Savcılar ve hükümlüler birbirlerinden neler öğrenebilir
-
0:01 - 0:03Bugün aynaya baktığımda
-
0:03 - 0:07Columbia Üniversitesi'nde
bir adalet ve eğitim hocası, -
0:08 - 0:12bir gençlik danışmanı,
bir aktivist -
0:12 - 0:14ve gelecekteki New York eyalet
senatörünü görüyorum. -
0:14 - 0:16(Gülüşmeler)
-
0:16 - 0:18Tüm bunları görüyorum,
-
0:18 - 0:22aynı zamanda neredeyse bir insanın
hayatına mal olacak bir eylem nedeniyle -
0:24 - 0:26Rikers Adası'nda bir genç olarak
-
0:26 - 0:29hayatının çeyreğini,
açık olmak gerekirse altı yılını -
0:29 - 0:32devlet hapishanesinde geçiren
bir adam görüyorum. -
0:33 - 0:36Ama beni oradan bu noktaya getiren şey
-
0:36 - 0:39yetişkin cezaevinde
bir genç olarak karşılaştığım ceza -
0:39 - 0:42veya hukuk sistemimizin sertliği değildi.
-
0:42 - 0:46Benim ya da bir bütün olarak
adalet sistemimiz için -
0:46 - 0:49mümkün olamayacağını
düşündüğüm bir şeyi -
0:50 - 0:54bana tanıtan bir sınıfın
öğrenme ortamıydı. -
0:54 - 0:56Şartlı tahliye edilmeden
birkaç hafta önce, -
0:56 - 0:59bir danışman beni cezaevinde sunulan
yeni bir lisans dersine -
0:59 - 1:01
katılmam için teşvik etti. -
1:01 - 1:03Dersin adı "İçerideki Ceza Adaleti"ydi.
-
1:03 - 1:05Oldukça açık görünüyor, değil mi?
-
1:05 - 1:06Ama görünüşe göre,
-
1:06 - 1:09sınıf sekiz hükümlü erkekten
-
1:09 - 1:12ve sekiz bölge savcısı yardımcısından
oluşuyordu. -
1:13 - 1:16Columbia Üniversitesi Psikoloji profesörü
Geraldine Downey -
1:16 - 1:18ve Manhattan Bölge Savcısı Yardımcısı
Lucy Lang -
1:18 - 1:20dersi birlikte verdiler
-
1:20 - 1:21ve bu türünün ilk örneğiydi.
-
1:22 - 1:24Açıkça söyleyebilirim ki,
-
1:24 - 1:27ben üniversiteye böyle başlamayı
hayal etmemiştim. -
1:27 - 1:29İlk günden aklım başımdan gitti.
-
1:29 - 1:33Odadaki bütün savcıların
beyaz olacağını sanmıştım. -
1:33 - 1:36Ama sınıfın ilk günü odaya yürüdüğümü
-
1:36 - 1:38ve üç siyahi savcıyı gördüğümü
-
1:38 - 1:40ve şöyle düşündüğümü hatırlıyorum:
-
1:40 - 1:43"Siyahi bir savcı olmak, vay be!
-
1:43 - 1:44Böyle bir şey var yani."
-
1:44 - 1:46(Gülüşmeler)
-
1:48 - 1:50İlk oturumun sonunda,
-
1:50 - 1:51kendimi tamamen kaptırmıştım.
-
1:51 - 1:54Hatta tahliyemden birkaç hafta sonra,
-
1:54 - 1:58kendimi olmasın diye dua ettiğim
bir şeyi yaparken buldum. -
1:59 - 2:01Hemen hapishaneye doğru yürüdüm.
-
2:01 - 2:05Ama neyse ki bu sefer
sadece bir öğrenci olarak -
2:05 - 2:08sınıf arkadaşlarıma katılmak için.
-
2:08 - 2:10Bu sefer,
-
2:10 - 2:14ders bittiğinde gitmem gereken
bir evim vardı. -
2:14 - 2:16Bir sonraki oturumda,
sınıfla birlikte her birimiz -
2:16 - 2:18bizi hayatımızın bu noktasına
getiren şeyin -
2:18 - 2:20ne olduğu hakkında konuştuk.
