WEBVTT 00:00:10.159 --> 00:00:12.722 Arkadakiler, beni net duyabiliyor musunuz? 00:00:13.030 --> 00:00:14.124 Tamam, güzel. 00:00:15.571 --> 00:00:19.496 Bir soruyu hiç nasıl düşündüğünüzün parçası 00:00:19.496 --> 00:00:24.391 olacak kadar uzun süre aklınızda tuttunuz mu? 00:00:25.237 --> 00:00:28.164 Hatta belki kim olduğunuzun bir parçası olacak kadar? 00:00:28.795 --> 00:00:33.856 Benim yıllardır aklımda bir soru vardı ve o da şu soruydu: 00:00:33.856 --> 00:00:36.884 "Öğrenmeyi nasıl hızlandırabilirsin?" 00:00:38.085 --> 00:00:40.648 Bu, çok enteresan bir soru 00:00:40.648 --> 00:00:42.109 çünkü öğrenmeyi hızlandırırsan 00:00:42.109 --> 00:00:43.910 okulda daha az zaman harcayabilirsin. 00:00:44.970 --> 00:00:47.099 Ve eğer gerçekten çok hızlı öğrenirsen, 00:00:47.119 --> 00:00:49.568 muhtemelen okula gitmene hiç gerek kalmaz. 00:00:50.378 --> 00:00:54.437 Ben gençken, okul aşağı yukarı güzel bir yerdi ama 00:00:54.983 --> 00:00:58.289 okulun çoğu zaman öğrenmeye engel olduğunu fark ettim. 00:00:58.859 --> 00:01:01.935 O yüzden aklımda bu soru vardı: Daha hızlı nasıl öğrenebilirsin? 00:01:02.523 --> 00:01:05.821 Ve bu bende çok, çok küçükken başladı, 00:01:05.821 --> 00:01:07.497 11 yaşımdayken, 00:01:07.497 --> 00:01:11.882 hipnopedi hakkında Sovyetler Birliğindeki araştırmacılara mektup yazdım. 00:01:11.882 --> 00:01:13.922 Hipnopedi uykuda öğrenme demek, 00:01:13.922 --> 00:01:16.892 bir kayıt cihazı edinip, yatağınızın yanına koyuyorsunuz 00:01:16.892 --> 00:01:19.006 gece yarısı 00:01:19.006 --> 00:01:20.439 siz uykudayken açılıyor 00:01:20.439 --> 00:01:22.652 ve sizin bundan öğrenmeniz gerekiyor. 00:01:22.688 --> 00:01:25.468 Güzel fikir, ne yazık ki işe yaramıyor. 00:01:25.468 --> 00:01:29.783 Ancak, hipnopedi diğer alanlarda araştırma yapmak için kapı açtı 00:01:29.783 --> 00:01:32.083 ve ilk soruyla başlayan öğrenme yolları hakkında 00:01:32.083 --> 00:01:34.933 inanılmaz keşifler yaptık. 00:01:36.123 --> 00:01:39.293 Buradan devam ettim ve psikolojiye tutkulu oldum 00:01:39.293 --> 00:01:43.149 ve bu noktaya gelinceye kadar 00:01:43.149 --> 00:01:45.968 psikolojiyle pek çok farklı yönden iç içe oldum. 00:01:45.968 --> 00:01:49.615 1981'de Çin'e gittim 00:01:49.985 --> 00:01:56.044 ve 2 yıl içinde Çince'yi yerli gibi konuşabilmeye karar verdim. 00:01:56.674 --> 00:01:59.130 Şimdi, şunu anlamanız gerek, 00:01:59.130 --> 00:02:04.012 1981'de herkes, Çinçe'nin çok, çok zor olduğunu 00:02:04.012 --> 00:02:06.764 ve bir Batılının 10 yıl veya daha fazla çalışsa bile 00:02:06.764 --> 00:02:09.417 asla çok iyi olamayacağını düşünüyordu. 00:02:09.417 --> 00:02:11.082 Aklıma başka bir fikir daha geldi, 00:02:11.082 --> 00:02:13.633 o zamana kadarki 00:02:13.633 --> 00:02:16.184 psikoloji araştırmaları sonuçlarını alıp 00:02:16.184 --> 00:02:18.735 öğrenme sürecine uygulamak. 00:02:19.751 --> 00:02:24.059 Harika olan şey, altı ay içinde mandarin Çincesinde akıcı olmamdı 00:02:24.059 --> 00:02:27.021 ve yerli seviyesine ulaşmam biraz daha zaman aldı. 00:02:28.267 --> 00:02:32.415 Ancak etrafıma baktım ve farklı ülkelerden 00:02:32.415 --> 00:02:35.677 insanların Çinceyle korkunç mücadelesini gördüm. 