WEBVTT 00:00:00.609 --> 00:00:05.297 (Şarkı) Ayı görüyorum. Ay beni görüyor. 00:00:06.296 --> 00:00:11.564 Ay birisini görüyor benim göremediğim. 00:00:12.708 --> 00:00:18.351 Tanrı ayı kutsasın ve Tanrı beni kutsasın. 00:00:19.243 --> 00:00:24.655 Ve Tanrı göremediğim o birisini kutsasın. 00:00:25.673 --> 00:00:31.331 Eğer cennete gidersem senden önce, 00:00:31.987 --> 00:00:37.770 Bir delik açacağım ve seni oradan çekeceğim. 00:00:38.083 --> 00:00:43.552 Ve adını her yıldızın üzerine yazacağım, 00:00:44.062 --> 00:00:46.704 ve böylece dünya 00:00:47.356 --> 00:00:50.638 çok uzak görünmeyecek. NOTE Paragraph 00:00:51.079 --> 00:00:54.770 Astronot bugün çalışmayacak. 00:00:55.111 --> 00:00:56.767 Hastaymış. 00:00:56.791 --> 00:01:01.919 Telefonunu, laptopunu, çağrı cihazını ve alarm saatini kapattı. 00:01:01.943 --> 00:01:05.092 Kanepesinde uyuyan sarı şişman bir kedi, 00:01:05.116 --> 00:01:07.500 pencereye yağmur damlaları çarpıyor, 00:01:07.500 --> 00:01:10.599 ve mutfağın havasında kahvenin izi bile yok. 00:01:10.623 --> 00:01:11.872 Herkesin kafası karışmış. 00:01:11.896 --> 00:01:15.842 15. kattaki mühendisler partikül makineleri üzerinde çalışmayı bıraktılar. 00:01:15.866 --> 00:01:17.644 Yer çekimsiz oda sızdırıyor, 00:01:17.668 --> 00:01:19.548 ve hatta işi, sadece çöpü çıkarmak olan, 00:01:19.572 --> 00:01:22.246 çilli ve gözlüklü çocuk bile gergin, 00:01:22.270 --> 00:01:24.979 çantayı düşürdü, muz kabuklarını ve kağıt bardakları döktü. 00:01:25.003 --> 00:01:26.425 Kimse fark etmiyor. 00:01:26.449 --> 00:01:29.874 Onlar bunların hepsinin kayıp zaman için ne anlama geldiğinin yeniden hesaplanmasıyla meşgul. 00:01:29.898 --> 00:01:31.930 Saniyede kaç galaksi kaybediyoruz? 00:01:31.954 --> 00:01:34.004 Sonraki roketin gönderilmesine ne kadar var? 00:01:34.028 --> 00:01:36.899 Bir yerlerde bir elektron yörüngesinden çıkıyor. 00:01:36.923 --> 00:01:38.889 Bir kara delik patladı. 00:01:38.913 --> 00:01:41.214 Bir anne masayı akşam yemeği için hazırlamayı bitiriyor. 00:01:41.238 --> 00:01:43.299 "Law & Order" dizisi başlıyor. 00:01:43.323 --> 00:01:45.544 Astronot uyuyor. 00:01:45.568 --> 00:01:47.781 Kendi bileğine, metalik vuruşlarla tıklayan 00:01:47.781 --> 00:01:50.246 saatini kapatmayı unuttu. 00:01:50.270 --> 00:01:51.845 Onu duymuyor. 00:01:51.869 --> 00:01:54.918 Rüyasında mercan kayalıkları ve planktonlar görüyor. 00:01:54.942 --> 00:01:58.081 Parmakları yastık kılıfında yelken direklerini buldu. 00:01:58.105 --> 00:02:01.173 Kendi tarafına döndü ve bir anda gözlerini açtı. 00:02:01.197 --> 00:02:05.927 Dalgıçların dünyadaki en müthiş işe sahip olduklarını düşünüyor. 