Return to Video

Affetmek daha adil bir hukuk sistemini nasıl oluşturabilir

  • 0:01 - 0:06
    Bir aile üyenizi öldüren birini
    affeder misiniz?
  • 0:07 - 0:10
    2019 Eylülde,
  • 0:10 - 0:14
    Dallas polisi Amber Guyger
    adam öldürmekten suçlu bulundu.
  • 0:16 - 0:19
    Kurbanın kardeşi
  • 0:19 - 0:21
    polisi affetti.
  • 0:22 - 0:25
    Brandt Jean 18 yaşındaydı.
  • 0:25 - 0:29
    O zarif hareketi televizyon karşısında
  • 0:29 - 0:32
    saygıyla izleyen insanlara
    ben de katıldım.
  • 0:33 - 0:34
    Ayrıca endişelendim.
  • 0:35 - 0:38
    Brandt Jean gibi Afro-Amerikalıların
  • 0:38 - 0:44
    diğerlerinden daha sık affetmesinin
    beklenmesi beni endişelendiriyor.
  • 0:45 - 0:49
    Amber Guyger gibi
    beyaz bir polis memurunun
  • 0:49 - 0:51
    cinayet işleyen diğer insanlardan
  • 0:51 - 0:54
    daha az ceza alması beni endişelendiriyor.
  • 0:55 - 0:57
    Ayrıca hukuk profesörü olduğum için
  • 0:58 - 1:01
    hukukun kendisi de beni endişelendiriyor.
  • 1:02 - 1:07
    Bugünlerde hukuk
    doğrudan cezalandırma eğilimli.
  • 1:07 - 1:09
    Problemin bir kısmı da bu.
  • 1:10 - 1:12
    Bugün burada konuşmak istediğim konu bu.
  • 1:13 - 1:18
    Bir bireyin büyük bir affetme örneği;
  • 1:18 - 1:23
    avukat ve yetkililerin
    hukukun affetme için yarattığı araçları,
  • 1:23 - 1:28
    çok sık göz ardı etmeleri hakkında
    beni endişelendiriyor.
  • 1:28 - 1:33
    Hem de kuralların, başarılı bir toplumun
    mihenk taşı olması gerekirken.
  • 1:34 - 1:40
    Endişelendiriyor çünkü onlar
    affetme araçlarını yeterince kullanmıyor.
  • 1:40 - 1:45
    Haklı suçlamayı bırakmayı kastediyorum.
  • 1:45 - 1:46
    Bu araçlar çok fazla.
  • 1:46 - 1:51
    Af, ceza hafifletme, sicil silme,
  • 1:51 - 1:53
    borca karşılık iflas
  • 1:53 - 1:58
    ve polis, savcı
    ve hakimlerin uyguladığı imtiyazlar gibi.
  • 1:59 - 2:01
    Ayrıca beni endişelendiren
    -- fazla endişelenirim --
  • 2:01 - 2:02
    (Gülüşmeler)
  • 2:02 - 2:09
    Endişeliyim çünkü bu araçlar
    kullanılırken eşitsizlikler oluyor.
  • 2:09 - 2:13
    Irk, sınıf, ve diğer
    avantaj ve dezavantaj belirten
  • 2:13 - 2:15
    işaretleri içeren eşitsizlikler.
  • 2:15 - 2:19
    Amerika başkanları
    suçluları affedeceği zaman
  • 2:19 - 2:25
    taraflılık ve ayrıcalıklı erişim
    devreye giriyor.
  • 2:25 - 2:29
    Tarihsel olarak beyazlar,
    aynı suçu işleyip aynı cezayı alan
  • 2:29 - 2:34
    azınlık gruplara göre
    4 kat daha sık affedilmiş.
  • 2:36 - 2:40
    Bireyler arası af,
  • 2:40 - 2:44
    bütün dini ve felsefi
    geleneklerde desteklenir.
