0:00:01.370,0:00:04.579 Soğuk, güneşli bir Mart günüydü. 0:00:05.318,0:00:07.875 Riga'da cadde boyunca yürüyordum. 0:00:08.796,0:00:12.042 Kış mevsiminin yavaş yavaş [br]bittiğini hatırlıyorum. 0:00:12.066,0:00:14.813 Hâlâ etrafta biraz kar vardı 0:00:14.837,0:00:17.827 ama kaldırım temiz ve kuruydu. 0:00:18.151,0:00:19.396 Eğer Riga'da yaşadıysanız 0:00:19.420,0:00:24.795 baharın getirdiği ilk işaretlerin [br]verdiği rahatlık hissini bilirsiniz 0:00:24.819,0:00:27.525 ve o, vıcık vıcık kar [br]ve çamur karışımından 0:00:27.549,0:00:29.798 güçlükle yürümek [br]zorunda değilsinizdir. 0:00:30.099,0:00:33.262 Orada gezintimin tadını çıkarırken 0:00:33.286,0:00:38.675 aniden önümdeki kaldırıma basılmış, 0:00:38.699,0:00:40.824 koyu gri tuğlaların üstüne yazılmış 0:00:41.177,0:00:44.956 beyaz harflerden oluşan [br]bir duvar yazısı fark ettim. 0:00:44.980,0:00:51.089 "Sorumluluğunuz nerede?" diyordu. 0:00:52.904,0:00:55.138 Bu soru beni olduğum yerde durdurdu. 0:00:56.102,0:00:59.789 Orada durup anlamını düşünürken 0:00:59.813,0:01:04.964 Riga Belediyesi Sosyal Yardım [br]Bakanlığı'nın önünde durduğumu fark ettim. 0:01:05.660,0:01:09.490 Demek ki bu duvar yazısının[br]sahibi her kimse, 0:01:09.514,0:01:14.115 bu soruyu sosyal yardıma başvurmaya [br]gelen insanlara soruyordu. 0:01:15.845,0:01:17.303 O kış, 0:01:17.327,0:01:22.719 Letonya'daki finansal krizin sonuçları [br]hakkında araştırma yapıyordum. 0:01:22.743,0:01:27.256 Küresel Mali Kriz 2008 yılında[br]patlak verdiğinde 0:01:27.280,0:01:30.439 Letonya'nın küçük ve açık ekonomisi [br]çok zarar gördü. 0:01:30.439,0:01:32.419 Bilanço defterlerini dengelemek için 0:01:32.419,0:01:35.412 Letonya hükûmeti, bir iç devalüasyon [br]stratejisi edindi. 0:01:35.436,0:01:40.011 Esasında bu, sert bir biçimde kamu [br]bütçesinin harcamalarını azaltmak demekti. 0:01:40.035,0:01:42.890 Yani kamu çalışanlarının [br]maaşlarını kesmek, 0:01:42.914,0:01:44.799 sivil kamu hizmetlerini azaltmak, 0:01:44.799,0:01:47.463 işssizlik parasını ve diğer [br]sosyal yardımları kesmek 0:01:47.487,0:01:49.001 ve vergileri arttırmak demekti. 0:01:49.720,0:01:53.028 Annem, hayatı boyunca bir[br]tarih öğretmeni olarak çalışmıştı. 0:01:53.575,0:01:59.032 Tasarruf etmek, onun için [br]aniden maaşının %30'unun 0:01:59.056,0:02:00.539 kesilmesini görmek demekti. 0:02:00.563,0:02:03.773 Annemin bulunduğu ya da daha kötü durumda [br]olan birçok insan vardı. 0:02:03.797,0:02:08.530 Bu krizin bedeli, sıradan Letonyalıların [br]omuzlarına bindirilmişti. 0:02:10.056,0:02:13.101 Krizin ve tasarruf etmenin sonucunda 0:02:13.125,0:02:17.632 Letonya ekonomisi iki yıllık [br]bir dönemde %25 küçüldü. 0:02:17.656,0:02:20.524 Sadece Yunanistan, [br]karşılaştırılabilir bir ölçekte 0:02:20.548,0:02:22.387 ekonomik daralmadan muzdarip olmuştu. 0:02:23.772,0:02:27.091 Ama Yunanlar, Atina'da [br]sürekli ve sıklıkla şiddetli 0:02:27.115,0:02:31.260 prostestolar yaparak [br]aylarca sokaktaydılar. 