WEBVTT 00:00:14.584 --> 00:00:16.085 Çok teşekkürler. 00:00:16.109 --> 00:00:19.498 Bir müzik grubunun içine doğduğum doğru; 00:00:19.499 --> 00:00:22.038 bu konuda ciddiyim, çok ciddiyim. 00:00:22.039 --> 00:00:25.788 Daha ben doğmamışken, müzik yapan dört ağabeyim 00:00:25.789 --> 00:00:28.589 aile müzik grubunu tamamlamak için 00:00:28.590 --> 00:00:30.059 (Gülüşmeler) 00:00:30.060 --> 00:00:32.738 bir bas gitariste ihtiyaçları olduğunu biliyorlardı. 00:00:32.740 --> 00:00:35.157 Ben bunun için doğmuştum. 00:00:35.158 --> 00:00:40.199 Şimdi yaşlanmış hâlimle geriye bakıyorum, bir öğretmen olarak geçmişe bakıyorum. 00:00:40.999 --> 00:00:43.848 Geçmişime, müzik eğitimime baktığımda, 00:00:43.849 --> 00:00:46.375 aslında bir eğitimin söz konusu olmadığını görüyorum. 00:00:46.376 --> 00:00:49.079 Bu yüzden müziğin bir dil olduğunu söylüyorum. 00:00:49.080 --> 00:00:51.489 Eğer ana diliniz üzerine düşünürseniz, 00:00:51.490 --> 00:00:54.098 ben ve buradaki birçok insan için bu İngilizce sanırım, 00:00:54.099 --> 00:00:55.859 ben de bu örnek üzerinden gideceğim. 00:00:55.859 --> 00:00:59.488 Nasıl öğrendiğinizi düşünürseniz, kimsenin size öğretmediğini fark edersiniz. 00:00:59.489 --> 00:01:01.414 İnsanlar sizinle sadece konuştular. 00:01:01.415 --> 00:01:04.708 Ama en güzel yanı, ki iş burada ilginçleşiyor, 00:01:04.709 --> 00:01:07.828 siz de onlarla konuşabiliyordunuz. 00:01:07.829 --> 00:01:09.989 Müzik örneğine geri dönersem, 00:01:09.990 --> 00:01:14.998 çoğu durumda yeni başlayanların daha iyi müzisyenlerle çalmaya izinleri yoktur. 00:01:14.999 --> 00:01:16.868 Başlangıç sınıfında tıkılı kalırsınız. 00:01:16.869 --> 00:01:18.788 Orada birkaç yıl kalmanız gerekir, 00:01:18.789 --> 00:01:22.028 ta ki orta seviyeye, sonra ileri seviyeye gelene kadar; 00:01:22.029 --> 00:01:24.139 ileri seviyeyi de bitirdikten sonra 00:01:24.140 --> 00:01:26.989 hâlâ yapmanız gereken birçok şey vardır. 00:01:26.990 --> 00:01:28.568 Ama dili ele alırsak, 00:01:28.569 --> 00:01:33.260 müzikal terimiyle, bebekken dahi profesyonellerle "doğaçlarsınız". 00:01:34.530 --> 00:01:36.448 Sürekli. 00:01:36.449 --> 00:01:39.937 Acemi olduğunuzu unuttuğunuz ana kadar. 00:01:39.938 --> 00:01:43.369 Kimse size "Seninle şimdi konuşamam-- Senin orada beklemen gerekiyor. 00:01:43.370 --> 00:01:45.468 Yaşlandığında seninle konuşabilirim." demez. 00:01:45.469 --> 00:01:47.268 (Gülüşmeler) 00:01:47.269 --> 00:01:48.978 Bunu yaşamayız. 00:01:48.979 --> 00:01:51.519 Kimse size ne demeniz gerektiğini söylemez. 00:01:52.709 --> 00:01:56.039 Bir köşeye çekilip çalışmak zorunda bırakılmazsınız. 00:01:57.689 --> 00:02:01.570 Hatta yanlış yaptığınızda dahi düzeltilmezsiniz. 00:02:02.670 --> 00:02:06.660 Bir düşünün; 2-3 yaşlarında bir kelimeyi sürekli yanlış söylediğinizde, 00:02:06.669 --> 00:02:08.268 kimse sizi düzeltmez. 00:02:08.269 --> 00:02:10.388 Eğer yeterince kez yanlış söylerseniz, 00:02:10.389 --> 00:02:13.688 sizi düzeltmek yerine ebeveynleriniz sizin gibi konuşmaya başlar. 00:02:13.689 --> 00:02:14.523 (Gülüşmeler) 00:02:14.524 --> 00:02:17.488 Onlar da yanlış söylemeye başlarlar! 