WEBVTT 00:00:00.737 --> 00:00:05.027 Üç ya da dört yaşımdayken 00:00:05.027 --> 00:00:08.909 annemin bana ve iki büyük abime 00:00:08.909 --> 00:00:11.624 bir hikaye okuduğunu 00:00:11.624 --> 00:00:13.643 ve kitabın sayfasını hissetmek, 00:00:13.643 --> 00:00:15.646 tartıştıkları resmi hissetmek için 00:00:15.646 --> 00:00:19.177 ellerimi kitabın üzerine koyduğumu hatırlıyorum. 00:00:19.177 --> 00:00:21.626 Ve annem dedi ki, "Canım, 00:00:21.626 --> 00:00:24.479 göremiyorsun, sayfadaki resmi 00:00:24.479 --> 00:00:27.525 ve sayfadaki yazıyı 00:00:27.525 --> 00:00:30.462 hissedemeyeceğini hatırla." 00:00:30.462 --> 00:00:32.236 Ve kendi kendime düşündüm, 00:00:32.236 --> 00:00:34.131 "Ama yapmak istediğim şey bu. 00:00:34.131 --> 00:00:38.292 Hikayeleri seviyorum. Okumak istiyorum." 00:00:38.292 --> 00:00:40.554 Bu hayali gerçekleştirecek 00:00:40.554 --> 00:00:43.073 teknolojik devrimin bir parçası olacağımı 00:00:43.073 --> 00:00:46.774 bilmiyordum. 00:00:46.774 --> 00:00:50.191 Yaklaşık 64 yıl önce, görme engelli olmamla sonuçlanan 00:00:50.191 --> 00:00:54.836 10 haftalık bir prematüre olarak doğdum. 00:00:54.836 --> 00:00:57.706 Durum retrolental fibroplazi olarak biliniyor, 00:00:57.706 --> 00:01:01.591 ve şu an gelişmiş dünyada çok nadirdir. 00:01:01.591 --> 00:01:04.500 1948'de prematüre bebek ünitemde 00:01:04.500 --> 00:01:09.293 kıvrılmış yatarken 00:01:09.293 --> 00:01:12.121 doğru yerde 00:01:12.121 --> 00:01:14.686 ve doğru zamanda doğduğumu, 00:01:14.686 --> 00:01:18.570 teknolojik devrime katılabileceğim 00:01:18.570 --> 00:01:21.503 ülkede olduğumu bilmiyordum. 00:01:21.503 --> 00:01:26.944 Gezegenimizde tamamen görme engelli olan 37 milyon insan var, 00:01:26.944 --> 00:01:30.168 fakat teknolojik değişikliklerde payı olanlarımızın çoğu 00:01:30.168 --> 00:01:33.172 Kuzey Amerika'dan, Avrupa'dan, 00:01:33.172 --> 00:01:37.597 Japonya'dan ve dünyanın diğer gelişmiş bölgelerinden geliyor. 00:01:37.597 --> 00:01:40.770 Bilgisayarlar burada bulunanlarımızın ve 00:01:40.770 --> 00:01:41.673 tüm dünyanın yaşamını değiştirdi, 00:01:41.673 --> 00:01:43.340 ama bence biz görme engelli insanların yaşamını 00:01:43.340 --> 00:01:46.883 herhangi bir diğer gruptan daha fazla değiştirdi. 00:01:46.883 --> 00:01:50.161 Bu nedenle, bugün olduğum kişi olmak için 00:01:50.161 --> 00:01:53.213 yıllar boyunca bana yardım eden 00:01:53.213 --> 00:01:57.875 birçok gönüllü ile bilgisayar tabanlı yardımcı teknoloji arasındaki 00:01:57.875 --> 00:02:01.276 etkileşimi size anlatmak istiyorum. 00:02:01.276 --> 00:02:03.910 Bu gönüllüler, tutkulu mucitler ve teknoloji 00:02:03.910 --> 00:02:06.831 arasındaki bir etkileşim, 00:02:06.831 --> 00:02:09.766 ve birçok diğer görme engelli insanın anlatabileceği bir hikaye. 00:02:09.766 --> 00:02:14.181 Fakat bugün, hakkında biraz anlatmama izin verin. 