Sizi en sevdiğim parazitle tanıştırmak istiyorum. İçinden seçebileceğim milyonlarcası var ve en sevdiğim de işte bu: Zehirli eşek arısı olarak adlandırılıyor. Afrika ve Asya'nın bazı bölgelerinde bulabilirsiniz. Boyu bir santimin biraz aşağısında ve güzel görünümlü bir parazit. Şu an kendi kendinize "Bu parazit değil, bir tenya değil, virüs değil, bir arı nasıl parazit olabilir?" diyor olabilirsiniz. Muhtelemen sıradan arıları düşünüyorsunuz, kağıt yuvaları evleri olarak inşa eden arıları. Mesele şu ki zehirli eşek arısı evini canlı bir hamam böceğinin içine inşa ediyor. Bu şu şekilde gerçekleşiyor: Zehirli bir eşek arısı etrafta uçuyor ve bir hamam böceği arıyor. Bir tanesini gördüğünde yere iniyor ve kanatlarından sokuyor. Ben hamam böceği olacağım. Hamam böceği silkinmeye başlıyor. "Uzak dur benden!" Eşek arısı hızlıca hamam böceğini sokmaya başlıyor. Aniden hamam böceği bir dakikalığına hareket edemiyor. Sonra iyileşiyor ve ayağa kalkıyor. O anda kaçabilir ama kaçmıyor. Sadece kaçmak istemiyor. Orada kalıyor ve bir zombi köle oluyor. Yeniden söylüyorum bunu uydurmuyorum. Eşek arısı gidiyor, uzaklaşıyor ve bir delik buluyor ve deliği kazıp bir yuva yapıyor. Tekrar geri geliyor, bu süreç yarım saat alabilir. Hamam böceği hala orada. Peki şimdi ne yapıyoruz? Eşek arısı hamam böceğinin antenlerinden birisini tutuyor, ısırıyor ve hamam böceğini sürüklemeye başlıyor. Hamam böceği "Pekala" diyor ve tasmalı bir köpek gibi yürümeye başlıyor. Eşek arısı, hamam böceğini yuvasına götürüyor, hamam böceği "Güzel yer" diyor. Eşek arısı bir işle uğraşıyor ve hamam böceğini hala canlı, karanlığa gömülmüş bir şekilde bırakarak yuvayı kapatıp orayı terk ediyor. Hamam böceği "Pekala, eğer istiyorsan burada kalacağım" diyor. Hamam böceğinin bir işle uğraştığını, pardon eşek arısının yuvayı terk etmeden önce bir işle uğraştığını söyledim. Uğraştığı iş hamam böceğinin alt kısmına bir yumurta bırakmaktı. Yumurtalar kuluçkaya yatıyor ve bir eşek arısı larvası olarak çıkıyor. Büyük ve çirkin ağzı olan bir kurtçuk gibi görünüyor. Hamam böceğinin içine çiğneyerek bir delik açıyor ve dışarıdan beslenmeye başlıyor. Resimde gördüğünüz gibi git gide büyüyor. Yeterince büyüdüğünde hamam böceğinin içine açtığı deliğe çekilmeye karar veriyor. Hala canlı olan hamam böceğinin içinde ve hamam böceği bunu çok da umursamıyor. Bu, yaklaşık bir ay bu şekilde devam ediyor. Larva sürekli olarak büyüyor ve sonra bir türde koza gibi bir pupa yapıyor. Hamam böceğinin içinde gözleri oluşuyor, kanatları oluşuyor, bacakları oluşuyor ve hamam böceği hala hayatta, hala bekliyor. Sonunda eşek arısı ayrılmaya hazır. Nihayetinde hamam böceği de o zaman ölüyor çünkü olgunlaşmış yetişkin eşek arısı hamam böceğinin ölmekte olan bedeninden sürünerek çıkıyor. Eşek arısı silkiniyor, yuvadan çıkıyor ve bu çılgın döngüyü tekrar başlatmak için çiftleşeceği başka bir eşek arısı bulmaya gidiyor. Bu, bilim kurgu değil; dünyanın her yerinde