0:02:31.284,0:02:34.452 Riga'daki herkes ise sessizdi. 0:02:35.504,0:02:39.218 Önde gelen ekonomistler "The New York [br]Times" gazetesinin köşe yazılarında 0:02:39.242,0:02:42.859 tasarruf etme rejiminin bu ilginç ve aşırı 0:02:42.883,0:02:45.074 Letonyalı tecrübesi hakkında[br]kavga ediyorlardı 0:02:45.098,0:02:46.971 ve Letonyalı toplumun buna 0:02:46.995,0:02:50.253 nasıl katlandığına inanamayarak [br]olanı izliyorlardı. 0:02:50.607,0:02:52.460 O zamanlar Londra'da okuyordum 0:02:52.484,0:02:55.218 ve oradaki işgal hareketini, 0:02:55.242,0:02:57.740 şehirden şehire nasıl[br]yayıldığını hatırlıyorum. 0:02:57.764,0:02:59.893 Madrid'den New York'a oradan Londra'ya. 0:02:59.917,0:03:02.472 %99'a karşı %1. 0:03:02.496,0:03:03.808 Hikâyeyi biliyorsunuz. 0:03:04.534,0:03:06.891 Ama Riga'ya vardığımda 0:03:06.915,0:03:09.283 işgalin yankıları yoktu. 0:03:09.897,0:03:12.147 Letonyalılar sadece buna katlanıyorlardı. 0:03:12.889,0:03:17.076 Yerel bir tabirle, istemeden yapılması [br]gerekeni yapıyorlardı. 0:03:18.202,0:03:19.964 Doktora araştırmam için 0:03:19.988,0:03:24.497 Sovyet öncesi dönemde devlet-vatandaş[br]ilişkisinin Letonya'da nasıl değiştiği 0:03:24.521,0:03:26.188 üzerine çalışmak istedim. 0:03:26.212,0:03:28.531 Araştırma yeri olarak da 0:03:28.555,0:03:30.003 işsizlik ofisini seçtim. 0:03:30.554,0:03:34.013 2011'in sonbaharında oraya gittiğimde 0:03:34.037,0:03:37.833 "Aslında krizlerin etkilerinin [br]nasıl vuku bulduğuna 0:03:37.857,0:03:41.048 ve krizden en kötü şekilde etkilenen, [br]işlerini kaybeden insanların 0:03:41.048,0:03:46.784 nasıl tepki verdiğine ilk elden [br]şahit oluyorum." dedim. 0:03:47.668,0:03:52.591 İşsizlik ofisinde tanıştığım insanlarla[br]röportaj yapmaya başladım. 0:03:53.954,0:03:58.668 Hepsi iş arayan olarak kayıt olmuşlardı [br]ve devletten biraz yardım bekliyorlardı. 0:03:58.692,0:04:03.181 Ama çok geçmeden bu yardımın belirli [br]bir türde olduğunu keşfediyordum. 0:04:03.205,0:04:04.757 Biraz nakit para yardımı vardı 0:04:04.781,0:04:09.289 ama çoğunlukla devlet yardımı çeşitli [br]sosyal programlar biçiminde oluyordu 0:04:09.313,0:04:11.747 ve bu programların en büyüğü 0:04:11.771,0:04:14.720 "Rekabeti Arttıran Aktiviteler" [br]olarak adlandırılıyordu. 0:04:15.279,0:04:17.567 Esasında işsizlerin katılmaya[br]teşvik edildiği 0:04:17.567,0:04:19.930 bir dizi seminerden oluşan bir programdı. 0:04:19.954,0:04:22.844 Ben de onlarla bu seminerlere [br]katılmaya başladım 0:04:23.975,0:04:26.627 ve birkaç paradoks dikkatimi çekti. 0:04:27.048,0:04:28.532 Hayal edin: 0:04:29.435,0:04:32.274 Kriz hâlâ sürüyor, 0:04:32.298,0:04:34.412 Letonya'nın ekonomisi daralıyor, 0:04:34.436,0:04:36.516 neredeyse kimseyi işe almıyorlar 0:04:36.540,0:04:38.029 ve biz orada 0:04:38.053,0:04:41.076 küçük, iyi aydınlatılmış o sınıfta 0:04:41.100,0:04:43.358 15 kişilik bir grup olarak,[br]iş piyasasında 0:04:43.382,0:04:47.988 başarılı olmamızı engellediği [br]söylenen kişisel güçlü yanlarımızın, 0:04:48.012,0:04:51.103 zayıflıklarımızın ve içimizdeki [br]uğursuzlukların olduğu listeler 0:04:51.127,0:04:52.691 üzerinde çalışıyoruz. 