Return to Video

Açlık sorunuyla mücadelemizde neyi yanlış yapıyoruz

  • 0:01 - 0:03
    2017 yılının Haziran ayında
  • 0:03 - 0:07
    Atlanta, Georgia'nın güneyindeki
    yerel bir aşevinde
  • 0:07 - 0:11
    bir grup insanla birlikte gönüllü oldum.
  • 0:11 - 0:15
    Günlerden cumaydı, öğleden sonraydı,
    aşevinin haftalık yemek bağışlama günü.
  • 0:15 - 0:18
    Oraya vardığımda
    insanlar gelmeye başlamıştı.
  • 0:18 - 0:20
    Birçoğunun yanında market arabası vardı,
  • 0:20 - 0:23
    haftalık gıda ihtiyaçlarını
    almak için hazırlardı.
  • 0:23 - 0:27
    Ben içeri girerken dışarıda
    sırada bekleyen kırk kadar kişi vardı.
  • 0:27 - 0:29
    Çok heyecanlıydım
  • 0:29 - 0:32
    çünkü vermekten daha çok
    hoşlandığım çok az şey var.
  • 0:33 - 0:37
    Ama sonra gönüllü toplantısının
    olduğu odaya girdiğimde
  • 0:37 - 0:41
    hemen fark ettim ki o insanların hiçbirine
    gerçek bir öğün vermeyecektik,
  • 0:41 - 0:43
    sadece yiyecek veriyorduk.
  • 0:44 - 0:46
    Paketleme hattındaki yerimi aldım.
  • 0:46 - 0:52
    Görevim, her çantaya Weight Watchers'ın
    Ding Dong keklerinin girmesini sağlamaktı.
  • 0:52 - 0:56
    Çantalar gelmeye başladığında
    kendi kendime düşünüyordum.
  • 0:56 - 0:58
    "Burada ne yapıyoruz?"
  • 0:58 - 1:02
    Her çantada şunlar vardı:
    İki adet 600 ml Snapples diyet soğuk çay,
  • 1:02 - 1:04
    3,5 litre barbekü sosu,
  • 1:04 - 1:07
    bir paket patates cipsi,
  • 1:07 - 1:11
    bir kutu süper kahraman şekilli
    sebzeli makarna,
  • 1:11 - 1:14
    bir kutu belVita kahvaltı barı,
  • 1:14 - 1:16
    bir konserve fasulye püresi,
  • 1:16 - 1:18
    bir konserve bezelye,
  • 1:18 - 1:20
    küçük bir konserve mısır,
  • 1:20 - 1:22
    Ding Dong keklerini unutmadan edemem
  • 1:22 - 1:24
    ve kızarmış taze soğan,
  • 1:24 - 1:27
    güveçte yeşil fasulye yemeğinin
    üzerine atılan türdekilerden.
  • 1:27 - 1:28
    Bu kadardı.
  • 1:28 - 1:31
    O gün yüzden fazla çanta hazırladık
  • 1:31 - 1:34
    ve ihtiyacı olanlar
    bir tane almak için sırada bekledi.
  • 1:34 - 1:38
    Ama bir duyguya kapıldım,
    kötü ve biraz da kızgın hissettim.
  • 1:38 - 1:44
    Yüzden fazla aileye verdiğimiz yiyecekten
    bir öğün bile çıkmayacağından eminken
  • 1:44 - 1:47
    yaptığım işten nasıl keyif alabilirdim ki?
  • 1:47 - 1:51
    Demek istediğim, barbekü sosu
    ve Ding Dong kekiyle kim bir öğün ister?
  • 1:51 - 1:52
    (Gülme sesleri)
  • 1:52 - 1:56
    Gerçek şu ki hayatım boyunca
    bu sürecin bir parçası oldum.
  • 1:56 - 2:00
    Yiyecek kampanyalarına katıldım,
    küçüklüğümden beri konserve topladım,
  • 2:00 - 2:03
    sayabileceğimden daha fazla defa
    marketlere bağışta bulundum,
  • 2:03 - 2:06
    barınaklarda gönüllü oldum,
    aşevlerinde çalıştım
  • 2:07 - 2:09
    ve eminim ki benim gibi
    çoğunuz da bunları yapmışsınızdır.