00:02:05.951 --> 00:02:08.794 İçinde süzülecek çok sular var... NOTE Paragraph 00:02:11.070 --> 00:02:16.298 (Alkış) NOTE Paragraph 00:02:16.322 --> 00:02:18.103 Teşekkür ederim. NOTE Paragraph 00:02:18.127 --> 00:02:22.228 Ben küçükken, "tek bir hayatınız var" 00:02:22.996 --> 00:02:25.041 konseptini anlayamıyordum. 00:02:25.560 --> 00:02:27.140 Bunu mecazi olarak kastetmiyorum. 00:02:27.164 --> 00:02:30.115 Benim kastettiğim, benim gerçekten düşündüğüm şey: 00:02:30.433 --> 00:02:32.479 yapılacak her şeyi yapacak, 00:02:32.503 --> 00:02:35.099 olunacak her şeyi olacaktım. 00:02:35.123 --> 00:02:36.527 Bu, sadece zaman meselesiydi. 00:02:36.899 --> 00:02:40.763 Ve yaşa veya cinsiyete veya ırka veya hatta uygun zaman periyoduna 00:02:40.763 --> 00:02:43.034 dayalı bir kısıtlama yoktu. 00:02:43.058 --> 00:02:46.509 Eminim ki, bir insan hakları hareketi lideri 00:02:46.533 --> 00:02:50.327 veya kuraklık boyunca çiftlikte yaşayan on yaşındaki çocuk, 00:02:50.351 --> 00:02:53.985 veya Çin'deki Tang imparatoru 00:02:54.009 --> 00:02:57.627 olmanın nasıl hissettirdiğini gerçekten tecrübe edecektim. 00:02:57.651 --> 00:02:59.652 Annem, insanlar bana büyünce ne olmak istediğimi sorduklarında 00:02:59.676 --> 00:03:03.255 prenses-balerin-astronot olmak istiyorum şeklinde 00:03:03.279 --> 00:03:05.047 cevapladığımı söyler. 00:03:05.458 --> 00:03:08.603 Ve annemin anlamadığı şey ben birleşik süper bir meslek 00:03:08.627 --> 00:03:10.610 icat etmeye çalışmıyordum. 00:03:10.634 --> 00:03:14.011 Olacağımı düşündüğüm şeyleri listeliyordum: 00:03:14.035 --> 00:03:17.096 bir prenses, bir balerin ve bir astronot. 00:03:17.120 --> 00:03:19.859 Ve eminim liste böylece devam edecekti. 00:03:19.883 --> 00:03:22.581 Genellikle sadece engellendim. 00:03:22.581 --> 00:03:24.771 Bu asla , bir şeyi yapmaya başlayıp başlamayacağım sorunu değil, 00:03:24.795 --> 00:03:27.365 daha çok ne zaman yapacağım sorunuydu. NOTE Paragraph 00:03:27.365 --> 00:03:29.755 Ve eminim ki eğer her şeyi yapacak olsaydım, 00:03:29.779 --> 00:03:32.215 sanırım bunun anlamı çok hızlı hareket etmem gerekeceğiydi, 00:03:32.239 --> 00:03:34.485 çünkü yapmam gereken bir çok şey vardı. 00:03:34.509 --> 00:03:36.779 Bu nedenle benim hayatım sürekli bir koşuşturma halindeydi. 00:03:36.803 --> 00:03:38.970 Sürekli geride kalacağımdan korkuyordum. 00:03:38.994 --> 00:03:42.374 Ve New York şehrinde büyüdüğüm için, anlatabildiğim kadarıyla, 00:03:42.398 --> 00:03:44.914 koşuşturma oldukça normaldi. 00:03:45.128 --> 00:03:48.763 Fakat, büyürken, artık tek bir hayattan fazlasını yaşamayacağım 00:03:49.108 --> 00:03:53.398 düşüncesine kapıldım. 