Return to Video

Afrika'nın portrelerdeki sıra dışı güzelliği

  • 0:01 - 0:06
    1996'da "Uses of Evidence" adlı
    geniş bir eserler bütününü sergilemek için
  • 0:06 - 0:12
    Guggenheim Müzesi tarafından
    görevlendirildim.
  • 0:13 - 0:15
    Bu bir küptü --
  • 0:16 - 0:18
    oldukça büyük bir küp.
  • 0:19 - 0:21
    Ziyaretçilerin,
    yapının içini görmesi amacıyla
  • 0:21 - 0:25
    her bir yüzeyinde birer pencere vardı.
  • 0:26 - 0:32
    Yapının dışı, Batı medyasında
    ve literatüründe tasvir edildiği şekliyle
  • 0:32 - 0:36
    Afrika ve Afrikalıların kolajıydı.
  • 0:37 - 0:43
    Pencerelerden bakmak
    keskin bir tezatı ortaya koyuyordu:
  • 0:44 - 0:50
    küplerin içinde Afrikalı
    aile fertlerinin, arkadaşlarının
  • 0:50 - 0:55
    ve yazarlardan, şairlere,
    moda tasarımcılarına kadar
  • 0:56 - 0:58
    pek çok Nijeryalı iş erbabının
  • 0:58 - 1:04
    sakin, medeni,
    ev hâllerinin görüntüleri vardı.
  • 1:05 - 1:07
    Mesele şu ki
  • 1:08 - 1:13
    hem dış hem de iç görüntüler
    oldukça doğruydu.
  • 1:14 - 1:20
    Ancak Batı medyasının
    yakaladığı görüntüler, Afrikalıları,
  • 1:20 - 1:27
    ezici bir çoğunlukla, en iyi ihtimalle
    temelde ilkel varlıklar olarak
  • 1:27 - 1:32
    ya da Afrika hayvanlarından zar zor
    ayırt edilebilir biçimde tasvir ediyor.
  • 1:33 - 1:38
    Korkarım, bu eseri sergilediğim
    1996'dan bu yana,
  • 1:38 - 1:42
    çok bir şey değişmedi.
  • 1:44 - 1:49
    Profesyonel fotoğrafçılığa
    1994'te başladım
  • 1:50 - 1:55
    ancak fotoğrafçılığa olan tutkum ve coşkum
  • 1:55 - 1:57
    ebeveynlerimin neredeyse aylık bazda
  • 1:58 - 2:03
    profesyonel bir fotoğrafçı tarafından
  • 2:03 - 2:06
    fotoğraflarımızın çekilmesini
  • 2:06 - 2:09
    organize ettiği çocukluğuma
    kadar uzanıyor.
  • 2:09 - 2:16
    Bu ayrıca, kardeşlerimin
    terzimizin diktiği en yeni giysileri
  • 2:17 - 2:18
    giymeleri için de bir fırsattı.
  • 2:19 - 2:22
    Daha sonra yatılı okuldayken
  • 2:22 - 2:25
    arkadaşlarım ve ben
    Polaroid kameralar satın aldık
  • 2:26 - 2:30
    ve sonra oto-portrelerle
  • 2:30 - 2:33
    ya da kendi deyişimle
    "ilk-selfie oto-portrelerle"
  • 2:34 - 2:37
    deney yapmaya başladım.
  • 2:37 - 2:38
    (Kahkahalar)
  • 2:39 - 2:43
    "Cover Girl 1994",
  • 2:43 - 2:48
    ABD ve Avrupa'da eleştirel yönden
    iyi karşılanan
  • 2:48 - 2:54
    ve hemen üniversite ve kolejlerdeki
    okul antolojilerinin parçası hâline gelen
  • 2:54 - 2:56
    ilk büyük eserimdi.
  • 2:56 - 2:58
    "Cover Girl" serisiyle,
  • 2:58 - 3:03
    derginin kapağını tamamen beklenmedik
    ama son derece makul imgelerle
  • 3:03 - 3:09
    yeniden tasavvur etmek istedim.
  • 3:09 - 3:14
    "Cover Girl" serisi,
  • 3:14 - 3:20
    Afrikalıların daha karmaşık bir şekilde
    temsil edilebileceği farklı bir yol önerdi
  • 3:21 - 3:25
    "Cover Girl" gibi,
    "Sartorial Anarchy"
  • 3:26 - 3:29
    serisi de otoportrelerden oluşur.