0:04:53.727,0:04:56.614 En büyük yerel banka kurtarılırken 0:04:56.638,0:05:01.244 ve bu kurtarmanın bedeli [br]nüfusun omuzlarına yüklenirken 0:05:01.268,0:05:06.669 bir daire içinde oturuyor[br]ve stresli hissettiğimizde 0:05:06.693,0:05:08.557 derin bir nefes almayı öğreniyoruz. 0:05:08.581,0:05:11.457 (Derin bir nefes alır) 0:05:13.265,0:05:15.716 İpotekli evlere el konulurken 0:05:15.740,0:05:18.292 ve binlerce insan göç ederken 0:05:18.316,0:05:22.115 bize büyük hayaller kurmamız [br]ve hayallerimizi takip etmemiz söylendi. 0:05:23.524,0:05:24.689 Bir sosyolog olarak 0:05:24.713,0:05:29.234 sosyal politikaların devlet ve vatandaş [br]arasındaki iletişimin 0:05:29.258,0:05:31.180 önemli bir biçimi olduğunu biliyorum. 0:05:31.753,0:05:33.498 Bu programda verilen mesaj, 0:05:33.522,0:05:36.236 eğitimcilerden birinin sözlerini [br]dile getirmek gerekirse, 0:05:36.236,0:05:37.026 "Sadece yap." 0:05:37.026,0:05:39.159 Tabii ki de Nike'dan alıntı yapıyordu. 0:05:39.478,0:05:43.622 Devlet sembolik olarak işsiz insanlara [br]bir mesaj gönderiyordu; 0:05:43.646,0:05:47.343 daha aktif olmalısınız,[br]daha çok çalışmalısınız, 0:05:47.367,0:05:50.642 kendinizi geliştirmelisiniz,[br]içinizdeki uğursuzlukları yenmelisiniz, 0:05:50.666,0:05:52.588 kendinize daha fazla güvenmelisiniz. 0:05:52.588,0:05:56.409 Sanki işsiz olmak onların [br]kişisel başarısızlıklarıymış gibi. 0:05:57.038,0:05:59.616 Krizin ızdırapları, 0:05:59.640,0:06:02.781 derin ve düşünceli nefes almakla 0:06:02.805,0:06:04.667 birisinin vücudunda üstesinden gelinen 0:06:04.691,0:06:07.699 bireysel bir stres tecrübesi [br]olarak muamele gördü. 0:06:10.019,0:06:14.020 Bireylerin sorumluluğuna [br]vurgu yapan bu tarz programlar 0:06:14.044,0:06:17.095 gitgide dünya genelinde yaygınlaştı. 0:06:17.119,0:06:20.876 Sosyolog Loic Wacquant'ın[br]"Neoliberal İnsan Başlı At Devleti" 0:06:20.900,0:06:23.693 olarak adlandırdığı [br]bir yükselişin parçasılar. 0:06:23.717,0:06:26.022 Sizin de anımsayacağınız üzere [br]insan başlı at, 0:06:26.022,0:06:28.382 Antik Yunan kültüründeki [br]mitolojik bir yaratık. 0:06:28.382,0:06:29.835 Yarı insan yarı canavar. 0:06:29.859,0:06:34.788 Üst bedeni bir insan bedeniyken [br]alt bedeni bir atın gövdesinden oluşuyor. 0:06:34.812,0:06:37.395 İnsan Başlı At Devleti, 0:06:37.419,0:06:42.251 alt tabakadakiler hor görülüp kaçışırken 0:06:42.275,0:06:45.482 insan yüzünü üst tabakaya dönen 0:06:45.506,0:06:46.755 bir devlet demek. 0:06:46.779,0:06:49.253 Yani zirvedeki yüksek gelirliler[br]ve büyük işletmeler 0:06:49.277,0:06:52.827 vergi indirimi ve diğer destekleyici [br]politikalardan yararlanırken 0:06:52.851,0:06:55.347 işsizlerden ve yoksullardan 0:06:55.371,0:06:58.677 devletin yardımı için [br]değerli olduklarını kanıtlamaları, 0:06:58.701,0:07:00.892 ahlaki anlamda [br]disiplinli olmaları isteniyor, 0:07:00.892,0:07:03.932 sorumsuz, pasif ya da tembel [br]olarak damgalanıyor 0:07:03.956,0:07:06.207 ya da sıklıkla suçlu muamelesi görüyorlar. 