00:02:14.181 --> 00:02:18.007 Beş yaşımdayken okula gittim ve braille alfabesini öğrendim. 00:02:18.007 --> 00:02:20.531 Kağıtta delinmiş 00:02:20.531 --> 00:02:22.265 altı noktadan oluşan hünerli bir sistem, 00:02:22.265 --> 00:02:25.652 ve onları parmaklarımla hissedebiliyorum. 00:02:25.652 --> 00:02:28.828 Doğrusu sanırım karne notumu altıya yükseltiyorlar. 00:02:28.828 --> 00:02:31.553 Julian Morrow bunu nereden bulmuş, bilmiyorum. 00:02:31.553 --> 00:02:33.109 (Kahkahalar) 00:02:33.109 --> 00:02:34.930 Okumada çok iyidim, 00:02:34.930 --> 00:02:39.890 fakat din ve müzikal anlama daha çok çalışma gerektirdi. 00:02:39.890 --> 00:02:41.366 (Kahkahalar) 00:02:41.366 --> 00:02:43.453 Opera binasından ayrıldığınızda 00:02:43.453 --> 00:02:46.862 asansörlerde braielle işaretlerinin olduğunu göreceksiniz. 00:02:46.862 --> 00:02:50.579 Onları bulmaya çalışın. Farkettiniz mi? 00:02:50.579 --> 00:02:53.309 Ben yapıyorum. Sürekli onları bulmaya çalışıyorum. 00:02:53.309 --> 00:02:55.395 (Kahkahalar) 00:02:55.395 --> 00:02:57.734 Ben okuldayken 00:02:57.734 --> 00:03:01.026 kitaplar uyarlamacılar tarafından uyarlandı, 00:03:01.026 --> 00:03:03.859 gönüllü insanlar okuyacak kitaplarım olması için 00:03:03.859 --> 00:03:05.527 delgi ile noktalar bastılar. 00:03:05.527 --> 00:03:07.986 19. yüzyılın sonlarından beri -çoğu bayanlar tarafından- 00:03:07.986 --> 00:03:10.659 bu ülkede böyle devam etmişti 00:03:10.659 --> 00:03:13.143 fakat okuyabilmemin tek yolu buydu. 00:03:13.143 --> 00:03:15.537 Lisede okurken 00:03:15.537 --> 00:03:19.343 ilk Philips makaralı teyp kaydedicime sahip olmuştum, 00:03:19.343 --> 00:03:22.732 ve teyp kaydediciler bilgisayar öncesi 00:03:22.732 --> 00:03:24.912 öğrenme aracım oldu. 00:03:24.912 --> 00:03:28.051 Materyali aileme ve arkadaşlarıma okutturabilir, 00:03:28.051 --> 00:03:30.444 ve sonra onu ihtiyacım oldukça 00:03:30.444 --> 00:03:33.000 defalarca okuyabilirdim. 00:03:33.000 --> 00:03:34.520 Bu benim gönüllüler ve yardımcılar 00:03:34.520 --> 00:03:36.530 ile temasa geçmeme neden oldu. 00:03:36.530 --> 00:03:41.022 Örneğin, Kanada'da Queen's Üniversitesi'nde 00:03:41.022 --> 00:03:43.259 yüksek lisans okurken 00:03:43.259 --> 00:03:47.342 Collins Bay hapishanesindeki hükümlüler bana yardım etmeyi kabul etti. 00:03:47.342 --> 00:03:50.147 Onlara bir teyp kaydedici verdim ve ona okuyup kaydettiler. 00:03:50.147 --> 00:03:51.433 Aralarından biri 00:03:51.433 --> 00:03:54.192 "Ron, şu an hiçbir yere gittiğimiz yok" demişti. 00:03:54.192 --> 00:03:56.653 (Kahkahalar) 00:03:56.653 --> 00:03:58.958 Fakat bir düşünün; 00:03:58.958 --> 00:04:02.905 benim sahip olduğum eğitim fırsatlarına sahip olmamış bu adamlar, 00:04:02.905 --> 00:04:07.181 ithaf ettikleri yardımlarıyla, hukukta yüksek lisans öğrencisi 00:04:07.181 --> 00:04:10.600 vasıfları elde etmemi sağladılar. 