00:02:35.677 --> 00:02:40.338 Çinliler de İngilizce ve diğer dilleri öğrenmek için çaba sarf ediyorlardı. 00:02:40.338 --> 00:02:44.933 Sorum şuna indirgendi: 00:02:44.933 --> 00:02:47.227 Normal bir yetişkine, yeni bir dili 00:02:47.237 --> 00:02:50.871 hızlı, kolay ve etkili bir şekilde öğrenmesi için nasıl yardım edebilirsiniz? 00:02:51.161 --> 00:02:54.427 Bu soru, günümüz dünyasında gerçekten çok, çok önemli. 00:02:54.427 --> 00:02:56.618 Çevreyle ilgili büyük sorunlarımız var. 00:02:56.618 --> 00:02:59.676 Toplumsal düzenin bozulması, savaşlar, 00:02:59.676 --> 00:03:02.075 binbir çeşit şeyle ilgili büyük sorunlarımız var. 00:03:02.075 --> 00:03:04.629 Ve eğer iletişim kuramazsak, 00:03:04.639 --> 00:03:07.563 bu sorunları çözmekte gerçekten zorluk yaşayacağız. 00:03:07.563 --> 00:03:10.307 Bu nedenle, birbirimizin dilini konuşabilmeliyiz, 00:03:10.307 --> 00:03:12.248 bu, çok ama çok önemli. 00:03:12.941 --> 00:03:15.431 O halde soru şu: Bunu nasıl yaparsınız? 00:03:16.002 --> 00:03:18.089 Aslında gerçekten kolay. 00:03:18.759 --> 00:03:21.776 Bunu halihazırda yapan kişileri arayın, 00:03:21.776 --> 00:03:24.663 halihazırda işe yarayan durumları tespit edin 00:03:24.663 --> 00:03:27.512 ve sonra prensipleri tanımlayın ve onları uygulayın. 00:03:27.512 --> 00:03:30.576 Buna modelleme deniliyor ve dil öğrenmeye bakıyorum 00:03:30.576 --> 00:03:34.830 ve dil öğrenmeyi yaklaşık 15-20 yıldır modelliyorum. 00:03:35.568 --> 00:03:38.282 Ve benim bundan çıkardığım sonuç ve gözlem şu: 00:03:38.282 --> 00:03:42.572 her yetişkin ikinci bir dili altı ay içinde akıcı olarak öğrenebilir. 00:03:43.776 --> 00:03:49.075 Şimdi, çoğu kişi benim çılgın olduğumu ve bunun mümkün olmadığını düşünüyor. 00:03:49.660 --> 00:03:53.807 Öyleyse insani ilerleme tarihindeki herkesi hatırlatayım, 00:03:53.807 --> 00:03:56.298 bu tamamen sınırlarımızı genişletmekle ilgili. 00:03:57.176 --> 00:04:02.920 1950'de, herkes bir mili dört dakikada koşmanın imkansız olduğuna inanıyordu 00:04:03.628 --> 00:04:06.608 ve Roger Bannister bunu 1956'da başardı 00:04:06.608 --> 00:04:09.018 ve o zamandan sonra bu süreç gittikçe kısaldı. 00:04:09.038 --> 00:04:13.228 100 yıl önce herkes, ağır maddelerin uçamayacağına inanıyordu. 00:04:13.228 --> 00:04:15.297 Ancak uçuyor ve hepimiz bunu biliyoruz. 00:04:16.481 --> 00:04:18.070 Ağır madde nasıl uçar? 00:04:18.070 --> 00:04:22.269 Materyali, doğayı -burada kuşları- gözlemleyerek öğrendiğimiz 00:04:22.269 --> 00:04:25.387 prensipleri kullanarak tekrardan düzenliyoruz. 00:04:26.111 --> 00:04:29.096 Ve bugün daha da ileri gittik... 00:04:30.942 --> 00:04:34.099 O kadar ileri gittik ki, bir arabayı uçurabiliyorsunuz. 00:04:34.622 --> 00:04:37.421 Bunlardan birini bir kaç 100 bin dolara alabilirsiniz. 00:04:37.960 --> 00:04:39.885 Şimdi dünyada uçan arabalarımız var. 00:04:39.885 --> 00:04:43.305 Ve uçmak için sincaplardan öğrendiğimiz başka bir yol da var. 00:04:43.553 --> 00:04:46.349 Tek ihtiyacınız, uçan bir sincabın yaptığını kopyalamak, 00:04:46.349 --> 00:04:50.040 atlayış tulumu denilen bir tulum yaparsanız sincap gibi uçurabilirsiniz. 00:04:50.902 --> 00:04:54.549 Şimdi çoğu kişi, pek çok insan, herkes diyemem 00:04:54.549 --> 00:04:57.113 ama pek çok kişi çizemeyeceğini düşünür. 