00:02:17.489 --> 00:02:21.292 Bunun en güzel yanı da 00:02:21.293 --> 00:02:23.181 konuşmanızla özgür olmanızdır. 00:02:24.241 --> 00:02:27.529 Böylece yıllarca öğrenmek durumunda kalmaz 00:02:27.530 --> 00:02:30.559 ve sesinizi aramak zorunda kalmazsınız. 00:02:30.560 --> 00:02:33.353 Sahip olduğunuz sesi aslında hiç kaybetmediniz. 00:02:34.263 --> 00:02:36.496 Kimse bunu sizden çalmadı. 00:02:37.336 --> 00:02:41.839 İşte gençken ben böyle öğreniyordum; 00:02:41.840 --> 00:02:46.719 İngilizce'yi ve müziği aynı anda 00:02:46.720 --> 00:02:48.499 ve aynı şekilde öğreniyordum. 00:02:49.269 --> 00:02:53.477 Genelde insanlara şöyle diyorum: "Evet, iki üç yaşlarındayken başladım." 00:02:53.478 --> 00:02:57.010 Çünkü böylesi daha inandırıcı. 00:02:57.940 --> 00:02:59.959 İngilizce konuşmaya ne zaman başladınız? 00:02:59.960 --> 00:03:02.029 İki üç yaşına kadar beklediniz mi? 00:03:02.639 --> 00:03:03.979 Hayır. 00:03:04.589 --> 00:03:08.009 Muhtemelen doğmadan önce konuşuyordunuz. 00:03:08.769 --> 00:03:12.529 Duyabildiğiniz an genellikle öğrenmeye başladığınız andır. 00:03:13.119 --> 00:03:17.199 Bu bence ağabeylerimin çok güzel ve zekice bir tutumu. 00:03:17.200 --> 00:03:19.729 - beşi arasındaki en büyük ağabeyim... 00:03:19.730 --> 00:03:21.739 Ben en küçüğüm, Reggie en büyüğümüz - 00:03:21.740 --> 00:03:23.788 Benden sadece sekiz yaş büyük. 00:03:23.789 --> 00:03:26.998 Nasıl bu kadar zeki olduğunu bilmiyorum. Bence asıl soru bu. 00:03:26.999 --> 00:03:29.328 Asıl TED konuşması bu olmalı. 00:03:29.329 --> 00:03:32.729 Biz küçük kardeşlerine çalmayı öğretmemesi 00:03:32.730 --> 00:03:37.030 gerçekten de onun yaratıcı düşünme yetisini kanıtlıyor. 00:03:37.030 --> 00:03:39.489 Elime bir bas gitar vererek beni müziğe alıştırmadı. 00:03:39.489 --> 00:03:40.610 Hayır. 00:03:42.960 --> 00:03:46.118 Yaptıkları ilk şey, en eski hatıralarımdan aklımdan kalan, 00:03:46.848 --> 00:03:49.278 benim etrafımda müzik yapmaktı. 00:03:49.279 --> 00:03:51.129 Hawaii'de olduğumu hatırlıyorum, 00:03:51.130 --> 00:03:56.569 ağabeylerim ekipmanlarını kurarlardı, plastik bir tabure gördüğümü hatırlıyorum. 00:03:56.570 --> 00:03:59.099 Çoğu zaman ön bahçeye kurulurduk ve orada üstünde 00:03:59.100 --> 00:04:00.949 plastik bir oyuncak duran bir tabure, 00:04:00.950 --> 00:04:04.319 Mickey Mouse'lu oyuncak bir gitar 00:04:04.320 --> 00:04:06.078 duruyor olurdu. 00:04:06.079 --> 00:04:09.078 Kimse bana o oyuncağın benim için olduğunu söylememişti. 00:04:09.079 --> 00:04:12.919 Kimsenin konuşma sırasının size geldiğini söylememesi gibi. 00:04:12.920 --> 00:04:16.718 Nasıl olacağını bilirsiniz ve ben de o taburenin benim için olduğunu biliyordum. 00:04:16.719 --> 00:04:18.418 O enstrüman benim içindi. 00:04:18.418 --> 00:04:22.218 Plastik telleri vardı, kurardınız ve bir şarkı çalmaya başlardı. 00:04:22.219 --> 00:04:26.708 Ama tellerinden ses çıkartamazdınız, amaç zaten ses çıkartmak değildi. 00:04:26.709 --> 00:04:29.940 Bir enstrüman tutabilecek yaşa geldiğimde, 00:04:31.649 --> 00:04:36.398 bana sadece tutmam için bir şey verdiler, 00:04:36.399 --> 00:04:39.119 beni gelecek yıllara hazırlamak için. 00:04:39.120 --> 00:04:41.550 Amaç o enstrümanı çalmak değildi. 