00:04:10.600 --> 00:04:12.961 Sonra geri döndüm ve Melbourne'nin Monash Üniversitesi'nde 00:04:12.961 --> 00:04:15.603 akademisyen oldum, 00:04:15.603 --> 00:04:19.113 ve bu 25 yıl içinde 00:04:19.113 --> 00:04:21.926 teyp kaydedicileri benim herşeyimdi. 00:04:21.926 --> 00:04:24.377 Doğrusu 1990 yılında ofisimde 00:04:24.377 --> 00:04:28.904 18 mil teyp bandım vardı. 00:04:28.904 --> 00:04:35.809 Öğrenciler, ailem ve arkadaşlar; hepsi bana materyalleri okudu. 00:04:35.809 --> 00:04:37.346 Bayan Lois Doery, 00:04:37.346 --> 00:04:40.324 daha sonra ziyarete geldiğim vekil annem, 00:04:40.324 --> 00:04:43.976 benim için teybe binlerce saat okudu. 00:04:43.976 --> 00:04:46.440 Bu konuşmayı kararlaştırmamın sebeplerinden biri 00:04:46.440 --> 00:04:48.929 sizi onunla tanıştırabilmek ve herkesin önünde teşekkür edebileyim diye 00:04:48.929 --> 00:04:52.966 Lois'in burada olacağını umut ediyor olmamdı. 00:04:52.966 --> 00:04:56.715 Fakat ne yazık ki sağlığı bugün buraya gelmesine izin vermedi. 00:04:56.715 --> 00:05:01.303 Ama sana burada, bu platformdan teşekkür ediyorum, Lois. 00:05:01.303 --> 00:05:08.291 (Alkış) 00:05:13.776 --> 00:05:20.635 İlk Apple bilgisayarımı 1984'de gördüm 00:05:20.635 --> 00:05:22.160 ve kendi kendime dedim ki, 00:05:22.160 --> 00:05:27.128 "Bu şey bir cam ekrana sahip, bana çok yararı yok." 00:05:27.128 --> 00:05:31.182 Ne kadar haksızmışım. 00:05:31.182 --> 00:05:35.715 1987 yılında, en büyük oğlumuz Gerard'ın doğduğu ayda 00:05:35.715 --> 00:05:38.169 ilk görme engelli bilgisayarıma sahip oldum 00:05:38.169 --> 00:05:41.383 ve o burada. 00:05:41.383 --> 00:05:43.318 Bakın gördünüz mü? 00:05:43.318 --> 00:05:47.601 Gördünüz mü, onun bir -ne diyorsunuz ona- ekranı yok. 00:05:47.601 --> 00:05:51.919 (Kahkahalar) 00:05:51.919 --> 00:05:53.913 O bir görme engelli bilgisayarı. 00:05:53.913 --> 00:05:55.813 (Kahkahalar) 00:05:55.813 --> 00:05:58.418 O bir Keynote Gold 84k, 00:05:58.418 --> 00:06:02.594 ve 84k onun 84 kilobayt hafızaya sahip olduğu anlamına geliyor. 00:06:02.594 --> 00:06:05.495 (Kahkahalar) 00:06:05.495 --> 00:06:10.433 Gülmeyin, zamanında bana 4000 dolara mal olmuştu. (Kahkahalar) 00:06:10.433 --> 00:06:15.127 Sanırım saatimde daha fazla hafıza var. 00:06:15.127 --> 00:06:18.147 Yeni Zelanda'da, görme engellilere yardım etmeye çalışan 00:06:18.147 --> 00:06:20.945 tutkulu bir mucit olan Russell Smith tarafından icat edildi. 00:06:20.945 --> 00:06:24.747 Ne yazık ki 2005 yılında hafif uçak kazasında öldü 00:06:24.747 --> 00:06:27.605 fakat hatırası kalbimde yaşamaya devam ediyor. 00:06:27.605 --> 00:06:29.857 Bu ilk defa 00:06:29.857 --> 00:06:33.188 yazdığım bir şeyi tekrar okuyabildiğim anlamına geliyordu. 00:06:33.188 --> 00:06:35.145 Bilgisayar bir konuşma sentezleyiciye sahipti. 