  • 3:31 - 3:35
    Bu, 2010'da başlayan
    ve süregelen bir eserler bütünü.
  • 3:35 - 3:42
    Her görüntüde, çok çeşitli gelenekten,
    ülkeden ve zaman diliminden
  • 3:42 - 3:48
    apayrı kostümleri bir araya getirdim.
  • 3:48 - 3:53
    Çağları ve kültürleri
    birbirine karıştırarak
  • 3:53 - 3:57
    birbirine benzer
    uzlaştırılamaz farklılıkları arasında
  • 3:57 - 4:00
    ahenk getirmeyi başardım.
  • 4:01 - 4:05
    Bu farklılıklar,
  • 4:05 - 4:11
    esinlenilmiş sanatsal kutlamanın
    kaynağı oldu.
  • 4:12 - 4:13
    Mesela,
  • 4:14 - 4:17
    "Sartorial Anarchy #4"te,
  • 4:17 - 4:20
    Geleneksel Eton-Oxford Kolej
    Tekne Yarışı'ndan esinlenilen
  • 4:20 - 4:27
    hasır şapka
  • 4:27 - 4:31
    ve geleneksel yeşil bir Afgan ceket ile
  • 4:31 - 4:35
    bir Amerikan İzci gömleğini
  • 4:35 - 4:37
    -işe yarayan bir kültür çatışması-
    karıştırdım.
  • 4:38 - 4:41
    "Sartorial Anarchy #5"'te,
  • 4:42 - 4:45
    on sekizinci yüzyıl
  • 4:45 - 4:50
    İngiltere makaroni başlıklarından
    esinlenilen bir makaroni peruk taktım.
  • 4:51 - 4:55
    Bu, bir İngiliz Norfolk ceketi,
  • 4:56 - 4:59
    Yoruba Nijeryalı pantolonu
    ve olanak dışı bir şekilde,
  • 5:00 - 5:05
    bir Güney Afrikalı Zulu
    dövüş çubuğuyla eşleştirilmişti.
  • 5:06 - 5:09
    Tamamı, bir arada, ahenk içindeydi.
  • 5:11 - 5:15
    Ve "Sartorial Anarchy" ile
  • 5:15 - 5:19
    resimlerimin organizasyonuna
    daha fazla yatırım yapmaya başladım.
  • 5:19 - 5:25
    Renklerin geniş olasılıklarını da
    araştırmaya başladım:
  • 5:26 - 5:28
    duygusal değerleri,
  • 5:29 - 5:30
    psikolojik dürtüleri,
  • 5:31 - 5:33
    şiirsel cazibeleri,
  • 5:33 - 5:40
    anlam ve mantık aleminin ötesinde
    sınırsız kapasiteleri.
  • 5:41 - 5:43
    Şimdi Nollywood'a girin.
  • 5:43 - 5:46
    2014 yılının Ekim ayında,
  • 5:46 - 5:51
    otuz yılı aşkın bir süre sonra,
    Nijerya'nın Lagos kentine geri döndüm
  • 5:51 - 5:56
    ve 64 Nollywood kişiliğinin
    fotoğrafını çektim.
  • 5:56 - 6:01
    Endüstrinin bir kesitininin yanı sıra
  • 6:02 - 6:06
    yeni nesil yükselen yıldızları da çektim.
  • 6:08 - 6:13
    Nolywood, ilk kez var olan,
    Afrikalı film yapımcılarından oluşan
  • 6:13 - 6:20
    ve gerçekten, gerçekten, Afrika hikâyeleri
    anlatmakta son derece sorumlu bir okul.
  • 6:20 - 6:22
    Çeşitli filmlerinde,
  • 6:22 - 6:29
    -romantik filmlerden, korku filmlerine,
    gangster filmlerinden aksiyon filmlerine-
  • 6:29 - 6:36
    Nijeryalıların birçok karmaşıklık
    katmanlarıyla canlandırıldığı görülür.
  • 6:36 - 6:42
    Tüm Nijeryalılar veya "Naija" arketipleri,
    eğer izin verirseniz,
  • 6:43 - 6:48
    -divalardan, "Shakara"lara,
    yosmalara,
  • 6:48 - 6:53
    gangsterlere, zenginlere,
    yozlaşmış politikacılara,
  • 6:53 - 6:55
    orospulara, pezevenklere-
  • 6:55 - 6:57
    tüm cakalarıyla, oradalar.
