Ve 17 saat sonra, hala küller yağıyordu, şehirde çatıların birçoğu bu küllerin ağırlığından çökmüştü. Bazı insanlar kendi mahzenlerinde sıkışıp kalmış, bazıları evlerinde hapsolmuş ve bir çoğuda şehri terketmeye çalışırken yakalanmışlardı. Yaşlı Pliny, herşey için çok geç olana kadar durumun ciddiyetini kavrayamamıştı: ''Amcam sahile inip, deniz yoluyla kaçmanın olasılığını araştırmaya karar verdi. Alevler ve sülfür kokusu, diğerlerini kaçmak için zorlamıştı. Plinius iki köleye yaslanmış sonra aniden çökmüştü. Tahminimce yoğun dumanı yutarak boğulmuştu.'' Genç Pliny, kendi ölümüne meydan okumanın kaçışı olarak tanımlar: ''Kadınların çığlıklarını, bebeklerin ağlamalarını, erkeklerin bağırmalarını duyabilirdiniz. Sonra küller tekrar düşmeye başladı, bu defa sağanak gibi yağıyordu. Zaman zaman yükseldik ve o küllerden kurtulduk. Aksi takdirde, bizde gömülür ve altında ezilirdik. Kendimce acınası bir teselli türettim, bütün dünya benimle ölüyordu ve bende onunla''. Gecenin giderken yıldızları götürmesi gibi, binlercesi yok olacak. (Bölüm II) (Herculaneum'un ölümü) (Nimoy) Ölüm ve yıkım gökyüzünden, bütün bir gün ve gece yağdı. Pompeii acı içinde delirmiş gibiydi (Roma. Yanardağ ve Pompeii ile İtalya haritası) dokuz kilometre uzaklıkta başka bir kasaba kızgın yanardağın yolunun tam da üzerindeydi, bu , Roma için zengin ve ünlü tatil beldesi olan komşu Herculaneum'du. Fakat şöhret ve zenginlik şehrin sakinlerini korkunç geceden kurtaramadı. Vezüv patladığında, Herculaneum 40 metre kalınlığında bir kül tabakasının içine gömülmüş oldu. Bugün, moloz ve enkaz altında, karbonlaşmış odun parçaları hala görülebilir. Bunlar, volkan bilimcilerinin kalıntılardan şehrin son dakikalarını anlayabilmelerini sağlar. Hatta pencere kepenkleri ve kapılar bile tamamen korunmuştur. Bu gibi eserler Herculaneum'un yıkımının Pompeii den çok farklı olduğunu ortaya koymaktadır. [Sigurdsson] Gece yarısı civarı, püskürmenin tarzı önemli ölçüde değişti. çok yüksek püskürme sütunları yerine, birdenbire kraterden kül ve ponza yağmaya başladı sanki yanan bir çığ, nükleer patlama gibi görünen bir toz bulutu kraterden tüm yönlere saatte 100 ile 200 km. arasında hızla akar gibiydi. Ve bir kaç dakika içinde, bu bulut Herculaneum'a ulaşmıştı. Ve bu bulut ağacı karbonize etmek ve camı eritmek için yeteri kadar sıcakdı. Açıkcas, öldürücüydü. (Nimoy) Herculaneum'un halk hamamlarında, bu mermer yıkama kasesi şimdi pencerenin altında duruyor, o çağlarda durduğu yerde. Fakat banyo kazıldığında, kase odanın karşısına fırlatılmış bulundu. Üzerinde katılaşmış volkanik mağma izleri hala görülebilir Vezüvün M.S. 79 yılındaki patlaması, tarihin en büyük volkanik patlamalarından biriydi. Enerji açısından ise, içerdeği enerji miktarı yeryüzünde kendine yol bulmuş herhangi bir nükleer patlamadan çok daha büyüktü. (Nimoy) Herkulaneum'in büyük gizemlerinden biri de, şehirde insan iskeleti kalıntılarının olmayışıdır.