Return to Video

Çocuklar yardım isteme konusunda yetişkinlere ne öğretebilir

  • 0:02 - 0:05
    Daha iyi bir insan olmak hakkında
    çocuklardan ne öğrenebiliriz?
  • 0:05 - 0:07
    Arkadaşlarına oldukça sadıklar,
  • 0:07 - 0:10
    savunmada, özür dilemede
    ve affetmede hızlılar.
  • 0:10 - 0:12
    Ama eski bir anaokulu öğretmeni olarak
  • 0:12 - 0:15
    - kalbimde her zaman
    bir anaokulu öğretmeni olarak -
  • 0:15 - 0:17
    yardım istemekle ilgili onlardan aldığım
  • 0:17 - 0:20
    şaşırtıcı bir dersi sizinle
    paylaşmak isterim.
  • 0:20 - 0:21
    İnsan davranışlarını seviyorum,
  • 0:21 - 0:24
    farklı durum ve ortamlarda nasıl
    farklı davrandığımızı
  • 0:24 - 0:27
    ve tatlı, beş yaşında, harika yanaklı,
  • 0:27 - 0:30
    sıcak, sabah kucaklamaları vermek için
    muhteşem boy uzunluğuna sahip
  • 0:30 - 0:34
    ve bir beşlik için neredeyse
    rekabetçi bu çocuklar çok ilginçler.
  • 0:34 - 0:36
    İlk sınıfımın adı Mars sınıfıydı.
  • 0:37 - 0:40
    On öğrencim vardı
    ve her biri karakter doluydu.
  • 0:40 - 0:43
    Ama asla unutmayacağım bir çocuk vardı.
  • 0:43 - 0:45
    Ona Sam diyelim.
  • 0:45 - 0:48
    Sam sadece beş yaşında olduğunu
    unutmuş gibi davranırdı.
  • 0:49 - 0:50
    Çok özgürdü.
  • 0:50 - 0:53
    Sadece kendi ayakkabı bağcıklarını
    nasıl bağlayacağını değil,
  • 0:53 - 0:56
    diğer çocukların bağcıklarını nasıl
    bağlayacağını da biliyordu.
  • 0:56 - 0:59
    Aynı zamanda eve asla
    kirli termos götürmezdi
  • 0:59 - 1:01
    çünkü yemekten sonra onu temizlerdi.
  • 1:01 - 1:04
    Eğer kıyafetlerini değiştirmesi gerekse
  • 1:04 - 1:07
    çok sessiz ve gizli
    bir şekilde kendisi yapardı.
  • 1:07 - 1:09
    Çok fazla yardım istemezdi
  • 1:09 - 1:12
    ama sınıf arkadaşlarının
    yardımına yetişen ilk kişiydi.
  • 1:12 - 1:17
    Çok acı olduğu için kimçilerini
    bitirmeleri gibi konularda yardım ederdi.
  • 1:17 - 1:20
    Öğretmenlere karşı herhangi
    bir sevgi göstermeyi sevmezdi
  • 1:20 - 1:22
    ve ''havalı çocuk'' olarak gelirdi.
  • 1:22 - 1:25
    Eğer ona sabah kucaklaması
    verdiyseniz gözlerini devirir
  • 1:25 - 1:28
    ve memnuniyetsizliğini göstermek için
    komik yüz ifadeleri yapardı
  • 1:28 - 1:31
    ama eğer sabah kucağı almamışsa
    orada da durup beklerdi.
  • 1:31 - 1:35
    O kadar akıllı ve güvenilirdi ki
    ben bile beş yaşında olduğunu unuturdum.
  • 1:35 - 1:36
    Yeni bir öğretmen olarak
  • 1:36 - 1:39
    daha deneyimli öğretmenlerin
    kendi öğrencileriyle
  • 1:39 - 1:42
    nasıl etkileşim kurduğunu
    gözlemleyerek çok zaman geçirdim.