00:04:42.770 --> 00:04:45.448 Bizim, müzik öğretmenlerinin, çoğu zaman yaptığı hata bu: 00:04:45.449 --> 00:04:50.147 Çocuklar müziği anlamadan onlara enstrüman çalmayı öğretiyoruz. 00:04:50.148 --> 00:04:52.549 Çocuğa hecelemeyi öğretmezsiniz. 00:04:52.550 --> 00:04:54.359 Bir çocuğa, daha o çocuk uzun yıllar 00:04:54.360 --> 00:04:57.029 boyunca o sütü içmeden "süt"ü hecelemeyi öğretmek 00:04:57.030 --> 00:04:58.479 pek mantıklı değil, değil mi? 00:04:58.480 --> 00:05:01.349 Ama nedense bunun müzikte mantıklı olduğunu düşünüyoruz. 00:05:01.350 --> 00:05:04.750 Çocuklara önce kuralları ve enstrümanı öğretiyoruz. 00:05:06.120 --> 00:05:09.448 Ben iki yaşımdayken ve elime o oyuncağı tutuşturduklarında, 00:05:09.449 --> 00:05:13.749 müzikle çoktan ilgiliydim, çünkü müziğe doğuştan yetenekli olduğumuza inanırım. 00:05:13.750 --> 00:05:18.049 Herhangi birinin sesini dinleyin. Herhangi bir çocuğun sesini. 00:05:18.050 --> 00:05:20.115 Bundan daha saf bir müzik yoktur. 00:05:20.116 --> 00:05:23.541 Ağabeylerim müziğe yetenekli doğduğumu, bir şekilde biliyorlardı 00:05:23.542 --> 00:05:25.451 ve bir bas gitarist olmamı istiyorlardı. 00:05:25.452 --> 00:05:28.027 Yeterince büyüdüğümde elime bir oyuncak verdiler 00:05:28.028 --> 00:05:29.931 ve çalmaya başladılar. 00:05:29.932 --> 00:05:33.784 Ben de yerimde hoplayıp zıplayarak elimdeki oyuncağımla ritim tuttum. 00:05:33.785 --> 00:05:38.909 En harika şey, bunun enstrümanla alakalı olmamasıydı. 00:05:38.910 --> 00:05:43.039 Müzik yapmayı öğreniyordum, enstrüman çalmayı değil. 00:05:43.040 --> 00:05:45.510 Umuyorum ki, buna bugün de devam ediyorum. 00:05:46.380 --> 00:05:50.687 Öğrendiğim şey, ağabeyim dört ölçülük melodinin sonunda 00:05:50.688 --> 00:05:56.178 ziline vurduğunda bunun ne anlama geldiğiydi. 00:05:56.189 --> 00:05:58.489 Ya da bir melodiyle diğerinin arasındaki fark. 00:05:58.490 --> 00:06:01.227 Tıpkı bir bebeğin annesinin ses tonunu yükseltmesi 00:06:01.227 --> 00:06:03.787 ve babasının ses tonunu alçaltması arasındaki 00:06:03.788 --> 00:06:06.569 farkı bilmesi gibi. 00:06:06.570 --> 00:06:07.909 Bu şeyleri bilirsiniz, 00:06:07.910 --> 00:06:11.569 kelimeleri anlamasanız dahi karşınızdakini anlayabilirsiniz. 00:06:11.570 --> 00:06:13.484 Bütün bu şeyleri öğreniyorsunuz. 00:06:13.604 --> 00:06:16.287 Bir bebek anlamlı bir kelime söyleyebildiğinde, 00:06:16.288 --> 00:06:19.089 dile dair birçok şeyi biliyor oluyor. 00:06:19.090 --> 00:06:20.861 Ben de müziği böyle öğreniyordum. 00:06:20.981 --> 00:06:25.029 Elimde enstrüman tutabildiğim anda, hâlihazırda müziği biliyordum. 00:06:25.030 --> 00:06:27.358 Üç yaşına geldiğimde, 00:06:27.359 --> 00:06:31.578 Reggie altı telli gitarlarının birinin iki telini söktü. 00:06:31.579 --> 00:06:36.559 Alttaki iki ince teli söktü ve o benim ilk gerçek enstrümanım oldu. 00:06:36.560 --> 00:06:39.458 Reggie bana hâlihazırda bildiğim şarkıları çalmak için, 00:06:39.459 --> 00:06:44.398 gereken sesleri çıkartmak için parmağımı nerelere 00:06:44.399 --> 00:06:46.229 koymam gerektiğini öğretmeye başladı. 