  • 2:44 - 2:46
    Artık tıbbi deliller de
  • 2:46 - 2:51
    suçlama ve kini bırakmanın
    sağlığa yararlarını gösteriyor.
  • 2:52 - 2:57
    Nelson Mandela, Güney Afrika'yı
  • 2:57 - 2:59
    ayrımcılıktan demokrasiye taşırken
  • 2:59 - 3:00
    şunları söylemişti:
  • 3:00 - 3:07
    "Kin tutmak, zehir içip bunun
    düşmanını öldürmesini beklemek gibidir."
  • 3:08 - 3:13
    Hukuk, özür dileyip bağışlayıcılık
    bekleyenlerin cezalarını kaldırabilir.
  • 3:13 - 3:17
    Örneğin, Amerika'nın 39 eyaletinde
  • 3:17 - 3:19
    ve Washington DC'de
  • 3:19 - 3:21
    tıp uzmanlarının,
  • 3:21 - 3:23
    bir şeyler yanlış gittiğinde
    özür dileme hakları var.
  • 3:23 - 3:28
    Bunun, sonradan
    kendi aleyhlerine kullanılıp
  • 3:28 - 3:31
    zarar vermesinden korkmuyorlar.
  • 3:31 - 3:34
    Daha aktif olarak, iflas hukuku
  • 3:34 - 3:38
    borçluların bazı şartlar altında
    yeniden başlamasına imkan tanıyor.
  • 3:38 - 3:43
    Aflar, kayıt silme
    ve mühürleme de bu imkanı tanıyor.
  • 3:44 - 3:50
    İnanması zor ama yaklaşık 40 yıldır
    hukuk dersleri veriyorum.
  • 3:50 - 3:53
    Son zamanlarda fark ettim ki
  • 3:53 - 3:57
    hukuk öğrencilerine sistemin içindeki
  • 3:57 - 3:59
    affetme araçlarını öğretmiyoruz.
  • 3:59 - 4:02
    Hukuk okulları da genelde
  • 4:02 - 4:05
    hukukun adapte veya yardım edebileceği
  • 4:05 - 4:08
    affetme için potansiyeli
    olan alanları keşfetmiyorlar.
  • 4:09 - 4:11
    Bunlar kaçırılmış fırsatlar.
  • 4:11 - 4:13
    Hatta bunlar kaçırılmış zorunluluklar.
  • 4:13 - 4:17
    Çünkü ders verdiğim öğrenciler
  • 4:17 - 4:22
    savcı, hakim, vali ve başkan olacaklar.
  • 4:23 - 4:25
    Eski öğrencim Barack Obama,
  • 4:26 - 4:31
    gücünü Amerika Birleşik Devletleri
    başkanı olarak af vererek kullandı.
  • 4:32 - 4:37
    Yasa değiştikten sonra
    hapisteki yüzlerce insan,
  • 4:37 - 4:40
    aynı uyuşturucu cezasına
    daha az ceza vermek için
  • 4:40 - 4:42
    serbest bırakıldı.
  • 4:42 - 4:46
    Eğer affetme gücünü kullanmasaydı
    o insanlar hala hapiste olurdu.
  • 4:47 - 4:50
    Yasal affetme araçları
    daha fazla kullanılmalı.
  • 4:50 - 4:54
    Fakat sebepsiz veya taraflı olmamalı.
  • 4:54 - 4:58
    Bir "New Yorker" karikatürü büyük burunlu
    ve büyük bıyıklı bir hakim gösteriyordu.
  • 4:58 - 5:02
    Bu hakim kendisiyle
    aynı burun ve bıyığa sahip
  • 5:02 - 5:03
    bir sanığa bakıp diyor ki:
  • 5:03 - 5:06
    "Suçsuz olduğu apaçık."