her gün gerçekleşen bir şey. Bilim insanları bu olaydan tamamıyla büyülenmiş durumda. Bütün bunun nasıl gerçekleştiğini çözmeye henüz başlıyorlar. Bu olayın bilimine gerçekten bakmaya başladığınız zaman bu oldukça ürpertici arıya saygı duymaya başlıyorsunuz. Konu şu ki hamam böceğine saldırdığında sadece vahşice onu sokmuyor, iki tane hassas iğne bırakıyor. Bu hamam böceğinin sinir sisteminin biliyor, tıpkı sizin de kafanızın arkasını bildiğiniz gibi. İlk iğne şuradaki "yürüme ritmi üreteçleri" adı verilen noktaya saplanıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi bunlar bacaklara hareket etmesi için sinyal gönderen nöronlar. İğne, nöronların bu sinyalleri göndermek için kullandığı kanalları engelliyor. Yani hamam böceği gitmek istiyor, kaçmak istiyor ama gidemiyor çünkü bacaklarını oynatamıyor. Bu yaklaşık bir dakika sürüyor. Gerçekten karmaşık bir farmakoloji. Aslında aynı metodu, Ivermectin adı verilen bir ilaçla gözünüze giren parazitli bir solucanın neden olduğu nehir körlüğünü tedavi etmek için kullanıyoruz. Eğer Ivermectin kullanırsanız aynı stratejiyi kullanarak kurdu felç etmiş oluyorsunuz. Bizler bunu 1970'te keşfettik, eşek arıları ise bunu milyonlarca yıldır yapıyor. Sırada ikinci iğne var. İkinci iğne yol boyunca iki yere isabet ediyor. Bunun nasıl olduğunu hayal edebilmeniz için kendinizi oldukça uzun ve korkunç görünümlü iğnesi olan bir arkadaşınızla düşünmenizi istiyorum. Arkadaşınız ya da en azından arkadaşınız olduğunu düşündüğünüz kişi iğneyi boynunuza saplıyor, kafatasınıza ilerliyor, beyninizin bir bölümünde duruyor ve bir ilaç enjekte ediyor. Sonra beyninizde ilerlemeye devam ediyor ve biraz daha ilaç enjekte ediyor. Bunlar iki belirli nokta. Bir tanesi burada "SİT" şeklinde işaretlenmiş ve beyindeki ucunu görebilirsiniz, burada "Br" şeklinde işaretlenmiş. Bunu yapabiliriz ama bizim için gerçekten zor bir şey. Stereotaktik ilaç teslimi olarak adlandırılıyor. Hastayı düz tutmak için metal bir çerçeveye oturtmanız gerek. Nereye doğru ilerlediğinizi görmek için bilgisayarlı tomografiye ihtiyacınız var böylece resme bakıp "Doğru yoldan gidiyor muyuz?" diyebilirsiniz. Zehirli eşek arısının iğnesinde alıcıları var ve bilim insanları hamam böceğinin beyninde ilerlerken doğru yere geldiğini bu şekilde hissedebildiğini söylüyor. Tek bir nöronu kavrıyor ve malı teslim ediyor. Bu, oldukça ilginç bir olay ve sonrasında gerçekleşen şey hamam böceğinin kendi bedeninde sahip olduğu kontrolü eşek arısının ele almış olması. Hamam böceğinin özgür iradesini elinden alıyor. Bu eşek arısı bize gösterene kadar hamam böceklerinin özgür iradesinin olduğunu anlamamıştık. Bunu nasıl yaptığı hakkında hiçbir fikrimiz yok, henüz içinde ne tür bir zehir olduğunu bilmiyoruz ve hamam böceğinin beynindeki hangi devrelere isabet ettiğini bilmiyoruz. Bence aralarında en sevdiğim parazitin eşek arısı olmasının sebebi de bu. Çünkü ondan öğrenecek çok şeyimiz var. Çok teşekkür ederim.