00:06:48.860 --> 00:06:53.388 Sıfırdan başlamıyordum. Müziği zaten biliyordum. 00:06:53.389 --> 00:06:56.820 Şimdi o müziği bir enstrümanla ifade etmem gerekiyordu sadece. 00:06:58.060 --> 00:07:02.159 Düşünüyorum da, konuşmayı da aynı şekilde öğrenmiştim. 00:07:02.160 --> 00:07:05.330 Marifet ilk enstrümanı öğrenmekte değildi. 00:07:05.330 --> 00:07:07.810 Konuşmak için kullandığınız enstrüman kimin umurunda? 00:07:07.813 --> 00:07:10.116 Önemli olan ne söylediğiniz. 00:07:11.959 --> 00:07:16.042 Müzikal anlamda sesimi hep korudum. 00:07:16.089 --> 00:07:18.137 Hep söyleyecek bir şeylerim oldu. 00:07:18.138 --> 00:07:22.167 Enstrümanım aracılığıyla nasıl konuşacağımı öğrendim. 00:07:22.957 --> 00:07:24.907 Birkaç şey hakkında düşünecek olursak, 00:07:24.908 --> 00:07:30.238 alıştırma yapmaya zorlanmamak, söylemeniz gerekenlerin dikte edilmemesi 00:07:30.239 --> 00:07:35.059 - yine İngilizce'ye döndüm - söylemeniz gerekenlerin dikte edilmemesi. 00:07:35.060 --> 00:07:38.208 Öğretmen size yeni bir kelime öğrettiğinde, 00:07:38.209 --> 00:07:41.537 onu bir cümlede kullanmanızı ister; alakalı bir bağlamda, hemen o anda. 00:07:41.538 --> 00:07:44.267 Bir müzik öğretmeni gidip alıştırma yapmanızı söyler. 00:07:44.268 --> 00:07:48.827 Alıştırma yapmak da işe yarar ama bir bağlamda ifade etmekten daha yavaş işler. 00:07:48.828 --> 00:07:50.999 Bunu İngilizce'den biliyoruz. 00:07:51.000 --> 00:07:52.889 Ben de böyle öğrendim. 00:07:52.890 --> 00:07:59.279 Büyüdüğümde, yaklaşık beş yaşındayken, beşimiz aslında bir tura çıkmıştık. 00:08:00.019 --> 00:08:02.249 Curtis Mayfield isimli bir soul müzisyeninin 00:08:02.250 --> 00:08:06.048 konserinde açılış yapabilecek ve onunla tura çıkabilecek kadar şanslıydık. 00:08:07.178 --> 00:08:10.399 Beş yaşındaydım, en büyük ağabeyim yalnızca 13 yaşındaydı. 00:08:11.149 --> 00:08:16.199 Durup düşündüğümde, o yaşta İngilizce'yi güzel konuşabiliyorduk. 00:08:16.209 --> 00:08:17.679 Neden müzik olmasın? 00:08:18.739 --> 00:08:22.098 O zamandan beri müziğe hep bir dilmiş gibi yaklaştım, 00:08:22.099 --> 00:08:26.659 çünkü onu da aynı anda ve aynı şekilde öğrendim. 00:08:27.779 --> 00:08:29.518 En güzel yanı da 00:08:29.519 --> 00:08:32.558 çocukların içlerinde taşıdığı bir şeyi koruyabildim: 00:08:33.568 --> 00:08:35.360 O da özgürlük. 00:08:37.000 --> 00:08:41.398 Birçoğumuz ilk müzik dersimizi aldığımızda, müzikal özgürlüğümüzden 00:08:41.399 --> 00:08:43.727 uzaklaşmaya doğru itiliyoruz. 00:08:43.729 --> 00:08:45.228 Bir öğretmene gidiyoruz, 00:08:45.229 --> 00:08:49.488 o öğretmen hemen hemen hiçbir zaman ona neden geldiğimizi bilmiyor. 00:08:49.489 --> 00:08:51.848 Çoğu zaman, bir çocuk hayali gitar çaldığında, 00:08:51.849 --> 00:08:53.609 doğrunun ve yanlışın olmadığı anda, 00:08:53.610 --> 00:08:57.028 doğru ya da yanlış notalar veya enstrümanla değil bu aslında. 00:08:57.029 --> 00:08:59.289 Çalıyor çünkü çalmak iyi hissettiriyor. 00:08:59.290 --> 00:09:03.268 Duşta şarkı söylemenizle aynı şey. 00:09:03.269 --> 00:09:06.798 Ya da arabanızda işe giderken; şarkı söylüyorsunuz. 