-
2:20 - 2:23Sonunda, nereden geldiğim ile
ilgili olan gerçeği -
2:23 - 2:24odadaki herkese
-
2:24 - 2:26açıklayacak kadar rahat hissettim.
-
2:26 - 2:32Kız kardeşlerimle birlikte, annemin
üvey babamın istismarı yüzünden -
2:32 - 2:35yıllarca acı çektiğini nasıl izlediğimizi,
-
2:35 - 2:39kaçtığımızı, sadece bir sığınakta yaşamak
için kaçtığımızı anlattım. -
2:40 - 2:43Aileme onları güvende tutacağıma dair
-
2:43 - 2:46yemin ettiğimi anlattım.
-
2:46 - 2:49Hatta 13 yaşında genç bir çocuk gibi
hissetmediğimi, -
2:49 - 2:52aksine görevdeki bir asker gibi
hissettiğimi anlattım. -
2:52 - 2:54Her asker gibi,
-
2:54 - 2:57bu omuzlarımda duygusal bir yük
taşıyacağım anlamına geliyordu -
2:58 - 3:00ve söylemekten nefret ediyorum ama
-
3:00 - 3:03belimde bir silah taşıyacağım
anlamına da geliyordu. -
3:03 - 3:0617. doğum günümden
sadece birkaç gün sonra -
3:06 - 3:08bu görev tamamen
başarısızlıkla sonuçlandı. -
3:08 - 3:10Kız kardeşim ve ben çamaşırhaneye giderken
-
3:10 - 3:12kalabalık bir grup önümüzde durdu.
-
3:13 - 3:15İki kız durduk yere
kız kardeşime saldırdı. -
3:15 - 3:19Ne olduğunu anlayamadan
kızlardan birini uzaklaştırmaya çalıştım -
3:19 - 3:22ve o an yüzüme bir şey
çarptığını hissettim. -
3:23 - 3:25Artan adrenalinimle birlikte
-
3:25 - 3:28bir adamın kalabalıktan çıkıp
beni bıçakladığını fark etmedim. -
3:29 - 3:31Yüzümden akan ılık kanı hissedince
-
3:32 - 3:35ve bana tekrar
bıçağını kaldırdığını görünce -
3:36 - 3:40kendimi savunmaya geçtim
ve belimdeki silahı çıkardım -
3:41 - 3:44ve tetiği çektim.
-
3:46 - 3:49Şükürler olsun ki o gün
hayatını kaybetmedi. -
3:51 - 3:54Titrek ellerim ve hızla atan kalbimle
korkudan donmuştum. -
3:55 - 3:57O andan itibaren,
-
3:57 - 4:01beni hiçbir zaman bırakmayan bir
pişmanlık hissetim. -
4:02 - 4:05Daha sonra öğrendim ki
kardeşimi başkası sanıp -
4:05 - 4:08yanlışlıkla saldırmışlar.
-
4:08 - 4:10Bu korkunç bir şeydi,
-
4:10 - 4:14fakat olmam gerektiğini
düşündüğüm bir asker olmak için -
4:14 - 4:16ne eğitimli ne de
yeterli olmadığım açıktı. -
4:18 - 4:20Fakat benim mahallemde,
-
4:20 - 4:23sadece silah taşıyarak
güvenli hissediyordum. -
4:24 - 4:27Sınıfta hikâyemi duyduktan sonra,
-
4:28 - 4:31savcılar hiçbir zaman birine
zarar vermek istemediğimi söyleyebildiler. -
4:31 - 4:34Sadece eve gitmemizi istemiştim.
-
4:34 - 4:38Odadaki diğer hükümlülerin hikâyelerini
-
4:38 - 4:41birbiri ardına duyduktan sonra
yüzlerindeki değişimi -
4:41 - 4:44gerçek anlamda görebiliyordum.