  • 5:06 - 5:07
    (Gülüşmeler)
  • 5:07 - 5:12
    Affetme, hukukun
    aynı şartlar altındaki insanlara
  • 5:12 - 5:16
    eşit davranmaları,
    aynı kuralları uygulamaları için
  • 5:16 - 5:18
    adanmışlığını baltalayabilir.
  • 5:18 - 5:22
    Bu kindarlık, hapsetme
  • 5:22 - 5:25
    ve tüketici borcu çağında
  • 5:25 - 5:29
    daha fazla bağışlamaya
    hatta affetme felsefesine ihtiyacımız var.
  • 5:29 - 5:31
    Adil bir şekilde affetmeliyiz.
  • 5:33 - 5:37
    Çocuk askerlere karşı global tavrı
  • 5:37 - 5:41
    Amerika'da genç suçlulara
    karşı olan tavırla karşılaştırın.
  • 5:42 - 5:46
    Uluslararası insan hakları,
  • 5:46 - 5:48
    çocukları silahlı
    çatışmalara sokan yetişkinleri
  • 5:48 - 5:51
    bu işin sorumlusu
    oldukları için kınayıp suçladı.
  • 5:51 - 5:54
    Öte yandan çocuklara
    farklı muamelede bulundu.
  • 5:55 - 5:57
    Uluslararası Ceza Mahkemesi,
  • 5:57 - 6:00
    halihazırda 122 üye milleti olan,
  • 6:00 - 6:05
    Kongo [Demokratik Cumhuriyeti]
    savaş ağası Thomas Lubanga'yı
  • 6:05 - 6:12
    çocukları ve gençleri
    askere almaktan suçlu buldu.
  • 6:12 - 6:17
    Çoğu millet, 15 yaş altındakilerin
    çocuk asker olmadığından
  • 6:17 - 6:19
    emin olmaya çalışıyor.
  • 6:19 - 6:23
    Çoğu millet, asker olan çocuklara
  • 6:23 - 6:26
    suçlu olarak değil
  • 6:26 - 6:28
    yeni bir hayatı hak eden
    insanlar olarak bakıyor.
  • 6:29 - 6:35
    Amerika'nın genç suçlulara
    nasıl davrandığını karşılaştırın.
  • 6:35 - 6:37
    Reşit olmayanları
    ciddi şekilde cezalandırıyor,
  • 6:37 - 6:41
    çoğu zaman yetişkin mahkemelerine
    hatta yetişkin cezaevlerine çıkarıyoruz.
  • 6:41 - 6:44
    Buna rağmen çocuk askerler gibi
  • 6:44 - 6:48
    Amerika'da ergenler ve çocuklar;
    seçenekler az olduğunda,
  • 6:48 - 6:50
    tehdit edildiklerinde,
  • 6:50 - 6:52
    yetişkinler tarafından para
    ve ideolojiyle ikna edilince
  • 6:52 - 6:56
    şiddet olaylarına çekiliyor.
  • 6:57 - 7:04
    Çocuk askerler hakkında konuştuğumuzda
    masumiyetin hitabeti herkese hitap ediyor.
  • 7:04 - 7:08
    Amerika'daki ergen çete üyelerinden
    bahsettiğimizde ise etmiyor.
  • 7:09 - 7:13
    Her iki bağlamda da gençler,
    yetişkinlerin kurduğu dünyada yakalanıyor
  • 7:13 - 7:17
    ve affetmek hem sorumluluk
    hem de yeni başlangıç sunuyor.
  • 7:18 - 7:23
    Peki ya genç insanların suç aktivitesi
    ve şiddet suçuyla yakalanmasının
  • 7:23 - 7:27
    öğrenirken ve kendileriyle
    topluluklarının hayatlarını
  • 7:27 - 7:32
    yeniden inşa ederken sorumluluklarını
    kabul etme şansları olsaydı?
  • 7:32 - 7:36
    Yasal çerçeveler,
    gençleri davranışlarını tanımlamaya
  • 7:36 - 7:40
    topluluk üyelerini de
    dinleyip affetmeye davet eder.
