WEBVTT 00:00:20.067 --> 00:00:22.267 Biaz Modern sanatlar Müzesindeyiz (N.Y) 4. katta 00:00:22.267 --> 00:00:25.867 soyut ekspresyonizma ayrilmiş odalardayiz ve Mark Rothkonun 00:00:25.867 --> 00:00:31.800 No.3/ No.13 adli eserin önündeyiz,1949 da yapilmiş 00:00:31.800 --> 00:00:35.200 soyut ekspresyonister ,resimlerini isimlerndirmemeği çok severlerdi :) 00:00:35.200 --> 00:00:39.200 sanki bi modernist problem gibiydi ,evet öle 00:00:39.200 --> 00:00:41.733 kompozisiyon numara filan ,anliyorum ama 00:00:41.733 --> 00:00:47.400 bu belirsizlik 20.yüz yildaki sanatçilar için onemliydi 00:00:47.400 --> 00:00:54.400 3/13üncu kismi aceba küratörlerin bu resmin ismi ne vede emin olmamlari gibi bi şey 00:00:54.400 --> 00:00:58.733 bu ola bilir, bende emin değilim 00:00:58.733 --> 00:01:02.467 evet bu entersan, Rothko ölebir sanatci ki ben 00:01:02.467 --> 00:01:07.800 ben soyut resimlerden soğoduğumda bile , Rothko lari severdim 00:01:07.800 --> 00:01:10.733 onlarin bi karamsal ağrliği var 00:01:10.733 --> 00:01:13.867 o mühteşem melenkoli, evet 00:01:13.867 --> 00:01:18.800 ben de neden öle hissetiriyorlardi, bencede 00:01:18.800 --> 00:01:23.267 gerçekten Rothko bu söylediklerinden çok mutlu olurdu 00:01:23.267 --> 00:01:29.200 "insanlar, resimlerimi anlarlarsa karşisinda gözyaşlarini tutamazdi"demiş 00:01:29.200 --> 00:01:31.733 evet, galiba bende de öle bi etki brakti 00:01:31.733 --> 00:01:36.200 sanki,katedralda vitray camlara bakarken hissetiğin duygular gibi 00:01:36.200 --> 00:01:39.200 nedir ki bu hisleri bizde uyandırıyor? 00:01:39.200 --> 00:01:46.267 bu suru şey, yatayliği.. 00:01:46.267 --> 00:01:54.267 formlarim arkada ve önde her hangi bi formlarin olmamasi mi 00:01:54.267 --> 00:02:00.800 enteresan, kenarlarin olmamasi ve de sanki havada yüzüyormüşluğu 00:02:00.800 --> 00:02:02.800 sanki Mondrianiden baysediyordun , evet 00:02:02.800 --> 00:02:06.133 ve sanki altindakini de görebiliyorsun 00:02:06.133 --> 00:02:09.400 boyanin bazen öne 00:02:09.400 --> 00:02:12.200 sanki bitmemişlik mevcut, evet bir süreç gibi 00:02:12.200 --> 00:02:17.467 Rothkonu kendi çalişmasinin içindeyken bi yol arayişinin eforu 00:02:17.467 --> 00:02:21.800 göstermekte,ve , sanki şimdi de Cezanne den bahsediyorsun 00:02:21.800 --> 00:02:26.200 Cezanne ve Mondriandan bazi unsurlar mevcut ama,ilk olarak akla gelmiyecek şekilde 00:02:26.200 --> 00:02:29.867 evet daha önce dediğin gibi, elerini olyanatirken resimlerin önünde, 00:02:29.867 --> 00:02:33.800 seninle ayni fikirdeyim şimdi ,biraz sürdü nihayet 00:02:33.800 --> 00:02:36.533 bu resimler alan hakindadirlar , renk değil 00:02:36.533 --> 00:02:41.600 renk önemli , ve de çok mühteşemler 00:02:41.600 --> 00:02:45.800 bunlar şekillerdir, ve bu mevcut şekiller kendi inşa etikleri alanlarda var olmakta 00:02:45.800 --> 00:02:48.133 