00:06:35.145 --> 00:06:37.405 1979'da ilk ortak yazarlı iş gücü hukuku kitabımı 00:06:37.405 --> 00:06:42.231 daktiloda tamamen aklımdan yazmıştım. 00:06:42.231 --> 00:06:46.542 Bu bana yazdığımı tekrar okumamı sağladı 00:06:46.542 --> 00:06:48.220 ve 84k'lık hafızasına rağmen 00:06:48.220 --> 00:06:51.620 bilgisayar dünyasına girmeme imkan sağladı. 00:06:51.620 --> 00:06:57.008 1974 yılında, Amerikalı ünlü mucit Ray Kurzweil, 00:06:57.008 --> 00:06:59.758 kitapları tarayıp, onları sentetik konuşma şekilde 00:06:59.758 --> 00:07:02.289 okuyacak bir makine üzerine çalıştı. 00:07:02.289 --> 00:07:04.836 O zamanki optik karakter tanıma üniteleri 00:07:04.836 --> 00:07:07.576 sadece bir font ile çalışıyordu 00:07:07.576 --> 00:07:11.920 fakat o, CCD masaüstü tarayıcılar 00:07:11.920 --> 00:07:13.426 ve konuşma sentezleyicilerle 00:07:13.426 --> 00:07:17.832 herhangi bir fontu okuyabilen bir makine geliştirdi. 00:07:17.832 --> 00:07:20.963 Bir çamaşır makinesi kadar büyük olan geliştirdiği bu makine 00:07:20.963 --> 00:07:24.937 13 Ocak 1976'da piyasaya sürüldü. 00:07:24.937 --> 00:07:28.020 Piyada satılan ilk Kurzweil'ime ilk olarak 00:07:28.020 --> 00:07:31.327 Mart 1989'da kavuştum ve beni heyecandan uçurdu 00:07:31.327 --> 00:07:34.117 ve Eylül 1989'da 00:07:34.117 --> 00:07:37.310 -Monash Üniversitesi'nde doçentliğimin 00:07:37.310 --> 00:07:39.282 ilan edildiği ay- hukuk fakültesinde bir tane vardı, 00:07:39.282 --> 00:07:43.140 ve onu kullanabildim. 00:07:43.140 --> 00:07:47.173 İlk defa bir kitabı tarayıcının üzerine koyarak 00:07:47.173 --> 00:07:48.581 okumak istediğimi şey okuyabiliyordum. 00:07:48.581 --> 00:07:51.297 Artık insanlara karşı hoş davranmak zorunda değildim! 00:07:51.297 --> 00:07:53.940 (Kahkahalar) 00:07:53.940 --> 00:07:56.089 Artık sansürlenmeyecektim. 00:07:56.089 --> 00:07:59.130 Örneğin; O zamanlar çok utangaçtım, 00:07:59.130 --> 00:08:01.602 ve aslında şu an da birine bana 00:08:01.602 --> 00:08:04.415 cinsel içerikli bir şeyi sesli okumasını istemek için çok utangaçım. 00:08:04.415 --> 00:08:08.387 (Kahkahalar) 00:08:08.387 --> 00:08:11.875 Oysa, eee, artık gece yarısı istediğim kitabı kaydedebiliyordum ve... 00:08:11.875 --> 00:08:17.598 (Kahkahalar) (Alkış) 00:08:21.528 --> 00:08:24.712 Şu an Kurzweil okuyucu 00:08:24.712 --> 00:08:26.996 dizüstü bilgisayarımda sadece bir program. 00:08:26.996 --> 00:08:28.340 O kadar küçültüldü. 00:08:28.340 --> 00:08:30.430 Artık en yeni romanı tarayabiliyor 00:08:30.430 --> 00:08:32.635 ve onun sesli kitap kütüphanelerine girmesini beklemiyorum. 00:08:32.635 --> 00:08:35.896 Arkadaşlarıma yetişebiliyorum. 00:08:35.896 --> 00:08:39.136 Hayatımda bana yardım eden birçok insan var 00:08:39.136 --> 00:08:41.767 ve birçoğuyla tanışmadım. 00:08:41.767 --> 00:08:45.416 Biri başka bir Amerikalı mucit Ted Henter. 