  • 7:40 - 7:42
    "Onarıcı adalet" denen şey,
  • 7:42 - 7:45
    cezalandırmak yerine
  • 7:45 - 7:48
    sorumluluk ve hizmeti vurgulayan çabadır.
  • 7:49 - 7:54
    Amerika'daki çoğu okul;
    çatışmaları karara bağlamak,
  • 7:54 - 7:58
    önlemek ve okul-hapishane
    hattını yok etmek için
  • 7:58 - 8:00
    onarıcı adalet metotlarını
    kullanmaya geçti.
  • 8:01 - 8:05
    Bazı Amerikan liseleri
    otomatik uzaklaştırma sistemini
  • 8:05 - 8:09
    kurbanların deneyimlerini anlatmaları
    ve suçluların yaptıklarının
  • 8:09 - 8:12
    sorumluluklarını almaları için
    fırsatlarla değiştirdiler.
  • 8:13 - 8:17
    Hırsızlık veya nefret dolu bir grafiti
    veya sözlü ya da fiziksel saldırı hakkında
  • 8:17 - 8:22
    deneyimlerini aktarırken
  • 8:22 - 8:25
    kurbanlar ve suçlular
    çoğu zaman güçlü duygular gösterir.
  • 8:26 - 8:28
    Topluluğun diğer üyeleri de
  • 8:28 - 8:31
    işlenen suçun kendilerine
    etkisini anlatmak için söz alır.
  • 8:33 - 8:39
    Lider genelde kavgayı yatıştırır
  • 8:39 - 8:42
    ve suçlunun kurbana yardım etmek için
  • 8:42 - 8:45
    ne yapabileceği
    konusundaki konuşmayı yönetir.
  • 8:45 - 8:49
    Birlikte nasıl ilerleyecekleri,
    suç işleyenin yarayı nasıl iyileştireceği
  • 8:49 - 8:52
    ve gelecek kavgaları önlemek için
  • 8:52 - 8:56
    neler yapabilecekleri hakkında
    bir anlaşmaya varırlar.
  • 8:56 - 9:00
    Son zamanlarda yayınlanan
    bu örneği ele alalım.
  • 9:00 - 9:05
    California'da Mercedes M.
    adındaki genç bir kadın,
  • 9:05 - 9:07
    eski lisesinde sürekli olarak
  • 9:07 - 9:10
    kavgaya karışmaktan uzaklaştırma alınca
  • 9:10 - 9:12
    bir liseden diğerine nakil oldu.
  • 9:12 - 9:14
    Yeni okulunda
  • 9:15 - 9:20
    iki genç kız onu yalan söylemekle suçladı
  • 9:20 - 9:23
    ve ona hakaret etti.
  • 9:23 - 9:27
    Rehber öğretmen onunla konuşup
    sınıf arkadaşlarından birinin
  • 9:27 - 9:32
    ayakkabılarını çaldığını
    öğrenecek kadar güvenini kazandı.
  • 9:33 - 9:36
    Ortaya çıktı ki o üçlü birbirlerini
    uzun zamandır tanıyor
  • 9:36 - 9:38
    ve kavga etmek dışında
  • 9:38 - 9:40
    birbirleriyle nasıl
    başa çıkacaklarını bilmiyorlardı.
  • 9:41 - 9:45
    Yönetici onları bir araya topladı.
  • 9:46 - 9:48
    Olanlarla ilgili
    özel bir konuşma yaptılar.
  • 9:48 - 9:49
    Anlaşmaya vardılar.
  • 9:49 - 9:54
    Başlangıçta bir sürü duygu ifade ettiler.
  • 9:55 - 9:58
    Sonra Mercedes özür diledi.
  • 9:59 - 10:01
    Ayakkabıları çaldığını itiraf etti.
  • 10:01 - 10:05
    Bunu, onları satabilmek için yapmıştı.