  • 1:42 - 1:44
    Tuhaf bir şey fark ettim:
  • 1:44 - 1:47
    Sıklıkla çocuklar düştüğü zaman
    hemen ağlamaya başlamazlar.
  • 1:48 - 1:50
    Şaşkın bir şekilde ayağa kalkarlar,
  • 1:50 - 1:52
    karar vermeye
    çalışıyormuş gibi görünürler,
  • 1:52 - 1:53
    ''Az önce ne oldu?''
  • 1:53 - 1:55
    ''Bu ağlamam için
    yeterince büyük bir olay mı?
  • 1:55 - 1:57
    Acıyor mu? Neler oluyor?''
  • 1:57 - 2:01
    Genellikle bir yetişkinle göz göze gelene
    kadar çocuklar iyi olacaktır,
  • 2:01 - 2:04
    güvendikleri ve onlar için
    bir şey yapabilecek biri.
  • 2:04 - 2:08
    Gözler kitlenir
    ve sonra gözyaşlarına boğulurlar.
  • 2:08 - 2:11
    Bunu fark ettiğim zaman
    bana da böyle olmasını istedim
  • 2:11 - 2:14
    çünkü bana göre bu,
    bir çocuğun güvenini kazandınız demekti
  • 2:14 - 2:17
    ve onlara herhangi bir şeyde
    yardım edebileceğiniz kanıtlanmıştı.
  • 2:17 - 2:18
    Onlar için bir kahramandınız.
  • 2:19 - 2:21
    Diğer öğretmenleri izlemekle
    haftalar geçirdim,
  • 2:21 - 2:25
    çocuklar onlara gözyaşları ile koşardı
    ve ben kıskançlıkla izlerdim.
  • 2:25 - 2:26
    Çok kıskandım.
  • 2:26 - 2:29
    Demek istediğim tabii ki
    çocukların düşmesini istemedim,
  • 2:29 - 2:33
    ama o onaylanma anını istedim,
    bir çocuğun ona yardım edebilecek kişi
  • 2:33 - 2:35
    olduğuma dair yeterli
    güveni kazandığım anı.
  • 2:35 - 2:38
    Sonra sonunda gerçekleşti.
  • 2:38 - 2:39
    Güzel bir gündü.
  • 2:39 - 2:42
    Kapalı oyun alanında
    teneffüs sırasındaydı.
  • 2:42 - 2:43
    Çocuklar oynuyordu
  • 2:43 - 2:47
    ve bense bazı şeyleri yan kapıdaki
    öğretmenler odasında üste üste koyuyordum,
  • 2:47 - 2:50
    çünkü öğretmenler sonsuza kadar
    bir şeyleri üst üste koyuyor,
  • 2:50 - 2:54
    Sonra bir çocuğun bağırdığını duydum,
    ''Öğretmenim, öğretmenim, Sam düştü.''
  • 2:54 - 2:56
    Dışarı çıktım, Sam'i aradım
  • 2:56 - 2:59
    ve işte oradaydı, çok şaşkın görünüyordu,
  • 2:59 - 3:02
    sanki çift haneli rakamları
    toplamaya çalışıyormuş gibi.
  • 3:02 - 3:06
    Sonra bana baktı,
    gözlerimiz kilitlendi ve oldu.
  • 3:06 - 3:08
    Alt dudağı titremeye başladı
  • 3:08 - 3:11
    ve küçük gözleri yaşlarla dolmaya başladı.
  • 3:11 - 3:15
    Sonra bana koşarak
    gözyaşlarına boğuldu ve muhteşemdi.
  • 3:15 - 3:17
    O anı asla unutmayacağım.
  • 3:17 - 3:20
    Onu sakinleştirmek için büyük bir
    kucak vermeme izin verdi
  • 3:20 - 3:23
    ve iki ayağına takılıp
    düştüğü ortaya çıktı
  • 3:23 - 3:26
    yani yerden başka azarlanacak kimse yoktu.