-
4:44 - 4:46Hapsedilmenin kısır döngüsü içinde
-
4:46 - 4:48çoğunun serbest kalamadığı,
-
4:48 - 4:51çoğumuzu kapana kıstıran hikâyeler.
-
4:52 - 4:56Tabii ki korkunç suçlar işlemiş
insanlar da var. -
4:58 - 5:01Fakat bu bireylerin
bu suçları işlemeden önceki -
5:01 - 5:03yaşamlarına dair hikâyeleri
-
5:03 - 5:06savcıların hiç duymadığı türdendi.
-
5:08 - 5:10Konuşma sırası savcılara geldiğinde
-
5:10 - 5:12ben de şaşırmıştım.
-
5:12 - 5:15Onlar insanları cezaevlerine göndermeye
önceden programlanmış -
5:15 - 5:18duygusuz uzaktan kumandalı makineler
veya robokoplar değildi. -
5:18 - 5:21Onlar da birilerinin oğlu, kızı,
-
5:21 - 5:23erkek veya kız kardeşleriydiler.
-
5:24 - 5:26Fakat her şeyden önce onlar
iyi öğrencilerdi. -
5:27 - 5:29Hırslı ve motivasyonlulardı.
-
5:30 - 5:34İnsanları korumak için hukukun
gücünü kullanabileceklerine inandılar. -
5:35 - 5:38Kesinlikle anlayabileceğim
bir görevdelerdi. -
5:40 - 5:44Dersin ortalarında, hükümlü bir
öğrenci arkadaşım Nick, -
5:44 - 5:46bizim adalet sistemimiz çerçevesinde
-
5:46 - 5:49savcıların ırklar arasında yanlılık
ve ayrımcılık konularından -
5:49 - 5:52sakındıkları endişesini dile getirdi.
-
5:52 - 5:53Eğer siz cezaevinde olsaydınız
-
5:53 - 5:56ırk hakkında konuşmadan
yargı reformundan konuşmanın -
5:56 - 5:58imkânsız olduğunu bilirdiniz.
-
5:59 - 6:00Dolayısıyla içten içe Nick'i destekledik
-
6:00 - 6:02ve savcıların cevabını duymak istedik.
-
6:03 - 6:05Kimin önce konuştuğunu hatırlamıyorum
-
6:05 - 6:08fakat kıdemli savcı Chauncey Parker
Nick'e katıldığında ve kendisini -
6:09 - 6:13çoğunlukla beyaz olmayan insanların
hapsedilmesini sonlandırmaya -
6:13 - 6:16adadığını söylediğinde ona inandım.
-
6:16 - 6:19Doğru yolda olduğumuzu biliyordum.
-
6:20 - 6:23Artık bir takım olarak
ilerlemeye başladık. -
6:23 - 6:27Adalet sistemimiz hakkında
yeni olasılıklar keşfetmeye -
6:28 - 6:30ve gerçekleri
-
6:30 - 6:33ve bizim için gerçek değişimin
nasıl olduğunu -
6:33 - 6:34ortaya çıkarmaya başladık.
-
6:34 - 6:39Benim için bu, cezaevindeki zorunlu
programlar değildi. -
6:41 - 6:44Aksine, hayatlarının geri kalanını
cezaevinde gerçirmek üzere -
6:45 - 6:49ceza almış büyüklerimin
tavsiyelerini dinlemekti. -
6:51 - 6:55Bu adamlar benim insanlık anlayışıma
yeni bir açıdan bakmama yardımcı oldu. -
6:55 - 7:00Bir daha cezaevine dönmemem
-
7:00 - 7:03ve onların özgür dünyadaki
elçisi olmam umuduyla -
7:03 - 7:07arzularını ve amaçlarını bana aşıladılar.
-
7:08 - 7:13Konuştukça bir savcının
aydınlandığını görebildim. -
7:13 - 7:15Benim gayet açık olduğunu
düşündüğüm bir şey dedi: -
7:15 - 7:20Hapsedildiğim için değil ama
ona rağmen değiştiğimi söyledi. -
7:22 - 7:24Savcıların, hüküm verdikten sonra
bize ne olduğuna dair -
7:25 - 7:27pek düşünmedikleri açıktı.