  • 2:09 - 2:14
    2013'te Sunday Soul isimli
    gezici bir lokanta bile açtım.
  • 2:15 - 2:18
    Masa, sandalye ve masa örtüsü kiralayıp
    menüler çıktı aldım.
  • 2:18 - 2:23
    Bu deneyimi sokak aralarına,
    köprü altlarına ve parklara taşıdım,
  • 2:23 - 2:27
    evsizliği tecrübe eden kişiler
    onurlu bir şekilde yemek yiyebilsin diye.
  • 2:28 - 2:31
    Dolayısıyla uzun bir süredir
    bu mücadeleye katkıda bulunuyorum.
  • 2:31 - 2:37
    ABD'nin neredeyse tüm büyük şehirlerinde
    aşevleri sevilen bir toplumsal kuruluş.
  • 2:38 - 2:41
    Muhtaçlara gıda kutuları hazırlamaları
    ve gıdaları sınıflandırmaları için
  • 2:41 - 2:45
    dernekler haftalık olarak
    gönüllüler gönderiyor.
  • 2:45 - 2:46
    Ayrıca konserve bağışları,
  • 2:46 - 2:50
    katılan ofis binalarını
    ve okulları sevindiriyor
  • 2:50 - 2:54
    ve ülke genelinde
    aşevlerinin raflarını dolduruyor.
  • 2:54 - 2:56
    Açlığı sonlandırmak için böyle çalışıyoruz
  • 2:56 - 2:58
    ve fark ettiğim şey şu:
  • 2:58 - 3:00
    Yanlış yapıyoruz.
  • 3:00 - 3:05
    Aynı şeyleri tekrar ve tekrar yapıyoruz
  • 3:05 - 3:07
    ama farklı bir sonuç bekliyoruz.
  • 3:07 - 3:13
    İnsanların aylık olarak aşevlerine
    ihtiyaç duyduğu bir döngü oluşturduk.
  • 3:13 - 3:18
    Aldıkları gıda ise genelde dengeli değil
    ve kesinlikle sağlıklı bir öğün sunmuyor.
  • 3:19 - 3:23
    ABD'de, iyilik yapma yaklaşımımız
    yani hayırseverlik dediğimiz şey
  • 3:23 - 3:26
    ciddi bir gelişim göstermemizi engelliyor.
  • 3:26 - 3:29
    Ne kadar insanın gıda güvencesi olmadığını
    dünyaya öğretiyoruz.
  • 3:29 - 3:34
    Mücadelemizde televizyon reklamları,
    billboardlar, kitlesel bağışlar
  • 3:34 - 3:37
    ve en tanınmış ünlülerimizden
    bazılarının katılımı var
  • 3:37 - 3:39
    ama hep var olan gerçek şu ki
  • 3:39 - 3:43
    bunca emeğe rağmen
    hâlâ aç olan milyonlarca insan var.
  • 3:43 - 3:44
    Daha iyisini yapabiliriz.
  • 3:45 - 3:48
    Dünya çapında 821 milyon insan aç.
  • 3:48 - 3:50
    Bu, dünyadaki dokuz kişiden biri aç demek.
  • 3:51 - 3:56
    Burada, ABD'de, yaklaşık kırk milyon kişi
    her yıl açlığı deneyimliyor.
  • 3:56 - 4:00
    Buna, her gece aç uyuyan
    on bir milyondan fazla çocuk da dahil.
  • 4:01 - 4:04
    Yine de her zamankinden
    daha fazla yiyecek israf ediyoruz --
  • 4:04 - 4:07
    her yıl 36 tondan daha fazla.
  • 4:07 - 4:10
    ABD Çevre Koruma Kurumu
    EPA'nın tahminlerine göre
  • 4:10 - 4:14
    1970 ve 2017 arasında
    yiyecek israfı iki kattan fazla artmış
  • 4:14 - 4:18
    ve şu an atık sahalarının
    %27'sini oluşturuyormuş.