  • 10:05 - 10:09
    Parayı annesinin
    uyuşturucu testine harcayacaktı.
  • 10:09 - 10:12
    Böylece annesi temiz olduğunu gösterip
  • 10:12 - 10:16
    devlet bakımında olan
    iki küçük çocuğunun bakımını
  • 10:16 - 10:19
    tekrar üstlenecekti.
  • 10:21 - 10:23
    Diğer kızlar bunu duydu.
  • 10:23 - 10:25
    Mercedes'in ağladığını gördüler
  • 10:25 - 10:26
    ve ona sarıldılar.
  • 10:27 - 10:30
    Çaldığı şeyi geri istemediler.
  • 10:30 - 10:32
    Yeni bir sayfa açmak istiyorlardı.
  • 10:32 - 10:35
    Ona güvenmek için bir sebep istediler.
  • 10:35 - 10:37
    Mercedes sonradan
  • 10:37 - 10:38
    bu süreç olmasaydı
  • 10:38 - 10:41
    uzaklaştırma alacağından
    emin olduğunu söyledi.
  • 10:41 - 10:45
    Okuduğu lise
    bu tip onarıcı adalet metotlarıyla
  • 10:45 - 10:48
    uzaklaştırmaların yarısından
    fazlasını azalttı.
  • 10:49 - 10:53
    Onarıcı adalet alternatifleri
  • 10:53 - 10:55
    suçluları ve kurbanları
  • 10:55 - 10:58
    düşman ve savunma süreçlerinin
    izin vermediği yollarda konuşturuyor.
  • 10:58 - 11:01
    Columbia çocuk adalet
    sistemi gibi yerlerde
  • 11:01 - 11:05
    kurtarıcı oluyor.
  • 11:05 - 11:09
    Ayrıca Los Angeles ergen mahkemesi
    gibi yerlerde yenilik oluyor.
  • 11:10 - 11:12
    Adaletli olacaksak
  • 11:13 - 11:17
    iflas gibi affetme metotları
  • 11:17 - 11:21
    yalnızca iflas eden
    kar amaçlı üniversitelere değil
  • 11:21 - 11:24
    borç içindeki öğrencilere de uygulanmalı.
  • 11:25 - 11:28
    Aflar, kampanya
    destekçilerine verilmeyecek.
  • 11:28 - 11:32
    Hakimlerin karar verme
    yöntemleri yüzünden
  • 11:32 - 11:34
    beyazlardan yüzde yirmi daha fazla
  • 11:34 - 11:37
    hapis cezası alan siyahiler olmayacak.
  • 11:38 - 11:44
    Herkesi ilgilendiren af
    ön yargıları önlemek için bir yol.
  • 11:44 - 11:48
    Bazen toplum,
    konu ceza ve borca geldiğinde
  • 11:48 - 11:51
    sadece yeni bir başlangıca ihtiyaç duyar.
  • 11:51 - 11:56
    İncil, borçların periyodik affına
  • 11:56 - 11:59
    ve mahkumların serbest
    bırakılmasına davet eder.
  • 11:59 - 12:02
    Son zamanlarda
    global bir harekete ilham verdi.
  • 12:03 - 12:07
    Jübile 2000 Papa John Paul II'ye,
  • 12:07 - 12:10
    rock yıldızı Bono'ya
    ve 60'tan fazla millete
  • 12:10 - 12:15
    gelişmekte olan ülkelerin
    borcunu silmek için katıldı
  • 12:15 - 12:17
    ve başarılı oldu.
  • 12:17 - 12:20
    100 milyardan fazla borç
  • 12:20 - 12:22
    iptal edildi.
  • 12:24 - 12:27
    Yoksullukta kayda değer bir azalma oldu.
  • 12:29 - 12:32
    Benzer bir şekilde,
    dolarla borç satın alıp
  • 12:32 - 12:34
    ödemeye zorlayan
  • 12:34 - 12:37
    ticari borç toplayıcıların tekniklerini
  • 12:37 - 12:39
    kopyalayan insanlar var.