00:04:57.377 --> 00:05:01.580 Ancak bazı anahtar prensipler var, uygulayabileceğiniz beş prensiple 00:05:01.580 --> 00:05:05.168 beş günde çizmeyi öğrenebilirsiniz. 00:05:05.168 --> 00:05:11.448 Eğer, böyle çiziyorsanız, bu prensipleri beş günde öğrenin ve uygulayın 00:05:11.448 --> 00:05:14.612 ve beş gün sonra da böyle bir şey çizebilirsiniz. 00:05:15.259 --> 00:05:18.142 Bunun doğru olduğunu biliyorum, çünkü bu benim ilk çizimimdi 00:05:18.142 --> 00:05:22.613 ve bu prensipleri uyguladıktan beş gün sonra bunları çizebildim. 00:05:22.613 --> 00:05:24.620 Buna baktım ve: "Vay be!" dedim. 00:05:24.620 --> 00:05:27.821 Beynimi patlatacak kadar çok yoğun olarak konsantre olduğumda 00:05:27.821 --> 00:05:29.691 işte böyle görünüyorum. 00:05:31.199 --> 00:05:34.922 Öyleyse, herkes çizmeyi beş günde öğrenebilir 00:05:35.921 --> 00:05:37.967 ve aynı yoldan, aynı mantıkla, 00:05:37.967 --> 00:05:41.568 herkes ikinci bir dili altı ayda öğrenebilir. 00:05:42.602 --> 00:05:45.693 Nasıl mı? Beş prensip ve yedi eylemle. 00:05:46.309 --> 00:05:48.892 Bir kaç tane daha vardır ama bunlar kesinlikle temel olanlar. 00:05:49.539 --> 00:05:53.164 Onlara girmeden önce, size iki efsaneden bahsetmek istiyorum, 00:05:53.164 --> 00:05:54.990 onları yok etmek istiyorum. 00:05:54.990 --> 00:05:56.967 İlki bir yeteneğiniz olması gerektiği. 00:05:56.967 --> 00:05:58.401 Size Zoe'yu anlatayım. 00:05:58.955 --> 00:06:02.938 Avustralyalı Zoe Hollanda'ya gitti ve Flemenkçe öğrenmeye çalışıyor, 00:06:03.506 --> 00:06:06.758 müthiş bir çabayla 00:06:06.758 --> 00:06:09.686 ve sonunda insanlar diyordu ki: "Sen tamamen işe yaramazsın," 00:06:09.686 --> 00:06:13.506 "sen yetenekli değilsin," "vazgeç," "sen zaman kaybısın" 00:06:13.506 --> 00:06:15.074 ve o da depresyona girdi. 00:06:15.074 --> 00:06:17.376 Sonra bu beş prensiple karşılaştı, 00:06:17.376 --> 00:06:19.914 Brezilya'ya taşındı ve onları uyguladı 00:06:19.914 --> 00:06:22.595 ve altı ay içinde Portekizcede akıcı hale gelmişti, 00:06:22.605 --> 00:06:24.088 yani yeteneğin önemi yok. 00:06:24.088 --> 00:06:28.722 İnsanlar yeni bir ülkede yoğun pratiğin dil öğrenmenin bir yolu olduğunu düşünür. 00:06:28.722 --> 00:06:31.308 Ancak Hong Kong'a bir bakın, 10 yıldır burada olan, 00:06:31.308 --> 00:06:34.635 tek kelime Çince konuşamayan batılılara bakın. 00:06:35.587 --> 00:06:39.354 Amerika'da, Britanya'da, Avustralya'da, Kanada'da yaşayan Çinlilere bakın, 00:06:39.354 --> 00:06:42.965 10, 20 yıldır oradalar ve İngilizce konuşmuyorlar. 00:06:43.840 --> 00:06:45.834 Yoğun pratik tek başına işe yaramıyor. 00:06:45.834 --> 00:06:48.672 Neden? Çünkü boğulan adam yüzmeyi öğrenemez. 00:06:49.873 --> 00:06:52.104 Bir dil konuşmadığınızda, bir bebek gibisiniz. 00:06:52.104 --> 00:06:54.459 Kendinizi, yetişkinlerin yanıbaşınızda 00:06:54.459 --> 00:06:58.139 ıvır zıvır konuştuğu bir ortama atarsanız, öğrenmeyeceksiniz. 00:06:59.032 --> 00:07:02.367 Öyleyse, önemsemeniz gereken beş prensip ne? 00:07:02.367 --> 00:07:04.740 İlki: dört kelime, 00:07:04.740 --> 00:07:06.750 önem, anlam, alaka ve hafıza. 00:07:06.750 --> 00:07:09.676 Ve bunlar çok önemli şekillerde birbirleriyle bağlantılı. 00:07:10.214 --> 00:07:12.464 Özellikle de öğrenmeden bahsederken. 