İyi günler, hoşgeldiniz.
Adım Cemre Ömer, ve şimdi dilimizde
hayatım hakkında konuşmak istiyorum.
1999 yılında Diyarbakır'da doğdum.
Babamın ailesi Piran kasabasından, fakat
biz Diyarbakır'da oturduk.
Annem Adanalı, Adana'dan.
13 sene Diyarbakır'da yaşadık, daha sonra
ben eğitim için İstanbul'a gittim.
Orada liseyi bitirdim. Ben lisede iken
ailem Alanya'ya taşındı.
Şimdi evimdeyim, Alanya'dayım.
Annemin yanında kalıyorum.
Hala İstanbul'da, Koç Üniversitesi'nde
okuyorum.
Elektronik mühendisliği bölümündeyim.
Son senemdeyim, umarım bu sene mezun
olacağım. İnşallah göreceğiz.
Dilimizi dedemden öğrendim.
Babaannem Kurmanc, Zazaca anlıyor, fakat
konuşamıyor.
Babam ve halalarım da Zazaca konuşamıyor.
Annem Türk, ne yazık ki ne Kürtçe ne de
Zazaca bilmiyor.
Dedem bu dili bilmemi çok istemiş,
bu yüzden bana bu dili öğretti.
Ve onunla sürekli dilimizde konuşuyoruz.
Kürtçe de biliyorum, iyi biliyorum,
arkadaşlarımla konuşabiliyorum.
İyi okuyup yazabiliyorum.
Fakat dilimizin değeri benim için daha fazla.
Çünkü biliyorum ki çok fazla insan bu dili
kullanmıyor.
Bu nedenle dilimiz için çok çalışıyorum.
Bazen hikayeler çeviriyorum, bazen
arkadaşlarıma ders veriyorum.
Şimdi de sizinle konuşuyorum.
Öyle yani.
İstiyorum ki bu dil ölmesin.
Bir şeyler değiştirebilir miyiz bilmiyorum.
Göreceğiz.
Bazen Diyarbakır'a gidiyorum. Orada fazla
arkadaşım ve tanıdığım kalmadı.
Doğru, yalan değil. Bu şehir benim evim.
Elbette orayı özlüyorum.
Dedem, babaannem, bir halam hala
Diyarbakır'da yaşıyor.
Teyzem de orada çalışıyor. Yalnız yaşıyor.
Bazen, bayramda seyranda Alanyaya ailesini
görmek için geliyor.
Diyarbakır'da dedemin bahçesi var.
Orada çeşit çeşit yeşillik var.
Dedem domates eker, salatalık eker...
...üzüm, dut, yemiş, patlıcan, biber,
kavun, karpuz eker.
Bayağı sebze meyve var.
Hayvanları da var, tavukları ve bir
koyunu var.
Yani, yaşadıkları yer güzel, iyi bir yer.
Babam bizimle kalmıyor. Kendisi psikolog.
Diyarbakır'da, Dicle Üniversitesi'nde ders
veriyor, kendi ofisinde seans da veriyor.
Annem çalışmıyor, ev hanımı.
Dediğim gibi, Alanya'da yaşıyor.
Kız kardeşimle beraber kalıyor.
Kardeşim bu sene liseye başlıyor.
Ailem hakkında bu kadar yeter.
Biraz kendimden bahsedeceğim.
Boş zamanımda kitap okurum.
Felsefi metinleri çok severim.
Latince ve Almanca öğrendim.
Şimdi Cicero'nun Tusculanae Disputationes
isimli kitabını okuyorum.
İngilizcesi Tusculan Disputations
Cumartesi günleri erbane (tef)
kursuna gidiyorum.
Erbane bir müzik aleti.
Vurmalı bir çalgı, davul gibi kullanırsınız,
şöyle vurulur.
Konuşmam bu kadar, yeter.
Dinlediğiniz için teşekkürler.
Size veda ediyorum, kendinize iyi bakın.