00:03:53.422 --> 00:03:56.428 Sadece, New York şehrinde genç bir kız olmanın 00:03:56.452 --> 00:03:57.603 nasıl hissettirdiğini biliyordum, 00:03:57.627 --> 00:03:59.918 Yeni Zellanda'da genç bir erkek olmanın değil 00:03:59.942 --> 00:04:03.019 veya Kansas'ta bir kraliçe olmanın. 00:04:03.043 --> 00:04:04.964 Sadece kendi lenslerimden görebilirdim. 00:04:04.988 --> 00:04:08.296 Ve hikayelere olan takıntım yaklaşık bu zamanlarda başladı, 00:04:08.320 --> 00:04:11.447 çünkü kısa ve mükemmel olmasa da, hikayeler sayesinde 00:04:11.471 --> 00:04:15.193 bir başkasının gözleriyle görebiliyordum. 00:04:15.589 --> 00:04:18.701 Ve diğer insanların tecrübelerini dinlemeye çabalamaya başladım 00:04:18.725 --> 00:04:22.288 çünkü alsa yaşayamayacağım hayatlar olduğundan 00:04:22.312 --> 00:04:24.003 çok kıskançtım, 00:04:24.027 --> 00:04:26.702 ve kaçırdığım her şey ile ilgili şeyleri duymak istiyordum. 00:04:26.726 --> 00:04:28.020 Ve geçici mülkiyetle, 00:04:28.044 --> 00:04:31.273 bazı insanlar, New York şehrinde genç bir kız olmanın nasıl hissettirdiğini 00:04:31.297 --> 00:04:33.981 asla tecrübe edemezlerdi. 00:04:34.005 --> 00:04:35.910 Bunun anlamı; ilk öpücüğünüzden sonra 00:04:35.934 --> 00:04:39.156 metro ile giderken nasıl hissettiğinizi 00:04:39.180 --> 00:04:41.998 veya kar yağarken ne kadar sessiz olduğunu bilemeyeceklerdi. 00:04:42.022 --> 00:04:44.634 Ama onlara anlatmak istediklerimi bilmelerini istedim. NOTE Paragraph 00:04:44.658 --> 00:04:47.085 Ve bu benim takıntımın odak noktası oldu. 00:04:47.109 --> 00:04:50.734 Ben hikaye anlatma, hikayeleri paylaşma ve onları toplama ile meşgul oldum. 00:04:50.758 --> 00:04:52.742 Ve son zamanlara kadar 00:04:52.766 --> 00:04:57.075 sürekli şiir ile meşgul olamayacağımı anlamadım. 00:04:57.666 --> 00:05:01.004 Ulusal şiir ayı nisanda, şiir topluluğundaki 00:05:01.028 --> 00:05:04.146 birçok şairin katıldığı meydan okuma vardı, 00:05:04.170 --> 00:05:06.234 ve buna 30/30 meydan okuma dendi. 00:05:06.551 --> 00:05:09.273 Fikir şuydu; nisan ayı boyunca 00:05:09.297 --> 00:05:12.234 her gün yeni bir şiir yazacaksınız. 00:05:12.916 --> 00:05:14.972 Ve geçen yıl, bunu ilk defa denedim 00:05:14.996 --> 00:05:19.146 ve şiir yazabilme verimliliğimle heyecanlandım. 00:05:19.765 --> 00:05:23.375 Fakat ayın sonunda, yazdığım bu otuz şiire baktım ve 00:05:23.399 --> 00:05:27.418 bunların hepsinin aynı hikayeyi anlatmaya çalıştığını fark ettim. 00:05:27.442 --> 00:05:32.251 Bu, söylenmek isteneni ortaya koymak için 30 denememden ibaretti. 00:05:32.275 --> 00:05:36.196 Ve anladım ki bu muhtemelen, daha geniş ölçekteki diğer hikayelerin de gerçekliği. 