00:07:12.474 --> 00:07:14.933 Benimle ormanda bir yolculuğa gelin. 00:07:14.933 --> 00:07:17.306 Ağaçların arasında yürüyorsunuz 00:07:17.306 --> 00:07:20.883 ve şöyle bir şey görüyorsunuz... Bir ağaçta küçük işaretler. 00:07:20.883 --> 00:07:23.217 Dikkatinizi çekebilir de, çekmeyebilir de. 00:07:23.957 --> 00:07:26.267 50 metre daha gidiyor ve bunu görüyorsunuz... 00:07:26.267 --> 00:07:28.524 Dikkatinizi veriyor olmalısınız. 00:07:29.684 --> 00:07:33.210 Bir 50 metre daha gidiyorsunuz, dikkat etmediyseniz bunu görürsünüz... 00:07:33.401 --> 00:07:35.545 Ve bu noktada dikkatinizi veriyorsunuz. 00:07:37.207 --> 00:07:39.901 Ve bunun önemli olduğunu öğrendiniz, 00:07:39.911 --> 00:07:42.837 konuyla alakalı çünkü bu anlama geliyor. 00:07:42.857 --> 00:07:47.491 Ve hayatta kalmanızla ilgili her bilgi dikkat edeceğiniz şeylerdir 00:07:48.127 --> 00:07:49.492 ve bundan dolayı 00:07:49.492 --> 00:07:51.249 bunu hatırlayacaksınızdır. 00:07:51.249 --> 00:07:54.228 Eğer bu şahsi hedeflerinizle ilgiliyse, 00:07:54.228 --> 00:07:56.270 o zaman dikkatinizi vereceksiniz. 00:07:56.270 --> 00:07:58.555 Eğer ilgiliyse, hatırlayacaksınız. 00:07:58.930 --> 00:08:01.746 Bu yüzden, dil öğrenmenin ilk kuralı, ilk prensibi, 00:08:01.756 --> 00:08:04.309 sizinle ilgisi olan dilin içeriğine odaklanmak. 00:08:04.309 --> 00:08:06.286 Ki bu da bizi aletlere getirir. 00:08:07.220 --> 00:08:11.669 Bu aletleri kullanarak ustalaşırız ve bizimle ilgili olduklarında 00:08:11.669 --> 00:08:14.465 bu aletleri en hızlı yoldan öğreniriz. 00:08:14.484 --> 00:08:15.747 Size bir hikaye anlatayım. 00:08:15.757 --> 00:08:17.377 Klavye bir alettir. 00:08:18.192 --> 00:08:21.774 Çinceyi belli şekilde tuşlamak için metotlar var. Bu bir alet. 00:08:21.774 --> 00:08:24.162 Yıllar önce bir meslektaşım vardı, 00:08:24.988 --> 00:08:27.651 akşam okuluna gitmişti; Salı ve Perşembe akşamları, 00:08:27.651 --> 00:08:29.975 iki saat sürüyordu, evde pratik yapıyordu, 00:08:29.975 --> 00:08:33.659 dokuz ayını harcadı ve Çince tuşlamayı öğrenemedi. 00:08:34.520 --> 00:08:36.398 Ve bir gece bir kriz yaşadık. 00:08:36.587 --> 00:08:40.230 Çince eğitim kılavuzunu teslim etmemiz için 48 saatimiz vardı. 00:08:40.636 --> 00:08:42.731 Ve o işi aldı ve sizi temin ederim ki, 00:08:42.731 --> 00:08:44.927 48 saat içinde Çince tuşlamayı öğrendi. 00:08:44.937 --> 00:08:47.323 Çünkü ilgiliydi, anlamlıydı, önemliydi, 00:08:47.323 --> 00:08:50.146 bir değer yaratmak için bir aleti kullanıyordu. 00:08:50.156 --> 00:08:53.547 Öyleyse bir dil öğrenmenin ikinci prensibi, dilinizi, 00:08:53.547 --> 00:08:56.811 ilk günden iletişim kurmak için bir araç olarak kullanmak. 00:08:57.688 --> 00:08:59.051 Bir çocuğun yaptığı gibi. 00:08:59.889 --> 00:09:02.964 Çin'e ilk vardığımda, tek kelime Çince konuşamıyordum. 00:09:03.919 --> 00:09:07.685 İkinci haftamda, bir gece süren bir tren yolculuğu yapmak zorunda kaldım. 00:09:08.128 --> 00:09:10.041 Sekiz saatimi yemek vagonunda 00:09:10.041 --> 00:09:12.214 tren görevlilerden biriyle konuşarak geçirdim, 00:09:12.214 --> 00:09:14.219 bir sebepten o da bana ilgi gösterdi 00:09:14.269 --> 00:09:17.063 ve tüm geceyi Çince konuşarak geçirdik. 