00:09:06.799 --> 00:09:09.648 Doğru notaları ya da doğru gamı bildiğiniz 00:09:10.528 --> 00:09:12.287 için söylemiyorsunuz, 00:09:12.288 --> 00:09:14.957 söylüyorsunuz çünkü bu iyi hissettiriyor. 00:09:14.958 --> 00:09:17.759 Kahvaltıda bir hanımefendiyle konuştum, 00:09:17.760 --> 00:09:20.262 "Duştayken, Ella Fitzgerald'ım" dedi. 00:09:20.263 --> 00:09:22.125 (Gülüşmeler) 00:09:22.126 --> 00:09:23.859 Elbette ki haklı! 00:09:23.860 --> 00:09:28.060 Peki bu neden dışarıdan biri dinlerken değişiyor? 00:09:30.070 --> 00:09:32.818 Bu özgürlük, biz büyüdükçe ve öğrendikçe yok oluyor 00:09:32.819 --> 00:09:36.657 ve o özgürlüğü korumanın bir yolunu bulmamız gerekiyor. 00:09:36.658 --> 00:09:38.319 Bu başarılabilir! 00:09:38.320 --> 00:09:39.999 Sonsuza dek yok olmuş değil. 00:09:41.239 --> 00:09:45.148 Hayali gitar çalan bir çocuk yüzünde bir tebessümle çalacak. 00:09:46.778 --> 00:09:49.598 Ona ilk müzik dersini verin, o tebessüm yok olur. 00:09:51.648 --> 00:09:53.738 Çoğu zaman bütün müzikal yaşamınız boyunca 00:09:53.738 --> 00:09:56.798 o tebessümü geri kazanmak için çalışmanız gerekir. 00:09:56.799 --> 00:10:01.768 Öğretmenler olarak, eğer doğru davranırsak, o tebessümü koruyabiliriz. 00:10:01.769 --> 00:10:04.838 Ben müziğe bir dil olarak yaklaşın diyorum, 00:10:04.839 --> 00:10:07.771 öğrencinin özgürlüğünü korumasını sağlayın. 00:10:07.772 --> 00:10:09.708 Biraz daha büyüdükten ve ağabeylerimle 00:10:09.709 --> 00:10:13.638 turlara çıkıp fazlaca müzik yapmaya başladıktan sonra, 00:10:13.639 --> 00:10:16.729 annem, ancak yaşlanıp kendi çocuklarım olduktan sonra 00:10:16.730 --> 00:10:20.969 anlayabileceğim bir soru sorardı. 00:10:20.970 --> 00:10:22.381 Biz çocuklarına şunu sorardı: 00:10:22.381 --> 00:10:24.610 "Dünya başka iyi bir müzisyene 00:10:26.089 --> 00:10:27.829 neden ihtiyaç duysun?" 00:10:29.900 --> 00:10:31.205 Bir düşünün. 00:10:31.206 --> 00:10:34.172 Ben müzik diyorum ama kendi kariyerinizi koyun oraya. 00:10:35.082 --> 00:10:37.399 Dünya size neden ihtiyaç duysun? 00:10:39.669 --> 00:10:42.789 Yaşlandıkça bir şeyin farkına varmamı sağladı, 00:10:42.790 --> 00:10:46.628 müzik bir dilden de fazlası, bir yaşam tarzı. 00:10:48.888 --> 00:10:50.167 Benim yaşam tarzım. 00:10:50.168 --> 00:10:54.639 Yanlış anlamayın, birçok müzisyenin sürdüğü hayattan bahsetmiyorum. 00:10:55.899 --> 00:10:59.658 Çünkü sevdiğimiz eski müzisyenlere bakıp 00:10:59.659 --> 00:11:02.389 müzikal anlamda çok başarılı olduklarını ancak hayatta 00:11:02.390 --> 00:11:04.540 bir o kadar başarısız olduklarını görebiliriz. 00:11:06.110 --> 00:11:10.038 Birkaçının ismini verebilirim ama kimseyi üzmek istemiyorum; 00:11:10.039 --> 00:11:13.870 ama müzikal kahramanlarımız hakkında düşünürsek çoğu öyleydi. 00:11:15.490 --> 00:11:18.957 Sanırım ebeveynlerimiz bizi o anda bilmediğimiz bir şeye hazırlıyorlardı, 00:11:18.957 --> 00:11:21.928 sanırım annem ileride neler olabileceğini görebiliyordu. 00:11:21.929 --> 00:11:24.150 "Dünya başka iyi bir müzisyene 00:11:26.580 --> 00:11:28.620 neden ihtiyaç duysun?" 00:11:29.580 --> 00:11:32.220 Biz ise sürekli alıştırma yapıyoruz. 