00:05:36.220 --> 00:05:38.648 Yıllardan beri anlatmaya çalıştığım hikayelerim var, 00:05:38.672 --> 00:05:43.060 yeniden yeniden yazdığım ve ve sürekli doğru kelimeleri aradığım. NOTE Paragraph 00:05:43.084 --> 00:05:46.369 Paul Valéry adında Fransız şair ve makale yazarı var, 00:05:46.393 --> 00:05:49.518 "Şiir hiçbir zaman bitmez, ancak vazgeçilir" der. 00:05:49.518 --> 00:05:51.329 Ve bu beni korkutmuştur 00:05:51.353 --> 00:05:54.732 çünkü bu, yeniden düzenleme ve yeniden yazmamın sonsuza dek sürebileceği 00:05:54.756 --> 00:05:58.209 anlamına gelir ve şiirin ne zaman biteceği 00:05:58.233 --> 00:06:00.344 ve ondan ne zaman uzaklaşacağım bana kalmıştır. 00:06:00.978 --> 00:06:03.685 Ve bu da, doğrudan, benim, doğru cevabı, mükemmel kelimeyi 00:06:03.709 --> 00:06:07.328 ve doğru formu bulma takıntıma ulaşır. 00:06:07.352 --> 00:06:09.433 Hayatımda şiiri, yön bulmama ve işleri halletmeme 00:06:09.457 --> 00:06:12.169 yardım etmenin bir yolu olarak kullanıyorum. 00:06:12.193 --> 00:06:15.399 Fakat sadece şiiri bitirmiş olmam kafamı karıştıran şeyleri 00:06:15.423 --> 00:06:17.997 çözdüğüm anlamına gelmez. 00:06:18.001 --> 00:06:19.835 Eski şiirlere tekrar bakmaktan hoşlanıyorum, 00:06:19.859 --> 00:06:23.674 çünkü bu bana tam olarak o anda nerede olduğumu 00:06:23.698 --> 00:06:25.611 ve bulmaya çalıştığım şeyi 00:06:25.635 --> 00:06:27.769 ve bana yardım etmesi için seçtiğim kelimeleri gösteriyor. NOTE Paragraph 00:06:28.138 --> 00:06:31.401 Şimdi, yıllar yıllar boyunca sürüncemede bıraktığım 00:06:31.401 --> 00:06:32.694 bir hikayem var, 00:06:32.718 --> 00:06:35.368 ve mükemmel formu buldum mu?... 00:06:35.392 --> 00:06:37.384 yoksa hala sadece bir taslak mı, emin değilim. 00:06:37.408 --> 00:06:41.153 ve onu anlatmanın daha iyi bir yolunu ararken, daha sonra yeniden yazmaya çalışacağım. 00:06:41.177 --> 00:06:44.177 Fakat daha sonra geriye baktığımda şunu bileceğim ki: 00:06:44.201 --> 00:06:48.200 Bu kelimelerle, burada, bu salonda, sizinle 00:06:48.224 --> 00:06:50.423 şu anda bulunduğum yer... 00:06:50.447 --> 00:06:53.274 işte aradığım şey de tam olarak buydu. NOTE Paragraph 00:06:56.105 --> 00:06:57.255 Bu nedenle-- 00:06:58.652 --> 00:07:00.152 Gülümse. NOTE Paragraph 00:07:05.310 --> 00:07:06.794 Her zaman bu şekilde yürümez. 00:07:07.874 --> 00:07:10.281 Ellerinizi kirletmek zorunda kaldığınız bir zaman var. 00:07:10.305 --> 00:07:14.090 Siz karanlıkta iken, birçoğu için beceriksizlik Allah vergisiydi. 00:07:14.416 --> 00:07:17.812 Daha fazla karşıtlığa, daha fazla doyurmaya, 00:07:17.836 --> 00:07:20.559 siyahın daha siyahına, parlağın daha parlağına ihtiyaç olsaydı, 00:07:20.559 --> 00:07:22.660 Buna genişletilmiş gelişme denirdi. 