Mülk Suresi Kıraati | Enes Yelgün

Title:
Mülk Suresi Kıraati | Enes Yelgün
Description:

Mülk Suresi Kıraati | Enes Yelgün

Mülk Suresi
(Bu sure Mekke’de indirilmiş olup 30 ayettir.)

Er-Rahmân ve Er-Rahîm olan Allah’ın adıyla (okumaya başlıyorum.)

1 . Hâkimiyeti/egemenliği elinde bulunduran (Allah) ne yüce, ne mübarektir. O her şeye kadîr olandır. (67/Mülk, 1)

2 . O (Allah) ki; hanginizin daha güzel amel yapacağını denemek/ortaya çıkarmak için, ölümü ve hayatı yarattı. O (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) El-Ğafûr’dur. (67/Mülk, 2)

3 . O (Allah) ki; (her biri diğerinin üzerinde ve birbirine uyumlu) katmanlar hâlinde yedi gök yarattı. Rahmân’ın yaratmasında hiçbir uyumsuzluk/tutarsızlık göremezsin. İşte (yarattıkları ortada) çevir gözünü, bir açık/gedik görebilecek misin? (67/Mülk, 3)

4 . Sonra (kusur aramak için) iki defa daha göz at. Göz hiçbir şey elde edememiş ve yorulmuş olarak sana dönecektir. (67/Mülk, 4)

5 . Andolsun ki, dünya semasını kandillerle süsledik ve o (yıldızları, semada söz dinlemeye çalışan) şeytanlar için taşlama (aracı) kıldık. Ve onlar için alevleri dehşet saçan bir ateş hazırladık. (67/Mülk, 5)

6 . Rablerini inkâr edenlere cehennem azabı vardır. O, ne kötü bir dönüş yeridir. (67/Mülk, 6)

7 . Oraya atıldıklarında, (ateş) kaynayıp fokurdarken onun hırıltılarını işitirler. (67/Mülk, 7)

8 . (Ateş) öfkeden çatlayıp ayrışacak gibi olur. Her bir topluluk (ateşin) içine atıldığında, oranın bekçileri kendilerine: “Size bir uyarıcı gelmedi mi?” diye sorarlar. (67/Mülk, 8)

9 . Derler ki: “Evet! Muhakkak ki bize uyarıcı geldi (fakat) biz onu yalanladık ve: ‘Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz yalnızca büyük bir sapıklık içindesiniz.’ dedik.” (67/Mülk, 9)

10 . Dediler ki: “Şayet işitiyor ya da aklediyor olsaydık, alevleri dehşet saçan ateşin ehlinden olmazdık.” (67/Mülk, 10)

11 . Günahlarını itiraf ettiler. Ateş ehli (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun. (67/Mülk, 11)

12 . Şüphesiz ki gaybta (görmedikleri hâlde ya da kimsenin kendilerini görmediği yerlerde) Rablerinden korkanlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. (67/Mülk, 12)

13 . Sözünüzü ister gizleyin ister açıktan söyleyin (Allah için birdir). Çünkü O, sinelerde saklı olanı bilir. (67/Mülk, 13)

14 . Hiç yarattığını bilmez mi? O, (lütuf ve ihsan sahibi, en küçük şeylere ilmiyle nüfuz edip haberdar olan) El-Latîf, (her şeyden haberdar olan) El-Habîr’dir. (67/Mülk, 14)

15 . Sizin için yeryüzünü zelil (üzerinde yaşamaya elverişli) kılan O’dur. O’nun yollarında yürüyün ve rızkından yiyin. Diriliş O’nadır. (67/Mülk, 15)

16 . Gökte olan (Allah)’ın sizi yere geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz? O zaman onun aniden sarsıldığını (görürsünüz). (67/Mülk, 16)

17 . Gökte olan (Allah)’ın üzerinize taş yağdıran bir kasırga göndermesinden emin mi oldunuz? Uyarımın nasıl olduğunu bileceksiniz! (67/Mülk, 17)

18 . Andolsun ki, onlardan öncekiler de yalanlamıştı. Nasılmış benim inkârım? (67/Mülk, 18)

19 . Üstlerinde saflar hâlinde dizilmiş ve kanat açıp kapayan kuşları görmüyorlar mı? Onları, (hava boşluğunda) Rahmân’dan başkası tutmuyor. Şüphesiz ki O, her şeyi görendir. (67/Mülk, 19)

20 . Rahmân’ın dışında size yardım edecek ordularınız kimmiş? Kâfirler ancak bir aldanma içindelerdir. (67/Mülk, 20)

21 . Rızkınızı kestiği takdirde, (Allah’ın dışında) sizlere rızık verecek kimmiş? (Hayır, öyle değil!) İşin aslı onlar bir inat/başkaldırı ve hoşnutsuzluk içinde diretiyorlar. (67/Mülk, 21)

22 . Acaba başı önünde (sağına soluna bakmadan) yürüyen mi, yoksa dosdoğru yol üzerinde dümdüz/dimdik yürüyen mi? (Söyleyin bakalım: Bu ikisinden hangisi) hidayet ehli olmaya layıktır? (67/Mülk, 22)

23 . De ki: “Sizi yoktan var eden, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!” (67/Mülk, 23)

24 . De ki: “Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O’dur. Ve O’na haşrolunacak (diriltilip huzurunda toplanacaksınız).” (67/Mülk, 24)

25 . Derler ki: “Şayet doğru söylüyorsanız, (bize) vadettiğiniz (azap) ne zaman? (Gelsin de görelim!)” (67/Mülk, 25)

26 . De ki: “(Kıyamete dair) bilgi, yalnızca Allah’ın yanındadır. Ben ise ancak apaçık bir uyarıcıyım.” (67/Mülk, 26)

27 . (Azabı) yakınlaşmış gördükleri zaman, kâfirlerin yüzleri kötü bir hâl aldı. Denildi ki: “İşte bu (ne zamanmış diye inkâr ettiğiniz ve) gerçekleşmesini talep ettiğiniz şeydir.” (67/Mülk, 27)

28 . De ki: “Görüşünüz nedir? (Söylesenize!) Şayet Allah beni ve beraberimdekileri helak etse ya da bize merhamet etse, kâfirleri can yakıcı azaptan kim koruyacak?” (67/Mülk, 28)

29 . De ki: “O Rahmân’dır. Biz O’na iman ettik ve yalnızca O’na tevekkül ettik. Kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında bileceksiniz/anlayacaksınız.” (67/Mülk, 29)

30 . De ki: “Görüşünüz nedir? (Söylesenize!) Şayet suyunuz yerin dibine geçse (kaybolsa), kim size kaynak suyu getirebilir?” (67/Mülk, 30)

https://tevhidmeali.com/sure/mulk-suresi

Tevhid Meali sitesine ulaşmak için:
https://tevhidmeali.com/

Whatsapp İletişim:
+90 535 766 45 45

#Kıraat #Kuran #TevhidMeali #EnesYelgün
Mülk suresi

more » « less
Video Language:
Arabic
Duration:
05:29
http://www.youtube.com/watch?v=AzDnilG6M-c
Format: Youtube
Primary
Original
Added   by Arda Temiz
Format: Youtube
Primary
Original
This video is part of Amara Public.

Subtitles download

Completed subtitles (1)