  • 4:18 - 4:22
    Atık yiyecekler orada bekledikçe çürüyor
    ve zararlı metan gazı açığa çıkıyor.
  • 4:22 - 4:25
    Bu gaz, iklim değişikliğinin ana nedeni.
  • 4:25 - 4:27
    Yiyeceğin kendisini israf ediyoruz,
  • 4:27 - 4:31
    israf olmuş yiyeceği üretmek için harcanan
    onca parayı israf ediyoruz
  • 4:31 - 4:34
    ve buna harcanan emeği israf ediyoruz.
  • 4:34 - 4:37
    Üstelik yiyeceğe muhtaç olan
    ama elde edemeyen kişiler ile
  • 4:37 - 4:41
    çok fazla yiyeceği olan
    ve onu kolaylıkla çöpe atanlar arasında
  • 4:41 - 4:42
    sosyal adaletsizlik mevcut.
  • 4:43 - 4:45
    Tüm bunlar sayesinde fark ettim ki
  • 4:45 - 4:49
    açlık, yiyecek yetersizliğinden değil,
    lojistik sorunundan kaynaklanıyor.
  • 4:49 - 4:54
    Bu yüzden 2017'de teknoloji kullanarak
    açlığı sonlandırmaya koyuldum.
  • 4:54 - 4:58
    Ne de olsa yemek sipariş
    uygulamaları çok yaygındı.
  • 4:58 - 5:01
    Düşündüm ki bu teknolojiyi
    tersine çevirebilirdik.
  • 5:01 - 5:06
    Lokanta veya market gibi iş yerlerinden
    yiyecek alıp muhtaçlara ulaştırabilirdik.
  • 5:07 - 5:11
    Teknoloji ve yeniliğin, gerçek sorunları
    çözecek gücü olduğuna inanıyorum,
  • 5:11 - 5:13
    özellikle de açlık sorununu.
  • 5:13 - 5:17
    Böylece 2017'de bir uygulama oluşturdum.
  • 5:17 - 5:20
    Uygulama, işletmenin sattığı her şeyin
    envanterini tutuyor
  • 5:20 - 5:25
    ve günün sonunda çöpe gidecek yiyeceği
    bağışlamayı çok kolaylaştırıyor.
  • 5:25 - 5:28
    Kullanıcının yapması gerek tek şey
    yiyecek ögesinin üzerine basmak
  • 5:28 - 5:30
    ve ne kadar bağışlayacaklarını bildirmek.
  • 5:30 - 5:33
    Platformumuz bağış sırasında yiyeceğin
    ağırlık ve vergi değerlerini hesaplıyor.
  • 5:34 - 5:38
    Yemeği alıp kâr amacı gütmeyen kuruluşlara
    ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaları için
  • 5:38 - 5:42
    o bölgedeki paylaşım ekonomisindeki
    sürücülerle bağlantıya geçiyoruz.
  • 5:42 - 5:47
    İşletmelerin yemek israfını
    azaltmalarına yardım etmek için
  • 5:47 - 5:52
    neyi sürekli israf ettiklerini gösteren
    veri ve analizler sundum
  • 5:52 - 5:54
    ve milyonlarca dolar tasarruf ettiler.
  • 5:54 - 5:55
    Görevimiz basitti;
  • 5:55 - 5:57
    daha çok besle, daha az israf et.
  • 5:58 - 6:00
    2018'de kullanıcılarımız arasında
  • 6:00 - 6:03
    dünyanın en işlek havalimanı olan
    Atlanta Hartsfield Jackson da vardı.
  • 6:03 - 6:08
    Hormel, Chick-fil-A ve Papa John's gibi
    marka ve şirketlerle çalışıyorduk.
  • 6:09 - 6:13
    Hatta Super Bowl LIII için NFL ile
    çalışma imkânımız bile oldu.
  • 6:13 - 6:16
    Son iki yılda yaklaşık bin ton yemeği
  • 6:16 - 6:20
    atık sahalarına göndermek yerine
    yemeğe muhtaç kişilere ulaştırmak için
  • 6:20 - 6:22
    iki yüzden fazla işletme ile çalıştık.