00:07:22.684 --> 00:07:25.986 Bu, içinize daha fazla kimyasal çekmenize, daha fazla bileğinize kalmış. 00:07:26.010 --> 00:07:27.852 Her zaman bu kadar kolay değildi. 00:07:27.937 --> 00:07:30.707 Büyükbabam Stewart deniz kuvvetlerinde fotoğrafçıydı. 00:07:30.731 --> 00:07:33.675 Genç, kırmızı yüzlü, kolları kıvrılmış 00:07:33.699 --> 00:07:36.327 yumruğu sıkılı, kalın madeni para rulosu gibi, 00:07:36.351 --> 00:07:39.171 Denizci Temel Reis canlanmış gibi görünüyor. 00:07:39.195 --> 00:07:41.612 Çarpık gülümseme, bir tutam göğüs kılı, 00:07:41.636 --> 00:07:45.017 Sırıtması ve hobisiyle 2. Dünya Savaşı'nda ortaya çıktı. 00:07:45.041 --> 00:07:47.707 Fotoğraf hakkında çok şey biliyor musun? diye sorduklarında, 00:07:47.731 --> 00:07:51.019 Yalan söyledi, Avrupayı harita gibi okumayı öğrendi, 00:07:51.043 --> 00:07:54.233 yukarıdan aşağıya, jetlerin yüksekliğinden 00:07:54.257 --> 00:07:56.758 kamera yakalaması, göz kapaklarının kırpışması, 00:07:56.782 --> 00:07:58.997 en karanlık karanlık, en aydınlık aydınlık. 00:07:59.021 --> 00:08:02.007 Evinin yolunu öğrendiği gibi savaşı öğrendi. NOTE Paragraph 00:08:02.520 --> 00:08:05.624 Diğer adamlar döndüğünde, dinlenmek için silahlarını dışarıya bıraktılar, 00:08:05.648 --> 00:08:08.275 fakat o lenslerini ve kamerasını kendisiyle birlikte evine getirdi. 00:08:08.299 --> 00:08:11.362 Bir dükkan açtı, bunu aile işine dönüştürdü. 00:08:11.386 --> 00:08:14.806 Benim babam bu siyah-beyazın dünyasında doğdu. 00:08:14.830 --> 00:08:18.000 Onun basketbol elleri küçük klik ve çerçeve içindeki 00:08:18.024 --> 00:08:20.595 lensin slaytlarını, kamera içindeki filmi, 00:08:20.619 --> 00:08:22.096 plastik kutu içindeki kimyasalı öğrendi. 00:08:22.120 --> 00:08:25.224 Onun babası aletleri biliyordu fakat sanatı değil. 00:08:25.308 --> 00:08:27.151 O karanlığı biliyordu fakat aydınlığı değil. 00:08:27.175 --> 00:08:30.850 Benim babam sihri öğrendi, zamanını ışığı takip ederek geçirdi. 00:08:30.874 --> 00:08:34.508 Bir defa bir orman yangınını takip etmek için ülke genelinde yolculuğa çıktı, 00:08:34.532 --> 00:08:37.807 bir hafta boyunca kamerası ile peşinden koştu. 00:08:37.929 --> 00:08:39.381 "Işığı takip et" derdi. 00:08:39.698 --> 00:08:40.874 "Işığı takip et." NOTE Paragraph 00:08:40.898 --> 00:08:44.071 Sadece fotoğraflardan bildiğim bana ait olan şeyler var. 00:08:44.095 --> 00:08:46.801 Wooster Caddesindeki gıcırtılı koridorlarıyla çatı katı, 00:08:46.825 --> 00:08:49.525 Altı metrelik tavanlar, beyaz duvarlar ve soğuk zeminler. 