  • 3:26 - 3:28
    İncinmediğine emin olmak için
    onu kontrol ettik
  • 3:28 - 3:31
    ve tek bir morluk olmadan
    üstesinden geldi.
  • 3:31 - 3:33
    Garip bir şekilde işte o andı,
  • 3:33 - 3:35
    orada Sam'e yardım etmek için
    olduğumu hissetmedim
  • 3:35 - 3:37
    ama bunun yerine o
    bana bu hediyeyi veriyordu,
  • 3:37 - 3:39
    ona yardım etme imkanını.
  • 3:39 - 3:43
    Bu kelimelere dökmekte
    zorlandığım çok garip bir şey.
  • 3:43 - 3:46
    Zayıflığı ile bana bir şey
    yapabilecekmişim gibi
  • 3:46 - 3:47
    yardım için gelmesinin
  • 3:48 - 3:53
    bana güç verdiğini
    düşünebilirsiniz ama o an tam tersiydi
  • 3:53 - 3:55
    ve güç daha da ona kaydı.
  • 3:56 - 3:58
    Yardımının istenmesi bir ayrıcalık,
  • 3:58 - 4:01
    birine bir şey yapabilmek için bir hediye,
  • 4:01 - 4:04
    özellikle onların
    kırılganlığından kaynaklanıyorsa.
  • 4:04 - 4:06
    Anaokulunda öğrendiğim her şey ile
  • 4:06 - 4:08
    veya anaokulunda ''öğreterek''
    öğrendiklerimle
  • 4:08 - 4:10
    dünyada diğer şeyleri keşfetmeye gittim.
  • 4:11 - 4:12
    Dokuz yıl sonra,
  • 4:12 - 4:15
    Yoğun olarak gönüllülerle
    çalışan bir pozisyonda
  • 4:15 - 4:18
    proje yönetimi uzmanları için
    kurulmuş bir derneğe girdim.
  • 4:18 - 4:21
    Gönüllülerle çalışmak harika bir deneyim
  • 4:21 - 4:24
    ama keşke uyarılsaydım
    dediğim bazı şeyler var,
  • 4:24 - 4:26
    mesela nasıl sınır konulacağı.
  • 4:26 - 4:29
    ''Çünkü onlar gönüllüler.''
    denilen tavşan deliğine
  • 4:29 - 4:31
    düşmek çok kolay.
  • 4:31 - 4:33
    Gece aramaları mı?
  • 4:33 - 4:35
    Evet, çünkü onlar gönüllü
    ve gün boyu çalışıyorlar.
  • 4:35 - 4:39
    İş gezileri yoğunlukla sadece
    hafta sonları mı?
  • 4:39 - 4:42
    Evet, çünkü onlar gönüllüler
    ve gün boyu çalışıyorlar.
  • 4:42 - 4:46
    Kendi sırtımı sıvazlamak gibi olmasın
    ama işimde oldukça iyiyim.
  • 4:46 - 4:48
    Kurduğum ilişkileri geliştiriyordum.
  • 4:49 - 4:52
    Birinin güvenini kazanıp kazanmadığımı
    test etmenin en iyi yolu
  • 4:52 - 4:55
    bana gelip yardım istemeleriydi.
  • 4:55 - 4:56
    Bunu sevmiştim.
  • 4:56 - 4:57
    Her zaman yıl sonu molası verirdik
  • 4:57 - 5:00
    ve bir sonraki sene için ne olmak
    istediğimizi konuşurduk.
  • 5:00 - 5:03
    Benim anahtar kelimelerim hep
    ''yardım'' veya ''yardımsever''di.
  • 5:03 - 5:06
    Problem sadece yardımsever olmam değildi.
  • 5:06 - 5:08
    Zamanla üzerime, her zaman meşgul olmak
  • 5:08 - 5:10
    ve iyi bir iş çıkarmak için
  • 5:10 - 5:12
    daha da çok baskı bindirdim.