00:11:33.220 --> 00:11:36.419 Tüm evimizi mahallemizden, eyaletin farklı yerlerinden gelen 00:11:36.420 --> 00:11:40.499 müzisyenlerin buluştuğu bir müzik evine çevirdik. 00:11:40.500 --> 00:11:42.069 Alıştırma yapardık, 00:11:42.070 --> 00:11:44.359 ailem olmayan paralarını 00:11:44.360 --> 00:11:46.928 en yeni enstrümanlara sahip olmamız için harcardı. 00:11:46.929 --> 00:11:49.908 Her Noel'de, Noel Baba en yeni şeyleri getirirdi. 00:11:49.909 --> 00:11:51.588 Neden öyleydi? 00:11:52.698 --> 00:11:55.638 Sadece para kazanmamız için miydi? 00:11:55.639 --> 00:11:59.339 Sahnenin tadını çıkarmamız için miydi? 00:12:02.470 --> 00:12:06.070 Şimdi anlıyorum da bundan çok fazlasıydı. 00:12:07.220 --> 00:12:08.818 Müzik benim yaşam tarzım. 00:12:09.578 --> 00:12:12.409 İnsanlarla bir öğretmen olarak müziği paylaşabilmek için 00:12:12.410 --> 00:12:15.507 ciddi manada müzik çalışmaya başladıktan sonra, 00:12:15.508 --> 00:12:18.969 müzikten öğrenip hayatlarımıza uygulayabileceğimiz birçok şeyin 00:12:18.970 --> 00:12:20.455 olduğunu gördüm. 00:12:20.456 --> 00:12:23.232 İyi bir müzisyen olmak için iyi bir dinleyici olmalısınız. 00:12:26.012 --> 00:12:29.248 Ne kadar iyi bir bas gitarist olduğumun bir önemi yok. 00:12:29.249 --> 00:12:30.808 Ne kadar iyi olduğum önemsiz. 00:12:30.809 --> 00:12:34.760 Dünyanın en iyi beş müzisyenini bu sahneye çıkartabiliriz. 00:12:36.330 --> 00:12:39.378 Ama her biri birbirinden bağımsız bir şekilde iyi çalacak olursa, 00:12:39.379 --> 00:12:41.170 yaptıkları müzik çok kötü olacaktır. 00:12:43.730 --> 00:12:46.970 Eğer birbirimizi dinler ve beraber çalarsak, 00:12:48.680 --> 00:12:51.139 her birimizin en iyi olmasına gerek kalmadan, 00:12:52.490 --> 00:12:54.710 çok daha iyi müzik yapabiliriz. 00:12:57.500 --> 00:13:01.758 Birkaç yıl boyunca yeni gelen öğrencileri karşılamak ve bir müzik grubu 00:13:01.759 --> 00:13:06.018 oluşturmak amacıyla Kaliforniya'daki Stanford Üniversitesi'ne davet edildim. 00:13:06.019 --> 00:13:08.888 Müziği kullanarak onlara önlerindeki dört senenin 00:13:08.889 --> 00:13:11.758 nasıl geçeceğine dair bir fikir verebildik. 00:13:11.759 --> 00:13:14.668 Müzik kullanarak bunu yapmak eğlenceli oldu, 00:13:14.669 --> 00:13:17.819 çünkü müzik hassas konuların konuşulmasını kolaylaştırıyor: 00:13:17.820 --> 00:13:22.398 Politika, ırkçılık, eşitlik, eşitsizlik ve din gibi. 00:13:22.399 --> 00:13:25.628 Müzik kullanarak bunları hem konuşup hem güvende olabilirim. 00:13:25.629 --> 00:13:27.909 İzleyiciler arasından daha önce hiç enstrüman 00:13:27.910 --> 00:13:29.849 çalmamış birini sahneye alabiliyorduk. 00:13:29.850 --> 00:13:31.119 Genellikle bir kadını alıp 00:13:31.120 --> 00:13:33.598 boynuna bas gitarı geçiriyorduk 00:13:33.599 --> 00:13:35.448 ve grubun çalmasını işaret ediyordum. 00:13:35.449 --> 00:13:37.348 Grup çalmaya başlar başlamaz, 00:13:37.349 --> 00:13:39.094 sahneye çıkan öğrenci şunu yapıyor. 00:13:39.094 --> 00:13:40.550 (Gülüşmeler) 00:13:40.551 --> 00:13:42.323 Ben de "İşte müzik bu" diyordum. 