00:08:49.549 --> 00:08:52.348 Burası, annemin anne olmadan önceki evi. 00:08:52.372 --> 00:08:55.229 Eş olmadan önce annem bir sanatçıydı. 00:08:55.253 --> 00:08:56.992 Ve, her tarafta tavana uzanan duvarlar 00:08:57.016 --> 00:08:59.547 ve açılıp kapanan kapılar ile birlikte 00:08:59.571 --> 00:09:01.158 evdeki iki oda, 00:09:01.182 --> 00:09:03.443 banyo ve karanlık oda idi. 00:09:03.814 --> 00:09:05.893 Kendi yaptığı karanlık oda, 00:09:05.917 --> 00:09:08.116 özel yapım paslanmaz çelik lavabosu 00:09:08.116 --> 00:09:12.592 el krikosuyla açılıp-kapanan 8x10 luk yatak, 00:09:12.592 --> 00:09:14.655 rengi dengelenmiş ışıklar bankosu, 00:09:14.679 --> 00:09:16.644 baskıları izlemek için beyaz cam duvar, 00:09:16.668 --> 00:09:19.010 duvardan içeri ve dışarı hareket edebilen kurutma askısıyla birlikte. 00:09:19.034 --> 00:09:21.120 Annem kendine bir karanlık oda yaptı. 00:09:21.144 --> 00:09:22.407 Onu da kendine ev yaptı. 00:09:22.431 --> 00:09:25.091 Basketbol elleri olan bir adama aşık oldu, 00:09:25.115 --> 00:09:27.285 ışığa baktığı şekilde. NOTE Paragraph 00:09:27.375 --> 00:09:29.458 Evlendiler, çocukları oldu. 00:09:29.482 --> 00:09:31.672 Parkın yakınındaki eve taşındılar. 00:09:31.696 --> 00:09:33.609 Fakat Wooster caddesindeki çatı katını doğum günü partileri ve 00:09:33.633 --> 00:09:36.182 hazine avı için tutmaya devam ettiler. 00:09:36.206 --> 00:09:38.610 Bebek gri skalaya yavaşça dokundu, 00:09:38.634 --> 00:09:42.269 aile albümünü kırmızı şekerler ve sayı pasta kreması ile doldurdu. 00:09:42.293 --> 00:09:45.062 Çilleri olmayan bir genç kız oldu, 00:09:45.086 --> 00:09:46.578 eğri gülüşüyle, 00:09:46.602 --> 00:09:51.062 kendi arkadaşlarının evinde niçin karanlık oda bulunmadığını anlayamadan, 00:09:51.086 --> 00:09:52.998 anne babasının öpüştüklerini, 00:09:53.022 --> 00:09:54.924 el ele tutuştuklarını hiç göremeden. NOTE Paragraph 00:09:55.006 --> 00:09:56.744 Fakat bir gün, başka bir bebek çıkageldi. 00:09:56.768 --> 00:09:59.951 Bu defa mükemmel düzgün saçları ve sakız balonu yanaklarıyla. 00:09:59.975 --> 00:10:01.601 Tatlı patates diye çağırdılar. 00:10:01.625 --> 00:10:03.557 Güldüğünde, çok yüksek sesle gülüyordu 00:10:03.581 --> 00:10:05.739 yangın merdivenindeki güvercinleri korkutuyordu. 00:10:05.763 --> 00:10:08.739 Ve dördü hep beraber parkın yakınındaki evde yaşıyorlardı. 00:10:08.763 --> 00:10:11.318 Çilleri olmayan kız, tatlı patates erkek, 00:10:11.342 --> 00:10:13.468 basketbol baba ve karanlık oda anne 00:10:13.492 --> 00:10:16.120 ve kandillerini yaktılar ve dualarını okudular 00:10:16.144 --> 00:10:18.788 ve fotoğrafların köşesi büküldü. NOTE Paragraph 00:10:18.959 --> 00:10:21.467 Bir gün, bazı kuleler düştü. 