  • 5:12 - 5:16
    Çok geçmeden kendi değerim
    işteki performansımla ilgili hale geldi
  • 5:16 - 5:18
    ki bu genellikle bir felaket tarifi demek.
  • 5:18 - 5:21
    Ama endişelenmeyin, çünkü en iyi
    savunma mekanizmasına sahiptim,
  • 5:21 - 5:23
    ki bu da inkar etmekti,
  • 5:23 - 5:25
    daha çok işle dikkat dağıtmak
  • 5:25 - 5:26
    ve içmekti--
  • 5:26 - 5:27
    ve daha da fazlası.
  • 5:27 - 5:29
    Yardımsever, özgür
  • 5:29 - 5:32
    ve harika Sam olmakla o kadar meşguldüm ki
  • 5:32 - 5:34
    ihtiyacım olduğunda nasıl
    yardım istendiğini unuttum.
  • 5:34 - 5:36
    Tek yapmam gereken sormaktı
  • 5:36 - 5:39
    ve yardım istemenin gerçekten
    hediye olduğuna inanıyorsam
  • 5:39 - 5:41
    o zaman ben de daha sık yapmalıydım,
    değil mi?
  • 5:42 - 5:44
    Öğütlediğimiz şeyi
    her zaman uygulamıyoruz
  • 5:44 - 5:45
    ama iki yıl önce
  • 5:45 - 5:47
    büyük şişko bir hatırlatmayla tokatlandım.
  • 5:47 - 5:51
    Tükendiğimi söylemek o zaman
    yetersiz bir ifadeydi
  • 5:51 - 5:53
    ama savunma mekanizmam
    yani içmek sayesinde,
  • 5:53 - 5:55
    harika vakit geçiriyormuşum
    gibi görünüyordu.
  • 5:56 - 5:57
    Ama bir gün,
  • 5:57 - 5:59
    aynı parktaki Sam gibi
  • 5:59 - 6:01
    kendi ayaklarıma takıldım.
  • 6:02 - 6:03
    Bayıldım
  • 6:03 - 6:06
    ve ayağımda kırık cam parçalarından
    oluşan kocaman bir kesikle uyandım,
  • 6:06 - 6:08
    ağlamaktan şişmiş gözlerle
  • 6:08 - 6:11
    ve çok kısılmış bir sesle
    muhtemelen feryat ediyordum.
  • 6:12 - 6:15
    Gerçekte ne olduğuyla ilgili
    pek fazla anım yok
  • 6:15 - 6:18
    ama kızgın, üzgün ve korkmuş
    hissettiğimi hatırlıyorum.
  • 6:19 - 6:21
    Şimdi beni neredeyse
    10 dakikadır tanıyorsunuz
  • 6:21 - 6:24
    ama bunun gerçekten
    bana benzemedğini söyleyebilirsiniz
  • 6:24 - 6:28
    yani ne olduğu ile ilgili
    aklım başıma geldiğinde şoktaydım.
  • 6:28 - 6:31
    Yardıma ihtiyacım olduğunu söylemekten
    başka bir yol yoktu,
  • 6:31 - 6:34
    bir tür terapi yardımı
  • 6:34 - 6:37
    ama aynı zamanda bu durumdan
    çıkmamı sağlayacak bir yardım olabilirdi.
  • 6:37 - 6:39
    Hayatımın dibine vurduğum
    anlardan biriydi
  • 6:39 - 6:40
    ve o anda bile
  • 6:40 - 6:44
    beynim sorun çözme modunda
    hiper hızda çalışıyordu.
  • 6:44 - 6:46
    Bu konuda ne yapmalıyım?
  • 6:46 - 6:49
    Eğer bunu düzeltmezsem
    daha çok hayal kırıklığına uğrayacağım.
  • 6:49 - 6:52
    Eğer bunu çözmezsem
    o zaman daha da başarısız olacağım.
  • 6:53 - 6:55
    Bunlar o zaman kafamda dönen düşüncelerdi
  • 6:55 - 6:58
    ve yardım isteyebileceğim
    aklıma bile gelmedi.