bu mantıklı,soylediğin yataylik çok ilginç,çunku bunlar yataylar 00:02:48.133 --> 00:02:51.400 ama resme bakarsan dikey olaral gözukur 00:02:51.400 --> 00:02:54.467 ve çok önemli ve güçlu bir şekilde alanı dolduruyor, ve o ağir 00:02:54.467 --> 00:03:01.733 siyah şekil,o siyah dik dörtgen bulutu 00:03:01.733 --> 00:03:08.867 çok meşum, ve yüksekte olduğundan , yerçekim merkezi,daha da güçlu 00:03:08.867 --> 00:03:14.000 oliyor ve sanki seni resmin içine çekiyor,evet çekiyor değilmi 00:03:14.000 --> 00:03:20.000 evet ole düşünüyorum ,ayrietten ,dikey olarak da aşağa doğru 00:03:20.000 --> 00:03:22.000 krem beyazın üstüne baskı uygulıyor 00:03:22.000 --> 00:03:25.067 ve de ince siya ve yeşil renklerde bundan nasibini aliyorlar 00:03:25.067 --> 00:03:27.200 zalimce, bu biraz inanılmaz 00:03:27.200 --> 00:03:29.800 parlaklik mevcut , ama 00:03:29.800 --> 00:03:32.600 bazı konservatör,Rothkonun renkleri biraz solmuş 00:03:32.600 --> 00:03:35.867 bende merak ediyorum 00:03:35.867 --> 00:03:39.200 solmasaydi nasil işildak olurdu , evet çok canlilar 00:03:39.200 --> 00:03:42.600 bu kavran ki, bitmiş bi şeyin peşinde değilde, sürecin olüşturdunu .... 00:03:42.600 --> 00:03:48.333 meşhur bi değim " aksiyon resim çizmek" Rosenberg demişti,biz tabi bunu kastetmiyoruz 00:03:48.333 --> 00:03:51.333 Rothkoyu düşünurken, burda yoğunlaşma ve 00:03:51.333 --> 00:03:54.200 bi denge mevcut çalişmalarinda,düşündüğünde 00:03:54.200 --> 00:03:57.800 aksiyon düşündüğünde akla Pollock ,boya 00:03:57.800 --> 00:04:00.600 larin üstünden eğilmiş 00:04:00.600 --> 00:04:04.600 ,bence de arayış içinde ve bulmakla üraşiliyor,bence 00:04:04.600 --> 00:04:07.200 haklisin,bu da sanatcini kendisine ve tecrübesinin dayalı ,bu esri oluşturmasinda 00:04:07.200 --> 00:04:09.400 ve bu çalişmanin samimiyeti 00:04:09.400 --> 00:04:11.933 arayişin içindeliği,içerir 00:04:11.933 --> 00:04:15.067 bulmak ve hisetmek ,esas budur 00:04:15.067 --> 00:04:19.133 yani resamin birnevi ruhsal 00:04:19.133 --> 00:04:22.267 ve içinde olan bitenle ilgili 00:04:22.267 --> 00:04:29.000 komik olanda, sonraki ressam kuşağı,bu düşünceyi komple reddederler 00:04:29.000 --> 00:04:34.467 bunu bir tur psikanaliz kahramanlik olarak görulur 00:04:34.467 --> 00:04:38.200 ,Avrupa sürrealist hareketinden doğan ,Freud ve Yundan oluşan bi hareket 00:04:38.200 --> 00:04:41.000 ama tabiki American düşünce ve açiklik(alan) olçek içinde 00:04:41.000 --> 00:04:46.933 ve Warhole reaksiyonu , bu çorba kutusuyla 00:04:46.933 --> 00:04:52.467 evet ,Jasper (johns),Rauschenberger,evet boyle ifaderler var 00:04:52.467 --> 00:04:56.467 sanat yanlız bir içsel ruh durumundan oluşmiyor 00:04:56.467 --> 00:04:59.000 ama bu ayni zaman çok güzel ve 00:04:59.000 --> 99:59:59.999 etkileyici duygusallık bi ölçüde,değil mi ,evet bence de :)))) e.a.s.