  • 6:22 - 6:24
    (Alkışlar)
  • 6:24 - 6:25
    Teşekkür ederim.
  • 6:25 - 6:31
    (Alkışlar)
  • 6:32 - 6:34
    Bu, yaklaşık 1 milyon 700 bin öğün demek.
  • 6:35 - 6:39
    Washington, DC, Chicago, Miami,
    Philadelphia gibi başka şehirlerde de
  • 6:39 - 6:42
    çalışmalarımızı genişletmemizi sağladı.
  • 6:42 - 6:45
    Bu, sorunun üstesinden gelmenin bir yolu.
  • 6:45 - 6:47
    Diğer bir yol, gezici marketler.
  • 6:48 - 6:50
    İşletmelerin fazla yiyeceklerini alıyoruz
  • 6:50 - 6:54
    ve yemeğin olmadığı yerlerde
    ücretsiz marketler açıyoruz.
  • 6:54 - 6:59
    Aşçı getiriyoruz, tadım testleri yapıyoruz
    ve aileler yemek tarifleriyle ayrılıyor.
  • 6:59 - 7:03
    Her aileye çok kullanımlık torba veriyoruz
    ve alışveriş yapıyorlar,
  • 7:03 - 7:04
    sadece ücret ödemiyorlar.
  • 7:04 - 7:09
    İnsanların sadece yiyeceğe değil,
    öğüne erişebilmelerini sağlamak istedik.
  • 7:09 - 7:13
    Ülkemizdeki açlığı bitirmek için düşünme
    ve çalışma şeklimizi değiştirmek istedik.
  • 7:13 - 7:16
    İnsanları, açlığı bitirebileceğimize
    inandırmak istedik,
  • 7:16 - 7:18
    kâr amacı gütmeden veya aşevleri ile değil
  • 7:18 - 7:22
    ama israfı azaltma ve açlığı sonlandırma
    hedefi olan bir sosyal girişimle.
  • 7:22 - 7:27
    Ama açlığı nasıl çözebileceğimizle ilgili
    anlatım ve düşünce sürecini değiştirmek
  • 7:27 - 7:29
    düşündüğüm kadar kolay olmadı.
  • 7:29 - 7:35
    2016'da Fransa, marketlerin kullanılmamış
    gıdayı atmasını yasaklayan ilk ülke oldu.
  • 7:35 - 7:38
    Marketler, gıdayı çöpe atmak yerine
    bağışlamak zorundaydılar,
  • 7:38 - 7:39
    yoksa ceza kesiliyordu.
  • 7:40 - 7:41
    Evet.
  • 7:41 - 7:44
    (Alkışlar)
  • 7:44 - 7:47
    2017'de İtalya bunu takip etti
  • 7:47 - 7:51
    ve yemek israfını yasaklayan
    ikinci Avrupa ülkesi oldu.
  • 7:51 - 7:54
    Açıklamaları o kadar basitti ki
    sanki oy çokluğuyla kabul edilmişti.
  • 7:54 - 8:00
    "İsraf olan milyonlarca kilo yiyeceğimiz
    ve aç olan yoksul insanlarımız var."
  • 8:00 - 8:01
    Bu kadar basit.
  • 8:01 - 8:05
    Danimarka'nın manda altında olan
    yiyecek marketi var,
  • 8:05 - 8:06
    ismi Wefood.
  • 8:06 - 8:09
    Bölgedeki marketlerden
    fazla yiyeceği topluyorlar
  • 8:09 - 8:12
    ve %50'ye varan indirimlerle satıyorlar.
  • 8:12 - 8:16
    Daha sonra tüm gelir,
    ihtiyacı olanlar için
  • 8:16 - 8:19
    acil yardım programlarına
    ve sosyal yardım kurumlarına bağışlanıyor.
  • 8:19 - 8:23
    Bu, "Marketin iyi niyeti" olarak
    takdir ediliyor.
  • 8:23 - 8:26
    Ayrıca geçen yıl Toronto'da
    Feed it Forward açıldığında
  • 8:26 - 8:30
    dünyanın ilk "ödeyebildiğin kadar öde"
    marketi açılmış oldu.