0:07:07.065,0:07:10.644 Letonya'da 90'lardan beri kesin olarak 0:07:10.668,0:07:12.947 mevcut olan bir [br]İnsan Başlı At devletimiz var. 0:07:12.971,0:07:17.221 Örneğin, bu yıla kadar yürürlükte olan [br]sabit gelir vergisini düşünelim. 0:07:17.245,0:07:19.596 Bu vergi, en çok kazanan[br]insanların yararınayken 0:07:19.620,0:07:23.374 nüfusun dörtte biri yoksulluk içinde [br]yaşamaya devam ediyor. 0:07:23.820,0:07:29.070 Kriz ve tasarruf etme bu tarz sosyal [br]eşitsizlikleri daha da kötü hâle getirdi. 0:07:29.094,0:07:33.553 Bankaların başkenti ve varlıklı [br]insanlar korunurken 0:07:33.577,0:07:35.339 en çok kaybeden insanlara 0:07:35.363,0:07:38.611 bireysel sorumlulukla ilgili [br]dersler öğretiliyordu. 0:07:40.097,0:07:44.442 O seminerlerde tanıştığım[br]insanlarla konuşurken 0:07:44.466,0:07:46.724 sinirli olmalarını bekliyordum. 0:07:47.158,0:07:48.492 Bireysel sorumlulukla ilgili 0:07:48.492,0:07:51.358 olan bu derslere [br]karşı çıkmalarını bekliyordum. 0:07:51.382,0:07:55.716 Ne de olsa kriz onların suçu değildi [br]yine de yüküne katlanıyorlardı. 0:07:56.417,0:07:59.668 Ama insanlar benimle [br]hikâyelerini paylaştıkça 0:07:59.692,0:08:02.228 sorumluluk fikrinin gücü 0:08:02.252,0:08:06.483 tekrar tekrar dikkatimi çekti. 0:08:07.596,0:08:10.085 Tanıştığım insanlardan [br]bir tanesi Žanete'ydi. 0:08:11.299,0:08:14.289 23 yıl çalışmıştı, 0:08:14.313,0:08:18.767 Riga'daki meslek okulunda dikiş [br]ve diğer el işlerini öğretmişti. 0:08:18.791,0:08:21.110 Şimdi ise kriz ortaya çıktı 0:08:21.134,0:08:24.253 ve okul, tasarruf etme [br]tedbiri olarak kapatıldı. 0:08:24.277,0:08:30.211 Eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması[br]kamu parasını korumanın bir yoluydu. 0:08:30.235,0:08:33.333 Ülke genelinde 10.000 [br]öğretmen işini kaybetti 0:08:33.333,0:08:34.963 ve Žanete de onlardan biri. 0:08:34.963,0:08:37.896 İşini kaybetmenin onu çaresiz bir duruma 0:08:37.920,0:08:40.662 soktuğunu bana [br]anlattıklarından biliyorum. 0:08:40.686,0:08:44.879 Boşanmış ve ihtiyaçlarını karşılaması[br]gereken 2 genç çocuğu var. 0:08:44.903,0:08:47.393 Yine de konuşurken 0:08:47.417,0:08:51.587 krizin gerçekten bir fırsat[br]olduğunu söyledi. 0:08:52.579,0:08:56.080 "Bu sene 50 yaşına giriyorum, 0:08:56.104,0:09:01.030 sanırım hayat bana bu şansı etrafıma [br]bakmam ve durmam için verdi. 0:09:01.054,0:09:03.429 Çünkü bunca yıl aralıksız çalıştım, 0:09:03.453,0:09:04.916 durmak için zamanım yoktu. 0:09:04.940,0:09:06.763 Şimdi durdum 0:09:06.787,0:09:11.431 ve her şeye bakmam, 0:09:11.455,0:09:13.019 neyi isteyip neyi istemediğime 0:09:13.043,0:09:14.855 karar vermem için bir fırsat verildi. 0:09:14.879,0:09:18.586 Bunca zaman dikiş dikmek [br]bir tür yorgunluktu." dedi. 0:09:19.783,0:09:23.527 Žanete 23 yıl sonra işten çıkarıldı. 