00:08:45.416 --> 00:08:47.788 Ted bir motorsiklet yarışçısıydı, 00:08:47.788 --> 00:08:52.020 fakat 1978 bir araba kazası geçirdi ve görme yeteneğini kaybetti. 00:08:52.020 --> 00:08:55.579 Motorsiklete binmeye çalışıyorsanız yıkıcı bir durum. 00:08:55.579 --> 00:08:58.375 Daha sonra su kayakçısı olmaya başladı 00:08:58.375 --> 00:09:01.887 ve bir şampiyon engelli su kayakçısı oldu. 00:09:01.887 --> 00:09:05.134 Fakat 1989'da bilgisayar ekranındaki 00:09:05.134 --> 00:09:09.269 -internetteki veya o an ekrandaki- şeyi 00:09:09.269 --> 00:09:11.020 okuyacak bir program geliştirmek için 00:09:11.020 --> 00:09:13.024 Bill Joyce ile birlikte bir ekip kurdu. 00:09:13.024 --> 00:09:16.531 JAWS olarak adlandırıldı, Job Access With Speech, 00:09:16.531 --> 00:09:18.535 ve şöyle ses çıkarıyor. 00:09:18.535 --> 00:09:22.420 (JAWS konuşuyor) 00:09:29.985 --> 00:09:31.748 Ron McCallum: Yavaş değil mi? 00:09:31.748 --> 00:09:32.718 (Kahkahalar) 00:09:32.718 --> 00:09:34.986 İşte böyle okusaydım uykuya dalardım. 00:09:34.986 --> 00:09:36.195 Sizin için yavaşlattım. 00:09:36.195 --> 00:09:39.467 Aynı şeyi okuduğum hızda oynatmayı rica edeceğim. 00:09:39.467 --> 00:09:41.982 Onu oynatabilir miyiz? 00:09:41.982 --> 00:09:46.737 (JAWS speaking) 00:09:55.809 --> 00:09:57.832 (Kahkahalar) 00:09:57.832 --> 00:09:59.653 RM: Bilirsiniz, öğrenci kompozisyonlarına not verirken 00:09:59.653 --> 00:10:01.570 onları oldukça hızlı bitirmek istersiniz. 00:10:01.570 --> 00:10:08.648 (Kahkahalar) (Alkış) 00:10:11.139 --> 00:10:14.722 1987'de beni büyüleyen bu teknoloji 00:10:14.722 --> 00:10:18.443 artık iPhone'umda ve sizin de. 00:10:18.443 --> 00:10:21.977 Ama bilirsiniz, makinelerle okumayı 00:10:21.977 --> 00:10:24.390 çok yalnız bir yöntem bir olarak buluyorum. 00:10:24.390 --> 00:10:29.329 Ben bana okuyan ailemle, arkadaşlarımla büyüdüm 00:10:29.329 --> 00:10:32.248 ve insanların samimiyetini, nefesini, 00:10:32.248 --> 00:10:34.602 ve onların yakınlığını sevdim. 00:10:34.602 --> 00:10:36.875 Okuyan olmayı sever misiniz? 00:10:36.875 --> 00:10:39.675 Ve en uzun süren hatıralarım 1999'da 00:10:39.675 --> 00:10:45.124 Manly Sahili yakınında Mary'nin bana ve çocuklara 00:10:45.124 --> 00:10:47.520 Harry Potter ve Felsefe Taşı'nı 00:10:47.520 --> 00:10:50.925 okumasıdır. 00:10:50.925 --> 00:10:53.228 Sizce de mükemmel bir kitap değil mi? 00:10:53.228 --> 00:10:56.060 Bana okuyan birine yakın olmayı hala seviyorum. 00:10:56.060 --> 00:10:57.821 Fakat teknolojiden vazgeçemezdim 00:10:57.821 --> 00:11:03.111 çünkü harika bir hayat sürmeme izin verdi. 00:11:03.111 --> 00:11:05.798 Elbette sesli kitaplar 00:11:05.798 --> 00:11:07.410 tüm bu teknolojilerden önce geldi. 00:11:07.410 --> 00:11:10.889 Nihayet 1930'ların başlarında 00:11:10.889 --> 00:11:12.278 uzunçalar geliştirildi 00:11:12.278 --> 00:11:14.967 ve şimdi DAISY olarak bilinen dijital erişim sistemini 00:11:14.967 --> 00:11:20.530 kullanarak sesli kitapları CD'lere yüklüyoruz. 