00:09:17.063 --> 00:09:20.079 Resimler çiziyordu, el hareketleri 00:09:20.079 --> 00:09:22.786 ve yüz ifadeleri yapıyordu ve tane tane 00:09:22.786 --> 00:09:24.534 çok daha fazlasını anladım. 00:09:25.409 --> 00:09:28.214 Ama gerçekten harika olan şey, iki hafta sonra 00:09:28.237 --> 00:09:30.563 insanlar etrafımda Çince konuşurken, 00:09:30.563 --> 00:09:32.245 bu konuşmaların birazını anlıyordum 00:09:32.245 --> 00:09:34.914 ve bunu öğrenmek için herhangi bir çaba sarf etmemiştim bile. 00:09:35.366 --> 00:09:38.183 Ne mi olmuştu? Trendeki o gece bütün bunları özümsemiştim, 00:09:38.183 --> 00:09:40.357 ki bu bize üçüncü prensibi getiriyor. 00:09:40.397 --> 00:09:42.950 Mesajı ilk anladığınızda, 00:09:43.584 --> 00:09:47.769 dili bilinçsizce kazanacaksınız. 00:09:48.509 --> 00:09:51.115 Ve bu gerçekten iyi belgelenmiş bir şey, 00:09:51.115 --> 00:09:53.166 buna anlaşılabilir girdi deniliyor. 00:09:53.166 --> 00:09:55.234 Bunun üzerine 20-30 yıllık araştırmalar var. 00:09:55.234 --> 00:09:57.164 Alanda lider olan Stephen Krashen 00:09:57.164 --> 00:09:59.844 bu farklı çalışmaların tüm türlerini yayınladı 00:09:59.844 --> 00:10:01.661 ve bu sadece onlardan biri. 00:10:01.661 --> 00:10:06.797 Bu mor çubuklar, farklı dil testlerindeki puanları gösteriyor. 00:10:09.011 --> 00:10:14.365 Mor insanlar, dil bilgisi ve resmi eğitimle öğrenmiş olanlar, 00:10:14.365 --> 00:10:17.424 yeşil insanlar ise, anlaşılabilir girdiyle öğrenmiş olanlar. 00:10:17.497 --> 00:10:20.805 Öyleyse, anlama işe yarıyor. Anlama bir anahtar. 00:10:21.759 --> 00:10:27.627 Dil öğrenimi, çok fazla bilgi biriktirmek demek değildir. 00:10:28.947 --> 00:10:32.743 Pek çok yönden fizyolojik eğitimle alakalı. 00:10:34.159 --> 00:10:37.394 Tayvan'dan tanıdığım bir kadın İngilizceyi okulda çok iyi öğrenmiş, 00:10:37.394 --> 00:10:39.159 okul hayatı boyunca da hep A almış, 00:10:39.159 --> 00:10:42.025 üniversiteye gitmiş, hep A almış, sonra Amerika'ya gitmiş 00:10:42.025 --> 00:10:44.804 ve orada insanların ne söylediğini anlamadığını keşfetmiş. 00:10:45.514 --> 00:10:48.545 Ve insanlar ona "Sağır mısın?" diye sormaya başlamışı: 00:10:49.405 --> 00:10:51.831 Ve öyleydi. O İngilizceye sağırdı. 00:10:52.815 --> 00:10:56.106 Çünkü beynimizde, aşina olduğumuz sesleri 00:10:56.106 --> 00:10:58.584 süzerek içeri alan filtreler var 00:10:58.584 --> 00:11:01.548 ve bunlar aşina olmadığımız dillerin seslerini dışarı süzüyor. 00:11:02.633 --> 00:11:05.012 Ve eğer duyamazsanız, anlamayacaksınız, 00:11:05.012 --> 00:11:07.720 eğer anlamazsanız, öğrenmeyeceksiniz. 00:11:07.726 --> 00:11:10.260 Bu nedenle bu sesleri duyabilmek zorundasınız. 00:11:10.260 --> 00:11:13.219 Bunu yapmanın yolları var ama ama bu fizyolojik eğitim. 00:11:13.219 --> 00:11:16.835 Konuşma kas gerektirir. 00:11:18.312 --> 00:11:20.752 Yüzünüzde 43 kas vardır. 00:11:21.215 --> 00:11:24.788 Bu kasları, diğer insanların çıkardığınız sesleri anlayacağı şekilde 00:11:24.788 --> 00:11:26.501 koordine etmelisiniz. 00:11:27.455 --> 00:11:30.630 Eğer bir kaç gün içinde yeni bir spor yaptıysanız, 00:11:30.630 --> 00:11:33.326 vücudunuz nasıl olur? Ağrır, değil mi? 00:11:33.802 --> 00:11:36.236 Eğer yüzünüz ağrıyorsa, doğru yapıyorsunuzdur. 00:11:38.651 --> 00:11:42.759 Ve son prensip ise durumdur. Psiko-fizyolojik durum. 