-
7:27 - 7:30Fakat bir sınıfta oturmak gibi
basit bir süreçle -
7:30 - 7:33bu hukukçular, bizi kilitli tutmanın
topluluğumuza -
7:33 - 7:37veya bize faydası olmadığını
görmeye başladılar. -
7:39 - 7:42Dersin sonuna doğru, bizler serbest
bırakıldıktan sonraki hayatlarımıza -
7:42 - 7:46ilişkin planlarıımız hakkında
konuştukça savcılar heyecanlandı. -
7:47 - 7:50Ama bunun gerçekte ne kadar
zor olacağını anlamadılar. -
7:51 - 7:53Bölge savcı yardımcılarından birinin bize,
-
7:53 - 7:55cezaevinden yeni çıktığımızı gösteren
-
7:55 - 7:59geçici kimlik kartları
verildiğini öğrendiğinde -
7:59 - 8:02şok olduğunu görebiliyorum.
-
8:03 - 8:06Topluma yeniden katıldığımızda
bunun bizim için kaç tane -
8:06 - 8:07engel yarattığını hayal etmedi.
-
8:09 - 8:11Fakat barınakta bir yatak
-
8:11 - 8:14veya bir akrabanın kalabalık
dairesindeki bir kanepe arasında -
8:14 - 8:16seçim yapmak zorunda olduğumuzu
-
8:18 - 8:21samimi bir şekilde anlamaya
çalıştığını gördüm. -
8:24 - 8:26Sınıfta öğrendiğimiz şey
-
8:26 - 8:29somut politika önerileri şeklinde
işe yaradı. -
8:30 - 8:34Columbia konferans salonundaki
mezuniyetimizde önerilerimizi, -
8:34 - 8:36Ceza İnfaz Kurumu memuruna
-
8:36 - 8:40ve Manhattan Bölge Savcısına sunduk.
-
8:42 - 8:44Bir takım olarak
-
8:44 - 8:46birlikte geçen sekiz haftanın
sonunun bu kadar -
8:46 - 8:48unutulmaz olacağını hayal edemezdim.
-
8:49 - 8:51Cezaevinden eve döndükten
sadece 10 ay sonra -
8:51 - 8:54kendimi yine garip bir odada buldum,
-
8:55 - 8:57New York Polis Teşkilatı memuru tarafından
-
8:57 - 9:01bir polis zirvesinde fikirlerimi
paylaşmam için davet edildim. -
9:02 - 9:04Konuşurken dinleyiciler arasında
-
9:04 - 9:06tanıdık bir yüz gördüm.
-
9:07 - 9:10Benim dosyamı yürüten savcıydı.
-
9:13 - 9:14Onu görünce,
-
9:16 - 9:19yedi yıl önce, sanki benim gençliğim
-
9:20 - 9:22anlamsızmış ve hiçbir şansım yokmuş gibi
-
9:22 - 9:26uzun bir hapis cezası önerdiği
-
9:27 - 9:31mahkeme salonundaki günlerimizi
düşündüm. -
9:33 - 9:34Fakat bu sefer,
-
9:35 - 9:37durum farklıydı.
-
9:37 - 9:39Düşüncelerimi bir kenara bırakıp
-
9:39 - 9:41gidip elini sıktım.
-
9:42 - 9:44Beni gördüğüne sevinmişti.
-
9:45 - 9:47Şaşırmıştı ama mutluydu.
-
9:50 - 9:53O odada benimle birlikte olduğu için
ne kadar gurur duyduğunu söyledi -
9:53 - 9:55ve topluluğumuzun koşullarını
geliştirmek için -
9:55 - 9:57birlikte çalışmak konusunda
konuşmaya başladık. -
9:58 - 10:00Bugün,
-
10:00 - 10:02tüm bu tecrübeleri taşıyarak
-
10:02 - 10:06Columbia Üniversitesi'nde Adalet Elçileri
Gençlik Konseyi'ni geliştirdim, -
10:07 - 10:10bazıları çoktan içeri girmiş
bazıları ise hâlâ lisede kayıtlı -
10:10 - 10:13genç New Yorkluları devlet memurlarıyla
-
10:13 - 10:14bir araya getirdim.
