-
Ruby’nin tanısı
konulduğunda Amerika’daydık.
-
Birkaç hafta, neredeyse
bir aydır hastanedeydik.
-
Ailem onun çok hasta olduğunu,
kontrol edilemeyen
-
nöbetler geçirdiğini biliyordu.
-
Ruby’ye Sandhoff hastalığı
teşhisi konduğunda
-
onu hastaneden eve çıkaralı
birkaç hafta olmuştu.
-
Anneme hemen telefonda söyledim
-
çünkü telefon başında
haber bekliyorlardı.
-
O zamanlar kimseye söyleyemedim.
-
Haberi kız kardeşlerime
ve yakın akrabalarıma verdi
-
ve o zamanlar
bu haberi aile içinde tuttuk.
-
Bulunduğumuz yer olan ABD’de,
-
durumu soran
yakın akrabalarımıza söyledik
-
ancak tanıyı kabul edene kadar
-
başka kimseye
bir şey söylemedik.
-
Tanı konduğu gün
-
aileme söyledim.
-
Arkadaşlarım,
biraz zaman aldı
-
çünkü o zamanlar
bu konuda konuşamıyordum.
-
Bize ilk tanı konulduğunda,
-
ailemizin her bir üyesiyle
telefonda konuştuk.
-
Ardından, onlara duygusal olarak
anlatmak zorunda kalmak yerine
-
okumaları için daha fazla
-
açıklama yapan
bir web sitesine yönlendirdik.
-
Onları, nasıl tanılanacağı
konusunda önceden uyarmıştık.
-
Hastanede kaldığımızda
Amelie’nin metabolik bir
-
rahatsızlığı olduğunu biliyorduk.
-
Oldukça kötü bir tanıydı,
-
70 hastalıktan 1’i
olacağını biliyorduk.
-
Sanırım testler için
iki ila üç hafta kadar
-
- bekledik.
-Evet, oldukça hızlıydı.
-
DNA’larımız dikkate alındığında
biraz karmaşık olan kan testleri.
-
Sonra Tay-Sachs
olduğunu öğrendiğimizde,
-
bilgilendirmek için
arkadaşlarımızı ve ailemizi aradık.
-
Önce yakın kişişeri.
-
Sonra sanırım ağızdan ağıza yayıldı.
-
Evet, çünkü tanıda
orada olan ebeveynlerime,
-
kızımızda Tay-Sachs
olduğunu söyledik.
-
Ailemin tamamına onlar anlattılar,
-
onun nasıl oldığuna dair
tüm telefon görüşmelerini
-
yanıtlamak zorunda kalmadık.
-
Tanı gününde en yakın
arkadaşlarımdan biri benimleydi.
-
Geri kalanına, tanı konulduğunda
-
Great Ormond Street Hastanesi’nden
telefonla haber verdim.
-
Herkes çok üzüldü ancak
-
ne yazık ki kontrolümüz dışındaydı.