WEBVTT 00:00:06.271 --> 00:00:08.041 Daha önce hiç halka açık bir havuzda 00:00:08.041 --> 00:00:10.809 büyük, kırmızı bir "Koşmak Yasaktır" tabelası gördünüz mü? 00:00:10.809 --> 00:00:13.968 Çoğu zaman, havuz etrafındaki tempo bu ifadeyle uyumludur 00:00:13.968 --> 00:00:17.468 ancak tabela, müşterilerin hareketlerini doğru biçimde tanımlıyor olsa da 00:00:17.468 --> 00:00:21.290 tabela onlara "koşmak yasaktır" dediği için yürüdükleri de doğru değil midir? 00:00:21.290 --> 00:00:24.171 Yani, bu tabela havuzun çevresini mi betimliyor 00:00:24.171 --> 00:00:27.932 yoksa bundan başka bir şey, daha güçlü bir şey mi yapıyor? 00:00:27.932 --> 00:00:32.000 Betimleyen bir ifade ile komut veren bir ifade arasındaki fark 00:00:32.000 --> 00:00:35.553 İngiliz dilbilimci J. L. Austin tarafından geliştirilmiş bir fikir. 00:00:35.553 --> 00:00:39.413 Bu farklılığı, sözün iki ayrı bölümü olarak tanımlar: 00:00:39.413 --> 00:00:41.633 Betimsel ve edimsel. 00:00:41.633 --> 00:00:45.385 Betimsel cümleler, bir şeyi doğru veya yanlış biçimde tanımlar, 00:00:45.385 --> 00:00:48.562 edimsel cümleler ise bir eylemi belirtir. 00:00:48.562 --> 00:00:50.637 Başka bir deyişle, betimsel olan "olur", 00:00:50.637 --> 00:00:52.546 edimsel olan ise "yapar". 00:00:52.546 --> 00:00:55.329 Sözün bu iki kısmını ayırt edebilmek için 00:00:55.329 --> 00:00:59.457 havuzun yakınındaki parkta, betimsel sözleri çalışarak başlayalım. 00:00:59.457 --> 00:01:01.507 Karşılaştığımız ilk tabelada şu yazıyor: 00:01:01.507 --> 00:01:03.922 "Park akşam 6'da kapanır." 00:01:03.922 --> 00:01:06.345 Cana yakın bir park görevlisine sorup 00:01:06.345 --> 00:01:09.002 parkın gerçekten de 6'da kapandığını öğrendiğimizde 00:01:09.002 --> 00:01:11.809 bu ifadenin doğru bir betimleme olduğunu doğrulayabiliriz. 00:01:11.809 --> 00:01:14.468 Yakınlarda, bankta gazete okuyan bir adam var 00:01:14.468 --> 00:01:17.016 ve manşette "Yakıcı sıcaklık!" yazıyor 00:01:17.016 --> 00:01:20.024 fakat gökyüzü bulutlu ve hava da biraz soğuk. 00:01:20.024 --> 00:01:22.522 Bugünün manşeti, yanlış bir betimleme 00:01:22.522 --> 00:01:24.859 çünkü doğru olmadığı kanıtlandı. 00:01:24.859 --> 00:01:26.781 Yağmur başlamadan önce, 00:01:26.781 --> 00:01:30.782 soda kutumuzu "Geri dönüştür" yazan mavi çöp kutusuna atalım. 00:01:30.782 --> 00:01:32.067 Bu edimseldir. 00:01:32.067 --> 00:01:35.993 Edimsel cümleler eylem oluşturma amacı taşır. 00:01:35.993 --> 00:01:40.661 Bir mesaj vermek yerine dünyayı etkiler, bir şey yapar. 00:01:40.661 --> 00:01:43.289 Bu örnekte, "Geri dönüştür" edimi 00:01:43.289 --> 00:01:46.895 insanların çöplerini uygun kutuya atmasını talep ediyor. 00:01:46.895 --> 00:01:49.258 Kelimeler, eylemleri yalnızca ortaya çıkarmaz, 00:01:49.258 --> 00:01:51.732 bazı durumlarda kelimeler eylemlerin kendisidir. 00:01:51.732 --> 00:01:54.484 Bunlar sözeylem olarak bilinir. 00:01:54.484 --> 00:01:57.399 Bu eylemlerden bazıları 00:01:57.399 --> 00:02:01.398 emir vermek, söz vermek, özür dilemek, uyarmak, hüküm vermek, 00:02:01.398 --> 00:02:03.781 kutsamak ve hatta evlenmektir. 