00:11:20.530 --> 00:11:23.712 Ama ne zaman sentetik seslerle okusam 00:11:23.712 --> 00:11:26.662 eve gelip gerçek sesle renkli bir roman okumayı 00:11:26.662 --> 00:11:30.612 seviyorum. 00:11:30.612 --> 00:11:32.684 Şu an hala biz engelli insanların 00:11:32.684 --> 00:11:34.677 önünde bariyerler var. 00:11:34.677 --> 00:11:37.595 Birçok web sitesini JAWS'ı veya 00:11:37.595 --> 00:11:38.882 diğer teknolojileri kullanarak okuyamıyoruz. 00:11:38.882 --> 00:11:41.086 Web siteleri çoğu kez çok görsel 00:11:41.086 --> 00:11:42.533 ve tüm bu tür grafikler etiketli değil, 00:11:42.533 --> 00:11:45.484 butonlar etiketli değil. 00:11:45.484 --> 00:11:49.281 W3C olarak bilinen Dünya Çapında Ağ Birliği 3, 00:11:49.281 --> 00:11:54.844 internet için worldwide standartlarını 00:11:54.844 --> 00:11:56.258 bu yüzden geliştirdi. 00:11:56.258 --> 00:12:01.688 Ve tüm internet kullanıcılarından ve internet sitesi sahiplerinden 00:12:01.688 --> 00:12:03.910 biz görme gücü olmayan insanların eşit imkanlara 00:12:03.910 --> 00:12:08.586 sahip olabilmesi için sitelerini uyumlu hale getirmelerini istiyoruz. 00:12:08.586 --> 00:12:12.641 Kanunlarla birlikte gelmiş olan başka bariyerler var. 00:12:12.641 --> 00:12:15.190 Örneğin; Avusturalya 00:12:15.190 --> 00:12:17.682 -dünya ülkelerinin yaklaşık üçte birindeki gibi- 00:12:17.682 --> 00:12:22.226 biz görme engelli insanların okumasını ve kitapların braille'ye 00:12:22.226 --> 00:12:24.398 dönüştürülmesine imkan veren telif hakkı istisnalarına sahip. 00:12:24.398 --> 00:12:27.618 Fakat bu kitaplar hudutları geçemiyor. 00:12:27.618 --> 00:12:30.400 Örneğin; İspanya'da ulaşılabilir 00:12:30.400 --> 00:12:32.426 100,000 kitap var. 00:12:32.426 --> 00:12:34.804 Arjantin'de 50,000 kitap var. 00:12:34.804 --> 00:12:36.583 Diğer Latin Amerika ülkesi olmayan 00:12:36.583 --> 00:12:38.660 ülkelerde biraç binden fazla kitap var. 00:12:38.660 --> 00:12:40.765 Fakat kitapları İspanya'dan Latin Amerika'ya 00:12:40.765 --> 00:12:43.590 taşımak yasal değil. 00:12:43.590 --> 00:12:46.347 Amerika'da, Britanya'da, Kanada'da, Avustralya'da vb. 00:12:46.347 --> 00:12:49.223 yüzbinlerce ulaşılabilir kitap var. 00:12:49.223 --> 00:12:51.912 Fakat bunlar dünyamızda İngilizce'nin yerel veya 00:12:51.912 --> 00:12:54.886 ikinci dil olarak kullanıldığı diğer 60 ülkeye taşınamıyor. 00:12:54.886 --> 00:12:58.297 Ve size Harry Potter hakkında söylediğimi hatırlayın. 00:12:58.297 --> 00:13:01.411 Çünkü kitapları sınır ötesine taşıyamıyoruz. 00:13:01.411 --> 00:13:03.335 Britanya, Amerika, Kanada, Avustralya 00:13:03.335 --> 00:13:06.264 ve Yeni Zelenda gibi İngilizce konuşulan tüm farklı ülkelerde 00:13:06.264 --> 00:13:09.315 ayrı versiyonları okunmak zorunda 00:13:09.315 --> 00:13:11.396 ve hepsi Harry Potter'ın 00:13:11.396 --> 00:13:14.139 ayrı kitabına sahip olmak zorunda. 