00:11:43.204 --> 00:11:47.066 Eğer kederli, kızgın, endişeli, üzgünseniz, öğrenmeyeceksiniz. Nokta. 00:11:48.174 --> 00:11:51.824 Eğer mutlu, rahat, Alfa beyin durumunda ve meraklıysanız, 00:11:51.824 --> 00:11:53.863 gerçekten çok çabuk öğreneceksiniz 00:11:53.863 --> 00:11:57.166 ve özellikle anlam karmaşasını tolere etmeniz gerekiyor. 00:11:57.513 --> 00:12:02.062 Eğer siz de her duyduğunuz kelimeyi yüzde 100 anlamak isteyenlerdenseniz, 00:12:02.062 --> 00:12:03.462 kafayı yersiniz, 00:12:03.462 --> 00:12:07.100 çünkü mükemmel olmadığınız için hep üzgün olacaksınız. 00:12:07.810 --> 00:12:10.611 Eğer neyi ne kadar öğrendiğinize bakmaz 00:12:11.030 --> 00:12:13.333 ve sadece anladığınıza dikkatinizi verirseniz, 00:12:13.333 --> 00:12:16.142 iyi ve rahatlamış olacaksınız ve çabucak öğreneceksiniz. 00:12:16.852 --> 00:12:20.559 Peki, bu beş prensibe dayanarak uygulayacağınız yedi eylem nedir? 00:12:21.128 --> 00:12:23.001 Bir: Çok dinleyin. 00:12:23.647 --> 00:12:25.529 Ben buna beyni daldırma diyorum. 00:12:26.198 --> 00:12:28.581 Kendinizi bir dili defalarca ve defalarca 00:12:28.581 --> 00:12:31.274 duyduğunuz bir ortama koyuyorsunuz 00:12:31.274 --> 00:12:33.779 ve anlayıp anlamamanız önemli değil. 00:12:33.785 --> 00:12:36.809 Tekrarlayan ritimleri, kalıpları dinliyorsunuz. 00:12:36.809 --> 00:12:38.572 Göze çarpan şeyleri dinliyorsunuz. 00:12:38.572 --> 00:12:39.835 (Çince) Pào nǎozi. 00:12:39.835 --> 00:12:42.279 (İngilizce) Öyleyse, beyninizi bunun içine daldırın. 00:12:43.611 --> 00:12:46.530 İkinci eylem önce anlamı anlamak, 00:12:46.530 --> 00:12:48.469 kelimelerden bile önce. 00:12:48.489 --> 00:12:51.269 "Bunu nasıl yapacağım? Kelimeleri bilmiyorum!" diyorsunuz. 00:12:51.269 --> 00:12:54.503 Bu farklı duruşların ne anlama geldiğini anlıyorsunuz. 00:12:55.267 --> 00:13:00.192 İnsan iletişimi pek çok yönden beden dilidir, çok fazla beden dili. 00:13:00.192 --> 00:13:03.401 Beden dilinden çok fazla mesajı anlayabilirsiniz, 00:13:03.401 --> 00:13:07.693 bu yüzden, anlaşılabilir girdi ile anlıyor ve yakalıyorsunuz. 00:13:07.693 --> 00:13:11.844 Ve ayrıca bildiğiniz kalıpları da kullanabilirsiniz. 00:13:11.844 --> 00:13:16.044 Eğer Mandarin ve Kanton dili konuşan bir Çinliyseniz ve Vietnam'a giderseniz, 00:13:16.643 --> 00:13:22.316 günlük konuşmada size söylediklerinin yüzde 60'ını anlayacaksınız. 00:13:22.316 --> 00:13:26.810 Çünkü Vietnamca yüzde 30 Mandarin ve yüzde 30 Kantoncadan oluşur. 00:13:28.964 --> 00:13:31.313 Üçüncü hareket: Karıştırmaya başla. 00:13:31.843 --> 00:13:33.333 Belki de bunu hiç düşünmediniz. 00:13:33.333 --> 00:13:36.048 Ama elinizde 10 fiil, 10 isim ve 10 sıfat var. 00:13:36.068 --> 00:13:38.598 1.000 farklı şey söyleyebilirsiniz. 00:13:39.996 --> 00:13:42.572 Dil yaratıcı bir süreçtir. 00:13:43.279 --> 00:13:47.205 Bebekler ne yapar? "Beni", "yıka", "şimdi". 00:13:47.620 --> 00:13:49.245 Böyle iletişim kurarlar. 00:13:49.245 --> 00:13:51.851 Öyleyse karıştırmaya başlayın, yaratıcı olun ve eğlenin, 00:13:51.851 --> 00:13:54.264 mükemmel olmak zorunda değil, sadece işe yaramalı. 00:13:55.005 --> 00:13:58.212 Ve bunu yaparken, merkeze odaklanın. 00:13:58.212 --> 00:13:59.827 Bu ne mi demek? 