00:10:21.491 --> 00:10:25.220 Ve parkın yakınındaki ev, küllerin altındaki ev oldu, bu yüzden sırt çantalarında 00:10:25.244 --> 00:10:27.531 bisiklet üstünde karanlık odaya kaçtılar. 00:10:27.531 --> 00:10:31.360 Fakat Wooster sokağındaki çatı katı bir sanatçı için yapılmıştı, 00:10:31.384 --> 00:10:34.138 güvercinlerin ailesi için değil, 00:10:34.162 --> 00:10:37.534 ve tavana ulaşmayan duvarlar süslemeleri tutmuyor 00:10:37.558 --> 00:10:41.800 ve basketbol elli adam dinlenmek için silahlarını dışarı bıraktı. 00:10:41.824 --> 00:10:45.443 Bu savaşı yapamazdı, ve hiç bir harita evi işaret etmiyordu. 00:10:45.443 --> 00:10:47.641 Elleri artık kamerasına uymuyordu, 00:10:47.665 --> 00:10:49.252 eşinin elleri de, 00:10:49.276 --> 00:10:50.712 vücuduna da uymuyordu. 00:10:51.299 --> 00:10:53.983 Tatlı patates çocuk yumruklarını ağzına tıktı 00:10:54.007 --> 00:10:55.580 ta ki söyleyecek bir şeyi kalmayana kadar. NOTE Paragraph 00:10:55.604 --> 00:10:58.902 Ve, çilleri olmaya kız kendi hazine avına gitti. 00:10:59.497 --> 00:11:02.908 Ve Wooster sokağında, gıcırtılı koridorlu binada 00:11:02.932 --> 00:11:04.760 ve 6 metrelik tavanlı çatı katında 00:11:04.784 --> 00:11:08.282 ve dengelenmiş ışıklar bankosunun altındaki çok fazla lavabolu karanlık odada 00:11:08.282 --> 00:11:10.538 raptiye ile tutturulmuş, kulelerden önceki zamanda, 00:11:10.538 --> 00:11:13.575 bebeklerden önceki zamanda 00:11:13.933 --> 00:11:16.564 tutturulmuş bir not buldu. 00:11:16.588 --> 00:11:21.520 Notta: "Bir adam, karanlık odada çalışan kadını kesinlikle seviyor" yazıyordu. 00:11:22.758 --> 00:11:25.710 Babam kamerayı tekrar eline almadan bir yıl önceydi. 00:11:26.238 --> 00:11:28.776 İlk molası, yılbaşı ışıklarını takip etti, 00:11:28.800 --> 00:11:31.283 New York ağaçları boyunca yolunu işaretledi, 00:11:31.307 --> 00:11:36.006 ışığın küçük noktaları, en karanlık karanlıktan ona göz kırpıyordu. NOTE Paragraph 00:11:36.030 --> 00:11:39.928 Bir yıl sonra, bir hafta süren bir orman yangınının peşinde 00:11:39.952 --> 00:11:42.464 kamerasıyla ülkeyi dolaştı, 00:11:42.488 --> 00:11:44.340 18 tekerlekli kamyonları yutarak 00:11:44.364 --> 00:11:46.594 batı yakasını bitiren yangının. 00:11:46.618 --> 00:11:48.197 Ülkenin diğer tarafında, 00:11:48.221 --> 00:11:51.579 derse gittim ve defterimin kenarlarına bir şiir yazdım. 00:11:51.603 --> 00:11:53.563 İkimiz de yakalama sanatını öğrenmiştik. 00:11:54.059 --> 00:11:56.912 Belki yüzleşme sanatını da öğreniyoruz. 00:11:56.936 --> 00:12:01.299 Belki bırakma sanatını da öğreniyoruz. NOTE Paragraph 00:12:01.359 --> 00:12:06.023 (Alkış)