00:13:43.293 --> 00:13:46.454 Eğer o bas gitarı dükkândaki bir enstrüman gibi dinlerseniz, 00:13:46.455 --> 00:13:49.288 öylece duruyorken bir ses çıkartmaz. 00:13:49.289 --> 00:13:52.518 Ondan müzik istiyorsanız, müziği kendiniz oraya yerleştirmelisiniz. 00:13:52.519 --> 00:13:56.579 O boynunuzdaki ritmi alıp enstrümana koymanız gerekiyor sadece. 00:13:56.580 --> 00:13:59.110 Ben de sol eliyle gitarın klavyesini tutturdum ona 00:13:59.125 --> 00:14:02.334 - herkes enstrüman tutmasını bilir, yeni bir şey değil bu - 00:14:02.335 --> 00:14:07.008 klavyeyi tut ve sağ elini telin üstünde dans ettir. 00:14:07.009 --> 00:14:10.169 O notayı çalmaya başladıktan sonra grup da onunla çalmaya başlıyor. 00:14:10.170 --> 00:14:13.158 Birdenbire, o artık bir bas gitarist. 00:14:13.159 --> 00:14:15.537 Daha da fazlası, bir müzisyen. 00:14:15.538 --> 00:14:18.256 Bir dansçı dans etmeye başlamadan önce asla soru sormaz. 00:14:18.257 --> 00:14:20.927 Bir solist genellikle hangi anahtarda olduğumuzu sormaz. 00:14:20.928 --> 00:14:23.608 Müzisyenler birçok soru sormak durumundadırlar. 00:14:25.639 --> 00:14:27.448 Bu deneyim bana şunu öğretti: 00:14:27.449 --> 00:14:31.291 "Biz harika olduğumuz için onun bir şey bilmeye ihtiyacı yok." 00:14:31.292 --> 00:14:33.214 (Gülüşmeler) 00:14:33.215 --> 00:14:36.829 Müzik yaptığımız yere o anda biri gelecek ve sahnedeki grubu görecek olsa, 00:14:36.830 --> 00:14:39.829 sahnede bu yeni gelen müzisyenle birlikte, 00:14:39.830 --> 00:14:42.823 yeni gelen müzisyenin kim olduğunu anlayamazdı. 00:14:44.103 --> 00:14:45.595 Bu da bana şunu öğretti: 00:14:45.596 --> 00:14:51.530 "Eğer kendi başarımı doğru kullanırsam, başkalarının yükselmesini sağlayabilirim." 00:14:52.910 --> 00:14:55.728 Stanford'da yaptığımız bu etkinliğin en güzel yanı 00:14:55.729 --> 00:14:57.468 bas gitarın artık ona ait olmasıydı. 00:14:57.468 --> 00:14:58.907 (Gülüşmeler) 00:14:58.908 --> 00:15:01.908 Geçenlerde gördüm, hâlâ bas gitar çalıyor, 00:15:01.909 --> 00:15:03.948 bu çok güzel. 00:15:03.949 --> 00:15:07.508 Dinlemek müzikten hayata uygulayabileceğimiz önemli bir şey, 00:15:07.509 --> 00:15:11.628 birlikte çalışarak, başarılı olarak diğer insanların da başarılı olmasını sağlamak. 00:15:11.629 --> 00:15:13.408 İnsanları sizi övdüğünde, 00:15:13.409 --> 00:15:16.128 alçakgönüllülük yapıp övgüyü reddetmeyin. 00:15:16.129 --> 00:15:17.378 Övgüyü benimseyin, 00:15:17.379 --> 00:15:20.778 çünkü o övgüyü size layık görmeleri, sizin iyi olduğunuzu ifade eder. 00:15:20.779 --> 00:15:23.679 Olduğunuz yerde kalıp onları da yanınıza çekin. 00:15:23.679 --> 00:15:27.301 Bu, sizin onların yanınıza inmenizden daha hızlı gelişmelerini sağlayacaktır. 00:15:27.302 --> 00:15:30.644 Yani müzikte iyi olduğumuz için bu insanlara yardım edeceğiz. 00:15:30.645 --> 00:15:34.789 Müzik söz konusu olduğunda siz demedikçe ben iyi olduğumu iddia edemem. 00:15:34.790 --> 00:15:37.079 "Bütün bu Grammy Ödülleri'ni kazandı" diyorlar. 00:15:37.080 --> 00:15:39.548 Siz olmadan hiçbirini kazanamam. 00:15:39.549 --> 00:15:41.708 Annemin bize öğrettiği bir başka şey de: 00:15:41.709 --> 00:15:44.309 "Siz zaten başarılısınız. 