00:13:59.827 --> 00:14:02.665 Her dilin yüksek sıklık içeriği vardır. 00:14:02.665 --> 00:14:05.720 İngilizcede 1.000 kelime 00:14:05.720 --> 00:14:09.129 günlük iletişimde söyleyeceğiniz şeylerin yüzde 85'ini kapsar. 00:14:09.129 --> 00:14:10.965 3.000 kelime ise size 00:14:10.965 --> 00:14:14.758 günlük konuşmada söyleyeceğiniz şeylerin yüzde 98'ini verir. 00:14:14.758 --> 00:14:17.489 3.000 kelimeniz var, dili konuşuyorsunuz. 00:14:17.489 --> 00:14:20.220 Geri kalanı pastanın kreması. 00:14:20.220 --> 00:14:22.951 Ve yeni bir dile başladığınızda, 00:14:22.951 --> 00:14:24.638 alet kutunuzla başlayın. 00:14:24.638 --> 00:14:28.709 Birinci hafta, yeni dilinizde şunları söyleyin: 00:14:28.709 --> 00:14:30.824 "Bunu nasıl söylersin?" "Anlamıyorum," 00:14:30.824 --> 00:14:33.084 "tekrar edin lütfen," "bunun anlamı ne?" 00:14:33.084 --> 00:14:34.650 hepsini hedef dilinizde söyleyin. 00:14:34.650 --> 00:14:37.966 Onu alet olarak kullanıyorsunuz, onu size faydalı kılıyorsunuz, 00:14:37.966 --> 00:14:41.093 dille ilgili diğer şeyleri öğrenmenizle ilgili. 00:14:41.093 --> 00:14:43.954 İkinci haftada, şunları söylüyor olmalısınız: 00:14:43.954 --> 00:14:47.654 "beni," "bu," seni," "şu," "ver," "sıcak," 00:14:47.654 --> 00:14:51.804 basit zamirler, basit isimler, basit fiiller, 00:14:51.804 --> 00:14:54.324 basit sıfatlar, bir bebek gibi iletişim kurarak. 00:14:54.324 --> 00:14:58.034 Ve üçüncü veya dördüncü haftada, "bağlama kelimeleri"ni öğreniyorsunuz. 00:14:59.126 --> 00:15:03.253 "Rağmen," "ama," "bu yüzden," bunlar mantıklı dönüştürücülerdir ki 00:15:03.253 --> 00:15:08.108 bir dilin parçalarını birbirine bağlar ve daha karışık bir anlam yapmanızı sağlar. 00:15:08.108 --> 00:15:10.299 İşte o noktada, konuşuyorsunuz. 00:15:10.960 --> 00:15:14.396 Ve bunu yaparken, kendinize bir dil ebeveyni edinmelisiniz. 00:15:15.663 --> 00:15:18.678 Çocukların ve ebeveynlerin nasıl etkileşim kurduğuna bakarsanız, 00:15:18.678 --> 00:15:20.423 bunun anlayacaksınızdır. 00:15:20.783 --> 00:15:24.970 Bir çocuk konuşurken, basit kelimeleri, basit birleşimleri, 00:15:24.990 --> 00:15:28.658 bazen oldukça garip, bazen çok garip telaffuzları kullanır, 00:15:28.658 --> 00:15:32.044 aile dışındaki insanlar anlamaz. 00:15:32.828 --> 00:15:34.789 Ancak ebeveynler anlar. 00:15:34.789 --> 00:15:39.201 Bu nedenle çocuk güvenli bir çevreye sahiptir ve güven kazanır. 00:15:39.201 --> 00:15:42.039 Ebeveynler çocuklarla beden diliyle 00:15:42.039 --> 00:15:45.120 ve çocuğun anladığını bildikleri basit dille konuşurlar. 00:15:45.532 --> 00:15:48.383 Bu yüzden güvenli bir anlaşılabilir bilgi çevreniz var, 00:15:48.383 --> 00:15:52.303 işe yarayacağını biliyoruz; aksi takdirde hiçbiriniz ana dilinizi konuşamazdınız. 00:15:52.842 --> 00:15:54.699 Yani kendinize bir dil ebeveyni bulun, 00:15:54.699 --> 00:15:56.836 kişisel olarak sizinle ilgilenen, 00:15:56.836 --> 00:15:59.644 eşit olarak sizinle iletişim kuracak, 00:15:59.644 --> 00:16:03.801 mesajı anlamanızı yardım etmek için size kulak verecek biri. 00:16:04.278 --> 00:16:06.595 Bir dil ebeveyninin dört kuralı vardır. 00:16:06.595 --> 00:16:08.734 Eşler bunda iyi değiller. 