  • 6:57 - 7:01
    Tabii ki canlı bir şekilde tasvir edilen
  • 7:01 - 7:03
    alçaklar ve kaybedenler de var.
  • 7:05 - 7:08
    Nolywood türünün
    en mükemmel Afrika aynasıdır.
  • 7:10 - 7:13
    Genellikle tüm portrelerimi,
  • 7:14 - 7:18
    öznemin başını hareket ettirme biçiminden,
  • 7:19 - 7:21
    boynun eğilme biçiminden,
  • 7:22 - 7:24
    parmakların ifadesinden,
  • 7:25 - 7:27
    ellerin jestlerinden,
  • 7:28 - 7:29
    bakışlara ve genel duruş ile
  • 7:29 - 7:32
    surat ifadesine yönlendiriyorum.
  • 7:32 - 7:35
    Bazı fotoğrafları size açıklayayım.
  • 7:35 - 7:37
    Genevieve Nnaji.
  • 7:37 - 7:39
    Nollywood'un hüküm süren kraliçesi.
  • 7:40 - 7:46
    Burada, onu heybetli, ironik,
    sakin bir görkemle telkin etmek için
  • 7:46 - 7:48
    Nil Vadisi medeniyetlerinin
  • 7:48 - 7:52
    büyük, Firavunist Afrika kültürleri olan
  • 7:52 - 7:58
    Mısır, Sudan ve Etiyopya'dan
    alıntı yapıyordum.
  • 7:59 - 8:05
    Taiwo Ajai-Lycett,
    Nollywood'un büyükannesidir.
  • 8:05 - 8:11
    Varlığının her yönü dikkat çekmektedir.
  • 8:11 - 8:15
    Seyirciye sırtı dönük bir şekilde
    poz verdirdim.
  • 8:16 - 8:21
    Yüzü, gözüpek bir bakışla bize döndü.
  • 8:22 - 8:25
    Bizim onayımızı almaya ihtiyacı yok.
  • 8:26 - 8:27
    Hepsi bu kadar.
  • 8:28 - 8:30
    Sadiq Daba.
  • 8:31 - 8:36
    Sadık Daba’nın görüşmeden sonra yaydığı
  • 8:36 - 8:40
    üzerinde konuşulmamış otoriter
    ve emperyalist bir duruş vardı.
  • 8:41 - 8:45
    Bu portrede, o sadece oturdu
  • 8:46 - 8:51
    ve devasa, masif Nijer kaftanının
  • 8:51 - 8:53
    statüsünü bildirmesine müsaade etti.
  • 8:55 - 8:56
    Büyük bir başarı.
  • 8:58 - 8:59
    Belinda Effah.
  • 9:00 - 9:04
    Yuvarlak hatlarını vurgulayan
    uzun, oturan mavi bir elbise giymiş,
  • 9:04 - 9:11
    yeşil kadife döşemeli bir bankta oturmuş,
    Belinda Effah'ın portresi
  • 9:11 - 9:15
    renk tutkumu şımartmama izin verdi.
  • 9:15 - 9:19
    Çok renkli, boyalı kiraz kuşunun
    görkemini uyandırmak için
  • 9:20 - 9:22
    çok renkli halıyı
  • 9:22 - 9:29
    ve canlı renkleri cesaretle kullandım.
  • 9:30 - 9:37
    Her şey Belinda figürünü çerçevenin içinde
    ahenkli hâle getirmek için tasarlandı.
  • 9:37 - 9:41
    Monalisa Chinda, diyelim ki,
  • 9:42 - 9:46
    lüks varlığın ve yaşam tarzının simgesi.
  • 9:46 - 9:50
    Resmi veya portresi, büyük ölçüde,
    söze hacet bırakmamakta.
  • 9:51 - 9:55
    Alexx Ekubo, sadeleştirilmiş
    zerafet ve ağırbaşlılığın yanı sıra
  • 9:55 - 9:59
    mavi ve beyazın ahengi içinde
  • 9:59 - 10:03
    keskin bir çalışma.
  • 10:04 - 10:08
    Enyinna Nwigwe
    bir Nollywood matine idolüdür.
  • 10:09 - 10:14
    Onda bir zampara kokusu var
  • 10:14 - 10:17
    ve bu ona mest edici
    bir üstünlük sağlıyor.