  • 8:30 - 8:35
    Süpermarketlerden toplanan fazla yiyecek
    sayesinde marketin rafları her zaman dolu
  • 8:35 - 8:39
    ve alışveriş yapan aileler
    sadece ödeyebilecekleri kadar ödüyor.
  • 8:40 - 8:41
    Bu muhteşem.
  • 8:41 - 8:44
    Bu yeniliğe daha çok ihtiyacımız var.
  • 8:45 - 8:50
    Açlık sorununu nasıl çözeceğimizle ilgili
    tutum değiştirmede herkes rol alabilir.
  • 8:50 - 8:54
    Birbirimizle iletişim kurmamızdan eğlence
    anlayışımıza, yemek alımımıza kadar
  • 8:54 - 8:59
    yenilik ve teknolojinin nasıl hayatımızı
    değiştirmesine izin verdiğimizi düşününce
  • 8:59 - 9:02
    açlık sorununu hâlâ
    çözememiş olmamız şaşırtıcı.
  • 9:02 - 9:05
    Kendi kendini sürebilen arabalarımız var
  • 9:05 - 9:08
    ve kendilerini besleyemeyen
    milyonlarca insan var.
  • 9:08 - 9:11
    Gıda güvencesizliğini sonlandırmak için
    bağışlanmış milyonlarca dolarla
  • 9:11 - 9:14
    açlığı yıllar önce bitirmiş olmalıydık.
  • 9:14 - 9:15
    Kendime şunu sordum:
  • 9:15 - 9:19
    (Alkışlar)
  • 9:20 - 9:23
    Neden bu kısır döngüden kurtulamıyoruz?
  • 9:23 - 9:25
    Neden bu sorunu hâlâ çözemedik?
  • 9:25 - 9:27
    Yatırımcılarla görüştüğümü
    ve fikrimi sunduğumu hatırlıyorum,
  • 9:27 - 9:29
    çalışmam için fon oluşturmaya çalışıyordum
  • 9:29 - 9:34
    ve aralarından biri bütün ciddiyetiyle
    "Açlık sorunu zaten çözülüyor." dedi,
  • 9:34 - 9:38
    sanki milyonlarca kişi o gece
    aç uyumayacakmış gibi,
  • 9:38 - 9:39
    sanki yapacak başka bir şey yokmuş gibi.
  • 9:40 - 9:43
    Açlık sorunun zaten çözüldüğünü
    düşünebilirsiniz
  • 9:43 - 9:45
    ama gerçek şu ki çözülmeye çalışılıyor.
  • 9:45 - 9:49
    Açlık sorununu gerçekten çözmek istiyorsak
    çalışma şeklimizi değiştirmeliyiz.
  • 9:49 - 9:52
    Aynı davranışlar hep aynı sonucu verecek.
  • 9:52 - 9:55
    Dünya genelinde
    yüzlerce sosyal girişimci var
  • 9:55 - 9:59
    ve açlık gibi gerçekten büyük sorunları
    çözme hedefleri var
  • 9:59 - 10:03
    ama açlıkla mücadele eden ulusal kuruluş
    ve aşevlerini desteklediğimiz kadar
  • 10:03 - 10:04
    onları desteklemiyoruz.
  • 10:04 - 10:09
    Fırsat verilse bu sorunu çözmek için
    anlayış geliştirme
  • 10:09 - 10:12
    ve belki geleceği düşünme
    yetenekleri vardır.
  • 10:12 - 10:14
    Bu yüzden dünyayı dolaşıyorum,
  • 10:14 - 10:17
    Amerika'da açlığın nasıl olduğu
    hakkında konuşuyorum
  • 10:17 - 10:21
    ve yiyeceğe erişmek ile öğüne erişmek
    arasındaki farkı açıklıyorum.
  • 10:21 - 10:25
    Ülke genelinde kent konseyi üyeleri
    ve şehir idareciyle buluşuyorum.