00:16:08.734 --> 00:16:09.894 Ancak dört kural, 00:16:09.894 --> 00:16:12.826 her şeyden önce, ne dediğinizi anlamak için çok çalışacaklar 00:16:12.826 --> 00:16:15.278 yanlış yapsanız bile. 00:16:15.278 --> 00:16:17.971 İkinci olarak, asla hatalarınızı düzeltmeyecekler. 00:16:18.710 --> 00:16:22.383 Üçüncüsü, söylediğinizi anladıklarıyla ilgili geri bildirim yapacaklar 00:16:22.383 --> 00:16:26.239 ki böylece doğru olarak cevap verebilir ve o geri bildirimi alabilir 00:16:26.239 --> 00:16:28.832 ve sonra sizin bildiğiniz kelimeleri kullanabilirsiniz. 00:16:29.863 --> 00:16:33.188 Yapmak zorunda olduğunuz altıncı şey, yüzü kopyalamak. 00:16:33.188 --> 00:16:35.270 Kaslarınızın doğru çalıştırmalısınız 00:16:35.270 --> 00:16:38.597 ki insanların sizi anlayacağı şekilde söyleyebilin. 00:16:39.260 --> 00:16:40.885 Yapacağınız birkaç şey var. 00:16:40.885 --> 00:16:44.388 Biri, ne hissettirdiğini duymak ve kulağa nasıl geldiğini hissetmek. 00:16:44.388 --> 00:16:47.577 Yani, yüzünüzde işleyen bir geri bildirim döngüsü var gibi. 00:16:47.577 --> 00:16:50.534 Ancak tercihen, eğer yerli bir konuşana bakabilir 00:16:50.534 --> 00:16:52.671 ve yüzünü nasıl kullandığını gözlemlerseniz, 00:16:52.671 --> 00:16:55.266 bilinçaltınızın kuralları içine çekmesini sağlayın, 00:16:56.116 --> 00:16:57.931 sonra onları toplayacaksınız. 00:16:57.931 --> 00:17:01.518 Eğer bakacak bir yerli konuşanınız yoksa, şöyle bir şey kullanabilirsiniz... 00:17:02.329 --> 00:17:11.969 (Kadın sesi) Sing, song, king, stung, hung. 00:17:12.475 --> 00:17:16.064 (Chris Lonsdale) Ve son fikir, yapmanız gereken son eylem 00:17:16.064 --> 00:17:18.204 "doğrudan bağlantı" dediğim şey. 00:17:18.204 --> 00:17:21.369 Bunun anlamı ne peki? Çoğu insan ikinci bir dil öğreniyor, 00:17:21.369 --> 00:17:24.923 ana dilinden ve hedef dilden kelimeleri alıyorlar ve üzerinden geçiyorlar 00:17:24.923 --> 00:17:28.710 tekrar tekrar deneyerek hatırlamaya çalışıyorlar. Gerçekten verimsiz. 00:17:28.918 --> 00:17:30.414 Yapmanız gereken şey, 00:17:30.414 --> 00:17:34.400 bildiğiniz her şeyin kafanızda bir imaj, bir his olduğunun farkına varmak. 00:17:34.400 --> 00:17:36.766 Ateşten bahsediyorsanız, dumanı koklayabilirsiniz, 00:17:36.796 --> 00:17:39.362 çıtırtı sesi duyabilirsiniz, alevleri görebilirsiniz, 00:17:39.362 --> 00:17:42.849 yaptığınız şey, o hayale ve o anıya girmek 00:17:42.849 --> 00:17:47.289 ve başka bir yolla çıkmak. Ben buna "aynı kutu, farklı yol" diyorum. 00:17:47.289 --> 00:17:50.039 O yoldan çıkıyorsunuz ve zamanla onu bina ediyorsunuz. 00:17:50.039 --> 00:17:55.678 Sonra yeni sesleri elinizdeki görüntülerle ilişkilendirmede 00:17:55.678 --> 00:17:57.983 daha fazla beceri kazanıyorsunuz. 00:17:58.798 --> 00:18:01.740 Ve hatta zamanla o süreçte doğal olarak iyi olacaksınız 00:18:01.760 --> 00:18:03.542 ve bu bilinçsiz olacak. 00:18:03.582 --> 00:18:08.374 Öyleyse, çalışmanız gereken beş prensip, yedi eylem var. 00:18:08.374 --> 00:18:10.937 Herhangi birini yaparsanız gelişeceksiniz. 00:18:10.937 --> 00:18:14.021 Ve bunların bir öğrenici olarak kontrolünüz altında olduğunu hatırlayın. 00:18:14.021 --> 00:18:17.963 Hepsini yapın ve altı ay içinde ikinci bir dilde akıcı olacaksınız 00:18:17.963 --> 00:18:19.352 Teşekkürler. 00:18:19.352 --> 00:18:22.942 (Alkışlar)