  • 10:17 - 10:22
    Portreyi tasarlayıp organize ettiğimde
    hissettiğim tam da buydu.
  • 10:23 - 10:27
    Şu an Nollywood,
    Afrika'nın yeni bir evresi.
  • 10:28 - 10:32
    O modern, post-modern,
  • 10:32 - 10:35
    meta-modern, cesur,
  • 10:35 - 10:38
    seksi, kurnaz
  • 10:38 - 10:43
    ve yakalamaya değer bulaşıcı bir tavırla.
  • 10:43 - 10:46
    Projenin finali olarak
  • 10:46 - 10:49
    Nollywood yıldızlarını,
  • 10:49 - 10:55
    Rafael'in 1509 dolaylarında yapılan
    "Atina Okulu"ndan esinlenilen
  • 10:55 - 10:58
    Nollywood Okulu anlamına gelen
    "The School of Nollywood" adlı
  • 10:59 - 11:04
    64 kişilik büyük grup portresinde
  • 11:04 - 11:08
    bir araya getirdim.
  • 11:08 - 11:10
    Vatikan'da bulunuyor.
  • 11:11 - 11:14
    Bu büyük grup portresi,
  • 11:14 - 11:19
    Rafael'in "Atina Okulu" ile
    birebir aynı boyutta.
  • 11:19 - 11:24
    Kabaca 8 metre genişliğinde
  • 11:24 - 11:28
    ve 2 metre yüksekliğinde.
  • 11:28 - 11:32
    Nollywood ayrıca Afrika'da
    daha önce hiç görülmemiş
  • 11:32 - 11:34
    bir tür moderniteyi örneklemektedir.
  • 11:35 - 11:36
    Bir düşünün:
  • 11:37 - 11:41
    Nil Vadisi medeniyetleri
    Mısır, Sudan, Etiyopya'dan bu yana
  • 11:41 - 11:43
    Afrika'dan çıkan
  • 11:44 - 11:46
    bu tarz ikonik optiklerle
  • 11:46 - 11:50
    bu kadar yaygın
  • 11:50 - 11:54
    hiçbir şey olmamıştı.
  • 11:56 - 11:57
    Nollywood'un dışında Afrika imajı ise,
  • 11:57 - 12:04
    eski "National Geographic" modunda
    ve safari perspektifinde
  • 12:04 - 12:05
    donmuş hâldedir.
  • 12:07 - 12:14
    Afrikalılar adım atmaya
    ve kendilerini Nollywood tarafından
  • 12:14 - 12:18
    çeşitli ve fantastik karmaşıklıklarında
    tasvir edilen şekilde
  • 12:18 - 12:22
    görmeye devam ettikçe sırasıyla,
    kendi olumlu imajlarını çoğaltacak
  • 12:22 - 12:24
    ve devam ettireceklerdir.
  • 12:24 - 12:28
    Hollywood'un Batı için yaptığı
    ve yapmaya devam ettiği şey budur.
  • 12:29 - 12:31
    Şaşırtıcı olabileceği üzere,
  • 12:31 - 12:35
    sanat dünyasında
  • 12:35 - 12:38
    Afrikalıları modern bir çerçevede
  • 12:39 - 12:43
    -- yani cilalı, kuru temizlemeli,
    manikürlü, pedikürlü
  • 12:43 - 12:47
    ve yapılı saçlı şekilde göstermek
    neredeyse bir tabudur.
  • 12:48 - 12:53
    (Alkışlar)
  • 12:53 - 12:58
    İşimin bir parçası,
    her defasında bir portre ile
  • 12:58 - 13:01
    dünya için, Afrika'yı güzelleştirmeye
    devam etmektir.
  • 13:01 - 13:03
    Teşekkürler.
  • 13:03 - 13:09
    (Alkışlar)
Title:
Afrika'nın portrelerdeki sıra dışı güzelliği
Speaker:
Iké Udé
Description:

Renkli kariyeri boyunca ve eserlerinin tamamında, Iké Udé, Afrikalıların şahlanışının Batı medyasında olumsuz tasvir edilmesini reddetmede yaratıcı yollar buldu. Çalışmalarının bu turunda, Afrika'nın çeşitli, karmaşık güzelliği üzerine birçok kültürden kıyafetleri, sahne ve pozları harmanlayan çağrışımsal portreleri paylaşıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
13:23

Turkish subtitles

Revisions