  • 12:40 - 12:43
    Gece şovu sunucusu John Oliver
  • 12:44 - 12:46
    kar amacı gütmeyen
    RIP Medical Debt grubuyla ortak oldu.
  • 12:48 - 12:50
    Sadece 60 bin dolara
  • 12:50 - 12:55
    15 milyon dolar değerinde
    tıbbi borç satın aldılar.
  • 12:55 - 12:57
    Borcu sildiler.
  • 12:58 - 13:02
    (Alkışlar)
  • 13:04 - 13:11
    Neredeyse dokuz bin insan
    hayatlarında yeni bir sayfa açtı.
  • 13:11 - 13:16
    Böyle örnek olaylar bu tip hareketlerin
    daha fazla yapılmasını tetiklemeli.
  • 13:16 - 13:18
    Yeniden başlama zamanı geldi.
  • 13:18 - 13:19
    Toplu hapsetmeler,
  • 13:19 - 13:22
    tıbbi ve tüketici borçları,
  • 13:22 - 13:24
    ve kendi gözaltı görevlileriyle
  • 13:24 - 13:27
    elektronik monitörlerinin parasını
  • 13:27 - 13:31
    ödemeleri beklendiği için
  • 13:31 - 13:33
    borca giren zor durumdaki sanıklar için.
  • 13:34 - 13:37
    Yasaların çiğnenmesini affetmek
  • 13:37 - 13:39
    veya borçların
    geri ödeneceğine dair sözler
  • 13:39 - 13:41
    risk teşkil eder.
  • 13:41 - 13:44
    Affetmek daha fazla
    suça sebebiyet verebilir.
  • 13:44 - 13:46
    Ekonomistler buna isim dahi vermiş.
  • 13:46 - 13:48
    Buna "ahlaki zarar" diyorlar.
  • 13:50 - 13:53
    Göç ihlalleri için af çıkmalı mı?
  • 13:53 - 13:54
    Başkan kendini korumak
  • 13:54 - 13:57
    veya ihlale sebep olmak için
    af önermeli mi?
  • 13:57 - 13:59
    Bizim dönemimiz için zorlayıcı sorular.
  • 13:59 - 14:02
    Fakat kızgınlığı yüceltmenin
    kendi tehlikeleri var.
  • 14:03 - 14:07
    Aynı şekilde bireyleri
  • 14:07 - 14:10
    kendi kontrolleri dışındaki
    olaylar için suçlamanın da.
  • 14:10 - 14:14
    Hukukun nasıl affedebileceğini sorgulamak
    suçu inkar etmek değildir.
  • 14:14 - 14:21
    Daha büyük modellerin görünümleri için
  • 14:21 - 14:25
    objektifi genişletmek
  • 14:25 - 14:28
    ve geçmişi silersek ileri
    gidebilecek fırsatlara
  • 14:28 - 14:32
    olanak vermektir.
  • 14:32 - 14:34
    Teşekkürler.
  • 14:35 - 14:36
    (Alkışlar)
Title:
Affetmek daha adil bir hukuk sistemini nasıl oluşturabilir
Speaker:
Martha Minow
Description:

Aflar, suç hafifletmeler ve iflas yasaları; ABD hukuk sistemi içinde affetmenin araçlarıdır. Onları yeterince sık ve adil kullanıyor muyuz? Hukuk profesörü Martha Minow, bu merhametli eylemlerin ülke çapında ırksal ve ekonomik eşitsizliği gerçekten nasıl güçlendirebileceğini özetliyor. Herkes için daha adil bir toplum yaratmak için cezalandırma yerine sorumluluk ve uzlaşmaya odaklanan bir sistem olan onarıcı adaleti genişletmenin gerekçesini açıklıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
14:53

Turkish subtitles

Revisions