00:13:14.139 --> 00:13:17.253 Bu yüzden gelecek ay Fas'ta 00:13:17.253 --> 00:13:19.752 bu ülkeler arasında bir toplantı olacak. 00:13:19.752 --> 00:13:21.155 Bir grup ülkenin ve Dünya Görme Engelliler Birliği'nin 00:13:21.155 --> 00:13:23.283 sınır ötesi antlaşmasını 00:13:23.283 --> 00:13:25.601 destekleyen bir toplantı. 00:13:25.601 --> 00:13:28.739 Eğer kitaplar telif hakkı istisnası altında mevcutsa 00:13:28.739 --> 00:13:30.708 ve başka bir ülke telif hakkı istinasına sahipse 00:13:30.708 --> 00:13:33.106 bu kitapları sınır ötesine taşıyabilir 00:13:33.106 --> 00:13:36.322 ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde okuyacak kitabı olmayan 00:13:36.322 --> 00:13:40.247 görme engelli insanlara hayat verebiliriz. 00:13:40.247 --> 00:13:42.359 Bunun olmasını istiyorum. 00:13:42.359 --> 00:13:50.598 (Alkış) 00:13:50.598 --> 00:13:53.863 Hayatım evlilikle, çocuklarla 00:13:53.863 --> 00:13:56.497 ve şüphesiz ilginç bir iş yapmakla 00:13:56.497 --> 00:13:59.576 olağanüstü bir biçimde ihsan edildi; 00:13:59.576 --> 00:14:02.230 Sidney Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde 00:14:02.230 --> 00:14:03.502 bir süre dekan olarak hizmet etmiş olmam 00:14:03.502 --> 00:14:07.023 veya şu an Cenevre'de Birleşmiş Milletler 00:14:07.023 --> 00:14:10.163 Engelli İnsan Hakları Komitesi'nde görev yapıyor olmam gibi. 00:14:10.163 --> 00:14:15.158 Ben gerçekten çok talihli bir insanoğlu oldum. 00:14:15.158 --> 00:14:18.166 Gelecekte ne bekliyor merak ediyorum. 00:14:18.166 --> 00:14:21.857 Teknoloji daha da ilerleyecek, 00:14:21.857 --> 00:14:25.525 fakat 60 yıl önce annemin bana 00:14:25.525 --> 00:14:27.459 "Unutma canım, 00:14:27.459 --> 00:14:31.604 kitapları parmaklarınla asla okuyamayacaksın." dediğini hatırlayabiliyorum. 00:14:31.604 --> 00:14:36.781 Braille uyarlamacıları, gönüllü okuyucular 00:14:36.781 --> 00:14:39.678 ve tutkulu mucitlerin benim ve dünyanın her yerindeki 00:14:39.678 --> 00:14:42.868 görme engelli insanların okuma hayalinin gerçekleşmesine 00:14:42.868 --> 00:14:45.872 imkan sağladıkları aralarındaki bu etkileşimden çok memnunum. 00:14:45.872 --> 00:14:49.518 Slayt tıklayıcım Hannah Martin'e 00:14:49.518 --> 00:14:52.488 -slaytlara tıklayan kişi- 00:14:52.488 --> 00:14:56.879 ve beni bir araya getirmek için gelen hayatımın ışığı 00:14:56.879 --> 00:14:58.237 eşim Profesör Mary Crock, 00:14:58.237 --> 00:14:59.432 ona da teşekkür etmek istiyorum. 00:14:59.432 --> 00:15:01.432 Sanırım artık veda etmeliyim. 00:15:01.432 --> 00:15:03.003 Mutluluklar. Çok teşekkür ederim. 00:15:03.003 --> 00:15:04.727 (Alkış) 00:15:04.727 --> 00:15:13.965 Vay! (Alkış) 00:15:20.602 --> 00:15:26.571 Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. (Alkış)