-
10:14 - 10:15Bu sınıfta,
-
10:16 - 10:18herkes ceza adalet sisteminde
-
10:18 - 10:21yargılanmadan önce şehrin
en hassas durumdaki gençlerinin -
10:21 - 10:25hayatlarını geliştirme konusunda
beyin fırtınası yapacak. -
10:26 - 10:29Bu çalışırsak mümkün.
-
10:30 - 10:34Toplumumuz ve adalet sistemimiz
bizi, sosyal zorluklar haricinde -
10:34 - 10:36sorunlarımızı hapsedebileceğimize
-
10:36 - 10:39ve kendimizce cezalandırabileceğimize
ikna etti. -
10:40 - 10:41Fakat bu doğru değil.
-
10:42 - 10:43Bir saniye benimle birlikte
-
10:44 - 10:47hayatları onlara bağlı olan
-
10:47 - 10:48birçok insandan
-
10:48 - 10:50bir şeyler öğrenmek
-
10:50 - 10:52ve onlarla bağlantı kurmak için
-
10:52 - 10:54bir sınıfta oturmadan kimsenin
-
10:54 - 10:56savcı, hakim, polis
-
10:56 - 10:58veya şartlı tahliye memuru
-
10:58 - 11:01olamadığı bir gelecek hayal edin.
-
11:02 - 11:05İletişimin gücünü ve işbirliği ihtiyacını
teşvik etmek için -
11:05 - 11:07ben kendi payıma düşeni yapıyorum.
-
11:08 - 11:10Adalet arayışında
-
11:10 - 11:15kucaklayıcı ve hepimizi birleştirici
bir gerçeğe ulaşmak eğitimle olur. -
11:17 - 11:20Bana hem benim düşüncelerimin
-
11:22 - 11:24hem de ceza adaleti sistemimizin
-
11:24 - 11:26dönüştürülebileceğini gösteren şey,
-
11:27 - 11:30yeni bir iletişim ve yeni bir tür sınıftı.
-
11:32 - 11:37Gerçek sizi özgür kılar derler.
-
11:38 - 11:39Ama bence bu,
-
11:40 - 11:44eğitim ve iletişimdir.
-
11:45 - 11:46Teşekkürler.
-
11:46 - 11:51(Alkış)
- Title:
- Savcılar ve hükümlüler birbirlerinden neler öğrenebilir
- Speaker:
- Jarrell Daniels
- Description:
-
Hapishaneden tahliye edilmeden birkaç hafta önce, Jarrell Daniels hükümlü erkekler ve savcıların birlikte katıldığı bir ders aldı. Sadece birlikte oturup konuşarak ceza adaleti sistemi hakkındaki şaşırtıcı gerçekleri ve gerçek değişimin nasıl gerçekleşeceğine dair fikirlerini ortaya çıkardılar. Artık bir akademisyen ve aktivist olan Daniels, işbirliğine dayalı eğitimin adalet sistemini nasıl dönüştürebildiğini ve sosyal sorunlara nasıl çözüm getirdiğini aktarmakta.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 12:04
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for What prosecutors and incarcerated people can learn from each other | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for What prosecutors and incarcerated people can learn from each other | ||
Merve Kılıç accepted Turkish subtitles for What prosecutors and incarcerated people can learn from each other | ||
Merve Kılıç edited Turkish subtitles for What prosecutors and incarcerated people can learn from each other | ||
Cihan Ekmekçi rejected Turkish subtitles for What prosecutors and incarcerated people can learn from each other | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for What prosecutors and incarcerated people can learn from each other | ||
Merve Kılıç accepted Turkish subtitles for What prosecutors and incarcerated people can learn from each other | ||
Merve Kılıç edited Turkish subtitles for What prosecutors and incarcerated people can learn from each other |