0:09:23.551,0:09:25.897 Ama protesto etmeyi düşünmüyor. 0:09:25.921,0:09:29.795 %99'a karşı %1 hakkında konuşmuyor. 0:09:29.819,0:09:31.748 Kendini inceliyor 0:09:32.309,0:09:35.331 ve pragmatik olarak yatak odasının dışında 0:09:35.355,0:09:36.929 turistlere satmak için 0:09:36.953,0:09:40.417 küçük hediyelik bebekler yaparak [br]küçük bir işletme kurmayı düşünüyordu. 0:09:40.441,0:09:43.001 İşsizlik ofisinde Aivars'la da tanıştım. 0:09:43.025,0:09:45.140 Aivars 40'lı yaşlarının sonlarındaydı, 0:09:45.164,0:09:49.674 devlet kurumundaki yol inşaatını [br]yönettiği işini kaybetmişti. 0:09:50.333,0:09:54.415 Aivars, toplantılarımızın birine okumakta [br]olduğu bir kitap getirdi. 0:09:54.439,0:10:01.296 Kitabın adı "Strese Karşı Aşılama [br]ya da Psiko-Enerjik Aikido." 0:10:02.030,0:10:05.266 Aikido'nun bir çeşit dövüş sanatını [br]olduğunu bilirsiniz. 0:10:05.290,0:10:07.883 Yani psiko-enerjik aikido. 0:10:08.780,0:10:11.556 Aivars, işten uzaktayken birkaç aylık 0:10:11.580,0:10:15.131 okumadan, düşünmeden ve yansımadan sonra 0:10:15.155,0:10:20.906 mevcut olan zorluklarının gerçekten [br]kendi işi olduğunu anladığını söyledi. 0:10:21.310,0:10:23.124 "Bunu kendim yarattım. 0:10:23.124,0:10:24.812 Benim için iyi olmayan 0:10:24.836,0:10:27.876 psikolojik bir durumdaydım. 0:10:27.900,0:10:31.229 Eğer bir insan parasını, işini [br]kaybetmekten korkuyorsa 0:10:31.253,0:10:34.260 daha çok stresli, istikarsız [br]ve korkak olmaya başlıyor. 0:10:34.284,0:10:36.504 Karşılaştıkları sonuç da bu." dedi. 0:10:36.504,0:10:38.397 Dediklerini açıklamasını istediğimde 0:10:38.421,0:10:42.733 düşüncelerini şairane bir şekilde [br]her yöne koşturan vahşi atlarla kıyasladı 0:10:42.757,0:10:45.771 ve "Düşüncelerinin çobanı olmalısın, 0:10:46.757,0:10:49.035 maddi dünyada bir şeyleri[br]düzene koymak için 0:10:49.059,0:10:51.081 düşüncelerinin çobanı olmalısın, 0:10:51.105,0:10:54.488 çünkü her şey senin [br]düşüncelerinle düzene girer." 0:10:54.512,0:10:56.756 "Son zamanlarda açıkça anladım ki 0:10:56.780,0:10:59.289 etrafımdaki dünya, bana ne olduğu 0:10:59.313,0:11:02.889 ve hayatıma giren insanlar [br]doğrudan bana bağlı." dedi. 0:11:02.913,0:11:08.035 Yani Letonya bu aşırı ekonomik [br]tecrübeyi yaşarken 0:11:08.059,0:11:11.201 Aivars, kendi düşünce tarzının [br]değişmesi gerektiğini söyledi. 0:11:11.225,0:11:15.936 Şu anda başına gelen şeyler [br]için kendisini suçluyor. 0:11:16.799,0:11:21.670 Sorumluluk almak tabii ki[br]iyi bir şey, değil mi? 0:11:21.694,0:11:23.852 Özellikle Sovyet öncesi toplumda, 0:11:23.876,0:11:26.455 devlete güvenmenin Sovyet geçmişinin 0:11:26.479,0:11:30.012 talihsiz bir mirası olarak [br]görüldüğü zamanda 0:11:30.036,0:11:32.758 anlamlı ve ahlaki bir şekilde [br]sorumlu olmak iyi bir şey. 0:11:32.758,0:11:35.084 Ama Žanete, Aivars [br]ve diğerlerini dinlediğimde 0:11:35.084,0:11:38.491 bu sorunun ne kadar acımasız, [br]ne kadar cezalandırıcı 0:11:38.515,0:11:40.419 olduğunu düşündüm: 0:11:40.443,0:11:41.667 "Sorumluluğunuz nerede?" 