00:02:03.781 --> 00:02:06.147 Kameriyedeki düğüne bir bakalım. 00:02:06.147 --> 00:02:08.532 Gelin ve damat "Evet" kelimesini söylüyor. 00:02:08.532 --> 00:02:11.202 Buradaki sözeylem "Evet" kelimesi. 00:02:11.202 --> 00:02:13.623 Bu kelime birbirleriyle evlenmelerini sağlıyor. 00:02:13.623 --> 00:02:15.568 "Evet" onları etkiliyor 00:02:15.568 --> 00:02:17.729 ve dünyalarını büyük ölçüde değiştiriyor. 00:02:18.069 --> 00:02:21.531 Yine de, edimsellik bağlam ve alımlamaya bağlıdır. 00:02:21.531 --> 00:02:23.820 Bunlar uygunluk koşulları olarak bilinir. 00:02:23.820 --> 00:02:26.980 Varsayalım ki belediye başkanı düğüne geldi ve şöyle dedi: 00:02:26.980 --> 00:02:29.728 "Belediye başkanlığının bana verdiği yetkiye dayanarak 00:02:29.728 --> 00:02:32.499 bu kameriyenin adını 'Başkanın Pizza Sarayı' koyuyorum." 00:02:32.499 --> 00:02:35.967 Söylediği bu kelimeler, kameriyeyi adlandıran bir sözeylem olmuş olur 00:02:35.967 --> 00:02:39.622 ve o belediye başkanı olduğu için kameriye artık yeni adıyla bilinir 00:02:39.622 --> 00:02:42.966 ancak eğer belediye başkanı olmayan, sadece yoldan geçen biri 00:02:42.966 --> 00:02:45.798 kameriyeye en sevdiği kedinin adını koymaya karar verirse 00:02:45.798 --> 00:02:48.381 muhtemelen kameriyenin gerçek adı değişmez. 00:02:48.431 --> 00:02:51.020 Uygunluk koşulları, edimin gerçekleştirilebilmesi için 00:02:51.020 --> 00:02:52.734 sağlanması gereken koşullardır. 00:02:52.734 --> 00:02:54.540 Bunlar gayet makul kurallardır. 00:02:54.540 --> 00:02:56.904 Edimsel söz, uygun bir yetkiye sahip olmalıdır, 00:02:56.904 --> 00:02:59.307 anlaşılmalıdır, açık olmalıdır 00:02:59.307 --> 00:03:01.483 ve gerçekleştirilmesi mümkün olmalıdır. 00:03:01.483 --> 00:03:04.152 Eğer edimsel söz bu koşulları sağlamıyorsa 00:03:04.152 --> 00:03:07.114 eyleme geçirme gücüne sahip değildir 00:03:07.114 --> 00:03:09.560 ancak bir edimsel sözün bu koşulları sağlaması 00:03:09.560 --> 00:03:11.039 ve açıkça ifade edilmiş olması 00:03:11.039 --> 00:03:13.581 kesin olarak uygulanacağı anlamına gelmez. 00:03:13.581 --> 00:03:14.660 Havuza geri dönelim. 00:03:14.660 --> 00:03:17.435 Bir grup gürültücü genç, havuza atlamak için yarışıyor. 00:03:17.435 --> 00:03:20.779 "Koşmak yasak" onlar üzerinde bir etkiye sahip değilmiş gibi görünüyor 00:03:20.779 --> 00:03:24.350 ve bu edimsel söze karşı gelmenin sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda olacaklar. 00:03:24.350 --> 00:03:27.449 Hatta kendileri de birkaç edimsel söz söylemek zorunda kalabilir, 00:03:27.449 --> 00:03:31.102 cankurtarandan özür dilemek ve bir daha koşmamaya söz vermek gibi. 00:03:31.102 --> 00:03:34.869 Belki cankurtaran da onları günün geri kalanında havuza girmekten men ederek 00:03:34.869 --> 00:03:37.261 başka bir edimsel sözle cevap verir. 00:03:37.261 --> 00:03:41.933 Ne de olsa, bu gençler kelimelerin gücüne saygı duymayı öğrenmeli.