00:15:45.259 --> 00:15:47.939 Sadece dünyanın geri kalanı henüz bunu bilmiyor." 00:15:48.939 --> 00:15:52.049 O zamanlar anlamamıştım ama şimdi gerçekten anlayabiliyorum. 00:15:52.050 --> 00:15:56.450 Buradan gitmeden önce hızlıca şunu düşünmenizi istiyorum: 00:15:56.459 --> 00:15:59.459 İki nota çalıyor olsaydım, diyelim ki bir "do" 00:15:59.469 --> 00:16:01.479 - hayalgücünüzü kullanın sadece - 00:16:01.480 --> 00:16:04.950 Eğer aynı oktavda bir do ve do diyez çalarsam, 00:16:05.850 --> 00:16:08.460 bu notalar çarpışıyor gibi ses çıkartırlar; 00:16:09.240 --> 00:16:11.223 "Yanlış!", "Çirkin!" 00:16:14.393 --> 00:16:16.886 Ama do'yu bir oktav yukarı alırsam, 00:16:18.126 --> 00:16:20.728 do diyez ve do'yu tekrar çalalım. 00:16:20.729 --> 00:16:22.548 Birdenbire kulağa çok güzel gelir. 00:16:22.549 --> 00:16:24.369 Aynı iki nota. 00:16:25.549 --> 00:16:29.128 O do, do diyeze majör yedili olur; 00:16:29.129 --> 00:16:34.958 bir akoru çok güzel yapmakta önemli bir elementtir bu. 00:16:34.959 --> 00:16:38.739 Peki aynı iki nota nasıl bir durumda kulağa kötü gelirken diğer bir durumda 00:16:38.740 --> 00:16:40.300 kulağa çok güzel gelir? 00:16:41.000 --> 00:16:42.830 Bunu alıp hayata uygulayın. 00:16:43.600 --> 00:16:46.658 Hayatta kötü, berbat, korkunç bir şey gördüğümüzde, 00:16:46.659 --> 00:16:49.066 belki de ona yanlış oktavda bakıyoruzdur. 00:16:50.796 --> 00:16:53.393 Belki bakış açımızı değiştirebiliriz. 00:16:54.053 --> 00:16:56.559 Aslında eğer kötü bir şey görüyorsanız, 00:16:56.560 --> 00:17:00.479 onu yanlış oktavda gördüğünüzü bilerek bakış açınızı değiştirmek için 00:17:00.480 --> 00:17:05.267 bir yol aramanız gerektiğini bilmelisiniz. 00:17:05.268 --> 00:17:08.498 Müzikal bir terim kullanmak gerekirse- oktavınızı değiştirmelisiniz. 00:17:11.048 --> 00:17:17.888 Ülkeler insanları incitmek, korku salmak, öldürmek, bir şeyler kanıtlamak için 00:17:18.909 --> 00:17:22.769 bombalar yapıyorlar. 00:17:24.069 --> 00:17:28.002 Ülkeler, devletler bombaları yollamadan önce onları kutsuyorlar. 00:17:28.872 --> 00:17:31.534 Bu, yukarıdan aşağıya devlet dayatmasıyla gerçekleşmekte. 00:17:31.534 --> 00:17:33.329 Cevabımız burada saklı. 00:17:35.369 --> 00:17:38.749 Çözümün aşağıdan yukarı gelmesi gerektiğini gösteriyor bana. 00:17:38.750 --> 00:17:42.330 İnsanların sizi sevmesini sağlayan bir bomba üzerinde çalışan biri var mı? 00:17:43.260 --> 00:17:44.980 Belki bir Eros bombası? 00:17:46.200 --> 00:17:48.189 Hâlihazırda olduğunu düşünüyorum: 00:17:48.190 --> 00:17:49.709 Müzik. 00:17:50.679 --> 00:17:53.678 Her ülke kendi versiyonuna sahip. 00:17:53.679 --> 00:17:57.249 İşe yarıyor. İnsanları bir araya getiriyor. 00:17:57.250 --> 00:18:00.829 Onu anlamak için bir şey bilmenize gerek yok. 00:18:01.839 --> 00:18:04.889 Bir dil. Bir yaşam tarzı. 00:18:05.949 --> 00:18:07.968 Dünyayı kurtarabilir. 00:18:07.969 --> 00:18:10.699 Benim adım Victor Wooten. Ben bir müzisyenim. 00:18:11.659 --> 00:18:13.951 Bana bu savaş alanında katılmanızı umuyorum. 00:18:13.952 --> 00:18:15.054 (Gülüşmeler) 00:18:15.055 --> 00:18:16.108 Teşekkürler. 00:18:16.109 --> 00:18:17.355 (Alkışlar)