebilecek.
Ya da arkanıza yaslanıp tamamının bitmesini bekleyebilirsiniz. Nasıl isterseniz.
Üç şeyden daha hızlıca bahsedilmesi gerekiyor.
Dizinin Dijital Haklar Yönetimi (DRM) yok.
Hiç bir kopya koruması olmayacak. Videoları istediğiniz cihazdan izleyebilirsiniz.
Bölge kısıtlaması yok.
ABD, Kanada, Rusya, Çin, her neyse, videoları izleyebileceksiniz.
Ve her bölüm komünite tarafından bir çok dile çevrilecek.
Altyazılar bölüm çıktıktan sonra mümkün olan en kısa zamanda eklenecek.
Yani şuan sadece ilk bölüm bitti, kısacası geri kalanına ön sipariş veriyorsunuz.
Şimdi fiyatı 12$. Daha sonra 15$ olacak.
Ayrıca ikinci aboneliği hediye seçeneğini kullanarak yarı fiyatına alabilirsiniz.
Yani bi arkadaşınıza, ailenize, bir düşmanınıza -- hey, neden olmasın? –- 6 papel daha vererek hediye edebilirsiniz.
Ve işte karşınızda.
Bu bir komplo teorisi değildir. Umarım satın almayı düşünürsünüz.
Bunun sizin için özel bir deneyim olacağını düşünüyorum.
Ve bunu yaparak zahmetli ve %100 bağımsız sinemacılığı da desteklemiş olacaksınız.
Dikkatiniz için çok teşekkür ederim. Buna gerçekten önem veriyorum ve umarım videolarda da bu önem belli oluyordur.
Zamanınızı almak istemiyorum.
İzlediğiniz için teşekkür ederim, sonra görüşürüz.