  • 10:26 - 10:30
    Teknolojinin, ihtiyaç fazlası yemeği olan
    işletmelerle muhtaç kişiler arasında
  • 10:30 - 10:32
    bağ kurma gücüne sahip olduğunu
    onlara anlatıyorum
  • 10:32 - 10:36
    ve bir aile için bir öğünün
    ne anlama geldiğini açıklıyorum.
  • 10:36 - 10:39
    Aç çocukları nasıl beslediğimiz
    hakkında konuşmak için
  • 10:39 - 10:41
    okul yönetim kurullarıyla görüşüyorum.
  • 10:41 - 10:43
    Sağlık organizasyonlarıyla buluşup
    şu mesajı paylaşıyorum:
  • 10:43 - 10:45
    Yiyecek sağlıktır, yiyecek hayattır
  • 10:46 - 10:49
    ve açlık sorununu çözerek
    başka birçok sorunu da çözebiliriz.
  • 10:49 - 10:53
    Komşularımızın yiyecek yemeği yokken
  • 10:53 - 10:57
    kullanılmamış yiyeceklerin çöpe gittiği
    bir ülkede yaşamamak için
  • 10:57 - 10:59
    kanunlarımızı değiştirmeliyiz.
  • 10:59 - 11:01
    Yeni poliçeler oluşturmalıyız
  • 11:01 - 11:05
    ve en önemlisi, düşünce
    ve davranışlarımızı değiştirmeliyiz.
  • 11:05 - 11:08
    Yiyecek kampanyaları iyi,
    aşevleri önemli bir amaca hizmet ediyor.
  • 11:08 - 11:11
    Ayrıca evet, Ding Dong kekleri
    bazen benim de hoşuma gidiyor.
  • 11:11 - 11:15
    Ama gerçek şu ki kampanyalar
    açlığı sonlandırmıyor.
  • 11:15 - 11:19
    Eğer gözümüzün önünde duran noktaları
    birleştirecek kadar zekiysek
  • 11:19 - 11:25
    beslenmeleri için ailelere bir kutu
    süper kahraman şekilli sebzeli makarna
  • 11:25 - 11:28
    ve 3,5 litre barbekü sosu vermekten
    daha iyisini yapabiliriz.
  • 11:28 - 11:30
    Bunun yerine onlara
    onurlarını geri verebiliriz.
  • 11:30 - 11:34
    Belki okullarda devamlılığı artırabiliriz.
  • 11:34 - 11:36
    Milyonlarca kişinin
    sağlık sonucunu iyileştirebiliriz
  • 11:36 - 11:40
    ve en önemlisi, atık sahalarına giden
    yiyecek israfını azaltarak
  • 11:40 - 11:43
    hepimiz için daha iyi bir çevre
    oluşturabiliriz.
  • 11:43 - 11:47
    En sevdiğim şey, bu süreçte
    yaptıklarımızla ilgili iyi hissedebiliriz.
  • 11:47 - 11:48
    Açlığı sonlandırırsak
  • 11:48 - 11:51
    kaybedecek hiçbir şeyimiz olmayacak
    ve kazanacak çok şeyimiz olacak.
  • 11:51 - 11:52
    Bu yüzden hadi bunu yapalım.
  • 11:52 - 11:53
    Teşekkür ederim.
  • 11:53 - 11:56
    (Alkışlar)
  • 11:56 - 11:57
    Teşekkürler.
Title:
Açlık sorunuyla mücadelemizde neyi yanlış yapıyoruz
Speaker:
Jasmine Crowe
Description:

Tüm zamanlardan daha fazla yemek israfının olduğu bu zamanda hâlâ neden dokuz kişiden biri her gece aç uyuyor? Sosyal girişimci Jasmine Crowe, küresel açlığı bitirme mücadelemizde kökten değişim çağrısında bulunuyor, gıda güvencesizliğini çözmede alışılmış yaklaşımlarımızı yeniden düşünmemizi istiyor ve kullanılmayan gıdayı toplayıp ihtiyacı olanlara ulaştırmada teknolojiyi nasıl kullanabileceğimizi anlatıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
12:11

Turkish subtitles

Revisions