  • 6:58 - 7:02
    Çevrem beni önemseyen
    ve yardım etmek isteyen
  • 7:02 - 7:05
    çokça insanla çevriliydi
    ama onları göremiyordum.
  • 7:05 - 7:09
    Sonunda yakın arkadaşım
    beni omuzlarımdan tutup
  • 7:09 - 7:11
    yardım istemeye zorlamak zorunda kaldı.
  • 7:12 - 7:14
    ''Bunu yapabilir misin?''
  • 7:14 - 7:15
    ''Hayır.''
  • 7:15 - 7:16
    ''Yardıma ihtiyacın var mı?''
  • 7:17 - 7:18
    ''Evet.''
  • 7:18 - 7:20
    ''Sana yardım edebilir miyim?''
  • 7:20 - 7:21
    ''Evet.''
  • 7:21 - 7:25
    ''Seni seven ve önemseyenleri sana
    yardım etmeleri için getirebilir miyim?''
  • 7:25 - 7:26
    ''Evet.''
  • 7:26 - 7:29
    Bu benim öğretmenimle gözlerimin
    kitlendiği yetişkin versiyonumdu.
  • 7:29 - 7:30
    Tam o anda,
  • 7:30 - 7:33
    ''Evet, bana yardım edebilirsin,''
    der demez
  • 7:33 - 7:34
    ümit karıncalanmalarını
  • 7:34 - 7:36
    ve bir şekilde konrolü
    geri almayı hissettim.
  • 7:36 - 7:38
    Bunu düşündüğümüzde
  • 7:38 - 7:40
    tüm çocukluğumuzu yardım isteyerek geçirip
  • 7:40 - 7:42
    ve kendine güvenen insanlar olarak
  • 7:42 - 7:45
    büyümemiz beklentisi çok garip değil mi
  • 7:45 - 7:47
    ve bu konuda o kadar uzmanlaşıyoruz ki
  • 7:47 - 7:50
    yardım istemenin normal olduğu
    konusunda uyarılmamız gerekiyor.
  • 7:50 - 7:53
    Sonra, o an bir çok şeyi fark etmem
    konusunda bana çok yardımcı oldu.
  • 7:53 - 7:56
    Diğerlerine yardım etmekten çok mutluyum
    ve bunu seviyorum.
  • 7:56 - 7:59
    Neden diğerleri
    bana yardım etmek istemesin ki?
  • 7:59 - 8:00
    Daha da önemlisi,
  • 8:00 - 8:03
    neden diğerlerinin dünyadaki Sam'lere
    yardım etmekten gelen mutluluğu
  • 8:03 - 8:06
    tatmasını istemeyeyim ki?
  • 8:06 - 8:08
    Hepimiz hayatta en iyi Sam'ler
    olmak isteriz,
  • 8:08 - 8:11
    güçlü, özgür olmak
    ve kendimize güvenmek isteriz
  • 8:11 - 8:13
    ama her zaman olmak zorunda değiliz.
  • 8:13 - 8:16
    Daha çok yardım istemeye başlayalım
  • 8:16 - 8:19
    çünkü Sam'lere yardım etmek
    bir ayrıcalık ve armağan.
  • 8:19 - 8:21
    Teşekkür ederim.
Title:
Çocuklar yardım isteme konusunda yetişkinlere ne öğretebilir
Speaker:
YeYoon Kim
Description:

Yardıma mı ihtiyacınız var? Öğrencilerinden, yardım istemenin ne kadar cesaret gerektiren bir şey olabileceğini öğrenmiş eski bir anaokulu öğretmeni olan YeYoon Kim ''Yardım istemek normal'' diyor. Hayatının en zorlu dönemlerinden birini paylaşan Kim, zor zamanlarda sevdiklerinizden gelebilecek olan mutluluğu keşfediyor ve bizi daha çok yardım istemeye yönlendiriyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
08:34

Turkish subtitles

Revisions