0:11:41.691,0:11:45.748 Çünkü krizden en kötü [br]şekilde etkilenen insanları 0:11:45.772,0:11:48.248 suçlama ve yatıştırma [br]yöntemi olarak çalışıyordu. 0:11:48.248,0:11:51.956 Yani Yunanlar sokaklara dökülmüşken [br]Letonyalılar yapılması gerekeni yaptılar 0:11:51.956,0:11:54.939 ve başka bir sorumluluk alma [br]yöntemi olarak 0:11:54.963,0:11:57.755 on binlercesi göç etti. 0:12:00.009,0:12:03.293 Bireysel sorumluluğun dili, 0:12:03.317,0:12:05.699 toplu bir inkâr biçimine dönüştü. 0:12:06.342,0:12:09.448 İşsizlere bireysel başarısızlık [br]olarak muamele eden 0:12:09.472,0:12:11.243 sosyal politikalarımız oldukça 0:12:11.267,0:12:15.187 ama insanların yeteneğini geliştiren [br]ya da iş yerleri yaratan 0:12:15.211,0:12:17.572 programlar için yeterince [br]kaynağımız olmadıkça 0:12:17.572,0:12:20.197 politika üreticilerinin [br]sorumluluğunu göremeyeceğiz. 0:12:20.197,0:12:23.864 Her nedense yoksulları pasif [br]ya da tembel olarak damgaladıkça 0:12:23.888,0:12:26.484 ama insanlara yoksulluktan[br]çıkmaları için göç dışında 0:12:26.508,0:12:28.030 gerçek bir çare vermedikçe 0:12:28.054,0:12:31.948 yoksulluğun gerçek [br]sebeplerini inkâr edeceğiz. 0:12:31.972,0:12:33.821 Bu süre içinde 0:12:33.845,0:12:35.116 hepimiz muzdarip oluyoruz, 0:12:36.060,0:12:40.275 çünkü sosyal bilimciler [br]detaylı istatiksel veriyle 0:12:40.299,0:12:44.868 ekonomik eşitsizliği yüksek olan [br]toplumlarda daha çok insanın 0:12:44.892,0:12:49.091 hem akli hem de fiziki sağlık [br]sorunları olduğunu gösterdi. 0:12:49.115,0:12:54.534 Yani açıkça sosyal eşitsizlik sadece [br]en az kaynaklara sahip olanlar için değil, 0:12:54.558,0:12:55.746 hepimiz için kötü bir şey, 0:12:55.770,0:12:58.256 çünkü eşitsizliğin fazla olduğu [br]bir toplumda yaşamak 0:12:58.280,0:13:02.459 düşük sosyal güvenin ve yüksek endişenin [br]olduğu bir toplumda yaşamak demek. 0:13:02.928,0:13:04.107 İşte buradayız, 0:13:04.131,0:13:06.291 hepimiz kişisel gelişim [br]kitapları okuyoruz, 0:13:06.291,0:13:08.323 alışkanlıklarımızı bırakmaya çalışıyoruz, 0:13:08.323,0:13:10.495 beynimizi yeniden [br]yapılandırmaya çalışıyoruz, 0:13:10.495,0:13:11.694 meditasyon yapıyoruz. 0:13:11.694,0:13:14.062 Tabii ki bir şekilde bunlar [br]yardımcı oluyor. 0:13:14.414,0:13:17.644 Kişisel gelişim kitapları daha neşeli [br]hissetmemize yardım ediyor, 0:13:17.644,0:13:22.058 meditasyon diğerlerine ruhsal olarak [br]daha bağlı olduğumuzu hissettiriyor. 0:13:22.947,0:13:24.588 Bence ihtiyacımız olan şey 0:13:24.612,0:13:29.641 bizi sosyal olarak diğerine bağlayan şey [br]hakkında daha farkında olmamız, 0:13:29.665,0:13:32.576 çünkü sosyal eşitsizlik [br]hepimize zarar veriyor. 0:13:32.600,0:13:36.441 Yani daha az ahlaki dersi 0:13:36.465,0:13:39.684 ve daha çok sosyal adaleti ve eşitliği 0:13:39.708,0:13:44.246 hedefleyen daha merhametli [br]sosyal politikalara ihtiyacımız var. 0:13:44.270,0:13:45.469 Teşekkür ederim. 0:13:45.493,0:13:47.997 (Alkış)